• Sonuç bulunamadı

4. Yahyalı İlçesi Haritası

1.1.5. Ünlü Uyumları

Türkçenin ve genellikle Ural-Altay dil grubuna ait dillerin en tipik özelliği ses

71

Ahmet GÜNŞEN, age. , s. 29-30.

72

Ahmet GÜNŞEN, age. , s. 30.

73

31

uyumudur74. Türkçenin önemli ses kanunlarından biri olan ünlü uyumu, kelimelerdeki ünlülerin kalınlık-incelik ve düzlük-yuvarlaklık bakımlarından birbirlerine uyması olayıdır75.

Ses uyumu bütün Türk dillerinde vardır. Bir kelime bütün ekleriyle birlikte, ya önlü sıradan, yahut da artlı sıradan ünlüler ihtiva edebilir. Ünlü uyumu, bizim için, neyin bir kelimeden, neyin bir kelime ve edattan, yahut da birçok kelimeden meydana geldiğini anlamak için güvenilir bir delildir76.

Türkçenin en önemli özelliklerinden biri dil benzeşmesidir. Gelişmesini yazılı metinlerde takip edebildiğimiz Türkçe kelimelerin ve eklerin tamamına yakınında kalınlık–incelik uyumunun bulunması bunun en büyük delilidir77.

Türkçe kelimelerde kelimenin ilk hecesinde kalın bir ünlü varsa, takip eden hecelerde de kalın ünlü; ilk hecede ince bir ünlü varsa sonraki hecelerde de ince bulunmasına büyük ünlü uyumu denir. Buna göre Türkçe kelimeler kalınlık-incelik bakımından kalın sıralı kelimeler ve ince sıralı kelimeler olarak iki grupta toplanır. Türkçe kelimelerde kelimenin ilk hecesinde yuvarlak bir ünlü bulunursa sonraki hecelerde de düz-geniş veya yuvarlak-dar bir ünlü bulunur. İlk hecede düz bir ünlü bulunursa sonraki hecelerde de düz ünlü bulunur. Bu uyuma da yuvarlaklık-düzlük veya küçük ünlü uyumu denir. Buna göre de Türkçe kelimelerde ilk hecenin dışında geniş-yuvarlak ünlü bulunmaz78. Bu bölümde Yahyalı ağzında yer alan kelimeleri, kalınlık-incelik uyumu ve düzlük-yuvarlaklık uyumları bakımından inceleyeceğiz.

1.1.5.1. Kalınlık-İncelik Uyumu

Türk dilinin genelinde olduğu gibi, Türkiye Türkçesi ağızlarında da kalınlık-

74

Jean DENY, Türk Dili Gramerinin Temel Kuralları, TDK Yay. , Ankara 2000, s. 8.

75

Ahmet GÜNŞEN, age., s. 31.

76

A. Von GABAIN, Eski Türkçenin Grameri, TDK Yay. , Ankara 2000, s. 41.

77

Mecdut MANSUROĞLU, “Türkiye Türkçesinde Ses Uyumu”, TDAY Belleten, Ankara 1959, s. 81-93.

78

32

incelik uyumu çok ilerlemiştir. Ancak, dönemden döneme ve bölgeden bölgeye bazı farklılıklar görülebilmektedir79.

Yahyalı ağzının, kalınlık-incelik uyumuna genel olarak uyduğu görülür. Yazı dilinde kalınlık-incelik uyumunu bozan bazı ek ve edatların Yahyalı ağzında uyuma girdikleri görülür. Bölgemiz ağzında kalınlık-incelik uyumunu bozan sınırlı sayıda özel durumlar da vardır.

Bölgemiz ağzında “ile” edatının ses değişmesi ve kaynaşması ile oluşan “-la, -ılan, -ınan, -nan, -lan” şekilleri kalınlık incelik uyumuna genellikle uymaktadır: soÀn§ıla (2/17), Àşam§ınan (2/54), sabÀnan (6/3), dıTmínan (9/56), ġızıylan (15/6), oraòlarlan (17/34), ıramazanlan (21/197), ġızla (21/1), hayvan§ılan (22/29), namazla (26/472).

-ki aitlik ekinin kalınlık-incelik uyumuna uymadığı görülür: dışadaki (2/6), ordaki (2/52), yayladakiler (2/80), bacılarımıñki (11/22), yanıñızdaki (16/28), pastanesinki (20/67), ġarşındakiniñ (26/374).

Yazı dilinde uyuma aykırı şekilde kullanılan “kardeş, elma” kelimeleri bölgemiz ağzında uyuma uygun şekilde kullanılır: almalar (20/2), ġardaşlıò (26/480).

i- ek fiilin ekleşmemiş duyulan geçmiş zaman, görülen geçmiş zaman ve şart çekimleri kalınlık-incelik uyumuna uyar: sorallar§ımış (20/62), parlıyor§umuş (21/156), baòar§ımış (26/11), satıyollar§ıdı (9/285), dutar§ıdıò (10/93), sorar§ĭdın (11/103), oldum§udu (12/162), ġaldırdım§ıdı (21/64), yapar§ısañ (20/121), sorar§ısañ (26/97), ġapar§ısa (26/244).

i- yardımcı fiilinden türetilmiş olan “iken” zarf-fiil eki, Yahyalı ağzında ekleşmiştir. Ekin bu ekleşmiş şekilleri, kalınlık incelik uyumuna uyar: dıòılıròanaú (2/2), yatırúan (17/2), çocūòan (24/46), yaparòana (26/20), alıròanaò (26/71), yıòarúanaú (26/253).

