• Sonuç bulunamadı

7. Aşağıda verilen edebî türlerin Türk edebiyatının hangi döneminde ortaya çıktığını ilgili kutucuğa yazınız.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "7. Aşağıda verilen edebî türlerin Türk edebiyatının hangi döneminde ortaya çıktığını ilgili kutucuğa yazınız."

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÇALIŞMA SORULARI

1. Tarihî olayların edebiyat üzerinde nasıl bir etkisi vardır? Anlatınız.

2. Edebiyat ve din arasındaki ilişkiyi değerlendiriniz.

3. İslami Dönem Türk edebiyatının divan ve halk edebiyatı olarak iki ana koldan devam etmesinin nedeni ne olabilir? Açıklayınız.

4. İslamiyet öncesi Türk edebiyatı ile İslami Dönem Türk edebiyatı arasındaki temel farklar nelerdir?

Anlatınız.

5. 19. yüzyıldan sonra Batı medeniyetinin örnek alınmasının ve batıdaki edebî türlerin

kullanılmasının nedenleri nelerdir? Açıklayınız.

6. Aşağıdaki metinlerin Türk edebiyatının hangi dönemine ait olduğunu altlarına yazınız.

a) Nasıl ve nerden, bilmeyeceksin Bir dal sallanacak yanı başında Alabildiğine taze ıslak

Bir çocuk başparmağı ağzında Gözlerini iri iri açacak

………..

b) Tag taga kavuşmas, kiş kişike kavuşur.

...

c) Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı ...

7. Aşağıda verilen edebî türlerin Türk edebiyatının hangi döneminde ortaya çıktığını ilgili kutucuğa yazınız.

roman-mesnevi-sav-türkü-ilahi-tiyatro-deneme-nefes-gazel-rubai-sagu-röportaj-semai

İslamiyet’in Kabulünden Önceki Türk Edebiyatı

İslami Dönem Türk Edebiyatı

Batı Etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı

8. Aşağıda verilen eserlerle dönemleri doğru şekilde eşleştiriniz.

( ) 1. Sözlü Dönem a. Divan-ı Hikmet

( ) 2. Yazılı Dönem b. Leyla ile Mecnun

( ) 3. Geçiş Dönemi c. Kök Türk Kitabeleri

( ) 4. Divan Edebiyatı d. Alp Er Tunga Sagusu

9. Türk edebiyatının ana dönemleri nelerdir? Bu dönemlerin ayrılmasında etkili olan unsurlar nelerdir?

10. Aşağıdaki metinlerin Türk edebiyatının hangi ana dönemlerine ait olduğunu tespit ediniz.

a.

Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum.

b.

Benim adım dertli dolap Suyum akar yalap yalap Böyle emreylemiş çalap Derdim vardır inilerim

c.

Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyle işit.

Bilhassa küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, güneydeki şadpıt beyleri, kuzeydeki tarkat, buyruk beyleri, Otuz Tatar Dokuz Oğuz beyleri, milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle.

11. Kök Türk dönemine ait olan eser, Türk adının ilk geçtiği yer olarak bilinmektedir. Tonyukuk, Bilge Kağan ve Kültigin adana yazılan abidelerden oluşmaktadır. Eserde dönemin siyasi mücadeleleri ve öğütler yer almaktadır.

Danimarkalı bilim insanı Thomsen tarafından okunan abideler Türk kültür tarihinin en önemli eserlerinden biridir.

(2)

Bu parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?

A) Kalyanamkara ve Papamkara Hikâyesi B) Kök Türk Kitabeleri

C) Altun Yaruk D) Sekiz Yükmek E) Irk Bitig

12. Dünyada en çok konuşulan beş dilden biri olan Türkçe, büyük bir coğrafyada kullanılmaktadır.

Orta Asya’dan Orta Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyada yaşayan Türkler tarih içinde tanıştıkları çeşitli kültürler, yaşadıkları siyasi değişmeler sonucunda farklı alfabeler kullanmışlardır.

Buna göre aşağıdakilerden hangisi Türklerin kullandığı alfabelerden biri değildir?

