• Sonuç bulunamadı

Ambalaj üzerindeki yazıların  okunması*

5. TARTIŞMA

5.8. Çalışma Grubu Öğrenci Ebeveynlerinin Beslenme Alışkanlıkları

(vitamin B2) en iyi kaynağıdırlar. Kemik sağlığı için gerekli olan kalsiyum, süt grubu besinler tüketilmeden sağlanamaz. Bu grup ayrıca protein, fosfor ile B12 ve A vitamininden zengindir. Büyüme ve gelişme, dokuların onarımı, kemik ile dişlerin gelişimi ve sağlığı, sinir ve kasların düzenli çalışması, hastalıklara karşı direnç oluşumunda etkindirler (21,22,160). Tüketilmesi önerilen miktar yetişkinler için günde 2 porsiyondur (161).Bu çalışmada çalışma grubu öğrenci ebeveynlerinin

%31.7’sinin her gün süt ve süt ürünlerini tükettikleri görülmüştür. Çalışma kapsamında ebeveynlerin besin tüketim sıklığı kayıtları alınırken miktar sorgulaması yapılamadığından günlük tüketilmesi önerilen miktarın ne kadarını karşıladıkları değerlendirilememiştir.

Dana eti, kuzu eti, tavuk eti, hindi eti, av etleri, balıklar, kuru baklagiller, fındık, fıstık, ceviz ve benzeri yiyecekler ve yumurta et-yumurta kurubaklagil grubu altında toplanır. Tüketilmesi önerilen miktar yetişkinler için günde 2 porsiyondur.

Sabah bir yumurta yenirse yarım porsiyon alınmış demektir. Haftada en az 2 kez kurubaklagil ve ayrıca demirin iyi bir kaynağı olan kırmızı eti tüketmeli, diğer öğünlerde kırmızı et yerine tavuk, hindi ve balık yemelidir (22). Bu çalışmada ebeveynlerin %50’sinin haftada 1-2 kez et ürünlerini tükettikleri, %60.0’ının haftada 1-2 kez kurubaklagil, %30.0’ının haftada 1-2 kez yağlı tohum tükettikleri görülmüştür.

Her türlü sebze ve meyve sebze-meyve grubu altında toplanır. Günlük tüketilmesi önerilen miktar en az 5 porsiyondur. Günlük alınan sebze ve meyvenin en az iki porsiyonu yeşil yapraklı sebzeler veya portakal, limon gibi turunçgiller veya domates olmalıdır (21,22). Bu çalışmada ebeveynlerin %40.0’ının her gün taze sebze tükettiği, %%61.7’sinin her gün taze meyve tükettikleri görüşmüştür.

Buğday, pirinç, mısır ve bunlardan yapılan un, ekmek, makarna, bulgur ve benzeri besinler ekmek ve tahıl grubuna girer. Bu grup besinlerin önemli kısmı karbonhidrattır. Bu nedenle de tahıllar vücudun temel enerji kaynağıdır. Sinir, sindirim sistemi ile deri sağlığı ve hastalıklara karşı direnç oluşumunda önemli gö-revleri vardır (21,22,160). Günlük tüketilmesi önerilen miktar 4-6 porsiyondur (161).Bu çalışmada ebeveynlerin %60.0’ının her gün ekmek ve unlu mamulleri tükettikleri, %50’sinin haftada 1-2 kez pirinç-bulgur-makarna tükettiği, %40.0’ının haftada 1-2 kez kek-pasta kurabiye tükettikleri görüşmüştür.

