• Sonuç bulunamadı

A-II-a Babil Mitoslarında Evrenin Yaratılışı

Belgede Mitoslarda yaratılış motifleri (sayfa 174-182)

başkenti Babil şehri olunca bu şehrin tanrısı olan Marduk en önemli tanrı olarak tanrılar meclisinin başına geçti. Diğer tanrıların hakimiyeti böylece Marduk karşısında çözüldü. Đlâhlar meclisinin başına geçti. Ea’nın oğlu olan ve Tiamatla savaşarak onu yenen Marduk, dünyayı onun parçalarından yarattı ve Tiamatın kanından da insanları yarattı. Babillilerde en önemli tanrı olan Marduk aynı zamanda yaratıcı olan tanrıdır. Marduk şerefine yapılan bayram Nevruz (yeni yıl) Bayramı’dır.291

290

Donna Rosenberg, a.g.e., s. 243; Mircea Eliade, Dinsel Đnançlar ve Düşünceler Tarihi, I/90.

291

Mircea Eliade, Ebedi Dönüş Mitosu, s. 64-69; Mircea Eliade- Ioan P. Couliano, a.g.e., s. 218; Annamarie Schimmel, a.g.e., s. 48; Ekrem Sarıkçıoğlu, a.g.e., s. 23-24; Şinasi Gündüz, Din ve Đnanç Sözlüğü, s. 247; F. Guirand, “Assryo-Babylonıan Myhology”, s. 56-57.

Babilliler kainatın gök, yer ve yeraltı olmak üzere üç bölümden oluştuğuna inanmaktaydılar.

Babil mitolojisinde kozmik hayat aynen insanoğlunun hayatı gibi düzenlenmişti. Doğum, cinsellik ve kimi durumlarda da ölüm söz konusuydu.292

Babil’in yaratılış destanında, bir erkek tanrı olan Marduk, önceki dişi tanrı Tiamat’ın yerini alarak evrenin yeni yöneticisi olur. Önasya kültüründe sihir oyunları yapabilme becerisi, dünyayı yönetebilme becerisinin bir kanıtı sayılır. Bundan dolayı iki tanrı, büyük sihir güçlerini birbirlerine karşı kullanarak boy ölçüşürler. Marduk daha güçlü sihirlere sahip olduğu için kazanır.

Babil yaratılış mitosunun anlatıldığı Enuma Eliş293 ana hatlarıyla şu şekildedir:

Birinci tablette, evrenin, tatlı-su okyanusu Apsu ile tuzlu-su okyanusu Tiamat dışında hiçbir şeyin bulunmadığı ilksel durumunun betimlenmesiyle

292

Mircea Eliade, Babil Simyası ve Kozmolojisi, Ter.: Mehmet Emin Özcan, Kabalcı Yayınevi, Đstanbul, 2002, s. 59.

293

Bu yaratılış mitosunun tam çevirisi için bkz., Alexander Heidel, Enuma Eliş: Babil Yaratılış Destanı, Ter.: Đsmet Birkan, Ayraç Yayınları, Đstanbul, 2000, s. 9-89.

başlar.294 Başlangıçta tanrı, gökyüzünü ve yeryüzünü yarattır. Yeryüzü o zaman şekilsiz, ıssız ve her tarafı kapkara bir derinliktir.295 Bu ikisinin birleşmesinden tanrılar var olurlar. Đlk tanrı çifti Lahmu ve Lahumu’dur;296 onların birleşmeleri Anşar ile Kinşar’ın doğumlarına neden olur. Anşar ile Kinşar297 ise, gök-tanrı Anu ile toprak ve su-tanrı Nidimmud’u, bir diğer adıyla Ea’yı dünyaya getirirler.298 Burada, mitosun Sümerli biçimini taşıyan geleneğinden bir kopuşun bulunduğu görülmektedir. Sümer mitolojisi içinde yaptıklarını daha öncede gördüğümüz Enlil’in yerini, Babil mitolojisinde bilgelik tanrısı olarak görülen ve her türlü sihrin kaynağı

294

Mircea Eliade, Dinler Tarihine Giriş, s. 199; F. Guirand, “Assryo- Babylonıan Myhology”, s. 51; Ancak Muazzez Đlmiye Çığ, evrende; birincisinin tuzlu-su, adı Taimat, ikincisinin, tatlı-su, adı Apsu, üçüncüsünün ise nasıl olduğu belli olmayan Mammu adında üç suyun olduğunu belirtiyor. Bkz., Muazzez Đlmiye Çığ, a.g.e., s. 169.

295

Fred Gladstone Bratton, a.g.e., s. 48.

296

F. Guirand, “Assryo-Babylonıan Myhology”, s. 51; Eliade’ye göre ise Lahmu ve Lahumu yaratılan ikinci çifttir. Bir rivayate göre ilk insanı yaratmak için kurban edilmişlerdir. Bkz., Mircea Eliade, Dinsel Đnançlar ve Düşünceler Tarihi, I/90.