A) Arap B) Kiril C) Latin D) Çin E) Orhun

13. Aşağıda verilen metindeki isim-fiilleri bulunuz.

Askerler onun yaklaşmasını beklediler. İhtiyar, Türklerin yanına yaklaşınca önüne ilk geleni tutup öpmeye başladı. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Hâline bakanlar üzülmüşlerdi. Biraz heyecanı dinince sordular.

14. Aşağıda verilen metindeki sıfat-fiilleri bulunuz.

Akdeniz’in, kahramanlık yuvası sonsuz ufuklarına bakan küçük tepe, minimini bir çiçek ormanı gibiydi. İnce uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen

keçiyoluna düşüyor, ilkbaharın tatlı rüzgârıyla sarhoş olan martılar, çılgın bağrışlarıyla havayı çınlatıyordu. Badem bahçesinin yanı geniş bir bağdı. Beyaz taşlardan yapılmış kısa bir duvarın ötesindeki harabe vadiye kadar iniyordu.

15. Aşağıda verilen metindeki zarf-fiilleri bulunuz.

Oğlu, babasının ellerine varıp; vatanını, sevdiklerini göremeden seni tekrar

kaybetmeyelim baba diye yalvararak, öptü.

İhtiyar, kafasını kaldırdı, göğsünü kabarttı, daha bir gençleşmiş gibiydi. Bayrağı işaret ederek...

16. Aşağıdakilerden hangisi halk hikâyelerinin özelliklerinden değildir?

A) Aşk, sevgi ve kahramanlık gibi konular işlenir.

B) Ortaya çıktıkları dönemin sosyal, siyasal ve kültürel özelliklerini yansıtır.

C) Olaylar, halkın anlayacağı sade bir dille anlatılır.

D) Âşıklar, olayları saz çalarak ve taklitler yaparak anlatırlar.

E) Kişiler ve olaylar gerçek dışıdır, olağanüstülükler oldukça fazladır.

17. Aşağıdakilerden hangisi Ömer Seyfettin hikâyelerinin özelliklerinden değildir?

A) Durum hikâyesi niteliği taşır.

B) Dili sade, anlatımı akıcıdır.

C) Millî bilinci uyandırmaya yöneliktir.

D) Konularını çoğunlukla gerçek yaşamdan almıştır.

E) Realizm etkisinde yazılmıştır.

18. Sayısı 140’ı geçen hikâyelerinde, dili şuurlu bir şekilde işleyerek toplumda bir farkındalık oluşturmaya çalışmıştır. Dilin millet

hayatındaki yeri ve önemi, dilin insana bağlı bir değerler bütünü olarak kendi kurallarının olduğu, Türklük bilinci ve bu bilince

ulaşmada aile kurumunun işlevi gibi pek çok özellik yazar tarafından fark edilmiştir.

Yazmış olduğu hikâyelerde derin bir tarih bilinci ve sıradan insanların yaşamlarını konu edinmiştir. Edebiyatımızda Maupassant tarzı hikâyeciliğin en önemli temsilcisi

durumundadır. Hikâyelerinde yaşantısının çeşitli devrelerindeki anılarından, tarihteki kahramanlık hikâyelerinden ya da dinlediği anlatı/olaylardan beslenmiş olduğu hemen dikkati çeker.

Bu parçada söz edilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ömer Seyfettin B) Refik Halit Karay

C) Memduh Şevket Esendal D) Yakup Kadri Karaosmanoğlu E) Halide Edip Adıvar

(3)

19. Aşağıdaki cümlelerin hangisi edebiyatın din ile ilişkisini gösteren bir açıklama içermektedir?

A. Şehname’de Efrasiyab adıyla geçen Alp Er Tunga, MÖ 9. yüzyıla kadar devam eden Saka Devleti’nin hükümdarıdır.

B. Manas Destanı, Kırgızların Kalmuklar, Çinliler, Uygurlarla yaptıkları hürriyet mücadelesini derin bir vatan ve millet sevgisiyle dile getirir.

