• Sonuç bulunamadı

2. İLGİLİ LİTERATÜR

2.3 Şema Terapi

2.3.3 Şemalarla baş etme tarzları

Bütün canlılar, bir tehditle karşılaştıklarında savaşma, kaçma ya da hareketsiz kalma durumlarından birini seçerek tepki gösterirler (Farrell, Reiss & Shaw, 2015). İnsanlarda da şemalar etkinleştiğinde onlarla baş edebilmek için üç ana

yöntemle tepki verilir. Bunlar şemaya boyun eğmek, şemadan kaçınmak ve şema telafisidir (Young, Klosko & Weishaar, 2017).

Şemalar da kişinin çocukluk döneminde temel beklenti ve ihtiyaçlarının engellenmesi sonucu oluşan tehdidin bir sonucudur. Dolayısıyla şemalar bu tehditin o dönem yarattığı yoğun korku ve kaygıyı da içinde barındırır. Çocuk hayatta kalabilmek için bu tehditle mücadelede ya durumu kabul eder yani şemasına teslim olur, ya tehdit unsurlarından kaçınmaya başlar ya da ters tepkiler göstererek savaşır yani aşırı telafiyi devreye sokar. Bunların seçimi genelde farkında olmadan gerçekleşir ve bir tanesi ağır basar. Bazen çocuk farklı ortamlarda farklı baş etme tepkilerini ortaya koymayı da öğrenebilir. O dönemlerde çocuğun başka çaresi olmadığından hayatta kalmasına yardımcı olan ve işlevsel olan bu şemalar kişi büyüdüğünde işlevselliğini kaybedebilir (Roediger, 2015). O durumda da bu şemalar da, baş etme biçimleri de uyum bozucu hale gelebilirler.

2.3.3.1 Şemaya boyun eğmek

Kişinin şemasına teslim olarak ona uygun davranmasıdır (Loose Graaf & Zarbock, 2018). Bu durumda kişi şemanın doğru olduğunu kabul etmiştir ve onu onaylayan şekilde hareket eder, seçimler yapar (Young, Klosko & Weishaar, 2017). Bu seçimlerin sonucu olarak da aynı paternler sürekli olarak tekrar eder. Şema tetiklendiğinde, çocukluk döneminde onu oluşturan duygular tekrar aynı şekilde canlanır. Bu sebeple şema sahibi kişinin tetikleyici olay karşısındaki tepkileri, duygusal çıkışları normalin üstünde olur. Ebeveynleri gibi insanları hayatlarına alırlar ve kendilerine onlar gibi davranmalarına izin verirler (Young & Klosko, 2017).

2.3.3.2 Şema telafisi

Kişinin şemasının tam tersini yapmasıdır (Young, Klosko & Weishaar, 2017). Ödünleme yani şemasıyla aşırı telafi ederek baş etmeye çalışan kişiler şemanın oluştuğu dönemdeki hallerinin tam tersiymiş gibi davranarak değiştiklerine kendilerini ve etraflarını ikna etmeye uğraşırlar. Bu şekilde şemayla savaştıklarını düşünürler. Örneğin çocukken pasif, itaatkar olan bir kişi yetişkinlikte herkese karşı gelen, asi ruhlu birine dönüşebilir. Kullanılmışlarsa başkalarını kullanıp, sömürür hale gelebilirler. Şemaları tetiklendiğinde karşı

