• Sonuç bulunamadı

Kentlerin ilk çoğaldıkları yerler olan nehir vadilerinden çıkıp Ege’nin kayalık adalarına ve Balkan Yarımadası’nın dağ kütleleriyle geniş ovalarına vardığında, ilk önce ortamdaki farklılığın temel kent kurumlarındaki farklılıktan daha çarpıcı olduğunu fark ederiz. Fakat, gerek coğrafi koşullar, gerekse insani amaçlar kentin dış biçiminde irili ufaklı birçok değişiklik meydana getirmiştir. Burada da her yerde olduğu gibi 3

toprak, iklim, jeolojik oluşumlar, bitkiler, bütün bölgesel matris insanların ekonomik faaliyetlerine, genel hayat görüşlerine, hatta yerleşik halkın sağlığı üzerine damgasını vurmuştur (Mumford, 2007: 156). Günümüzdeki bazı kentlerin çok büyüyerek neredeyse kendi başına ayakta duran birer cumhuriyet oluşturdukları şüphe götürmezdir. Böyle bir durumda, yalnızca kentler arasında değil kentsel bölgeni n içinde mahallelerden ya da tanımlanabilir bölgelerden oluşan konfederasyonların kurulması, Yeşil hareketin programında asgari ölçüde bir talep olarak yer alabilir. Bu yoğun nüfuslu, giderek yayılan, aşırı büyüklükteki varlıkların kurumsal yönden parçalar a bölünerek, insani boyutlar taşıyan ve katılımcı bir demokrasiye olanak tanıyan sahici yerleşimlerin oluşturulması gereklidir (Bookchin, 1999: 376). Bu gerekliliğin ışığında belli niteliklere sahip alanlara ulaşma isteği bizleri bölge kavramına götürmekte dir.

Bölge kavramı, değişik anlamlarda ve farklı boyutlar için kullanılmaktadır. Bu deyim, birkaç yerleşme birimini, ya da bir iki ili içerdiği gibi, çok defa ülkenin daha geniş bölümleri için de kullanılmaktadır. Genellikle, kentten küçük ve kent ölçüsünd eki birimler ile ülkenin tümü için yapılan planlamalar başka başka isimler ve konular altında ele alınmaktadır. (Kırsal planlama, kent planlama, ülke planlama gibi) Bu duruma göre bölgenin büyüklük sınırı, kent ölçeği ile ülke ölçeği arasında değişmektedir (Taneri, 1986: 19). Bölgelerin sınırlarının tespitinde ise belli başlı bazı faktörler sıralanabilir:

2.3.1 Coğrafi

Bir ülke, bölgelere ayrılırken çoğunlukla coğrafi ölçütler ele alınmaktadır. Bu o ülkede evvelce çizilen coğrafi sınırlara oturabildiği gibi (Marmara, Trakya) bölge planı açısından da yeniden tayin edilebilir. İki nehir arasında kalan bir yöre ya da birkaç gölü kapsayan bir alan bölge planlama sınırı olarak seçilebilir. Coğrafi bölgede kompleks ve üç boyutlu bir mekan anlayışı vardır (Taneri, 1986: 19). Bu kompleks ve üç boyutlu mekan arayışının ardında yatan faktörlere dayanmaktadır. Bu genel bölge planı açısından tayin edilen sınırlar genelden özele doğru inildiği zaman tüm plan bölgelerin içerisinde homojen alanların nitelikleri ile değerlendirilebilir. Bölge içinde dahi coğrafi açıdan farklı alanlar bulunmaktadır. Türkiye özelinde idari sınırları belli bir ilin genelindeki coğrafi özellikler ilin sorumluluk alanlarının sınırlılığı nedeniyle hiçbir farklılık gözetmezken yine aynı şekilde idari sınırlarının tayini sonucunda coğrafi olarak büyük bir alana yayılmış bir il sınırları içerisinde çok farklı yer şekillerini ve iklim

şartlarını aynı anda gözlemleyebilmekteyiz. Bu nedenle il sınırları içerisindeki alanlarında kendi içlerinde coğrafi olarak sınıflandırılabilir.

2.3.2 İdari

Bölge planlama hudutları, Belediye, il ve ilçeleri içine alan idari sınırlar olabilir. Bu yönteme göre ülke bölgelere bölünürken ülkemizde de izlendiği gibi, uygulama kolaylığı bakımından, daha çok illerin hudutları göz önünde tutulur (Taneri, 1986: 19). Uygulama kolaylığı, merkezi idarenin il ve ilçeler özelinde planlama ve kontrol işlemlerini daha etkin gerçekleştireceği örgütlenme alanlarının tespitini kalaylaştırmaktır. Türkiye özelinde ülke yönetimin altında oluşturulmuş olan i lk kademe idari yönetim birimlerinin iller olduğu ve bunları ilçeler ve köylerin izlediği görülmektedir. Benzeri bir ifade ile merkezi yönetimin görev ve yetkilerini yerel özekte kullanan büyükşehir belediyeleri, belediye örgütleri ve Türkiye’ye has bir ya pılanma olan kentlerimizin kendi içlerindeki mahalle muhtarlıkları diğer bir idari yapılanma sınırının uygulama şeklidir.

