• Sonuç bulunamadı

Sabit Şebekede Çağrı Sonlandırma Piyasası SABİT ŞEBEKEDE ÇAĞRI SONLANDIRMA PİYASASI. Kamuoyu Görüşü Alınmasına İlişkin Döküman TELKODER GÖRÜŞLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Sabit Şebekede Çağrı Sonlandırma Piyasası SABİT ŞEBEKEDE ÇAĞRI SONLANDIRMA PİYASASI. Kamuoyu Görüşü Alınmasına İlişkin Döküman TELKODER GÖRÜŞLERİ"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

“SABİT ŞEBEKEDE ÇAĞRI SONLANDIRMA PİYASASI”

Kamuoyu Görüşü Alınmasına İlişkin Döküman

TELKODER GÖRÜŞLERİ

29.07.2016

Soru 1:

Rapor kapsamında değerlendirilen hizmete ilişkin Kurum görüşlerine katılıyor musunuz?

Görüşünüzü gerekçeleriyle birlikte ifade ediniz.

Rapor kapsamında değerlendirilen hizmete ilişkin Kurum görüşlerine aşağıda yer alan konularda katılmadığımızı, katılmadığımız hususlara yönelik gerekçelerimizi dikkatlerinize sunarız:

1. Dokümanın “IP Arabağlantı” başlıklı 2.3.1. maddesinin 4.paragrafında 03.11.2011 tarih ve 2011/DK-10/511 sayılı fiber muafiyet kararına atıfta bulunularak “Söz konusu karar ile YNŞ önündeki yatırım engellerinin kaldırılması ve yaygınlığı kısıtlı olan bir şebekeye yaygınlık kazandırılması amaçlanmıştır. Bu nedenle fibere erişim hizmetleri pazar analizi sürecine dâhil edilmemekte olup; işletmecilerin santrallerinde yapılacak IP arabağlantı hususunun işbu pazar analizi kapsamında bulunmadığı değerlendirilmektedir.” ifadesi yer almakta olup, söz konusu ifade, bir önceki Pazar analizindeki ifadeler ile kıyaslandığında, tam tersi bir anlam ortaya çıkmaktadır. Zira bir önceki Pazar analizi dokümanında aşağıdaki ifade yer almaktadır;

“Söz konusu karar ile YNŞ önündeki yatırım engellerinin kaldırılması ve yaygınlığı kısıtlı olan bir şebekeye yaygınlık kazandırılması amaçlanmıştır. Bu nedenle fibere erişim hizmetleri pazar analizi sürecine dâhil edilmemekte olup; işletmecilerin santrallerinde yapılacak IP arabağlantı hususunun bu kapsamda bulunmadığı değerlendirilmektedir”

Diğer bir deyişle, bir önceki Pazar analizindeki paragrafın bütününden IP arabağlantının fiber muafiyet kararı kapsamında olmadığı ifade edilmekte iken, işbu Pazar analizi

(2)

dokümanında IP arabağlantının fiber muafiyet kararı kapsamında olduğu ve fiber erişim hizmetlerinin Pazar analizi sürecine dâhil edilmemesi gibi IP arabağlantının da Pazar analizi kapsamında değerlendirilmediği ifade edilmektedir. Böylece iki Pazar analizi birbiriyle uyumsuz hale getirilmiştir.

Oysa telekom altyapısı tamamıyla IP tabanlı sistemlere dönüşürken, “Sabit Şebekede Çağrı Sonlandırma Pazarı”nın analizinde IP arabağlantının kapsam dışında bırakılması, günümüz gerçekleriyle bağdaşmamaktadır. Tüm sistemlerin IP tabanlı olduğu bir dünyada, sadece geleneksel şebekeler dikkate alınarak gerçekleştirilecek bir Pazar analizi, hükümsüzdür.

Çünkü günümüz sabit şebeke altyapısının IP tabanlı olması nedeniyle Pazar analizi ile getirilen yükümlülüklerin uygulanabilirliği bulunmamaktadır.

Aşağıda yer alan gerekçelerimizde de detaylı olarak açıklandığı üzere, günümüzde geçerliliği olan tek arabağlantı olan IP Arabağlantı hususunun, işbu Pazar analizi kapsamında ele alınmasını, Türk Telekomünikasyon A.Ş. (Türk Telekom) arabağlantı ücretlerinin, mevcut yerel kademe ücretinin de altında, uluslararası benchmarklarla uyumlu olarak belirlenmesini, talep ederiz.

GEREKÇELERİMİZ:

1.1. YENİ NESİL ŞEBEKE(YNŞ) DÖNÜŞÜMLERİ MEVCUT GELENEKSEL ARABAĞLANTI REJİMİNİ DOĞRUDAN ETKİLEMEKTEDİR:

Türk Telekom tarafından gerçekleştirilen YNŞ dönüşümlerinin, “Sabit Şebekede Çağrı Sonlandırma Pazarı”na etkisine dikkatlerinizi çekmek isteriz.

