• Sonuç bulunamadı

C. ARAŞTIRMANIN METODU

3.2. İSNA AŞERİYE ŞİA’NIN İFK OLAYI ÇEVRESİNDEKİ KARALAMALARI

3.2.2. ŞİA’YA REDDİYE

Şiilerin delil olarak kullandıkları hadis zayıf olması ve açık bir nas olmaması sebebiyle geçersizdir. Çünkü ayet Mariye el-Kıptıyye hakkında inmemiştir.

428 Kummi, Tefsiru Kummi, II, 99-100. 429 Hucurat 49/6.

430 Kummi, Tefsiru Kummi, II, 318. 431

Ali bin Hüseyin bin Musa bin Muhammed bin Musa bin İbrahim bin Musa bin Cafer bin Muhammed bin Ali bin Hüseyin bin Ali bin Ebi Talip Ebul-Kasım el-Müreteza, zamanında kimsenin haiz olmadığı kadar ilim sahibi olmuştur. Birçok hadis almıştır. Edebiyatçı ve şairdi. Din, dünya ve ilimde yüksek bir konumdaydı. Necaşi, Fihristi esmai musannifi Şia, s. 270-271.

432

84

Şianın zikrettiği hadis; Hz. Aişe’nin Mariya’ye iftira ettiğini söylediği, ancak onun bunu delil veya şahitsiz yapması düşünülemez. Bunun yanında Şialar, Hz. Aişe üzerine iddia ettiklerini ispatlamak için birçok yalan ve iftirayı da eklemişlerdir.

Şiaların zikrettiği bu hadisin sahih rivayeti Müslim’in Enes’den rivayet ettiği şu hadistir: “Bir adam Efendimizin eşi ile suçlanıyordu. Efendimiz Hz. Ali’ye “Git ve boynunu vur” dedi. Hz. Ali ona geldi ancak onu bir kuyunun433

içinde serinlediğini görünce, çık diyerek elini uzatmış ve çıkarmış. O anda onun zekerinin kesik olduğunu görmüş. Hz. Ali onu bırakıp Efendimiz geldi ve “Ey Allahın resulü onun zekeri yok” dedi. “434Bu rivayette anlaşıldığı üzere Hz Aişe Mariye’ye iftira atmamış, şayet bu işi yapmış olsaydı bununla ilgili ayet nazil olurdu. Bu iftirayı atanlar munafıklar olup hz. Peygamber’in şerefini düşürmeye çalışıyorlardı.

Malumdur ki Rafiziler, İslama müntesip en yalancı fırkadır. Onların dini yalan üzerine bina edilmiş ve en öfkelendikleri de sahabelerdir.435

İmam Şafii436 şöyle demiştir: “Dine aykırı grupların içinde Rafizilerden daha yalan konuşanı görmedim.”437

Rafızîlerin Hz. Aişe’nin aklanmasını inkâr etmesi ve ifk olayında şüphe duymaları Şia büyük ulemalarından bir topluluğun, Allah’ın Hz. Aişe’yi atılan iftiradan aklamış olduğunu ve bu iftirayı atan münafığa had uygulanmasını ikrar etmelerine çelişki olmuştur. Aksine bazı Şia imamları Hz. Aişe’nin aklandığını zarureten bilinen mütevatir bir şey olduğunu desteklemiştir. Bunu inkâr zaruri olanı inkârdır.438

433

Rakyun kuyu demektir. Merku büyük havuz için kullanılır. İbni Manzur, Lisanul Arab, XIV, 333.

434 Müslim, Sahihinde rivayet etmiştir. Tövbe kitabı, Babu beraatı haremi nebiy miner-raybeti, h.2771,

II, 1279.

435

Heyet, Aişe ümmül-müminin, s.354.

436 Muhammed bin idris bin Abbas bin Osman bin Şafi’, bin Saib bin Ubeyd bin Abdu Yezid bin

Haşim bin Muttalip bin Abdu menaf, asrının alimi imam, nasirul-hadis, fakihul-mille, Ebu Abdillah el-Kureşi, Muttalibi eş-Şafii el-Mekki, Gazzede doğduğunda ittifak vardır. Mekke’de yetişmiştir. İlmini beldesinde meke müftüsü Müslim bin Halid Zenci vb. alimlerden almiştir. Kitaplar yazmıştır. Ahmed’ten gelen rivayette: “Şafii insanların en fasihi idi” geçmiştir. Zehebi, Siyeru Alami nübela, X, 47.

