• Sonuç bulunamadı

Şehremaneti’nin Kuruluşu ve Kent Planlaması Çalışmaları

2. TANZİMAT SONRASI MİMARİ ANLAYIŞIN DÖNÜŞÜMÜ VE SOSYAL

2.2. BATILI ANLAMDA ŞEHİRLEŞME ÇALIŞMALARI VE SOSYAL

2.2.1. Şehremaneti’nin Kuruluşu ve Kent Planlaması Çalışmaları

şehircilik alanında en önemli gelişmenin, 1848’de ilk kez bir ebniye nizamnâmesinin çıkarılması olduğunu söyleyebiliriz. Bu yalnızca İstanbul’da geçerli bir nizamnâmedir. Avrupa’daki kentsel gelişmelerden esinlenmiştir. Bu nizamnâme, ahşap bina yapımını yasaklıyor, bütün yapıların kâgir olmasını zorunlu kılıyordu117.

Osmanlı kenti, gerek içyapısından gelen ekonomik ve demografik değişiklilkler ve gerekse dış dünya ile artan ticari ilişkilerin meydana getirdiği büyüme ile yapısal bir değişim geçirmiştir. Özellikle İmparatorluğun Akdeniz liman kentleri artan ve çeşitlenen nüfus yapıları ve gelişen iktisadi ve ticari faaliyetleriyle, meydana gelen bu yapısal değişmenin gerektirdiği yeni idari örgütlenmeye giderek artan bir biçimde ihtiyaç duymaktaydı. Nitekim başta İstanbul olmak üzere önemli

117 İlhan Tekeli, “Türkiye’de Kent Planlaması Düşüncesinin Gelişimi”, Yapı Dergisi, Sayı 291, Şubat

liman şehirleri ve bu şehirlerin dışarıya açık bölgeleri modern hizmet verebilecek belediye yönetimlerinin kurulmasını bekliyordu118.

İstanbul’daki yerel hizmetler alanında yaşanan problemlere çözüm getirmek amacıyla 16 Ağustos 1855 tarihinde İntisap Nezareti kaldırılarak “Şehremaneti” adıyla bir kurum oluşturuldu. Şehremanetinin kuruluşuyla ilgili Meclis-i Ali-i Tanzimat mazbatasında, oluşturulan kurumun şehir halkı için gerekli eşya ve yiyecek maddelerinin temini, pazar yeri ve mahallelerin temizlik ve düzeninin sağlanmasıyla fiyatların kontrolü gibi temel konularla sorumlu olacağı belirtiliyordu. Belgenin devamında sayılan hizmetlerin aslında eskiden beri yerine getirilmekle birlikte, Kırım Savaşı dolayısıyla İstanbul’un yaşadığı olağanüstü durum karşısında İhtisap Nezareti’nin yetersiz kaldığı değerlendirilmesi yapılmaktadır119.

İstanbul’da Şehremaneti’nin kuruluşunu sağlayan yakın neden Kırım Savaşı olmuştur. Rusya ile girişilen bu savaşta Osmanlı İmparatorluğu’nun müttefikleri olan Avrupalı İngiliz, Fransız ve İtalyan (Piyemonte) ordularının gelmesi kentin nüfusunu olağanüstü artırmış, temizlik, sağlık ve ulaşım sorunları çığ gibi büyüyerek içinden çıkılmaz bir hal almıştır. İhtisab Nezâreti’nin de bu problemleri çözmekte yetersiz kalması, yöneticileri belediye hizmetlerini görecek yeni bir kurum kurmaya yöneltmiştir. Resmi gazete Takvim-i Vekayi’de yayınlanan bir duyuru ile “...şehremâneti ünvânıyla bir me’mûriyyet-i cedîde yapılması ve... Şehir Meclisi nâmıyla bir meclis dahî teşkîl olunması...” kararlaştırıldığı kamuoyuna açıklanmıştır120.

Kırım Harbi seneleri İstanbul’da yaşanan değişimi hızlandırdı. Daha önce başlayan birçok gelişme, artık daha büyük bir sürat kesbediyordu. Dolmabahçe Sarayı’nın inşaatı bitiyor, Hanedan artık kışın da sur içini terk ederek, sefaretlerin, zengin tüccarların ve önemli kışlaların çoğunun da bulunduğu Haliç’in kuzeyine taşınıyordu. Taşıyıcı sistemi ve kanalizasyonu dönemin en sofistike teknolojisi ile

118 Mehmet Seyitdanlıoğlu, Tanzimat Döneminde Modern Belediyeciliğin Doğuşu: Yerel Yönetim

Metinleri, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2010, s.2-3.

