• Sonuç bulunamadı

M ÜCRÝM D ÝYE B ANA D ERLER

Doktor abi, ben ODTÜ’de okuyorum. Geliþmeleri için ilgilendiðim, yönlendirdiðim bazý öðrencilerim var. An-cak ben, lise-1’den bu yana, bazen uygun olmayan sine-malara gidiyorum. Bu, daha sonra bana inanýlmaz dere-cede acýlar veriyor. Günlerce, gülmeyi kendime yasaklý-yorum. Ýnsanlardan hep kaçýyor, hafakanlar yaþýyasaklý-yorum.

Kendimi, etrafýmdaki iyi insanlardan çok aþaðý ve alçak görüyorum. Mutluluk bir yana, birazcýk huzura ihtiya-cým var. Öylesine ikilemlerdeyim ki bir gün gelir, buna dayanamam ve acý bir þekilde her þeyi býrakýrým diye korkuyorum. Önerilerinizi bekliyorum. (M., Ankara)

Sevgili M.,

Benim de, hayatým bir zamanlar gecenin karanlýðýndan daha zifirî, soðuk, sisli ve puslu idi... Bir an geldi ve bir gü-neþ doðdu hayatýma... Yavaþ yavaþ içim ýsýndý; gözlerim ýþý-dý ve sisler aralanmaya baþlaýþý-dý... Ama gel gör ki; yýllara rað-men ruhumda, gönlümde, beynimde; hatta iz düþümü ola-rak vücudumda hâlâ sekeller (izler) ve nedbe (yara izi)

doku-larý durur. O yara izleri, bazý küsuf (güneþ tutulmasý) günleri hâlâ sýzlar.

Bilirsin ki, vücudumuzda baðýrsaklar ve muhtevasý mev-cuttur. Ama onun þekli, rengi, tadý, kokusu, mikrobu ve pisliði periton dediðimiz bir zarla çevrilidir ve bedenimize, kalbimi-ze, akýl, iman ve ruhumuza zarar vermez. Ayný þekilde içi boþ yerlerimiz de vardýr. Sinüsler gibi. Ýþte; o boþluklar bize zarar-sýz, hatta gereklidir. Eðer baðýrsaklarýmýzdakinden kurtulamý-yorsak; hiç olmazsa onlarýn zararlý olmasýný engellemeliyiz...

Daha önceki günahlarýmýz iman edip müslümanca bir hayat yaþamaya baþladýktan sonra sevaba kalb olur (dönüþür). Gü-nahlarýmýz hala sürüyorsa, vazgeçmek için mücadeleye de-vam... Demekki; Allah’ýmýz bizim kömür parçasýný elmas hali-ne getirinceye dek dayanmamýzý istiyor. Bu mücadeledir ki, Ebu Cehil’le, Ebu Bekir arasýndaki farký ortaya çýkarmýþ. Ayrý-ca tevbe kapýsý diye bir þey var sevgili Memo... (Müstear isim ol-duðu için yazdým.)

Sakýn, ümitsizliðe düþme! Bir dostum vardý. Diabet (þe-ker) hastasý idi ve kiloluydu. Çay demler, yarým kilo baklava yer; sonra da çayý tatlandýrýcý ile içerdi. Kendisine: “Madem hasta olduðun halde baklavayý yedin, çaya neden þeker at-mýyorsun? Zaten alacaðýn kadar glikozu aldýn?” dediðimiz-de; “Bir hata yapýp, nefsime uyup baklava yedim; ama 8-10 bardak çay, 2’þer þekerden 20 þeker eder. Bari; býrakýn çay içerken o kadardan korunayým!” derdi. Ve haklýydý... “Bir gün gelir; bu acýya dayanamaz ve her þeyi býrakýrým.” demen son derece yanlýþ. Bu, þeytanýn sana saðdan yaklaþýp seni devir-meye çalýþmasýdýr. “Günahkârým. O halde; bu güzel iþlere perde olmayayým.” dedirterek seni alaþaðý etmeye çalýþýyor.

Sað ve sol kulaðýna; meleklerin sabýr, azim, irade, inanç ve

ibadet þarkýlarýný dinleyebileceðin bir kulaklýk tak. Sesi de so-nuna dek aç ki; þeytanýn lakýrtýlarýný duymayasýn. Yaptýðýn iyi þeyler, ma'siyetlere galebe çalýncaya dek sýk diþini... Sabýrla mücadeleye devam. Ýnanýyorum ki, daha iyi meratibe de çý-kacaksýn inanýyorum güzel kardeþim. Vazgeçmeyesin.

