• Sonuç bulunamadı

Göçler incelendiğinde, doğal süreç içinde, insanların kendi yerlerini terk ederek başka yerlere neden gittikleri sorusuyla sıkça karşılaşılmaktadır. “İtme çekme kuramının oluşması, temelde kişileri göç etme kararına götüren olumsuz koşulların itici, onları belirli yerlere çeken şeylerin de çekici faktörler şeklinde kuramlaştırılması ile sonuçlanmaktadır” (Olçar, 2013: 96).

Bu kuram Everett Lee tarafından yazılmıştır. Daha sonraki yıllarda bu kurama kişiler tarafından katkılar yapılarak geliştirilmiştir. “Lee 1966 yılında Bir Göç Teorisi (A Theory of Migration) adıyla yayınladığı makalesinde Ravenstein’ın çalışmasından sonra birçok göç çalışması yapıldığını ama bu çalışmaların sınırlı bir yapıda gerçekleştiğini belirtmiştir” (Çağlayan, 2006: 72). Lee’ye kadar olan çalışmalarda daha çok göç eden kişi yani göçmenlerin eğilimleri üzerine çalışmalar yapılmıştır.

“Göçmen odaklı olan çalışmalar dar bir yapıda ele alınırken, göçmeni içerisine alan göç kavramı, üst bir yapı olarak ele alınmadığı söylenebilir. Lee, daha çok göçe odaklanmasına rağmen göçmeni de göz ardı etmemiştir. Göçe ait itici ve çekici faktörleri

saptamış” (Çağlayan, 2006: 72) olan Lee (1969:285)’ye göre göç olayında 4 temel faktör vardır. Bunlar: “1. Yaşanan yerle ilgili faktörler, 2. Gidilmesi düşünülen yerle ilgili faktörler, 3. İşe karışan engeller, 4. Bireysel faktörler (Lee’den akt. Yalçın, 2004: 30). Göçü mecbur kılan sebepler itici güç iken, cazip kılan nedenler ise çekici güç olarak öne sürülür. Lee’nin kendi kuramına ait olarak belirlediği bu itme ve çekme kuramının temel işleyişini ve bileşenlerini oluşturmaktadır” (Çağlayan, 2006: 72).

Şekil 1: Yaşanan ve Gidilecek Yerdeki Faktörler ve Bunların Etkileşimi

Yaşanan Yer Engeller Gidilecek Yer Kaynak (Çağlayan, 2006: 73).

Matematiksel ifadelerde de her hangi bir işlem için, genel olarak bakılarak yorumlandığında, sıfır ‘0’ etkisiz eleman, + ifadesi pozitif olumlu, ifadesinin ise negatif yani olumsuzu temsil etmektedir. Şekil 1’ de “ +”olumlu faktör, “-” değerler olumsuz faktör, “0” ise herhangi bir olumlu veya olumsuz katkısı olmayan bir faktör olarak nötr değer olarak temsil edildiğinde, olumlu faktörler göçe yönelik çekmeyi; olumsuz faktörler göçe yönelik itmeyi temsil ettiğinden yaşanan yerin de göç edilecek yerin de itme ve çekme faktörleri vardır (Çağlayan, 2006: 73). Bu itme ve çekme faktörleri çok farklılık arz etmektedir. Çünkü kuramın temel yapısı itibariyle, itme ve çekme faktörleri kişisel ve görelidir.

“Dolayısıyla kişisel düzlemde göç için avantajları ve dezavantajları belirleyen yaş, cinsiyet, eğitim, ırk vb. gibi demografik faktörlerin değerlendirilmesi, itme çekme kuramı için çok önemlidir” (Çağlayan, 2006: 73). Lee’nin “göçün sanılanın aksine daha karmaşık işlemler süzgecinde ortaya çıkan bir olay olduğunu belirtmesi ve itme –çekme teorisinde hem bu faktörlere hem de engellere ve bireysel farklılıklara yer vermesi sosyolojik açıdan önemli bir kazançtır” (Yalçın, 2004: 33). Günümüzdeki göç olgusuna ve yaşanan çeşitli göç olaylarına genel anlamda bakıldığında, itme çekme faktörlerinin hâlâ gerek iç göçler gerekse de dış göçler için işlediği görülmektedir. Bunun yanında “günümüzdeki göçlerin artık Lee’nin bahsettiğinden daha da karmaşık hâle geldiği de açıktır. Küreselleşme başta

00++--++-0 0+0-+++--0

00++-- ++-0

olmak üzere pek çok faktör, göç olgusunu derinden etkilemekte ve değiştirmektedir” (Çağlayan, 2006: 75).

