• Sonuç bulunamadı

4. 1. Öğretmenlere Yönelik Öneriler

Eğitim öğretimde hedeflerin kazandırılmasında çocuğun yaşantısına uygun, ortamların yaratılması çok önemlidir. Ayrıca öğrencinin aktif olduğu bir süreçte öğretmen rehber olursa, özellikle yüzeysel öğrenmeden daha çok bilinçli ve kalıcı bir öğrenme gerçekleşir. Deyim, atasözü öğretimi ve bilmece sorma geleneğinin kazandırılmasında sadece anlamını belirtme ve söyleyip yazdırma kalıcı bir öğrenme sağlamaz. Bu nedenle öğretmenlerin özellikle deyim ve atasözü öğretiminde somut öğelere yer vermesi gerekir. Anlamına uygun canlandırmalar yaptırılır, resim ve hikâyelerle desteklenirse kalıcı hale gelir. Geleneksel olarak her kitapta anlamı verilen deyimin, atasözünün ezbere öğretimi yerine, özellikle anlama uygun hikâye ile destekli sonuca öğrencinin kendinin ulaşmasını sağlayıcı yöntemler kullanılmalıdır.

Öğretmenler eğitim ortamlarında, birçok kültür değerimiz gibi teknolojiye yenik düşen bilmece sorma geleneğini, yapılacak bazı çalışmalarla canlandırmalıdır. Sınıflarda ilköğretim I.ve II. kademe öğrencileri için seviyeye uygun resimli bulmaca kartları hazırlanabilir ve soru cevap şeklinde akran grubunda oyun şeklinde bilmece sorma çalışması gerçekleştirilebilir. Öğretmenlere yardımcı olacak şekilde, yayınevleri resimli bilmece kitapları yayımlamalı, görsel ve basılı her türdeki eserlerin aralarına bilmeceler katılmalı, özellikle televizyonda yayımlanan yarışmalarda bilmece sorma geleneğine değinilmeli ve bu şekilde çocukların halk edebiyatı ürünlerine ilgisi çekilmelidir. Özellikle yaş seviyesinin somut ve soyut kavramları anlama düzeyine göre öğrencilere; atasözleri ile ilgili önce anlama çalışması yaptırılarak daha sonra 6–7–8. Sınıflar için dramatisazyon yaptırılabilir.

Bir milletin hayat görüşüne ve kültür birikimine dayanan atasözleri taşıdıkları özelliklerle edebî türler arasında ciddî bir yere sahiptir. Atasözleri sözlü gelenekte olduğu kadar kültür hareketini geliştirir bu nedenle öğretmen ve aileler tarafından bilhassa olaylar karşısında öğrencilerin hayat görüşlerine kuvvet kazandırmak için

bir vasıtadır. Deyimler de atasözleri ve bilmeceler kadar öğrencilerde söz üretme gücü ve düşünme gücü yaratır. Her deyim düşünce gücü sonucu oluşmuş bir buluştur. Bir küçük söz dağarcığına koca bir anlam sığdırılmıştır.

Öğretmenler özellikle çocuklara kavram öğretmek ve ezberletmek yerine ince hayaller, en güzel benzetmeler, çeşit çeşit mecazlar ve söz ustalıkları ile oluşmuş halk edebiyatı ürünlerini kullanmalıdır. Deyimlerin tam anlamıyla öğrenilmesinden sonra, öğrencileri deyimleri kullanmaya özendirmelidirler. Doğru kullanımlarda da pekiştireçler kullanmalıdırlar.

Çocuk edebiyatı açısından oluşturulacak eserlerde yaş ve seviyeye uygun olarak atasözleri ve deyimlerimizin kullanılması metne; hem bir anlatım zenginliği ve estetiği katacak hem de öğrencilere kültürel zenginliği kazandıracaktır. Halk şairlerimiz, söyleyişlerinde geliştirdikleri mazmun ve deyimlerle güzel deyişler oluşturmuşlardır. Halk edebiyatına ait ürünlerin eğitim de kullanılmasıyla çocuk ve gençlere birçok beceri kazandırılabilir. Öğrencilerin okuma, anlama ve anlatma yeteneği gelişir, sözcük dağarcığı zenginleşir. Ayrıca öğrenci ana dilini daha güzel kullanılır, gelişen dil aracılığıyla her yönden bilgiye ulaşma yollarını arar ve bilgi edinmesi daha kolaylaşır. Kendi kültürüne ait eserleri tanıdıkça milli benliğini öğrenme isteği artar, içinde bulunduğu toplumun değer yargılarını benimser. İnsan ve toplum sevgisi, aile, ülke ve ulus sevgisi gelişir

