• Sonuç bulunamadı

Türk Nefesli Çalgıları (Türk Ötkü Çalgıları), Kültür Bakanlığı Millî Folklor Araştırma Dairesi Yayınları No:12, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1975

TÜRK HALK MÜZİĞİ ALANINDAKİ YAYINLAR

11. Türk Nefesli Çalgıları (Türk Ötkü Çalgıları), Kültür Bakanlığı Millî Folklor Araştırma Dairesi Yayınları No:12, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1975

Kitap yazarın “Ses ve Tel Yayınları Organografya Araştırmaları” serisinin ikincisi olup tamamı 63 sayfadır. Nail Tan’ın bir sunuş yazısının ardından, Gazimihâl’in kendi el yazısıyla bu kitabın kapak sayfası, çalışmayı yazdığı I. ve II.

defterlerin orijinal sayfaları belge olarak sunulmuştur.

Başlangıç yazısında ötkü çalgıları olarak tanımlanan çalgıların önce etimolojik yapısı incelenmiş ardından Evliya Çelebi Çağı’nda ötkü çalgıları hakkında bilgi verilmiştir. Rıza Yalgın’ın Cenup’ta Türkmen Çalgıları kitabından edinilen bilgilere dayalı olarak sunulan “Folklorda Ötkülüler” başlıklı bölümdeyse kaval ile buna ilişkin bilgiler ve kaval ile çalınan havalar olarak nitelenen

“Yüksekhava, Amanhavası, Senirhavası, Ağıt Havaları, Holluhavası, Suya Endirme Havası, Çan Havası, Telezotlatma Havası, Zeybek Havası” anlatılmış, ardından zurnaların yapısı, bölümleri açıklanarak, tasviri resimler ve fotoğraflar verilmiştir. Orta Anadolu Bölgesi’nde ötkü çalgılarının yaygınlığı öne sürülerek Ankara köylerinde ötkü çalgıları fotoğraflar ve yapısal ölçüleriyle anlatılmıştır:

Orta Anadolu bölgesinin halk çalgıları olarak sayıca en fazla kaval, ikinci derecede davul zurna takımı, üçüncülük miktarında bağlama, aranabilen köylerde, tespit edilmiştir.204

Kitabın 23. sayfasından itibaren alfabetik sıraya göre ötkü çalgılarına ilişkin bir sözlük verilmiştir: Argun, Armonika, Boru, Cura, Çifte Kaval, Çocuk öttürgeçleri, Düdük, Dil, Hörbü, Kaval, Mey, Nühür, Saz, Tulumzurna, Yan Düdük, Zil Zurna, Zurna.

203 A.g.e., s. 23.

204 Mahmut Ragıp Gazimihâl, Türk Nefesli Çalgıları (Türk Ötkü Çalgıları), Ankara, 1975, s. 15.

160

12. Türk Vurmalı Çalgıları (Türk Depki Çalgıları), Kültür Bakanlığı Millî Folklor Araştırma Dairesi Yayınları No:14, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1975.

Kitap “Millî Folklor Araştırma Dairesi” tarafından Gazimihâl’in “Türk Organografya Araştırmaları”ndan derlenerek hazırlanmış üçüncü çalışma olup 63 sayfa olarak yayımlanmıştır. Yazarın risale olarak düşündüğü çalışmanın gerekliliği kendi kaleminden şöyle ifade edilmektedir:

Koşuk, ezgi ve oyunu kaynaşık yaşatan öz, tartımdır: Tartımın depki çalgıları işte bu bakımdan önemli kalmışlardır.205

Kitabın başlangıcında “davul” kelimesini etimolojik bakımdan inceleyen yazar davulun yüzyıllar içinde değişik topluluklar tarafından kullanım alanlarına değinmiş askerî müzikte ve Şamanizm içindeki yerini resimlerle belgelemiştir.

“Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Depki Çalgıları” başlıklı bölümün ardından alfabetik sırayla “Depkililer Sözlüğü” yer almaktadır.

Bu çalışmayla yalnızca halk çalgılarımız hakkında temel bazı bilgileri elde etmekle kalmayıp müzik tarihimiz ve organografya bilgilerimiz bakımından da önemli ipuçları elde etmekteyiz.

13. Ülkelerde Kopuz ve Tezeneli Sazlarımız, Kültür Bakanlığı Millî Folklor Araştırma Dairesi Yayınları No:15, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1975.

Gazimihâl’in “Türk Organografya Araştırmaları”nın sonuncusu “Millî Folklor Araştırma Dairesi” tarafından derlenerek, yazarın önsözüyle birlikte 192 sayfa olarak yayımlanmıştır.

