• Sonuç bulunamadı

Ahir Zaman Mehdisi Ve Asrın Müceddidleri Arasindaki Farklar

2. MEHDİ KELİMESİNİN ETİMOLOJİK TAHLİLİ

2.4. Ahir Zaman Mehdisi Ve Asrın Müceddidleri Arasindaki Farklar

Ebu Davud Sünen’in “Melahim” babında Ebu Hureyre’den rivayet edilen şu hadisi nakil etmiştir. Hz. Peygamber şöyle buyurdu. “Şüphesiz ki, Allah her yüzyılın başında bu ümmete dinî işlerini yenileyecek bir müceddid gönderecektir.”84

Bu hadisi şeriften, selef âlimlerinin Mehdiliği bir mücedddid kabul etmeleri ve birinci konuda Mehdiliğin lügat ve ıstılah manalarının izah ettikten sonra, burada ise

81 Buhari, Sahihi Buhari, kitabu ehadisi’l enbiya, nüzulü isa bin Meryem babı, c. 4, s.168: 3448.

82 Müslim, Sahihi Müslim, kitabu’l eyman, nüzulü isa bin Meryem hakimen bişeria’ti nebiyyina babı, c. 1, s.137: 247.

83 İbnu Ebi Şeybe, Musannef, c.7, s.513: 73649.

84 Ebu davud, Sünen, c. 4, s.313, kitabu’l melahim, ma yuzkeru fi karni’l mie babı rakam; Taberani, Mu’cemu’l Evsat, c.6, s.324: 6527; İbni Adiy, Elkamil, c.1, s.123, mukaddime hakimin müstedreki- kitabu’l fiten ve’l melahim, c. 4, s.567-568; Beyhaki fi’l Asar ve’s Sünen, c. 1, s.208; Ebu Amr, ed-Dani fi’s Süneni’l Varideti fi’l Fiteni ve Ğavailiha, c.3, s.742; Suyuti, Mirkatu’s Suud, kitabu’l melahim, s. 1057; Suyuti, Menakibu’ş Şafii, c.1, s.53; el-Herevi, Zemmu’l Kelam, c. 6, s.53; İbnu Asakir fi Tebyini Kizbi’l Müfteri, s.51; el-Mezi, Tehzibi’l Kemal, c. 12, s.413, ve başka birçok rivayet tümüde Abdullah bin vehbden rivayet etmiş oda said bin ebi eyyüp oda şurahbil bin yezid el-meafiriden oda ebi alkameden oda ebu hureyreden rivayet etmiştir.

İmamı suyuti mirkatu2s suudta ebu davudun süneni hakkında şöyle buyurmuştur. ‘’aralarında hakimin ve beyhakininde bulunduğu hafızlar onun sahihliğine dair ittifak etmişlerdir. Hafız İbn-ii hacerde onun Sahihliğine dair görüş bildiren muteahhirlerdendir. Bakınız: suyuti ebu’l fadl celaleddin abdurrahman (ö.911h.) Mirkatu’s Suud ala Süneni Ebi Davud, kitabu'l melahim, Thk: muhammed şayip şerif – İbn-iu hazm yayınevi, Beyrut,1. Baskı, 2012m, c. 3,s.1057.

ahir zaman mehdisi ile asrın müceddidleri arasındaki farkı açıklayacağız. Istılahların yakınlığından ötürü öncelikle tecdid ve müceddid kavramlarını lügat ve ıstılah anlamlarıyla açıklamaya başlayacağız.

Tecdid ve müceddid lafızları “ceddede” kelimesinden türemektedir. “Ceddede” kelimesinin birçok manası vardır. Kanaatimizce tecdidin konumuza en uygun manası, “Elbiseyi yeniledi” şeklinde bir manadır. Bir şeyin teceddüdü yenilenmesidir.85

Istılahta ise tecdid, unutulan amelin kitap, sünnet ve gerektiği şekilde ihyası, bidat ve hurafelerin silinmesi demektir.86 Müceddid ise unutulan ve terkedilen dini öğretileri ihya eden kimsedir.87

Hz. Peygamber ’in asrın müceddidleriyle ilgili hadisine dönecek olursak, bu hadisle ilgili olarak ümmetin âlimleri tarafından birçok şerh ve yorum yapılmıştır. Bu hadise yönelik sanırım en önemli şerhler Azim Abadi’nin “Avnu’l-Mabud Şerhu Süneni Ebi

Davud” ve yine Muhammed Abdurrauf el-Menavi’nin “Feyzu’l-Kadir Bişerhi’l- Cami’i’s-Sağir” adlı kitaplarıdır. Bu kaynakta geçen bir hadisinin anlamı şöyledir:

“Allah Teâlâ İslâm ümmetine her yüz yılın başında sünneti bidatten ayıran, ilmi ve ehlini çoğaltan, onlara yardım eden, kötülük hurafe ve bidatlerin yaygınlaşmasından sonra onları yok eden birini gönderir. Bu tecdid bazen bir kişi bazense birçok kişiyle olabilir.”88

Ümmet âlimleri müceddid için birtakım şartlar ve vasıflar belirlemiştir. Bunların en önemlilerini İmam Suyuti şiirinde şöyle belirtmektedir.