FTTB ve FTTC modelleri ile gerçekleştirilen YNŞ dönüşüm sürecinde Türk Telekom, abonenin hem internet hem de telefon hizmetinin sunumuna yönelik abone kartlarını ihtiva eden ve EMSAN olarak adlandırılan erişim teçhizatlarını binalara veya saha dolaplarına (OUTDOOR) yerleştirmektedir. YNŞ dönüşüm kapsamındaki 12,4 milyon haneden Türk Telekom üzerinden hizmet alan abonelerin yarattığı ses trafiği, artık taslak dokümanda tanımlandığı gibi klasik şebeke yapısındaki yerel santrale uğramamakta, doğrudan transmisyon şebekesine fiber hatlar üzerinden ulaştırılmaktadır. FTTH ile

(3)

hizmet alan abonelerin ses trafiği zaten doğrudan fiber üzerinden transmisyon şebekesine bağlanmaktadır.

Bu durum klasik şebeke yapısına göre kurgulanmış olan arabağlantı rejiminin de gözden geçirilmesini zorunlu hale getirmektedir. Zira Türk Telekom, OUTDOOR sistemler üzerinden telefon hizmetini sunarak;

 Telefon abonelerinin çağrılarının sonlandırıldığı yerel santralleri ortadan kaldırmakta,

 YNŞ dönüşümüne dâhil olmayan aynı santral sahasındaki bir abone yerel kademeden ücretlendirilirken, diğeri alan içi ücretlendirmeye tabi olabilmekte,

 Lokal santrale erişmek üzere kendi fiber ve cihazlarını yerel santrale kadar getirmek için yatırımlarını gerçekleştiren işletmeciler, Lokal yerine daha yüksek seviyede olan Alan İçi ücretlendirmeye mahkûm edilmektedir.

Ülkemizde geleneksel arabağlantı rejimi halen yürürlükte olmasına rağmen, yerel arabağlantı nokta sayısı ise sadece 17 olup, YNŞ dönüşümü nedeniyle sadece 17 olan arabağlantı noktasında bile yukarıda belirtilen sorun nedeniyle geleneksel arabağlantı yapılabilmesi mümkün olmadığından, bir anlamı da kalmamıştır.

Sonuç olarak, Türk Telekom’ un YNŞ şebekesi, IP tabanlıdır ve YNŞ ile birlikte, geleneksel arabağlantıdan, IP tabanlı arabağlantıya geçiş bir zorunluluktur.

1.2. AB ÜLKELERİNDE YNŞ İLE BİRLİKTE ARABAĞLANTI REJİMİ DE DEĞİŞTİRİLMİŞTİR.

Avrupa Birliği ülkelerinde YNŞ’ler ile birlikte;

 Arabağlantı nokta sayısı azalmış,

 Ücretlendirmede kademe sayısı indirilmiş, bazı ülkelerde tek kademeye indirgenmiş,

 Ücretlerde de ciddi düşüşler yaşanmıştır.

(4)

Ülkemiz ile benzer büyüklüklere sahip AB ülkelerinden Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya’daki geleneksel 3 kademeli arabağlantı rejimi uygulanmakta iken yerleşik işletmecinin şebekesinde yerel arabağlantı yapılabilecek santral sayısı araştırılmıştır.

 Almanya’da 474

 Fransa’da 550

 İngiltere’de 600

 İtalya’da ise 650

adet santralde yerel arabağlantı yapabilmek mümkün iken, geleneksel 3 kademeli arabağlantı rejimi uygulanan ülkemizde sadece 17 adet santralde yerel arabağlantı yapılabilmektedir.

Günümüzde AB ülkelerinde de YNŞ’ lere geçişle birlikte arabağlantı nokta sayısında konsolidasyonlar söz konusudur. Ancak söz konusu konsolidasyon sadece arabağlantı nokta sayılarının azalması ile kalmamakta, aynı zamanda arabağlantı rejimi değişmekte, ücretlendirmeye yönelik kademeler düşürülmekte ve tek kademeli ücretlendirmede de ciddi düşüşler gözlemlenmektedir.

2.2.1 bölümünde “Kurumumuzca yapılan düzenlemeler ile Türk Telekom’un çağrı sonlandırma ücretlerinde 2004-2012 döneminde alan içinde yaklaşık %58, alan dışında ise %60’ın üzerinde düşüş yaşanmıştır.” ifadesine yer verilmiş olsa da, Şekil 4 Alan içi ve Alan dışı Çağrı Sonlandırma Ücretleri incelendiğinde, alan içi arabağlantı ücretlerinde Ağustos 2008, alan dışı arabağlantı ücretlerinde Nisan 2010, yerel arabağlantı ücretlerinde Mayıs 2009 ve 444’lü numara ücretlerinde Şubat 2012 tarihlerinden bu yana bir indirim yapılmamış olduğu görülmektedir.

