• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: KURAMSAL BĐLGĐLER VE ĐLGĐLĐ ARAŞTIRMALAR

1.2. Polislik Mesleğindeki Etik Đlke Ve Kurallar

1.2.3. Örnek Kişi Olmak Đlkesi

Hangi meslek üyesi olursa olsun kişiler, kendi işinde ve toplum önünde örnek bir kişi olarak algılanabilmelidir. Polislik mesleğinin birçok meslekten daha fazla göz önünde bulunmasından her bir polisin, kendi alanında bir "örnek kişi" olabilecek özellikleri taşıması gerekmektedir. Bu anlamda belki "toplumun da önünde bir kişi" olarak görülmesi beklenir. Bir polis, toplumun desteğinin kazanılmasında örnek davranışlar sergileme sorumluluğunu taşır; eylemlerinde ve sözlerinde meslektaşlarına ve topluma örnek olur (Aydın ve Aydın, 2000: 28).

Küçük çocuklara büyüdüğün zaman ne olacaksın? Diye sorulduğunda sıkça alınan cevaplardan biri "polis" şeklinde olmaktadır. Halkın gözünde son derece itibarlı olan mesleğin yüceltilmesi, daha fazla saygınlık kazanması mensuplarının yalnız vazifelerinde gösterecekleri başarılarla değil, günlük tutum ve davranışlarındaki özen ve dikkat ile de orantılıdır. Hal ve tavırların, giyim kuşamın ve sosyal hayattaki etkinliği polisin saygın bir mesleğin elemanı olduğunu göstermelidir (Aydın, 2000: 109). Polis yaşantısıyla, davranışlarıyla, görev anlayışıyla kısaca her haliyle topluma örnek olmalı, bir model teşkil etmelidir. Bu durum bireyin hem kendisinin hem de polislik mesleğinin saygınlığını arttıracaktır. Hatta bir zamanlar toplumda nazarında var olan ancak şu an kısmen geçerliliğini yitiren “hiç bir işe giremedinse, bari git polis ol” anlayışını yıkılarak en fazla tercih edilen bir meslek haline getirecektir.

47 1.2.3.1. Kötü Alışkanlıklardan Uzak Durmak

Özellikle Polisler, alkol, sigara, kumar vb. gibi kötü alışkanlıkları yurttaşların gözü önünde sergilemekten kaçınmalıdırlar (Aydın ve Aydın, 2000: 28). Kişisel açıdan bakıldığında, kötü alışkanlıklar bireyi ilgilendiren bir konudur. Ancak, bu alışkanlıklar işyerine kişisellikten çıkarak, kamu alanını ilgilendiren davranışlar olmaktadır (Bal ve Eryılmaz, 2002: 117). Unutulmamalıdır ki bir polisin sergilediği kötü davranışı sadece ona değil tüm polis teşkilatına mal edilmektedir. Onun için meslek üyeleri sadece kendilerini değil aynı zamanda kurumlarını da temsil ettiklerini unutmamalıdır. Çünkü toplum nazarında saygı olarak kabul gören mesleklerin üyeleri de saygın olmak durumundadırlar.

1.2.3.2. Dedikodu Yapmamak

Genel olarak dedikodu, gerçek olup olmadığı bilinmeden başkalarına kara çalmak, insanları kötülemek, kınamak, suçlamak amacıyla yapılan konuşmalardır (Köknel, 1996: 144). Đletişimde açık ve dürüst bir yaklaşımı benimsemeyen bireyler, toplumsal kültürün de etkisi ile birbirlerini yüzüne karşı eleştirmek yerine, bazı sorunları başka bir kişiye çarpıtarak anlatmakta ve başkalarını arkalarından çekiştirebilmektedirler (Aydın, 2001: 68). Birçok insan kendi başarısızlıklarını, yetersizliklerini, başkalarını arkadan çekiştirerek, davranışlarına kendilerine göre anlamlar yükleyerek gidermeye çalışmaktadır. Bu durumda dedikodu denilen ve genellikle yanlı ve amaçlı yorumları içeren bir yanlış iletişim tarzı gelişmektedir. Bu durum özellikle işyerlerinde büyük ölçüde zaman ve enerji kayıplarına neden olduğu gibi insan ilişkilerini de gerginleştirmekte, bozmakta ve bireylerin birbirlerine güven ve saygı duygularını yok etmektedir (Aydın ve Aydın, 2000: 28). Unutulmaması gereken bir husus, bugün birisini bize eleştiren, dedikodusunu yapan kimse yarın da bizleri muhakkak eleştirecek, dedikodumuzu yapacaktır. Topluma sunulan hizmette aksaklıkların artması dedikoduyu çoğaltacaktır. Bu yüzden herkes görevini yapmalı, hatalar usulüne uygun dile getirilmeli, kurumsal bir hastalık olan dedikoduya mahal verebilecek tutum ve davranışlar kaçınılmalıdır.

