• Sonuç bulunamadı

5.4. Nicel Araştırmaya İlişkin Bulgular

5.4.1. Ölçme Modelinin Test Edilmesi

Ölçme modelinde her bir örtük değişkenin birbiri ile ilişkisi ve örtük değişkene ilişkin parsellerin değişkeni açıklama derecesi sunulmaktadır. Tek yönlü oklar doğrusal ilişkiyi göstermektedir. Çift yönlü oklar korelasyonu vermektedir ancak ilişki yönü belirli değildir. Hata varyansları modelde her bir parselin açıklanamayan özelliklerini göstermektedir. Hata varyansının düşük olması tercih edilmektedir.

Şekil 13’te, ölçme modeline ilişkin standart çözümleme görülmektedir. Ölçüm modeli incelendiğinde hata varyanslarına ilişkin bir sorun bulunmadığı görülmektedir

Şekil 13’ten anlaşılacağı ve Tablo 25’te de gösterildiği üzere tüm örtük değişkenler arasında bir ilişki vardır. Bu ilişkiler p<.01 düzeyinde anlamlıdır. Ancak ilişkinin yönü burada görülmemektedir.

Tablo 25: Örtük Değişkenler Arası Korelasyonlar

Pazar

Yönlü Olma Yönlü Olma Öğrenme Yenilikçilik Performans

Pazar Yönlü Olma 1.000 .78(**) .55(**) .62(**) Öğrenme Yönlü Olma 1.000 .72(**) .42(**) Yenilikçilik 1.000 .69(**) Performans 1.000

Korelasyonlar p<.01 düzeyinde anlamlıdır.

Örtük değişkenler arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu görüldükten sonra yapısal modelde bu ilişkilerin yönü test edilmekte ve belirlenmektedir.

Ölçme modelinde her bir parselin ait olduğu örtük değişkenin istatistiksel olarak anlamlı olup olmadığına ilişkin t değerleri görülmektedir. Tablo 26’da gösterilmiş olan standardize değerler ve t değerleri incelendiğinde tüm değerlerin anlamlı sonuç verdiği görülmektedir.

Tablo 26: Ölçme Modeline İlişkin Değerler

Örtük Değişkenler Parseller Standardize Edilmiş Değerler t Değerleri

Pazar Yönlü Olma MOPA1 MOPA2 MOPA3 0.81 0.56 0.68 8.78 5.55 7.07 Öğrenme Yönlü Olma

LOPA1 LOPA2 LOPA3 LOPA4 0.84 0.97 0.81 0.81 10.30 13.10 9.76 9.84

Yenilikçilik INNPA1 INNPA2 0.79 0.97 12.499.14

Tablo 26’da gösterilmiş olan standardize değerlerin ve t değerlerinin kabul edilebilirliği modelin kabul edilirliğini göstermektedir ancak yeterli bir değerlendirme için uyum istatistiklerinin de gözönünde tutulması gerekmektedir. Ölçme modeline ilişkin uyum istatistikleri Tablo 27’deki gibidir.

Tablo 27: Ölçme Modeline İlişkin Uyum İstatistikleri

Uyum İstatistikleri Değerler Beklenen Değerler

Kesinlik Uyumu RMR SRMR RMSEA GFI AGFI 0.46 0.05 0.86 0.89 0.89 ≤.05 ≤.05 ≤.80 ≥.90 ≥.90 Karşılaştırmalı Uyum NFI NNFI CFI IFI ECVI 0.90 0.92 0.94 0.94 1.31 < 8.39 ≥.90 ≥.90 ≥.90 ≥.90 M < DM Basitlik Uyumu PNFI AIC