BEREC tarafından hazırlanarak Haziran 2015’te yayımlanan “Fixed and mobile termination rates in the EU January 20151” raporundan açıkça görülebileceği üzere, Arabağlantı ücretleri halen Avrupa Birliği ortalamalarının çok üzerindedir, dolayısıyla işletmeciler için ciddi maliyet kalemi oluşturmaktadır.

1 http://berec.europa.eu/eng/document_register/subject_matter/berec/reports/5028-fixed-termination-rates-report-as- of-january-2015

(5)

Ülkemizde Türk Telekom “Alan İçi” arabağlantı ücreti 2008 yılında 1,71 Kr/Dk olarak belirlenmiş 7 yıldır güncellenmemiştir. “Yerel” arabağlantı ücreti ise 2009 yılında 1,39 Kr/Dk ve “Alan Dışı” arabağlantı ücreti de 2010 yılında 2,24 Kr/Dk olarak belirlenmesine rağmen, bugüne kadar ücretlerde herhangi bir yenileme yapılmamıştır.

Oysaki arabağlantı ücretlerinin düşürülmesi, pazara yeni giren işletmecilerin yerleşik işletmecilerle rekabet edebilecek noktaya gelmeleri, abonelerine farklı ve kaliteli hizmet sunabilmeleri, girdi niteliğindeki toptan ücretlerdeki düşüşün son kullanıcı tarifelerine yansıması ve nihai olarak tüketicilerin daha düşük fiyatlarla hizmet alabilmelerinin sağlanması ve tüketici refahının artırılması bakımından büyük önem arz etmektedir.

AB ülkelerinde de arabağlantı ücretlerinin düşmesi yönünde genel bir kabul söz konusu olup, bu ülkeler arabağlantı ücretlerini özellikle AB Komisyonu’nun tavsiyeleri doğrultusunda hızla düşürmeye başlamışlardır.

Almanya, İspanya, Fransa, İtalya ve İngiltere’deki tek kademeli ücretler ile ülkemizdeki en düşük yerel arabağlantı ücreti kıyaslaması aşağıda dikkatlerinize sunulmaktadır.

Sabit şebekede çağrı sonlandırma ücretlerinin Avrupa Birliği 2015 yılı ortalamalarının Local: 0,27 Eurocent, Single transit: 0,23 Eurocent ve Double transit: 0,38 Eurocent olduğu dikkate alındığında, Türk Telekom arabağlantı ücretlerinin (Local: 0,46 Eurocent, Single transit: 0,57 Eurocent ve Double transit: 0,75 Eurocent) AB ortalamalarına göre

0,39

0,12 0,06 0,12

1,39

0,00 0,50 1,00 1,50

Almanya Fransa İngiltere İtalya Turkey AB ve Türkiye Arabağlantı Ücret Kıyaslaması

(Lokal)*

PPP- Kr/dk

(6)

yaklaşık %50 civarında yüksek olduğu görülmektedir (BEREC - Termination rates at European level, July 2015).

Bu nedenle, AB ortalamalarına uygun olarak ve tüketici refahının sağlanması amacıyla Türk Telekom arabağlantı ücretlerinin yeniden düzenlenerek %50 civarında düşürülmesinin sağlanması gerektiğini düşünüyoruz.

1.3. YNŞ’LERE GEÇİŞTEN SAĞLANAN MALİYET DÜŞÜŞÜNÜN ARABAĞLANTI ÜCRETLERİNEDE YANSITILMASI, MALİYET ESASLI TARİFE BELİRLEME YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN BİR GEREĞİDİR.

Türk Telekom’ un YNŞ geçişiyle birlikte şebeke maliyetlerinin ciddi oranda azaldığı bir gerçektir. Bu nedenle söz konusu maliyet düşüşünün, arabağlantı maliyetlerine de yansıtılması beklenir. YNŞ geçişi ile birlikte, IP arabağlantının maliyet esaslı ücretlendirmeler ile uygulamaya konulması gerekir.

1.4. AYRICA TÜRK TELEKOM’ A TANINAN FİBER MUAFİYETİ, SADECE FTTH/B’ YE YÖNELİK OLUP, FTTC KAPSAM DIŞINDA BIRAKILMIŞTIR.

Türk Telekom 2008 yılında FTTC (saha dolabı santral arası fiber) yatırımları ile YNŞ dönüşüm sürecini başlatmış ve buna dayanarak da VDSL hizmetini FTTC modeli üzerinden sunmuştur. Diğer bir deyişle, Türk Telekom FTTC dönüşümlerini fiber muafiyet kararından çok önce başlatmış olup, zaten muafiyet kapsamında olmayan FTTC dönüşümünün etkilerinin gözetilmemesi Pazar analizini anlamsız hale getirir.