Ayrıca halk edebiyatı ürünlerinde atalarımızın geçmişten gelecek kuşaklara ilettikleri, yaşam kuralları, uyarılar ve dersler yer alır. Eğitim, öğretim ortamında akran grubu içinde öğrencilerin bu öğütleri öğrenmesi yaşamlarına daha kolay geçirmelerine olanak tanır.

Öğretmenler sınıf ortamında halk edebiyatı ürünlerini sade ve anlaşılır bir biçimde tanıtır ve etkinliklerde sunarsa; verilmek istenenlerin öğrencilerde kalıcılığı o kadar uzun olur. Çünkü ilköğretim çağındaki çocuk, somut olarak etkinliklerde öğrenme olayını daha kolay sağlar. Özellikle sınıf ortamında topluluk karşısında konuşmada zorluk çeken öğrenciler, bilmeceler sayesinde kendi özgüven düzeylerinde artış yaşar ve çekimserliği yener. Anne-babalar çocuklarında dil gelişimi ve ana dili etkili kullanma becerilerinin halk edebiyatı ürünleri ile

gelişeceğini unutmamalıdır. Çocuklar atasözleri, deyim ve bilmeceler sayesinde aile ortamında dinlenme ve etkili konuşma becerilerini kazanırlar. Yaşamdan ders çıkarma ve farklı bakış açıları geliştirme, hayal gücünün gelişmesi gibi olumlu becerileri edinirler.

Yetkililerce ders kitapları hazırlanırken seçilen konular çocukların anlama ve kavrama düzeylerine uygun olarak içinde bulundukları yaş seviyesine uygun olmak üzere halk edebiyatı ürünlerine yer verir şekilde düzenlenmelidir. Çünkü öğrenciler mensup olduğu toplumun kültürel değerlerini aşamalı ve bilinçli bir şekilde kazanırsa, bu kültürel değerlere sahip çıkma sorumluluğunu da kazanır.

Türkçeyi etkili ve daha doğru kullanma becerisi halk edebiyatı ürünlerinde ki ses ustalıkları ile mümkün olur. Ayrıca öğrenci, sözcüklerin anlamlarını ve nerede nasıl kullanılması gerektiğini deyimler ve atasözleri aracılığıyla öğrenir. Sınıf ortamında ve evde halk edebiyatı ürünleri ile tanışan öğrenci konuşmalarında verdiği örneklerle düşüncelerinin inandırıcılığını kuvvetlendirir. Sesini güzel ve etkili kullanma yeteneği kazanır. Bu yüzden, öğretmen ve anne, babaların önce kendilerinin zengin atasözü deyim ve bilmece kazanımına sahip olması gerekmektedir. Özellikle öğretmenlerin, sınıf içinde halk edebiyatı ürünlerini kullanarak öğrencileri kültürel bağlılık açısından özendirici olmalıdır.

‘‘Milli Eğitim’in genel amaçları ve temel ilkelerine uygun olarak;

Öğrencilere, görüp izlediklerini, dinlediklerini, okuduklarını tam ve doğru olarak anlama gücü kazandırmak;

Onlara, görüp izlediklerini, dinlediklerini, okuduklarını, incelediklerini ve düşündüklerini, tasarladıklarını söz ya da yazı ile doğru ve amaca uygun olarak anlatma beceri ve alışkanlığını kazandırmak;

Öğrencilere Türk dilini sevdirmek, kurallarını sezdirmek; onları, Türkçeyi gelişim süreci içinde bilinçle, özenle ve güvenle kullanmaya yöneltmek;

Sözlü ve yazılı Türk ve dünya kültür ürünleri yoluyla, Türk kültürünü tanıma ve kazanmalarında; Türk yurdunu ve ulusunu, doğayı, hayatı, insanlığı sevmelerinde yardımcı olmak,

Türlü etkinliklerle öğrencilerin kelime dağarcığını zenginleştirmek ilkeleri öğrencilere hazırlanan ders kitaplarında ve etkinlik kitaplarında yeter sayıda Türk kültürüne ait ifade yer almasıyla kazandırılır’’ (Ataman, 2001: 104).

Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ders kitapları hazırlamada bu konuda hassasiyet göstermelidir.

Türkçeyi doğru ve etkili kullanma becerisi, sınıf düzeyi yükseldikçe metinlerde, mecazlı söyleyişler ve atasözlerinin yer almasıyla kazandırılır. Bu yüzden ders kitaplarında yer alan metinlerde atasözleri ve deyimlere yer verilmelidir. Öğrenciler açısından özellikle atasözü ve deyimlerin kullanılması kelime zenginliği sağlar. Bu yüzden ders kitaplarında yabancı sözcükler kullanmamaya dikkat edilmeli kullanılınca muhakkak Türkçe anlamı verilmelidir.

Atasözü ve deyimler öğrencilerin somut düşünme becerilerini de geliştirmektedir. Öğrenci atasözü ve deyim kullanımında gerçek hayatla ilişki kurmayı öğrenir.

Dünyadaki bütün milletler, kendi kültür, gelenek-görenek, örf ve adetlerini, değer yargılarını kendinden sonra gelecek olan yeni nesillere çeşitli yollarla aktaracaktır. Bu aktarımı sağlayanda yazılı ve sözlü edebiyat olacaktır. Bu aktarım günümüzde okullarda, çocukların yaş ve özellikleri doğrultusunda kademelerle yapılmaktadır. Çocuğa kültürümüzü, dilimizin zenginliğini ancak okumayı sevdirerek öğretebiliriz. Halk edebiyatında, halkın sözlü geleneğine dayanan, zamanla en son ve en mükemmel hâlini alan, destan, efsane, mani, türkü, atasözü, bilmece türlerinin öğretimine eğitim ortamlarında ne kadar önem verilirse ana dili bilinci de o derecede gelişir. İlköğretim okullarında atasözleri öğrencilere bir olay karşısında, konu olarak seçilip ve açıklamalarla, anlatımı pekiştirmek ve olaya hâkimiyeti sağlamak amacıyla, konuların kalıcı olması için, ana dili doğru

kullanmayı öğretmek amacıyla kullanılır. Bu nedenle sadece Türkçe dersleri ile sınırlı kalınmamalıdır.

Öğrencilere seçici olmayı ve okudukları hakkında yorum yapma becerisi kazandırmayı öğretmeli; mümkün olduğunca halk edebiyatı ürünleri ile geniş ve değişik bakış açıları ile açıklama yapılmalıdır. Kelimelerin yanlış kullanımında sözlük kullanımına bağımlılık yerine, öğrencilerin yaratıcılık ve tahmin etme becerilerini kullanmaları sağlanmalıdır. Ezberden uzak bir eğitim anlayışı ile kültürel değerlere önem veren, yaşamında bu değerlerin varlığının zenginlik oluşturacağının farkına varan nesiller yetiştirme sorumluluğu duyulmalıdır. Bu nedenle yayınevleri ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri öğrencilere yönelik halk edebiyatı ürünlerinin yer aldığı eserler yayınlamalıdır. Öğretmenler ise bu eserlerin öğrenciler tarafından okunmasını sağlayıcı özendirici ve yöneltici davranmalıdır.

Kültürümüzün daha çok sözlü kaynaklara dayandığı göz önünde bulundurulmalı ve öğrencilerin konuşma becerilerini geliştirmeleri için deyim ve atasözü, bilmece kullanımına önem verilmelidir.

4. 2. Aileye Yönelik Öneriler

1. Aileler öğretmen ile işbirliği yapmalı, öğrenciye okuma alışkanlığı kazandırmada ortak çalışmalar planlamalıdır.

2. Okuma ve anlama becerisinde kelime kullanımlarının doğruluğu önemli olduğundan, anne babalar kelimeleri anlamına uygun ve doğru kullanma konusunda dikkatli olmalıdır.

3. Sözcüklerin yanlış kullanımlarında dikkat edilerek derhal düzeltilmeli. Model olunmalı ve sözcükleri doğru anlamda uygun yerde kullanmalı. Çocuğun kendini ifade etmesine saygı ile yaklaşılmalıdır.