C. Evliya Çelebi’nin gezip gördüğü yerleri ve şahit olduğu olayları konu alan on ciltlik Seyahatname’si Türk kültür tarihi bakımından oldukça önemlidir.

D. Saltukname, yeni toprakların yurt hâline getirilmesi ve Müslümanlaştırılması konusunda yazılan Battalname ve Danişmentname türünden bir halk hikâyesidir.

E. Göktürk Kitabeleri’nde toprak bütünlüğünü sağlama ve devlet düzenini kurma, güçlü bir Türk milletinin varlığını devam ettirme ülküsü olarak işlenmiştir.

20. Bu alfabe, Türklerin Göktürk alfabesinden sonra ve Arap alfabesinden önce kullandıkları alfabedir. İlk İslami ürünler Türklerin bu alfabeyi kullandıkları (6-13 yy.) dönemde kaleme alınmıştır. Yusuf Has Hacib’e ait ilk siyasetnamenin bir nüshası da bu alfabeyle yazılmıştır. Dil, edebiyat ve kültür tarihimiz bakımından oldukça önemli olan bu eserde Yusuf Has Hacib, ideal bireylerden oluşan bir toplum ve devleti konu alır.

Bu parçada sözü edilen alfabe, Yusuf Has Hacib’e ait eser ve bu eserde kullanılan dilin tarihî dönemi aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?

A) Latin / Nutuk / Yeni Türkçe B) Soğd / Altun Yaruk / İlk Türkçe C) Uygur / Kutadgu Bilig / Eski Türkçe D) Kiril / Oğuz Kağan Destanı / Ana Türkçe E) Arap / Dede Korkut Hikâyeleri / Orta Türkçe

21. Orhun Abideleri, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk alfabesi ile II. Göktürk Devleti Dönemi'nde dikilmiş mezar taşlarıdır.

Bulundukları tarihte Türk tarihinin ilk yazılı belgeleri olarak kabul edilen kitabelerin en önemlileri Tonyukuk (716), Kül Tigin (732) ve Bilge Kağan (735) adına dikilmiştir.

Bu parçada sözü edilen ürünler Türkçenin hangi dönemine aittir?

A) İlk Türkçe B) Ana Türkçe C) Eski Türkçe D) Orta Türkçe E) Yeni Türkçe

22. Aşağıdakilerin hangisi İslamiyet öncesi Türk edebiyatının bir özelliği değildir?

A) Gök Tanrı inancının etkileri görülür.

B) Dil, yabancı dillerin etkisinden oldukça uzaktır.

C) Şiirlerde nazım birimi dörtlük, ölçü hece ölçüsüdür.

D) Türkçenin bilinen ilk sözlüğü bu dönemde kaleme alınmıştır.

E) Yazılı ve sözlü edebiyat şeklinde iki koldan gelişimini sürdürmüştür.

23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) Halk edebiyatında kullanılan dil, halkın kullandığı sade Türkçedir.

B) Divan edebiyatında Arapça-Farsça sözcük ve tamlamalar sıkça kullanılır.

C) İslamiyet öncesi Türk edebiyatı halk ve divan edebiyatı olmak üzere ikiye ayrılır.

D) Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatının oluşumunda

Tanzimat Fermanı’nın ilanı etkili olmuştur.

E)Türk edebiyatının dönemlerinin belirlenmesinde kültürel değişim de göz önünde bulundurulmuştur.

24. Üze kök tengri asra yağız yir kılındukda iki ara kişi oglı kılınmış. Kişi oglında üze eçüm apam Bumin Kagan, İstemi Kagan olurmuş. Olurupan Türk budunung ilin törüsin tutabirmiş, itibirmiş.

(Üstte mavi gök, altta kara yer yaratıldığında ikisi arasında insanoğlu yaratılmış.

İnsanoğulları üstüne atalarım Bumin Kağan, İstemi Kağan hükümdar olmuş. Hükümdar olup Türk milletinin ilini, töresini tutmuş, düzenlemiş.)

Bu parça aşağıdaki dönemlerin hangisine ait olabilir?

