• Sonuç bulunamadı

Ahıska ve Çevresinin Osmanlı Hâkimiyetine GiriĢi ve Çıldır Eyâletinin Ġhdası

IV. Osmanlı Ġdaresine GiriĢine Kadar Ahıska‘nın Tarihi

IV.2. Kıpçak Atabekliği‘nin Kurulması

1.3. Ahıska‘nın Osmanlı Hâkimiyetine GiriĢinden 1828 Yılına Kadar Ġdari Yapı

1.3.1. Ahıska ve Çevresinin Osmanlı Hâkimiyetine GiriĢi ve Çıldır Eyâletinin Ġhdası

Lala Mustafa PaĢa, Çıldır zaferinden sonra Atabek yurdunda Osmanlı hâkimiyetini daha da güçlendirmek için idari düzenlemelerde bulundu. 1551‘de Erzurum Beylerbeyi Ġskender PaĢa‘nın Atabeklerden fethettiği Ardanuç, Göle (Küçük Ardahan) ve Düz Ardahan (Büyük Ardahan) sancakları ile 1578 Ağustos baĢlarında Mahmut Han ülkesinden fethedilen Altunkala bölgesini içine alan bir eyâlet oluĢturuldu. Ayrıca, Manucahr‘ın sahip olduğu Atabek toprakları da bu eyâlete katıldı. Eyâletin

adına; Çıldır zaferinden hemen sonra kurulduğu için beylerbeylik58

uhdesiyle ―Çıldır Eyâleti‖ dendi.

Osmanlı Devleti, eyâletlerinin baĢına doğrudan Ġstanbul‘dan beylerbeyi tayin ederken Çıldır eyâleti diğer eyâletlerden farklı olarak irsî beylerbeyleri tarafından idare olunmuĢtur. Çıldır Eyâletine ilk olarak 17 Temmuz 1579‘da Manucahr Mustafa

Beylerbeyi olarak atanmıĢtır59

..

57 M. Münir Aktepe, 1720-1724 Osmanlı-İran Münasebetleri ve Silahşör Kemani Mustafa Ağa‟nın Revan

Fetihnamesi, Ġstanbul 1970, s. 1.

58 Osmanlı Devleti‘nde klasik dönem taĢra idaresi, aĢağıdan yukarıya karye (köy), kaza, sancak (liva) ve

eyâlet (beylerbeyilik) Ģeklinde teĢkilatlanmıĢ ve eyâletler, beylerbeyi veya mîr-i mîran ünvanlı kiĢiler tarafından yönetilmiĢlerdir. Beylerbeyiler kendi bölgelerinde hükümdarın temsilcisi olmak, beylerbeyi divanında askerî hususlara dair meseleleri halletmek, bölgesinde güvenliği sağlamak, tımar tevcihi ve terakkilerini yürütmek gibi vazifeleri olduğu gibi savaĢ zamanı kendi bölgesindeki sancakbeyleriyle tımarlı sipahileri maiyetine alarak emredilen yerde orduya katılmak zorundaydılar. Beylerbeyileri tayin edildikleri eyâleti, paĢa sancağı denilen merkez sancaktan yönetirlerdi. Beylerbeyileri sancak beylerinin özellikle askeri amirleri pozisyonundaydı. Mali ve mülki açıdan bu iki amir arasında hiyerarĢik olarak sıkı bir bağ mevcut değildi. 1362‘de Rumeli Beylerbeyiliği, 1393‘te Anadolu Beylerbeyiliği kurulmuĢ ve fetihlerle sınırların geniĢlemesi ile bu sayı artmıĢtır ki 1610‘da bu sayı otuz ikiye çıkmıĢtır. (Bkz. Yusuf Halaçoğlu, XIV-XVII. Yüzyıllarda Osmanlılarda Devlet Teşkilâtı ve

Sosyal Yapı, Ankara, 2003, s. 83-86; Ġlber Ortaylı, Türkiye Teşkilât ve İdare Tarihi, Ankara, 2008, s.

250-252;Tuncer Baykara, Anadolu‟nun Tarihî Coğrafyasına Giriş I Anadolu‟nun İdari Taksimatı, Ankara, 2000. S. 24-30; Ġ. M. Kunt, a.g.e, s. 15; Süleyman Oğuz, Osmanlı Vilâyet İdâresi ve Doğu

Rumeli Vilâyeti (1878-1885, Ankara, 1986, s. 7-10; Metin ĠĢçi, Türk Yönetim Tarihi, Ġstanbul, 2005, s.

215-217; Nejat Göyünç, ―Osmanlı Devleti‘nde TaĢra TeĢkilâtı(Tanzimat‘a Kadar)‖, Osmanlı, C. 6, Ankara, 1999, s. 78-85.)

