• Sonuç bulunamadı

KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

2.9. Ġlgili AraĢtırmalar

Altun (2006) “Denizli Ġli Kırsalında Bir Sağlık Ocağı Bölgesinde 15-49 YaĢ Evli Kadınların, Fiziksel ġiddet Görme Durumları ve Kadınların ġiddete ĠliĢkin Tutumları‟‟ baĢlıklı çalıĢmanın örneklemini Denizli Ġli Gözler beldesinde yaĢayan 15-49 yaĢ arası 409 evli kadın oluĢturmaktadır. AraĢtırmaya katılan kadınların yarıya yakın kısmı eĢinden fiziksel Ģiddet görmüĢtür. Eğitim seviyesi ile Ģiddet görme arasında ters bir orantı olduğu tespit edilmiĢtir. Refah seviyesi düĢük olması, aile içerisinde demokratik ortamın olmaması, erkeğin yaĢının fazla olması, erkeklerin geçmiĢte Ģiddet görmüĢ olmaları, kadınların eĢleri hakkında olumsuz düĢüncelere sahip olmaları, çocuk sayısının çok olması, kadınların evlilik yaĢantıları hakkında olumsuz yargılara sahip olmaları kadınların daha fazla Ģiddete maruz kaldıklarını göstermiĢtir.

37

AraĢtırmada Ģiddet eğilimlinin çocuklukta baĢladığı bilinciyle demokratik ve huzurlu bir aile ortamının çocuklara sunulması, kız erkek ayırımının yapılmaması, Ģiddet gören kadınlara daha çabuk ulaĢılması, kadınlarda oluĢan fiziki ve manevi yaralara derhal müdahale edilecek ortamların oluĢturulması, sağlık çalıĢanlarının aile içi Ģiddet konusunda sürekli eğitimlere tabi tutulması ve bilinçlendirilmesi, kitle iletiĢim araçlarının ailede kadına yönelik Ģiddetin azaltılması konusunda bilgilendirici ve bilinçlendirici yayınlar yapması gerektiği önerilmektedir.

Baykal‟ın (2008) “Ailede Kadına Yönelik Fiziksel ġiddet, Bu ġiddete ĠliĢkin Tutumlar ve KiĢinin ġiddet YaĢantısı” konulu araĢtırmasında; ailede kadına yönelik Ģiddet ve bunun bireylerin gençlik dönemleriyle, cinsiyetleriyle, dinin günlük yaĢama etkisiyle ve siyasi geliĢmelerle iliĢkisi ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır. AraĢtırma Ġzmir ilinde öğrenim gören 500 üniversite öğrencisi üzerinde gerçekleĢtirilmiĢtir. AraĢtırma sonuçlarına göre; her gelir grubundan ailede Ģiddet olayının var olduğu, eğitim seviyesi yükseldikçe Ģiddet olayının azaldığı, kadının sürekli bir iĢte çalıĢıyor olmasının kadına yönelik Ģiddet olayını azalttığı, çocuk sayısının fazla olduğu ailelerde Ģiddetin daha fazla olduğu, çocuğa yönelik fiziksel Ģiddeti annelerin, psikolojik Ģiddet ise babalarda daha fazla uyguladığı, katılımcıların çok büyük bir kısmının yakın geçmiĢte psikolojik Ģiddet uyguladığı, yarıya yakın bir kısmının fiziksel Ģiddet uyguladığı belirlenmiĢtir.

Deveci vd.‟lerinin (2009) ilköğretim öğrencilerinin Ģiddeti nasıl algıladıklarını ortaya çıkarmak amacıyla yaptığı araĢtırmada öğrencilerden Ģiddeti tanımları, çevrelerinde en çok karĢılaĢtıkları Ģiddet olaylarını belirtmeleri, Ģiddeti önlemek için önerileri ve Ģiddet karĢısındaki hislerinin neler olduğunu belirtmeleri istenmiĢtir.

110 öğrenciyle yapılan çalıĢmada 45 öğrenci Ģiddeti kavga etmek, 38 öğrenci dövmek ve 21 öğrenci karĢısındaki kiĢiye kötü davranmak olarak belirtmiĢtir. En çok karĢılaĢılan Ģiddet türlerini 56 öğrenci dövme, 52 öğrenci kavga etme, 19 öğrenci gaspa uğrama, 15 öğrenci küfürlü konuĢma olarak sıralamıĢlardır. ġiddeti önlemek için konuĢmanın, barıĢ ortamının oluĢturulmasının, uyarıların, polise Ģikâyet etmenin ve eğitim verilmesinin etkili olabileceği belirtilmiĢtir. Öğrenciler çevrelerinde Ģiddetle karĢılaĢtıklarında sırasıyla üzüldüklerini, korktuklarını, kendilerini kötü hissettiklerini, empati kurduklarını ve Ģiddet uygulayana kızgınlık hissi beslediklerini belirtmiĢlerdir.