Kitabın 9. sayfasından itibaren “İlkçağda Saplı Tel Sazları” başlığı altında resimlerle ilkçağdan arkeolojik belgeler yer almaktadır. En eski Türk çalgılarından biri olarak kabul edilen “Kopuz” önce etimolojik bakımdan ele alınarak çeşitli Türk toplulukları ve Türk diyalektlerindeki kullanılış biçimleri geniş olarak anlatılmaktadır. Daha sonra Çin kaynaklarına ve Uygur Efsanesi’ne dayanılarak ilk kopuz çeşitleri hakkında bilgi verilmiştir. Âşık tarzının ilk temsilcileri sayılan saz şairleri ve gezgin halk sazcılarının kopuz ile buluşmasının konu edilmesinin ardından kopuzun yayılım alanları olarak Akdeniz Havzası ve Anadolu işaret edilmektedir. Kitapta Yunus Emre’nin şiirlerinde kopuzun varlığı örneklerle belirtilmiştir:

Ben oruç namaz içün Sücü içdüm esirdüm Tesbih-ü seccadeyçün

205 Mahmut Ragıp Gazimihâl, Türk Vurmalı Çalgıları (Türk Depki Çalgıları), Ankara, 1975, s.5.

161 Dinledim çeşte kobuz206

Kopuzun yayılım alanları olarak Karadeniz’in kuzeyinden Avrupa’ya ve oradan Güney Avrupa’ya ulaşan bir coğrafya belirtilmektedir. Saplı mızraplı sazların yüzyıllara göre aldıkların adların alfabetik olarak sıralandığı bölümün ardından 86. sayfadan itibaren “Evliya Çelebi Seyahatnamesi”nde geçen, saplı mızrap sazlarının adları ve tarifleri tasviri resimlerle yer almaktadır. Bağlama ve ailesinin yapısı ölçüleri, düzenlerinin tanıtıldığı bölümle kitap son bulmaktadır.

En eski Türk çalgılarından olduğu bilinen ve Türk Müziği ses sisteminin göstergesi niteliğiyle müzikoloji bilgilerimize kaynaklık eden bu çalgı hakkında Gazimihâl’in kaleminden elde ettiğimiz bu bilgiler büyük önem arz etmektedir.

Mahmut Ragıp Gazimihâl’in Türk Halk Müziğine ilişkin henüz yayınlanmamış ancak basıma hazırlanmakta olan bir kitabı da İzmir’de Musiki adlı eseridir. Bu eser Ethem Ruhi Üngör’de bulunup İzmir’in çeşitli yerlerinden müzikle ilgili olarak çekilmiş resimler ve daha önceki (Yukarıda; 6 ve 7.

maddelerde sözü edilen) eserler çerçevesindedir.207 Makaleleri

1. GAZİMİHÂL, (KÖSEMİHAL) Mahmut Ragıp, “Mektep Musikisi ve Halk Musiki Terbiyesi”, Millî Mecmua, C. 4, S. 45, 15 Eylül 1925, ss. 736-738.

2. ..., “Mektep Musikisi ve Halk Musiki Terbiyesi”, Millî Mecmua, C. 4, S. 46, 1 Ekim 1925, ss. 743-744.

3. ..., “Yurdumuzun Nağmeleri”, Halk Bilgisi Haberleri, C. 1, S. 166, 1928.

4. ..., “Türk Musiki Folkloru”, Türk Yurdu, C. 202, S. 8, Ağustos 1928, ss. 26-29.

5. ..., “Musiki Halk Bilgisi Kitabiyatı”, Halk Bilgisi Haberleri, S. 6, Nisan 1930, ss. 99-100.

6. ..., “Millî Oyunlar ve Oyun Havaları”, Vakit, Yıl. 13, 28 Aralık 1930, s. 4330.

7. ..., “Bey Böyrek Destanının Türküleri”, Millî Mecmua, C. 11, S. 124-125, Mart 1931, ss. 163-164.

8. ..., “Musiki Halkıyatı: Safranbolu ve Bartın Türkülerini Toplamak Lâzımdır”, Bartın Gazetesi, S. 285, 9 Mart 1931.

9. ..., “Musiki Halkıyatı: Safranbolu ve Bartın Türkülerini Toplamak Lâzımdır”, Bartın Gazetesi, S. 286, 16 Mart 1931.

206 Mahmut Ragıp Gazimihâl, Ülkelerde Kopuz ve Tezeneli Sazlarımız, Ankara, 1975, s. 51.

207 Bkz. Hüseyin Yaltırık, Mahmut Ragıp Gazimihâl’in Hayatı ve Türk Halk Müziği’ne Katkıları, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir 1993, s. 18.

162

10..., “Garptaki Son Halk Şarkıları Tedkikleri”, Bartın Gazetesi, S. 293, 11 Mayıs 1931.

11. ..., “Anadolu Şehirlerinin Musiki İşlerini Tanzim Yolları”, Bartın Gazetesi, S. 297, 8 Haziran 1931.

