• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ OTURUM Açılma Saati: 16.21

BAŞKAN: Süreyya Sadi BİLGİÇ (Isparta) BAŞKAN VEKİLİ: İbrahim M ustafa TURHAN (İzmir)

SÖZCÜ: M ehmet Şükrü ERDİ NÇ (Adana) KÂTİP: Emine Nur GÜNAY (Eskişehir)

BAġKAN – Değerli Meclis BaĢkanımız, değerli arkadaĢlar; 12‟nci BirleĢimin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

GörüĢmelere kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Sayın Tamaylıgil, buyurun lütfen.

BĠHLUN TAMAYLIGĠL (Ġstanbul) – Sayın BaĢkan, değerli hazırun, Sayın Meclis BaĢkanımız, SayıĢtay BaĢkanımız, CumhurbaĢkanlığı Genel Sekreterimiz, Kamu Denetçiliği BaĢkanımız; öncelikle hoĢ geldiniz ve iyi bir çalıĢma olmasını dilerim.

Sayın BaĢkan, Ģimdi, bugün, aĢağıda bir yasa görüĢmesi oluyor. Yasa görüĢmesi torba yasa ve temel yasa ve Plan ve Bütçe Komisyonunu çok yakinen ilgilendiren bir kanun çünkü içerisinde bizden baĢka çalıĢıp, bir çaba sarf edip katkı sağlamıĢ bakanlık komisyonu yok ama biz burada, tabii, yine, çok önemli bir gündem olan bütçeyle ilgili görüĢlerimizi açıklıyoruz, beraberce paylaĢıyoruz.

Meclisin çalıĢması ve Meclisin yasama faaliyeti ve denetim faaliyeti açısından ortaya konan tarihsel ve uygulama bazlı gerçekleĢmeler kalite ve nitelik açısından yasamayı maalesef ve maalesef olumlu yönde etkilemiyor ve gördüğümüz bu tablo karĢısında da, bunu defaatle farklı baĢlıklarda, siz Sayın Meclis BaĢkanımıza da ilettiğimiz temel konular oldu.

Biraz önce torba yasayla ilgili yasamada yaĢananları -ki bunu sürekli olarak dile getirdik- ben bunu tamamlamak üzere, temel kanun olarak bugün görüĢülen torba temel kanunla ilgili birkaç Ģeyi paylaĢmak isterim Meclis bütçesini görüĢtüğümüz sırada.

Bizim Ġç Tüzük‟ümüzün 91‟inci maddesi temel kanunların ne olması gerektiğini tanımlıyor ve bu tanımların içinde de bir hukuk dalını sistematik olarak bütünüyle veya kapsamlı olarak değiĢtirecek biçimde genel ilkeleri içermesi Ģartını getiriyor.

ġimdi aĢağıda en yakını, Ģimdi aĢağıda konuĢulan torba temel kanun hukukun hangi sistematik dalını hangi kapsam ve bütünlük içinde değerlendiriyor, ben gerçekten çok merak ediyorum ve bunun bir açıklaması vardır diye düĢünüyorum.