1.5.2.1-Petersen’in Beş Göç Tipi

İtme çekme faktörleriyle uğraşan ve göç üzerine düşünen bir diğer göç kuramcısı da Willam Petersendir. “Petersen, her insanın aynı olduğu ve göçün de normal bir şey olduğu yaklaşımına karşı çıkarak, eğer her insan aynıysa neden bazıları göç ediyor da bazıları göç etmiyor” (Aktaran: Çağlayan, 2006: 75) diye sorarak başlıyor çalışmasına. “İtme-çekme teorisini yeniden gözden geçiren Petersen daha önce yapmış olduğu dörtlü sınıflamayı değiştirip daha ayrıntılı hale getirmiş ve itici ve çekici faktörlerin 5 tip göç ortaya çıkardığını iddia etmiştir” (Yalçın, 2004: 34). Temel olarak Petersen’in aradığı, itme çekme faktörlerinin altında yatan asıl sebeplerin ne olduğudur. “Petersen’e göre, tarihsel döngü önemlidir. Bu döngünün öneminden bahsederek ve unutulmaması gerekliliğini ortaya koyarak, belli bir zaman sürecinde göç için itme faktörü olarak işleyen bir bütünlüğün, belli bir dönemde çekme faktörü olarak işleyebileceğinden bahsetmektedir. Bu çerçevede, Petersen bireysel ve sınıfsal farklılıkları da gözeterek, beş göç tipi oluşturmuştur” (Çağlayan, 2006: 75).

1.5.2.1.1. İlkel (Primitive) Göçler

Bu göçler “doğal çevrenin yarattığı itme etkisiyle oluşan göçlerdir” (Çağlayan, 2006: 75). “Çevrenin itmesi sonucu ortaya çıkan (göçebe toplulukların yer değiştirmesi vb.)” (Yalçın, 2004: 34) bu göç içerisinde, “Petersen göçebe toplulukların dönemlik göçlerini de tanımlamaktadır. Fakat Petersen’in ayrıntıyla ve asıl üzerinde durduğu konu, kuraklık, kötü hava şartları gibi çevrenin yarattığı fiziksel zorluklardan kaynaklanan ve bu sebeplerle yaşanan toplu göçlerdir” (Çağlayan, 2006: 75). Bu göçlerde yaşamsal ve temel ihtiyaçların karşılanabileceği yerlere doğru yönelen bir mekân değişimi vardır. Bir yerde zorunlu göç olarak da tanımlanabilir; ancak bu zorunlu göçün temelinde doğal koşulların etken olduğu unutulmamalıdır.

1.5.2.1.2. Zoraki (Forced)

Petersen, “ilk göç tipinde ayırt edici özellik olarak doğanın yarattığı baskıyı kullanırken; ikinci göç tipi olan zoraki göç ve üçüncü göç tipi olan yönlendirilen göçte, sosyal durumun yarattığı baskıyı ayırt edici bir özellik olarak kullanmaktadır” (Çağlayan,

2006: 75). “Yönetimi elinde tutan güç tarafından bir topluluğun zorla göç ettirilmesidir” (Yalçın, 2004: 34). Potansiyel göçmenler, “göç kararı üzerinde herhangi bir inisiyatifte bulunamıyorsa, bu bütünlük Petersen için zoraki göçe karşılık gelmektedir. Burada önemli olan nokta, sosyal bir zor kullanma ve zorlama sonucunda bireylerin ya da toplumların ellerindeki karar mekanizmasını kullanma şansına sahip olmamaları ya da ellerinde bulundurdukları karar mekanizmasını kullanamamalarıdır “(Çağlayan, 2006: 76). “Bu göç tipine örnek olarak Nazi Almanya’sı verilebilir” (Yalçın, 2004: 34). Petersen, “Nazilerin Yahudileri göçe zorlamak için geliştirdikleri anti-semitik eylemleri, kanunları ve Yahudileri toplama kamplarına taşımak için geliştirdikleri politikaları, zoraki göçe örnek olarak vermiştir. Petersen bu olayın zoraki göç ve yönlendirilen göç arasındaki farklılığı gösteren gerçek bir örnek olduğunu da belirtmektedir” (Çağlayan, 2006: 76).