12. ..., “Anadolu Şehirlerinin Musiki İşlerini Tanzim Yolları”, Bartın Gazetesi, S. 209, 22 Haziran 1931.

13. ..., “Anadolu Şehirlerinin Musiki İşlerini Tanzim Yolları”, Bartın Gazetesi, S. 302, 13 Temmuz 1931.

14. ..., “Anadolu Şehirlerinin Musiki İşlerini Tanzim Yolları”, Bartın Gazetesi, S. 303, 20 Temmuz 1931.

15. ..., “Anadolu Şehirlerinin Musiki İşlerini Tanzim Yolları”, Bartın Gazetesi, S. 304, 27 Temmuz 1931.

16. ..., “Anadolu Şehirlerinin Musiki İşlerini Tanzim Yolları”, Bartın Gazetesi, S. 306, 10 Ağustos 1931.

17. ..., “Anadolu Şehirlerinin Musiki İşlerini Tanzim Yolları”, Bartın Gazetesi, S. 307, 17 Ağustos 1931.

18. ..., “Anadolu Şehirlerinin Musiki İşlerini Tanzim Yolları”, Bartın Gazetesi, S. 308, 24 Ağustos 1931.

19. ..., “Anadolu Şehirlerinin Musiki İşlerini Tanzim Yolları”, Bartın Gazetesi, S. 309, 31 Ağustos 1931.

20. ..., “Karadeniz Sahilleri Halk Musikimizdeki Ceneviz Tesirleri Meselesi”, Bartın Gazetesi, S. 209, 22 Haziran 1931.

21..., “Karadeniz Kemençe Üslûbunun Menşei Meselesi”, Bartın Gazetesi, S. 314, 5 Ekim 1931.

22..., “Karadeniz Kemençe Üslûbunun Menşei Meselesi”, Bartın Gazetesi, S. 315, 12 Ekim 1931.

23. ..., “Urfa’nın Musiki Tarihindeki Mevkii, Rehavi Makamları”, Adsız Mecmua, Yıl. 1, S. 11, 15 Mart 1932, ss.

272-277.

24. ..., “Türk Musikilerinin Halk Musikileri Hakkındaki Bazı Neşriyatlar”, Azerbaycan Yurt Bilgisi, C. 1, S. 4-5, Nisan-Mayıs 1932, ss. 188-192.

25..., “Anadolu’nun Çocuk Sazları”, Bartın Gazetesi, S. 360, 6 Eylül 1932.

26..., “Anadolu’nun Çocuk Sazları”, Bartın Gazetesi, S. 361, 13 Eylül 1932.

27..., “Anadolu’nun Çocuk Sazları”, Bartın Gazetesi, S. 362, 20 Eylül 1932.

28..., “Tulum Düdüğü ve Boru”, Bartın Gazetesi, S. 365, 11 Ekim 1932.

163

29..., “Tulum Düdüğü ve Boru”, Bartın Gazetesi, S. 366, 18 Ekim 1932.

30..., “Tulum Düdüğü ve Boru”, Bartın Gazetesi, S. 367, 25 Ekim 1932.

31..., “Tulum Düdüğü ve Boru”, Bartın Gazetesi, S. 368, 1 Kasım 1932.

32..., “Polifonik Türkülerimiz Meselesi”, Millî Mecmua, C. 12, S. 142, Temmuz 1933, ss. 315 – 316.

33. ..., “Asya Türkülerinin Nesturiliği Zamanına Ait En Eski Vesika”, Millî Mecmua, C. 112, S. 144-145, Temmuz 1933, ss. 330-332.

34. ..., “Anadolu Çocuk Sazlarının Tarihi Menşeleri Meselesi”, Bartın Gazetesi, S. 412, 6 Eylül 1933.

35. ..., “Anadolu Çocuk Sazlarının Tarihi Menşeleri Meselesi”, Bartın Gazetesi, S. 413, 12 Eylül 1933.

36. ..., “Anadolu Çocuk Sazlarının Tarihi Menşeleri Meselesi”, Bartın Gazetesi, S. 414, 19 Eylül 1933.

37. ..., “Anadolu Çocuk Sazlarının Tarihi Menşeleri Meselesi”, Bartın Gazetesi, S. 415, 26 Eylül 1933.

38. ..., “Anadolu Çocuk Sazlarının Tarihi Menşeleri Meselesi”, Bartın Gazetesi, S. 416, 3 Ekim 1933.

39. ..., “Az Tanınmış Bir Halk Sazı:

Mey”, Bartın Gazetesi, S. 455, 25 Temmuz 1934.

40. ..., “Az Tanınmış Bir Halk Sazı:

Mey”, Bartın Gazetesi, S. 456, 1 Ağustos 1934.

41. ..., “Az Tanınmış Bir Halk Sazı:

Mey”, Bartın Gazetesi, S. 457, 8 Ağustos 1934.