“KiĢisel veya toplumsal yaĢamın büyük bir bölümünü ilgilendirmesi…” Yani farklı farklı olarak o kadar madde var ki herkesin farklı ilgilendiği her maddede bir değerlendirme var ve “özel kanunlar arasında ahenk…” Hangi ahenk? Torba yasayla bütün mevzuatı çorbaya çevirip içinden çıkılamayan bir hâle dönüĢtürüyoruz ve “ maddeler arasında bağlantıların korunması zorunluluğu…” Hangi maddenin hangi maddeyle bağlantısı var Sayın BaĢkanım? Bir taraftan Millî Savunma Bakanlığıyla ilgili bir maddeyi geçiriyoruz, diğer taraftan kadın istihdamıyla ve onların izin haklarıyla ilgili senelerdir konuĢulan bir maddeyi geçiriyoruz, bir taraftan OGS, HGS‟deki kaçak geçiĢlerin affını geçiriyoruz. Bu maddelerin hangisinin birbiriyle bir bağlantısı, hangisinin birbiriyle bir ilintisi var? Ve onu da getiriyoruz temel kanun olarak Mecliste görüĢüyoruz. Temel kanun ne? Tabii, her madde üzerinde görüĢme süresinin kısıtlandığı, beĢer dakika, geneli üzerinde bir görüĢmenin yapıldığı ama maddeler için beĢer dakikalık önergeler üzerinde hızlandırılmıĢ bir görüĢün beyan edildiği bir yasama mantığı. Biz, burada, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, yasama faaliyetlerimizde örnek teĢkil edecek bir çalıĢma Ģeklini ortaya koymamız gerekirken gittikçe kötüleĢen, gittikçe kötüleĢen tercihler içinde oluyoruz. Halef selef iliĢkisi içinde olduğunuz Sayın Çiçek‟in geçtiğimiz yıl vermiĢ olduğu basın açıklamaları var. Yasamanın garabete dönüĢen “torba yasa” Ģeklindeki geliĢmesinden duyduğu sıkıntıyı ortaya koyuyor ama durmadan, bir ders almadan ve yaĢananları bir değerlendirmeden tekrar devam ediyoruz.

ġimdi, ben döndüm, yıllar itibarıyla ne kadar temel yasa kullanılmıĢ, aslında ona da baktım ve gördüğümüz rakamsal geliĢme de, 21‟inci Yasama Döneminde 7 temel yasa çıkmıĢ, 22‟nci Yasama Döneminde 29, 23‟te 51, bugün 24 en son, orada da 73 ve bunların içinde temel yasa olarak Ceza Kanunu, Ticaret Kanunu, Medeni Kanun… Bu tür değiĢikliklerin temel yasa olarak görüĢülmesinin getirdiği anlamlılık varken, birbirinden kopuk, birbirinden alakasız, birbirinden habersiz maddelerin bir arada görüĢüldüğü bir temel kanun ve temel kanunun Ġç Tüzük‟teki tanımına da uymayan bir tercihin kendini gösterdiğini maalesef Meclisin çalıĢma Ģekli olarak biz vatandaĢlarımıza sunuyoruz.

Meclisten baĢlamıĢken Meclisle devam etmek istiyorum. Sayın BaĢkan, bir hizmet binası yapıldı Türkiye Büyük Millet Meclisinde. Yapılan binanın önceki yapılma amacı baĢkaydı, daha sonra değiĢtirilerek neticede bir halkla iliĢkiler binası hâline dönüĢtü.

Ama binaya baktığınız zaman, binanın içerisinde sürekli olarak problemler, su basmaları… Yani ben geçenlerde geldim, su akıyor, altında kova, akan suyu önlemek için veya toplamak için kullanılıyor. Bu kadar masraf, bu kadar içinde denetim yapıldığı söylenen bir binanın bu kadar kalitesizleĢmesinde, bunun denetimini yapanlara bir hesabını sorma veya sorgulama tercihiniz oldu mu?

Diğer taraftan, daha önce Sayın Bakanımız da dile getirdi, bir tabur ve oranın değerlendirilmesinden sonra yeni bir tercih, yeni bir yer kiralandı. Bu da hangi Ģartlar altında BüyükĢehir Belediyesinden devralındı diye gerçekten merak ediyorum. Yani orası, var olan yer bir sosyal tesis olarak oluĢturuldu ve tam böyle bir Meclis çalıĢma döneminin, zamansal olarak da baktığınızda, bir zamanlamayla beraber dikkate aldığınızda… Yani bu bir değiĢ tokuĢ mu olmuĢtur veya bu tesisle bir belediye arasında takas söz konusu olmuĢ mudur ve bu takas söz konusuysa nerelerde olmuĢtur? O da aslında sorular içerisinde sorulan bir baĢlık.

Diğer taraftan, iĢletilen sosyal tesisler var. Bu sosyal tesisler kimler tarafından, hangi Ģartlarda kiralanıp iĢletiliyor ve kimlerdir bunlar Sayın BaĢkan? Yani kimler bu sosyal tesislerin iĢletmesini yapıyor eğer yapıyorsa ve bunlarla ilgili olarak bir bilgi paylaĢımı var ise?