Bu hususta yüz yıl şarttır O toplum içinde hayattadır İlimle makamına işaret edilir Sözünde sünnete yardımcıdır

85 ez-Zebidi, Tac’ul Arus, c.7, s.478; İbni Menzur El-İfriki, Lisanu’l Arab, c. 3, s.111; Cevheri, İsmail b. Hammad, es-Sıhah Tacu’l Lüğati ve Sıhahu’l Arabiyye, Thk: Ahmet abdulğafur attar,el-İlmu lilmelayin yayınevi, beyrut, 2. Baskı,1989m, c.6, s.454.

86 El-azim Âbadi, Avn’ul Ma’bud, c. 2, s.1841; el-Menavi, Feyzu’l Kadir, El-marife yayınevi, Beyrut ,2.Baskı, 1972m, c. 2, s.281.

87 Ebu’l E’la El-Mevdudi, Mucizu Tarihi Tecdidi’d Din Ve İhyauhu, El-Fikri’l Hadis Yayınevi, Beyrut, 2. Baskı,1967m, s.13.

Ve her ilmi toplayıcıdır İlmi zaman ehlini kuşatmaktadır Sözünde rivayet edildiği gibi Ehli Mustafa’dandır ve kuvvetlidir89

Tüm bu açıklamalar neticesinde anlaşılıyor ki, her asrın mücediddleri ve mehdilik arasında birçok fark vardır. Müceddid, kitap ve sünnetle amelin zayıfladığı, hurafe ve bidatların çoğaldığı zamanda bunları iptal edip Allah’ın kitabı ve Hz. Peygamber ’in sünnetiyle ameli ihya etmek üzere her yüzyılda çıkan kişidir. Mehdilik ise; ahir zamanda yeryüzü, zulüm ve adaletsizlikle dolduktan sonra onu adaletle doldurmak için çıkacak ehli beytten biridir. Dolayısıyla mehdi müceddidlerden biri ve sonuncusudur. O zulmün ve haksızlığın çoğaldığı bir vakitte, ahir zamanda çıkar. İslâm’ı ihya eder ve adaleti yayar. Yer ve gök ehli kendisinden hoşnut olur.

Birileri “Eğer mehdi bir müceddid ise o zaman zahiri ilimleri bilmesi gerekmez mi?” diyebilir. Buna şu cevabı veririz: Mehdi müceddidlerden herhangi biri gibidir. Nitekim Hz. Peygamber onun hakkında şöyle buyurmuştur. “Allah onu bir gecede ıslah eder.”90 Ayrıca raşit halife Ömer b. Abdülaziz müceddidlerin ilkidir. Saltanatı

olmasının yanı sıra bu şart kendisinde yok idi. Onun ilk müceddid olmasına itibar eden ümmetin âlimleri de onda ilmi şart görmemişlerdir. Yine Allah Teâlâ kullarından seçtiklerine dünyevi işlerine uyumlu birtakım özellikler bahşeder. Allah Teâlâ peygamberlere bahşettiğini hiçbir insana bahşetmemiştir. İşte bu şekilde Allah Teâlâ kullarından dine yardımcı ve adaleti yayan müceddidler seçer91. İşte bunlar

mehdinin görevleridir.

89 Es-suyuti, Celalettin, Et-Tenbih Bimen Yaba’su’llahu Ala Ra’si Külli Mie, Tahkik: Abdulhamid Şanuha, Es-Sika Basım ve Dağıtım Yayınevi, s.16.

90 İbn Hanbıl, Müsned, c.1, s.444: 645; İbni Mace, Sünen, kitabu’l fiten, hurucu’l mehdi babı, c. 2, s.1367 : 4085; İbni Ebi Şeybe, c.7, s.513; Naim Bin Hammad, fiten, s.232.

91 Ebu davud, Sünen, c.4, s.313: 4291; Taberani, Mu’cemu’l Evsat , c.6, s.324: 6527; İbni Adiy, Elkamil , c.1, s.123; Mukaddime Hakimin Müstedreki, kitabu’l fiten ve’l melahim, c.4, s.567-568; Beyhaki, Asar Ve’s Sünen, c.1, s.208; Ebu Amr, Ed-Dani Fi’s Süneni’l Varideti Fi’l Fiteni Ve Ğavailiha, c.3, s.742; Suyuti, Mirkatu’s Suud, kitabu’l melahim, s.1057; Suyuti, Menakibu’ş Şafii, c. 1, s. 53; El-Herevi , Zemmu’l Kelam, c.6, s.53; İbnu Asakir, Tebyini Kizbi’l Müfteri, s. 51; El-Mezi, Tehzibi’l Kemal, c. 12, s.413.