42. ..., “Az Tanınmış Bir Halk Sazı:

Mey”, Bartın Gazetesi, S. 458, 15 Ağustos 1934.

43. ..., “Az Tanınmış Bir Halk Sazı:

Mey”, Bartın Gazetesi, S. 459, 22 Ağustos 1934.

44. ..., “Az Tanınmış Bir Halk Sazı:

Mey”, Bartın Gazetesi, S. 460, 29 Ağustos 1934.

45. ..., “Az Tanınmış Bir Halk Sazı:

Mey”, Bartın Gazetesi, S. 461, 5 Eylül 1934.

46. ..., “Halk İçin Musiki”, Varlık, C. 2, S. 46, 1 Haziran 1935, s. 342.

47. ..., “Türkmen Musikisi Hakkında”, Müzik ve Sanat Hareketleri, S. 12, Aralık 1935, ss. 8-9.

48. ..., “Türk Gaydası”, Yeni Türk, C. 6, S. 68, Ağustos 1938, ss. 308-311.

164

49. ..., “Gayda ve Çifte Kaval”, Yeni Türk, C. 6, S. 70, Ekim 1938, ss. 391-394.

50. ..., “Dede Korkut Hikayelerindeki Musiki İzleri”, Ülkü, C. 12, S. 71, Ocak 1939, s. 394-397.

51. ..., “Halkevlerinde Musiki”, Ülkü, S. 73, Mart 1939, ss. 67-70.

52. ..., “Kopuza Dair”, Oluş, C. 1, S.

17, Nisan 1939, ss. 264-265.

53. ..., “Çorum Folklorunu Derleme Meselesi”, Çorumlu, Yıl: 2, S. 16, 15 Temmuz 1939, ss. 475-480.

54. ..., “Anadolu Çocuk Sazları-I”, Halk Bilgisi Haberleri, S. 104, Haziran 1940, ss. 187-192.

55. ..., “Konya’nın Halk Musikisi”, Konya, Yıl: 4, S. 33, Eylül 1940, ss. 1861- 1864.

56. ..., “Tulum Düdüğü ve Boru”, Halk Bilgisi Haberleri, Yıl: 10, S. 109, Kasım 1940,

ss. 2-8.

57. ..., “Anadolu Musiki Bölgeleri”, Halk Bilgisi Haberleri, Yıl: 10, S. 115, Mayıs 1941, ss. 145-149.

58. ..., “Konya’da Musiki”, Konya, Yıl: 9, S. 73, Kasım 1944, ss. 6-12.

59. ..., “Musiki Bahisleri: Karadeniz Kemençesi”, Ülkü, Yeni Seri, C. 7, S. 82, Şubat 1945, ss. 19- 20.

60. ..., “Konyalı Halk Musikicileri”, Folklor Postası, C. 1, S. 9, Haziran 1945, ss.5-6.

61. ..., “Konyalı Halk Musikicileri”, Folklor Postası, C.1, S. 9, Temmuz 1945, ss.3-4.

62. ..., “Konyalı Halk Musikicileri”, Folklor Postası, C. 2, S. 15, Nisan 1945, ss.3-6.

63. ..., “Konyalı Halk Musikicileri”, Folklor Postası, C.2, S.17, Haziran 1945, ss.7-8.

64. ..., “Konya’da Musiki” (Devamı), Konya,Yıl: 9, S. 75, Ocak 1945, ss. 34-38.

65. ..., “Konya’da Musiki”, Yıl: 9, S.

76, Şubat 1945, ss. 34-38.

66. ..., “Konya’da Musiki”, Yıl: 9, S.

77, Mart 1945, ss. 38-40.

67. ..., “Konya’da Musiki”, Yıl: 9, S.

78, Mayıs 1945, ss. 6-13.

68. ..., “Konya’da Musiki”, Yıl: 9, S.

84, Aralık 1945, ss. 40.

165

69. ..., “Halk Çalgıları”, Ülkü, III.

Seri, C. 1, S. 3, Mart 1947, ss. 22-23.

70. ..., “Asya Türk Halk Musikisinde Pentatonizm”, Musiki Ansiklopedisi, S. 4, 18

Nisan 1947, ss. 9-12.

71. ..., “Asya Türk Halk Musikisinde Pentatonizm”, Musiki Ansiklopedisi, S. 4, 18

Nisan 1947, ss. 9-12.

72. ..., “Asya Türk Halk Musikisinde Pentatonizm”, Musiki Ansiklopedisi, S. 5,

2 Mayıs 1947, s. 6.

73. ..., “Asya Türk Halk Musikisinde Pentatonizm”, Musiki Ansiklopedisi, S. 6,

16 Mayıs 1947, ss. 12.

74. ..., “Asya Türk Halk Musikisinde Pentatonizm”, Musiki Ansiklopedisi, S. 7, 30 Mayıs 1947, s. 15.