CAIC 0.61 129.12 < 132.00 234.24 < 371.25 ≥.05 M < DM M < DM

Ölçme modeline ilişkin uyum iyiliği endeksleri, araştırma kapsamında toplanan verilerin kuramsal temellere dayanarak belirtilen modele uygunluğunu göstermektedir. Endeksler incelendiğinde kesinlik uyumunda RMSEA, GFI ve AGFI için beklenen değerlerin tam elde edilemediğini ancak diğer tüm uyumların beklenen düzeyde olduğu görülmektedir. X2/df (71.12/37) beşten küçük olduğu için ve genel olarak uyum iyiliği değerleri kabul edilir ve iyi düzeyde olduğu için; yapısal eşitlik modellemesi çerçevesinde ölçme modelinin doğrulandığı ve bir sonraki aşama olan yapısal modelin test edilmesi aşamasına geçilebileceği anlaşılmaktadır.

5.4.2. Yapısal Modelin Test Edilmesi

Ölçme modelinin uygunluğu test edildikten sonra kurama dayanan önerilen modeldeki değişkenler arasındaki ilişkiler analiz konusu olmuştur. Yapısal model önerilen model doğrultusunda içiçe geçen modeller aracılığı ile test edilmiştir.

Şekil 14 yapısal modele ilişkin standart çözümlemeyi göstermektedir. Yapısal modelde dört adet anlamlı yol belirlenmiş ve model oluşturulmuştur.

Şekil 14: Yapısal Modele İlişkin Standardize Çözüm

Yapısal modelde değişkenler arasındaki ilişkinin gücü ve anlamlılığı Tablo 28’de gösterildiği gibidir.

Tablo 28: Yapısal Modele İlişkin Değerler

Örtük Değişkenler ve Parseller Standardize Edilmiş Değerler t Değerleri

MO -- PER

Pazar Yönlü Olma –> Performans 0.28 2.35

MO – LO

Pazar Yönlü Olma –> Öğrenme Yönlü Olma 0.75 6.81

LO – INN

Öğrenme Yönlü Olma –> Yenilikçilik 0.68 5.86

INN – PER

Kuramdan hareketle ve hipotezler doğrultusunda yapılan modellemede, pazar yönlü olma ve yenilikçilik yolu arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (yol değeri .10 dan düşük çıkmıştır) bu yüzden bu yol modelden çıkartılmıştır.

Tablo 29’da yer alan yapısal modele ilişkin uyum iyiliği endeksleri, araştırma kapsamında toplanan verilerin kuramsal temellere dayanarak belirtilen modele uygunluğunu göstermektedir.

Tablo 29: Yapısal Modele İlişkin Uyum İstatistikleri

Uyum İstatistikleri Değerler Beklenen

Değerler Kesinlik Uyumu RMR SRMR RMSEA GFI AGFI 0.05 0.06 0.11 0.87 0.87 ≤.05 ≤.05 ≤.80 ≥.90 ≥.90 Karşılaştırmalı Uyum NFI NNFI CFI IFI ECVI 0.89 0.90 0.93 0.93 1.31 < 8.39 ≥.90 ≥.90 ≥.90 ≥.90 M < DM Basitlik Uyumu PNFI AIC

CAIC 0.63 132.00 < 847.04 371.25 < 886.92 ≥.05 M < DM M < DM

Endeksler incelendiğinde değerlerin beklenen değerler ile yakınsak olduğu görülmektedir. X2/df (85.46/39) beşten küçük olduğu, N<250 ve m≥30 düzeyinde özellikle CFI, SRMR ve RMSEA değerlerinin beklenen düzeyde olması, genel olarak uyum iyiliği değerlerinin kabul edilir olduğunu göstermektedir (Hair vd., 2006:753). Bu bağlamda yapısal eşitlik modellemesi çerçevesinde yapısal modelin doğrulandığı ve araştırmanın test edilen hipotezine uygun bir modelin çıktığı söylenebilir.