297

Anşar: “yukarıdaki unsurların tamamı” ve Kinşar: “Aşağıdaki unsurların tamamı” anlamlarına gelmektedirler.

298

Donna Rosenberg, a.g.e., s. 246; Samuel Henry Hooke, a.g.e., s. 44; Kürşat Demirci, a.g.t., s. 24; Mircea Eliade, Dinsel Đnançlar ve Düşünceler Tarihi, I/91.

olduğu düşünülen Ea, öteki adıyla Enki almıştır. Daha sonra Ea, mitosun Babil versiyonunun kahramanı olan Marduk’un babası olur. Ne var ki, Marduk’un doğmasından önce, ilksel tanrılarla onların peydahladıkları tanrılar kuşağı arasındaki ilk çatışmanın anlatıldığını görürüz. Tiamat ve Apsu, genç tanrıların gürültüsünden rahatsız olurlar299 ve onları nasıl yok edecekleri konusunda Apsu’nun veziri Mummu’ya danışırlar. Tiamat’ın kendi çocuklarını yok etmeye pek istekli olmamasına rağmen, Apsu ile Mummu bir plan hazırlarlar. Bu niyetleri genç tanrılar tarafından öğrenilir ve genç tanrılar alarma geçerler. Her şeyi bilen çok bilge Ea, bir karşı plan geliştirir. Apsu’nun üzerine bir uyku efsunu üfler, onu uyutup öldürür;300 Mummu’yu bağlar ve burnuna bir ip geçirir. Daha sonra kutsal odasını inşa eder ve ona “Apsu” adını verir. Böylece büyük bir barış içinde dinlenmeye geçer. Marduk’un bu oda da doğduğu

299

Donna Rosenberg, a.g.e., s. 246; Samuel Henry Hooke, a.g.e., s. 44; Mircea Eliade- Ioan P. Couliano, a.g.e., s. 218; Muazzez Đlmiye Çığ, a.g.e., s. 169; Mircea Eliade, Dinsel Đnançlar ve Düşünceler Tarihi, I/91.

300

Donna Rosenberg, a.g.e., s. 247; Samuel Henry Hooke, a.g.e., s. 44; Şinasi Gündüz, Din ve Đnanç Sözlüğü, s. 247; Mircea Eliade, Dinsel Đnançlar ve Düşünceler Tarihi, I/91.

söylenir301 ve bunu onun güzelliğini ve olağan üstü gücünü anlatan sözler izler. Birinci tablet, ilksel tanrılarla genç tanrılar kuşağı arasında yeni bir çatışmanın hazırlıklarının anlatıldığı satırlarla sona erer. Tiamat’ın genç tanrıların safında yer almayan diğer çocukları, kendisini Apsu yok edilirken sessiz kaldığı için kınarlar302 ve onun öfkesini Anu ile yandaşlarını yok etmek üzere harekete geçirecek derecede körüklemeyi başarırlar. Tiamat, ilk doğurduğu çocuğu olan Kingu’yu saldırının önderi yapar. Onu silahlandırır. Yazgı tabletleriyle donatır.303 Daha sonra tanrıça Tiamat, resimlerinin Babil mühürlerine ve sınır taşlarına işlendiğini gördüğümüz akrep-adam ve at-adam gibi canavar varlıklar kalabalığını doğurur. Kingu’yu bu ordunun başına geçirir ve Apsu’nun öcünü almaya hazırlanır.304

301

Donna Rosenberg, a.g.e., s. 247; Samuel Henry Hooke, a.g.e., s. 44; Mircea Eliade, Dinsel Đnançlar veDüşünceler Tarihi, I/91.

302

Donna Rosenberg, a.g.e., s. 248; Samuel Henry Hooke, a.g.e., s. 44; Mircea Eliade, Dinsel Đnançlar ve Düşünceler Tarihi, I/91.

303

Samuel Henry Hooke, a.g.e., s. 44; Muazzez Đlmiye Çığ, a.g.e., s. 169; Mircea Eliade, Dinsel Đnançlar ve Düşünceler Tarihi, I/91.

304

Fred Gladstone Bratton, a.g.e., s. 48-49; Donna Rosenberg, a.g.e., s. 247-248; Samuel Henry Hooke, a.g.e., s. 43-45; Charles H. Long, a.g.e., s. 80-82; F. Guirand, “Assryo-Babylonıan Myhology”, s. 53.