2.3.3 Hizmet

Burada sınırlama, kuruluşların çalışma amaçlarına ve faaliyet konuların göre yapılır. Bu faaliyetlerin doğa ile olduğu kadar altyapı ile de ilgisi vardır “Devlet Karayolları, Devlet Su İşleri, Devlet Demiryolları, Devlet orman bölgeleri gibi” (Taneri, 1986: 19). Bu sınırlama türü merkezi idarenin taşra birimleri içerisinde de uygulanmaktadır. İl özel idarelerinin sorumluluk bölgeleri il sınırları bütünü olduğu için il sınırları dahilinde Valinin başkanlığında alınan kararları uygulamaktadırlar. İl bütününde sulama, yol yapımı, baraj yapımı gibi çok farklı alanlarda faaliyet gösterebilmektedirler. Yeni İl Özel İdaresi Yasası ile köy hizmetleri olarak bildiğimiz başka bir idari hizmet birimi sonlandırılmış ve aynı bölgede benzer işleri yapan il özel idareleri bünyesine alınmıştır. Hizmet birimlerinin görev alanlarının çakışması durumunda etkin kullanım için hizmet birimlerinin ayrılması veya birleştirilmesi yoluna gidilebilmektedir.

2.3.4 Ekonomik

Bölge sınırını seçerken, kuvvetli bir ekonomik potansiyel ya da sonun aranır. Maden alanlarının, sanayi bölgelerinin, büyük tarım arazilerinin birtakım sorunları, o

bölgenin sınırları içinde ele alınır. Zengin yeraltı ve yer üstü kaynakları bulunan yöreler bölge sınırını çizebilirler “Tennessee Vadisi, Ruhr Bölgesi, Keban Projeleri gibi” (Taneri, 1986: 19). Bu tip bölgelerin tayinin de il özelinde kullanılabilecek faktörler geleneksel üretim biçimlerine sahip ve gerek üretim biçimleri gerekse zaman içerisinde elde etmiş olduğu sanayi deneyimi ve kültürü sonucunda elde edilmiş olan ekonomik sermaye birikimine sahip kendine özel bir bölgede ekonomik açıdan bir bölgenin sınırını teşkil edebilir.

2.3.5 Sosyal

Sosyal faaliyetler açısından problemleri olan bazı yörelerde, örneğin iskân, sağlık, afet, eğitim gibi konuların sorun olarak ele alındığı yerlerdeki sınırlar araştırma için bir bölge kabul edilebilir (Taneri, 1986: 19). İl veya ilçe merkezlerine hatta diğ er komşu il ve ilçe merkezlerine uzak olan yerleşim yerlerinin sınıflandırılmasında da kullanılabilmektedir. Bu tip bölgelerin sınıflandırılmasında yine coğrafi anlamda aşılmaz veya yüksek maliyeti nedeniyle gerek ulaşım gerekse yaşam koşullarının zorluğu göz önüne alınarak değerlendirme yapılmaktadır. Bu değerlendirme sonucunda bu bölgelerde ortak sağlık ve iskan faaliyetleri uygulaması başlatılması için bölge planlaması yapılmakta ve uygulanmaktadır. Nitekim, 1999 Kocaeli depreminde ortaya çıkan bir afet sonunda depremin merkezi olan Kocaeli ve komşuları Sakarya, Düzce, Yalova bu zorlayıcı coğrafi olayın ardından sosyal faaliyetlerin uygulanabilirliği açısından bir bölge oluşturmuştur. Görüldüğü gibi, bu sınıflandırmalar homojen alanların birleştirilmesi belirli bir handikap ya da fırsatı daha iyi sevk idare edebilmek için uygulama bölgelerinin tespitidir.

2.3.6 Özel

Gizliliği nedeniyle askeri alanların ve sınır yerleşmelerinin özelliği bulunmaktadır. Bu alanlarda asker geçici ya da devamlı olarak yerleşebilir. Bazı özelliklerinden gelişememiş bu bölgeler, zamanla, askerlerin bulundukları yeri bırakmaları ve sınır bölgelerindeki politik davranışın yumuşaması gibi nedenlerin ortadan kalkması sonucu planlama olanaklarına kavuşabilir. Bu yörelerdeki çalışmalar da bölge planlama kapsamına girer. Coğrafyacıların, ekonomistlerin, sosyologların, matematikçilerin ve nihayet iş adamlarının “Mekan” hakkındaki fikirleri değişiktir

(Taneri, 1986: 19). Bu özel bölge sınırlarına teknolojik bir yeniliği test etmek için oluşturulmuş yüksek güvenlikli özel bölgelerde eklenebilir.