saldırıya geçerler. Dışardan bakıldığında kendine güvenen kişiler gibi göründüğü için şemayı iyileştirmeye çalışmazlar. Bir çok insanın hayranlık duyduğu medya fenomenleri, politik liderler, aktörler genelde bu baş etme tepkisini kullanmaktadırlar. Aşırı telafide eğer kişinin duyguları ile davranışları bağlama uygunsa, belli bir dengedeyse ve diğerlerinin sınırlarını ihlal etmiyorsa bir noktaya kadar gerçekten sağlıklı olabilir; ancak şemayı telafi etme takıntılı bir hale gelirse sorun oluşur. Bu durumda kişinin davranışları ters yönde aşırılaşacağı gibi, kendisine ve çevresine zarar verici hale gelebilir. Boyun eğicilik şeması olduğu için kimseye hayır diyemeyen bir kişinin aşırı telafi ile kendi hayatını control etmek isterken aırı kontrolcü ve başkalarına karşı sert, otoriter hale gelmesi örnek olarak verilebilir. Bu da insanlara yakın olmak isterken tam tersine onlardan uzaklaşmasına neden olabilir (Farrell, Reiss & Shaw, 2015).

2.3.3.3 Şemadan kaçınmak

Kişinin şemasını tetikleyebilecek olaylardan ya da insanlardan uzak durmasıdır (Young, Klosko & Weishaar, 2017). Kaçınmayı seçen kişiler hayatla ve insanlarla temas etmeyerek yaşamlarını dar bir alanda yaşarlar. Bu şekilde demotive olmadan, şema hakkında düşünmek zorunda kalmadan yaşamlarını devam ettirmeye çalışırlar (Farrell, Reiss & Shaw, 2015). Şemayla bağlantılı bir duygu ortaya çıktığında otomatikman onu görmezden geleme ya da bastırma yoluna giderler (Loose, Graaf & Zarbock, 2018). Şemalarını düşünmemek için uyuşturucu, alkol, rastgele cinsel ilişki, işkoliklik vb. ikame araçlara başvurabilirler. Dışardan bakıldığında normal bir birey gibi görünmekle birlikte gerçekte yakın ilşkiler, rekabet gibi şemayı tetikleyebilecek yakınlıklarda kaçarlar. Terapiler esnasında da bu kişilerin yapmaları gereken eylemleri unuttukları, duygularını görmezden geldikleri, derine inen konuşmalara direnç gösterdikleri, seanslara geç kaldıkları vb. davranışlar görülebilmektedir (Farrell, Reiss & Shaw, 2015).

Kişi hangi baş etme tepkisini seçerse onu tekrar ederek pekiştirir ve benimser. Alışkalık haline geldiğinde “baş etme biçimi” haline gelir. İkisi arasındaki fark baş etme tepkisi bir durumu, kişinin çok kısa bir sürede ortaya koyduğu spesifik bir davranışı belirtirken, baş etme biçiminin bir özellik, baş etme tepkilerinin bir derlemesi olmasıdır (Loose, Graaf & Zarbock, 2018).

Başa çıkma biçimleri şema terapiyi geleneksel bilişsel modellerden ayıran önemli faktörlerden bir diğeridir. Geleneksek modelde sadece “temel inanışa” odaklanılırken, Young ve arkadaşları şemalar kadar kullanılan başa çıkma biçiminin de farklılaşabileceğini ortaya koymuşlardır. Bu durumda aynı şemaya sahip üç kişinin bambaşka davranış ve kendini ifade edişle karşımıza çıkabileceğini, bunun da kafa karşıştırıcı olabileceğini ortaya koymuşlardır (Young, Klosko & Weishaar, 2017).

Başa çıkma biçimleri bazı yönleri ile Freudyen savunma mekanizmaları ile de benzerlik göstermekle birlikte özellikle Karen Horney’in (2017) İç Çatışmalarımız kitabında bahsettiği üç baş etme stratejisi ile oldukça örtüşmektedir.

Karen Horney’de çocuklukta bazı ihtiyaç ve beklentilerin karşılanmaması nedeni ile çocukta oluşan ilk kaygının farklı nevrotik kalıplarla giderildiğini ve seçilen kalıp doğrultusunda üç farklı baş etme stratejisi oluştuğunu savunuyordu (Horney, 2017). Bir anlamda Şema Terapi Karen Horney’in bütünsel yaklaşımının günümüz dünyasında ampirik bir şekilde ispatlanmış yansımasına benzemektedir.