75. ..., “Uzun Hava”, Musiki Ansiklopedisi, S. 13, 22 Ağustos 1947, s. 2.

76. ..., “Uzun Hava”, Musiki Ansiklopedisi, S. 14, 7 Eylül 1947, s. 2.

77. ..., “Uzun Hava”, Musiki Ansiklopedisi, S. 16, 3 Ekim 1947, s. 4.

78. ..., “Uzun Hava”, Musiki Ansiklopedisi, S. 17, 7 .Ekim 1947, s. 3.

79. ..., “Uzun Hava”, Musiki Ansiklopedisi, S. 18, 31 Ekim 1947, s. 2.

80. ..., “Ege’de Cezayir Türküleri”, Fikirler, Yeni Seri, S. 3, Eylül 1947, ss. 8-10.

81. ..., “Yurtta Yaşayan Cezayir Türküleri”, Fikirler, Yeni Seri, S. 5, Kasım 1947, ss. 12-16.

82. ..., “Sarı Zeybek”, Fikirler, Yeni Seri, S. 6, Aralık 1947, ss. 23-27.

83. ..., “Kopuzdan Son Hatıralar”, TFA, C. 1, S. 2, Ocak 1949, ss. 19-21.

84. ..., “Müzik ve Oyun Folkloru Gezileri”, TFA, C. 1, S. 4, Kasım 1949,ss. 55-57.

85. ..., “Musiki Halkiyatı”, Millî Mecmua, C. 9, S. 104, Kasım 1949, ss. 55-67.

86. ..., “Uzun Hava”, TFA, C. 1, S.

6, Ocak 1950, ss. 83-85.

87. ..., “Yurt Türkülerinden”, TFA, C. 2, S. 30, Ocak 1952, ss. 473-474.

166

88. ..., “Yurt Türkülerinden”, TFA, C. 2, S. 31, Şubat 1952, ss. 481-483.

89. ..., “Musiki Tarihi ve Folklor Malzemesi”, TFA, C. 2, S. 44, Mart 1953, s. 692.

90. ..., “Halk İnanışlarında Davul”, TFA, C. 2, S. 39, Ekim 1952, ss. 613-615.

91. ..., “Iklığ”, TFA, C. 3, S. 50, Eylül 1953, ss. 785-787.

92. ..., “Yine Iklığ Hakkında”, TFA, C. 3, S. 53, Aralık 1953, ss. 833-835.

93. ..., “Bağlamadan Kopuza”, Yeni İstanbul Dergisi, C.5, S.1755, 9 Ekim 1954, s. 6.

94. ..., “Tokat Türkülerinden”, TFA, C. 3, S. 68, Mart 1955, ss. 1076-1077.

95. ..., “Eski Sarı Zeybek”, İstanbul Sanat Dergisi, C.2, S.4, Nisan 1955, ss. 12-13.

96. ..., “Çocuk Folklorunda Oyuncak Çalgılar”, TFA, C. 4, S. 73, Ağustos 1955, ss. 1155-1157.

97. ..., “Sıra Kamışlı ve Küme Kamışlı Çalgılar”, TFA, C. 4, S. 74, Eylül 1955, ss. 1173-1175.

98. ... ., “Sıra Kamışlı Çocuk Çalgıları”, TFA, C. 4, S. 75, Ekim 1955, ss. 1123-1124.

99. ..., “Sıra Kamışlı Çocuk Çalgıları”, TFA, C.4, S. 76, Kasım 1955, ss. 1187-1188.

100. ..., “Davul Zurna Hakkında”, TFA, C. 4, S. 78, Ocak 1956, ss. 1241-1243.

101. ..., “Şarkı–Çağırgı”, TFA, C. 4, S.

80, Mart 1956, ss. 1272-1273.

102. ..., “Mehterhâneden Davul Zurnaya”, TFA, C.4, S.93, Nisan 1957, ss.1476-1477.

103. ..., “Kövürden Çöğüre”, TFA, C. 5, S. 101, Aralık 1957, ss. 1476-1477.

104. ..., “Halk Sazlarının Kıtalar Arası Yayılışı”, TFA, C. 5, S. 102, Ocak 1958, ss. 1619-1621.

105. ..., “Saz ve Tel”, TFA, C. 5, S.

103, Şubat 1958, ss. 1633-1635.

106. ..., “Baş Ozan Korkut Ata ve O’nun Yelteme Kopuzu”, TFA, C. 5, S. 104, Mart 1958, ss. 1653-1655.

107. ..., “Karadeniz Kemençesi”, TFA, C. 5, S. 118, Mayıs 1959, ss. 1907 -1908.

108. ..., “Yurt Dışında Türk Davulu”, TFA, C.5, S.120, Temmuz 1959, ss.1937- 1959.

167

109..., “Halk Sazları: Karadeniz Kemençesi”, Köy Postası, S. 183, Ekim 1959, ss. 16-17.