A) Geçiş Dönemi B) Yazılı edebiyat C) Sözlü edebiyat D) İslami Dönem E) Tanzimat Dönemi

25. Türklerin tarih boyunca kullandığı alfabelerden biri de- - - - alfabesidir.

Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?

(4)

A) Kök Türk B) Uygur C) Arap D) Sümer E) Latin

26. Aşağıdakilerden İslamiyet’e geçiş döneminde yazılan eserlerden biri değildir?

A) Kutadgu Bilig B) Divan-ı Hikmet

C) Atabetü’l Hakayık D) Divanü Lügâti’t-Türk E) Risaletü’n Nushiyye

27. Sagu (Eski Türkçeyle) (Günümüz Türkçesiyle) Alp Er Tunga öldi mü? (Alp Er Tunga öldü mü?) Isız ajun kaldı mu? (Kötü dünya kaldı mı?) Ödlek öçin aldı mu?( Zaman öcünü aldı mı?) Emdi yürek yırtılur. (Şimdi yürek yırtılır.) Aşağıdakilerden hangisi İslamiyet’in kabulünden önceki döneme ait bu dörtlükten çıkarılamaz?

A) Nazım birimi dörtlüktür.

B) Ölüm teması işlenmiştir.

C) Yarım uyak tercih edilmiştir.

D) Hece ölçüsüyle söylenmiştir.

E) Ağır ve sanatlı bir dil kullanılmıştır.

28. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "da, de"

bağlacının yazımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?

A)Şanlıurfa’ya gelenlerin mutlaka uğradıkları yerlerden biri de Balıklı Göl’dür.

B) Dinleme becerisi, belki de konuşma becerisinden çok daha önemli bir beceridir.

C)Edebiyatın bireye ve topluma hizmetle de yükümlü olduğunu söyleyebiliriz.

D)Çirkine dayanılıyor da nedense bir şeyin sonradan çirkinleştirilmesine dayanılmıyor.

E)Felsefe gibi bilimde sağlam, güçlü, dirençli, aydınlık kafalar ister.

29. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül yanlış kullanılmıştır?

A)Medeniyet insana inceliği veriyor, karşılığında içtenliği alıyor.

B)Eğitim insan hayatının her safhasına yayılmış, bir süreçtir.

C) Bütün insanlar iyilik yapmaya, kötülükten kaçınmaya eğilimlidir.

D) Tek başına kimse mutlu olamaz, mutluluk ancak başkalarıyla yaşanır.

E) Filozoflar varlığı, yaşamı bir bütün olarak ele alır ve açıklamaya çalışır.

30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yay ayraçla belirtilen yere diğerlerinden farklı bir noktalama işareti getirilmelidir?

A) Türkçe ( ) İngilizce, Fransızca ve İspanyolca gibi bir dünya dilidir.

B)Faruk Sümer ( ) Köroğlu’nun 17. yüzyılda Anadolu’da yaşayan bir halk ozanı olduğunu söyler.

C) Dergâh ( ) 1921-1923 yıllarında yayımlanan bir sanat ve edebiyat dergisidir.

D)Tanzimat ( ) Servetifünun ve Cumhuriyet devirleri ayrı ayrı özelliklere sahiptir.

E) Çin ( ) Fars ve Arap kaynaklarında Türk destanlarına ait parçalar bulunmaktadır.

31. Radloff ( ) 1866 yılında yayımladığı ilk eserinin ön sözünde Türkçe için ( ) Yeryüzündeki hiçbir dil Türkçe kadar geniş sahalara yayılmış değildir ( ) ( ) der ( )

Bu cümlede yay ayraçla belirtilen yerlere sırasıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir?

A) (;) (:) (.) (,) (.) B) (:) (“) (.) (!) (.) C) (,) (“) (”) (.) (.) D) (,) (-) (,) (-) (.) E) (,) (“) (.) (”) (.)

32. Ünüm anla, sözüm dinle Bay Büre Bey, Yüce Tanrı sana bir oğul vermiş, bağışlasın!

Ağır sancak götürdüğünde Müslümanlar arkası olsun!

Karşı yatan karlı dağlardan aşıt versin!