Çıldır eyâleti, ilk kuruluĢ sırasında Arpalu, Ġmirho, Pertekrek, Ardanuc, Hacrek,

Aspanca ve Acara sancaklarından oluĢuyordu. 1582‘de Livane Sancağı da dâhil edildi.60

Bir sınır bölgesi olması sebebiyle, sık sık askeri harekâta maruz kalan Çıldır eyâleti‘nin sınırları zaman zaman değiĢikliğe uğradı. 1592 yılındaki ―Defter-i Ġcmâl-i Cedîd-i Elviye-i Eyâlet-i Çıldır‖ adlı tahrir defterinde ise Ahıska, Altunkala, Osiha, Çeçerek,

Aspinze, Hırtıs, Ahılkelek, Posof ve Çıldır Sancaklarında oluĢmaktaydı61

.

1595 yılındaki ―Defter-i Mufassal-ı Livâ-i Ahısha‖ ve Gürcistan‘daki nüshası olan ―Defter-i Mufassal-ı Vilâyet-i Gürcistan‖ da ise Ahıska, Hırtıs, Ahılkelek, Çıldır, Poshov ve Bedre Sancakları kaydedilmiĢtir. 1595 Ahıska Mufassal Defterine göre

sancakların nahiyeleri Ģu Ģekildeydi62

:

1.Ahıska Sancağı: Güney, Kuzay, Ude, Kobliyan, Azgur, Altunkal‘a, Osiha, Espinze, Çeçerek

2.Hırtıs Sancağı: Hırtıs, MeĢe-Cavahed, Bozmaret 3.Ahılkelek Sancağı: AkĢehir, Tümük, Niyalaskur 4.Çıldır Sancağı: Canbaz, Kenarbel, Kurd Kalası 5.Poshov Sancağı: Güney, Kuzay

6.Bedre Sancağı: Bedre, KaĢut

1596 yılına ait bir kayıtta; ―Çıldır sancağı harap bir vaziyette olduğundan üç yıldır hiç kimse buranın sancakbeyliğine talip olmadı.‖ denilmekteydi. Bu da bize Çıldır

eyâletinin merkezinin Ahıska sancağı olduğunu göstermektedir63

.

1609‘daki Ayn Ali Efendi Risalesi‘nde ―Eyâlet-i Çıldır on üç sancakdır. Kethüdası ve defterdarı yokdur. Dört sancağı yurtluk ocaklık64

ve mülkiyet tarikiyle

60Ġ. M. Kunt, a.g.e., s. 175-176.

61 M. F. Kırzıoğlu, Osmanlılar‟ın Kafkas-Elleri‟ni Fethi s. 294. 62

TKG.KK.TTd., Defter-i Mufassal–ı Livâ-i Ahısha, nr. 58/130, vrk. 15b-180a; Defter-i Mufassal-ı

Vilâyet-i Gürcistan, s. 19-339.

63 F. Emecen, a.g.md., s.300.

64 Osmanlı Devletinde Eyâlet ve Sancak teĢkilâtı türlü sebeplerle zaman içinde değiĢiklik gösterdiği gibi

ele geçirilen bölgelerde yurtluk-ocaklık sancaklar oluĢturulmuĢtu. Bu sancaklar, Bosna, Anadolu, Diyarbakır, Van, Kars, Çıldır, ġam, Rakka, ġehrizor, Bağdad, Erzurum eyâletlerinde rastlanmaktaydı. Doğu Anadolu‘da oluĢturulan yurtluk ocaklıklar Yavuz Sultan Selim'in talimatları doğrultusunda hareket eden Ġdris-i Bitlisî' nin öncülüğünde gerçekleĢtirilmiĢ olup bunun sebebi siyasi yönden hareketli olan bu hudut bölgelerindeki yerli beylerin nüfûzundan faydalanmak ve merkezi otoriteyi bir ölçüde bu beyler vasıtasıyla korumak ve tesis etmekti. (Bkz. Orhan Kılıç, Osmanlı Devleti‟nin İdari

Taksimatı; Eyâlet ve Sancak Tevcihâtı, Elazığ 1997, s. 10-12, 38-40; Bayram Kodaman, Sultan II. Abdülhamit Devri Doğu Anadolu Politikası, Ankara, 1987, s. 13; Orhan Kılıç, ―Yurtluk-Ocaklık ve

Hükümet Sancaklar Üzerine Bazı Tespitler‖, OTAM, S. 10, Ankara, 1999, s. 122; Ġ. H. UzunçarĢılı, a.g.e., C. II, s. 580-581.) Yurtluk ve Ocaklıklar sancaklar Kanuni devrinde hazırlanan kanunla sınırları tespit edilmiĢti: “… hîn-i fetihde ba'zı ümerâya hizmet ve ita'atleri mukabelesinde ber-vech-i te'bid

tasarruf olunur‖ Ģeklinde kayıtlıdır. PaĢa sancağı ile birlikte 14 sancaktır. Bunlar; Çıldır PaĢa Sancağı, Olti, Hartus, Ardanuc (sonradan ilave feth), Ardahan-ı Büzürük- Tavuskar, Çeçerek-Göle, Posthu-Ahısha, Macahil-Ahılkelek, Acara-Teralet, Penbek-

