• Sonuç bulunamadı

är fiilinin kän Ekiyle Oluşturduğu Zarf Fiiller

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

5.8 är fiilinin kän Ekiyle Oluşturduğu Zarf Fiiller

Kökeninin bilinmemesi nedeniyle bu zarf fiil üzerinde çok çeşitli fikirler öne sürülmüştür. Gabain, zaman bildiren cümle belirleyicisini sona erdiren ve isim soyluya benzeyen kelimelere getirilen bir ek olarak değerlendirir. Ona göre -ķan eki -dan önce anlamıyla -maz'lı isimlere gelir. Bu kullanıma uygun olan är-mäz-kän'e benzetilerek olumlu

bir geniş zaman sıfat fiilinin üzerine getirilerek *är-ür-kän teşkil edilmiştir ve zamanla "bar < bar-ır 'vardır' " örneğindeki gibi bu kullanım da "ärkän" olmuştur (Gabain, 2007: 121119).

Jean Deny, -An sıfat fiil ekinin aslında -ken, -ķan biçiminde olduğunu ve içinde bir gırtlak sesi olan ķ'ı da içerdiğinin söyler. Doğu lehçelerinde aynı biçimde kalmış olan bu ekten Osmanlı Türkçesinde geriye ancak -ken zarf fiilinin ve -ken'li sıfat fiillerin kaldığını söyler (2012: 409). Deny, ekin -gAn sıfat fiil ekinden kaynağını aldığını düşünmektedir.

Reşid Rahmeti Arat Eski Türk Şiiri'nde -ķan ve -ken şeklinin Kutadgu Bilig'deki "oġlan erken" örneğinden hareketle, Gabain'in fiillerin isim fiil yapısının üzerine gelen ekin zamanla eksiltiyle er-ür-ken biçiminden er-ken'e dönüştüğü fikrinin kabul edilmesi gerektiğini söyler. Arat, er-ken ve i-ken edatlarınınsa er- fiilinin -gen isim fiil ekiyle karıştırılmış olmasından çıktığını düşünmektedir (1991: 434).

Banguoğlu er- fiilinin şimdiki zaman sıfat fiili -gen'den geldiğini ve er-gen > i-ken > - ken gelişmesi içinde sıfat fiil anlamından sıyrılıp zarf fiil anlamı kazandığını ifade eder (2011: 480).

Tekin, -KAn ekinin asıl fiilin işlenme zamanını belirttiğini söyler. Ona göre -mAzkAn ekinin oluşumu da ärkän zarfındaki -kAn ekinin, -māz olumsuz şimdiki zaman biçimlerine de benzetme yoluyla eklenmesine bağlıdır (2003: 178).

Erdal, Old Turkic Word Formation'da är-kän, sıfat fiil eki -gAn'ın orijinal bir şeklinden kaynağını aldığını söyler. Bu bakımdan da ayrı bir kelime (eklenti), özgün bir edat olarak değerlendirdiği kAn'dan ayırır (1991: 383). mAzkAn'ın eklenti içermediğini ancak erken'in olumsuz biçimi olabileceğini düşünür (1991: 62). -mAzkAn ekini eklenti içermemesine rağmen zarfların üzerine gelen kAn eklentisini taşıyan yapılardaki gibi bir zaman anlamı taşıdığını da belirtir (1991: 62).

Shulz, 1978'deki, Verbalnonomina und Konverbien als adverbiale Ergänzungen im Alttürkischen adlı çalışmasında -mAzkAn'ın -mAz ärkän şeklinden geldiğini söyler (aktaran Erdal, 1991: 62). Erdal bunun mümkün olabileceğini, ancak Shulz'un örnek olarak seçtiği metinde yer alan -Ar ärkän kullanımının - /r/ ünsüzünden sonra hece düşmesi yaygınken- neden aynı şekilde bir değişime uğramadığının açıklamadığını ifade eder (1991: 62).

-ken zarf fiili üzerine oldukça ayrıntılı bir çalışma yapan Mehmet Özmen, konuyu şöyle değerlendirir:

-ken zarf-fiili, Eski Türkçe Dönemi'nde, isim soylu kelimeler, zarf-fiil ve -maz/-mez üzerine doğrudan doğruya +kan/+ken biçiminde, er- yardımcı fiili üzerine de -ken

119 Türk Dil Kurumu'ndan 2007'de çıkan 7. baskıda bir dizgi hatası nedeniyle sayfa 120 olması gerekirken bir

sonraki sayfayla yer değiştirilerek basılmıştır. Konunun devamlılığı bakımından sayfa 121'den sonra 120. sayfa izlenmelidir.

biçiminde gelmektedir. Buna göre ek, hem isim soylu kelimeler hem sıfat-fiil, hem de fiil üzerine gelebilmektedir. Er- fiili üzerine -maz/-mez örneksenerek erür+ken>erken olduğu düşünülürse, ek aslında sadece isim soylu unsurlar ve sıfat-fiilller üzerine gelmektedir. [...] -ken'in Eski Türkçe Dönemi'nde, hem aşnu, erte, ançġınça, aktınma gibi değişik kelime türlerinin hem -maz/-mez sıfat-fiilinin hem de taşıkgınça örneğinde olduğu gibi, -gInçA zarf-fiilinin üzerine gelmesi, ekin edat kökenli eklenti (eclitic) bir kelimeden gelmiş olabileceğini göstermektedir. (2014: 13-14)