ġimdi, Millî Saraylara bakıyoruz. Tabii, Millî Sarayların da bu tür iĢletmeleri var ve bu iĢletmelerin, bu tesislerin iĢletilmesinde kimler bulunmakta?

Diğer taraftan, tabii, herkesin dile getirdiği ve gerçekten… Milletvekilleri bakıyor: “ Acaba konuĢmam saat yediye kadar yetiĢir mi? Ben temsil ettiğim, televizyon sayesinde, beni, onların sesini burada, Meclis kürsüsünde seslendirmek üzere bekleyen vatandaĢlarımla ben yaptığım çalıĢmaları paylaĢırken burada bulunacağıma maalesef Meclis televizyonu kapalı ve özellikle önemli soruĢturma önergeleri, herhangi bir Ģekilde bir gensoru görüĢülecekse Meclis televizyonunun kapatılması için bir çalıĢma takviminin iĢletilmesi… Biz eğer Ģeffaflık içerisinde bir demokrasiyi iĢleteceksek -ki Ģeffaflık demokrasinin olmazsa olmaz Ģartıdır, hesap verebilirlik olmazsa olmaz Ģartıdır- ve biz bunu gerçekleĢtirebilirsek çok önemlidir ama maalesef bunu hem uygulamalarda denetim açısından hem de kamuoyuyla paylaĢım açısından ortaya koymakta büyük zafiyetler yaĢanıyor.

Diğer taraftan, tabii, yasama çok önemli. Yasamayla ilgili belli maddeleri dile getirdiğimiz gibi, denetimle ilgili olarak da baktığımızda, “denetim” baĢlığında karĢımıza çıkan tablo gerçekten içler acısı bir durumda. Çünkü iki dönem denetim raporları -bizim adımıza, halkın adına yapacağımız denetim raporları- Meclise gelmedi. Gelmeye baĢladıktan sonra da yasası değiĢtirilen SayıĢtayla beraber, kısaltılmıĢ, vazifeyi görmüĢ olmak üzere ve yine vergisini ödeyen vatandaĢın hizmetinde olacak bir raporlama tekniğinden öte sadece raporlanmıĢ, belli sınırlar içerisinde bilgilendirilmiĢ noktada gelen bir SayıĢtay değerlendirme raporları geliyor. ġimdi, ona rağmen, bize sunulan raporlara istinaden birçok sorgulama da ortaya çıksa maalesef cevabı alınamıyor. SayıĢtay, bundan önce, Yüksek Denetleme Kurulunu kendi bünyesine almadan önceki yapısıyla beraber baktığınızda Türkiye‟de Ģeffaflık ve saydamlık açısından önemli görevleri ifa etmiĢ bir yapıdır. Yani bugün TOKĠ‟ yle ilgili gündeme gelmiĢ olan pek çok konunun araĢtırmasının hazırlayıcısı oradan gelen raporlardır veya halkın parasının, vergilerle ödediği parasının kullanımında yine kamu adına sahip çıkan ve onun adına hesabını soran SayıĢtaydır. Ancak gördüğümüz üzere uygulamalarla karĢımıza çıkan tabloda, bugün, SayıĢtay raporlarının beraberce görüĢüleceği asıl ve bizim de Cumhuriyet Halk Partisi olarak dile getirdiğimiz, kesin hesap alt komisyonunun kurulmamasıdır. Yani bundan önce geçici bütçenin geçmesi sürecinde de dile getirmiĢtik; kesin hesap alt komisyonu kurulduğu takdirde, halkın vergilerini ödeyerek harcamaların yapılıĢı ve nihai sonuçlarını değerlendirme imkânı sağlanacağı gibi, Maliye Bakanlığının da harcama raporlarını vermesi sayesinde gerçekten Ģeffaflık ve Ģeffaflığın getirdiği sorumluluğun gereği yerine getirilmiĢ bir süreç iĢletilecektir. Hem Uluslararası ġeffaflık Örgütü hem de Türkiye‟de devam eden onun ġeffaflık Derneğinin ortaya koyduğu tablolar Türkiye açısından maalesef çok parlak değildir ve sıralamalarda biz 60‟ıncı, 55-60 sıralarda gidip gelen yerlerde bulunmaktayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAġKAN – Sayın Tamaylıgil, ilave süre vereceğim.