Cercer, yurtluk ocaklık statüsünde ise Pertekrek, Livane, Nısf-ı Livane, ġavĢad‘dır65

. Ancak Risalenin baĢka yerinde Çıldır eyâleti‘nin zeamet ve tımar sayısını verirken

sancak olarak Care, Benek, Tavuskar (sonradan), Lozi‘yi de kaydetmiĢtir66. Çıldır

eyâleti 97 zeamet, 559‘u tımar olmak üzere toplam 656 tımarlı sipahi ve bunların cebelüleriyle birlikte toplam 1800 civarında asker çıkarmaktaydı.

1631–32 tarihli tevcihat defterinde, “Eyâlet-i Çıldır nâm-ı diğer Ahısha” adı altında eyâlete bağlı 15 sancak kaydedilmiĢtir. PaĢa sancağıyla beraber 16 sancaktır.

Bunlar; Beterek, Ardanuc (Arpalık)67, ġavĢad (Ocaklık), Livana (Ocaklık), Hacerek,

Mahcil (Ocaklık), Penek, Acara-i Ulyâ (Ocaklık), Acara-i Süflâ (Ocaklık), Emir Hoy (Ocaklık), AsentuĢah(?), Altunkal‘a ma‘a Osha, Poshoy ġah, Acara(Ocaklık),

Hartus‘dur. PaĢa sancağı ise Çıldır/Ahısha68‘dır69

.

Evliya Çelebi de Çıldır Eyâleti‘nin; ―Eyâlet-i Çıldır on üç sancakdır. Mal ve tımar defterdarı, defter ve çavuşlar eminleri, çavuşlar kethüdası, çavuşlar kâtibi” olduğunu ifade ederek eyâletin sancaklarını da Oltı, Hırtiz, Ardanuc, Hacerek, Ardahan, Posthor, Mahcil, Ahısha (paĢa sancağı) olarak kaydetmiĢtir. Ayrıca; dört sancağının

yurdluk ve ocaklık derler. Sancak i‟tibâr olunur ve sâir ümerâgibi tabl u 'alem sahibleridür. Selâtîn-i selefden ellerinde olan temessükâtları mucibince cidden bunlar azl ü nasb kabul eylemezler. Amma elviye-i sâire gibi kura ve mezâri'inin mahsulâtı tahrir olunmuşdur. İçlerinde ze'amet ve timar vardır. Sefer-i hümâyun vâki' oldukça, zu'amâ ve erbab-ı timarı alay-beğleri ile kendüleri ma'an sâir sancakbeğleri gibi kangı eyâlete tabi'iler ise, beğlerbeğileriyle ma'an konub ve göçüb, sefer hizmetin eda edegelmişlerdir. Ve bunlardan birisi fevt olsa yâhud edâ-i hizmet eylese, yurdı ve ocağı olmağla, sancağı ve ocağı, evladına ve akrabasına verilir; haricden kimesneye verilü-gelmemişdir. Meğerki evlad ü akrabası münkariz ola, ol zaman da sancak tasarruf eylemiş bir umur-dide kimesneye verilür. Amma yurdluk ve ocaklık i'tibârı olmaz, belki sâir elviye gibi tasarruf olunur.” (Bkz. Ahmet

Akgündüz, Osmanlı Kanunnâmeleri ve Hukukî Tahlilleri, 4. Kitap Kanuni Devri Kanıunnâmeleri, 1.

Kısım Merkezi ve Umumi Kanunnâmeler, Ġstanbul, 1992, s. 476-477.)

65

Ayn Ali Efendi, Kavânîn-i Âl-i Osman der Hülasâ-i Mezâmin-i Defter-i Divan, (Önsöz M. Tayyip Gökbilgin), Ġstanbul, 1979, s. 27–28.

66 Ayn Ali Efendi, a.g.e. , s. 58-59 67

Yüksek rütbeli devlet memurlarına vazifede iken maaĢlarına ilaveten, azil veya emeklilikleri halinde maaĢ kabilinde verilen tahsisat anlamına gelmektedir. (Bkz. B. Kodaman, a.g.e., s. 22.)

68 Ahıska 1627-1635 tarihleri arasında Safevî Devletinin iĢgali altında idi. Ayrıca Hacerek, Poshof, Penek

ise harabe haldeydi. Ahıska Kalesinin yeniden ele geçirilmesinden sonra Çıldır Beylerbeyi Köseç Sefer PaĢa (II. Beka) Ahıska beylerbeyi olarak tayin edilmesi üzerine eyâlet Ahıska Eyâleti olarak adlandırılmaya baĢlanmıĢtır.(Bkz. F. Emecen, a.g.md., s. 301.)

