• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL AÇIKLAMALAR VE ĐLGĐLĐ ARAŞTIRMALAR

2.1. Örgütsel Bağlılık Düzeyi

2.1.1. Örgütsel Bağlılık Kavramına Genel Bir Bakış

Örgütsel bağlılık, ilk olarak 1956 yılında Whyte tarafından ele alınmış, daha sonra başta Porter olmak üzere, Mowday, Steers, Allen, Meyer, Becker gibi pek çok araştırmacı tarafından geliştirilmiştir (Morrow ve McElroy, 1986, s.139; akt.: Gül, 2002, s.37).

Türkiye’de yapılan çalışmalarda örgütsel bağlılık ‘organizational commitment’ kavramının başlıca iki anlamda sözlendirildiği görülmektedir. Buna göre Tuncer (1995) ve Varoğlu (1993), Balay (2000) bu kavramı, örgütsel bağlılık; Balcı (2000), ve Celep (1996) ise, örgütsel adanmışlık şeklinde adlandırmışlardır. Bu çalışmada, kavramın

karşılığı örgütsel bağlılık olarak kullanılmıştır. Çünkü bağlılık, bireyin, örgütteki diğer kişilere yakın olma duygusuyla kendini ifade ettiği özdeşleşme boyutu; bireysel ve örgütsel amaç ve değerler sisteminin uygunluğunu anlatan içselleştirme boyutu (ki bunlar adanmışlığın karşılığıdır) ve araçsal bir birlikteliği anlatan uyum boyutunu da kapsayan daha genel bir kavramdır (O’Reilly III ve Chatman 1986; O’Reilly 1995; Chatman 1991; Handy 1985; akt.: Balay, 2000, s.14-15).

Literatürde birçok tanımı bulunan örgütsel bağlılık hakkında yapılan ilk çalışmalarda, kavram Steers tarafından “örgütün hedef ve değerlerini benimsemek, örgütün bir parçası olmak için çaba göstermek ve güçlü bir aile üyesi gibi hissetmek” olarak tanımlanmıştır (Steers, 1977, s.46). Bu tanımda örgütsel bağlılığın genel olarak kişinin çalıştığı örgüte karşı hisleri olarak tanımlandığı sonucuna ulaşılmaktadır.

Mowday ve arkadaşları tarafından (1979); “çalışanların örgüt amaç ve değerlerine yüksek düzeyde inanması ve kabul etmesi, örgüt amaçları için yoğun gayret sarf etme isteği; ve örgütte kalmak ve örgüt üyeliğini sürdürmek için duydukları güçlü bir arzu” şeklinde tanımlanmaktadır (Mowday vd., 1979, s.311; akt.: Boylu vd., 2007, s.56).

Örgütsel bağlılıkla ilgili çalışmaları ile bilinen Balay (2000)’in tanımı ise; “iş görenin örgütte kalma ve onun için çaba gösterme arzusu ile örgüt amaç ve değerlerini benimsemesidir” şeklindedir (Balay, 2000, s.14).

Aşağıda örgütsel bağlılık tanımlarına ilişkin özet bir tablo sunulmuştur (Reichers, 1985, s.465-476).

Tablo 2: Örgütsel Bağlılığın Tanımlanmasında Kullanılan Kriterler, Araştırmacılar, Bulguları ve Kullanımları

YATIRIMLAR

Bağlılık örgüt tarafından sunulan ödül ve maliyetlerin bir fonksiyonu olup; örgütsel hizmet süresi ile paralellik arzeder. Bu yaklaşıma dayanan tanımlar; Becker (1960); Sheldon (1971); Alutto, Hrebiniak ve Alonso (1973); Farrel ve Rusbult (1981) tarafından yapılmıştır. Allen ve Meyer (1990)’in devamlılık bağlılığı da örgüte yapılan yatırımları (algılanan maliyet) esas almaktadır.

DAVRANIŞLAR VE ÖZELLĐKLER

Bu kriterleri kullananlara göre örgütsel bağlılık, çalışanların isteyerek, açık ve geri dönülemez davranışları sonrasında tutumsal bağlılıkla sonuçlanacak olan davranışsal eylemlere bağlılığıdır şeklinde tanımlanmıştır. Bu yaklaşıma dayanan tanımlar; Kiesler ve Sakumura (1966); Salancik (1977) ve O’Reilly ve Caldwell (1980); Schwenk (1986); O’Reilly ve Chatman (1986); Farnham ve Pimlot (1990); Heshizer, Martin ve Wiener (1991) tarafından kullanılmıştır.