Yağ, sağlık için gerekli bir besin ögesidir. Bu nedenle günlük beslenmede mutlaka yeterli miktarda yağ bulunmalıdır. Ancak aşırı yağ tüketimi; şişmanlık, koroner kalp hastalıkları (KKH), kanser (meme, prostat, testis, rahim, yumurtalık, kolon-rek-tum) oluşum riskini artırır (162). Vücutta çok önemli görevleri olan yağların, tüketim miktarı kadar türü de önemlidir. Özellikle diyet örüntüsündeki doymuş yağ asitleri kan kolesterolünü diyet kolesterolünden daha çok etkiler (57,163). Bu çalışmada çalışma grubu öğrenci ebeveynlerinin çoğunluğunun (%56.8) yemeklerde kullandıkları yağ türü ayçiçek yağıdır. Ebeveynler arasında hayvansal kaynaklı yağ kullananların oranının oldukça sınırlı olduğunu görülmüştür. Bu da kişilerin diyetteki yağ seçimlerinin sağlıklı olduğunu göstermektedir.

Tüketilen pek çok besinde şekerler bir veya başka şekilde karbonhidrat olarak bulunur. Tahıl ürünleri, sebze ve meyvelerdeki kompleks karbonhidratlar da sindirim sırasında şekere parçalanır. Tüm şekerler vücutta kaynaklarına bakılmaksızın ben-zerdirler ve aynı şekilde görev alırlar (21,22,160).Ancak aşırı saflaştırılmış tahıl ürünleri ve saf şeker tüketiminin artması diş çürüklerine neden olur ve koroner kalp hastalıkları, şişmanlık ve Tip 2 diyabet riskini artırır (21). Özellikle koroner kalp hastalığa yatkınlığı olan bireylerde diyetteki miktarı minimum düzeylerde tutulmalıdır. Bunun için reçel, marmelat, bal gibi tatlıların tüketimini sınırlandırmak, kek tatlı ve hamur işlerini azaltmak, kolalı içecekler, şekerli konserve meyve suları, şekerli bisküviler yerine taze meyve suları, meyve ve sebze tüketmek, çay ve kahveye şeker koymamak ya da konulan şekeri azaltmak gerekir (161).Bu çalışmada ebeveynlerin %26.7’sinin kolalı içecekleri ayda 1-3 kez, %30’unun ise hiç tüketmedikleri görülmüştür.

     

6.1. SONUÇLAR

Bu çalışma sağlıklı beslenme ve besin etiketi okuma eğitimlerinin ortaokul öğrencilerinin besin tercihlerine etkisinin değerlendirilmesi amacı ile Ankara Altındağ ilçesinde bulunan benzer iki ortaokulda öğrenim gören 6. sınıf öğrencileri üzerinde yürütülmüş ve aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir.

1. Öğrencilerin çoğunluğunun (49.2) anneleri ilkokul mezunu, çoğunluğunun (%33.3) babaları ortaokul mezunudur. Eğitim seviyesi beslenme bilgi durumuyla ilişkilidir. Bu durum ebeveynlerin beslenme konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını göstermektedir.

2. Çalışma grubu öğrencilerinin %61.7’si, kontrol grubu öğrencilerinin %33.3’ü düzenli egzersiz yapmaktadırlar. Sağlığın korunmasında beslenme yanında önemli olan bir diğer unsur da egzersizdir. Beslenme eğitimleriyle birlikte öğrencilere fiziksel aktivite eğitimlerinin de verilmesi gerekmektedir.

3. Kontrol grubuna kıyasla çalışma grubu öğrencilerinin verilen beslenme eğitimleriyle kısa ve uzun dönemlerde her gün süt tüketimlerinde (%%3.4,%11.7), haftada 1-2 kırmızı et tüketimlerinde (%0.9,%2.6), her gün tam tahıl ekmek tüketimlerinde (%15.0,%21.6), her gün diğer sebze (patates ve yeşil ve sarı sebzeler dışında) tüketim miktarlarında (%23.4,%20.0), süt-yoğurt tüketim miktarlarında, peynir tüketim miktarlarında artış olmuştur.

