• Sonuç bulunamadı

Çin’in Artan Savunma Harcamaları

ULUSLARARASI SİLAHLANMANIN AKTÖRLERİ

2.2. Çin Halk Cumhuriyet

2.2.4. Çin’in Artan Savunma Harcamaları

olarak ölçü alması her halde Çin’in küresel güç olma çabalarına yardımcı olacaktır. Ancak unutulmaması gereken önemli bir husus da geçmişteki Rusya ve Rus Ordusu’nun ihtiraslı silahlanma çabalarıdır. Özellikle Nikita Kruçev devrindeki silahlanma yarışında Rus generallere Sovyet yönetimince açık kart verilmiş, girişilen büyük projelerin parasal yükü nedeniyle de Rus ekonomisi aşırı silahlanmanın ağır bedelini, 1989’da çökerek öderken Sovyetler Birliği de dağılmıştır. Çin’in de elindeki büyük döviz kaynakları ve ekonomik güce karşın aynı girdaba girip, ABD ile rekabet uğruna, bugün 70 milyar Dolar’a erişmekte olduğu iddia edilen askeri bütçesini gelişi güzel pahalı silahlar alarak ABD ölçülerinde 400–500 milyar Dolarlara çıkarmasının sonucunun Sovyetler Birliği benzeri bir çöküntüye dönüşmeyeceğini kimse iddia edemez.173

2.2.4.Çin’in Artan Savunma Harcamaları

Çin’in dünya siyaset ve ekonomisindeki yeni konumu ve beklentileri Pekin’i bütün bu nedenlerden dolayı askeri gücünde ciddi artışlara gitmeye itmiştir. Hatta bu artışların Batılıları ve özellikle Amerikalıları rahatsız ettiği de söylenmektedir. Bilhassa 2008 yılı içinde Çin’in savunma harcamalarının yüzde 17,6 artacak ve 60 milyar dolar düzeyine gelecek olması Batıda adeta panik yaratmıştır. 2,3 milyonluk askeri gücüyle dünyanın en büyük ordusuna sahip bu ülkenin son yıllardaki savunma harcamalarının artışının da hep benzeri düzeylerde olmuş olması bu rahatsızlıkları arttırmaktadır. Ancak Amerikalıları rahatsız eden husus sadece savunma harcamalarındaki bu artışlar değildir.174

Çin ele aldığı yeni savunma doktrini ile yüksek düzeydeki teknolojileri savunma sisteminde kullanmaya ve bu bağlamda nükleer ve füze teknolojilerine önem vermeye başlamıştır. Ordunun hantal yapısının değiştirilmesi amacıyla hızlı bir değişim süreci hedeflenmektedir. Ne var ki Çin hava ve deniz gücüne yeni platformlar katılması bakımından ihtiraslı bir sürece girmiş gibi gözükmekteyse de erişmeyi hedeflediği Batılı güçlerden ve özellikle ABD’den hayli geride kaldığı ve uzun bir süre daha geri kalacağı da ortadadır. Çünkü Çin her ne kadar 60 milyar dolarlık bir savunma bütçesine erişmiş

173 Külebi, 2007: 5.

ise de ABD’nin şimdiki 500 milyar doların üzerindeki bütçesine kıyasla çok zayıf bir konumdadır. Zira ABD’nin yıllardır yüksek düzeylerde askeri yatırımlar yapmış olması ve ordusunu bu denli geliştirmiş olması nedeniyle Çin ve diğer güçlerle arasında oluşan askeri güç farkının daha uzun yıllar kapatılması oldukça zor görünüyor. Bunun sonucunda uzayda onlarca Amerikan casus uydusu tur atarken, Amerikan uçak gemileri ve denizaltıları da Çin Denizi’nde dolaşmaktadır. Çin’in daha uzun yıllar buna erişmesi, uzay ve açık denizlerde aynı oranda bayrak göstermesi güçtür. Ancak Çin’in Güneydoğu Asya’da bölgesel olarak çevre ülkelere ve belli ölçülerde ABD’ye meydan okuyacağı da açıktır.175

Esasen Çin’in daha uzunca bir süre denizaşırı emellere yönelmeyeceği ve hedeflediği gücüne erişmek için sabırlı hareket edeceği de izlediği politikalardan anlaşılmaktadır. Zaten sabırlı olma unsuru Çinlilerin karakterinde mevcuttur ve Çinliler bundan yararlanmayı iyi bilirler. Çinlileri sabırlı olmaya iten önemli diğer gerçekler de, Çin Ordusu’nun geçmişten kalan devasa silah, araç ve gereç gücünün eskiliğidir. Savunma çevreleri, Ordu’nun taşıt araçlarının yüzde 70’inin, denizaltılarının yüzde 60’ının ve savaş uçaklarının büyük çoğunluğunun acilen yenilenmeyi gerektirecek ölçüde eskimiş olduklarını açıklamışlardır. Geçmişte Rusya’dan ileri teknolojili savaş uçakları alan Çin Ordusu’nun bugün satın almayı azaltıp kendi üretimine ağırlık vermesi ve ancak ileri teknolojilere sahip dördüncü ve beşinci nesil uçakları hala üretememesi önemli bir handikabıdır.176 Çin’in savunma harcamalarını arttırmada şimdilik bölgesel olası sorunlar hariç kendine rakip ve ölçü olarak ABD’yi görme gibi bir amaç taşımadığı ama çoğu nükleer güce sahip Hindistan, Japonya, Rusya ve Kuzey Kore gibi komşu ülkeleri hedeflediği veya onları dikkate aldığına işaret etmek de bu bağlamda daha doğru olur. Bu konuda son yıllarda Çin’in komşularıyla çatışmadan kaçınarak sınır anlaşmalarına gitmiş olması gerçeği, Çin ordusunun gücünün zafiyetinin bilincinde olmasındandır. Bu nedenlerle Çin, Tayvan konusu dâhil birçok dış politika sorununda daha uzun yıllar yumuşak ve uzlaşmacı bir politika izleyip nefes almak, güç toplamak gibi bir strateji izleyecektir. Bu konuda Çinli yöneticilerin dış sorunlar ve ilişkilerden ziyade her vesile ile Çin Anakarası’nın bağımsızlığı, güvenliği ve toprak

175 “Çin’in Çok Boyutlu Stratejileri”, http://www.tusam.net/makaleler.asp?id=1269&sayfa=7

(20.07.2008).

176 “Çin’in Çok Boyutlu Stratejileri”, http://www.tusam.net/makaleler.asp?id=1269&sayfa=7

bütünlüğünün her şeyin önünde olduğunu dile getirmeleri de dikkat çekicidir. Buna karşın Amerikan siyasi çevreleri, Pentagon’un Çin’e karşı bir gerilim politikasından yana olduğuna dair işaretlere dikkat çekerek, bunun gereksizliğini öne sürmektedirler. Amerikan siyasi çevrelerinin Çin ile daha sakin ilişkilerden yana olmaları Pentagon ile çelişmekteyse de, realiteye daha yakındır. Çünkü her ne kadar Çin’in çeşitli askeri zafiyetleri varsa da yine de 2,3 milyonluk bir askeri güç olması onu tahrik etmemeyi gerekli kılar.177

Tablo I: Çin’in Nükleer Kapasitesi

SİSTEM MENZİL TAŞIMA