38

Kula‟nın (2009) “Kocaeli Üniversitesi 2008-2009 Akademik Yılı 1. ve 6. Sınıf Tıp Öğrencilerinin Evlilikte Kadına Yönelik ġiddete ĠliĢkin Tutumları” baĢlıklı araĢtırma Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi‟nde 2008-2009 eğitim öğretim yılında öğrenim görmekte olan 1. ve 6. sınıf öğrencileri üzerinde gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu öğrencilerin yaklaĢık dörtte biri yaĢamlarında en az bir kere Ģiddete uğradığını veya Ģiddet uyguladığını belirtmiĢlerdir. AraĢtırmadan elde edilen verilere göre; bir Ģiddet türünün olduğu bir yerde diğer Ģiddet türlerinin de varlığı tespit edilmiĢtir. YaĢanmıĢlık durumlarına göre öncelikli olarak duygusal, fiziksel, cinsel ve ekonomik Ģiddetin varlığından bahsedilmiĢtir.

Öğrencilerin yarıya yakın bir kısmı kadının ilk cinsel deneyimini evliliğinde yaĢaması gerektiğini, evlilik dıĢı cinsel iliĢkinin namus meselesi olduğunu belirtmiĢlerdir.

Öğrenciler alkol kullanımının Ģiddeti tetiklediğini, kadınların kendi ekonomik durumuna kendilerinin karar vermeleri gerektiğini belirtmiĢlerdir. Ekonomik refahın ve eğitim seviyesinin düĢmesinin Ģiddetle anlamlı bir iliĢkisi olduğu sonucuna varılmıĢtır.

Yörük‟ün (2010) Antalya ilinde kadına yönelik Ģiddet üzerine yaptığı çalıĢmada 319 Ģiddet mağduru kadın ile çalıĢılmıĢ ve bu çalıĢmada eğitim düzeyi ile Ģiddette uğrama arasında bir paralellik olduğu tespit edilmiĢtir. Ġlkokul mezunu kadınlarda Ģiddete uğrama oranı % 40 iken bu oran yüksek okul mezunu kadınlarda % 7‟ye düĢmektedir. Orta yaĢ (19-49) grubu kadınlarda Ģiddete uğrama oranının diğer yaĢ gurubu kadınlara oranla daha fazla olduğu belirlenmiĢtir.

AraĢtırmadan elde edilen bulgular ülkemizde daha önce yapılmıĢ araĢtırma sonuçları ile paralellik göstermekte, sadece kadınların cinsel Ģiddete uğrama oranlarının daha fazla olduğu görülmektedir. ÇalıĢmada kadınların % 43‟lük bir kısmı fiziksel, cinsel, ekonomik Ģiddeti aynı ayna gördüklerini belirtmiĢlerdir.

AraĢtırmanın sonucunda; kadına yönelik Ģiddetin önlenebilmesi veya azaltılması için kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi, kanuni hakların kadınlar tarafından bilinmesi için çalıĢmaların yapılması, kadınlara ve erkeklere eğitim verilmesi, Ģiddet uygulayan bireylerin tespiti ve rehabilite edilmesi için tedbirlerin alınması, kadınlara destek hizmetleri veren yerlerin kalitesinin ve sayısının artırılması, erkeklerin yoğun olarak bulundukları yerlerde çeĢitli eğitim programlarının düzenlenmesi gerektiği vurgulanmaktadır.

39

Çiftçi (2011) “ Mardin Ġlinde 15-49 YaĢ Arası Kadınlarda Aile Ġçi ġiddete Maruz Kalma Sıklığı ve Etkileyen Faktörler” baĢlıklı araĢtırmayı Mardin ili genelinde yaklaĢık 100 kadın üzerinde gerçekleĢtirmiĢtir. AraĢtırmaya katılan kadınların ve eĢlerinin büyük bir kısmı ilkokul mezunudur. Bağımsız bir iĢte çalıĢan ve eve gelir getiren kadınların oranları oldukça düĢük olup, kadınlar sosyo-ekonomik açıdan da alt grupta yer almaktadır. Kadınların üçte biri çocuk denecek yaĢta ve yarıya yakını da görücü usulü ile evlenmiĢtir. Tamamına yakın bir kısmının resmi nikâhı vardır. AraĢtırmaya katılan kadınların üçte biri evlenmeden önce babalarından, dörtte biri ise annelerinden Ģiddet görmüĢtür. Bu kadınların yarısı ise evlendikten sonra kocalarından hayatlarının herhangi bir döneminde Ģiddet görmüĢtür. EĢlerinden Ģiddet gören kadınlar ilk sırada fiziksel Ģiddet, ikinci sırada ekonomik Ģiddet, üçüncü sırada cinsel Ģiddet görmektedirler.