Buyurunuz.

BĠHLUN TAMAYLIGĠL (Ġstanbul) – Bunun ötesinde Sayın BaĢkanım, tabii CumhurbaĢkanlığı bütçesiyle ilgili değerlendirmelere geçerken ben yine SayıĢtay bağlamında bir konu dile getirmek istiyorum ve burada SayıĢtayın raporuna yansıyan bir bölüm var bunun açıklanmasını ve bu açıklamanın da paralelinde bir değerlendirme olmasını diliyorum. Aslında uzun bir paragraf zamanım yetmeyeceği için diğer baĢlıklarda söyleyeceklerime de süre kalmayacağı rahatsızlığı içindeyim çünkü “SayıĢtayın Muhasebe Birimleri ve Muhasebe Yetkilerinin Bildirilmesi Hakkında Usul ve Esasları 8/12/2013 tarih ve 28845 sayılı Resmî Gazete‟de yayımlanan değiĢiklikle eklenen geçici maddeye göre” diyor ve devam ediyor “Hesap dönemi sonunda verilecek defter, mali tablo ve belgelerden bütçe giderleri ve ödenekleri tablosu, kesin hesap cetveli, taĢınır hesabı icmal cetveli dıĢında düzenlenmesi gereken diğer mali raporların SayıĢtaya gönderilmesi 2013, 2014 ve 2015 yıllarını kapsamak üzere üç yıl ötelenmiĢtir.” Bu öteleme neyi kapsıyor?

Neden böyle bir öteleme yapılmıĢtır ve ötelemenin içeriği nedir?

Tabii ben örtülü ödeneğe de bu noktada devam ederek gündem içinde değerlendirmek istiyorum. Bakın, 2015 yılının Mart ayıydı, bir anda bir gece, gece yarısı bir çalıĢmada o gün yine üç aylık bakanın sorumluluğunda bir önerge verildi ve gerekçesinde de

“Kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, devletin millî güvenliği ve yüksek menfaatleri ile devletin itibarının gerekleri, siyasi, sosyal, kültürel amaçlar ile olağanüstü hizmetlerle ilgili devlet icapları için kullanılmak üzere” CumhurbaĢkanlığına verilen bir örtülü ödenek.

ġimdi, CumhurbaĢkanının görevleri belli. Yani CumhurbaĢkanının görevleri içerisinde kendine has bir istihbarat sağlama görevi var mı ki böyle bir bütçe gerekçeyle tevdi ediliyor ve kendisine veriliyor. Bu tamamen Anayasa‟ ya da aykırı ve Anayasa‟daki aykırılıklarıyla beraber çok büyük bir bütçe.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAġKAN – Sayın Tamaylıgil, lütfen toparlayalım.

BĠHLUN TAMAYLIGĠL (Ġstanbul) – Toparlayacağım Sayın BaĢkan.

Çünkü bakıldığında örtülü ödenek, bütçenin binde 5‟lik kısmından oluĢan çok devasa bir bütçe ve içinde hesap verilebilirliği, nerelere, kimler tarafından kullanıldığı ki gerekçesinin bile anayasal olarak baktığımızda aykırılıklar taĢıdığı bir bütçedir.

Bunun ötesinde, Sayın Genel Sekreter geçen sene “CumhurbaĢkanlığının sosyal faaliyetleriyle ilgili olarak sanırım belli sponsorlar katkı da sağlıyor.” demiĢti. Bir sponsorun katkı sağlaması konusunda, CumhurbaĢkanlığının sponsorlarla bir faaliyette bulunmasını da… Açıkçası kimdir bu sponsorlar, hangi faaliyetlere hangi katkılar sağlanmıĢtır konusunda soru iĢaretlerim var.

En son bir iki cümle söyleyeceğim ve bitireceğim BaĢkanım.