4. Çalışma grubu öğrencilerinin enerji alımları hiçbir dönemde önerilen miktarı karşılayamamıştır. Başlangıç ve kısa dönemlerde öğrencilerin karbonhidrattan gelen enerji karşılama miktarı önerilen seviyelerde, uzun dönemde önerilen miktarın altında bulunmuştur. Proteinden gelen enerji karşılama miktarı her dönemde önerilen miktara yakın bulunmuştur.

Öğrencilerin yağdan gelen enerji miktarı uzun dönemde önerilen miktarın üzerinde bulunmuştur. Öğrenciler hiçbir dönemde önerilen posa miktarını karşılayamamıştırlar. Öğrencilerin doymuş yağ asitlerinden gelen enerji katkısı önerilen miktarın üzerinde bulunmuştur. TDYA’nın ve ÇDYA’nın enerjiye olan katkısı her dönemde önerilen miktarlara uygun bulunmuştur.

5. Öğrencilerin A vitamini alım miktarları her dönemde önerilen miktarın üzerinde bulunmuş ancak uzun dönemde önerilen miktara en yakın miktarda A vitamini alımı olmuştur. Öğrencilerin aldıkları E vitamini, Kvitamini ve

Cvitamini miktarları her dönemde önerilen miktarın üzerinde bulunmuştur.

Öğrencilerin niasin, tiamin, riboflavin, vitamin B6 ve B12 alım miktarları her dönemde önerilen miktara yakın karşılama miktarlarında bulunmuştur. Erkek öğrencilerin her dönemde folik asit miktarını karşıladıkları, kız öğrencilerin karşılayamadıkları görülmüştür.

6. Öğrencilerin kalsiyum alım miktarları önerilen miktarı hiçbir dönemde karşılayamamaktadır. Öğrenciler her dönemde önerilen miktarlara yakın miktarlarda magnezyum almaktadırlar. Uzun dönemde kız öğrencilerin aldıkları demir miktarındaki azalma önerilen miktarın altında bulunmuştur.

7. Verilen eğitimlerle öğrencilerin ürün etiketi üzerindeki bilgilerden etkilenme durumlarında başlangıç dönemine kıyasla kısa ve uzun dönemlerde kontrol grubuna kıyasla artış olmuştur (%20.5,%20.5).

8. Çalışma grubu öğrencilerine verilen eğitimlerle kontrol grubuna kıyasla çalışma grubu öğrencilerinin tamamı ambalaj üzerindeki yazıları okumaya başlamışlardır.

9. Verilen eğitimle öğrencilerin ambalaj üzerindeki bilgilerden ürün satın alırken etkilenme durumlarında kontrol grubuna kıyasla kısa ve uzun dönemlerde artış olmuştur (%16.6,%11.6).

10. Öğrencilere verilen eğitimlerle öğrencilerin besin etiketlerinde yer alan enerji ve besin ögesi bilgilerinin okuma sıklıkları kontrol grubuna kıyasla kısa ve uzun dönemlerde artmıştır (%73.4,%60.0).

11. Öğrencilerin enerji ve besin ögesi tablosunda yer alan, enerji ve besin ögesi gereksinmesi, günlük besin karşılama yüzdesi, içerdiği besin ögesi miktarı, yan etki içeriği, alerjen madde içeriği ve sağlık beyanı bilgilerine dikkat etme durumlarında kontrol grubu ile paralel olarak artış olmuştur.

12. Verilen beslenme eğitimi kapsamında öğrencilere enerji ve besin ögesi tablosunda hangi bilgilerin yer aldığı vebu bilgilerin nasıl yorumlanacağı konularında bilgiler verilmiş ve başarı sağlanmıştır.

13. Çalışmada ebeveynler tarafından öğrencilerin başlangıç döneminde çoğunluğunun (%43.3) yeterli ve dengeli beslendiği belirtilmiştir.

14. Çalışmada öğrencilerin çoğunluğunun (%65.0) okula beslenme çantası götürmedikleri, %21.0’ının genellikle götürdüğü, %13.3’ünü bazen götürdüğü görülmüştür.