• Sonuç bulunamadı

The Political Economy of the Ottoman Empire in the Balkans in Classical Age

Dr. Senem K. DIŞKAYA

Öz: Osmanlı İmparatorluğu’nun Klasik Çağda Balkanlardaki politik ekonomisi birçok temel üzerine inşa edilmiştir. Balkanlar, Osmanlı sınırlarının güvenliğinin sağlanmasındaki stratejik öneminin yanı sıra, kentlerin çeşitli gıda ve tekstil ihtiyaçlarının karşılanması, gümüş ve altın gibi bazı madenlerin çıkarılması ve alınan vergiler aracılığıyla hazineye gelir sağlanması açısından büyük öneme sahip olmuştur. Balkanlarda sağlanan güvenlik ve Osmanlı Devletinin adil hukuk ve vergi sistemi de bölgesel ticareti artırarak Balkan ürünlerinin Avrupa’ya gönderimini kolaylaştırmanın yanı sıra Balkan şehirlerini geliştirmiştir. Bu süreçte, Osmanlı Devletinin, sınırları içinde adalet ve ekonomik istikrar sağlanmasına yönelik düzenlemeleri kısmen sınırlayıcı da olabilmiştir. Bu çalışmada, Osmanlı İmparatorluğu’nun Klasik Çağda Balkanlardaki politik ekonomisi incelenmiştir. Bu doğrultuda, kurulan ticarî ilişkiler, Osmanlı Devletinin ticarette sağladığı koşullar, verdiği imtiyazlar, kullanılan çeşitli ekonomik araçlar ve bunların refah etkileri araştırılmıştır. Osmanlı Devletinin, adalet ve ekonomik istikrar gözeterek yaptığı ekonomik ve hukuksal düzenlemelerle belirli bir düzeyde serbest piyasa ekonomisi koşulları oluşturmasının sonucunda Balkanlardaki ekonomik ve sosyal refah düzeylerini artırdığı görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Balkanlar, Serbest Piyasa, Politik Ekonomi, Refah

Abstract: The political economy of the Ottoman Empire in the Balkans in the Classical Age was built on many basis. The Balkans had a great importance in terms of meeting the various food and textile needs of the Ottoman cities, in extracting some mines such as silver and gold, and providing income to the treasury through taxes, as well as the strategic importance of securing the Ottoman borders. On the Balkans side, the security provided and the presence of the fair legal and tax system of the Ottoman Empire had increased regional trade, facilitated Balkan products exports to Europe and developed

(Dr.), Marmara Üniversitesi, Uluslararası İktisat, İstanbul/Türkiye, e-mail: senemdis@hotmail.com

Balkan cities. Within this period, the Ottoman Empire’s arrangements for economic stability and equity had been partly restrictive. In this study, political economy of the Ottoman Empire in the Balkans in Classical Age is examined. In this respect, commercial relations, the trade conditions provided by the Ottoman Empire, the privileges granted, the various economic instruments used and their welfare effects are investigated. It has been seen that the Ottoman Empire increased economic and social welfare levels in the Balkans as a result of creating limited free market economy conditions at a certain level through economic and legal arrangements considering justice and economic stability.

Keywords: Ottoman Empire, Balkans, Free Market, Political Economy, Welfare

Giriş

Balkanlar, Osmanlı Devleti için Avrupa ile sınırlarının güvenliği, kentlerin çeşitli gıda ve tekstil ihtiyaçlarının karşılanması, vergiler aracılığıyla hazineye gelir sağlanması gibi çeşitli sebeplerden dolayı büyük öneme sahip olmuştur. Klasik Çağda, Balkanların Katolik baskısına karşılık Osmanlı’nın korumasında olduğu güvenli alanda, sağlanan güvenlik ve Osmanlı Devletinin adil hukuk ve vergi sistemi bölgesel ticareti artırarak Balkan ürünlerinin Avrupa’ya gönderimini kolaylaştırmış ve Balkan şehirlerini geliştirmiştir. Balkanların etnik kimliklerinin fazlasıyla belirgin olduğu ve giderek arttığı bir zeminde, Osmanlı’nın bu bölge ile kurduğu bağ, 14.

yüzyılın sonundan itibaren aşağı yukarı 500 yıl devam etmesine rağmen, kalıcı olmamıştır. Bununla birlikte, belirgin bir dönem boyunca, Klasik Çağda, Osmanlı Devletinin Balkanlardaki ekonomik ve sosyal refahı artırma amaçlı çabalarının sonucunda bölgede ticaretin yanı sıra ekonomik ve sosyal refah artmış ve Balkanlardaki halk ile güçlü kültürel, sosyal ve ekonomik bağlar kurulmuştur.