Ç a r e s i z i m , N e Ya p m a l ý y ý m ?

Can Abi, ben üniversite hazýrlýktayým. Dersaneye gidi-yorum. Namazlarýmý tam vaktinde kýlamýgidi-yorum. Ezan-dan sonra, yaklaþýk 1 saat sarkabiliyor. Acaba sevabý çok mu az olur? (Ýst., R.Y.)

Cýk cýk cýk... Tövbe... Tövbe... Tövbe... Ölür müsün, öldü-rür müsün Dr. Can’ým! Þurada güzel güzel depresyon, panik-atak vesaire yazarken, bu mektup da nereden çýktý? Belki de cevap yazmaya en çok zorlanacaðým mektup bu... Zira; na-maza gereken hassasiyeti gösteremeyen hem de temdit ab-destiyle kýlan birisinin bu soruya cevap vermesi, herhalde haddi olmasa gerek.

Güzel Rafet'im; adýný baþta gizlemiþtim, nazar deðmesin diye; ama dayanamadým, bir hamd cümlesine bile melekler taaccüp ettiðine göre, senin bir saat geç kalman onlarýn se-vap yazmak için bu hâli atlatmalarý açýsýndan isabetli bile olu-yordur belki (!).

Ama önemli olan, bu yaþta zamanýný yakalayýp, göklerin kapýsýný çalmak... Elbette ki, ihlasla ve sadece O'nun rýzasý

için kýlmak en önemlisi. Ve tabii ki; verilen süre içinde müm-kün olan en erken zamanda verilen süre içinde kýlmak. Bir büyüðümüz, sevdiðimiz bir insan ya da yaþadýðýmýz þehrin valisi, bizi çaðýrsa veya bize randevu verse, nasýl tam daki-kasýnda gitmeye çalýþýrýz? Aynen öyle, bu davete de vaktin-de gitmemiz, O’na, sevgimizi, saygýmýzý ve verdiðimiz önemi göstermek açýsýndan çok önemlidir. Ama bir de þöyle düþün.

Sen, bir saat namazýný geciktirince, bu, þeytanýn çok hoþuna gider ve ümitle: “Bu vakti kýlmayacak, oh canýma deðsin.”

der. Tam bu sýrada, senin kalkýp ona inat namaza durman onu kahrediyordur. Bu da ayrý bir zevk!

Bir anekdot vardýr hani: Bilge bir kiþi, sabah namazýný ge-çirmek üzereyken þeytan gelip onu namaza uyandýrmýþ...

“Bilge: Sen, böyle bir iyilik yapmazdýn.” deyince þeytan da:

“Bir keresinde sabah uyuyakaldýn diye günlerce oruç tutup namaz kýldýn. Bir yerine, 1000 sevap aldýn. Kalk, iyisi mi adam gibi zamanýnda kýl!” demiþ...

Sevgili kardeþim, bilirsin ki; yapýlan iþ ve ibadetler niyet-lere göre ödüllendirilir. Günah-sevap, cennet-cehennem ko-nusu sadece Allah tarafýndan takdir edilir. Ölen bir sahabe-nin arkasýndan bir arkadaþý: “Ne mutlu sana, cennete gidi-yorsun.” deyince, Peygamberimiz: “Sen, nereden biliyor-sun, ben bilmiyorum.” demiþtir. Cennet ya da cehennem için deðil, Allah emrettiði için namaz kýlýnýr. Bununla birlikte;

sevap konusunda, bebekliðinde aðlamasýn diye yengesine Efendimiz'e süt vermesini tembihleyen amcasý Ebu Leheb’in bu süt seanslarý esnasýnda cehennemden çýkarýlýp kendisi-ne süt ikram edildiði anlatýlýr. Yani bu durumda temennim o ki, senin de cennette önüne getirilen yemekler bir saat

ser-Ç a r e s i z i m , N e Ya p m a l ý y ý m ?

vis gecikmesiyle olacaktýr! Olsun varsýn kardeþim. Ben ora-da ora-da yetiþirim sofrana... Nereden mi biliyorum cennete gi-deceðimi? Þimdi sana yazdýðým için sen tam vaktinde kýla-caksýn ya... Beni de, buna vesile olduðum için, kulaðýmdan ve kalemimden çeke çeke götürecekler senin yanýna. Ortak!

Þimdi anladýn mý bugüne dek, niye geciktirmiþsin namazla-rýný?

Haydi kardeþim, ezan okundu. Allah kabul etsin. (Amin)

Benzer Belgeler