Đkinci tablet, saldırı haberinin tanrılar topluluğunda nasıl karşılandığını anlatır. Anşar sıkıntılanır ve yumruklarıyla kalçalarını döver. Önce, Ea’nın Apsu’ya karşı kazandığı zaferi anımsatır ve aynı biçimde Tiamat’a karşı çıkması gerektiğini ileri sürer; ama Ea, ya savaşa girmeyi kabul etmemiş ya da başarılı olamamıştır. Metin bu noktada kopuktur. Dolayısıyla Ea’ya ne olduğu belli değildir. Daha sonra Anu, tanrılar meclisinin yetkisiyle donatılarak, tanrıçayı söz konusu amacından vazgeçirmesi için Tiamat’a yollanır; ama o da bunu başaramadan döner. Bunun üzerine Anşar, tanrılar meclisinde ayağa kalkar ve görevin güçlü kahraman Marduk’a verilmesini önerir. Marduk’un babası Ea, oğluna, bu görevi kabul etmesini öğütler ve Marduk bu görevi üstlenmeyi, kendisine tanrılar meclisinde eksiksiz ve eşit yetki verilmesi ve sözünün, yazgıyı, değiştirilemeyecek biçimde saptamasının kabul edilmesi koşuluyla üstlenir. Đkinci tablet burada sona erer.305

305

Fred Gladstone Bratton, a.g.e., s. 48-50; Donna Rosenberg, a.g.e., s. 250; Samuel Henry Hooke, a.g.e., s. 44-45; Mircea Eliade- Ioan P. Couliano, a.g.e., s. 218; Muazzez Đlmiye Çığ, a.g.e., s. 169.

Üçüncü tablet, tanrıların kararını yeniden verdikten sonra, Marduk’a istediği yetkinin (otorite) resmen verildiği bir şölenle biter.

Dördüncü tablet, Marduk’un kral olarak tahta geçirilişiyle ve kendisine krallık alametlerinin verilişiyle başlar. Tanrılar kendisinden, üstlendiği işi yürütebilecek güce sahip olduğunu gösterecek bir kanıt isterler. Bunun üzerine Marduk, giysisini önce görünmez kılar, sonra yeniden görünür yapar. Tanrılar ikna olurlar ve “Marduk kraldır” diyerek onun krallığını duyururlar. Daha sonra Marduk, savaş için kendisini silahlandırır; silahları ok ve yaydan, topuzdan, şimşekten ve dört yelin dört bir köşesinden tuttuğu bir ağdan oluşur; bedenini alevle doldurur ve yedi azgın tayfun yaratır; fırtına-arabasına biner ve Tiamat ile ordularına doğru ilerler. Teke tek dövüşmek yolunda Tiamat’a meydan okur; tanrıça karşısına çıkınca, onu kıstırmak için ağını atar; tanrıça kendisini yutmak için ağzını açtığında, onu şişirmek için kötü yeli ağzından içeri yollar, sonra da, delip geçerken yüreğini bölen okuyla, tanrıçayı vurur. Tiamat’ın cinlerden oluşan yardımcıları kaçmaya kalkarlar; ama

ağa takılırlar ve yakalanırlar. Önderleri Kingu da yakalanıp bağlanır. Bunun üzerine Marduk, Kingu’dan yazgı tabletlerini alır ve onları kendi göğsüne bağlar;306 böylece tanrılar arasında en yüce yetkiyi üstlenmiş olur. Bir sonraki eylemi, Tiamat’ın bedenini ikiye bölmek olur; tanrıçanın yarısını yeryüzünün üzerine gökyüzü olarak yerleştirir ve onu sırıklarla tutturur;307 başına bekçiler yerleştirir ve bekçileri, tanrıçanın sularının boşalmasına izin vermemekle görevlendirir. Marduk daha sonra, büyük tanrıların içinde yaşadıkları yapı olan “Eşarra”yı, Ea’nın barınağı Apsu’ya benzer olarak kurar ve Anu’nun, Enlil’in ve Ea’nın, bu yapının içinde kendilerine ayrılmış olan yerlerde oturmalarını sağlar. Dördüncü tablette burada sona erer.308

306

Donna Rosenberg, a.g.e., s. 250-252; Samuel Henry Hooke, a.g.e., s. 46; Şinasi Gündüz, Din ve Đnanç Sözlüğü, s. 247; Muazzez Đlmiye Çığ, a.g.e., s. 169; Mircea Eliade, Dinsel Đnançlar ve Düşünceler Tarihi, I/92.

307

Samuel Henry Hooke, a.g.e., s. 46; Mircea Eliade- Ioan P. Couliano, a.g.e., s. 218; Muazzez Đlmiye Çığ, a.g.e., s. 170; Mircea Eliade, Dinsel Đnançlar ve Düşünceler Tarihi, I/92.

308

Fred Gladstone Bratton, a.g.e., s. 50-51; Samuel Henry Hooke, a.g.e., s. 45-46; Charles H. Long, a.g.e., s. 85-90; F. Guirand, “Assryo-Babylonıan Myhology”, s. 54.

III-A-II-b- Babil Mitoslarında Đnsanın Yaratılışı

Belgede Mitoslarda yaratılış motifleri (sayfa 174-182)