Kanlı kanlı sulardan geçer olsa geçit versin!

Kalabalık kâfire girdiğinde

Ulu Tanrı senin oğluna fırsat versin!

Bu parça aşağıdaki eserlerden hangisinden alınmıştır?

A) Dede Korkut Hikâyeleri B) Oğuz Kağan Destanı C) Divanü Lügâti’t-Türk D) Battalname

E) Mesnevi

33. (I) Türk edebiyatının destan geleneğinden halk hikâyeciliğine geçiş dönemi eseri olan Dede Korkut Hikâyeleri, Türk boylarının Kafkasya ve Azerbaycan yörelerindeki yerleşme, yurt kurma ve akınlarını konu alır. (II) Kitabın asıl adı “Kitâb- ı Dedem Korkud alâ Lisân-ı Tâife-i Oğuzân”dır.

(III) Dede Korkut, Oğuz boylarının destanlaşmış hikâyelerini derli toplu bir biçimde aktaran bir

(5)

anlatıcıdır. (IV) Ağır ve sanatlı bir dili olan Dede Korkut Hikâyelerinin tamamı düzyazı biçimindedir. (V) Dede Korkut’un anlattığı bu hikâyeler, ancak XV. yüzyılda yazıya geçirilebilmiştir.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

34. - - -, anlatılması sayfalar tutacak uzun hikâyeleri dile getirir. Aşk, kahramanlık konularıyla dinî, ahlaki ve felsefi öğretilerin işlendiği bir nazım biçimidir. Kafiyesine yüzlerce, binlerce eş kelime bulmayı kaldıramayacak geniş çaplı eserler için başvurulacak tek nazım şeklidir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Kaside B) Mesnevi C) Gazel D) Şarkı E) Tuyuğ

35. Gerçek ya da gerçeğe yakın olaylar anlatılır.

Geleneksel bir içeriği olan, kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarılan halk edebiyatı ürünlerindendir.

Genellikle aşk ve kahramanlık konularını işler.

Kişilerin olağanüstü özellikleri oldukça sınırlıdır.

Belirli anlatıcıları vardır. Bu kişiler genellikle meddahlardır. Nazım-nesir iç içedir. Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin, Arzu ile Kamber örneklerinden birkaçıdır.

Bu parçada tanıtılan yazı türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hikâye B) Halk hikâyesi C) Masal D) Destan E) Efsane

36. Kan-Turalı aydur:

– Bu dünyayı erenler (yiğitler) akıl ile bulmuşlardır. Bunun önünden sıçrayayım, ne hünerim var ise göstereyim, didi. Adı görklü (güzel) Muhammed’e salavat getürdi, boğanın öninden savuldı. Boğa boynuzı üzerine dikildi.

Kuyruğından üç kere küterip (kaldırıp) yire çaldı. Sünükleri (kemikleri) hurd oldı (un ufak oldu). Bastı, boğazladı, bıçak çıkarup derisin yüzdi. Eti meydanda koyup derisini tekürün önine getürüp aydur:

– Tan ile kızunı mana viresin, didi.

Dede Korkut Hikâyeleri’nden alınan bu parçanın teması aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kahramanlık B) Yalnızlık C) Özlem D) Hüzün E) Aşk

37. Muhsin Çelebi, çekinmeden, sıkılmadan, ezilip büzülmeden gayet tabii bir hareketle kendine gösterilen şilteye oturdu. Sadrazam hâlâ ellerinde tuttuğu kıvrık kâğıtlara bakarak içinden, "Ne biçim adam? Acaba deli mi?"

diyordu. Hâlbuki… Hayır. Bu çelebi gayet akıllı bir insandı. Merde, namerde muhtaç olmayacak kadar bir serveti vardı. Çamlıca'daki ormanın arkasında büyük mandıra ile büyük çiftliğini işletir, namusuyla yaşar, kimseye eyvallah etmezdi. Fukaraya, zayıflara gariplere bakar, sofrasında hiç misafir eksik etmezdi.

Dindardı. Ama mutaassıp değildi. Din, millet, padişah aşkını kalbinde duyanlardandı.