110. ..., “Iklığ”, TFA, C. 6, S. 123, Ekim 1959, s. 2010.

111. ..., “Ninni ve Bir Netice”, TFA, C. 6, S. 131, Haziran 1960, ss. 2158-2159.

112. ..., “Şemsi Yastıman ve Kopuz”, TFA, C. 6, S. 138, Ocak 1961, ss.2299-2310.

113. ..., “Tezene ve Çalgıç İkizliği”, TFA, C. 6, S. 139, Şubat 1961, ss. 2319- 2320.

114. ..., “Yine Kopuz ve Yelteme Üzerine”, TFA, C. 6, S. 140, Mart 1961, ss. 2341- 2342.

115. ..., “Halk Musikisi Çalgıları Kopuzdan Son Hatıralar”, TFA, C. 6, S.144, Temmuz 1961, ss. 2437-2438.

116. ..., “Öz Türkçe Çalgı Adları”, TFA, C. 7, S. 158, Eylül 1962.

117..., “Halk Musikisi Sazları: Güney Köyü Folkloru”, TFA, C. 7, S. 156, Temmuz1962, ss. 2786-2787.

118. ..., “Folklorda Armonika”, TFA, C. 7, S. 157, Ağustos 1962, s. 2838.

119..., “Zurnayı Yıprandıran Klarinet”, TFA, C. 7, S. 158, Eylül 1962, s. 2838.

120. ..., “Tulum Çalgısı”, TFA, C. 7, S. 160, Kasım 1962, s. 2895.

121. ..., “Kavala Dair”, TFA, C. 7, S.

161, Aralık 1962, s. 2914.

122. ..., “Düdük Hakkında”, TFA, C.

8, S. 163, Şubat 1963, ss. 2973-2974.

123. ..., “Çalgı ve Çalgı İle İlgili Atasözleri”, TFA, C. 11, S. 217, Ağustos 1967, ss. 4495-4496.

124. ..., “Uzun Hava, Beyati, Varsakî, Bozlak, İloğlu, Mani”, Musiki Mecmuası, Yıl: 20, S. 237, Ağustos 1968, ss.

10-13.

SALCI, Vahid Lûtfi

Vahid Lütfi Salcı, Cumhuriyet Dönemine kadar ele alınmamış olan Bektaşî–

Alevî müzik geleneği konularındaki yayınlarıyla dikkat çekmektedir. 1940 yılında yayımlanan Gizli Türk Halk Musikisi Ve Türk Musikisinde Armoni Meseleleri adlı kitapta, Bektaşî–Alevî topluluklar arasında yapmış olduğu derleme çalışmalarındaki gözlemleri ve tespitleri hakkında bilgiler vermiştir. Bu müzik geleneğini; 1. Şehir Tekke gizli musikisi 2. Halk (Köy) gizli musikisi olarak tasnif

168

ederek örnek ezgi notaları verilmiştir. Cem ve muhabbetlerdeki dini ayinlerde müziğin yeri ve nefesler tanıtılmış, kimi ezgilerin ve nefeslerin bir bilinç ürünü olmamakla beraber armonik ve iki sesli bir yapı arz ettiği notalı örneklerle ispatlanmaya çalışılmıştır. Salcı, Gizli Halk Musikisi diye adlandırdığı ve dini ayin niteliğine işaret ettiği bu tür hakkında “gizli halk musikisinin hakiki karakteri ladinîdir” diyerek bu alanda ilk sayılabilecek bir yaklaşımla Türk Halk Müziğine tür bakımından katkı sağlamayı amaçlamıştır.

Salcı’nın çalışmalarında, Cumhuriyet Dönemi Türk Müziği anlayışının etkisi yoğun olarak hissedilmektedir. Batı Müziği eğitimi almış ve müzik eğitimciliği yapmış olması nedeniyle daima Batı Müziği’nin benimsenerek, halk ezgilerinin çok seslendirilmesini yayınlarında savunmuştur. Bununla beraber Türk Halk Müziği’ndeki çok sesliliğe ilişkin kitapta çok fazla notalı örneğe yer verilmeyişi ve başlıklarla içerik arasında kimi çelişen ifadelerin varlığı, yazarın inceleme alanının gerçekte birçok sesliliği barındırıp barındırmadığı konusunda konunun ilgililerini kâfi derecede aydınlatamamıştır.

Vahid Lütfi Salcı’nın 1934’ten 1961’e kadar dokuz adet makalesi tespit edilmiştir. Makaleler; Müzik ve Sanat Hareketleri, Ülkü Dergisi, Halk Bilgisi Haberleri ve Musiki Mecmuası gibi dergilerde yayımlanmıştır. Makalelerin büyük bölümü, kitaplarında olduğu gibi “Gizli Halk Musikisi” dediği Bektaşî–Alevî müzik geleneği hakkındadır.