4. Aile içi iletişim çocuğun kendini anlaması ve ifade etmesinde büyük rol oynar. Duruma uygun ifade etme becerisi gelişiminin sağlanması için gerektiğinde çocuk dinlenmeli. Fikirlerine saygı duyulmalıdır.

5. Çocuğuna ders çalış ve kitap oku gibi yönlendirme yapan ebeveynler bilmelidir ki; çocuk ailede ne görürse aynısını örnek alır. Dolayısıyla aile halk edebiyatı eserlerini evinde bulundurmalı ve yaşamında deyim, atasözü ve bilmece kullanımına önem vermelidir. Çocuğun yaşamda, özellikle sözlü ifade etme becerisinde, deyim ve atasözünün aile içinde uygun kullanımı ile karşılaşırsa öğrenme merakı artar.

6. Medyanın çocuk üzerinde büyük etkisi çoğu zaman kalıcı olumsuzluklara neden olmaktadır. Televizyonun günlük yaşamda pasif hale gelmiş bireyler ve yaratıcılıkları körelmiş; kültüründen habersiz yaşayan çocuklar yetişmesine neden olan geniş etkisi, veliler tarafından kontrol altına alınmalı ve seçici davranılmalıdır. Özellikle teknoloji bağımlısı, bilgisayar başında zaman öldüren, ifade etme becerisi körelmiş, okumadan, sorgulamadan uzak çocukların anne baba ilgisizliğinden o hale geldiği unutulmamalıdır.

7. Milletler dil sayesinde kültürlerini, edebiyatlarını, tarihlerini yansıtırlar. Deyim, atasözü ve bilmecelerde bu aktarımda önemli görev alır. Bu nedenle öncelikle yetişkinler kendi deyim, atasözü bilmece dağarcığını geliştirmeye gayret göstermeli. Okudukları kitapların kültürel birikimleri içermesine dikkat etmeliler.

8. Özellikle ilköğretim düzeyinde öğrencilerin aileleri, okul ortamı dışında evde oyunlarla, aile katılımını sağlayarak atasözü, deyim söyleme hikâyeleştirme etkinlikleri yapmalılar.

9. Bilmece sorma geleneği öğrencilere özendirilmeli, kültürel birikimi ifade ettiği sezdirilmelidir.

10. Deyim, atasözü ve bilmece kullanımının zihin gelişimi ve ifade etme becerisine olan olumlu katkısı unutulmamalıdır.

4. 3. Öğrenciye Yönelik Öneriler

1. Öğrenciler kendi yaş ve seviyesine uygun olan kültürümüzü yansıtan sosyal faaliyetlere katılma isteği taşımalıdır.

2. Ders kitaplarında yer alan ya da dinleyerek öğrendikleri atasözlerini kaydedebilir ve onlarla ilgili metinler hazırlayabilirler.

3. Atasözleri, deyim ve bilmece dağarcığı zenginliğinin anlama kabiliyetini artırdığını göz önünde bulundurmalı.

4. Okuma alışkanlığı edinilmeli ve seviyeye uygun kitaplar okumaya özen göstermelidir.

5. Televizyon ve bilgisayar bağımlısı olmamaya dikkat edilmeli. Aile ve öğretmenlerin olumlu yönlendirmelerine kulak verilmeli.

6. Derslerde işlenen konulara uygun araştırmalar yapılmalı.

7. Kültürümüze ait unsurları işleyen kitaplar öğrencilere okutulmalı ve okuma alışkanlığı ile beraber sorgulama alışkanlığı da kazanılmalı

8. Anlatım gücünün sadece derslerde başarılı olmak için değil hayatın her anında ayrıt edici bir beceri olduğunun farkında olmalı.

9. Atasözü, deyim bilmece dağarcığının zenginleşmesi öğrenciye topluluk önünde rahatlıkla konuşabilme ve anlatımda ustalık kazandırır. Öğrenciye bu

KAYNAKÇA

ACIPAYAMLI, Orhan (1978). Halkbilim Terimleri Sözlüğü. Ankara: TDK Yayınları.

AKSAN, Doğan (1997). Türkçenin Gücü, Türk Dilinin Zenginliklerine Tanıklar. Ankara: Bilgi Yayınevi.

AKSOY, Ömer Asım (1988). Atasözleri Ve Deyimler Sözlüğü- 1. Ankara: İnkılâp Kitabevi.