437 İmam Celil Ebu Muhammed Abdurrahman bin Ebi Hatem er-Razi, Adabu Şafii ve Menakibuhu,

h.327, Daru kütüp ilmiye, Beyrut Lübnan, t.1, h.1424-m.2002, s.144.

438

85 İbni Ebi Hadid439

şöyle demiştir: “Şialardan bir grup Nur suresindeki ayetlerin Hz. Aişe değil Mariye Esvet Kıbti ile olan iftirası hakkında indiğini iddia etmişlerdir. Bunları inkar etmiş. Çünkü mütevatir hadisler bunların inkarını gerektirmektedir.”440

Ebu Hadid’in Hz. Aişe’nin beraatini ispat ederek kendini başka bir yere koymuş ve şöyle demiştir: “Efendimiz döneminde Hz. Aişe’ye Safvan bin Muattel es-Selmi ile iftira atılmıştı. Hadise muşhurdur. Ardından Allah onu aklayan ayetleri indirmiştir. İftiracılara da had cezası uygulanmıştır.”441

Tusi, et-Tıbyan fi Tefsiri’l-Kuran kitabında şöyle demiştir: “İftiranın sebebi Hz. Aişe’nin Beni Mustalik’de kolyesini kaybetmesidir.”442

Mağniye, et-Tefsiru’l-Kaşif kitabında şöyle demiştir: “İslami mezhep ve grupların ravileri ve müfessirler istisnalar hariç bu ayetlerin Hz. Aişe’ye atılan zina iftirasından aklamak için indirildiğinde ittifak etmişlerdir.443

Tabersi

Mecmeu’l-Beyan tefsirinde bu ayetlerin Hz. Aişe hakkında indiğini söylemiş ve şu

sözleriyle desteklemiştir: “Peygamberlerin eşleri bu gibi durumlardan münezzeh kılınmaları gerekir. Nitekim Allah’u Teâlâ peygamberlerini, sözlerinin kabul edilip davetleri ile amel edilmesinden uzaklaştıracak bunun dışındaki şeylerden onları vakar ve yücelikle korumuştur.”444

Kummi şöyle demiştir: “Çoğunluk bu ayetlerin Beni Mustalik Gazvesinde Hz. Aişe ve ona atılan iftira hakkında nazil olduğunu rivayet etmişlerdir.”445

Razi vb. kişiler şöyle demiştir: “Müslümanların çoğu buradaki maksadın Hz. Aişe’ye atılan iftira olduğu üzerine icma etmişlerdir. Ancak bazı gruplar Hz. Mariye Kıbtiyye hakkında olduğunu söylemişlerdir. Bu görüşlerin çelişmesi ya bu grubun muhalefetine itibar edilmediğindendir, ya da görüşlerine tam olarak haberdar olunmadığındandır. Çünkü bu icmayı bozmaktır. İcmayı bozmak da caiz değildir.”446

439 Allame Bari’ Muvaffikuddin Kasım bin Hibetullah bin Muhammed bin Muhammed bin Hüseyin

bin Ebi Hadid Ebu Meali el-Medaini. Vezir bin alkami öldükten sonra ardından 506 yılında cemaziyelevvelin 5. Gecesi ağrılarının artmasıyla vefat etmiştir.. Dimyati muceminde recep ayında öldüğünü söylemiştir. Birinci görüş daha sahihtir. Zehebi, Siyeru Alamin nübela, XXIII, 382.

440 İbn Ebi Hadid, Nehcul-belağa, Daru ihyai kütüp arabiyye, XIV, 24. 441 İbn Ebi Hadid, Nehcul-belağa, IX, 192.

442 Ebu Cafer Muhammed bin Hasan Tusi, Tıbyan fi tefsiril Kuran, h.385-460, Daru ihyai turasil

Arabi, Beyrut, s.315.

443Muhammed Cevat mağniye, Tefsiru kaşif, Darul-envar, Beyrut Lübnan, s. 403. 444 Mağniye, Tefsir, s. 404.

445 Kummi, Tefsir, II, 99. 446

86