• Sonuç bulunamadı

Öğretmenlerin Öğretim İçeriğinin Düzenlenmesine İlişkin Sundukları Öneriler

4.1. Öğretmenlerin Öğretim İçeriğini Düzenleme İle İlgili Görüşlerine İlişkin Bulgular

4.1.4. Öğretmenlerin Öğretim İçeriğinin Düzenlenmesine İlişkin Sundukları Öneriler

Bu temada, meta-senteze dâhil edilen tezlerin çalışma gruplarında yer alan öğretmenlerin öğretim içeriğinin düzenlenmesine ilişkin önerilerini içeren örnek görüşleri yer almaktadır.

A3 kodlu tezin çalışma grubunda bir araya getirilen 28 fen ve teknoloji öğretmeninin örnek görüşleri şu şekildedir:

"Ders planının özel eğitim alanında uzman kişilerle birlikte hazırlanması gerekmektedir" (K8)

"Öğrenci için doktor, Rehber öğretmen ve RAM vs. tarafından uzmanların bir rapor hazırlaması gerekir ve öğretmenlerin de bu rapora göre plan yapması yararlı olacaktır" (K12)

"Planların Rehber öğretmen eşliğinde yapılması gerekmektedir" (K5) "Kaynaştırma öğrencilerine sınıf ve ders düzeyine göre MEB tarafından plan hazırlanabilir" (K27)

A18 kodlu tezin çalışma grubunda bir araya getirilen 19 okul öncesi öğretmeninin örnek görüşleri şu şekildedir:

“Öğretmen bunu tek başına hazırlıyor ve henüz çocuğu tanımadan hazırlıyor nerdeyse. Bence gittiği bir özel eğitim kurumu varsa oradaki hocalar katılabilir.” (F.Ö.)

“Hani bizlerin de keşke görüşü alınsa, bizler de bu süreç içinde bulunsak, hani onların hazırladığı BEP’le benim mesela otistik için hazırlamış. Tamam otistik de. Tamam şey demiyorum ama. Dil ve konuşma bozukluğunun yanında mutlaka artı bibi sorun oluyo yani. Hani onların da benim bizlerin de görüşü alınmalı” (T.Ö.)

“Anne ya da baba veli yani özel eğitim öğretmeni de olmalı çünkü biz çok fazla bilmiyoruz hazırlamayı ıı yani araştırmalar yapıyoruz ama çok doğruda olmuyor çoğu zaman ee bide işte idareciden biri olursa en azından bilgi sahibi olur.” (J.Ö.)

“BEP adı üstünde genel bi şey değil. Çocuğa göre yapılması gereken. Her çocuk birbirinden farklıysa kaynaştırma öğrencileri daha da farklı oluyor yaptıkları, yamadıkları durumu, teşhisi ona özel yapılmalı. Ama bu bilinç olmalı okulda, velide, ailede, öğretmen yardımcılarında, öğretmende hep işbirliği içinde olması gerekiyor.” (H.Ö.)

“Valla amaçlar belirlenirken çocuğun yetersizliği tam anlamıyla tespit edilmeli. Yani otistik otistiğe eşlik eden başka durumlar var mı? Mesela bu çok gözden kaçar. Çoğunlukla bazı çocuklarda mesela, a tipik otistiklerde hiperaktivite de genellikle eşlik eden bir durumdur ve sadece otizme yönelik hedef davranışlar değil de hiperaktivitenin de göz önünde bulundurularak amaç ve davranışların değerlendirilmesi gerekiyor.” (B.Ö.)

“Ee çocuğun genel gelişimi ile ilgili bir kere gözlemlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Iı biz bize başladığında raporlu geldiği için biz bu programı ee gözlem süremiz olmadan hazırlamamız bekleniyor”, Gamze öğretmen “Bireysel eğitim programı hazırlanma sürecinde hemen okul başlar başlamaz çocuğu tanımadan bireysel eğitim programının hazırlanmasını doğru bulmuyorum yani”, Oya öğretmen “Çocuk öncelikle tanınmalı bence hani tanımak için yeterli süre verilmeli ki biz zaten bir ay bekleyip ondan sonra yapıyoruz ee hani çalıştığı özel eğitim kurumundan da bilgi alınıp onunla da desteklenip orda ki öğretmenle işbirliği içinde yapılırsa daha iyi olur.” (D.Ö.)

A20 kodlu tezin çalışma grubunda bir araya getirilen 10 rehber öğretmenin/psikolojik danışmanın örnek görüşleri şu şekildedir:

“İlköğretim müfredat programı ile kaynaştırma uygulamaları arasında bir ilinti kurulamamaktadır. Kaynaştırma uygulamalarının başladığı noktada bulunmamaktadır. Bu noktada iyi yol alındığını düşünüyorum. Daha iyi olabilmesi için de müfredatın hafifletilmesi, çeşitli olanaklarla eğitim ortamlarının hazırlatılması ve çalışmaların desteklenmesi gerekmektedir” (K.Ö.)