Bu çalışmada, Balkanlarda göreli barışın hâkim olduğu, Osmanlı Devletinin Klasik Döneminde Balkanlar Bölgesindeki politik ekonomisi incelenerek, dönemin politik ekonomik yapısıyla ilgili literatüre katkıda

bulunmak istenmektedir. Bu amaçla, öncelikle klasik çağda Osmanlı Devletinin ekonomisinin özellikleri gösterilmektedir. İkinci olarak, Balkanlardaki ekonomik yapı ve bunun temelini teşkil eden sosyal yapı incelenmektedir. Osmanlı’nın Balkan şehirlerinde yaşayan halklara ve bölgede ticaret yapmak isteyenlere sağladığı ticarî ve hukukî haklar ile oluşturduğu piyasa koşulları gösterilmektedir. Üçüncü olarak, serbest piyasa ekonomisi özellikleri ve Osmanlı Devletinin oluşturduğu denetimli serbest piyasa koşulları ele alınmaktadır.

Osmanlı Devletinin Balkanlarda uyguladığı politik ekonomi incelendiğinde, Osmanlı’nın Balkanlar Bölgesinde, eskiden beri var olan sosyal ve ticarî yapıları desteklediği ve sağladığı güvenlik ve teşviklerle ticareti artırdığı görülmektedir. Buna ek olarak eşitlik, adalet ve ekonomik istikrar doğrultusunda ekonomik ve hukuksal düzenlemelerle, belirli bir düzeyde serbest piyasa koşulları oluşturarak, bölgedeki sosyal ve ekonomik refahı artırdığı görülmektedir.

Klasik Çağda Osmanlı Devleti Ekonomisinin Özellikleri

Osmanlı İmparatorluğu’nda ekonomik düzen, merkezî yönetimin gücünü artırma ile devlet esaslı geliştirilmiştir.

Ekonomide, temel amaç kendi kendine yeterlilik olmuştur. Ekonomiyi yönlendirmede devlet esas alınsa da, sınırlar genişledikçe ekonomiye müdahale sınırlı kalmıştır. İktisadî ve siyasî sistemin hareket noktası ise adalet olmuştur. Devletin devamlılığı için gerekli gelirleri artırma politikası da adalete dayanmıştır. Klasik Osmanlı iktisat sistemi arz yönlü olmuştur. Ekonominin insan için olduğu düşüncesi temel alınmıştır. İktisadî kararlarda sosyal refah sağlanmasına önem verilmiştir. İktisadî anlamda eşitlik Allah önünde kul eşitliğine dayanmıştır.1

1 Cüneyt Dumrul, Yasemin Dumrul, ‘Osmanlı İmparatorluğu’nun Kapitalist Paternde Sanayileşmesinin Önündeki Engeller Üzerine Bir

Osmanlı iktisadının ana özelliklerinden biri de yerelleşme (decentralization) olmuş, imparatorluğun çoğu eyaletinde özerk mali örgütlenme olduğu için İstanbul’dan gelen talimatların gelişi beklenmeden karar verilebilmiştir.2

Osmanlı Devleti, iktisat politikasında; iaşe, fiskalizm ve gelenekçilik ilkelerini hedeflemiştir. İaşe, temelde insanların ihtiyaçlarının kârlılığın üzerinde tutulmasıdır.

Fiskalizm, devletin hazine gelirlerinin yüksek düzeye çıkarılması ve harcamaların kısılmasına dayanmaktadır.

Gelenekçilik, üretim ve tüketim dengesinin sağlanması doğrultusunda, kanunname ile iktisadî hayatın düzenlen-mesidir. 3 Osmanlı Devletinin iktisat uygulamasında, İslam iktisadının eksik rekabet koşullarında fiyatlara müdahale edilmesi ilkesi önemli yere sahip olmuştur.

Piyasaların yapısı da bunu zorunlu kıldığı için, halkın refahına yönelik olarak, narh sistemi (tavan fiyat) uygulanmıştır. Dolayısıyla, narh, Klasik Dönem Osmanlı tarihinde fiyat politikasının esasını teşkil etmiştir.4

Erken dönem modern Osmanlı ekonomisinde, piyasa aracılığıyla sağlanan refah (ya da piyasa refahı) ekonomiyi yönlendirmiştir. Piyasa refahı, ekonomik istikrar ve sınırlar içinde yaşayanların belirli düzeyde eşitliklerinin sağlanması için, kısmen rekabeti (etkinlik/büyümeyi) engelleyen bir ekonomik sisteme dayanmıştır. Bu ekonominin temel ilkeleri, genel yaklaşımdan farklı olarak, sosyo-politik uyumun, performans ve rekabet yoluyla büyümenin üzerinde tutulması ve yeterince iyi bir ekonomik sistemin

İnceleme’, Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, Sayı 23, 2014, s. 151-153.