Devletin büyüklüğünü, kutsiliğini anlardı.

Yegâne mefkûresi Allah’tan başka kimseye secde etmemek, kula kul olmamaktı. İlmi, kemali herkesçe malumdu…

Aşağıdakilerden hangisi bu parçada tanıtılan hikâye kahramanının özellikleri arasında sayılamaz?

A) Sabırlı B) Cömert C) Bilgili D) Ahlaklı E) Konuksever

38. –Hizmetin büyüktür! Sen burçları yakmasaydın, Akkâ mutaassıpların eline düşecekti. Akkâ düşünce, biz İslâmlar, Suriye’de tutunamayacaktık. Kudüs’ü bile bırakıp çöle çekilmeye mecbur olacaktık. Sen hepimizi bu âkıbetten kurtardın. Yalnız bizi değil, belki bütün İslâm’ı kurtardın.

Bu mükâfata lâyıksın. Kabul et!.. İhtiyar, kafasını yukarı kaldırdı:

– Ben bu hizmeti hasbetenlillâh yaptım. Ecrimi ancak Allah’tan isterim, dedi.

Bu parçanın üslubuyla ilgili, I. Diyaloglara yer verilmiştir.

II. Anlaşılır, sade bir dil kullanılmıştır.

III.Kişiler kendi ağız özellikleriyle konuşturulmuştur.

Çıkarımlarından hangilerine ulaşılamaz?

A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) Yalnız III.

D) I ve II. E) II ve III.

39. Sanki birdenbire vicdanının karanlıklarında sıcak bir güneş doğdu. Deminden insanların hıyaneti hakkında düşündüklerine pişman oldu.

İşte hayat onun zannettiği gibi değildi. “Hak”

diye bir mefhum tanıyan, aç bir sefile acıyarak iş gösteren insanlar da vardı. Fazilet, iyilik,

(6)

merhamet, şefkat bir hayal değildi. Buna şahit, elinde tuttuğu iki buçuk liralık kâğıttı.

Gülümsedi. Kaybettiği imanına kavuşan bir günahkâr gibi sevinerek döndü. Yukarıya, caddeye doğru yürüdü. İhtimal, orada açık bir bakkal dükkânı bulacaktı. İki gündür bir şey yememişti. Midesinin acısı ona belinin, ellerinin, ayaklarının sızılarını duyurmuyordu.

Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi kullanılmıştır?

A) Lirik B) Destansı C) Açıklayıcı D) Öyküleyici E) Betimleyici

40. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi kullanılmıştır?

A) Bir bölük turna aktı gökten.

B) İyiliği iyiler anlar, fenalığı herkes.

C) Hareketli, canlı, kıpır kıpırdı o günler.

D) Zaman geçince her şey daha iyi anlaşılıyor.

E)Alçak insanın başının altına yastık koymamalı.

41. (I) Lokomotifleri tek başlarına hiç görmedim.

(II) Onları katarın başında azametli, heybetli bir tavırla kâh durur kâh koşarken görürdüm. (III) İstasyonlarda rayların üzerindeki lokomotifleri çocukken bir çeşit korkuyla seyrederdim. (IV) O zamanlar lokomotifleri canlı birer yaratık olarak kabul etmiştim. (V) Kımıldar, koşar, bağırır, öfkelenir bir canavar…

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde sıfat-fiil kullanılmıştır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

42. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem isim-fiil hem de sıfat-fiil kullanılmıştır?

A) Umut hatırlama, mutluluk ise bir çeşit unutma sanatıdır.

B) Fazıl Hüsnü bir gün bana: “Ben şiiri koklayarak bulurum.” demişti.

C) Kabul etmek istemediğimiz fikirlere karşı ne kuvvetli mantığımız vardır.

D) Dünyanın en önemli pazar alanları ekonomik yönden kalkınmış ülkelerdir.

E) Metafiziğin konuları, duyularımız yoluyla algılayamadığımız problemlerdir.