48 1.2.3.3. Dogmatik Davranmamak

Dogmatiklik, daha önce doğru olan bir kavrama, bir inanca, zamanla doğruluğu ortadan kalksa bile bağlı kalmaktır. Dogmatik bir insan, mesleğinde kazandığı kavramlara ve inançlara zamanla ondan kopamayacak derecede bağlanabilmektedir (Bal ve Eryılmaz, 2002: 118). Genelleşmiş bir dogmatiklik, personeli bir ırka, bir dine, bir ulusa, bir topluma, bir mesleki görüşe karşı düşman edebilir. Dogmatik bir kişi, kendi kavram ve inançlarını değiştirmeye ve yenilikleri benimsemeye karşı sonuna dek direnme gösterir (Başaran, 1991: 141-142). Değişim ve gelişme hızla geliştiğinden bugün doğru olarak kabul edilen hususlar geçerliliğini yitirebilmektedir. Polis, sunduğu hizmetlerde dogmatik davranmayarak gelişen şartlara uyum sağlamalı ve hayata tek bir doğrunun değil birden fazla doğrunun olabileceğini idrak etmelidir.

1.2.3.4. Yobaz -Bağnaz Olmamak

Yobazlık ve bağnazlık, inanç ve düşünceleri konusunda tartışmaya yer vermeyen, tek doğru şeyin kendi doğrusu olduğuna inanan, kendi gibi düşünmeyenlere en ağır biçimde saldıran, hoşgörüsüz ve sevgisiz insanları niteler (Ateş, 1994: 33). Bağnazlık, bir insanın, başka her şeyi yok sayarak belli bir konuya saplantı derecesinde önem yüklemesidir. Bağnazlık kimi zaman bireyleri, kitleleri kolayca sarabilen ve aklın denetimi dışındaki eylemlere sürükleyen bir enerji haline dönüşebilmektedir. Oysa insanlar doğuştan ve sonradan kazandıkları özellikleri nedeniyle farklı düşünür ve farklı davranırlar. Đnsanların düşüncelerinin farklı olması son derece doğal bir durumdur. Önemli olan bu farklı düşüncelere sahip insanların birbirleri üzerinde tahakküm kurmaya kalkmamalarıdır (Aydın ve Aydın, 2000: 26-29). Polis de insanların bireysel farklılıklarına saygılı olmalı ve herkesin kendisi gibi düşünmeyeceğini doğal karşılaması gerekir. Aslında farklılık toplumda bir zenginlik meydana getirmektedir. Önemli olan polisin bunu kabullenebilme erdemliliğine erişebilmesidir.

49 1.2.3.5. Bencil Olmamak

Bencillik, insanların başkalarının yararını düşünmeden; kimi kez onlara zarar vererek, davranışlarını yalnız kendi gereksinimlerini giderecek, kendine çıkar sağlayacak biçimde yönlendirmesidir. Bencil bir insan yalnızca kendisiyle ilgilenir, her şey kendisinin olmasını ister, vermekten hiç bir zevk duymayarak yalnızca almaktan hoşlanır (Bal ve Eryılmaz, 2002: 118). Bencil insan, dış dünyaya yalnızca ondan elde edebileceği şeyler açısından bakar, başkalarının gereksinimlerine ilgi duymaz, onların kişilik bütünlüğüne ve değerine saygı göstermez (Fromm, 1995: 158). Güvenlik hizmetlerini yerine getiren polisler, işbirliği ve ekip çalışması içinde başarıya ulaşabilirler. Bencillik hem başkalarına maddi, manevi zarar verebildiği gibi hem de görevin gerektiği gibi yapılmamasına yol açar. Bencillik sadece kendini düşünmek, kendi menfaatlerini gözetmek durumu olmakla birlikte hastalık olarak da düşünebilir. Đnsanlar bencil davranmayıp her şeyi paylaştıklarında daha huzurlu ve mutlu olduğu görülmektedir. Çünkü hayat paylaşmayı gerektirir ve paylaşıldıkça daha da güzelleşir, anlamlı hale gelir.