Osmanlı İmparatorluğu ve Birinci Dünya Savaşı
1914-1918
12. HAFTA
Osmanlı İmparatorluğu’nun Savaşa Giriş Nedenleri
• Balkan Savaşlarının yenilgisinin telafisi için savaşın bir fırsat olarak
değerlendirilmesi; kaybedilen prestijin ve toprakların yeniden kazanılması umudu.
• Almanya’nın mukakkak kazanacağına dair inanç.
• Savaş sayesinde kapitülasyonların rahatlıkla kaldırılmasının mümkün olacağının düşünülmesi
• Yönetimdeki İttihatçılardan özellikle Enver Paşa’nın tutumu; savaş dışı kalmanın imkansız olduğuna dair düşünce.
İttihatçı liderler; Talat, Enver ve Cemal Paşalar
Savaşa Doğru
• Avusturya veliahtının Saraybosna’da Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi (28 Haziran 1914)
• Avrupa’da savaşın başlaması (28 Temmuz 1914)
• Osmanlı Devleti’nin Almanya ile ittifak anlaşması imzalaması ve seferberlik ilanı, Almanya’ya ait iki savaş gemisinin İngiltere donanmasından kaçıp Osmanlı Devleti’ne sığınması, bu gemilerin Yavuz (Goeben) ve Midilli (Breslau) satın alındığının açıklanması (Ağustos, 1914)
• Goeben ve Breslau gemilerinin komutanı Alman Amiral Souchon Osmanlı donanmasının komutanlığına getirilmesi (Eylül, 1914)
• Gemilerin Rus şehirlerini topa tutması (28-29 Ekim 1914
• Rusya, İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı Devleti’ne savaş ilanı (2-5 Kasım 1914)
• Osmanlı Devleti’nin resmen İtilaf kuvvetlerine savaş ilanı (11 Kasım 1914)
• Osmanlı Devleti’nin Cihad-ı Ekber ilan etmesi (14 Kasım 1914)
Amiral Wilhelm Anton Souchon
Kamuoyunun Savaşa hazırlanması
• İttihat ve Terakki Partisi savaşa karşı görüşleri sansür ve baskı yoluyla engellemeye çalıştı.
• İttihat ve Terakki Partisiyle organik bağları bulunan Donanma Cemiyeti, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti gibi yarı-resmi gönüllü kuruluşlar ve partiyle yakın temastaki esnaf örgütleri savaşa destek mitingleri organize edilmiştir.
Savaşa Destek Mitingi Cihat ilanının kamuoyuna okunması
Osmanlı Askerlerinin Savaştığı Cepheler
Birincil Derecedeki Cepheler:
• Kafkasya Cephesi (1914-1918), Rusya'ya karşı.
• Sina ve Filistin Cephesi (1914-1918), İngiltere'ye karşı.
• Irak Cephesi (1914-1918), İngiltere'ye karşı.
• Hicaz-Yemen Cephesi, İngiltere ve Araplara karşı.
• Çanakkale Cephesi (1915), İngiltere, Fransa ve Commonwealth (İngiliz Milletler Topluluğu) güçlerine karşı.
İkincil Derecedeki Cepheler:
• İran Cephesi (1914-1918), Rusya ve İngiltere'ye karşı.
• Galiçya Cephesi (1916-1917), bir Osmanlı kolordusu 1916-17'de
Berezhany kasabası çevresinde Rusya'ya karşı Avusturya-Macaristan safında savaşmıştır.
• Makedonya Cephesi (1916-1918), 10. ve 20. Osmanlı Kolordusu
Alman ve Bulgar birliklerinin yanında İngilizlere, Fransızlara ve
Sırplara karşı savaşmıştır.
Suriye-Filistin Cephesi
Kafkas (Doğu) Cephesi
Irak Cephesi
Mısır (Kanal) Cephes
i
Hicaz-Yemen Cephesi
Sarıkamış Cephesi
ÇANAKKALE CEPHESİ
Çanakkale Zaferinin Sonuçları
• Savaşın uzamasına yol açmıştır.
• Bulgaristan’ın İttifak Devletleri yanında savaşa girmesi sağlanmıştır.
• İngiltere ve Fransa başta olmak üzere İtilaf Devletleri’nin itibarı sarsılmıştır.
• Rusya yardım alamayınca Çarlık rejimi zor duruma düştü ve 1917 Bolşevik Devrimi’ne zemin hazırlanmış oldu.
• Mustafa Kemal, başarılarından dolayı tüm ülkede tanınması
milli mücadeleye lider olmasını sağladı.
Ermeni Tehciri (1915)
• Nisan 1915’te Van’da patlak veren Ermeni isyanı ve takip eden süreçte Bayburt, Erzurum, Beyazıt, Tortum ve Diyarbakır’da da benzer isyanlar meydana gelmiştir. Van’daki isyan büyük bir çatışmaya dönüşmüş, büyük can kayıplarının yaşanmasına sebebiyet vermiştir.
• Hükümet 24 Nisan 1915’te yayınladığı bir emir ile 16-24 yaş arasındaki tüm Ermenilerin tehcir edilmesi kararını vermiş; ancak savaş ortamında bu kararın askerler tarafından uygulanması büyük zorluklarla karşılaşmıştır.