Türk Telekom 2016 yılı 1. Çeyrek verilerine göre 81 ildeki Türk Telekom Fiber hane kapsaması 12,4 Milyon’dur. Türk Telekom 12,4 milyon fiber hane kapsaması ile Türkiye’deki toplam hane halkının yaklaşık %60’ına eriştiğini yatırımcı sunumunda iddia etmektedir. Söz konusu 12,4 milyon haneye de, büyük çoğunlukla FTTC modeliyle ulaşıldığı öngörülmektedir.

(7)

1.5. ÜSTELİK MUAFİYET KARARI İLE TANINAN SÜRE 03.10.2016 TARİHİNDE DOLMAKTADIR

Beş (5) yıl boyunca veya fiber internet abonelerinin sabit genişbant aboneleri içindeki oranı %25 mertebesine ulaşana kadar fibere erişim hizmetlerinin (Eve/Binaya kadar fiber) pazar analizi sürecine dâhil edilmemesine ilişkin 03.10.2011 Tarih ve 2011/DK- 10/511 Sayılı Kurul Kararı incelendiğinde, sağlanan muafiyetin sadece genişbant pazarı ile ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu Kurul Kararı ile getirilen muafiyetin “Sabit şebekede Çağrı Sonlandırma Piyasası” ile ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle IP Arabağlantı söz konusu karar ile ilişkilendirmemeli ve Pazar analizi sürecine dâhil edilmelidir. Zira söz konusu karar ile tanınan muafiyet süresi de 03.10.2016’da dolmaktadır ki, Pazar analilerinin önümüzdeki 3 yıllık dönemleri kapsayacak şekilde yapıldığı dikkate alındığında, IP Arabağlantının Pazar analizi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.

1.6. YNŞ’LERLE BİRLİKTE NUMARALAR DA COĞRAFİ ÖZELLİĞİNİ KAYBETMEKTEDİR.

Yeni Nesil Şebekelerle birlikte gerek eski tip santraller yerine softswitchlere geçilmiş olması sebebi ile gerekse de Sabit Numara Taşınabilirliğinin hayata geçmiş olması sebebi ile numaraların coğrafi bir bölge, alanı temsil etmesi ihtiyacı ortadan kalmış bulunmaktadır.

Numaraların coğrafi anlam taşımaları, geleneksel şebeke (Plain Old Telephony Services- POTS) mimarilerinin gereği olup, değişen tüketici ihtiyaçları doğrultusunda geleneksel şebeke mimarilerde bile, hizmetin sunulması gereken coğrafi numaranın tanımlı olduğu adresten bambaşka bir adrese veya mobil numaralara çağrı yönlendirilebilmektedir.

Ayrıca telefon hizmetleri artık kullanıcılara numaraların coğrafi anlamı ile ilişkilendirilmeden, diğer bir deyişle lokal, şehir içi, şehirlerarası olarak tarifelendirilmeden, paket bazlı ve “flat rate” olarak sunulmaktadır. Yeni nesil şebekelere geçişle birlikte, numaraların coğrafi anlamı da hızla ortadan kalkmaktadır.

Posta ve Telekomünikasyon İdareleri Avrupa Konferansı-CEPT teşkilatı, göçebe uygulamalar için farklı bir numara bloğunun tahsis edilmesinin sınırlı bir ticari başarı

(8)

sağlayabildiğini de gözeterek, göçebe telefon hizmetlerine ilişkin numaralandırmaya yönelik “ECC Recommendation Of (12)04 On Numbering For Nomadic Voice Services”

tavsiye kararında;

 Ulusal düzenleyici kurumların, göçebe ses hizmetlerinin ulusal numaralandırma planındaki mevcut numara aralığı kullanılarak sunulabildiğinden emin olmasını,

 Ulusal düzenleyici kurumların, mevcut numara planına uygun biçimde, söz konusu hizmete özgü özelliklere bağlı olarak, sabit veya mobil numaralardan herhangi birinin kullanımına izin vermesini veya bu numaraları tahsis etmesini, tavsiye etmektedir.

Talebimiz, YNŞ dönüşümüyle numaralar coğrafi karakterini yitirdiğinden arabağlantı rejiminin de kademeli olması anlamını kaybettiğinden IP arabağlantı düzenlemesinin yükümlülük haline getirilmesidir.

2. Yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda, IP arabağlantının da Pazar analizi kapsamına alınması, bu doğrultuda da “2.1 Sabit Şebeke Mimarisi” maddesinde yer alan geleneksel sabit şebeke mimarisine yönelik çizimlerin yanı sıra, IP tabanlı şebekelere yönelik topolojilerin de dokümanda yer alması ve IP arabağlantı bazlı irdelenmesi gerekmektedir.

