• Sonuç bulunamadı

ÖRGÜTSEL GÜVEN

BÖLÜM 2: ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

2.1. Öğretmen Performans Düzeyi Ġle Ġlgili AraĢtırmalar

BaĢar (1995), "Öğretmenlerin Değerlendirilmesi" adlı tarama modelindeki

araĢtırmaların sonuçlarına göre; öğretmenin değerlendirilmesinde "Ders dıĢı etkinlikler", "Öğrencilerle ilgilenmesi" tüm grupların çok katıldıkları görüĢler olurken, "Sicil yönetmeliğindeki ölçütlerin öğretmenin değerlendirilmesinde kullanılması" ifadesine tüm grupların katılım düzeyi orta derecede olmuĢtur.

Cansever (2000), “Performans Yönetim Sistemi” adlı çalıĢmasının sonuçlarına göre performans yönetimi sisteminin tek bir uygulama yapısına sahip olmadığı ve bu konudaki baĢarının örgütün sisteme olan yaklaĢımı ile doğru orantılı olduğu belirtilmiĢtir. Farklı performans yönetimi modellerinin parçaları, bağımsız Ģekilde değerlendirilerek sistemin, örgütün kültürel yapısı uyarınca farklı parçaları bir araya getirilerek her örgüte özel bir performans yönetim sisteminin oluĢturulabileceği ifade edilmiĢtir.

Earged (2000) “Öğretmenlerin Performans Değerlendirme Modeli ve Sicil Raporları (2000)” adlı araĢtırmasından elde edilen bulgulara göre; öğretmenlerin performans değerlendirme sürecinde okul yöneticisi, müfettiĢ, zümre öğretmenleri, öğretmenin kendisi, veli ve öğrencinin de yer alması istendiği ortaya çıkmıĢtır. Yine bu araĢtırmada, öğretmen performansının değerlendirilmesinde kullanılması gerektiği düĢünülerek hazırlanan ölçütler araĢtırmaya katılan gruplar tarafından “tamamen” düzeyinde kabul görmüĢtür. Öğretmen performansını etkileyen sorunlar arasında “değerlendirme sonuçlarının öğretmene bildirilmemesinden dolayı kendi performansı hakkında bilgi sahibi olmaması” belirtilmiĢ, dolayısıyla geliĢtirilen değerlendirme modelinde, değerlendirme sürecinin açık ve karĢılıklı uzlaĢmaya dayalı olarak yapılandırılması tasarlanmıĢtır.

Anagün (2002) "Eğitimde Performans Değerlendirme Süreci ve Ġnsan Kaynakları

bulgularına göre ilköğretim örgütlerinde yürütülen değerlendirme sürecinin nesnel ölçütlerle değerlendirme yapılmasına olanak tanıması konusunda, ilköğretim okul yöneticileri ve müfettiĢleri olumlu görüĢ belirtirken, Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticileri bu görüĢe büyük çoğunlukla olumlu bakmamaktadırlar. Değerlendirme sürecini, sicil raporu ile değerlendirirken yeterli ölçütleri kapsaması konusunda, ilköğretim okul yöneticilerinin yarısı yeterli olduğunu düĢünürken, ilköğretim müfettiĢleri ve Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticileri bu görüĢe katılmadıklarını; ilköğretim yöneticileri değerlendirme ölçütlerinin belirlenmesinde değerlendirilenin görüĢlerinden yararlanıldığını düĢünürken, ilköğretim müfettiĢleri ve Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticileri bu görüĢe katılmadıklarını, ilköğretim okul yöneticileri, ilköğretim müfettiĢleri ve Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticilerinin büyük çoğunluğu sicil raporlarının değerlendirilenlerin gerçek performansını göstereceğine katılmadıklarını belirtmiĢlerdir.

Arslan (2002), “Performans Değerlendirme Sonuçlarının Hizmet Ġçi Eğitim Faaliyetlerinde Kullanılması” adlı araĢtırmasının sonuçlarına göre performans değerlendirme sonuçlarının eğitim iĢleyiĢiyle doğrudan etkileĢimli olduğu görülmüĢtür. ÇalıĢanların performans değerleme ile tespit edilen güçlü ve zayıf yönleri hizmeti içi eğitim programlarına yön vermektedir. Bu eğitim programları çalıĢanların performanslarının artmasında etkili olmaktadır.

Okut (2002) “Okul Müdürlerinin Performans Alanlarındaki Yeterliliklerine ĠliĢkin Öğretmen Değerlendirmeleri” adlı araĢtırmasının sonuçlarına göre ilköğretim okul müdürlerinin iĢlevsel performans alanındaki okulda çıkan çatıĢmaların engellenmesi, çıkan çatıĢmaların çözümlenmesi, hedef-yön belirleme ve paylaĢma konularındaki rollerini gerçekleĢtirme düzeylerinin düĢük olduğu; eğitim-öğretim faaliyeti performans alanındaki öğrenci rehberliği ve geliĢimi ile personel geliĢimi konularında yetersiz oldukları ve kiĢilerarası performans alanındaki öğretmenlerin hedefleri doğrultusunda motive edilmeleri konusunda da yetersiz oldukları tespit edilmiĢtir. Ancak bağlamsal performans alanına ait yasal ve düzenleyici uygulamalar çerçevesinde hareket etmeleri konusunda okul müdürlerinin yeterli bulundukları belirtilmiĢtir.