• Tehcir İmparatorluğun her bölgesindeki kadın, çocuk hemen hemen tüm Ermeni halkına uygulanmış, 1 milyona yakın insan göç ettirilmiş, Ermeniler Suriye ve çevresinde bulunan kamplara götürülmüştür. Büyük zorluklar altında gerçekleşen tehcir sırasında yüzbinlerce Ermeni yaşamını yitirmiş, büyük bir trajedi yaşanmıştır.
• İttihad ve Terakki Partisi’nin bu kararı almasında; 1. Savaş ortamında Anadolu coğrafyasını, dolayısıyla tüm toprak varlığını kaybetme kaygısı, 2. Milliyetçi bir anlayışla kısa ve uzun vadede daha homojen bir nüfus meydana
getirme isteği etken olmuştur.
Ermeni siviller göç ettirilirken
Savaşta Osmanlı Kayıpları
• Muharebede ölen veya kaybolan asker sayısı
305.000
• Hastalıktan ölen asker sayısı 467.000
• Esir düşen asker sayısı 145.000-200.000
• Yaralanan ve savaşma
kabiliyetini yitiren asker sayısı 303.000
• Firari sayısı
500.000
Savaşta Osmanlı Kadınları
• Cephe gerisinde erkek işgücünde ciddi azalma…
• Kadın işgücünün kullanılması
• Müslüman kadınların üretime aktif katılımı..
Savaşın Sonu-Osmanlı Toprakları İşgal Ediliyor
• Savaşın Osmanlı İmparatorluğu için sona erdiğini bildiren belge Mondros Mütarekesi, 30 Ekim 1918’de, İngiltere ve Osmanlılar arasında imzalandı. Anlaşma barış görüşmeleriyle ilgili herhangi bir koşul bulundurmadığından Osmanlı İmparatorluğu’nun kayıtsız teslimi olarak değerlendirilmektedir. 25 maddeden meydana gelen anlaşma şu başlıklar altında toparlanabilir:
• 1) Ordunun çekilmesi ve teslimiyle ilgili konular: Sınırların
denetlenmesi ve iç düzenin sağlanması bakımından gerekli
görülen askerlerin dışında ordu terhis edilecek (mad. 5), savaş
gemileri teslim edilecektir (mad. 6)
2) Müttefiklere sağlanacak kolaylıklar: Türk limanlarını ve limanların her türlü olanağını serbestçe kullanım sağlanacaktır (mad. 8, 9). Türk Hükümetinin
haberleşmesi dışında tüm telsiz, telefon vesairenin denetimi Müttefik güçlerindedir (mad. 12). Tüm demiryolları üzerine Müttefik denetçilerinin yerleştirilmesi kabul edilmiştir (mad.15).
3) Diplomatik Konular: Osmanlı’nın “merkezi devletler” ile tüm ilişkisinin
kesilmesi, Türk tutsaklarının müttefikler buyruğunda tutulması kararlaştırılmıştır (md. 23, 22).
4) Müttefiklerin İşgal Edecekleri Yerler: Bu konu iki maddede toplanmıştır: Madde 24’te Altı Ermeni ilinde (Erzurum, Van, Mamüretülaziz, Diyarbekir, Sivas, Bitlis) karışıklık çıkarsa Müttefiklerin işgal hakkı, madde 7’de ise Müttefiklerin
güvenliklerini tehdit edecek herhangi bir durumda herhangi bir stratejik noktayı işgal hakkı belirtilir.
Anlaşma, İngilizlerin Agememnon Savaş Gemisinde, 30 Ekim 1918’de
imzalanırken, imzacılar: Arthur Calthorphe ile Osmanlılar adına Hüseyin Rauf, Reşad Hamid ve Sadullah olmuşlardı.
Mondros Mütarekesini imzalayan Osmanlı Heyetinde yer alan ve metni
imzalayan Bahriye Nazırı Rauf Bey, daha sonra Anadolu’da gerçekleşen Milli Mücadele’ye katılmıştır, bu anlaşmayı neden imzalamak zorunda olduğunu şöyle anlatmıştır:
«Kısaca vaziyet gün gibi aşikârdı; olanca azamet ve kudretiyle koskoca Almanya üstüne yüklenenlerin şiddetli baskısı karşısında gücünün son katresini
harcayarak, nefes nefese pes demek üzere idi. Bu durumda, kaderini ona
bağlamış ve ondan fazla baskıya maruz kalarak, bütün cepheleri çözülüp, artık hiç bir noktada tutunamayacak hâle gelmiş olan biz, ne yapabilirdik?»
«Reddettiğimiz takdirde, harp devam edecek ve harp devam edince de çaresiz, bütün cephelerde yenile yenile, pek kısa bir zaman içinde mahv ve perişan
olacaktık.»
«Suriye, Irak vesaire gibi Araplarla meskûn yerleri bırakın, öz yurdumuz olan Anadolu’nun varlığı ve istiklâli bile tehlikeye düşecekti.»
Mütarekenin imzalanmasının ardından İstanbul’a dönen Rauf Bey, Sultan Vahdeddin ile görüşmüş, ona, İstanbul’un bir kargaşalık çıkmadıkça işgal edilemeyeceğini ifade ederek şöyle demiştir: «Mütareke devresini sükûn ve asayiş içinde geçirirsek, vatanın işgal edilmeyen kısımlarını kurtarmak ümidi kuvvetlidir.» Hüseyin Rauf Orbay, Cehennem Değirmeni Siyasi Hatıralarım 1-2, (İstanbul: Emre Yayınları,1993), 132 ve 186.