• Sonuç bulunamadı

Çıkar Merkezli Kaygı: Çıkarlar Dengesi (Balance of Interests)

BÖLÜM 1: İTTİFAKLARIN TEORİK ÇERÇEVESİ

1.3. Devletlerin Temel Kaygıları; Güç, Çıkar, Tehdit

1.3.2. Çıkar Merkezli Kaygı: Çıkarlar Dengesi (Balance of Interests)

Uluslararası sistemin, yayılma ve mevcut güç kapasitesini arttırma amacı güden revizyonist devletler ile mevcut kapasite ve pozisyonunu korumayı amaçlayan statükocu devletlerden meydana geldiğini öne süren Randall L. Schweller bu iki kutup arasındaki farklılıkların onların davranışlarında belirleyici olduğunu belirtmektedir. Schweller’a göre statükocuları yönlendiren kaygı güvenlik iken revizyonistleri –bunlar genelde zayıf olan taraftır- yönlendiren kaygı ise kazançlardır.45 Aktörler arasındaki çeşitlilikten hareketle amaçlar hiyerarşisinde değişimlerin meydana gelebileceğini belirten Schweller, devletlerin başlıca amacının güvenlikten ziyade kazanç olduğu dönemlerde ittifak tercihlerinde değişimlerin yaşanabileceğini iddia etmektedir. Aktör tipolojilerinde yaşanan farklılıkların amaçlara yansıdığı gibi stratejilere de yansıyacağını öne süren

44 Morgenthau, s. 209-212.

45 Randall L. Schweller, “Bandwagoning for Profit: Bringing the Revizyonist State Back In”, International

Schweller’a göre kurulacak ittifaklarda statükocular güvenlik kaygısı ile “dengeleme” (balancing) stratejisi revizyonistler ise çıkar kaygısı ile “peşine takılma”46 stratejisi izleyeceklerdir.47

Devletleri peşine takılma stratejisi izlemeye iten temel kaygının çıkarlar olduğunu iddia eden Schweller, revizyonist devletlerin davranışları ve çeşitleri üzerinden “Çıkarlar Dengesi” (Balance of Interests) kavramı ortaya atmıştır. Schweller’a göre bu kavram biri birim diğeri ise sistem seviyesinde olmak üzere iki anlam ifade etmektedir. Kavramın birim seviyesindeki anlamı devletlerin değerlerini genişletmek için gönüllü olarak ödeyeceği maliyetlerden ziyade değerlerini korumak için gönüllü olarak ödeyeceği maliyetleri ifade etmektedir. Sistem seviyesindeki anlamı ise statükocu ve revizyonist devletlerin nispi güçlerini ifade etmektedir.48

Çıkarlar dengesi, birim seviyesinde ele alındığında birimlerdeki çeşitlilikten ötürü bir takım çıkar farklılıkları meydana gelmektedir. Schweller birim kaynaklı çıkar farklılıklarını şöyle özetlemektedir: “Bazı devletler sahip olduklarından ziyade arzuladıklarına değer verirler. Bazıları ise sahip olduklarıyla tatmin olmuşlardır. Bazıları arzu ettiklerine sahip olduklarına oranla çok daha az değer verirken bazı devletler ise sahip olduklarını yetersiz görmekle birlikte diğerlerine imrenmezler.” Schweller farklılaşan çıkarlar üzerinden uluslararası sistemde “Aslanlar” (Lions),