2 Detaylı bilgi için bkz. Kate Fleet, ‘The Ottoman Economy, c. 1300-c.1585, History Compass Vol. 12, Issue.5, 2014, s. 459.

3 Detaylı bilgi için bkz. Mehmet Genç, Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi, Ötüken, İstanbul 2014, s. 41-48.

4 Ahmet Tabakoğlu, ‘Osmanlı Ekonomisinde Fiyat Denetimi’, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası, Cilt 43, 1987, s.

121-122.

kurulması olmuştur. Bu sistem, yukarıdan (İstanbul ve devlet) gelen ekonomik düzenlemenin zayıfladığı politik yerelleşme (decentralization) döneminde bile işlemiştir.

Bu dönemde, İstanbul hariç olmak üzere, vakıf ve lonca gibi yerel ekonomik kurumlar sıkı pazar düzenlemesi ile ekonomik refahı korumak için hükümet ve özel çıkarlar arasında faaliyette bulunmuşlardır. Osmanlı

’nın

iyi olan ekonomik altyapısı, var olan kurumların esneklik ve sürdürülebilirliğinden de kaynaklanmıştır. Bu yapı, aynı zamanda iyi kurulmuş ve işleyen Osmanlı mahkemelerinin; sözleşmeli ticari işlemler, kredi, mevduat gibi finansal hizmetlerin tek çatı altında denetlenmesindeki çok yönlü rolünü de göstermektedir.5

Osmanlı İmparatorluğu ekonomisinde tarıma öncelik tanınmış ve tarımsal üretimin artırılması ve köylünün korunmasına yönelik politikalar üretilmiştir. 6 Osmanlı ekonomisinin ana gelir kaynağı olan tarım arazilerinin büyük kısmı devlete ait (miri) olmuş, araziler mülk olarak

5 Vakıflar, yeniden dağıtım mekanizması olarak, piyasalardan gelen parayı, medrese ve camii gibi çeşitli kamusal hizmetlerin yanı sıra yoksul halka yardım için de kullanmıştır. Vakıflar bu şekilde kentsel ekonomik yaşamda düzen sağlarken, loncalar da şehirlerdeki profesyonel yaşamı düzenleyip, endüstri ve ticarette istikrar sağlamıştır. Loncalar, yeni gelenlerin piyasalara girişine önlem olarak, yüksek yasal engellerle yerleşik ekonomik aktörleri koruyup piyasa aracılığıyla sosyal refahı desteklemişlerdir. Buna ek olarak işte güvenlik sağlama, ölçüsüz rekabetten koruma, ücret ve çalışan kontrolü ile üretim kotaları koyarak işgücü piyasasında da denge sağlamışlardır. Bu süreçte, kanunların uygulandığı mahkemeler, ekonomiye yön veren ilkeleri desteklemede çok önemli yere sahip olmuştur. Kadı ve mahkeme sistemi, pazarlarda ekonomik adaletin korunmasında önemli rol oynamıştır. Tüketiciler ve tercihleri de (bazen kamuoyu görüşü olarak) önemli olmuştur. Daha detaylı bilgi için bkz. Relli Shechter, ‘Market Welfare in the Early-Modern Ottoman Economy: A Historiographic Overview with Many Questions’, Journal of the Economic and Social History of the Orient, Vol. 48, No. 2, 2005, s. 253-265.

6 Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Cilt 1, 1300-1600, Editör. Halil İnalcık ve Donald Quataert, Çeviren. Halil Berktay, Eren Yayıncılık, İstanbul 2004, s. 82.

işlenmek üzere bireylere (ihya), sipahilere (tımar) ya da vakıflara verilebilmiştir. 7 Tarım üretimi kanunlarla garantiye alınmış ve üretimin fazlasının tımarlı sipahilere tahsis edilmesi sonucunda merkezî hükümet harcamalarına gerek kalmadan orduların finansmanı sağlanmıştır. Vergi gelirlerinin önemli kısmı tarım kaynaklı olduğuiçin üretimin devamlılığına yönelik çaba harcanmakla birlikte ekonomide fiyatların oluşmasına müdahale edilmemiştir. 8

Klasik Dönemde, Osmanlılar

yerel ekonomileri