• Sonuç bulunamadı

2. Bölüm , Araştırmanın Kuramsal Çerçevesi İle İlgili Araştırmalar…

2.1 Araştırmanın Kuramsal Çerçevesi

2.1.7 Çocuk Edebiyatı Türleri

2.1.7.1 Masal

Dizlidüzgün (2018: 29), masalları; sembollere dönüşmüş, dahası ilişkilerin basitleştirildiği kurmaca dünya içinde yaşamın gerçeklerine gönderme yapan bir tür olarak tanımlamaktadır. Masalın gizemli, serüven dolu ve fantastik olaylar içermesi çocukta bu türe karşı ilgi uyandırmaktadır. Çocuk dış dünyayı algılamaya başladıktan sonra gerçek ve düşü ayırt edememektedir. Dış dünyayı algılaması, sorgulaması ile karakter oluşumu başlamaktadır. Bu süreçte çocuğun kendine sorduğu sorular kişiliğini buldururken, çocuğa değerler de kazandırmaktadır. Bu değerlerle hem düş hem gerçek ögeleri içinde barındıran masallarda karşılaşabilmektedir.

19

Okuma yazma öğrenmeden çocuklar ilk masallarla tanışmaktadırlar. Masallar, insanı hayata hazırlayan, duygularını besleyen, karakterini şekillendirirken, değerleri de öğreten bir türdür. Toplum içinde yaşayan her birey sosyal bir varlık olarak yaşadığın toplumun değerlerine ve kurallarına uyum göstermelidir. Bu bağlamda eğitim resmi bir nitelik kazanmadan önce de çocuk eğitimine önem verilmektedir. Özellikle masallar, hayal kurdururken özdeşim yaptırarak değer ve davranış kazandırmada etkili bir eğitim aracı olarak görülmüştür.

Masallar, halk geleneğiyle oluşmuş folklorik nitelikli masallar ve yapay nitelikli yazınsal masallar olmak üzere ikiye ayırmıştır. Halk geleneğiyle oluşmuş folklorik masallar, bağlı olduğu toplumun gelenek- görenek, yaşayışını anlatırken; yapay masallar, yazarların halk masallarından esinlenerek yazarın kurgusuyla oluşturduğu masal olarak tanımlanmaktadır.

Olağanüstü olayları anlatması, başında sonunda tekerlemelerin bulunması, iyilerin kazanması, güçsüzlülerin de güçlüleri yenebilmesi çocukta masalı dinleme ve anlatma duygusu oluşturmaktadır.

Bu sebeple sözlü edebiyat ürünlerinden en zengini olan masal çocuk eğitiminin her aşamasında etkili bir şekilde kullanılmaktadır.

2.1.7.2 Öykü

Genel tanımıyla yaşanmış ya da yaşanabilir olayları anlatan yazı türüne öykü denmektedir. Öyküler masal ile roman arasında geçiş görevini üstlenmektedir. Öyküler, çocukların masaldan, yani düşsel bir dünyadan gerçekler dünyasına adım atmalarını sağlar (Akbayır, 2014: 280).

Öyküler çocukların sınırlı yaşam deneyimlerini zenginleştirir, türlü insan tiplerini tanımada ve iletişim yollarını kazanmada çocuklara örnek teşkil eder (Kıran, 2008). Çocuk öyküyü okurken kahramanla özdeşleşir ve olayları kendi yaşıyormuş hissederken aslında çocuk kendini tanımakta ve değerlendirmektedir. Öyküde kendini tanıyan çocukta evrensel ve ulusal değerleri tanır, sosyalleşme ve yaşadığı topluma ait olma duygusunu daha çocuklukta kazanmaya başlamaktadır.

20

Hikâye karakterler, mekan, zaman, olay örgüsü, tema, üslup gibi ögelerden oluşmakta ve bu kavramlar hikayede birbirlerini tamamlayıcı niteliktedir. (Göçer, 2014: 240)

Öyküler soyut olan kavramları somutlaştırarak çocuğa sunmaktadır. Bu sayede çocuk ileride karşılaşacağı durumlara hazırlıklı olmaktadır. Okunan öykülerle çocuk kişiliğini tanımaya ve tamamlamaya devam etmektedir.