43. Fiil kök veya gövdelerinden belirli eklerle türetilen fakat fiil özelliğini yitirerek cümle içerisinde isim, sıfat, zarf görevleriyle kullanılan kelimelere fiilimsi (eylemsi) denir.

Bu açıklamadan hareketle aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi kullanılmamıştır?

A) Bembeyaz örtüsüyle kış aylarında bir başka güzel olur Doğu Anadolu.

B) Modanın bizi cezbetmesinin nedeni güzel olana duyduğumuz hayranlıktır.

C) Unutma ki çoğa sahip olan değil, sahip olduklarının kıymetini bilen, zengindir.

D) İyi-kötü savaşlarında kötüler başlarda yenseler de sonuçta kazanan hep iyilerdir.

E) Başın dik dolaşmak ve onurlu yaşamak istiyorsan emeğinle kazanmaya çalışmalısın.

44. I.Mutluluğu arayıp bulmak gerçekten de zordur.

II. Yaşam, bir anlamlar dizgesidir karmaşık da olsa.

III. Milletler, edebiyatlarıyla kendilerini ifade ederler.

IV. İnsanın insana en çok benzediği çağ, çocukluk çağıdır.

V. Felsefe yapmak, anlatmaktır; sanat yapmak, duyurmaktır.

Numaralanmış cümlelerin hangilerinde fiilimsi yoktur?

A) I ve II. B) I ve V. C) II ve III.

D) III ve IV. E) IV ve V.

45. I. Ben her işin başı sevgi diyorum Dünya güzel yaşamak iyi diyorum II. Sizlersiniz bu anı ışıklarla Türk eden!

Eksilmesin şu mutlu şafaklar bu ülkeden!

III. Dünya yüzünde, bir sefer olsun, tanışmadan, Öz çehrenizle sizleri görmekteyim bu an.

Numaralanmış dizelerdeki altı çizili fiilimsilerin türleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?

A) Zarf fiil / isim fiil / zarf fiil B) İsim-fiil / zarf fiil / sıfat fiil C) Sıfat fiil / isim-fiil / zarf-fiil D) Sıfat fiil / sıfat fiil / isim fiil E) İsim-fiil / sıfat-fiil / zarf-fiil

46. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış sıfat- fiil kullanılmıştır?

A) Bence, düşünmek gelişmenin temel koşuludur.

B) Biliniz ki bu dünyada kim ne ederse kendine eder.

(7)

C) Bir sanatçı için anlaşılmak, beğenilmek anlamına gelir.

D) İlim gençlikte dikilen, ihtiyarlıkta meyvesi alınan bir ağaçtır.

E) Geleceğini kurtaranlar, iyiyle kötüyü ayırt edebilen insanlardır.

47. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı türde fiilimsiler bir arada kullanılmıştır?

A) Size göre kibar olmak için eğitim şart mıdır?

B) İnsanların size nazik davranmalarını ister misiniz?

C) Teşekkür etmek ya da özür dilemek size zor gelir mi?

D) “Merhaba” ya da “Günaydın” deme alışkanlığınız var mıdır?

E)Alışveriş merkezine girip çıkarken başkalarına yol vermek ister misiniz?

48. (I) Ali ile Mehmet radyoculardan birinin karşısındaki bakkaldan ekmek, peynir ve helva alacaklardı. (II) Radyocunun kapısından Ankara Radyosu’nun halk türkülerini işitince bir an durakladılar. (III) Ali ile Mehmet’in bakkaldan çıkan adımları yavaşladı. (IV) Kapanan bir dükkânın kapısı önünde durdular. (V) Oracığa, ellerindeki çengellere dayanarak çöküverdiler.

Bu metinde numaralanmış cümlelerin hangisinde fiilimsi kullanılmamıştır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

49. Tüyden hafif olurum böyle zamanlar Karşı damda bir güneş parçası, İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;

Bağıra çağıra düşerim yollara;

Döner döner durur başım havalarda.

Bu dizeler içerik ve biçim özellikleri dikkate alındığında edebiyatımızın hangi döneminde yazılmış olabilir?