Yapısal modelden anlaşıldığı ve uyum iyiliği istatistiklerinin de kabul edilir düzeyde olması nedeni ile araştırmanın “pazar yönlü olma ve performans ilişkisinde öğrenme yönlü olma ve yenilikçilik aracı değişkendir” savının doğrulandığı görülmektedir. Araştırmanın doğrulanan modeli Şekil 15’te görüldüğü gibidir.

Şekil 15: Araştırmanın Doğrulanan Modeli

Pazar

Yönlü Olma Performans

.75(**)

.28(**)[.62(**)]

.68(**)

.54(**)

Öğrenme

Yönlü Olma Yenilikçilik

Elde edilen sonuçlar araştırmanın hipotezlerinin desteklendiğini göstermektedir. İlk olarak pazar yönlü olmanın performans üzerindeki etkisinin büyük oranda öğrenme yönlü olma ve yenilikçilik aracılığı ile sağlandığını (H1) göstermektedir. Pazar yönlü olmanın performans üzerindeki toplam etkisinde (.62), öğrenme yönlü olma ve yenilikçiliğin istatistiksel olarak kontrol edilmesi sonucunda yani iki değişkenin modelde aracı değişkenler olarak tanımlanması ile önemli oranda düşüş (.28) göstermiştir. Buradan hareketle pazar yönlü olma ve performans ilişkisinin anlamlı olduğunu, ancak, modelde öğrenme yönlü ve yenilikçilik değişkenlerinin olması ile bu ilişkinin anlamını kaybettiğini görmekteyiz. Pazar yönlü – öğrenme yönlü olma ve yenilikçilik değişkenlerinin performans üzerindeki etkilerinde, öğrenme yönlü olma ve yenilikçiliğin, pazar yönlü olma ve performans ilişkisinde kısmi aracı değişken olarak rol oynadıkları görülmektedir.

Bu sonucun araştırmanın ana hipotezi ile birlikte diğer alt hipotezlerini de desteklemesi anlamına geldiği açıktır. Modelden anlaşılacağı üzere, pazar yönlü olmanın performans üzerindeki etkisinin öğrenme yönlü olma ve yenilikçilik aracılığı ile sağlanması, öncelikle pazar yönlü olmanın öğrenme yönlü olma üzerinde etkili olduğu (H1a), öğrenme yönlü olmanın yenilikçilik üzerinde etkili olması (H1b) ve yenilikçiliğin performans üzerinde etkili olması (H1c) anlamına gelmektedir. Buradan hareketle pazar yönlü olma ve yenilikçilik arasında öğrenme yönlü olmanın aracılık etmesi (H1d) ve öğrenme yönlü olmanın performans üzerindeki etkisinin de yenilikçilik aracılığı ile sağlanması (H1e) anlamına gelmektedir ki bu durumda Tablo 30’da da görüldüğü üzere ana hipotez (H1) ve diğer tüm alt hipotezler doğrulanmış olmaktadır.

Yine Şekil 14’ten anlaşılacağı üzere, pazar yönlü olma-öğrenme yönlü olma, öğrenme yönlü olma-yenilikçilik, yenilikçilik-performans, pazar yönlü olma-öğrenme yönlü olma-yenilikçilik ve öğrenme yönlü olma-yenilikçilik-performans yollarına ilişkin parametre değerleri orta ve üst düzeyde etki büyüklüğüne sahiptirler ve istatistiksel olarak anlamlı oldukları tespit edilmiştir.

Tablo 30: Araştırmanın Hipotezleri ve Test Sonuçları

Hipotez Grubu Sonucu Test

Ana Hipotez H1 Pazar yönlü olmanın performans üzerindeki etkisinde

öğrenme yönlü olma ve yenilikçilik aracılık etmektedir. Doğrulandı

Alt Hipotezler

H1a Pazar yönlü olma öğrenme yönlü olma üzerinde

etkilidir. Doğrulandı

H1b Öğrenme yönlü olma yenilikçilik üzerinde etkilidir. Doğrulandı H1c Yenilikçilik performans üzerinde etkilidir. Doğrulandı H1d Pazar yönlü olmanın yenilikçilik üzerindeki etkisinde öğrenme yönlü olma aracılık etmektedir. Doğrulandı H1e Öğrenme yönlü olmanın performans üzerindeki etkisinde yenilikçilik aracılık etmektedir. Doğrulandı

H1a hipotezine ilişkin olarak, pazar yönlü olma ve öğrenme yönlü olma ilişkisinde t değeri 6.81’dir ve p>.01 düzeyinde anlamlıdır.