69 ġerafettin Turan, ―XVII. Yüzyılda Osmanlı Ġmparatorluğunun Ġdarî Taksimâtı (1041/ 1631–32 Tarihli

Bir Ġdarî Taksimât Defteri)‖, Atatürk Üniversitesi 1961 Yıllığı, Ankara 1963, s. 222–223; Ġ. M. Kunt, a.g.e., s. 193-194.

yurdluk ve ocaklık ve mülkiyet üzere tasarruf edilmekte olduğunu ifade etmiĢtir ki,

bunlar da Bürtekrek, Livâne, Nısf-ı Livâne ve ġavĢad‘dır70

.

1653‘deki Sofyalı Ali ÇavuĢ Kanunnâmesi‘ne göre Çıldır Eyâleti, ―Eyâlet-i Çıldır nâm-ı diğer Ahıska. On üç sancakdır. Üç sancağı yurdluk ve ocaklıkdır. Ma„dası umerâ-yı Osmaniye tasarrufundadır.” demektedir. Zuama ve erbab-ı tımar 556 kılıçtır. Toplam cebelüleri ile birlikte asker sayısı 2000‘dir. Sancakları ise, Oltu, Ardahan-ı Büzürk, Hartus, Arunuc (Ardanuc), Hacerek, Poshov, Mahacil, Acara, Penek,

Ahılkelek, Livane, ġavĢad, Pertekrek‖ Ģeklinde kayıtlıdır71. PaĢa sancağı Ahısha‘dır

Kâtib Çelebi‘nin Cihannümâ‘sında, ―Ahısha nam-ı diğer Ahıska, Gürcistan hududuna dâhildir. Mukaddema Çıldır Eyâletidir. Çıldır cenklerde harab olmağla Ahısha‟ya ilhâk idüb müstakil bir eyâlet etmişler.”demektedir.

Kâtib Çelebi‘nin Cihannümâ‘sında, sancakları Ģu Ģekilde vermektedir: “Acara, Ardanuc, Ardahan-ı Büzürk, Ardahan-ı Küçük, Sevke/Söge(?) tabi„ Olti, Petekrek ocaklıkdır. Penek, Posthov, Tavusker, Çıldır, Hacerek, Hartus, Şavşad ocaklıkdır. Göle, Livane ocaklıkdır. Mahcil, Nısf-ı Livâne ocaklıkdır. Mamervan, Ahılkelek, Teralet(?) bu eyâlet 656 kılıçdır. 97 zeamet, 559 tezkerelü dahi tezkeresiz tımardır. Cebelüleri ile 1700 nefer olur. Evsâf-ı Ahısha hala taht vilâyetidir.” Ģeklinde bilgiler vardır.

AnlaĢılacağı üzere Çıldır Eyâleti‘nin PaĢa Sancağı Ahıska‘dır72

.

Hezarfen Hüseyin Efendi, 1675 yılına doğru tamamladığı Telhîsü‘l-Beyân fî Kavânîn-i Âl-i Osman adlı eserinde: ―Eyâlet-i Çıldır on üç sancakdır. Defter kethüdası ve timar defterdarı yokdur. Dört sancağı dahi yurdluk ve ocaklık ve mülkiyet tariki ile tasarruf olunur.” demektedir. Bunların isimlerini ise, eserinde Ģu Ģekilde vermektedir: Oltu, Ardahan-ı Büzürk, Ardanuç, Hacrek, Hartus, Posothov, Pertek, TaĢir, Uru, Üstüha, Makelek (Ahılkelek), Hıtıla, Espin, Pinbek ve bir de paĢa sancağı olan Çıldır‘dır73

.

70 Evliya Çelebi, onüç sancaktır diye saydığı sancak isimleri arasında Acara ve Petek yer almamakla

birlikte hasları sayarken isimleri geçmektedir. Ayrıca hasları sayarken Bürtekrek yerine Pertek yazılmıĢtır. (Bkz. Evliya Çelebi Mehmed Zıllî Ġbn. DerviĢ, Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, C. II, (Basan Ahmet Cevdet), Ġstanbul 1314, s. 322.)

71

Sofyalı Ali ÇavuĢ Kanunnâmesi, adlı eserin faksimile metin kısmında s. 10‘da çeviri yapılarak burada kullanılmıĢtır. Bunu yapmamızdaki sebep bu eseri hazırlayan Midhat Sertoğlu‘nun çeviri esnasında yaptığı hatalar ve sancak isimlerini verirken sadece sekiz tanesinin ismini vermesidir. Bunlar, Oltu, Ardahan-ı Büzürk, Hartus, Erednevuc (Ardanuc), Posuthu, Mahcil, ġavĢad, Pergerek‘dir. s. 36‘da zikretmiĢ olmasıdır. (Bkz. Sofyalı Ali Çavuş Kanunnâmesi, (Haz. Midhat Sertoğlu), Ġstanbul, 1992, s. 36.)

