• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM: YABANCI DİL OLARAK TÜRKÇE ÖĞRETİMİ’NDE MATERYAL KULLANIMI ÖĞRETİMİ’NDE MATERYAL KULLANIMI

2.3. ÖĞRETİM MATERYALİ İLKELERİ

Materyalin öğretim süreci içindeki önemi herkes tarafından bilinen bir gerçektir.

Hazırlanacak olan materyalin birtakım hususlara göre hazırlanması gerekebilmektedir.

Plansız bir şekilde hazırlanan materyalin verimliliği ve etkililiği istenen düzeyde olmayabilir. Gelişigüzel hazırlanan materyaller öğrenciler için dikkat dağıtıcı bir unsur olabilmektedir. Bu sebeple etkili, verimli ve öğrenciye hitap eden materyaller hazırlanırken öğretim materyali ilkelerine uyulması gerekir. Şimşek’e göre (1997) bir materyal fazla çaba gerektirmemeli ve kolayca kullanılabilen türde olmalıdır. Materyale ilk bakışta kavranabilecek özellikte ve içerisinde unsurların bir uyum ve bütünlük içerisinde olması gerekir. Ayrıca resim, çizim ve renklerin öğrenciye hitap eder düzeyde olacak şekilde açık ve anlaşılır olması gerekmektedir.

Şimşek’in sözlerinden de anlaşılacağı üzere bir materyal her yönüyle öğrenciye hitap etmelidir ve onu cezp etmesi gerekmektedir. Anlaşılması kolay ve kullanırken fazla çaba gerektirmeyen materyaller hem öğretimi kolaylaştırabilir hem de kalıcı öğrenmeye katkısının yüksek derecede olduğu düşünülmektedir. Bu durumda öğretimde kullanılacak olan materyalin tasarım sürecine oldukça dikkat edilmesi gerekmektedir.

2.3.1. Tasarım İlkeleri

Etkili ve estetik bir materyal hazırlanırken tasarım ilkelerinden yararlanılabilmektedir.

Materyal hazırlanırken onun nasıl daha kullanışlı, verimli ve öğrencilerin dikkatini olumlu yönde nasıl çekebileceği üzerine düşünülmesi gerekebilir. Sarıtaş’a (2007) göre tasarım, renk, çizgi, alan, doku, yazı gibi ögeleri bütünlük, denge, vurgu, devamlılık, oran ilkeleri doğrultusunda öğretimin amaçlarına yönelik olarak bir araya getirme

işlemidir. Bu ilkeler doğrultusunda hazırlanan bir materyal amaca ulaşmada öğreticiye yardımcı olacağı gibi başarılı bir öğretim süreci geçirilmesini de sağlayabilir.

♦ Alan: “Resim, grafik, yazı gibi materyallerle doldurulmayan boş kısımlar açık alanlar, bu materyallerle doldurulan kısımlar ise, kapalı alanlardır.” (Yalın, 2001, s.108) Demirel ve Altun’a (oo2007) göre bir materyalde gözümüzün en çok algıladığı kısım aşağıdaki gibidir:

(s.5

♦ Çizgi: “Çizgi, gözü belirli bir alana ya da bir alan etrafında hareket ettirerek dikkatleri çeken tek boyutlu bir araçtır.” (Yalın, 2001, s.106) Düz bir çizgi kişiye sabitlik ve durağanlık hissini, inişli çıkışlı bir çizgi ise hareket hissi verebilmektedir.

♦ Doku: Yalın’a (2001) göre doku görsel bir materyalde bakılan nesnenin hissedilmesini sağlar ve hafızamız nesneyi koku algısında olduğu gibi algılar. Bütünlük ve gerçeklik hissini artıran bir durumdur.

♦ Renk: Bir materyalde en dikkat çekici unsurun renk olduğu söylenebilir.

Uyumlu renklerin bir arada bulunduğu bir materyal etkili ve verimli olduğu düşünülmektedir. “Renk kullanımı materyale görsel zenginlik ve canlılık katar, materyali monotonluktan kurtarır.” (Sarıtaş, 2007, s.47) Erkek çocukları genelde mavi renk tonunu çekici bulurken, kız çocukları ise pembe tonlarını tercih etmektedir.

♦ Oran: Oran, maddelerin birbirleri arasındaki büyüklük ilişkisidir denebilir. Bir madde çevresindeki diğer maddelere göre büyüklük, ağırlık, hafiflik gibi hissiyatlar verebilir. Sarıtaş’a (2007) göre nesnelerin büyüklükleri, uzaklıkları, boyları, derinlikleri gibi özelliklerini ilgilendiren bir kavramdır. Materyal üzerindeki bir maddenin ebadı diğer tanıdık maddelerle ölçeklendirilerek anlaşılabilir.

♦ Denge: “Görsel bir materyalde denge, materyalde bulunan öğelerin algılanan ağırlığı ile ilgilidir.” (Yalın, 2001, s.115)

♦ Bütünlük: Materyaldeki unsurlar ve birbirleri arasındaki uyum bütünlüğü oluşturmaktadır. Materyal üzerinde gereksiz olan ve materyalin bütünlüğünü bozacak türde hiçbir şey bulunmaması materyali etkin kılabilmektedir. “Bütünlük, bir görseli meydana getiren öğelerin bir bütün olarak görünmesini sağlayan, öğeler arasındaki ilişkidir.” (Yalın, 2001, s.114)

♦ Vurgu: Sarıtaş’a göre bir materyalde bir ögenin diğer ögelerin önüne çıkması istenildiğinde kullanılmaktadır. Materyalde önemli noktalara vurgu aracılığıyla dikkat çekilebilmektedir.