Özmen, Karahanlı Türkçesi metinlerinde -ken zarf fiilinin "isim unsuru + er-ken veya -r erken, -Ur + er-ken, -mAz + er-ken" biçiminde kullanıldığını ifade eder (2014: 31). Karahanlı Türkçesinde -ken zarf fiilini ele alırken, Rylands Nüshasında örneğini tespit edemediğini belirtir (2014: 31). Bununla beraber TİEM 73 ve Rylands Kur'an Çevirilerinde ekin çeşitli örnekleri yer almaktadır. Bu örneklere bakıldığında Özmen'in, Karahanlı Türkçesi metinlerinde -ken zarf fiilinin "isim unsuru + er-ken veya -r eken, -Ur + er-ken, -mAz + er- ken" biçiminde kullanıldığı tespiti geçerliliğini yitirmektedir. Aşağıdaki örneklerde görülen geniş zaman sıfat fiili -(ı)ġlı ärkän ve geçmiş zaman sıfat fiili -mış ärkän kullanımları är-kän zarf fiilinin Karahanlı Türkçesinde birlikte kullanıldığı eklerin de çeşitliliğini göstermektedir.

Harezm Türkçesi döneminde -ken ekinin sıfat fiil eki gibi alıgılanması dolayısıyla üzerine durum ekleri aldığı örnekler de bulunmaktadır (Özmen, 2014: 32). Hekimoğlu ve Özbekistan Kur'an çevirilerinde böyle bir örneğe rastlanmamıştır. Aynı zamanda -ken zarf fiil ekinin Hekimoğlu Nüshasında çok nadir olarak kullanıldığı, Özbekistan Nüshasında örneğinin bulunmadığı görülmektedir.

"kim äwrülsä silärdin dįndin ölsä ol tanıġlı ärkän anlar turur yoķsuz boldı işläri dünyā içrä āħirät içrä" (TİEM 73 26r/8)

"anlar kim yāđ ķılurlar taŋrını ađaķın ärkän olturur ärkän yanları üzä saķınurlar köklärni yärlärni yaratmaķ içindä" (TİEM 73 56v/7)

"mägär ol kim uķılur silär üzä ĥälāl ķılmaġalı awnı silär iĥrām tutmış ärkän" (TİEM 73 79r/9) "ay anlar kim kertgündilär öldürmäŋlär awnı silär iĥrām tutar ärkän" (TİEM 73 92r/1)

"näçä üküş eldin yoķ yođun ķıldımız anı käldi aŋar esizlikimiz tünlä birlä azu anlar uđıġlılar ärkän" (TİEM 73 112v/8)

"ärmädi taŋrı ķınadaçı olarnı sän olar içindä ärkän" (TİEM 73 134r/7)

"mäŋgü ķalıġlılar anıŋ içindä tutaşı yörür ärkän köklär yärlär mägär kim tiläsä iđiŋ" (TİEM 73 172r/2)

"ķuđı ķutġıl olar ekkikä uçuzluķ ķanatını yarlıķamaķdın ayġıl iđimä yarlıķaġıl olar ekkini nätäg kim igtülädi bizni kiçig ärkän" (TİEM 73 207v/8)

"sen ķorķutur sen anlarnı kim ķorķarlar iđilärindä örtüglüg ärkän ađaķın tutarlar namāznı" (TİEM 73 318r/9)

"aydılar: ey mūsā biz hįç kirmez-miz aŋa ulaşu ol kim andalar erken anıŋ içinde barġıl sen sėni igitken toķuşuŋlar ikegü biz munda oldruġlılar-miz" (RKT 27/36a3)

"bėrdimiz aŋar ĥükmni oġlan erken" (RKT 31/8a1)

"baķmazlar mu meger bir cebreǿil ünike tutar olarnı olar ħaśmlaşurlar erken" (RKT 34/11a1) "berdimiz aŋar ĥiķmet, kiçig erken [ya‘nį ŝevāb iş ve ŝevāb söz, ‘ilm-i nübüvvet], [çün yaĥyā anasındın toġdı, peyġamberlıķ derecesi yetlişdi, ħiŧāb keldi: yā yaĥyā]" (AKT 12a/6)

"fermānladı maŋa namāznı, arıġlıķnı men tirig bar erken" (AKT 13a/4)

"tā ŧāġılıķ ķılmasaŋız ölçüde; ya‘nį haddin keçürmeŋ, terāzū tutar erken ve terāzūnı tutuŋ ĥaķ taķı eksütmeŋ terāzūnı" (AKT 64b/6)

"peyġāmber aytdı: نا kāfir oġlanları bolur, kiçig erken ölgen mü’minlerge ħıźmet ķılġay" ﺪﻟو (AKT 68b/7)

"biz taķdįr ķılduķ siz[iŋ] araŋızda ölümni, kimiŋiz uluġ erken kimiŋiz kiçig erken" (AKT 70a/15)

"sözleyür sen kişilerge bişik içinde taķı orta yaşlıġ irken" (HKT 121b/1)

5.9 Sıfat Fiil Ekleriyle Hâl Eklerinin Birleşimiyle Oluşturulan Zarf Fiil Ekleri