72 Katip Çelebi, Cihannümâ, Ġstanbul, 1145, s. 408.

73 Hezarfen Hüseyin Efendi, eserinde 13 sancaktır demesine rağmen eserinde sancak isimlerini verirken

1609‘da Eyâletin sancak sayısı PaĢa Sancağı ile birlikte 14 sancak idi. Çıldır Eyâleti‘nde 1631–1632 tarihli teĢkilat defterine göre 16 sancak, Evliya Çelebi‘ye göre 13 sancak ve Kâtib Çelebi‘ye göre 20 sancak bulunmaktaydı. Ayn Ali, Evliya Çelebi, Sofyalı Ali ÇavuĢ ve Hüseyin Hezarfen Efendi sancak sayısını 13–14 olarak gösterirlerken 1631–32 tarihli defterde 15, Katib Çelebi ise 20 sancak ismini vermektedir. Eyâletin sancakları kaynaklarda farklı Ģekillerde yazılmıĢtır. Katib Çelebi de ilk defa Mamervan (Narman) sancağını eyâlete dâhil ederek sancak sayısına faklı bir boyut getirmiĢtir. (EK-5, Tablo-1)

XVIII. yüzyılda, Çıldır Eyâleti‘nin sancak sayısında önemli değiĢiklikler olmuĢtur. Nitekim yüzyılın baĢında eyâlete bağlı sancak sayısı 22 iken, 1717–1730 tarihli tevcihat defterine göre sancak sayısı 20‘ye düĢmüĢ, 1740 tarihli tevcihatta önemli bir azalma olmuĢ ve 15 sancak kaydedilmiĢtir. 1750–1800 yıllarına ait tevcihat defterinde ise eyâletin sancak sayısı 21 olarak tespit edilmiĢtir. XIX. yüzyılda 1829 Edirne AntlaĢmasının imzasına kadar geçen sürede eyâletin sancak sayısı 1818-1826 1 Numaralı Ahısha ġer‗iyye Sicili‘ndeki 5 Ocak 1825 tarihli kayıtta anlaĢıldığı üzere 24‘tür. (EK-5, Tablo-2)

1682-1702 yılları arasıda 22 sancak vardır. Bunlardan 15 tanesi ocaklık olarak kaydedilmiĢtir. Nısf-ı Livâne ve Pertekrek (Hisseli Ocaklık), Oltı (Ocaklık), Ardanuc (Ocaklık), ġavĢad (Ocaklık), Pertekrek (Ocaklık), Ardahan-ı Büzürk, Nısf-ı Livâne (Ocaklık), Mahcil (Ocaklık), Petek, Acere-i Ülyâ (Açık), Acere-i Süflâ (Ocaklık), Emir Hoy (Ocaklık), Astere (Ocaklık), Posthov (Ocaklık), Hartus (Ocaklık), Altun Kale

(Ocaklık), Astıha74

(Ocaklık), Çıldır (ber-vech-i te‘bîd), Ahalkelek, Keskim (Açık),

Hacerek (Göle) (Açık), Acara (Ocaklık)‘dır75

.

1694-1732 tarihli Defter-i Caba Eyâlet-i Çıldır adlı caba defterinde eyâletin sancak sayısını 21 olarak vermiĢ, bunlardan 13 tanesi ocaklık olarak kaydedilmiĢtir. Bunlar; Oltu (Ocaklık), Çıldır, Ardahan-ı Büzürk, Ardahan-ı Küçük, Acara-i Süflâ (Ocaklık), Acara-i Ulyâ (Ocaklık), Penek, Ahısha, Ahılkelek (Ocaklık), Altunkal‗a (Ocaklık), Ardanuc (Ocaklık), Nısf-ı Livâne (Ocaklık), Hartus (Ocaklık), Pertekrek

Hezarfen Hüseyin Efendi, Telhîsü‟l-Beyân Fî Kavânîn-i Âl-i Osman, (Haz. Sevim Ġlgürel), Ankara, 1998, s. 128–129.)

74 Astıha=Ahısha 75 O. Kılıç, a.g.e., s. 66.

(Ocaklık), Cecerek (Ocaklık), Poshov (Ocaklık), ġavĢad (Ocaklık), Mamervân

(Ocaklık), Aspinza, Oshe, Livana‘dır76

.

