• Sonuç bulunamadı

Kanundan anlaşıldığı üzere suça sürüklenen çocukların yargılanması yetişkinlerden farklı yapılmakta, çocukların yargılanması aşamasında örselenmemesi için ihtimam gösterilmektedir. Ancak ifade alınması, duruşma ya da yargılama esnasında çocuğun yanında bir sosyal çalışma görevlisi bulundurulabilir denmesi nedeniyle bazı savcılar ve hâkimler tarafından bu maddeler dikkate alınmamakta, çocuğun yanında refakat eden bir sosyal çalışma görevlisi bulunmadan çocuk yargılanmaya devam edilmektedir. Çocuk Koruma Kanununun bu maddelerindeki belirsizliklerin netleştirilmesi ve “bu aşamalarda çocuğun yanında bir sosyal çalışmacı bulundurulmalıdır” şeklinde düzenlenmesi çocukların üstün yararına olacaktır.

1.3. Çocuğun Koruma Altına Alınması

Ülkemizde korunmaya ihtiyacı olan çocukların koruma altına alınması 2005 yılına kadar 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu’na istinaden yapılmaktayken 03.07.2005 tarihinde kabul edilen 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ile birlikte çocuklar bu kanunun beşinci maddesinde belirtilen bakım tedbiri ile korunma altına alınmaktadır. Her iki kanun da halen yürürlükte olup korunmaya ihtiyacı olan çocukların korunma altına alınması işlemi uygulamada daha çok 5395 sayılı kanuna göre yapılmaktadır.

1.3.1. Korunma Kararı / Bakım Tedbiri Kararı

Sosyal Hizmetler Kanunu ve Çocuk Koruma Kanunu incelendiğinde çocuğun korunma altına alınması ya da çocuk hakkında bakım tedbiri alınacak çocukları şu şekilde ifade edebiliriz. Beden, ruh ve ahlak gelişimleri, kişisel güvenlikleri tehlikede olan, anne ve/veya babasız ya da anne babası belli olmayan, anne ve/veya babası tarafından ihmal edilip sokağa sürüklenme, suça sürüklenme, fuhuş, dilencilik, uyuşturucu madde kullanma gibi her türlü sosyal tehlikeye veya kötü alışkanlıklara karşı savunmasız bırakılarak başıboşluğa itilen, ailesi ya da sosyal çevresi tarafından fiziksel, cinsel, ekonomik, duygusal şiddete maruz kalan ya da düzensiz göç nedeniyle refakatsiz olup sığınmacı durumunda olan çocuklar, korunmaya ihtiyacı olan çocuklardır. Korunma kararı ya da bakım tedbiri kararı; bu çocuklar hakkında yapılacak sosyal incelemeye istinaden Sosyal Hizmetler Kanunu’nun 22. maddesi ya Çocuk Koruma Kanunu’nun 5. 1. c. maddesine göre ilgili mahkeme tarafından çocuğun bir koruyucu aileye verilmesi veya resmi/özel kuruluşlara yerleştirilmesi hükmünü belirten karardır.

20

Sosyal Hizmetler Kanunu ya da Çocuk Koruma Kanunu hükümlerince hakkında korunma kararı ya da bakım tedbiri kararı verilen çocuk, devletin korunması ve bakımı altına girerler. Devlet adına bu hizmeti Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na (Mülga Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna) bağlı kurum ve kuruluşlar yürütmektedir. Sosyal Hizmetler Kanunu ve Çocuk Koruma Kanunu’na istinaden hakkında korunma ya da tedbir kararı verilmiş çocuğun nereye yerleştirileceği, çocuğun güvenliği göz önünde bulundurularak hâkim tarafından belirlenebilmektedir. Bu takdirde, çocuğun yerleştirileceği yer, Aile ve Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı bulunan çocuk evi, çocuk evleri sitesi, çocuk destek merkezi veya koruyucu aile olabilecektir. Hâkimler genellikle çocuk hakkında karar verirken, çocuğun Aile ve Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde bir kuruluşa veya koruyucu aile yanına yerleştirilmesi şeklinde genel bir hüküm vererek, çocuğun nereden hizmet alması gerektiği kararını il müdürlüklerine bırakırlar.