ALBAYRAK, Nurettin (2004). Ansiklopedik Halk Edebiyatı Terimleri Sözlüğü. İstanbul: LM Yayınları.

ARTUN, Erman (2004). Türk Halk Edebiyatına Giriş. İstanbul: Kitabevi Yayınları.

ATAMAN, Ayşegül (2001). Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu- Türkçe (1–8). Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.

BALCI, Ali (1997). Sosyal Bilimlerde Araştırma, Yöntem, Teknik ve İlkeler. Ankara: Bilgisayar Yayıncılık.

BATUR, Suat (1998). Açıklamalı- Örnekli Türk Halk Edebiyatı. İstanbul: Altın Kitaplar Yayınevi.

BORATAV, Pertev Naili (1969). 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı. İstanbul: Gerçek Yayınları.

ÇOTUKSÖKEN, Yusuf (1979). Atasözlerimiz. İstanbul: Alaz Yayınları. ÇOTUKSÖKEN, Yusuf (1998). Deyimlerimiz. İstanbul: Varlık Yayınları. ELÇİN, Şükrü (2004). Halk Edebiyatına Giriş. Ankara: Akçağ Yayınları. EMİR, Sabahat (1983). Atasözleri ve Vecizlerin Açıklamaları. İstanbul: Emir Yayınları.

ERTÜRK, Selahattin (1998). Eğitimde Program Geliştirme. Ankara: Meteksan Matbaacılık.

GÖNEN, Sinan (2006), Batı Türklerinin Manzum Atasözleri Üzerine Bir Araştırma, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Türk Halk Edebiyatı Bilim Dalı, Konya.

GÖZLER, Fethi (1994). Türkçe Deyimler Türkçe ve Edebiyat Terimler Sözlüğü. İstanbul: İnkılâp Kitabevi.

HAMİDOV, Hayrullah (2002). Türkçede İnsan İlişkileriyle İlgili Deyimler. Türk Dili Dergisi, 610, 58- 60.

HATİPOĞLU, Vecihe (1972). Türkçenin Sözdizimi. Ankara: TDK Yayınları.

HENGİRMEN, Mehmet (1999). Dilbilgisi ve Dilbilim Terimleri Sözlüğü. Ankara: Engin Yayınları.

KABAKLI, Ahmet (1994). Türk Edebiyatı 1, İstanbul: Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları.

KARADAĞ, Metin (1995), Türk Halk Edebiyatı Anlatı Türleri, Balıkesir: Akademi Yayınları.

KORKMAZ, Zeynep (1992). Gramer Terimler Sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

KÖKSAL, Hasan (2002). Milli Destanlarımız ve Türk Halk Edebiyatı. İstanbul: Toker Yayınları.

KÜÇÜKAHMET, Leyla (1997). Eğitim Programları ve Öğretim. Ankara: Gazi Büro Kitabevi.

MELANLIOĞLU, Deniz (2005). Ortaöğretim Müfredat Programı ile Üniversiteye Giriş Sınavlarındaki Türkçe Sorularının Karşılaştırılması, Yüksek Lisans Tezi, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kırıkkale.

NALCI, Handan Burak (2007). Uşak İl Merkezindeki 8. Sınıf Öğrencilerinin Yazılı Anlatımda Deyimleri Kullanma Becerisi, Yüksek Lisans Tezi, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Afyon.

ÖZBAY, Murat (2006). Türkçe Özel Öğretim Yöntemleri- 1. Ankara: Öncü Basımevi.

PAR, Arif Hikmet (1993). Türkçe Deyimler Sözlüğü. İstanbul: Serhat Dağıtım Yayınları.

PÜSKÜLLÜOĞLU, Ali (1995). Türkçe Deyimler Sözlüğü. Ankara: Arkadaş Yayınları.

SİNAN, Ahmet Turan (2001). Türk Atasözlerinde Geçen Deyimler. Milli Folklor Dergisi, 32, 137- 138.

ŞAHİN, H. (2006). Türk Atasözlerinde Kadın. Akademik Araştırmalar Dergisi, 18, 29- 35.

TDK (2005). Türkçe Sözlük. Ankara: TDK Yayınları.

TEZCAN, Mahmut (1991). Eğitim Sosyolojisi. Ankara: Yargıçoğlu Matbaası.

YANGIN, Banu (2001). İlköğretimde Türkçe Öğretimi- 4. Ankara: Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları.