1717–1730 yıllarına ait tevcihat defterinde, 23 sancak verilmiĢ olup, bunlardan 6 tanesi ocaklık olarak kaydedilmiĢtir. Mâmervân (Mamirvân), Nısf-ı Livâne ve Pertek (Ocaklık), Oltu, Ardanuç, ġavĢad, Pertekrek ( Pergerek), Ardahan-ı Büzürg (Büyük Ardahan), Nısf-ı Livâne (Ocaklık), Macahil, Penek, Acara-i Ulyâ (Ocaklık), Acara-i Süflâ (Ocaklık), Emirhoy (Emirhev), Aspinza (Ocaklık), Posthov (Posof), Hertus (Hartus), Altun-kal‗a, Estiha, Çıldır, Ahalkelek, Kiskim der-Çıldır, Cecerek nâm-ı diğer

Göle, Acara‘(Ocaklık) dır77. Eyâlet, ocaklık statüsünde Ġshak PaĢa‘nın tasarrufunda iken

1722‘de bu statüsü kaldırılmıĢ ve TrablusĢam Beylerbeyi ġehsüvarzâde Mehmet PaĢa‘ya verilmiĢtir. Ancak 1725 Haziranında tekrar ocaklık statüsü verilerek

beylerbeyiliğine Ġshak PaĢa getirilmiĢtir78

.

1721-1740 yıllarına ait tevcihatta, 15 sancaktan Çıldır hariç diğerleri ocaklık olarak belirtilmiĢtir. Bunlar; Nısf-ı Livâne ve Pertekrek (Hisseli Ocaklık), Oltu (Ocaklık), ġavĢad (Hisseli Ocaklık), Pertekrek (Hisseli Ocaklık), Ardahan-ı Büzürk

(Ber-vech-i te‘bîd79), Mahcil (Hisseli Ocaklık), Acere-i Ülyâ (Ocaklık), Emir Hoy

(Ocaklık), Poshov (Ocaklık), Hartus (Ocaklık), Altun Kale (Ocaklık), Astıha (Ocaklık),

Mamervan (Ocaklık), Çıldır (ber-vech-i te‘bîd), Ahalkelek (Ocaklık)‘dir80

.

1755–1800 yıllarına ait tevcihat defterinde, Eyâletin sancak sayısı 21 olarak tespit edilmiĢ olup bunlar; Acara-i Süflâ (Ocaklık), Acara-i Ulyâ (Ocaklık), Ahılkelek, Altunkal‗a, Ardahan-ı Büzürk, Ardanuc, Çıldır, Astize (Ocaklık), Hacerek/Göle, Hartus, Hınıs ve Tekman, Keskim, Macahel (Ocaklık) , Malazgird, Nısf-ı Livâne ve Pertekrek

(Ocaklık) , Oltu, Ostha, Penek (Malikâne) , Pertekrek, Poshov, ġavĢad‘dır81

.

1818-1826 (1233-1241) 1 Numaralı Ahısha ġer‗iyye Sicili‘nde 5 Ocak 1825 (15 Cemaziyelevvel 1240) tarihli kayıtta Çıldır Eyâleti‘nin 24 sancaktan mürekkep olduğu

ifade edilmiĢtir82

. Bunlar; Mirho, Satlil, Ardanuç, Livane, Keskim ve Petekrek83,

76

Defter-i Caba Eyâlet-i Çıldır, (Haz. Tsısana Abuladze, Miheil Svanıdze), Tiflis, 1979, s. 3-249.

77

Fehameddin BaĢar, Osmanlı Eyâlet Tevcihâtı, (1717-1730), Ankara, 1997, s. 22, 119–125.

78 F. Emecen, a.g.md. , s. 301.

79 Ber-vech-i te‘bîd: Hayatta kaldığı sürece 80 O. Kılıç, a.g.e., s.66.

81Mehmet ĠnbaĢı, ―XVIII. Yüzyılın Ġkinci Yarısında Çıldır Eyâleti ve Ġdarecileri‖, Atatürk Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C. 7, S. 1 (2006), s. 81-82.

82 BOA, MŞH. ŞSC, 1 Numaralı Ahısha Şer‟iyye Sicili (H. 1233-1241/1818-1826), nr. 373, vrk. 62a,

Nahiye-i Tavuskâr84, Penek, Mamran (Mamervan) , Oltu, Göle85, Ardahan (Ardahan-ı

Büzürk), Çıldır, Ahılkelek, Hartus, Acara-i Ulyâ, Acara-i Süflâ, Macahil86

,

Kovabliyan87, Aspinza88, Azgur89, Poshov90, ġavĢad91, ve merkez sancağı olan

Ahıska‘dır.

XIX. yüzyılda, 1828–29 Osmanlı-Rus SavaĢı sırasında Ahıska ve Ahılkelek, Ruslar tarafından iĢgal edilmiĢ, 1829 Edirne AntlaĢması ile Çıldır (Ahıska) Eyâleti‘nin merkezi Ahıska ve eyâletin diğer kazalarından Azgur, Hırtıs, Çeçerek, Ahılkelek,

Bedre, Kobliyan (Altunkale) Rus iĢgalinde kalmıĢtır92. 1831‘de Çıldır Eyâletinin sancak

sayısı 5 olarak gösterilmektedir. Bunlar; Livane-i nam-ı diğer Levan (Vartin), ġavĢad,

Mahacil, Cercer (Çırçır), Cebecun (Cebecik)‘dur93. Tanzimat‘ın ilanından sonra yapılan

yeni idari düzenleme ile Çıldır, bir sancak haline getirilerek Erzurum Eyâleti‘ne

bağlanmıĢtı94

.