ġimdi, Kamu Denetçiliği Kurumu, yapılan haksızlıkları ortaya çıkarmak, yetkisini kötüye kullananları değerlendirmek, mevzuata saygıyı sağlamak vesaire bu konudaki değerlendirmeleri yapmak üzere görevlendirilmiĢ bir kurum. Yani geçen 2 tane raporu var ki beni gerçekten çok üzüyor; birisi Soma raporudur. Soma raporunu sadece ve sadece bürokratlarla sınırlı bırakmıĢ olan bir rapordur. Halbuki yürütmenin önemli sorumlulukları vardır ama yürütmeyi bundan azade bırakmıĢtır.

Onun ötesinde bir de Gezi‟ yle ilgili değerlendirmesi vardır aynı kurumun. Gezi‟ yi de bir darbe giriĢimi olarak değerlendirmiĢtir ve o darbe giriĢimi diye de gençlerin orada demokrasi, insan hakları ve özgürlükler bağlamında dile getirdiği söylemlerin sonunda bir darbenin teĢhis edilmesi ne kadar tarafsızlıktır? Ve “Kayıtlar toplanmıĢtır.” denmiĢtir. Kayıtlar acaba KabataĢ kayıtları gibi midir ya da Dolmabahçe Camisi‟nin nasıl kullanıldığını çarpıtan değerlendirmeler Ģeklinde midir?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BĠHLUN TAMAYLIGĠL (Ġstanbul) - Çok teĢekkür ederim anlayıĢınız için, verdiğiniz zaman için.

BaĢarılı bir bütçe yılı olmasını dilerim.

BAġKAN – TeĢekkür ediyoruz Sayın Tamaylıgil.

Sayın Karabıyık, buyurun lütfen.

LALE KARABIYIK (Bursa) – TeĢekkürler Sayın BaĢkan.

Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisi BaĢkanı, sayın baĢkanlar, değerli Komisyon üyeleri ve bürokratlar, değerli basın mensupları; evet, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı Aktarma, Ekleme, Devir ve Ġptal ĠĢlemleri baĢlıklı 6‟ncı maddesi aslında 2015 yılında Anayasa‟ ya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesine götürülen bir durumdaydı. Ancak tabii Anayasa Mahkemesi Ģimdiye kadar bir karar vermedi ve 2015 yılı bütçesi kullanıldı, bitti. 2016‟ya geldik hâlen de öyle bir karar yok, aynı Ģekilde de gelmeye devam etti. Tabii bu 6‟ncı maddenin Anayasa‟ ya aykırılığı konusunda zaman kalırsa tekrar değinmek istiyorum.

Sayın CumhurbaĢkanlığı Genel Sekreteri sunuĢ konuĢması yaptığı sırada, iĢte elimizdeki kitapçıklarda CumhurbaĢkanına methiyelerle baĢladı ve öyle devam etti ama bazı ayrıntıları da görsek iyi olurdu diye düĢünüyorum. Bu methiyelerden sonra, üçüncü paragrafa baktığımızda “CumhurbaĢkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi, bu makama gelen ve gelecek olan herkese anayasal görevleri yanında millete karĢı da hesap verme sorumluluğu yüklemektedir.” diyor. “Bu hesap verme sorumluluğu” cümlesine aynen katıldığım için Ģeffaflığın önemli olduğunu burada bir kez daha ifade etmek istiyorum.

ġimdi, yine aynı açıklamalarda özellikle üzerinde durmak istediğim bir konu var. Mesela burada CumhurbaĢkanlığının 2016 mali yılı bütçesi için öngörülen miktar içerisinde 170 milyon liralık bir sermaye yatırım ödeneği var. Mesela bu yatırım ödeneğinin nereye ait olduğunu, nelerin içinde olduğunu bilmek isterim.

Yine Sayın Meclis BaĢkanı “Aslolan kuvvetler ayrılığıdır.” demiĢti; evet, Ģu anda ne kadar geçerli bunu bilemiyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda 26/3/2015 günü geç saatlerde görüĢmeler devam ederken torba kanun teklifine AKP‟nin bir madde ilave etmesiyle CumhurbaĢkanlığına da örtülü ödenek hakkı getirildiğini biliyoruz.