♦ Devamlılık: “Devamlılık, görsel bir materyale bakarken gözün bir ögeden diğerine geçişte izlediği yol ile ilgili bir ilkedir.” (Sarıtaş, 2007, s.52)

Tüm bu kavramlar dikkate alındığında ilgili çalışmamızın yukarıdaki tasarım ilkelerine uygun olduğu söylenebilmektedir. Sözcük öğretimine yönelik hazırlanan bir dijital materyalde, sözcüğe ait görselin renk, alan, bütünlük ve oran gibi ilkelere uygun olması anlaşılabilirliği kolaylaştırabilir. Görsel veya yazılı örneklerde önemli noktaların vurgulanması, görseller arasındaki geçişlerin etkili ve kavratıcı olması materyalin uygunluğu açısından mühim bir konu olarak değerlendirilmektedir. Dijital materyalin hitap ettiği hedef kitlenin yaş grubuna göre de bu tasarım ilkeleri düzenlenebilir. Daha genç bir kitleye hitap eden bir uygulamada renklerin ve görsellerin bu kitleye uygunluğu üzerine düşünülmesi gerekebilir. İlgili çalışmamızda ilke olarak alan, çizgi, renk, denge, bütünlük ve aynı zamanda devamlılığa dikkat edilmiştir. Sözcüğün var olan anlamı veya göstergesi gün geçtikçe değişime uğrayabilmektedir. Bu sebeple söz konusu hazırlanan materyal devamlı güncellenebilir bir materyaldir. Bunlara ek olarak bu çalışmanın hangi ilkelere bağlı kalarak hazırlanması gerektiğini de bilmek gerekmektedir.

2.3.2. Hazırlama İlkeleri

Üretilmesi planlanan her bir materyal belirli ilkelere göre hazırlanmaktadır. Gelişigüzel ve plansız hazırlanan materyalin etkili ve verimli olma düzeyinin düşük olduğu söylenebilir. Yanpar ve Yıldırım (1999) materyalin dersi destekleyici bir biçimde basit, sade ve anlaşılır olmasına dikkat çekmektedir. İçerisinde tüm bilgiyi barındırmasından ziyade özet bilgiyi barındırması gerektiğini belirtmektedir. Aşırı görsellikten kaçınılmalı ve kullanılan bu görsellerin öğrenci düzeyine uygun olması gerektiğini vurgulamaktadır. Mümkün olduğunca gerçek hayatı yansıtan, dayanıklı, her öğrencinin erişimine açık ve güncelleştirilebilir olması materyali etkili kılmaktadır.

Yanpar ve Yıldırım’ın bu hazırlama ilkelerinden yola çıkarak Yabancı Dil Olarak Türkçe öğrenenler için hazırlanmış olan bir dijital uygulamanın ilk bakışta göze hitap etmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Diğer bir deyişle hem dikkat çekici hem de anlaşılması kolay olmalıdır ki etkili olabilsin. Hedef dildeki derste öğrencilere verilecek bilgiler ile bağdaşık bir uygulama dersin amacına da hizmet edebilir. Bu hazırlanan materyal bir dersi en ince ayrıntısına kadar işlemeyebilir. Fakat can alıcı noktaları özetler nitelikte olması onu tekrar alıştırmaları açısından da gerekli kılabilir. Dikkat çekilmesi istenen kısımların görsel öge ve renklendirme yardımıyla tasarımı zenginleştirilebilir. Ders ile alakalı alıştırmaların bulunduğu bir dijital uygulama programı, öğrencilere dersten önce hazırlık yapmalarına yardımcı olabilir. Bunun yanı sıra ders sonrası zamanlarda da bir alıştırma materyali görevi görebilir. Günümüz gençlerinin dijital ortama erişimi oldukça kolay olduğundan bu tarz dijital uygulamalara ulaşma imkânının gayet basit olduğu düşünülmektedir. Gelişen dünya ile fikirler de değişebilmektedir. Öğrenilmesi gereken her bilginin üzerine yeni bilgiler eklemek gerekebilir. Bu sebeple hazırlanan dijital materyalin de gerekli zamanda güncellenmesinin yabancı dil öğretimi için verimli olacağı düşünülmektedir.

İlgili çalışmamızın sözcüğün anlamını hem yazılı hem görsel hem de işitsel olarak sunması yönünden gayet anlaşılır ve basit olduğu düşünülmektedir. B1 düzeyi öğrencilerine uygun olacak şekilde hazırlanan söz konusu materyalde aşırı görsellikten kaçınılarak sözcüğün direk anlamını veren görseller tercih edilmiştir. Her öğrencinin erişimine açık olan ve devamlılığın sağlanabilmesi için güncellenebilirlik yönünden de uygun olan bu çalışmanın Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi alanına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

3. BÖLÜM: YÖNTEM VE YAKLAŞIMLARA PARALEL