• Sonuç bulunamadı

3. KURUMSAL KAYNAK PLANLAMA (ERP) 1 Kurumsal Kaynak Planlama Nedir?

3.2 Öncesi ve Gelişimi.

1960 öncesi malzeme ihtiyaçlarının karşılanması probleminde klasik stok kontrol modelleri (order point) kullanılmıştır. 1960’lı yıllarda bilgisayarların ticari işletmelerde yaygınlaşmaya başlaması ile ilk kurumsal üretim yönetim sistemi, Malzeme İhtiyaç Planlaması (MRP-Manufacturing Requirement Planning) yazılımları kullanılmaya başlanmıştır. MRP’ye geçişteki ilk basamak, ürün ağacı işlemcilerinin geliştirilmiş olmasıdır. Bunlar, bir ürün ve ürünün yapısına katılan tüm alt-montajlar, bileşenler ve malzemeler arasındaki bağlantıyı düzenleyen programlardır. Ürün ağacı işlemcileri, ürün binlerce farklı kalemden üretilmiş olsa bile, bir parti için gerekli tüm malzeme ihtiyaç miktarlarını çok kısa bir zamanda hesaplayabilmekteydi [13].

MRP bu işlemcilere üç daha ileri işlevin eklenmesiyle geliştirilmiştir. Bu işlevler :

• Net İhtiyaçların Belirlenmesi (Netting),

• Bir Malzemeye Duyulan Tüm İhtiyacın Belirlenmesi (Batching), • İhtiyaçların Zaman Boyutunun Belirlenmesi (Time Phasing)’dir [13].

1960’ların sonunda MRP, Amerika’da yaygın olarak kullanılırken Avrupa’da ise yeni yeni görülmeye başlanmıştır. Bir malzeme yönetim sistemi olarak MRP şirketlere çok faydalı olmaktaydı; ancak kapasiteye duyarsız oluşu en büyük dezavantajıydı. Bu yetersizliğin üstesinden Kapalı Döngülü MRP’nin geliştirilmesi ile gelinmiştir. Kapalı Döngülü MRP (Closed Loop MRP), hem malzeme hem de kapasite yönetimi için komple bir yönetim sistemi sunuyordu. Etkin olmayan manuel sistemlerle boğuşan şirketler kapasite planlama karmaşıklığının üstesinden gelebilecek böyle bir sistemi büyük coşkuyla karşılamıştır [13].

1970'ler ilerledikçe Üretim Kaynakları Planlaması (Manufacturing Resources Planning – MRP II) ifadesi Kapalı Döngülü MRP’i aşan bir kavram için kullanılmaya başlanmıştır. Ancak gelişen, sadece MRP II teknikleri konusundaki anlayış değil aynı zamanda bilgisayar teknolojisi olmuştur. 70' lerin sonundaki önemli bir gelişme de biriktirerek (batch) veri işlemenin yerini on-line işlemlere devretmesiydi [13].

1980’lerde MRP II yazılım paketleri sunan çok sayıda sistem kurucu firmalar, yeni bir endüstrinin doğduğunu gösterdi. Zaman geçtikçe esas işlemlere yeni işlevler de eklendi, ve daha geniş çerçevede çevresel modüller de yazılımlara katıldı. Bugün bilgisayar teknolojisinin daha ileri gitmiş olması, bu sistemlere müthiş bir kullanım esnekliği ve kolaylığı sağlamıştır [13].

MRP II’nin yaygınlaşmasında Amerikan Üretim ve Envanter Kontrolü Derneği (American Production and Inventory Control Society - APICS)' in önemli bir öncü rolü olmuştur. Bu kuruluş yeni teknolojinin önemini çabuk kavrayarak ABD’nin faydalanabilmesi için, 70’lerin başındaki “MRP Akımı”na liderlik yaparak, özellikle Amerika’da MRP II konusunda pek çok çalışma yapmıştır. Bugün APICS’in MRP II terminolojisi tanımları evrensel olarak kullanılmakta, ve APICS, yazılım geliştiren firmaların büyük ölçüde takip ettiği MRP II standartlarını koymaktadır. Bu standartlar MRP II endüstrisinde çalışanların ortak bir dil geliştirmesine yardımcı olmuştur [13].