ġimdi, bugün örtülü ödenek düzenlemesinin seçimler öncesi baĢkanlık sistemi için bir hazırlık olduğu tartıĢmaları var;

kamuoyunda bunları sürekli izliyoruz. Sırf bu yüzden dahi aslında burada Ģeffaflığa önem vermek ve bu rakamları açıklamak gerektiğini de ifade etmeden geçemeyeceğim.

Yine elimizdeki çizelgede, Ģu E cetvelinde, sayfa 18, 12‟nci maddede, -CumhurbaĢkanlığı 2016 Yılı Bütçe Tasarısı‟na Ekli E Cetveli‟nin 12‟nci maddesinden bahsediyorum- CumhurbaĢkanlığına Kamu Ġhale Kanunu‟ndaki parasal limitlere tabi olmadan pazarlık usulüyle çok geniĢ bir alanda alım yapma yetkisi veriliyor 12‟nci maddede. Hani burada “TaĢıt kiralaması, diğer hizmet alımları, personel yemek vesaire gibi yine 4734 sayılı Kamu Ġhale Kanunu‟ ndaki parasal limitlere bakılmadan tedarikçiyle yapılacak pazarlık sonucunda.” diyor. Burada ihale ya da teklif usulü değil mi? Bu ilgimi çekti.

ġimdi bizim soru hakkımız da olacak zannediyorum Sayın BaĢkan ama ikiĢer dakika olacak ve ben maalesef aĢağıya da inmek zorunda kalacağım çünkü torba yasanının maddeleri az sonra devreye girecek, orada da konuĢmamız var. Neyi nerede, ne zaman konuĢacağımı artık ĢaĢırdığım için sorulara da burada yer vermeye çalıĢıyorum çünkü orada da madde konuĢmam olacak.

Evet, bir diğeri -yine 7‟nci sayfada- CumhurbaĢkanlığı, 143 milyar 953 milyon lira ödeneği olmasına rağmen 280 milyar 582 milyon lira harcamıĢ. Nerede? Mal ve hizmet giderlerinde. ġimdi, neredeyse 2015 yılı ödeneğinin 2 katı harcama gerçekleĢmiĢ. ġimdi, mal ve hizmet alımlarında ödenek üstü harcama yapılmaz. Hangi acil veya zorunlu nedenlerle bu harcamalar yapılmıĢtır? Hani, ayrıntısı önemlidir diye düĢünüyorum eğer Ģeffaflık sağlanması gerekiyorsa.

Yine bu arada konuĢmalarımızın baĢından bu yana, yani benim Plan ve Bütçe Komisyonuna girdiğim günden bu yana, burada tartıĢırken bir noktaya geldiğimizde sürekli aynı cümleye geliniyor. ĠĢte “Sandıktan çıkan sonuç ortada.” gibi ya da iĢte “Halkımız, milletimiz cevabını verdi.” Ģeklinde. ġimdi, bunları ben yanlıĢ buluyorum yani milletimizin iradesine tabii ki saygılıyız ama burada bir tartıĢma konusu dile getirilirken tabii ki tartıĢacağız, sorular varsa çözüm üretmeye çalıĢacağız, kafamızdaki sorulara açıklık getirmeye çalıĢacağız ama bunun cevabı, iĢte “Sandıktan çıkan sonuca bakın.” veya iĢte az önce “Halkın vermediğini gördünüz.” falan gibi bu ifadeler gerçekten burada son derece yersiz oluyor. Tabii ki o zaman “Hiç sorun yok.” diyeceğiz ya da “Hiç soru iĢareti yok.” diyeceğiz.

Yok mu? Var. Bu nedenle bırakın tartıĢalım, konuĢalım ama cümlenin sonunu buraya getirdiğimiz zaman gerçekten bence hoĢ olmuyor.

