• Sonuç bulunamadı

1.4. DOLAYSIZ YABANCI SERMAYE YATIRIMLARININ İKTİSADİ ETKİLERİ

1.4.1. Milli Gelir Üzerine Etkisi

Ülkelerin refah düzeyleri karşılaştırılırken genellikle kişi başına düşün reel gelir kullanılmaktadır. Kişi başına düşen milli gelir reel olarak artıkça ülke refahının da arttı- ğı kabul edilir. Kişi başına milli gelirin arttırılması, üretim kapasitesinin genişlemesiyle ve bu da her yıl bir önceki yıla oranla yatırımların arttırılmasıyla ile mümkün olmakta- dır. Bu ise ancak ekonomide her yıl yaratılan toplam kaynakların belli bir kısmının tü- ketilmeyerek, tasarruf halinde muhafaza edilmesi ve daha sonra yatırıma dönüşmesi ile mümkündür. Buna ilaveten az gelişmiş ülkelerde marjinal tüketim eğiliminin gelişmiş ülkelerden daha fazla olması marjinal tasarruf eğiliminin düşük olmasına, dolayısıyla yatırım için gerekli sermaye birikiminin yetersiz düzeyde kalmasına sebep olmaktadır (Akman, 1988:25).

Az gelişmiş ülkelerde marjinal tüketim eğiliminin yüksek olmasının iki nedeni vardır. Bunlardan birincisi kişi başına düşen gelirin zaten düşük olmasıdır. İkinci neden ise, az gelişmiş ülkelerde sosyal mobilizasyonun ekonomik gelişmeden yüksek olması- dır. Bunun anlamı, toplumsal yükseliş taleplerinin mevcut olan ekonomik kapasiteyle karşılanamamasıdır (Akman, 1988:25). Az gelişmiş ülkeler geri kalmışlık kısır döngü- sünü kırabilmek için yatırımlarını arttırmak zorundadırlar. Ancak yatırımlarını arttırmak için gerekli olan tasarruf birikiminden yoksundurlar. Bu ülkelerin kalkınma süreçlerinde karşı karşıya bulundukları tasarruf yatırım darboğazı veya sermaye yetersizliği bir ölçü- de yabancı ülkelerde yapılan tasarrufların ülkeye yatırım olarak çekilmesiyle ortadan kaldırılabilmektedir. Diğer bir deyişle, yabancı sermaye iç tasarruf darboğazını azalt- mak için kullanılabilecek önemli bir kaynaktır (Batmaz ve Tunca, 2005:51).

23

DYSY’lerin gerçekleşmesi ile birlikte ülke içindeki üretimde meydana gelebile- cek artış, ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta dolaysız yabancı sermaye yatırımı yapan kuruluşun üretim için kullandığı girdilerin tü- münü kendisinin üretip üretmediğidir. Bu sebepten ötürü bazı girdiler yurt dışından te- min edilmektedir. Eğer ithal edilen girdiler varsa bunlar ülkenin GSMH’sinden düşülür. Cebirsel olarak yabancı sermayenin ülke ekonomisine katkısı şu şekilde formüle edile- bilir (Karluk, 1983:26):

K=H-G (1.1)

Burada, “K” dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının ülke ekonomisine sağladığı katkıyı; “H” hasılayı ve “G” ise girdiyi göstermektedir. Bu ifade yabancı sermaye tara- fından ülkeye yapılan net katma değeri belirtmektedir. Net katma değer, üretim faktörle- ri toplamına ödenen miktarlar ile yatırım yapan şirketin kendi ülkesine transfer ettiği müteşebbis hizmetleri karşılığını kapsamaktadır. Üretim faktörlerine yapılan yatırım “Ü” ve kârdan müteşebbislik hizmetleri karşılığı ülkeye transfer edilen miktar “M” ile gösterildiğinde (Karluk, 1983:21):

K= H-G= Ü+M (1.2)

Olarak formüle edilebilir. Ancak bu formül, yabancı sermaye tarafından kullanı- lan yerli üretim faktörlerinin alternatif maliyetlerini dikkate almamaktadır. Çünkü bu faktörler, yabancı sermaye tarafından kullanılmasaydı yine de milli hasılaya katkıda bu- lunacaklardı. Dolayısıyla; yabancı sermaye tarafından diğer şirketlerden sağlanan üre- tim faktörlerinin fırsat maliyeti ile yerli üretim faktörlerinin fırsat maliyetlerinin de dik- kate alınması gerekmektedir. Yerli üretim faktörlerinin fırsat maliyetleri “N” ile göste- rildiğinde formül aşağıdaki şekle dönüşür (Uras, 1979:61).