H1b hipotezine ilişkin olarak, öğrenme yönlü olma ve yenilikçilik ilişkisinde t değeri 5.86’dır ve p>.01 düzeyinde anlamlıdır.

H1c hipotezine ilişkin olarak, yenilikçilik ve performans ilişkisinde t değeri 4.64’tür ve p>.01 düzeyinde anlamlıdır.

H1d hipotezine ilişkin olarak, pazar yönlü olma ve öğrenme yönlü olma yoluna ilişkin t değeri H1a hipotezinde belirtildiği üzere 6.81 iken ve yine H1b hipotezinde belirtildiği gibi öğrenme yönlü olma ve yenilikçilik yoluna ilişkin t değeri 5.86’dır. Burada öğrenme yönlü olma, pazar yönlü olma ve yenilikçilik arasında tam aracı değişkendir. Çünkü ölçme modelinde pazar yönlü olma ve yenilikçilik ilişkisi görülmekte (.55) ancak yapısal modelde, öğrenme yönlü olmanın bu ilişkiye dahil olması ile, değişkenler arasındaki ilişkinin düzeyi düşmüş (.02) ve tamamen anlamsızlaşmıştır.

H1e hipotezine ilişkin olarak, öğrenme yönlü olma ve yenilikçilik yoluna ilişkin t değeri H1b hipotezinde belirtildiği üzere 5.86 iken ve yine H1c hipotezinde belirtildiği gibi yenilikçilik performans yoluna ilişkin t değeri 4.64’tür. Bu noktada öğrenme yönlü olma ve performans ilişkisinde yenilikçilik, kısmı aracılık etkisine sahiptir sonucuna ulaşmaktayız. Çünkü ölçme modelinde öğrenme yönlü olma ve performans arasındaki ilişki (.42) yapısal modelde düşmüş ve anlamsızlaşmıştır.

Sonuç olarak, işletmelerin performansını artırma ve rekabetçi avantaj sağlamak üzere ele alınan pazar yönlü ve öğrenme yönlü olma ile yenilikçilik kavramları Türkiye’deki lojistik hizmet sağlayıcılar örnekleminde incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar, 1990’lardan itibaren farklı ülke, sektör ve örgüt türlerinde gerçekleştirilmiş araştırmaların sonuçları ile benzer nitelikler taşımaktadır.

ALTINCI BÖLÜM Nedensellik

Nedensellik modern dönem epistemolojisinde temel sorunlardan birisi olarak görülmektedir. Nedensel ilişkinin anlamı genellikle değişmeyen bir yineleme olarak belirtilebilmekte ancak uğraşılan şeyler ideal nesneler olmadığında nedensellik olasılık sınırları içinde betimlenebilmektedir. Nedenlere indirgeme ile ortaya konan açıklama aslında bir genellemedir ve nedensel açıklama, açıklamak istediğimiz olguyu, yeni yasalar aracılığı ile ilişkin gördüğümüz bir önceki olguya bağlamaktır. Bilgi ise bu noktada öz olarak genellemedir (Reichenbach, 2000:15-16; 120-126; 155-156). Bu çalışmada da ele alınan olgular ve olgular arasındaki nedenler, öncül araştırmaların sonuçları doğrultusunda olasılık sınırları dahilinde genellenebilir nitelikte olmaktadır. Bu nedenle kurulan ilişkiler genellenebilir nedensellikleri içermektedir.