Kitapları

1. Gizli Türk Halk Musikisi Ve Türk Musikisinde Armoni Meseleleri, Numune Matbaası, İstanbul, 1940.

Kitabın ilk baskısı 1940’ta, ikinci baskısı da 1985’te yapılmıştır. İkinci baskının tamamı, sonuna eklenen sözlükle birlikte 56 sayfadır.208 Kitap Vahid Lûtfi Salcı’yı tanıtan 20 Ekim 1985 tarihli ve Etem Ütük imzalı bir giriş yazısı ile başlıyor. Doğumundan ölümüne kadar olan süreçte tanıtılan Vahid Lûtfi Salcı’nın müzikal kimliği ve Türk Halk Müziğine ilişkin olarak görüşlerinin de yer aldığı görülmektedir.

Salcı’nın kurup yönettiği bandoların amacı salt törenlerde marşlar çalmak, askerlerle öğrencilerin uygun adımlarla geçişlerini sağlamak değildi. Onun okullardaki müzik öğretmenliği ve bandolardaki çalışmalarının bir tek ereği vardı:

Çok Sesli Batı Müziği’ni halka benimsetmek, sevdirmekti.

Vahid Lûtfi Salcı’nın müzik çalışmalarının önemli bir kolu da halk türkülerini çok sesli yapma çalışmalarıdır. Sürgün olarak Dersim’e giderken Elazığ’da bırakıldığında başına getirildiği bandoda Çil Horoz Dağları, Bingöl

208 Söz konusu eser, Veysel Arseven, THM Bibliyografyası, s. 20’de 31 sayfa olarak belirtilmiştir.

169

Yaylaları, Kozanoğlu, Yemenim Turalı, Çeçen Kızı, Kerem gibi yerli türküleri ve halk havalarını çok sesliye uyarlayarak çaldırdı.

Üçüncü tür müzik çalışmaları ise müzik halk bilimi üzerinedir. Ona göre Türk halk edebiyatının ve halk müziğinin biri açık öteki gizli olmak üzere iki yönü bulunmaktadır. Bunlardan açık yönde çalışmanın kolay olduğunu zor olanın ise Alevilik ve Bektaşîlik geleneklerine göre gizli kalmış olan edebiyat ve müzik olduğunu söyler. O tüm araştırmalarında bu zor yolu seçmiştir. Yıllarca Alevi, Bektaşî oymaklarında dolaşarak cem ayinlerinde okunan nefesleri derlemiş sonra bunları notaya geçirmiştir. Bir yazısında bu çalışmalarını şöyle anlatır:

Bir nefesin bestesi bir kabilede başka, diğer bir kabilede başkadır. Ben bunun için Anadolu’da, Trakya’da, Şark vilayetlerinde, Kilikya’da, Arabistan’da dolaştım. Notaya almak için fasılaları tayin hakkındaki mümaresem ziyansız olduğu halde bunlardan ancak yedi yüz tanesini topladım. Fakat yüz tanesini tespit ederek pürüzsüz, sahih olmak üzere notaya alabildim.

Salcı’nın dikkat çeken başka bir yönü de müzikte devrim yanlısı oluşudur.

O, Türk müzik devriminin ancak Batı Müziği’nin benimsenmesiyle halk türkülerinin çok sesli yapılarak yaratılabileceğini savunmuş bu yoldaki kanısını son nefesine dek korumuştur. Bu uğurda birçok yazılar yazdığı gibi, uygulamasını da kendi bandolarında kendisi yapmıştır. Gerçek Türk Müziği’nin halk müziğinde bulunduğunu şu sözleriyle ne denli açık ve yürekten inanmış olarak vurgulamaktadır:

Biz, Türk Mûsıkisi halkın musikisindedir ve onun musiki ihtiyacını her millette olduğu gibi halkının musikisi tatmin edecektir, diye bağırıyoruz.

Onlar ise, asırlardan beri benliğimize girmiş, ruhumuza sarılmış (alaturkamız) vardır, işte musikimiz! Diyorlar ve ilave ediyorlar; bizi Mongollara, dongollara mı götürüyorsunuz? Tıpkı yirmi yıl önce Lisanı Osmanîcilerin bastıkları yaygara gibi; bizi Çin’e mi, Asya’ya mı sürgün edeceksiniz diyorlar.