1990’lara gelindiğinde farklı ülke ve/veya bölgelerde kurulu, farklı üretim tiplerine sahip, farklı para birimleri (TL, DM, USD, vb.) kullanan çok tesisli şirketlerin üretim kaynaklarının eşgüdümlü olarak planlanmasına ve kontrol edilmesine yönelik yazılım sistemleri geliştirilmiş ve ismine Kurumsal Kaynakların Planlanması denmiştir. Böylece farklı tesislerdeki kaynakların aynı anda planlanmasının oluşturduğu sinerjiden yararlanılmıştır. Dolayısıyla sistem farklı para birimlerine duyarlı, farklı dilleri kullanabilen, farklı üretim yapılarını eşgüdümlü olarak planlayabilen ve izleyebilen niteliklere kavuşturulmuştur [13].

2000’li yıllara gelindiğinde odaklanılan nokta Tedarik Zinciri Yönetimi olmaktadır [13].

Özetlenecek olursa, 1960’lı yıllarda bilgisayarların ticari işletmelerde yaygınlaşmaya başlaması ile ilk kurumsal üretim yönetim sistemi, malzeme ihtiyaç planlaması MRP yazılımları kullanılmaya başlamıştır. İlk aşamada ürün ağaçları ve stokları kapsayan sistem gittikçe gelişerek 1980’li yıllarda üretim işletmelerinin üretim ile doğrudan ilişkili faaliyetleri (satın alma, üretim planlama ve kontrol, muhasebe, stok yönetimi, vb.) kapsar hale gelmiş ve MRP II adını almıştır. 1990’lı yıllarda yönetim sistemleri yalnız üretim sektörünü değil tüm sektörleri (telekomünikasyon, perakende, medya, sağlık, kamu, vb.) tüm faaliyet birimlerini (satış sonrası servis, bakım onarım, insan kaynakları, duran varlık yönetimi, vb.) kapsar hale gelmiş ve kurumsal kaynak planlaması (ERP) adını almıştır. 2000’li yılların başında özellikle İnternet ve çağrı merkezleri kanallarını kullanarak işletme dışı unsurlarla da bütünleşen ERP sistemleri, Müşteri İlişkileri Yönetimi, Tedarik Zinciri Yönetimi ve İşletme Zekası (BI) kavramlarını da kapsayarak ERP II konseptine genişlemiştir [16]. ERP’nin öncesi ve gelişimi Şekil 3.4’te sunulmuştur.

ERP kavramının gelişmesinin nedenleri şu şekilde özetlenebilir [13, 17-19]: • Küreselleşme,

• Ekonomik duvarların yıkılması (Avrupa’daki küreselleşme gelişimi), • Teknolojideki gelişmeler,

• Değişim ve hız,

• Ürün ve üretim politikalarındaki rekabete bağlı değişmeler, • Yoğun ve uluslararası rekabet,

• Değişken dünya pazarı şartları,

• Bilgi teknolojisinin sağladığı yeni imkanlar, • Değişik coğrafi bölgelerde olan üretim merkezleri, • Fiziki olarak dağınık imalat operasyonları,

• Uluslararası dağıtım zincirlerinin yaygın ve daha etkin kullanılır hale gelmesi,

• Çok tesisli organizasyonların iyi idare ve kontrol edilmesi ihtiyacı, • Uluslararası dağıtım zincirleri,

• Uluslararası pazarlara açılma gereksinimi (yerel pazarların doyması sonucu, uluslararası pazarlarda söz sahibi olarak iç pazar gücünü artırma stratejisinin sonucu olarak),

• JIT tedarik sistemi,

• Yönetim organizasyonlarında sadeleşme.

İşletmeler;

• Kurumsallaşmak, • Doğru yönetmek, • Doğru ölçebilmek,

• Kaynaklarını etkin kullanabilmek, • Rekabet için doğru kararlar verebilmek, • Sistemin bütününü görebilmek,

• İleriye yönelik projeksiyonlar yapmak,

olanlarını belirleyerek adım attıklarında ve kendi sistemlerini analiz edip çözüm aramaya başladıklarında çözümün ERP sistemi olduğunu görmektedirler [29].

İşletmelerin yukarıda sıralanan hedefleri günümüz rekabet ortamında gerçekleştirmeye çalışmaları, ERP’nin gelişmesine ve halen daha gelişmeye devam etmesine sebep olmaktadır.

Günümüzde ERP yazılımlarını kullanan firmaların sayılarının giderek artması firmanın kendisinin de bu gelişmeye ayak uydurması zorunluluğunu getirmektedir [30].