EKLER Ek–1 Atasözleri

Araştırmada öğrencilerin dağarcığında bulunan atasözleri, her bir öğrencinin anket formu incelenerek sıklık sayıları şeklinde belirlenmiştir. Sonuçlar, kullanılan atasözü ve yanında ( ) içerisinde o atasözünün kaç öğrenci tarafından kullanıldığını gösteren yüzde ifadesi şeklinde aşağıda gösterilmektedir:

1. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. (% 1)

2. Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür. (% 2)

3. Ağlama ölü için, ağla deli için. (% 1)

4. Aslan yattığı yerden belli olur. (% 3)

5. Abanın kadri yağmurda bilinir. (% 2)

6. Altın eşik gümüş eşiğe muhtaç olur. (% 1)

7. Acele giden ecele gider. (% 1)

8. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. (% 2)

10. Ağaç yaprağıyla gürler. (% 2)

11. Ak akçe kara gün içindir. (% 8)

12. Anasına bak kızını al. (% 1)

13. Akıl akıldan üstündür. (% 6)

14. Akarsuya inanma, eloğluna dayanma. (% 1)

15. Az ekmek, çok yemek. (% 1)

16. Akılsız başın derdini ayaklar çeker. (% 1)

17. Aç tokun halinden anlamaz. (% 1)

18. Ah yerde kalmaz. (% 1)

19. Akacak kan, damarda durmaz. (% 1)

20. Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar. (% 2)

22. Ava giden avlanır. (% 6)

23. Aç ayı oynamaz. (% 5)

24. Adın çıkacağına canın çıksın. (% 1)

25. Ağlamayan çocuğa meme vermezler. (% 2)

26. Aslanın yattığı yerde izi belli olmaz. (% 1)

27. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. (% 2)

28. Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır. (% 2)

29. Akıl para ile satılmaz. (% 1)

30. Akıl yaşta değil baştadır. (% 14)

31. Ayağını yorganına göre uzat. ( % 13)

32. Acele işe şeytan karışır. (% 14)

34. Aslan yattığı yerden belli olur. (% 1)

35. Atı alan Üsküdar’ı geçti. (% 1)

36. Bir elin nesi var iki elin sesi var. (% 20)

37. Birlikten kuvvet doğar. (% 1)

38. Bir elin yaptığını öbür elin görmesin. (% 1)

39. Boş çuval ayakta durmaz. (% 3)

40. Besle kargayı oysun gözünü. (% 2)

41. Bugünün işini yarına bırakma. (% 5)

42. Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. (%1)

43. Bekârın yakasını bit, parasını it yer. (% 1)

44. Bekârlık sultanlıktır. (% 1)

46. Böyle gelmiş böyle gider. (% 1)

47. Başa gelen çekilir. (% 3)

48. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. (% 1)

49. Bin düşün bir söyle. (% 1)

50. Bir başa bir göz yer. (% 1)

51. Balık baştan kokar. (% 2)

52. Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar. (% 1)

53. Can boğazdan gelir. (% 2)

54. Can çıkar huy çıkmaz. (% 1)

55. Cambaz ipte, balık dipte gezer. (% 1)

56. Çivi çiviyi söker. (% 1)

58. Cahile söz anlatmak deveye hendek atlatmaktan daha zordur. (% 3)

59. Çobansız koyunu kurt kapar. (% 2)

60. Çürük tahta çivi tutmaz. (% 1)

61. Çalma elin kapısını, çalar kapını. (% 1)

62. Çalışan kazanır. (% 2)

63. Çok gezen çok bilir. (% 2)

64. Çok dinle, az söyle. (% 1)

65. Dost başa, düşman ayağa bakar. (% 1)

66. Dost acı söyler. (% 2)

67. Delidir ne söylese yeridir. (% 1)

68. Dert ağlatır dost söyletir. (% 3)

70. Derdini söylemeyen derman bulamaz. (% 2)

71. Dikensiz gül olmaz. (% 3)

72. Dilin kemiği yoktur. (% 1)

73. Deli deliden hoşlanır, imam ölüden. (% 1)

74. Deniz dalgasız, gönül sevdasız olmaz. (% 1)

75. Davul dengi dengine çalar. (% 1)

76. Dost iyi günde değil, kötü günde belli olur. (% 1)

77. Dünya ahiretin tarlasıdır. (% 1)

78. Damlaya damlaya göl olur. (%25)

79. Demir tavında dövülür. (% 3)

80. Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur. (% 2)

