• Sonuç bulunamadı

2. HİZMET SEKTÖRÜNÜN KAVRAMSAL DEĞERLENDİRİLMESİ 7

2.4 Hizmet Sektörü İçinde Üretici Hizmet Sektörü ve Gelişimi 29

2.4.1 Üretici hizmet sektörünün kentin mekansal gelişimine etkisi 35

Mencken ve Singelmann (1998) 1980’lerde metropoliten alanla metropoliten alan dışı arasındaki sosyo-ekonomik uçurumun artığını belirtmektedir. Endüstrideki dönüşüm sonucu sanayiden hizmetlere geçiş görülmüş ve bu özellik metropoliten alanın ve dışının gelişimini etkileyen üretici hizmetler sektörünü odaklanılmasına neden olmuştur (Hansen, 1994).

Üretici hizmetlerin işgücü ve ekonomik gelişmeye olan etkisi metropoliten alanla metropoliten alan dışı arasındaki uçurumun artmasını beraberinde getirmiştir (Mencken ve Singelmann, 1998).

Toplum çevrebilimcilere göre üretici iş hizmetleri yerel uluslar arası şirketlere, yerel hükümet kurumlarına ve yerel sanayi kuruluşlarına birleştirici fonksiyonlar sağlamakta; bu sayede yerel kuruluşların kentsel sistem hiyerarşisi içinde baskın rol üstlenmesi sağlanmaktadır (Goe, 1994; Frisbie and Kasarda, 1988).

Toplum çevrebilimciler üretici hizmetlerin birkaç sebepten dolayı kentsel mekandaki gelişmeye öncülük ettiğini savunmaktadırlar (Mencken ve Singelmann, 1998).

İlk olarak üretici hizmet kuruluşları genelde özel firmalar olup üst düzeyde eğitimli işgücünün büyük bir kısmını kullanmaktadır. İkinci olarak üretici hizmetler üretkenliği arttırarak yerel sanayilere hizmet eden servislerin koordinasyonu ve entegrasyonu sağlayarak, yerel sanayilerin baskınlığını arttırmaktadır (Goe, 1994). Bunun yanısıra üretici hizmetler uluslar arası şirketlerin kapitallerinin coğrafi dağılımını daha iyi kontrol etmelerini ve yerel olmayan ticari değiştokuşlarda makul pozisyonlarını korumalarını sağlamaktadır (Mencken ve Singelmann, 1998).

Son olarak ise toplum çevrebilimciler üretici hizmetlerin hizmetleri diğer alanlara ihraç ederek yerel ekonomilerde zenginlik sağladığını tartışmaktadır (Irwin ve Kasarda, 1991; Lincoln, 1978).

Yeni kent sosyologlarına ve iktisadi coğrafyacılara göre üretici hizmetler global kapitalizmin koordinasyonunda önemli bir role sahiptir (Goe, 1994; Dicken, 1992). Sassen’e (1991, 1994) göre üretici hizmetlerin metropoliten alanlardaki ekonomik gelişmenin üzerinde baskın gücü vardır. Öncelikle üretim aktivitelerinin global dağılımı yönetim fonksiyonlarının merkezileşmesi ihtiyacını doğurmuştur.

Bunun yanında global ekonomi ve kapitalizm birçok firmanın yapısal durumunu, karmaşıklık düzeyini ve coğrafi dağılımını etkilemiştir. Böylece bu değişim 1980’lerde görülmemiş düzeyde özelleşmiş iş ve üretici hizmet aktivite talebine ve şirketler tarafından tüketime sebep olmuştur (Logan ve Molotch, 1987; Daniels 1985; 1996).

Üretici hizmetlerin gelişimin baskın gücü olmasının diğer bir sebebi ise sanayinin globalleşmesidir. Peter Dicken (1992) ve Saskia Sassen’e (1991, 1994) göre denizaşırı sanayi üretiminde görülen değişim işgücü piyasalarını etkileyerek Amerika ve diğer batı ülkelerinde üretici ve iş hizmetlerinin uluslar arası şirketlerin yönetim merkezlerinin yanında yer seçmelerini sağlamıştır. Global üretimin yönetilmesinin ve dağıtım sürecinin karmaşıklığı; özelleşmiş muhasebe, telekominikasyon, hukuk ve finansal hizmet talebini yaratmıştır.

Bunun yanında bu hizmetlerin doğası gereği uzmanlaşması firmaların hizmet ihtiyaçlarını içerden değil dışardan sağlayarak karlılıklarını arttırmasıyla açıklanmaktadır (Goe, 1991; 1994).

Kentsel alanlar ekonomik gelişmenin motoru konumundaki üretici hizmetlerden yararlanmaktadırlar çünkü seçmektedirler (Sassen, 1991, 1994; Daniels, 1996).

Uluslar arası kuruluşlar tarafından ihtiyaç duyulan bu hizmetler, oldukça özelleşmiş olup çoklu kaynaklardan canlı bilgi akışına ihtiyaç duymaktadır. Ayrıca bu hizmetler müşteri firmalarla yüz-yüze iletişime ihtiyaç duymaktadır (Sassen, 1994, s.107). Sassen’e (1994, s.66) göre teknolojik gelişmenin şuandaki durumu ve telekominikasyon teknolojisi; şirketlerin ihtiyacı olan uzmanlıkları olan birebir ve hızlı iletişimi garanti etmemektedir.

Glasmier ve Howland’ da (1995) bu düşünceyi desteklemektedir. Bu nedenle bu hizmetler merkezi alanda uluslar arası firmaların yönetim merkezlerinin yanında yer seçmektedir.