2.1.7.3 Roman

Sağlık (2014); olanı, olabilir olanı; çocuksu duyarlılığı, çocuk dünyasını, en önemlisi “çocuk bakış açısı”nı iyi bilen bir romancının yazdığı romana çocuk romanı diyebileceğimizden bahsediyor.

İçinde birden fazla olay bulunması, detay bilgi ve kahramanların çeşitliliği sebebiyle karmaşık bir yapıya sahip olan roman, daha çok ilk gençlik çağının edebi türü olarak kabul edilir (Aktaş ve Yalçın, 2011). Aktaş ve Yalçın (2011), çocuk romanının çocuk üzerindeki etkilerini şöyle sıralamaktadırlar:

 Çocuklara okuma zevki ve alışkanlığı kazandırmakla birlikte çocuklar kurgulanmış dünyaların içine girerek duygusal yakınlık kurmaları sebebiyle çocuk eğitiminde önemli bir yere sahiptir.

 Çocuklar romanlarda hayatlarında karşılaşabilecekleri sorunlarla karşılaştıklarından çözüm odaklı davranmakta ve daha az hata yapmaktadır.  Çocuklar için roman yazarlarının çocuğun gelişim özelliklerine dikkat etmesi

gerekmektedir.

 Çocuk romanlarında seçilecek kahramanların niteliklerine özen gösterilmesi, çocuğun ileriki yaşlarda daha dengeli ve tutarlı bir kişiliğe sahip olmasına katkı sağlayacaktır.

 Romanların kurgusu sağlam bir mantığa oturtulmalıdır.

 Çocukların serüvenci yapıları göz önünde bulundurularak detaylı ve uzun tanımlardan, tasvirlerden kaçınılmalı, diyalogları bol, heyecan, ilgi ve kuramsal gelişim zevki uyandıracak olaylara yer verilmelidir.

 Sanat eseri olan romanlar çocuklarda dil gelişimine ve okuma alışkanlığı kazanmalarına katkı sağlayacaktır.

21

 Çocuk romanları günlük dilin bütün inceliklerini taşımalı ve genel söz dağarcığına sahip olmalıdır.

Ferhan Oğuzkan (2013)’a göre çocuk romanı türleri şunlardır: Yakın çevreyle ilgili romanlar, hayvan romanları, mizahi romanlar, macera romanları, duygusal romanlar, tarihi romanlar, duygusal romanlar.

2.1.7.4 Gezi yazısı

Gezi yazıları; gezilip görülen yerlere dair bilgi vermek, o yerlerin güzelliklerini ve görülmeye değer yanlarını gösterme amacı taşımaktadır (Göçer, 2014).

Aktaş ve Yalçın (2011: 191), 12-16 yaş arası ilk gençlik çağındaki gençlerin yeni yerlerin bulunuşu, bunlarla ilgili gözlem ve serüvenlere büyük ilgi duydukları, kişiliklerini ortaya koymak ve dikkatleri kendi üzerlerine çekebilmek için yenilikler yapma özlemi içinde olduğunu söylemektedirler. Gezi yazıları öğrenmeyi desteklemekte, okuyanın genel kültürünü de geliştirmektedir. Gezi yazıları yazılırken görülen yerlerin anlatılması çocukta iyi bir gözlem gücünün olması gerektiği kavramını vurgulamaktadır. Sadece gözlemlemenin yetmediği yorumlamanın da gerektiği bu tür okuyan çocukta iki yönlü bir gelişimi desteklemektedir. Gezi yazıları okul eğitimini de desteklemektedir. Sosyal bilgiler, hayat bilgisi, coğrafya, tarih derslerinde anlatılan konular; gezi yazısı ile somutlaştırılmaktadır. Bu sebeple eğitici bir tür özelliği de vardır.

Gezi yazıları hem yöreyi hem de dönemi tanıtan yazılar olması sebebiyle ayrı bir önem teşkil etmektedir. Bu yazılar ile bir toplumun bilim, teknik gelişimleri ve kültürel değişimleri de saptanabilmektedir. Bu yüzden bu yazılar kronolojik olarak yazılmaktadır. Kronoloji kavramını da somutlaştırması edebi türe ayrı bir önem kazandırmaktadır. Çocuk öncelik sonralık ilişkisini tespit ederek hangi durumun neyi etkilediğini saptayarak yorum yapma gücü gelişmektedir. Olaylar arasında sebep sonuç ilişkisi kurabilmektedir.

Benzer Belgeler