• Sonuç bulunamadı

ÖLÇEK GELİŞTİRME, GEÇERLİK VE GÜVENİRLİĞİ İLE İLGİLİ

5. TARTIŞMA VE SONUÇ

5.1. ÖLÇEK GELİŞTİRME, GEÇERLİK VE GÜVENİRLİĞİ İLE İLGİLİ

Bu bölümde “İkiz Bebek Bekleyen Gebelerde Emzirme Niyet Ölçeği’nin geliştirilmesi, geçerlik ve güvenirlik sürecindeki bulguları tartışılmıştır.

Bir ölçek geliştirilirken literatür tarama, uzmanlara danışma, kabul edilen bir görüşün benimsenmesi, konuyla ilgili verilerin toplanacağı kitleyi temsil eden heterojen bir örneklemden bilgi toplanması gibi çeşitli kaynaklardan yararlanılması önerilmektedir (Tezbaşaran 2008). Bu çalışmada ölçek geliştirmek için ikiz bebeklerde emzirme ile ilgili uluslararası ve ulusal literatür taraması yapılmıştır. Yapılan literatür taraması sonucunda ikiz bebeklerin emzirilmesiyle ilgili herhangi bir ölçeğe rastlanılmamıştır. Bu gereksinimlerden yola çıkarak “İkiz Bebek Bekleyen Gebelerde Emzirme Niyet Ölçeği” geliştirilmiş, geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmıştır.

88

Bir ölçekte aranan iki temel özellik ölçeğin geçerli ve güvenilir olmasıdır (Gözüm ve Aksayan 2003). Geçerlik, bir ölçeğin ölçmek istediği durumun derecesini ve uygunluğunu, ölçüm verilerinin gerçekten ölçülmek istenen özelliği yansıtıp yansıtmadığını açıklamaktadır (Şencan 2005, Büyüköztürk 2008). Güvenirlik ise bir ölçme aracının en temel özelliği ve geçerli sayılmasının ilk koşuludur. Güvenirlik, ölçeğin her bir maddesinin birbiriyle tutarlılığı ve aynı koşullar altında değerlendirilmek istenen durumu hata olmaksızın doğru ölçme özelliğidir (Ercan ve Kan 2004, Büyüköztürk 2008, Süt 2009).

Bu çalışmada geliştirilen ölçeğin geçerliliğini sınamak için kapsam geçerliliği ve yapı geçerliliği yapılmıştır. Kapsam geçerliliği ölçme aracındaki maddelerin, ölçülmek istenen davranış alanını yeterli düzeyde karşılayıp karşılamadığını göstermektedir. Uzman görüşü almak kapsam geçerliliğini değerlendirmede kullanılan bir yöntemdir (Büyüköztürk 2008). “İkiz Bebek Bekleyen Gebelerde Emzirme Niyet Ölçeği” taslağı maddelerinin uygunluğunun değerlendirilmesi için uzman görüşüne sunularak kapsam geçerliliği test edilmiştir. Uzmanlardan gelen değerlendirmeler doğrultusunda her bir ölçek maddesine ait kapsam geçerlilik oranı (KGO) hesaplanmıştır. Ölçek taslağında bulunan her bir maddenin KGO değeri, uzman sayısı 11 olması durumunda önerilen KGO değerinden (KGO=0,59) büyük olduğundan maddelerin kapsam geçerliğinin sağlandığı sonucuna varılmıştır (Yurdugül, 2005). Hesaplanan KGO’ların ortalaması alınarak kapsam geçerliği indeksi (KGİ) 0,77 olarak saptanmıştır. Bu nedenle tüm maddelerin ölçekte kalması gerektiği sonucuna varılarak içerik bakımından geçerli olduğu tespit edilmiştir.

Yapı geçerliğinin değerlendirilmesinde sık kullanılan yöntemlerden biri olan faktör analizi, ölçeğin maddelerin farklı boyutlar altında toplanıp toplanmayacağını inceler. (Gözüm ve Aksayan 2003, Özdamar 2005, Aksayan ve ark 2012). Ölçeğin yapı geçerliliği bölümünde Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) ve Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) yapılmıştır. Öncelikli olarak ölçeğin örneklem büyüklüğünün yeterli olup olmadığını gösteren Kasier Meyer Olkin (KMO) testi ve ölçeğin faktör analizi için uygun olup olmadığını belirleyen Bartlett Testi uygulanmıştır. KMO değerine bakılarak örneklem büyüklüğünün yeterliliği değerlendirilir. KMO değeri 0,90-1,00 arasında ise mükemmel, 0,80-0,89 arasında olduğunda çok iyi, 0,70-0,79 arasında