119Tarkan Oktay, Osmanlı’da Büyükşehir Belediye Yönetimi İstanbul Şehremaneti, Yeditepe

Yayınları, İstanbul 2011, s.17.

120 Mehmet Seyitdanlıoğlu, “Yerel Yönetim Metinleri IV: Şehremâneti’nin Kuruluşu Ve Şehremâneti

inşa edilmiş Dolmabahçe Sarayı, Osmanlı Ermenisi mimar Garabet Balyan’ın Osmanlı mekan anlayışını Latin Avrupalı çağdaş görkemiyle telafi denemesidir; fakat devrin en önemli siyasetçisi olan Mustafa Reşid Paşa sahilsarayını İtalyan Mimar Gaspare Fossatiye yaptırmıştır121.

Şehremanetinin organları, bu organların üyelerinin göreve getirilme ve çalışma biçimi; her şeye rağmen eski geleneğin bir ölçüde devam ettiğini göstermektedir. Emanetin karar ve yürütme organları, şehremini ve şehir meclisinden oluşmaktaydı. Şehremini, Bab-ı Âli’nin seçimi ve padişahın iradesiyle tayin ediliyordu. Kendisi aynı zamanda Meclis-i Vala’nın tabii üyesiydi122. Böylece

merkezi hükümetin eskiden olduğu gibi halen başkentin beledî işlerini bizzat yürütmek ve yönetime müdahale etmek eğiliminde olduğu görülüyordu. Şehremini, şehir meclisine başkanlık ederek alınan kararları uygulayacak, muavinleri ile birlikte çarşı, pazar ve sokakları teftiş edecekti. Adeta İstanbul kadısı veya İhtisap Nazırı’nı hatırlatan bu göreve, ilk olarak 1858 Temmuzunda sabık Amasya Mutasarrıfı Salih Paşa’nın atandığı görülmektedir123.

Aslında yapım-onarım işlerinin Nafiâ Nezareti ve Islah Tarih komisyonu, güvenlik işlerinin Zaptiye Müşiriyeti, su ve lağım gibi alt yapı tesislerin bakım ve onarımın Evkaf Nezaretince yerine getirildiği bir şehirde; Şehremaneti ve Şehremini’ne esnafın kontrolü ve cezalandırılması, bunların vergilerinin toplatılması dışında önemli bir görev kalmıyordu124.

Sultan Abdülmecid’in teşvikleri, Mustafa Reşid Paşa’nın tazyikleri ilk Şehremini olan Salih Paşa’nın gayretlerine rağmen, yeni kurulan Şehremaneti bir türlü istenilen sonucu vermedi. 1855 yılında Şehremâneti’ne yardımcı olmak üzere

121 Christoph K. Neumann, “Modernitelerin Çatışması Altıncı Daire-i Belediye: 1857-1912”, İstanbul

İmparatorluk Başkentinden Megakente, Edt.,Yavuz Köse, Kitap Yayınevi, İstanbul 2011, s.428.

122“Meclis-i Vala-yı Ahkam-ı Adliyye: II. Mahmud'un kurduğu, reformları planlayıp icrasını

denetleyen yüksek yasama ve yargı organı. Meclisin görevi yapılması düşünülen ve "Tanzimat-I Hayriyye, Tanzimat-I Mülkiyye" olarak adlandırılan reformların ger- çekleştirilmesi amacıyla kanun ve nizamları hazırlamak ve Dar-ı Şura-yı Bab-ı Âli, Dar-ı Şura-yı Askeri'nin tanzim ettiği mazbatalara son şeklini vermekti. Ayrıca çıkardığı kanun ve nizamnâmelerin uygulanıp uygulanmadığını denetleme hakkına sahipti.” Bkz. Ali Akyıldız, Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi,

Cilt 28, Ankara 2003, s.250.

123 İlber Ortaylı, Tanzimattan Cumhuriyete Yerel Yönetim Geleneği, Hil Yayın, İstanbul 1985,

s.121,122.

İntizâm-ı Şehir Komisyonu oluşturuldu. Bu komisyonun çalışmaları sonucu 1857 yılında İstanbul şehri çevresi ile birlikte ondört belediye bölgesine ayrıldı. Pilot bölge olarak (Beyoğlu ve Galata bölgeleri) Altıncı Daire-i Belediye, Şehremâneti’ne bağlı olarak kuruldu. Şehremâneti ve Altincı Daire-i Belediye 1877 yılına kadar bu şekilde çalıştılar125.

2.2.2. Toplumun Ortak Kullanım Alanlarının Nizamnamelerle