83

Keskim ve Petekrek Sancakları, Ahıska ġer‘iyye Sicilindeki bazı kayıtlarda yalnız yazılmıĢken bazı kayıtlarda ise beraber yazılmıĢtı. Beraber yazılanlar, vrk. 27a, 63a, 78a, Belge No:42, 135, 181. Ayrı yazılanlar, vrk. 29a, 31a, 67b, 93b, Belge No: 48, 52, 152, 223.

84 Nâhiye-i Tavuskâr Ahıska ġer‘iyye Sicilinin bazı yerlerinde Ardanuç Sancağının nahiyesi vrk. 90a,

Belge No: 212 bazı yerlerde ise; nahiye-i Tavuskar Sancağı vrk.63, Belge No:135, Liva-i Tavusker vrk. 93b, Belge No: 223 geçmektedir.

85 Göle Sancağı, Defter-i Hâkânî‘de Ardahân-ı Küçük olarak kaydedilen Çıldır Eyâletine bağlı Göle

Sancağı, Kars Valisi Ali PaĢa tarafından eski defterde Kars‘a bağlı olduğu için Göle‘yi bir süre Kars‘a bağlanmıĢtır. Bu durum Ahıska Kadısı Es-Seyid Ġbrahim tarafından Ġstanbul‘a yazılmıĢtır. 1 Cemaziyelahir 1233 (8 Nisan 1818) tarihli Göle Sancağı Ġ‗lâmında “… Çıldır Eyâleti‟nden ifrâz ve

Kars‟a ilhâka dâ‟ir târîh-i cedîd ile emr-i âlî-şân ısdâr buyurulmamış iken atîk sûret-i defter ile Kars muzâfâtındandır. … eyâlet-i Çıldır tarafına î„tâ ve kâffe-i umûr ve musâlahaları vâlîmiz ma„rifetiyle rü‟yet olunarak bade‟l-yevm müşârun-ileyh Ali Paşa‟nın “Kars‟[a] ilhâkdır” deyü vâkı„ olan müdâhale ve mu„ârazasını men u def„i bâbında bir kıt„a emr-i celîlü‟ş-şân sadaka ve ihsân buyurulmak niyâzında olduğumuzu hâvî mahzar-ı hakīkat-me‟âsirimizi musaddık sen dahi i„lâm idivir” deyü iltimâs itmeleriyle cümle inhâları vâkı„a mutâbık olup kazâ-i mezbûrin Çıldır Eyâleti‟nden infikâk ve eyâlet-i âhara ilsâkı bir vâkitde vâkı„ olmamağla müşârun-ileyh Ali Paşa hazretlerinin müdâhalesi def„ olunmak husûsuna irâde-i aliyye-i cihân-dârî ta„alluk ve bir kıt„a emr-i âlî, şeref-i izz-i sudûr buyurulmak niyâzında olduklarına ilm-i dâ„iyânem lâhik olup ol ki vâkı„ hâldir, pâye-i serîr-i â„lâya ilâm olunmuşdur. Ol bâbda ve her hâlde emr ü fermân men lehü‟l-emr ve‟l - ihsânındır.‖ (Bkz. BOA, MŞH. ŞSC, Ahısha Şer‟iyye Sicili, vrk.40a-40b, Belge No: 73.)

86 BOA, MŞH. ŞSC, Ahısha Şer‟iyye Sicili, vrk. 63a, Belge No: 135.

87 BOA, MŞH. ŞSC, Ahıska Şer‟iyye Sicili, vrk. 62a, 93a, Belge No: 132, 222. 88 BOA, MŞH. ŞSC, Ahıska Şer‟iyye Sicili, vrk. 33b, Belge No: 57

89

BOA, MŞH. ŞSC, Ahıska Şer‟iyye Sicili, vrk. 33b, 70a, Belge No: 57, 157.

90 BOA, MŞH. ŞSC, Ahıska Şer‟iyye Sicili, vrk. 79a, Belge No: 185.

91 BOA, MŞH. ŞSC, Ahıska Şer‟iyye Sicili, vrk. 93b, 67b, Belge No: 223, 152. 92

M. F. Kırzıoğlu, 1855 Kars Zaferi, s. 32.

93

T. Baykara, a.g.e., s. 106; Fazıla Akbal, ―1831 Tarihinde Osmanlı Ġmparatorluğunda Ġdarî taksimat ve Nüfus‖, Belleten, C. XV. S. 60 (Ekim 1951) den ayrı basım, Ankara 1951, s. 625.