Gizli Türk Müziğinde çok seslilik işaretleri bulunduğu görüşünü de şöyle savunur:

Müzik folkloru da pek çok önemlidir. Hele gizli musikilerde asırlardan beri ilmin armoni dedikleri çok sesli hareketleri, alâmetleri vardır ki, bunun vücudu Türk musiki tarihine büyük şerefler verir. Bu da İç Anadolu’da mevcut olan gizli musikilerin toplanmasıyla anlaşılır.209

209 Vahid Lütfî Salcı, Gizli Türk Halk Musikisi ve Türk Musikisinde Armoni Meseleleri, İstanbul, 1940, ss. 12 – 14.

170

Kitabın 15. sayfasından itibaren “Gizli Musikilerdeki Hususiyet ve Yürüyüş Farkları” başlığı altında Türk Alevî ve Bektaşî topluluklarının gizli kalmış müzikleri konusunda bilgiler verilmeye başlanmıştır. Bu yapılırken de iki esas kısım olarak; 1. Şehir Tekke gizli musikisi 2. Halk (Köy) gizli musikisi belirtilmiş örnek ezgi notaları verilmiştir.

İkinci bölümde “Gizli Musiki ve Edebiyat” ilişkisi ele alınarak “Cem ve Muhabbetler” hakkında bilgiler verilmiş ve bu gelenek içinde halk müziğinin yeri şöyle anlatılmıştır:

Muhabbetlerdeki âşık sazı pek mukaddestir. Onların musiki aletlerinin en makbulü âşık sazıdır. Şehir tekkeleri muhabbetlerine sonradan keman, kanun, ud gibi aletler de girmiştir. Fakat köy Alevîleri sazdan başka hiç bir musiki aleti kabul etmemiştir. Saz o kadar mukaddes tanınmıştır ki; büyük meydan sazının on iki telli olması, on iki imamlara işaret olduğu kanaatini hasıl etmiş ve bu inanış bütün Alevî kollarının efkârında, erkânında yerleşmiştir. Bu inanış daha ileri giderek musiki makamatının da esas itibariyle on iki makam olduğunu iddia edenler de olmuştur.... Saz çalışlarında da ayrı hususiyet olacağı da şüphesizdir. Bu hususiyetin temeli yine halk musikisidir.... Sazlarının seslerinde açık, ciddi ve vakur bir eda vardır. Aralıklarla birbirini kovalayan yarım ve çok büyümüş sesler yoktur.

Uyuşmuş ve kadınlaşmış nağmeler olmadığı gibi oynak ve curcunalı karakterler de yoktur. Bu hususiyetleri tatbik etmek için gerek saz şairleri ve gerek nefes okuyan okuyucular-kadınlar kızlar bile- tabii seslerini olduğu gibi kullanmayarak, seslerine şiddet verip vakurane bir eda ile tenor sesi hududuna inmeye çalışırlar, öyle bir gürleyişleri vardır. Uydurma ara nağmeleri ve varyasyon makbul değildir. Lastikli sinkoplara, sıçrayışlı kontrtanlara tesadüf edilmez.... Ritme gayet riayet edilir. Birbirlerinden ileri ve geri kaldıkları vaki olmaz. Bu musiki eserlerinde ve saz şairlerinin çalışlarında Türk edebiyatı ve musikisinin tarihi dekor incelikleri görüldüğü kadar, hakiki Türk musikisinin yabancı yapmacıklıklarından uzak ve bu günün umumi tekniğine uygun hareketler görülmektedir.210

Kitabın üçüncü bölümü “Gizli Halk Musikisinde Armoni Hareket ve Alâmetleri” konusuna ayrılmış olup Cem ve Muhabbet adındaki dini ayinlerdeki müziğin çok geniş bir yer tuttuğundan bahsedilmektedir. Bu gelenek içinde uygulanan kimi ezgilerin ve nefeslerin, bir bilinç ürünü olmamakla beraber armonik ve iki sesli bir yapı arz ettiği notalı örneklerle ispatlanmaya çalışılmıştır.

Yazar son bölüme gelinceye dek “Gizli Halk Musikisi” diye adlandırdığı ve dini ayin niteliğine işaret ettiği bu tür hakkında “Gizli Halk Musikisinin Hakiki Karakteri Ladinîdir” diyerek bu alanda ilk sayılabilecek ancak müzikal olmaktan

210 A.g.e., ss. 23 – 26.

171

ziyade, kişisel bir yaklaşımla, Türkiye coğrafyasında yaşayan müzik türlerine ilişkin bir tasnif yapmıştır:

1. Osmanlı pasaportu verilmiş ve Türk etiketi yapıştırılmış (Şark musikisi), 2. Garp musikisi,

3. Başta Mevleviler olmak üzere Rufaî ve Kadirî gibi tarikatların kullandıkları (şehir açık tekke musikisi),

4. Şark musikisinden müteessir olan şehir Bektaşîlerinin kullandıkları (şehir gizli tekke musikisi),

5. Köylerdeki Mevlevî, Rufaî ve Kadirî tarikat mensuplarının şark musikisinin biraz daha basitlendirilmiş şekli olan (köy tekke musikisi),

5. Köylerdeki Mevlevî, Rufaî ve Kadirî tarikat mensuplarının şark musikisinin biraz daha basitlendirilmiş şekli olan (köy tekke musikisi),