Kadınlar Ģiddet görme nedenlerini; eĢlerinin öfkeli olması, maddi sorunlar, ailevi sorunlar, kıskançlık, kötü alıĢkanlıklar ve ev iĢlerini yapmama olarak sıralamıĢlardır. Katılımcılar kocalarının Ģiddetine rağmen evliliklerini devam ettirmek istemektedirler. BoĢanmamak istememelerinin nedenlerini ise çocuklarının babasız büyümemeleri ve gelirlerinin olmaması ve eĢlerine olan sevgileri olarak belirtmiĢlerdir.

Bu çalıĢma da kadınların eğitim seviyeleri yükseldikçe, Ģiddet görme durumlarının azaldığı belirtilmiĢtir ve araĢtırmada berdel usulü evliliklerin, evde kumanın olması, aile de töre cinayetleri gibi durumların kadına yönelik Ģiddeti arttırdığı da ortaya çıkmıĢtır.

AraĢtırmada ortaya çıkan çarpıcı bir sonuç ise; kadınların eğitim düzeylerinin düĢük olması, aile içinde demokrasinin olmaması ve kadının ekonomik özgürlüğünün olmaması nedeniyle kadınların aile içi Ģiddete maruz kaldıklarıdır.

Kanbay vd.‟lerinin (2012) “HemĢirelik Öğrencilerinin Kadına Yönelik Aile Ġçi ġiddetle Ġlgili GörüĢ ve Tutumlarının Belirlenmesi” amacıyla Artvin Çoruh Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulunda yapıtığı araĢtırmaya katılan öğrencilerin yarıdan fazlasının aile içerisinde anne baba arasında yaĢanan Ģiddete tanık olduklarını belirtmiĢlerdir.

AraĢtırmaya katılanların üçte birlik bölümü evi geçindirmenin erkeğin görevi olduğunu, yarıya yakın kısmı da kadının para harcama konusunda özgür olmadığını ve % 19‟a yakın bir kısmı da kadının erkekten fazla para kazanmasının doğru olmadığını belirtmiĢlerdir. ġiddetin çeĢitli sorunların çözümünde araç olarak kullanılabileceği ve ev içerisinde tartıĢmaların normal olduğu görüĢünün azımsanamayacak derecede olduğu araĢtırmaya katılanlar tarafından belirtilmiĢtir.

40

Giyim tarzının taciz için belirleyici bir etken olduğu katılımcıların yarısından fazlası tarafından belirtilmiĢtir. Ayrıca % 36‟lık bir katılımcı grubu gece geç saatlerde eve gelmenin taciz için geçerli bir sebep olduğu belirtmiĢtir. AraĢtırma sonucunda kadına yönelik Ģiddetin önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu, Ģiddetin sorun çözme aracı olarak görüldüğü ve kadına yönelik aile içi Ģiddete öğrencilerin olumlu bakmadığı anlaĢılmıĢtır. Tezel ġahin ve Özyürek‟in (2014) üniversite öğrencilerinin aile içi Ģiddete bakıĢ açılarını belirlemek amacıyla yaptığı araĢtırma 588 üniversite öğrencinin katılımıyla gerçekleĢtirilmiĢtir. Her iki cinsiyetten öğrencilerin aile içi Ģiddeti onaylamadıkları sonucu ortaya çıkmıĢ olmasıyla beraber erkeklerin kızlara oranla aile içi Ģiddeti daha az benimsedikleri belirlenmiĢtir. Öğrenciler aile içi Ģiddete neden olan etmenleri kiĢinin Ģiddete eğilimli olması, Ģiddeti öğrenmiĢ olması ve erkeğin iĢsiz olması olarak sıralamıĢlardır.

Ailede yaĢanan Ģiddet olaylarında sözel Ģiddet birinci sırada yer alırken bunu fiziksel ve duygusal Ģiddet izlemiĢtir. KiĢiye en fazla zarar veren Ģiddet türünün fiziksel Ģiddet olduğu; duygusal, sözel ve cinsel Ģiddetin bu Ģiddet türünü izlediği belirtilmiĢtir. AraĢtırma sonucunda aile içerisinde Ģiddeti % 77,08‟lik bir oranla erkeklerin uyguladığı bunu aile büyüklerinin izlediği ve uygulanan bu Ģiddetten en fazla etkilenen kesimin % 76,87‟lik bir oranla çocukların olduğu, çocukları % 21,43‟lük bir oranla kadınların izlediği belirlenmiĢtir.

AraĢtırmada aile içi Ģiddetin nasıl önlenebileceğine dair soruya öğrenciler sırasıyla toplumun eğitilmesi, bireylere evlilik öncesi eğitim verilmesi, bireysel eğitim ve aile üyelerinin eğitilmesi yanıtlarını vermiĢlerdir. AraĢtırmaya katılan öğrencilerin yarısından fazlası çevrelerinde Ģiddete tanık olduklarını belirtmiĢler ve bu Ģiddet türlerini de sözel, fiziksel ve duygusal Ģiddet olarak sıralamıĢlardır.

41

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araĢtırmanın modeli, evren ve örneklemi, verilerin toplanması ve verilerin analizine iliĢkin bilgiler yer almaktadır.