Evet, yine kamuoyunda bir sürü rakam var; iĢte, ilk beĢ ayda örtülü ödenekten Ģu kadar harcandı, ilk on bir ayda iĢte Ģu kadar oldu hatta on üç yılda örtülü ödenekten harcama 17 kat arttı Ģeklinde. Rakamlar var, bu rakamları tek tek sayabilirim ama çok zaman alacak. Bunu kamuoyundan görüyoruz, basından görüyoruz böyle bir kafa karıĢıklığı var. Bence yarın BaĢbakanlık bütçesi de geçerken

burada birtakım soru iĢaretlerine cevap vermek lazım. ġimdi elimizde tabii ne var? ġu anda BaĢbakanlıkla ilgili kesin hesap var ama 2014‟ü içeriyor; oysa Mart 2015‟ten itibaren örtülü ödenek geldiği için zannederim gizli hizmet gideri gibi bir madde midir onu da bilemiyorum ama hangi hesapta göreceğiz? Yani bakarsak görebilecek miyiz ki Ģu anda 2015 yok elimizde, göremiyoruz. Ama ben kamuoyunun bilgilenmesi açısından, bu BaĢbakanlık ödeneği içerisinde -CumhurbaĢkanlığı ödeneği de bunun içerisinde- ne kadarı BaĢbakanlık tarafından kullanıldı, ne kadarı örtülü ödenek olarak CumhurbaĢkanı tarafından kullanıldı, bunların kamuoyuna aktarılması gerektiği düĢüncesindeyim. Burada Ģeffaflık istiyorsak, birtakım Ģaibeler de varsa, soru iĢaretleri de varsa bunların net olarak bugün ya da yarın anlatılmasını istiyorum.

Yine birtakım sorularım da olacak ama… Mesela SayıĢtay konusunda bir sorum olacak: Acaba özel hesaplardan kaç tanesi üzerinde SayıĢtay denetimi yapıldı? Mesela, onların ayrıntısını görmek isterim.

Sayın BaĢkan, zamanım var mı? Bir sorum var ama aĢağıya ineceğim için…

ġimdi, Anayasa‟nın CumhurbaĢkanlığı Genel Sekreterliği baĢlıklı 107‟nci maddesi “CumhurbaĢkanlığı Genel Sekreterliğinin kuruluĢu, teĢkilat ve çalıĢma esasları, personel atama iĢlemleri CumhurbaĢkanlığı kararnamesiyle düzenlenir.” diyor. Bu maddeden CumhurbaĢkanlığı Genel Sekreterliğinin kuruluĢu, teĢkilat ve çalıĢma esasları, personel atama iĢlemlerinin CumhurbaĢkanlığı kararnamesiyle düzenleneceğini anlıyoruz.

Bu kararname CumhurbaĢkanı tarafından hazırlanır ve onun imzasıyla yayımlanıp yürürlüğe konulur. Ancak son zamanlarda harcamaya dönük olarak CumhurbaĢkanlığı kararnameleri çıkarıldığı ve CumhurbaĢkanlığının harcamalarının Resmî Gazete‟ de yayımlanmayan CumhurbaĢkanlığı kararnameleriyle yapıldığı iddiaları bulunuyor; bu iddialar doğru mu? Az önce de ifade ettiğim gibi bunlara açıklık getirilmesi kamuoyu açısından da faydalı olacaktır diye düĢünüyorum.

TeĢekkür ederim.

BAġKAN – TeĢekkür ediyorum Sayın Karabıyık.

Sayın Çaturoğlu, buyurun lütfen.

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) – Sayın BaĢkan, Değerli Meclis BaĢkanım, CumhurbaĢkanlığı Genel Sekreterim, Kamu Denetçiliği Kurumu BaĢkanım ve SayıĢtay BaĢkanım, sayın vekiller, değerli hazırun ve basın mensupları; hepinizi sevgi ve saygıyla

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) – Sayın BaĢkan, Değerli Meclis BaĢkanım, CumhurbaĢkanlığı Genel Sekreterim, Kamu Denetçiliği Kurumu BaĢkanım ve SayıĢtay BaĢkanım, sayın vekiller, değerli hazırun ve basın mensupları; hepinizi sevgi ve saygıyla

Benzer Belgeler