24

Buraya kadar özetlenen; yabancı sermaye yatırımlarının yarattığı doğrudan kat- kılardır. Bunun yanında yabancı sermaye yatırımlarının dolaylı katkısı da söz konusu- dur. Bunlar dışsal ekonomiler ve dışsal eksi ekonomiler olarak iki kısma ayrılır (Güneş, 2006:45). Dışsal ekonomik etki, yabancı kuruluşun sağladığı rekabet sayesinde yerli ku- ruluşların yaratıcı gücünün kamçılanması, verimliliğin ve etkinliğin artmasını teşvik etmesi sonucu milli gelire katkısıdır. Bu katkının ortaya çıkabilmesi için yabancı firma- ların kullandıkları teknolojiyi yerel firmalara transferine imkân tanımaları gerekmekte- dir. Eğer yabancı firmalar teknoloji transferini engelleyici davranışlarda bulunurlarsa firmaların ülkeye getirecekleri en önemli katkı sermaye kazançları üzerinden ödeyecek- leri vergiler olabilir. Bunun aksine dışsal eksi ekonomiler, yabancı kuruluşun getirdiği sermaye yoğun teknoloji ile işsizlik sorunun çözümüne katkı sağlayamaması, rekabet gücüyle yerli kuruluşların gözünü yıldırması gibi nedenlerle ortaya çıkmakta ve olumlu etkiler bir ölçüde azalmaktadır (Kızılkaya, 2007:33). Bu yüzden yabancı sermayenin milli hasılaya olan katkısını hesaplarken net dışsal ekonomilerin de formüle dahil edil- mesi gerekmektedir. Net dışsal ekonomiler (dışsal ekonomiler-dışsal eksi ekonomiler) “D” ile gösterildiğinde aşağıdaki formül ortaya çıkar (Kızılkaya, 2007:33).

K:(Ü+M)-N+D (1.4)

D: Dışsal Ekonomiler- Dışsal Eksi Ekonomiler

Son olarak bu açıklamalara, yabancı sermayenin net geliri üzerinden ev sahibi ülkeye ödemiş olduğu vergilerinde eklenmesi gerekmektedir. Bağlı şirketin ev sahibi ülkeye ödemiş olduğu vergiler “V” ve yabancı sermayenin vergisini ödedikten sonra ka- lan geliri ise “X” ile gösterildiğinde formül aşağıdaki gibi olur (Karluk, 1983:23):

25

Bunlara ilaveten yabancı sermayeli kuruluşun ev sahibi ülkeye olan maliyeti, yabancı üretim faktörlerine yapılan ödemeler ile ülke dışına yabancı personel ve yöne- tim ücreti, lisans, patent hakkı, kar veya faiz gelirleri olarak transfer edilen ödemelerin toplamıdır. Yabancı üretim faktörlerine yapılan ödemeler “Y” ile gösterildiğinde Mali- yet= Y olur. Böylece, DYSY’nin ev sahibi ülkeye sağlayacağı net fayda/maliyet oranı ile aşağıda formülle elde edilebilir (Uras, 1979:63).

Net Fayda/Maliyet Oranı=(Ü+X+V)-N+D/Y (1.6)

Eğer bu oran birden büyük olura DYSY’nin ülke ekonomisine katkısı kendi ma- liyetinden daha fazla olur. Tam tersine birden küçük olursa bu durumda yapılan tüm DYSY’lerin ev sahibi ülke ekonomisine katkıda bulunacağı söylenemez. Bu nedenle DYSY’lerin ülke ekonomisine katkıda bulunup bulunamadığı hala üzerinde tartışılan konulardan biridir (Uras, 1979:63).

Benzer Belgeler