Buna ek olarak, üretici hizmetlerin kentsel merkezlerdeki gelişimi MNCs’in (Uluslar arası Kuruluşlar) dışındaki firmaların artan hizmet taleplerinden de kaynaklanmaktadır (Logan ve Molotch, 1987; Daniels, 1985).

Sassen (1994) tüm sanayi sektörlerinin (üretim, madencilik, perakende ve kamu hizmetleri); muhasebe, hukuk, finans, reklamcılık ve danışmanlık gibi hizmetleri dışardaki firmalardan sağladıklarını belirtmektedir.

Thrift (1987, s.208) ise bu hizmetlerin birçok firmanın günlük operasyonu için önemli olduğunu ve global kapitalist sistemin hizmetlersiz var olamayacağını savunmaktadır.

Bu hizmetlerin kentsel alanda yoğunlaşması Sassen’in (1994) belirtiği hizmet sektörü kompleksi kavramınının Amerika metropoliten alanlarında yer almasını sağlamıştır. Bu sayede metropoliten alanlardaki ekonomik gelişmeye öncülük eden ve üst düzeyde yetişmiş ve yeteneklerle donatılmış çalışanların istihdam edildiği bir yapı oluşmuştur.

Buna ek olarak, Daniels (1985) bu hizmetlerin yerel organizasyonların daha rekabetçi yaparak yerel ekonominin de güçlenmesini sağladığına dikkat çekmektedir. Toplum çevrebilimciler ve sosyologlar üretici hizmet gelişiminin etkisiyle oluşan güçlü kentsel eğilimlere işaret ederken, bazı kırsal sosyologlar ve iktisat coğrafyacıları artan iletişim teknolojilerinin üretici hizmetlerin metropoliten alanların merkezlerinden uzaklaşarak daha düşük vergi, arazi değeri ve suç oranlarına sahip, ekolojik açıdan avantajlar sağlayan metropolitan alan dışına taşınmasına olanak tanıdığını ifade etmektedir (Mencken ve Singelmann, 1998).

Bunun yanısıra, yeni teknolojiler firmalara metropoliten alandaki müşterilere eşit düzeyde hizmet sağlama avantajı da sağlamıştır (Bradshaw ve Blakely, 1979; Kasarda ve Irwin, 1991).

Sonuç olarak kırsal alanlar; genel olarak hizmetlerin ve özellikle bazı üretici hizmetlerin artan öneminden faydalanmaktadır (Mencken ve Singelmann, 1998). Yapılan bazı çalışmalarda ise metropoliten alan dışında kalan yerlerin hizmet fonksiyonlarını metropoliten alana ve diğer metropoliten alan dışlarına ihraç etme potansiyelleri ortaya konmuştur (Porterfield ve Pulver, 1991; Harrington, Macpherson ve Lombard, 1991).

Bu alanlar aslında ana metropoliten alanların komşuluğundaki kırsal alanlardır (Glasmier ve Howland, 1995).

Dillman ve Beck (1986) ise metropoliten alan dışı bölgelerin telekominikasyon altyapısı üst düzey teknolojileri desteklemek için yeterli olmadığından diğer bölgelerle iletişimi sağlama da yetersiz kaldığını belirtmektedir.

Ayrıca hizmet üretimi içeren görevlerin standartlaşması ve rutinleşmesi zordur (Singelmann ve Mencken, 1992).

Bu durum özellikle üretici hizmetlerin sağlanmasında geçerlidir. Bu nedenle kent sosyologları üretici hizmet hareketlerinin yüz yüze iletişime ihtiyaç duyduğunu ve belirli fonksiyonların pazara yakın; metropoliten alanlarda ve müşteriye yakın yer seçmesi gerektiğini savunmaktadır (Irwin ve Kasarda, 1991; Sassen, 1991, 1994). Veri girişi gibi bazı üretici hizmet faaliyetleri standarta ve rutine oturtulabilir; böylece “arka ofis” olarak kullanılarak metropoliten alan dışında düşük eğitimli işgücü avantajlarından yararlanılabilir (Glasmier ve Howland, 1995; Hepworth ve diğerleri, 1987; Couto, 1994; Fuguitt ve diğerleri, 1989).

Fuguitt ve diğerleri (1989) üretici hizmet firmalarının desantralize olamayacağını çünkü birçok metropoliten alan dışı yerleşmelerin bu fonksiyonları sağlayacak matematiksel ve kültürel olarak yetenekli işgücüne sahip olmadığını savunmaktadır. Maggard (1994) ve Couto (1994) ise üretici hizmetlerin arka ofis rutin işlerini yaptıklarını belirtmektedir. Metropoliten alan dışı yerleşmelerdeki arka ofis hizmetleri ekonomik gelişmeyi sağlayan üst kalite üretici hizmet işlerini temsil etmemektedir.

Glasmeier ve Howland’ın (1995) çalışmalarına göre “arka ofis” hizmetlerin metropoliten alan dışında sahip oldukları limitli ekonomik gelişme yaratma kapasiteleri ile metropoliten alan ekonomileriyle fonksiyonel olarak entegre olamamaktadır.

Mencken ve Singelmann’ın (1998) 1980’lerde metropoliten alan ve dışındaki çalışmalarına göre üretici hizmetler yoğunluğu işgücü, gelir ve kazançların metropoliten alan ekonomilerindeki gelişmesi üzerinde pozitif etki yapmaktayken, metropoliten alan dışı ekonomilerde negatif ya da etkisiz kalmaktadır.

Üretici hizmetler işgücünün önemi merkezden uzaklaştıkça artmakta, federal antlaşmalar ile arttırılmaktadır. Bu sayede üretici hitmetlerin merkez dışına doğru büyümesi teşvik edilmektedir (Harrington ve Campbell, 1997).