ÇALIŞAN-ÖRGÜT-AMAÇ UYGUNLUĞU

Çalışanlarla örgütün amaçlarının uygunluğunu hedef alan çalışmalarda ise örgütsel bağlılık, bireyin örgütsel amaç, değer ve hedeflerle özdeşleşip, onlar adına çaba sarf ettiğinde gerçekleşir şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanımlama şekli; Hall, Schneider ve Nygren (1970); Porter, Steers, Mowday ve Boulian (1974); Stevens, Beyer ve Trice (1978); Bartol (1979); Morris ve Sherman (1981); Angle ve Perry (1981); Bateman ve Strasser (1984) ve Stumpf ve Harman (1984); Reichers (1985); Morris, Lydka ve O’Creavy (1993); McDonald ve Makin (2000) tarafından kullanılmıştır.

Kaynak: (Reichers, 1985, s.465-476; akt.: Gül, 2002, s.39).

Yukarıdaki sınıflandırılmadan da anlaşılacağı gibi örgütsel bağlılıkla ilgili bir çok tanım yapılmıştır, bu tanımların ayrıntıları tarihleri ve araştırmacıları ile birlikte

ayrıntılı olarak Ek-2’de verilmiştir. Ancak en çok kabul gören tanım şu şekildedir (Sommer vd., 1996, s.978; McCaul vd., 1995, s.81; Brockner vd., 1992, s.244; Tannenbaum vd., 1991, s.759-760; Mowday vd., 1982, s.27; akt.;Uygur, 2007, s.74):

• Örgütün amaçlarının ve değerlerinin kabulü ve bu amaçlara güçlü bir inanç gösterme

• Örgütün lehine olacak şekilde önemli bir çaba harcama istekliliği, • Örgütsel üyeliğini devam ettirme kararlılığı.

Bu bağlamda örgütsel bağlılık, bireyin kurumsal amaç ve değerleri kabul etmesi, bu amaçlara ulaşılması yönünde çaba sarf etmesi ve kurum üyeliğini devam ettirme arzusudur. Böylece örgütsel bağlılıkta temel olarak şu faktörler üzerinde durulmaktadır: Örgütün amaç ve değerlerine gönülden inanış ve bunları kabulleniş; örgütten yana her şeyini ortaya koymaya gönüllü olma ve son olarak da örgütün bir üyesi olarak kalma noktasında son derece güçlü bir irade ortaya koymadır (Swailes, 2002, s.159; akt.: Durna vd., 2005, s.211).

Literatürde örgütsel bağlılık ile benzer özellikler gösteren kavramlarla karşılaşılmıştır. Bu kavramlardan bazıları mesleki bağlılık, iş arkadaşlarına bağlılık, kariyer bağlılığı, sadakat ve itaattir. Söz konusu kavramlar örgütsel bağlılık ile önemli benzerlikler göstermekte, ancak içerik ve kapsam açısından farklılıklar arz etmektedirler.

Mesleki bağlılık bireyin belli bir alanda beceri ve uzmanlık kazanmak amacıyla yaptığı çalışmalar sonucunda mesleğinin yaşamında ne denli önemli bir yere sahip olduğunu algılaması olarak tanımlanmaktadır. Đş arkadaşlarına bağlılık ise, bireyin diğer işgörenlerle özdeşleşmesi ve onlara karşı bağlılık duymasıdır. Ancak bu iki kavram örgütsel bağlılıktan oldukça farklıdır. Örneğin bir akademisyen mesleğini ve iş arkadaşlarını çok sevebilir. Ancak, buradan o akademisyenin çalıştığı üniversiteyi de sevdiği ve o üniversiteye bağlılık duyduğu sonucu çıkarılamaz. Örgütsel sadakat,

kültürel değerlere dayanırken, örgütsel bağlılık işe ve başarıya dayanmaktadır. Ayrıca örgütsel bağlılık sadakate kıyasla daha geniş, bir duygudur. Đtaat, kaynağını birey dışından alan bir görev duygusudur. Halbuki örgütsel bağlılık dış çevre kaynaklı değil, içsel bir görev duygusudur. Kariyer bağlılığı bir tutumdur. Kariyer bağlılığı olan bireyler çalışma koşulları veya çalıştığı kişilerden ve hatta örgütünden bağımsız olarak kariyerleri ile ilgilenir. Bu kavramlar ile örgütsel bağlılık arasında çoğu zaman anlam kargaşası yaşanmakta, hatta biri diğerinin yerine kullanılmaktadır ancak görüldüğü gibi örgütsel bağlılık bu kavramlarlardan farklıdır.