• Sonuç bulunamadı

1.3. Motivasyon Teoriler

1.3.1. Kapsam Teoriler

1.3.1.1. A Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teoris

Abraham Maslow, insan ihtiyaçlarının hiyerarşik bir düzeni olduğunu savunur ( Maslow, 1970, s. 39 ). Maslow, ihtiyaçları önceliklerine göre sırasıyla fizyolojik gereksinimler, güvenlik gereksinimleri, psikolojik gereksinimler, sosyo-psikolojik gereksinimler ve başarı ( kendini gerçekleştirme ) gereksinimi şeklinde sıralamaktadır.

Şekil 1.1. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Basamakları ( Kaynak: Öztekin, 2002, S.119 )

Fizyolojik gereksinimler açlık, susuzluk, cinsellik, dinlenme, uyku, annelik gibi bireylerin fiziksel ihtiyaçlarını içerir. Fizyolojik ihtiyaçlar öncelikli ihtiyaçlardır. İnsanlar her şeyden önce fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak ister ( Onaran, 1981, s. 14 ).

Fizyolojik gereksinimler de kendi içerisinde önem sırasına göre sıralanırlar. Buna göre insanlar önce açlık, susuzluk ihtiyaçlarını daha sonra annelik, cinsellik gibi ihtiyaçlarını gidermek isterler.

Fizyolojik gereksinimlerini tamamen olmasa da büyük çoğunlukla gideren birey, ikinci olarak güvenlik gereksinimlerini gidermek ister. Genel olarak ifade edilirse sigorta ve emeklilik programları, güvenli çalışma koşulları, iş güvenliği ve örgütsel olanaklar bu grupta sayılabilir ( Can, Tuncer, Ayhan, 1998, s. 204 ).

Güvenlik gereksinimlerinin içerisine hem iş güvenliği hem de sosyal güvenlik girer. Ancak hepsinden önce insanlar kendilerini güven içerisinde hissetmek isterler. Buna istinaden önce can güvenliği, sonra da mal güvenliği önemsenir. Bundan sonra ise iş güvenliği ve sosyal güvenlik önemsenir ( Öztekin, 2002, s. 120 ).

İnsanlar sürekli bir iş ister. İş güvenliğini sağlayan birey parasının bir kısmını yaşlılık gibi üretemeyeceği dönemleri için ayırarak yaşlılık, işsizlik sigortası v.b. yaptırır ( , 1982, s. 372 ).

İşten atılma korkusu, ihtiyarlık korkusu, bir kaza sonucu iş görememe korkusu gibi nedenlerle endişe duyan çalışan kaza, ölüm, işsizlik tazminatı gibi güvencelere sahip olmak isteyecektir ( Eren, 2001, s. 497 ).

Fizyolojik gereksinimlerini ve ardından da güvenlik gereksinimlerini büyük ölçüde gideren birey üçüncü olarak psikolojik gereksinimlerini gidermek ister. İnsanlar sosyal olma özelliklerinden dolayı çevresindeki insanlarla birlikte yaşar ve karşılıklı saygı çerçevesinde bunlardan sevgi görme beklentisindedirler. Bir de savunma niteliği taşımayan, ilişki çerçevesinde davranışlarda dikkat ya da bir şeyleri bastırma gerektirmeyen ikinci tür bir sevgi vardır. İlk anlamıyla sevgi gereksinimi, ikincisinden daha düşük düzeyde olarak nitelendirilir ( Onaran, 1981, s. 14 ).

Çalışma yaşamında da çalışanlar iş arkadaşları ile astları ve üstleri ile olumlu ilişkiler çerçevesinde karşılıklı olarak sevgi gereksinimlerini gidermek isterler. Bunun sağlanabilmesi için örgüt içinde partiler düzenlenmesi v.b. etkinlikler aracılığı ile çalışanlar arası iletişimin güçlendirilmesi gerekmektedir.

Sayılan ilk üç gereksinimini büyük ölçüde gideren birey, sosyo-psikolojik gereksinimlerinin giderilmesini isteyecektir. Bu gereksinimlerin içerisine saygı, saygınlık, statü, terfi, unvan, ün yapma v.b. girer.

Bunlardan saygı gereksinimi, kişinin hem kendine duyduğu saygıyı hem de başkalarından beklediği saygıyı ifade eder ( Onaran, 1981, s. 15 ). İnsanın kendine duyduğu saygı gereksinimi kapsamına kendine güven, başarı elde etme, özgürlük isteği gibi istekler girmektedir. Bunun yanı sıra insan çevresinden de saygı görme beklentisi içerisindedir ( Öztekin, 2002, s. 121 ).

Çalışanların yaptıkları işte elde ettikleri başarılarından ötürü kendilerine olan güven ve saygıları artacaktır. Çalışanlar çalışma ortamındaki diğer bireyler tarafından da yaptığı işe ve kendilerine saygı duyulmasını beklerler. Bu beklenti elde edilen başarılarla belirli bir statü edinme, ünvan sahibi olma, terfi etme, takdir edilme ve saygınlık kazanma şeklinde boyutlanır.