1.3.2. Korunmaya İhtiyacı Olan Çocukları Belirlenmekle Görevli Kurumlar

1.3.2.1.Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı

Korunmaya ihtiyacı olan çocukları belirleyerek koruma ve çocukların bakımını sağlayarak yetiştirme görevi Sosyal Hizmetler Kanunu ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na(Mülga), Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na(Mülga), Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na verilmiştir. Bakanlık adına bu yükümlülüğü, illerde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ilçelerde ise Sosyal Hizmet Merkezleri yerine getirmektedir.

Çocukların ve gençlerin sağlıklı olarak gelişimlerini temin etmek üzere; çocuklara ve gençlere yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek, bu alanla ilgili kamu kurum ve kuruluşlar ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, çocuk ve gençlerin suça sürüklenmelerini önleyecek, zararlı alışkanlık edinmelerini ve sokakta çalıştırılmalarını engelleyecek faaliyetler yapmak, bu konularda kişi ve ailelerin sorumluluk bilincini artırmaya yönelik rehberlik ve danışmanlık faaliyetlerini yürütmek üzere sosyal hizmet merkezleri görevlendirilmiştir (SHMY, 2013).

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve bağlı kuruluşları korunmaya ihtiyacı olan bir çocuk tespit ettiklerinde, hakkında sosyal inceleme düzenleyerek

21

mahkemeye bilgi verir ve çocuk hakkında korunma kararı çıkartılmasını talep ederler. İl müdürlükleri ve sosyal hizmet merkezleri, korunma ihtiyacı içerisindeki çocuklar hakkında basında çıkan haberleri ihbar kabul eder ve herhangi bir resmi yazı ya da talimat gelmesini beklemeden işlem başlatarak bu tür çocuklar hakkında gerekli sosyal incelemeyi yaptırır.

1.3.2.2.Mahkemeler

Çocuğun korunup kollanması aynı zamanda kamu düzenine ilişkin bir görevdir. Bu nedenle çocukla ilgili herhangi bir işlem tesis eden hakimler, karşılarına çıkan davalarda çocuğun korunmaya ihtiyacı olduğunu tespit etmesi durumunda re’sen konuyu araştırarak, dikkate alır ve müdahalede bulunurlar. Hakimler, özellikle boşanma ve velayetle ilgili davalarda çocukların zarar görmemeleri ve korunmaları amacıyla gerekli önlem ve kararları herhangi bir talep olmasına gerek duymaksızın alırlar (Sayıta, 1996, s. 46; Şenocak, 2005, s. 84).

Örneğin; boşanma davasında, anne ve baba çocuğun bakımını üstlenmek istemediğinde ya da çocuğun bakımını savsakladıklarında hakim re’sen velayeti her ikisinden de kaldırarak çocuk hakkında bakım tedbiri kararı verebilir, yada aileye ve çocuğa danışmanlık tedbiri uygulayabilir. Yine bir suça sürüklenme davasında hakim çocuğun eğitimine devam etmediğini tespit ettiğinde herhangi bir talep olmaksızın çocuk hakkında eğitim tedbiri kararı verebilir.

1.3.2.3.Bildirim ile Görevli Olan Diğer Kurum ve Kuruluşlar

Sosyal Hizmetler Kanunu’nun 21. maddesine göre; mahalli mülki amirler, köy muhtarları, belediye zabıta memurları, sağlık kuruluşları ve genel kolluk kuvvetleri korunmaya ihtiyacı olan bir çocuğun bulunduğunu öğrendiklerinde durumu il müdürlüklerine veya sosyal hizmet kuruluşlarına bildirmekle yükümlüdürler. Kanuna göre korunmaya muhtaç bir çocuğun bulunduğunu öğrenen bir vatandaş, bu durumu il müdürlüğüne bildirmekle yükümlü değildir. Ancak korunma ihtiyacı içerisinde olan bir çocuğun olduğunu öğrenen bir vatandaş çocuğun yararı için insanlık vazifesi olarak durumu ilgililere haber vermelidir.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri, korunmasının acil olduğuna karar verdiği çocukları, korunma ya da bakım tedbir kararı alınıncaya kadar, mahalli mülki

22

amirinin onayını alarak bu kanuna göre kurulmuş kuruluşlara veya aile yanına yerleştirebilirler (SHK m. 22). Bu yerleştirmenin amacı, çocuğun bulunduğu riskli ve tehlikeli ortamdan bir an evvel uzaklaştırılarak daha fazla zarar görmemesi için koruyucu ve önleyici tedbir almaktır.

Benzer Belgeler