46 Schweller’a göre çıkar kaygısıyla hareket eden devletler, aralarındaki yükselen güce tabi olarak kazançlar elde edeceklerdir. Peşine takılma stratejisinde temel kaygı çıkar olmakla birlikte farklı çıktılarla uluslararası politikaya yansımaktadır. Buradan hareketle peşine takılma stratejisinin dört farklı türü olduğunu belirten Schweller’a göre bunlar; “Çakal” peşine takılma (Jackal Bandwagoning), Kümelenme peşine takılma (Piling on Bandwagoning), Popüler peşine takılma (Wave of the Future Bandwagoning) ve Domino Etkisi (Domino Effect)’dir. Çakal peşine takılma, statükoyu değiştirmeyi amaçlayan yükselen güçler tarafından oluşturulan ve sistemin istikrarını azaltan bir ittifaktır. Schweller’a göre bazen revizyonist bir aktör statükocudan daha güçlü olabilir. Fakat karşısına bir grup muhalefetin çıkmasından endişe edeceği için sınırlı amaçları olan revizyonistlere hak edilmemiş kazançlar sunarak onların muhalif kanatta yer almasını engelleyecektir. Bu durumda “çakallar” başkalarının saldırganlığından kazançlar elde etmek için peşine takılma stratejisi izleyeceklerdir. Kümelenme peşine takılma ise genel olarak bir savaşın sonucu öngörülebilir olduğu zaman tercih edilen bir stratejidir. Bu stratejiye göre devletler ganimetlerden pay alabilmek için galip gelen tarafla ittifak kurarlar. Schweller’a göre devletleri böyle bir stratejiye ister güvenlik isterse çıkar kaygısı neden olsun kümelenme, “yağmalayıcının” sorumluluğu başkasına yüklemek suretiyle kazanan tarafta yer almasını sağlayacaktır. Popüler Bandwagoning ise sistem içindeki güçlü bir devletin geleceğe yön vereceği düşüncesiyle diğer devletlerin onunla ittifak kurması anlamına gelmektedir. Schweller’a göre bu strateji Soğuk Savaş döneminde çok sık uygulanmaktaydı. Son olarak, Domino Etkisi ise dış baskıya dayalı olarak gerçekleşen peşine takılma olarak tanımlanmaktadır. Soğuk Savaş döneminde sıkça başvurulan bu stratejiyle blok önderleri blok üyelerini olası bir devrime karşı koruyarak ve onları baskı altına alarak pozisyon değiştirmelerini engellemektedir. Schweller, Bandwagoning for Profit: Bringing the Revizyonist State Back In, s. 93-99.

47 Schweller, Bandwagoning for Profit: Bringing the Revizyonist State Back In, s. 79.

48 Schweller,Bandwagoning for Profit: Bringing the Revizyonist State Back In, s. 99. (bak mesela burda yazıyorsun eserın adını)

“Kuzular” (Lambs), “Çakallar” (Jackals) ve “Kurtlar” (Wolves) olmak üzere dört farklı devlet türünün var olduğunu ifade etmektedir. 49

Tablo 2: Devlet Çıkarı = (Revizyonun Değeri) – (Statükonun Değeri)

Statükocu Devletler Revizyonist Devletler I---I---I -n ß---Aslanlar---Kuzular---0---Çakallar---Kurtlar---n

↓ ↓ ↓ ↓

Amaçlar: Kendini Koruma Fedakarlık Sınırlı Amaçlar Sınırsız Amaçlar

Davranışlar: Dengeleme ya da Yatıştırma, Çakal- Risk Kabul Eden Sorumluluğu Popüler Peşine Takılma, Peşine Takılma Saldırganlık Başkasına Uzak Durma

Yükleme

Kaynak: Randall Schweller, Bandwagoning for Profit: Bringing the Revizyonist State

Back In, 1994, s. 100.

Schweller’ın yukarıda karikatürize ettiği ilk devlet türü olan “Aslanlar” mevcut pozisyonlarını korumak için yüksek maliyetlere katlanmayı kabul eden statükoculardır. Statükocu devletler uluslararası sistemi inşa ve idare eden aktör olmanın yanı sıra onu koruyan ve ondan maksimum fayda sağlayan aktörlerdir. Schweller bu özelliklerden hareketle statükocu devletleri “ormanların kralı” olarak adlandırılan “aslanlara” benzetmektedir. Uluslararası sistemin güvenliğini sağlamakla yükümlü olan bu devletler mevcut sistemi değiştirmeye yönelik politikalar izleyen aktörlere karşı dengeleme politikası izleyebilecekleri gibi şayet mevcut ise revizyonistleri engelleyebilecek diğer aktörlere bu görevi yükleyebilirler (Buck-passing).50