79

33

Büyük ünlü uyumu Türkçenin metinlerden takip edebildiğimiz ilk devirlerinden bu yana hâkim olduğundan Arapça ve Farsçadan alınan kelimelerde, hatta Batı dillerinden alıntı bazı kelimelerde de bu yasa gereği kalınlık-incelik bakımından benzeşme olmuştur80.

Alıntı kelimeler, dil benzeşmesi diye de adlandırılan bu uyuma, ilerleyici ve gerileyici benzeşme yoluyla girmiştir81. Alınma kelimelerde ortaya çıkan bu benzeşme hadisesi, genellikle ünlü incelmesi şeklinde görülür82.

1.İlerleyici Benzetme: ġaladır “kaledir” (8/40), mezer “mezar” (8/111),

habarı “haberi” (10/20), beleden “beladan” (10/69), beKdeşliniñ “bektaşlının” (11/24), hatca “Hatice” (12/51), ayşa “Ayşe” (12/72), ezen “ezan” (21/36), bahçaya “bahçeye” (21/52), essehden “essahtan” (21/142), ataş “ateş” (21/180), penselen “penisilin” (21/236), meydene “meydana” (26/16), zeketlik “zekatlık” (26/57).

2.Gerileyici Benzetme: tenesinden “tanesinden” (9/3), ēmet “Ahmet” (9/207),

dene “tane” (10/101), alma “elma” (11/10), teze “taze” (12/71), halva “helva” (19/76), camal “cemal” (22/20), şēle “şöyle” (25/2).

1.1.5.2. Düzlük-Yuvarlaklık Uyumu

“Yuvarlaklık-düzlük bakımından vokal uyumunun Türkçenin ilk devirlerinden beri umumîleşip sağlam kaideler olarak ortaya çıkmadığı malûmdur. Eski Türkiye Türkçesinde ise, bu hâl devam etmekte, ayrıca eski ve yeni yazı dilimizden farklı olarak birçok kelimede bir yuvarlaklaşma kendini göstermektedir. Düz vokal taşıması gereken, Uygur devresinde olduğu gibi, bugün de düz vokal taşıyan bazı kelimelerin düz vokalli olduğu görülüyor. Bu yuvarlaklaşma Eski Türkiye Türkçesinin en mühim fonetik hususiyetlerinden birini teşkil etmektedir83.”

80

Mehmet AYDIN, age. , s. 17.

81

Mehmet AYDIN, age. , s. 17.

82

Leyla KARAHAN, Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması, TDK Yay. , Ankara 1996, s. 98.

83

34

Başta Kırgız Türkçesi olmak üzere Türkçenin birçok lehçesinde de dudak ünsüzlerinin yanlarındaki ünlüleri yuvarlaklaştırdığı bilinmektedir. Bu yuvarlaklaşma olayının Eski Türkçe döneminden beri devam edegeldiği pek çok örnekle sabittir. Fakat Türkiye Türkçesinde bu tür yuvarlaklaşma görülmez. Aynı gruba (Oğuzca) dahil olduğu hâlde Azerbaycan Türkçesinde dudak ünsüzleri yanında yuvarlaklaşma olayı daha çok örnek verir84.

Yahyalı Ağzında düzlük-yuvarlaklık uyumu ile ilgili tespit ettiğimiz özellikler şunlardır:

i- ek fiilin duyulan ve görülen geçmiş zaman kiplerinin ekleşmiş ve ekleşmemiş şekilleri düzlük-yuvarlaklık uyumuna uyar: şuymuş (2/12), o§yumuş (21/109), oturuyor§umuş (26/4), boylu§muydu (1/48), çocuòsuzdu (12/153), ölüyordu (8/106), döāşüyorduò (12/37), oldum§udu (12/162), vurdu§yudu (26/74).

Yahyalı ağzında düzlük-yuvarlaklık uyumunun düz ünlülerden sonra düz ünlüler gelir yönündeki gelişmesi Yahyalı ağzında kuvvetlidir. Dudak ünsüzlerinin etkisi ile yazı dilimizde düzleşmemiş veya yuvarlaklaşmış ünlüler Yahyalı ağzında düzdür: ġabıòlı “kabuklu” (20/97), çamırı “çamuru” (21/64), yumırtaya “yumurtaya” (21/149), çapıt “çaput” (22/21), ġalbır “kalbur” (24/37).

Yuvarlak ünlülü kelimelerden sonra gelen, ile çekim edatının dudak benzeşmesine uyduğu görülür: süd§üle “süt ile” (5/5), püsküāt§ülen “bisküvi ile” (19/157), on§ulan “onun ile” (20/153), onuñ§ulan “onun ile” (24/28).

Yuvarlak ünlülü kelimelerden sonra gelen, -ki aitlik ekinin düzlük-yuvarlaklık uyumuna uyduğu görülür: toòdoruñúunu “doktorunkini” (21/209).

Bazen, yazı dilinde “o, ö-o” şeklinde bulunan yabancı asıllı kelimeler de, Yahyalı ağzında “o-u” şekline dönmüştür: motur “motor” (9/66), rίmuò “römork” (9/169).

84

Tuncer GÜLENSOY, Ahmet BURAN, Elazığ Yöresi Ağızlarından Derlemeler 1, TDK Yay. , Ankara 1994, s. 12.

35

Diğer ağızlarda olduğu gibi bölgemiz ağzında da şimdiki zaman eki –yor düzlük-yuvarlaklık uyumunu bozmaktadır: bilmiyom “bilmiyorum” (14/2), baòıyoò “bakıyoruz” (14/35), eriyor (21/63), diyoñ “diyorsun” (21/294), Àlaşıyollar “ağlaşıyorlar” (26/89).

Benzer Belgeler