Kurum’un Ekim 2012 tarihli geleneksel arabağlantıdan IP Arabağlantıya geçiş raporunda açıkça ifade edildiği gibi, PSTN/TDM şebekesi ile yeni nesil şebeke/IMS şebekesi arasında medya ağ geçitleri ile geleneksel TDM arayüzü kullanılarak arabağlantı yapılabilmektedir.

Ayrıca, iki YNŞ/IMS şebekesi arasında yine medya ağ geçitleri ve geleneksel TDM arayüzü kullanılarak arabağlantı yapılabilmektedir. Bu yöntemin yerine yönlendiriciler ve IP arayüzü kullanılarak veya ağ geçidi kontrolörleri ile IP arayüzü kullanılarak da arabağlantı yapılması mümkündür.

(9)

SONUÇ OLARAK, yukarıda yer alan gerekçelerimizde de detaylı olarak açıklandığı üzere, günümüzde geçerliliği olan tek arabağlantı yöntemi olan IP Arabağlantı hususunun, işbu Pazar analizi kapsamında ele alınmasını, Türk Telekomünikasyon A.Ş. (Türk Telekom) arabağlantı ücretlerinin, mevcut yerel kademe ücretinin de altında, uluslararası benchmarklarla uyumlu olarak belirlenmesini talep ederiz.

3. Pazar analizi kapsamında irdelenmesi gereken diğer bir konu da Yerel Aranır Numara Bloğuna yönelik uygulanan çağrı sonlandırma ücretleridir. Yerel Aranır Numaralara ilişkin düzenlemelerde “Ülkenin her yerinden, şebekeden bağımsız olarak aynı sayıda rakam çevrilmesi suretiyle erişilen numaralardır. Hâlihazırda, 444 XXXX şeklinde yerleşik işletmeci tarafından ikincil tahsisi yapılan ve ülkenin her yerinden 7 hane çevrilmek suretiyle aranan numaraların kullanımına devam olunur. Ancak, yeni yerel aranır numara grupları Kurum tarafından belirlenebilir. Yerel aranır numaraların tahsisi ve kullanımında uygulanacak usûl ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.” hükümleri yer almasına rağmen, alternatif işletmecilere 444’ lü veya yine 7 haneli farklı bir bloğun tahsisi yapılmamıştır. Yerleşik işletmeci için söz konusu numaralar bir ayrıcalık oluşturmaktadır. Talebimiz Yerel Aranır Numaraların numara taşıma kapsamına alınması ve farklı çağrı sonlandırma ücreti uygulamasına son verilmesidir.

(10)

GEREKÇELERİMİZ:

Serbestleşme çalışmalarının üzerinden on yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen, alternatif işletmecilere 444 lü veya yine 7 haneli farklı bir bloğun tahsisinin yapılmaması, yerleşik işletmeciye bir ayrıcalık oluşturmaktadır.

Üstelik alternatif işletmecilere 444 lü veya yine 7 haneli farklı bir bloğun tahsisinin yapılmamasının da ötesinde, Türk Telekom dışındaki diğer işletmecilerin abonelerinden 444’lü numaralara doğru yapılan çağrıların sonlandırma ücreti yerel arabağlantı ücretinin üzerinde bir rakam belirlenerek farklılaştırılmıştır.

Yerleşik işletmeciye tanınan ayrıcalığın yanı sıra,

21.02.2012 tarih ve 2012/DK-07/73 sayılı Kurul Kararı ile de “Telefon hizmeti sunan işletmecilerin şebekelerinden bu numaralara doğru başlatılan çağrıların son kullanıcı tarifelerine yönelik olarak; Çağrıların Türk Telekom şebekesinde sonlandırılması halinde; diğer işletmeciler tarafından söz konusu tarifelerin, ilgili abonelik paketlerinin Türk Telekom coğrafi numaralarına doğru arama tarifelerinden yüksek belirlenmemesi,

Bu numaralara doğru yapılan çağrıların, ilgili abonelik paketleri kapsamında söz konusu aramanın sonlandırıldığı şebekeye doğru tanınan görüşme süreleri içine dâhil edilmesi,

28.03.2012 tarih ve 2012/DK-07/139 sayılı Kararı ile de “Türk Telekom RAT kapsamında belirlenen kademeli çağrı sonlandırma ücretinin, tek bir ücret kademesi olarak 1,87 Kr/dk şeklinde belirlenmesi”

Hususlarına karar verilerek, çağrı başlatma pazarında EPG olmayan alternatif işletmecilerin perakende tarifeleri düzenlenmiş ve 444’lü numaralara özel çağrı sonlandırma ücretleri de belirlenmiştir.