49 Schweller,Bandwagoning for Profit: Bringing the Revizyonist State Back In, s. 100.

Schweller’ın statükocu olarak adlandırdığı bir diğer devlet türü olan “kuzular” nispeten zayıf kapasiteye veya devlet-toplum ilişkisi açısından kopuk bir görüntüye sahiptirler. Bu devletler elitleri ya da kurumları toplumun gözünde yasallığını yitirmiş olması, etnik, politik, dinsel ve mezhepsel olarak farklı toplumsal kesimlere sahip olması ya da devlet ideolojisiyle popüler kültür arasında çatışmaların yaşanması nedeniyle zayıf olarak nitelendirilirler. Bu devletler sistemdeki pozisyonları gereği saldırgana karşı yatıştırma, uzak durma veya popüler peşine takılma stratejisi izleyeceklerdir.51

Uluslararası sistemin diğer kanadını sınırlı ve sınırsız amaçlara sahip revizyonistler ayrımı üzerinden okuyan Schweller sınırlı amaçları olan revizyonist devleti büyük maliyetlere katlanarak sahip olduğu değerleri genişletme arzusu içinde olan aktör olarak tanımlamaktadır. Bu devletler mevcut kapasitelerine değer vermekle birlikte yayılmacılık için fırsatlar kollamaktadırlar. Çıkarları uğruna revizyonist aktörlerin peşinden gidebilecekleri gibi statükocuyla da ittifak kurabilmektedirler. Bu özelliklerinden ötürü Schweller sınırlı amaçlara sahip revizyonistleri “çakallar” olarak adlandırmaktadır.52

Revizyonist devletler içerisinde saldırgan politikalar izleyen aktörler sınırsız amaçları olan revizyonistler olarak adlandırılmaktadır. Schweller’a göre bu aktörler arzuladıklarına sahip olduklarından daha fazla değer verirler. Onlar için kaybetmek yok olmak anlamına gelse bile revizyonist politikalar izlerken büyük riskler almaktan geri durmazlar. Bu devletler güçlerini maksimize etmek ile varlığını sürdürmeyi eşdeğer kabul ederler ve sistemi domine etmeyi amaçlarlar. Bastırılamaz iştahları nedeniyle Schweller bu tarz revizyonistleri “kurtlar” olarak isimlendirmektedir.53

Çıkarlar dengesi, sistem seviyesinde ele alındığında ise statükocu ve revizyonist güçler arasındaki ilişkiye değinmek gerekir. Bu iki kanat arasındaki ilişkinin tek başına kapasite dağılımından hareketle okunamayacağını öne süren Schweller’a göre, bu ilişkide belirleyici olan çıkarlar ve çıkarlar doğrultusunda kullanılan araçlardır. Sistem içindeki güç dağılımını göz ardı etmeyen Schweller statükocuların revizyonistlerden güçlü olduğu durumlarda sistemin stabil olacağını, güç dağılımının revizyonistlerin lehine olacağı durumlarda ise sistemin değişeceğini belirtmektedir. Aktörlerde değişim

51 Schweller, Bandwagoning for Profit: Bringing the Revizyonist State Back In, s. 102-103.

52 Schweller, Bandwagoning for Profit: Bringing the Revizyonist State Back In, s. 103.

yaşansa bile çıkarlar sabit kalacak ve sistem değişim yanlıları ile istikrar yanlılarının varlığını koruduğu sabit karakterini koruyacaktır.54

Sonuç olarak, çıkarlar dengesi kavramı uluslararası politikayı statükocu devletler ile revizyonist devletler arasındaki mücadele üzerinden okumakta ve bu iki kanat arasındaki farklılıkların çıkarlara yansıdığını öne sürmektedir. Biri birim diğeri sistem düzeyinde olmak üzere iki anlam barındıran kavramın birim düzeyindeki anlamı aktör tipolojileri üzerinden çıkar farklılıklarını ön plana çıkarmaktadır. Sistem düzeyindeki anlamı ise statükocular ile revizyonistler arasındaki mücadeleyi ifade etmektedir. Schweller iki tarafın pozisyonlarını belirleyici ögesinin tek başına güç olmadığını gücün çıkarları gerçekleştirmede bir araç olduğunu belirtmektedir. Dolayısıyla sistem çıkar kaygısıyla hareket eden devletlerin oluşturduğu iki farklı ittifaktan meydana gelmektedir.