1.5.2.1.3. Yönlendirilen (İmpelled) Göçler

“Göç etmesi istenen topluluğun tercih hakkına sahip olmasıdır. Örneğin, Almanya’da 1933-1938 yılları arası çeşitli kanunlarla Yahudilerin göçe özendirilmesi” (Yalçın, 2004: 34) Potansiyel göçmenlerin, göç edip, etmemeyi tercih edebilme güçlerini kendi ellerinde bulundurdukları durum, Petersen tarafından yönlendirilen göç olarak adlandırılmaktadır. Daha açık ifade etmek gerekirse, “sosyal bir baskıya rağmen bireyler ya da bir toplum göç etmede bir karar mekanizması kullanabiliyorlar ve bu karar mekanizmasının işletme gücünü ellerinde bulunduruyorlarsa, Petersen için bu yönlendirilen göç anlamına gelmektedir” (Çağlayan, 2006: 76).

1.5.2.1.4. Serbest (Free) Göç

Göç kararının tamamen bireylerde olduğu göç türüdür. “19. Yüzyılda Avrupa’dan deniz aşırı ülkelere yapılan göçler buna en güzel örnektir” (Yalçın, 2004: 34). Yukarıdaki göç tiplerinin serbest göçten farkı, temel bir belirleyenin varlığıdır. Oysaki serbest göç tipinde kişiler, topluluklar ve toplumlar üzerine uygulanan herhangi bir zorlayıcı durum ve itici bir güç yoktur. Petersen’in tipleştirdiği serbest göçte, “göçmen kesin ve kararlı bir şekilde kendi göç kararını vermekte ve buna göre hareket etmektedir. Bu göç tipi büyük kitlesel göçleri değil, bireysel tercihlerle ilerleyen kişisel göçleri tanımlamaktadır” (Çağlayan, 2006: 76). “Bu göçler hiçbir zaman yüksek oranlı değildir; ancak, eğitimli

insanların kendi ülkelerindeki politik ve yönetimsel uygulamalardan hoşnutsuzluğu sonucu başka bir ülkeye yerleşmesi şeklinde kendini göstermiştir” (Yalçın, 2004: 34).

1.5.2.1.5. Kitlesel (Mass) Göç

Teknolojik gelişmeler sonucu demiryolu ağları ve taşıyıcı gemilerin ortaya çıkmasıyla değişik durumlarda bir bölgeden ya da ülkeden başka bir yere çok sayıda insanın göç etmesi anlamına gelir (Yalçın, 2004: 35). Petersen’e göre dünyadaki göçün üçüncü basamağı olan bu göç tipi, teknolojik gelişmeye paralel ilerleyen bir durumu ifade etmektedir. Petersen dünyadaki ulaşım yolarının ve imkânlarının gelişmesiyle, göçün kitlesel bir duruma geldiğini ifade etmektedir. Bu göç tipinin en belirgin ve diğer göçlerden ayrılan özelliği, göçün kolektif bir olgu hâline gelmesidir. Serbest göç tipine ait olarak Amerika ve Avrupa kıtasına göç eden bireysel, öncü göçmenlerin, göçün kitlesel hâle dönüşmesindeki öneminin büyüklüğü, örnek olarak verilmektedir. Bu göç ülkelerin yasal prosedürlerine uygun bir biçimde yani düzenli göç şeklinde olabileceği gibi yasal prosedürlere uygun olmayan şekillerde oluşabilir. Bir diğer ifadeyle, teknolojik gelişme ve öncü göçmenlerin kurdukları göçmen ağları, yeni göçmenleri göçe cesaretlendirmiş ve düzenli veya düzensiz olsun kitlesel göçü yaratmıştır (Aktaran: Çağlayan, 2006: 76).

Benzer Belgeler