94 II. Mahmut dönemi ve Tanzimat Fermanı ile birlikte taĢra teĢkilâtında merkezileĢmeye gidilince

hükümet ve yurtluk-ocaklık sancaklarının bulunduğu eyâletler de hoĢnutsuzluk meydana gelmiĢtir. 1845 Temmuzundan itibaren Kars ve Çıldır‘da yurtluk-ocaklık sahibi olan Posof Beyi Kamil, Tavaskar Beyi Dursun, Ardahan Beyi Hasan, Göle Beyi Arslan, Mirho Beyleri Osman ve Hüseyin, AhmetpaĢazade ġerif Bey, Livaneli Yusuf Bey ve Abdi Bey bir araya gelerek Tanzimat‘a karĢı direnmeye karar vermiĢlerdi. Erzurum Valisi Bekir Sami PaĢa gerginliği ortadan kaldırmak için

1866–67 yıllarında Çıldır Sancağı‘nın ġavĢad, Tavuskar, Ardanuc, Göle, Posof, Çıldır, Ardahan, Mamervan, Penek, Kiskim ve Oltu kazaları olmak üzere 11 kazası vardı. 1871–1872 tarihinde yapılan yeni düzenleme ile Çıldır sancağının kaza sayısı Oltu, Ardanuc, Ardahan olmak üzere üçe düĢürülmüĢtü. 1876–77 Osmanlı-Rus SavaĢları sırasında bölge Rus iĢgaline uğramıĢ ve bu durum 1918‘e kadar sürmüĢtü. 16 Mart 1921 Moskova AntlaĢması ile Türk-Sovyet sınırı kesin olarak belirlenmiĢ ve Çıldır Türkiye‘de kalırken Ahıska baĢta olmak üzere birçok Türk bölgesi Sovyet Rusya‘ya

terkedilmiĢtir95. 13 Ekim 1921 tarihli Kars AntlaĢması‘nda bu durum teyid ve tescil

edilmiĢtir.

Yukarıda da ifade edildiği gibi Çıldır Eyâleti, Erzurum, Van, Diyarbakır eyâletleri gibi gerek idari taksimat gerekse eyâlete bağlı sancakların tasarruf Ģekli bakımından farklılıklar arz etmektedir. Bunun da en önemli nedeni, bulunduğu coğrafyadır. Osmanlı Devleti, öncelikle Safevî Devleti‘nin bölgedeki etkinliğini önlemek ve Gürcü meliklerini kontrol altında tutmak (Ġmeretiya/AçıkbaĢ, Mingreliya/Dadyan ve Guria/Göril) ve vergilerinin Ġstanbul‘a gönderilmesinde aracılık etmek, onların aralarındaki ihtilâfları çözmek ve bölgede istikrarı sağlamak amacıyla Çıldır valilerini görevlendirmiĢti. Ayrıca, Rusya‘nın Kafkasya siyasetini takip ederek gerekli tedbirler alma görevi de Çıldır Eyâletini uhdesinde bulunduran valilere verilmiĢti. Buna bağlı olarak eyâletin sancak sayısında da artıĢ veya azalma görülmüĢtür. Takip edilen siyasetin bir sonucu olarak da eyâletin paĢa sancağı Çıldır ile Ahıska arasında zaman zaman değiĢkenlik göstermiĢtir.

Çıldır, eyâlet statüsündeyken merkezi Ahıska, sancak statüsündeyken merkezi

Oltu olmuĢtur. Asıl Çıldır ise Ardahan‘a bağlı bir nahiyedir96. 1596 tarihli bir arĢiv

kaydında Çıldır‘ın harap bir durumda olduğu ve Beylerbeyi Hızır PaĢa‘nın Ahıska‘da

ikamet ettiği belirtilmektedir97

.

yurtluk-ocaklıklara dokunulmayacağına dair bunlara haber göndermek zorunda kalmıĢtı. Yurtluk- ocaklıklara el konulmayacağına dair haberlerin Çıldır‘a ulaĢmasından sonra bölge sakinleĢmiĢtir. Çıldır Sancağında bulunan otuz beĢ kiĢinin yurtluk-ocaklık statüsündeki köylerine 1851 yılından itibaren el konulmaya baĢlanmıĢ ve bu süreç on beĢ yıla yakın bir süreçte tamamlanmıĢtır. Buraların senelik hasılatının 126.800 kuruĢ olduğu hesaplanmıĢ ve sahiplerine aylık toplam 10.567,5 maaĢ bağlanmıĢtı. Örneğin 1851 tarihinde Çıldır'da bağlanan maaĢ 126.800 kuruĢken, bu miktar 1884 yılında 273.000 kuruĢa kadar yükselmiĢti. (Bkz. Fatih Gencer, ―MerkezîleĢme Politikaları Sürecinde Yurtluk-Ocaklık Sisteminin DeğiĢimi‖, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih

Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, C. 30, S. 49, (2011), s. 84-85.)

95 F. Emecen, a.g.md, s. 301.

96 Tahir Sezen, Osmanlı Yer Adları (Alfabetik Sırayla), Ankara, 2006, s. 609.