444’lü numaraların numara taşıma kapsamında ele alınmasının yarattığı sorunlar, numara grubuna özel çağrı sonlandırma ücretleri ve diğer işletmecilerin perakende tarifelerine müdahale edilerek çözülmeye çalışılmaktadır. Ancak bu durum bir yanlışın, başka bir yanlış ile düzeltilmeye çalışılmasından ibarettir. 444’lü numaraların taşıma kapsamına

(11)

alınması ile sorun tamamıyla ortadan kaldırılmış olacaktır, böylelikle çağrı sonlandırma ücretleri de maliyet esaslı olarak belirlenebilecektir.

Soru 2:

Perakende seviyede bir dizi talep yönlü ikame imkânının bulunmasının, sabit şebeke işletmecisinin çağrı sonlandırma ücretini yükseltebilmesini oldukça düşük seviyede sınırladığı görüşüne katılıyor musunuz? Görüşlerinizi açıklayınız

Kurum tarafından ifade edilen görüş ve değerlendirmelerin bazılarına katılmıyoruz. Aşağıda detaylı açıklamalarımıza yer vermekteyiz:

Pazar analizi taslak dokümanında yer alan 3.2.1. Talep yönlü ikame maddesinin, 3.2.1.1.3.

İnternet Protokolü (IP) üzerinden ses iletimi (VoIP) yapma alt başlığında;

“yönetilebilen VoIP”nin hem son kullanıcılar hem de STH işletmecileri açısından yerleşik işletmecinin sabit şebekesi üzerinden başlatılan çağrılara ikame olduğu değerlendirilmektedir.

ifadesi yer almaktadır. Bu ifadede yer alan yönetilebilir VoIP’ un Türk Telekom’ un şebekesi üzerinden başlatılan çağrılara ikame olduğunun değerlendirmesine katılmıyoruz. 2016 1.

Çeyreğe ilişkin Pazar verileri raporundan alınan aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere, VoIP abone sayısı, sadece 725.822’ dir.

(12)

Ülkemizde yoğun olarak fiber erişim altyapısına yatırım yapan alternatif işletmeci, Turkcell Superonline’dır. Bu nedenle, 725.822 abone sayısının büyük çoğunluğunun sadece Superonline’ a ait olduğu açıktır. Toplam telefon abone sayısı içerisinde sadece % 6’lık orana sahip yönetilebilir VoIP’ un Türk Telekom’ un şebekesi üzerinden başlatılan çağrılara ikame olduğundan bahsedilemez.

Zira VoIP teknolojisi ile sunulan telefon hizmeti kullanıcılar tarafından aşağıdaki nedenlerle tercih edilmemektedir:

 VoIP teknolojisi ile sunulan sabit ses hizmeti herhangi bir elektrik kesintisi olması durumunda verilememekte, oysa PSTN üzerinden verilen sabit ses hizmeti elektrik kesintilerinden etkilenmemektedir.

 Bir aboneye VoIP teknolojisi ile hizmet sunabilmek için hanede kurulması ve abonenin maliyetine katlanması gereken teçhizat bedeli mevcuttur.

 Ayrıca bu hizmetin sunulabilmesi için abonenin katlanması gereken IP bağlantısına ilişkin aylık sabit ve değişken maliyetler de bulunmaktadır.

Bu açıklamalar ışığında, yönetilebilen VoIP hizmetinin yerleşik işletmecinin şebekesine ikame olması imkânsız olduğundan metinden söz konusu ifadenin çıkartılmasını talep etmekteyiz.

Soru 3:

Teknik olarak toptan seviyede talep yönlü ikamenin olmadığı görüşüne katılıyor musunuz?

Sabit işletmeci şebekesi dışında alternatif bir yolun günümüzde ya da yakın bir gelecekte gerçekleşmesi mümkün müdür? Değerlendirmenizi gerekçeli biçimde açıklayınız.

Kurum tarafından ifade edilen görüş ve değerlendirmelere katılıyoruz.

Soru 4:

Kurumumuzun toptan seviyede arz yönlü ikame imkânının bulunmadığı yönündeki değerlendirmesi ile aynı fikirde misiniz? Cevabınızı gerekçeli biçimde açıklayınız.

(13)

Kurum tarafından ifade edilen görüş ve değerlendirmelere katılıyoruz.

Soru 5:

Kurumumuzun, sabit şebekede çağrı sonlandırma hizmeti için ilgili coğrafi pazarının ülke genelini kapsadığı görüşü ile aynı fikirde misiniz? Cevabınızı gerekçelendirerek açıklayınız.

Kurum tarafından ifade edilen görüş ve değerlendirmelere katılıyoruz.

Soru 6:

Sabit şebekede çağrı sonlandırma pazarında üçlü kriter testinin sağlandığı değerlendirmesine katılıyor musunuz? Cevabınızı ayrıntılı ve gerekçeli bir biçimde açıklayınız.

Kurum tarafından ifade edilen görüş ve değerlendirmelere katılıyoruz.