A22 kodlu tezin çalışma grubunda bir araya getirilen 41 sosyal bilgiler öğretmeninin örnek görüşleri şu şekildedir:

“Konularımı öğrencilerime göre anlatıyorum onun için kavram düzeyine indiriyorum. Çocuğun hayata atıldığında Türkiye de Ankara’yı bulsun işlevsel şeyleri öğretiyorum. Bölgesini bilsin tarım ürünlerini bilsin…” (K-40, E, 22 )

Tablo 14 ve öğretmen görüşleri birlikte incelendiğinde; BEP hazırlama temasında (1), az sayıda öğretmenin (39) BEP birimini oluşturduğu, öğretmenlerin 575’inin BEP hazırladığı ancak bir kısmının (105) uyguladığı görülmektedir. Öğretmen ifadelerinde, öğretim programlarında yer alan kazanımlardan yararlandıkları, rehber öğretmenlerden destek aldıkları; ancak kazanımları kaynaştırma öğrencilerine özgü düzenlenmedikleri anlaşılmaktadır. Özel Eğitim Yönetmeliği’nde (2006) (Madde 23), bireysel farklılıkların dikkate alınması gerektiği, sınıf ortamındaki kaynaştırma öğrencilerine uygun bireyselleştirilmiş öğretim programlarının geliştirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Benzer şekilde Vuran (2005: 3-4), BEP’in bir amacının da özel gereksinimli öğrencilere en üst düzeyde yararlanabilecekleri fırsatlar sunmak olduğunu belirtmektedir. Ayrıca BEP, kaynaştırma uygulamalarının başarısını da doğrudan etkilemektedir (Gürsel, 2005: 3-4). Ancak, meta-senteze dâhil edilen tezlerin çalışma gruplarında yer alan öğretmenlerin sadece 105’nin kaynaştırma öğrencisine özgü bireyselleştirilmiş öğretim programı hazırlaması, BEP’in yukarıda anılan öneminin yeterince anlaşılmadığını göstermektedir. Bu bulguyla paralel olarak, öğretmenlerin, öğretim amaçları ve kazanımları belirlemede sistemli ve ölçülebilir bir süreci takip etmedikleri; yasal olarak zorunlu olduğu halde kaynaştırma öğrencileri için BEP hazırlamadıklarını belirten araştırma bulguları da bulunmaktadır (Çuhadar, 2006; Vural ve Yıkmış, 2008). Öğretmenlerin öğretim içeriği ile ilgili düzenleme yaptıkları çalışmalara ilişkin görüşleri temasında (2), öğretmenler tarafından yapılan ve öne çıkan çalışmaların, etkinlik basitleştirme, yardıma dayalı çalışma, etkinlik hazırlama, ek zaman ayırma, bireye özgü içerik belirleme ve bireye özgü

etkinlik düzenleme olduğu görülmektedir. Ancak, öğretmenlerin büyük bir bölümünün (523) herhangi bir düzenleme yapmaması dikkati çeken bir bulgudur. Smith ve ark. (2006: 90-95), öğretim programı içeriğinin kaynaştırma öğrencilerine özgü uyarlanması gerektiğini belirtmektedir. Bu çalışmada elde edilen bulgular ise aksi sonuçlar içermektedir. Benzer bulgulara Güzel (2014) tarafından yapılan araştırmada da rastlanmaktadır. Bu çalışmada, öğretmenler tarafından BEP ile ilgili herhangi bir düzenleme yapılmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin öğretim içeriğini düzenlemede karşılaştıkları zorluklara ilişkin görüşleri temasında (3); öğretmenlerin, bilgi yetersizliği nedeniyle BEP hazırlamadıkları, öğretim programındaki kazanımları hedefe ulaştırma konusunda zorlandıkları ve bu nedenle BEP’e zaman ayıramadıkları, RAM ve rehberlik servisinden yeterince destek alamadıkları, kalabalık sınıf mevcutları nedeniyle kaynaştırma öğrencileriyle birebir ilgilenmedikleri ve BEP’in doküman karmaşası oluşturmasından kaynaklı bu süreci iş yükü olarak algıladıkları ortaya çıkmıştır. Bu bulguyu Güzel (2014) “Sınıfında Kaynaştırma Öğrencisi Olan Sınıf Öğretmenlerinin Karşılaştıkları Problemler” adlı araştırmasında, öğretmenlerin BEP hazırlamadıkları ve BEP hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları bulgusuyla desteklemiştir. Benzer şekilde, Saraç ve Çolak (2012), Kara (2016), Çuhadar (2006), Atıcı (2014), Akcan (2013), Diker Coşkun, Tosun ve Macaroğlu’nun (2009) yaptıkları araştırma sonuçları, bu bulgularla paralellik göstermektedir. Son olarak, Öğretim içeriğinin düzenlenmesine ilişkin öğretmenlerin sunduğu öneriler temasında (4), öğretmenler tarafından çeşitli önerilerin sunulduğu görülmektedir. Bunlar; BEP’in bir ekip tarafından yapılması, kaynaştırma öğrencisinin gereksinimlerine göre kazanımların belirlenmesi, içeriğin basitten zora doğru düzenlenmesi, RAM ve rehber öğretmenlerle işbirliği yapılması, aile katılımının sağlanması ve genel eğitim programının hafifletilmesi gerektiği şeklindedir. İlgili araştırmalarda da öğretmenlerin önemli bir bölümünün benzer algılara sahip oldukları görülmektedir (Çuhadar, 2006; Uysal, 1995). Çuhadar (2006) yaptığı araştırmada, öğretmenlerin kaynaştırma öğrencileri için BEP hazırlanması gerektiği konusunda görüş belirtmeleri, meta-sentez bulguları ile benzer yönler taşımaktadır. Ayrıca, bu araştırmanın bulgularını destekler nitelikte Morgalis ve Mccobe (2004) ve Wallace Cox (2003) tarafından, içerik sunumunun kaynaştırma öğrencilerinin hazırbulunuşluk düzeyine uygun olarak basitten zora doğru uyarlanması gerektiği belirtilmektedir (Akt., Gün, 2013: 40).

4.2. Öğretmenlerin Öğretim Ortamı Düzenleme İle İlgili Görüşlerine İlişkin