89

olduğunda iyi, 0,60-0,69 arasında olduğunda orta, 0,50-0,59 arasında olması örneklem büyüklüğünün zayıf olduğunu göstermektedir. Değerin 0,50’nin altında olması örneklem büyüklüğünün kabul edilemez olduğunu belirtmektedir (Özdamar 2004, Akgül 2005). Bu çalışmada KMO değerinin 0,817 bulunması örneklem büyüklüğünün yeterlilik bakımından “çok iyi” düzeyde olduğunu göstermektedir. Ayrıca örneklemin faktör analizi için uygunluğunu değerlendirmek amacıyla yapılan Bartlett Küresellik Testi sonucunun istatistiksel açıdan anlamlı olması gerekmektedir (Büyüköztürk 2010, Şencan 2005, Alpar 2012). Çalışmada Bartlett Küresellik Testi analizi sonucu X²=228,684, p=0,001 şeklinde olup anlamlı bulunmuştur. Bu sonuçlar örneklem büyüklüğünün faktör analizi için uygun olduğunu göstermektedir (Kalaycı 2014).

Doğrulayıcı faktör analizi, bir faktörü oluşturan maddelerin faktörle ilişkisinin yeterli olup olmadığını değerlendirmektedir (Gözüm ve Aksayan 2003, Şencan 2005). Literatürde AFA oluşturulan faktör yüklerinin toplam varyansı açıklama oranı %40-%60 arasında olmasının yeterli kabul edileceği, faktör yük değeri 0,50’un altında olan maddelerin analizden çıkartılması gerektiği belirtilmiştir (Jeong 2004, Akgül 2005, Şencan 2005). Bu çalışmada “İkiz Bebek Bekleyen Gebelerde Emzirme Niyet Ölçeği” taslağının AFA analiz sonuçları incelendiğinde; toplam varyansın %49,162’si açıkladığı, 7 maddenin tek boyutta toplandığı saptanmıştır. Ayrıca faktör yüklerinin dağılımına bakıldığında; madde faktör yükü 0,50’nin altında olan üç maddenin (8, 9, 10) çıkarılmasına karar verilmiştir. Yapılan faktör analizinde ölçekte kalan yedi maddenin faktör yüklerinin 0,647-0,797 arasında olduğu görülmüştür (Tablo 9). Bu değerlerin belirtilen referans değerin üzerinde olması yapı geçerliğinin yeterli olduğunu göstermiştir.

Faktör analizinin ikinci aşamasında yapılan DFA ölçek geliştirme sürecinde etkili bir yöntemdir (Özdamar 2005, Şencan 2005). Elde edilen yedi madde ve tek faktörlü yapının doğrulanıp doğrulanmadığını değerlendirmek amacıyla yapılan DFA sonucunda son hali verilen ölçeğin 7 madde ve tek faktörden oluştuğu bulunmuştur. Buna ek olarak DFA’de uyum iyiliği istatistiklerinin de istenilen düzeyde olması gerekir. Uyum istatistiklerinden biri olan ki-kare uyum indeksinin 5’in altında olması modelin kabul edilebilir olduğunu göstermektedir (Büyüköztürk 2002, Akgül 2005, Şimşek 2007). Bu çalışmada ki-kare uyum değerinin 2,153 olması modelin

90

uygunluğunu ifade etmektedir. Ayrıca Root Mean Square Error of Approximation (RMSEA), Standardized Root-mean-Square Residual (SRMR), Comparative Fit Index (CFI), Non-Normed Fit Index (NNFI), Goodness of Fit Index, (GFI), Adjusted Goodness of Fit Index (AGFI) sık kullanılan diğer uyum indekslerindendir. Bu çalışmadaki GFI (85’in üstünde olması), CFI (.90’a eşit olması), SRMR (.10’dan küçük olması) değerlerinin de literatürde (Akgül 2005, Şimşek 2007, Büyüköztürk 2010) belirtilen referans değeri aralığında olması, ölçeğinin 7 ifadeden oluşan tek faktörlü yapısının genel olarak iyi uyum sağladığını göstermektedir (Tablo 10).