82. Düşenin dostu olmaz. (% 1)

83. Dirlik nerde, devlet orada. (% 3)

84. Dert gitmez, değişir. (% 1)

85. Dolu küpün sesi çıkmaz. (% 1)

86. Dinsizin hakkından imansız gelir. (% 1)

87. Dost kara günde belli olur. (% 8)

88. Dalgasız deniz olmaz gönülsüz sevda olmaz. (% 1)

89. Ev alma, komşu al. (% 4)

90. Elçiye zeval olmaz. (% 1)

91. El üstünde gömlek eskimez. (% 1)

92. El elden üstündür. (% 8)

94. El yarası geçer, dil yarası geçmez. (% 1)

95. El elin eşeğini türkü çağırarak arar. (% 1)

96. Evdeki hesap çarşıya uymaz. (% 4)

97. Eden bulur. (% 1)

98. Elmayı soy ye, armudu say ye. (% 1)

99. Emeğin bol olsun, yemeğe yüzün olsun. (% 1)

100. Gülü seven dikenine katlanır. (% 1)

101. Gülme komşuna gelir başına. (% 6)

102. Gün doğmadan neler doğar. (% 2)

103. Güneş balçıkla sıvanmaz. (% 1)

104. Gün geçer kin geçmez. (% 1)

106. Güneş girmeyen eve doktor girer. (% 1)

107. Hamama giden ıslanır. (% 1)

108. Her damardan kan alınmaz. (% 3)

109. Herkesin tenceresi kapalı kaynar. (% 1)

110. Hatasız kul olmaz. (% 2)

111. Her horoz kendi çöplüğünde öter. (% 2)

112. Her ağaçta elma olmaz. (% 1)

113. Her arıdan bal alınmaz. (% 1)

114. Her koyun kendi bacağından asılır. (% 1)

115. Isıracak köpek dişini göstermez. (% 2)

116. İnsanlar konuşa konuşa hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşırlar. (% 2)

118. İstediğini söyleyen istemediğini işitir. (% 1)

119. İşleyen demir ışıldar. (% 1)

120. Kendi düşen ağlamaz. (% 2)

121. Komşu komşunun külüne muhtaçtır. (% 16)

122. Kalbe giden yol, mideden geçer. (% 1)

123. Kızını dövmeyen dizini döver. (% 3)

124. Kalp kalbe karşıdır. (% 2)

125. Körle yatan şaşı kalkar. (% 2)

126. Kiminin parası, kiminin duası. (% 1)

127. Kaçan kovalanır. (% 1)

128. Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz. (% 1)

130. Mızrak çuvala sığmaz. (% 1)

131. Meyveli ağacı taşlarlar. (% 1)

132. Minareyi çalan kılıfını hazırlar. (% 1)

133. Ne ekersen onu biçersin. (% 12)

134. Ne oldum dememeli, ne olacam demeli. (% 1)

135. Okumanın yaşı yoktur. (% 1)

136. Öfkeyle kalkan, zararla oturur. (% 2)

137. Öfke, baldan tatlıdır. (% 1)

138. Öpülecek el ısırılmaz. (% 1)

139. Parayı veren, düdüğü çalar. (% 2)

140. Rüzgârdan kaçan fırtınaya yakalanır. (% 1)

142. Sakla samanı gelir zamanı. (% 18)

143. Sabrın sonu selamettir. (% 1)

144. Sağır duymaz, uydurur. (% 1)

145. Sağ baş, yastık istemez. (% 1)

146. Sakınılan göze çöp batar. (% 1)

147. Son pişmanlık fayda etmez. (% 2)

148. Son gülen iyi güler. (% 1)

149. Sağlam baş yastık istemez. (% 2)

150. Sırt giydiğini, ağız alıştığını söyler. (% 1)

151. Sağlık istersen çok yeme, saygı istersen çok deme. (% 1)

153. Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır. (% 4)

154. Tok açın halinden anlamaz. (% 2)

155. Tarlasını zamanında biçmeyenin, harmanda izi olmaz. (% 1)

156. Tarlada izi olmayanın, harmanda yüzü olmaz. (% 1)

Benzer Belgeler