Soru 7:

Rekabet seviyesi analizi kapsamında yapılan değerlendirmelere, sabit şebekede çağrı sonlandırma pazarında her bir sabit şebeke işletmecisi abonelerinde sonlanacak çağrılar için kendi şebekesinde %100 pazar payı olduğu ve her bir sabit şebeke işletmecisinin çağrı sonlandırma pazarında EPG‟ye sahip olduğu değerlendirmelerine katılıyor musunuz?

Görüşünüzü gerekçeleri ile birlikte açıklayınız.

Kurum tarafından ifade edilen görüş ve değerlendirmelere katılıyoruz.

Soru 8:

Sabit şebekede Çağrı Sonlandırma pazarında etkin rekabetin sağlanması amacıyla getirilmesi öngörülen yükümlülüklere ilişkin analizlere katılıyor musunuz? Cevabınızı gerekçelendirerek açıklayınız.

Kurum tarafından ifade edilen görüş ve değerlendirmelere katılıyoruz. Bununla birlikte aşağıda belirttiğimiz hususların dikkate alınmasını diliyoruz.

1. Dokümanın “EPG’ye sahip işletmeciye getirilecek yükümlülükler” başlıklı 6. Maddesinin

“Yükümlülüklerde Farklılaşma” alt başlığı altında Türk Telekom ve STH işletmecilerinin

(14)

çağrı büyüklükleri ile Pazar payları irdelenmektedir. Ancak sözkonusu veriler değerlendirilirken, TTNET’in verilerinin Türk Telekom verileri içinde değil de, STH işletmecilerinin verileri kapsamında ele alındığı görülmektedir.

Oysa günümüzde Türk Telekom ve TTNET’ in pazarlama ve satış kanalları birleştirilerek, organizasyonel olarak bütünleştirilmiştir. Üstelik tüketici nezdinde de sadece Türk Telekom markası ile hizmet sunulmaktadır.

Bu nedenle, pazardaki rekabet düzeyinin belirlenmesi ve EPG’ ye sahip işletmeciye, doğru yükümlülüklerin getirilebilmesi için, Türk Telekom verilerine TTNET verileri de dâhil edilerek değerlendirilmelidir. Diğer bir deyişle, TTNET de Türk Telekom’ un bir parçası olarak, EPG’ ye sahip işletmeci olarak belirlenmeli ve çağrı sonlandırma pazarına ilişkin yükümlülükleri de Türk Telekom ile aynı olmalıdır.

2. Pazar analizinin kapsamına yönelik 1. Sorunun cevabında belirttiğimiz IP arabağlantı hususunda, EPG olan işletmeciye getirilmesi gereken yükümlülüklere dikkatinizi çekmek isteriz.

Avrupa Elektronik Haberleşme Düzenleyici Kurumlar Birliği (BEREC) “Case Studies on IP- based Interconnection for Voice Services in the European Union2”-“Avrupa Birliği Ses Hizmetleri Kapsamında IP Arabağlantı ile ilgili Vaka Çalışması”nda, IP arabağlantının günümüz şartlarında gerekli olduğunu vurgulamıştır. Avrupa Birliği’ nde IP arabağlantı birçok ülkede uygulanmaktadır. Örneğin, Fransa, Danimarka, Almanya, İtalya, İspanya, İsviçre... gibi.

BEREC’ in söz konusu raporunda belirtilmektedir ki, şebeke yapılarında yaşanan IP tabanlı geçişle birlikte son yıllarda birçok Düzenleyici Kurum, özellikle sabit yerleşik operatörlere IP arabağlantı hizmetini sunmak yükümlülüğü getirmiştir ve bazı operatörler de, herhangi bir yükümlülükleri olmaksızın, kendi iradeleriyle IP arabağlantı hizmetini sunmaya başlamışlardır.

Ayrıca yine rapor kapsamında, bu hizmetin Referans arabağlantı teklifi ile sunulmasının da şeffaflığı artıracağı ve maliyetleri düşüreceği değerlendirilmektedir. Bu nedenle de,

2 http://berec.europa.eu/eng/document_register/subject_matter/berec/reports/5579-case-studies-on-ip-based- interconnection-for-voice-services-in-the-european-union

(15)

Düzenleyici Kurumların onayı olsun veya olmasın, büyük operatörlerin birçoğuna Referans Teklif yayınlama zorunluluğu getirilmiştir.

AB Ülkeleri’ nden Fransa, İtalya, İsviçre, Slovenya, Danimarka ve Hırvatistan’ da, yerleşik operatörler tarafından Referans IP Arabağlantı Teklifi hâlihazırda yayınlanmış durumdadır.

Üstelik Almanya ve İspanya’ da da yerleşik operatörler Referans Teklif Taslaklarını hazırlamışlardır ve bu taslaklar onay sürecindedir.