Boyacı (2003) “Ġlköğretim Örgütlerinin Performans Yönetim Sistemi Süreçleri

Açısından Değerlendirilmesi” adıyla yaptığı doktora tezinin araĢtırma sonuçlarına göre; ilköğretim örgütlerinin yönetsel süreçleri, performans yönetim sistemi süreçleri açısından, performans yönetim sisteminin planlama, uygulama ve değerlendirme alt süreçleri, birbirinden bağımsız iĢleyen öğeler olduğu için bir sistem felsefesi içinde çalıĢmaktan uzaktır. Ġlköğretim okul yöneticileri ve müfettiĢleri var olan sistem içerisinde bu öğelerin isleyiĢine ve ürettikleri sonuçlara iliĢkin olumsuz görüĢe sahiptirler. Ancak ilköğretim okul yöneticileri ve müfettiĢleri performans yönetim sisteminin de dâhil olduğu çağdaĢ yönetim sistemlerinin genel özelliği olan iĢgöreni, bir değer kabul ederek planlama, karar alma, değerlendirme süreçlerine katma ve yöneticilerin yönetme erkinden kaynaklanan güçlerini iĢgörenlerle paylaĢma gibi konularda olumsuz görüĢ belirtmektedirler.

Bozkurt Bostancı (2004) “Türkiye‟deki Resmi ve Özel Ġlköğretim Okullarında

Öğretmen Performans Yönetimi” adıyla yaptığı doktora çalıĢmasının bulgularına göre öğretmen performans yönetimi faktörlerinin performans ölçütleri olarak ilköğretim okullarında uygulanmasını, öğretmen, okul yöneticileri ve ilköğretim müfettiĢleri desteklemektedirler. Ġlköğretim okullarında uygulanması en çok kabul edilen boyut öğretmenler tarafından “ performans geliĢtirme” boyutu, okul yöneticileri ve ilköğretim müfettiĢleri tarafından ise “performans izleme “ boyutudur. Öğretmen, yönetici ve ilköğretim müfettiĢlerinin öğretmen performans yönetimi faktörlerinin performans ölçütleri olarak ilköğretim okullarında uygulanmasını kabul etme düzeyleri göreve ve kendi görev grupları içerisinde kıdeme göre farklılaĢmaktadır.

DemirtaĢ (2005), “ilköğretim Okulu Yöneticilerinin Performanslarını Değerlendirme Ölçütleri” adlı araĢtırmasının bulgularına göre performans değerlendirmesi, ilköğretim müfettiĢleri, milli eğitim müdürü, diğer yöneticiler, zümre öğretmenleri, okul geliĢimi yönetim ekibi, öğrenciler, veliler ve yöneticinin kendisinin oluĢturduğu veri kaynakları tarafından yapılmalıdır. Okul yöneticilerinin görev tanımlarında yer alan ölçütler performans değerlendirmede dikkate alınmalıdır.

Uçar (2005) “Performans Değerlendirme ve Eğitim Kurumlarında Bir Uygulama”

adlı araĢtırmasının sonuçlarına göre; performans değerlendirme süreci iĢgörenlerin geliĢimine katkı sağlamaktadır. Uygulanmakta olan performans değerlendirme süreci kiĢinin potansiyel yeteneklerinin ortaya çıkmasında katkı sağlamaktadır. Değerlendirme süreci kiĢinin örgüte bağımlılığının artırılmasına katkı sağlamaktadır. Mevcut performans değerlendirme sürecinin yeterli ölçüleri kapsadığı düĢünülmektedir. Uygulanmakta olan sürecin karĢılıklı iletiĢime açık olması konusunda yeterli bulmaktadırlar. Değerlendirme sürecinin Türk Milli Eğitim sisteminin amaçlarına ulaĢmaya katkı sağladığı yönünde görüĢ belirtmiĢlerdir.

Cihantimur (2006), yaptığı “Anadolu Liselerinde ve Genel Liselerde Görevli Öğretmenlerin Performans Değerlendirmesine yönelik Algıları” adlı araĢtırmasının sonuçlara göre; öğretmenlerin çoklu veri kaynakları yoluyla performanslarının değerlendirilmesine yönelik algıları olumludur. AraĢtırmacı performans değerlendirme ile ilgili olarak öğretmen ve yöneticilere hizmet içi eğitim verilmesi gerektiğini belirtmiĢtir.

Alay (2006) “Ġlköğretim ve Ortaöğretim Kurumlarında Görev Yapan Öğretmenlerin Performans Değerlendirme Sistemine ĠliĢkin GörüĢleri” adlı araĢtırmasının sonuçlarına göre; performans değerlendirme iĢleminin yalnız okul müdürleri ve müfettiĢler tarafından yapılması öğretmenlerin desteklemediği bir durumdur. MüfettiĢlerin kısa bir sürede objektif olarak öğretmen performansını değerlendiremeyeceği ve okul müdürlerinin performans değerlendirirken genelde yüksek puan vermeyeceği görüĢündedirler. Bununla birlikte, performans değerlendirmede kullanılan formların yapılan iĢ ve çalıĢmalara dayandırıldığını, merkez ve taĢra teĢkilatında okul performansı yüksek kiĢilerin yükselmediğini ve bayan okul müdürlerinin değerlendirmede daha yüksek puan vermeyeceklerini düĢünmektedirler. Ayrıca performans değerlendirmede cinsiyet faktörünü etkili bulmamaktadırlar.