Birey üst basamaklardaki tüm ihtiyaçları büyük ölçüde karşıladıktan sonra kendini gerçekleştirme basamağına gelecektir. Maslow, kendini gerçekleştiren insana ilişkin belirgin özellikler belirlemiştir. Bunlardan başlıcaları şunlardır: Gerçekleri daha rahat algılayabilme, kendini ve başkalarını olduğu gibi kabul edebilme, düşünceleriyle davranışlarını kendiliğinden oluşturabilme, sorunlara güven duygusu ile yaklaşabilme gibi... ( Onaran, 1981, s. 18 ).

Bu sıra düzende fiziksel ve bedensel gereksinimler bireysel; sevgi, saygı ve başarı gereksinimleri toplumsal boyutlu gereksinimler olarak nitelendirilebilir ( Kazmıer, 1979, s. 242 ).

Maslow’un yaklaşımında iki temel varsayım vardır. Bunlardan birincisi davranışların altında yatan nedenlerle ilgilidir. Buna göre kişilerin davranışlarının altında ihtiyaçları yatar. Diğeri ise ihtiyacın önceliği ve şiddeti ile ilgilidir. Buna göre insanların ihtiyaçları belirli bir hiyerarşi izler. Bu hiyerarşiye göre giderilmesi gerekli ihtiyaçlar öncelik baz alınarak sıralanmıştır ve bu sıra düzende giderilmek istenirler ( Koçel, 1999, s. 469 ).

Maslow, bu teorisinin her insan için ulaşılması gereken amaçları gösterdiğini belirtmiştir. İnsanlar bu amaçlara bir sıra düzen içerisinde ulaşmak isterler. Aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi güdülenmenin olabilmesi için öncelikle tatmin edilmemiş bir ihtiyacın olması gerekir. Örneğin açlık tatmin edilmemiş bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacın uyarılması yani acıkma sonucu yeme davranışı gösterilir ve açlık ihtiyacı tatmin edilir. Bu ihtiyaç tatmin edildikten sonra bir sonraki ihtiyaç gündeme gelir. Bu ihtiyaç uyarılır ve tatmin edilir.

Şekil 1.2. Güdülenme Süreci

( Kaynak: Can, Akgün, Kavuncubaşı, 1995, S. 319 )

İhtiyaçlar tatmin edildikçe bir sonraki ihtiyaç ortaya çıkar. İhtiyaçların tatmini diğer ihtiyaçların doğmasına yol açmaktadır. Şekilde de görüldüğü gibi insanlar sırasıyla önce fizyolojik ihtiyaçlarını tatmin ederler, bundan sonra güvenlik gereksinimlerini gerçekleştirmek isteyecekler bunu da tatmin edince bir üst basamaktaki gereksinimi gidermek isteyeceklerdir ( Eren, 1979, s. 263 ).

Şekil 1.3. İhtiyaçların ortaya çıktıkları noktalar; şiddetlerini devam ettirdikleri düzeyler ve tatmin edildikçe gösterdikleri değişimler

( Kaynak:Eren, 1979, S. 263 )

Çalışma yaşamına uyarlayarak özetlersek çalışan öncelikli olarak temel ihtiyaçlarını giderecek ücret talep edecektir. Sonra güvenlik gereksinimi ortaya çıkar. Güvenlik gereksinimi çalışma ortamının güvenliğini, iş güvenliğini ve sosyal güvenliği içerir. Bundan sonraki aşamada çalışanlar iş arkadaşlarıyla ve astları-üstleri ile olumlu ilişkiler içerisinde

bulunmak, karşılıklı sevgi alışverişinde olmak isterler. Bir sonraki aşamada çalışanların saygı, saygınlık beklentileri yer alır. Bu anlamda çalışanlar kendilerine saygı duyulmasını, iş arkadaşlarından saygı görmeyi beklerler. Ayrıca elde statü edinme, unvan sahibi olma gibi beklentiler içerisine girerler. En son aşamada ise çalışan potansiyelini, birikimini, yaratıcılığını kullanarak sonuçlar elde eder. Bu aşamada birey kendini gerçekleştirmiştir.

Yönetimin çalışanların ihtiyaçlarını karşılarken dikkat etmesi gereken bir nokta vardır. Yönetim fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra saygı, sevgi ve ait olma ihtiyaçlarına geçebilir. Aksi takdirde başarısız olacaktır. Aynı şekilde ilk iki basamaktaki ihtiyacı giderilmiş olan çalışana üçüncü basamaktaki ihtiyacı karşılamaya yönelmek yerine birinci basamaktaki ihtiyaca yönelik politika izlerse de anlamlı sonuç elde edilmez ( Türko, 1973, s. 40 ).

Günümüze kadar geliştirilen teoriler içerisinden genel olarak kabul gören ve en sabit olanı Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi’dir. Diğer teoriler genelde toplumların özelliklerine göre değişiklik göstermektedirler. Ayrıca diğer teorilerin pek çoğu bu teoriden yola çıkmış ya da etkilenmişlerdir.

Türk kamu yönetimi alanında yapılan bir araştırmada ücret, çalışma koşulları, güvenlik, toplumsal ilişkiler, saygınlık gereksinimleri bakımından motivasyonu en yüksek olan kümenin Maliye meslek görevlileri olduğu saptanmıştır. Türkiye genelinde en iyi giderilen gereksinimin de saygınlık gereksinimi olduğu sonucuna varılmıştır ( Onaran, 1979, s. 145 ).