BEREC dokümanında da belirtildiği üzere, son yıllarda, Avrupa Birliği Ülkeleri’ nin birçoğu şebekelerini NGN’e veya IP tabanlı yapıya geçirmiş durumdadır. Bu durumda, arabağlantının da IP üzerinden yapılması son derece “doğal”dır ve etkinliğin sağlanabilmesi için de gereklidir.

Bu kapsamda talebimiz, Kurumun, Türk Telekom’ un YNŞ’ lere hızlı geçişini de dikkate alarak, IP arabağlantı yükümlülüğü getirilmesidir.

3. Maliyet esaslı tarife belirleme yükümlülüğüne ilişkin aşağıdaki hususları dikkatlerinize getirmek isteriz.

2009/396/EC sayılı AB Tavsiye Kararı ile maliyet modellerinde öncelikle LRIC, daha sonraki adımda da “Pure LRIC” (saf uzun dönemli artan maliyet) yaklaşımına geçilmesi tavsiye edilmektedir.

Pure LRIC yöntemi, artışa dâhil edilen hizmet artık üretilmediğinde sürdürülmeyecek olan, sadece etkin şekilde gerçekleşen maliyetleri kapsayan yaklaşımdır. Diğer bir deyişle “Pure LRIC” yaklaşımı birleşik ve ortak maliyetler gibi hacme duyarlı olmayan tüm maliyet kategorilerini çıkararak, sadece söz konusu hizmetten dolayı artan hacim maliyetlerini içermektedir.

BEREC tarafından yayımlanan Ocak 2016 tarihli “Termination Rates at European Level- January 20163” raporu “Annex 2 FTR regulatory model implemented” ekinden görüleceği üzere, sabit arabağlantı ücretlerinin belirlenmesinde,

 Avusturya

 Bulgaristan

3 http://berec.europa.eu/eng/document_register/subject_matter/berec/reports/6086-termination-rates-at-european- level-january-2016

(16)

 Çek Cumhuriyeti

 Danimarka

 Yunanistan

 İspanya

 Fransa

 Hırvatistan

 Macaristan

 İrlanda

 İtalya

 Lüksenburg

 Malta

 Romanya

 İsveç

 Slovenya

 Slovakya

 İngiltere

“Pure BU LRIC” maliyet yaklaşımını benimsemiştir.

YNŞ geçişleriyle birlikte değişen IP esaslı şebeke maliyetlerinin “PURE BU LRIC” modeliyle yeniden hesaplanması, yeni maliyet modeline geçiş sürecinde, AB Ülkelerindeki arabağlantı ücretleri benchmark alınarak tarifelerin geçici süreyle belirlenmesi gerekmektedir.

Talebimiz, AB Tavsiye Kararları ve ülke örnekleri ile uyumlu bir biçimde ülkemizde de arabağlantı ücretlerinin belirlenmesinde “PURE BU LRIC” modelinin uygulanmasının sağlanmasıdır.

4. Şeffaflık yükümlülüğü kapsamında, aşağıdaki hususun da dikkate alınmasını talep ederiz.

Şeffaflık ilkesi gereği, Türk Telekom’ a getirilen maliyet esaslı tarife belirleme yükümlülüğünün gerçekleştirilmesinde kullanılan maliyet yönteminin kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

2018 yılı ülkemiz badem ihracatının 76.821 bin dolar olduğu göz önünde bulundurulursa, ülkemiz badem ürününde dış ticaret açığı

Türkiye’nin söz konusu üründe ihracat birim fiyatı 531 $/Ton iken, dünya ortalaması 589 $/Ton olarak gerçekleşmiştir.. Bu durumda, ürünlerimiz birim fiyat bazında

Kurumunuz tarafından yapılan “sabit şebekede çağrı başlatma pazarında yüksek ve geçici olmayan bir yapısal giriş engeli bulunduğu değerlendirilmektedir”

Yukarıdaki veriler ışığında, toptan seviye sabit şebekede çağrı taşıma (transit) hizmeti için üçlü kriter testinin ikinci koşulunun geçerliliğini yitirdiği ve

Telekomünikasyon Dairesi, ülkemizde faaliyet gösteren tek sabit şebeke haberleşme sağlayıcısı olmakla birlikte, gelecekte sabit elektronik haberleşme pazarına

Sabit çağrı başlatma piyasasındaki toptan hizmetler, sabit sesli telefon hizmetlerinin sağlanmasına yönelik alt perakende pazarının daha rekabetçi kılması

• 2018 yılında İspanya ve Türkiye’den 8,4 milyar dolarlık ithalat yaparken Türkiye’den yapılan ithalat toplam ithalatı içindeki payı %2,2 olurken Türkiye ise

Yukarıdaki açıklamalarımızda da görüleceği üzere; kısa vadede perakende seviyede sabit telefon şebekesine erişim piyasasında hizmet veren işletmecinin piyasa