Ölçeğin güvenirliğinin hesaplanmasında Cronbach’s alfa güvenirlik katsayısı ve test tekrar test yöntemi kullanılmıştır. Cronbach’s alfa güvenirlik katsayısının yüksek olması ölçekte bulunan maddelerin birbiriyle tutarlı olmasının (iç tutarlığı) ve aynı özelliği ölçtüğünün göstergesidir (Gözüm ve Aksayan 2003, Ercan ve Kan 2004, Alpar 2012). Ölçme aracının güvenirlik katsayısının olabildiğince 1’e yakın olması istenmektedir. Alfa katsayısına bağlı olarak ölçeğin güvenirliği; 0,40’dan küçük ise ölçme aracı güvenilir değil, 0,40-0,59 arası ise ölçeğin güvenirliği düşük, 0,60-0,79 arası ise ölçek oldukça güvenilir, 0,80-1,00 arası ise ölçek yüksek derecede güvenilir şeklinde değerlendirmektedir (Akgül 2005, Kalaycı 2014). Bu çalışmada “İkiz Bebek Bekleyen Gebelerde Emzirme Niyet Ölçeği” taslağının geneline ait güvenirlik katsayısı 0,82 olarak bulunmuştur (Tablo 12). Bulunan değer ölçeğin yüksek derecede güvenilir olduğunu destekleyen önemli bir bulgudur.

Ayrıca güvenirliğin diğer bir kanıtı olan madde toplam puan korelasyon yöntemi uygulanarak madde analizi yapılmıştır. Bu yöntem ile ölçekte bulunan maddelerin toplam puanları ile ölçeğin toplam puanı arasındaki anlamlı korelasyon değerleri ( r ) belirlenmiştir (Tavşancıl 2005, Büyüköztürk 2008). Bulunan korelasyon değerinin en az 0,20 olması ve negatif olmaması o maddenin etkinlik düzeyinin yüksek olduğunu göstermektedir (Tavşancıl 2005). Bu çalışmada Tablo 12’de belirtildiği gibi ölçeğin ikiz bebek bekleyen gebelere yönelik uygulamasında maddelerin madde toplam puan korelasyonları 0,518-0,654 arasında değişmektedir. Tüm maddelerin madde toplam puan korelasyon sonuçlarında negatif değerin olmaması, “r” değerinin 0,20’nin üzerinde ve istatistiksel olarak çok anlamlı düzeyde olması sebebiyle ölçekten madde

91

çıkartılmamıştır. Bu sonuca göre, “İkiz Bebek Bekleyen Gebelerde Emzirme Niyet Ölçeği”nin madde toplam puan korelasyonlarının diğer bir deyişle iç tutarlık değerlerinin yeterli düzeyde olduğu kabul edilebilir.

En sık kullanılan güvenirlik yöntemlerinden bir diğeri ise test tekrar test analizidir. Test tekrar test analizi ile ölçeğin tekrarlayan uygulamalarda tutarlı olması ve zamana göre değişmezliği incelenmektedir (Karakoç ve Dönmez 2010). Test-tekrar test yönteminde ölçeğin aynı bireylere, aynı koşullarda ve önemli derecede hatırlamaları önleyecek kadar uzun, fakat ölçülecek özellikte önemli değişmeler olmasına izin vermeyecek kadar kısa bir zaman aralığında iki kez uygulanması önerilmektedir (Ercan ve Kan 2004). Her iki uygulamadan alınan puan ortalamalarının karşılaştırılarak iki ölçüm arasında istatistiksel açıdan anlamlı farkın olmaması, sonuçların zamana karşı değişmeyerek benzer ve güvenilir olduğu göstermektedir (Tavşancıl 2005, Ercan ve Kan 2004). Bu amaçla iki ölçüm arasındaki zaman aralığı genellikle iki-üç ve dört-altı hafta arasında olmalıdır (Tavşancıl 2010). Bu çalışmada ise ölçek literatüre uygun olarak iki hafta arayla 25 kişiye uygulanmıştır. “İkiz Bebek Bekleyen Gebelerde Emzirme Niyet Ölçeği’nin zamana göre değişmezliğini değerlendirmek için Wilcoxon testi kullanılmıştır. Ölçekte bulunan yedi maddenin medyanları bakımından istatiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermediği tespit edilmiştir (p>0,05) (Tablo 13). Bu değerler, maddelerin tümünün zamana göre değişim göstermediğine ve güvenilir olduğuna işaret etmektedir.

Bu çalışma ile literatüre kazandırılan “İkiz Bebek Bekleyen Gebelerde Emzirme Niyet Ölçeği” ikiz bebek bekleyen gebelerde emzirme niyetinin değerlendirilmesi amacıyla kullanılabilecek yeterli geçerlik ve güvenirlik göstergelerine sahip bir ölçüm aracıdır.

92

5.2. ÇALIŞMA GRUBU İLE İLGİLİ BULGULARIN TARTIŞILMASI