A) İslamiyet Öncesi B) Tanzimat C) Servet-i Fünun D) Millî Edebiyat E) Cumhuriyet

50. Osman Bey, Kaplan Çavuş’un Konya için anlattıklarını, yollarının durumunu bildiğinden, Argun İlhan’ın ölümünden berisini dinlememiş, başka düşüncelere dalmıştı. Kayınbabasının “Ne dersin Moğol’un ölmesine oğlum?” sorusuna döndü, gülümseyerek dalgınlıktan kurtulmaya çalıştı:

— Karacahisar üstüne... Yürürsek gerektir Şeyh baba... Fatiha’sını çekseniz gerektir.

— Ne zaman?

— Duanız gücüyle bu gece yola çıkarız, koca Tanrı’nın izniyle bahtımızı deneriz.

Bu parçada edebiyatın aşağıdaki sosyal bilimlerin hangisinden yararlandığı söylenebilir?

A) Psikoloji B) Sosyoloji C) Felsefe D) Tarih E) Coğrafya

51. Okurduk ( ) Kibar, büyük efendiler kızlarına Farisi öğretir ( ) edebiyat dersleri gösterirlerdi.

Su Kasidesi’ni Vehbi’yi okuturlardı. Fuzûli’nin, Bâki’nin gazellerini ezberlerdik ( ) Mesnevi’yi anlardık. Mükemmel seciler, kafiyeler yapar ( ) hocalarımızla münakasa eder ( ) hafızamıza, zekâmıza, nüktelerimize onları hayran ederdik.

Parçada parantezle gösterilen yerlere sırasıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangisi getirilmelidir?

A) (.) (,) (:) (,) (,) B) (:) (,) (.) (;) (,) C) (.) (,) (.) (.) (;) D) (.) (,) (.) (;) (;) E) (:) (,) (...) (,) (,)

52. Bir millet, hayatı nasıl görüyor (I) nasıl düşünüyor (II) nasıl hissediyor? Biz, bunu en doğru ve en canlı olarak o milletin düşünce ve kalem ürünlerinde bulabiliriz.

Numaralanmış yerlere getirilmesi gereken noktalama işareti aşağıdakilerden hangisidir?

A) Virgül (,) B) İki nokta (:) C) Noktalı virgül (;) D) Tırnak işareti (”) E) Kısa çizgi (-)

53. Tokuz Oguz begleri budunu bu sabımın etgüti eşid katıdgı tıngla: İlgerü kün togsıkka birigerü kün ortasıngaru kurıgaru kün batısınga yırıgaru tün ortasıngaru anda içeri budun kop manga körür. Bunca budun kop ittim. Ol amtı anyıg yok. Türk kağan Ötüken yış olursar ilte bung yok.

Eski Türkçe Dönemi’ne ait olan, edebiyatımızda pek çok alanda ilkleri temsil eden bu eser aşağıdaki alfabelerden hangisi ile yazılmıştır?

A) Arap B) Göktürk C) Uygur D) Kiril E) Latin

54. I. Buraya gelmeden evlerinin yakınındaki kütüphaneye uğramıştı.

II. Öbürü önce hiçbir şey anlamadı, yaptığı işe devam etti.

(8)

III. Daha önce de buraya gelmiş ve ona uğrayıp gitmişti.

IV. Ömrüm bu evi temizlemekle geçecek, bunu biliyorum.

V. Şiirimizin evrelerini izleyen bir okur kuşkusuz bu sonuca varır.

Numaralanmış cümlelerdeki fiilimsi türleri eşleştirildiğinde hangisi dışarıda kalır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

55. Hazreti Ali, bunları söyledikten sonra az önce yere diktiği sancağı eline alarak Düldül’ü hendeğe doğru sürdü. At, bu geniş hendeği hiç zorluk çekmeden atlayarak bir sıçrayışta karşı tarafa geçivermişti. Ondan, böyle bir hareket beklemeyen

Hayber savaşçıları, hemen saldırıya geçtiler.

Ali’nin üzerine oklar, taşlar, tutuşturulmuş yağlı bez parçaları fırlatmaya başladılar. Fakat çok yetenekli bir savaş atı olan Düldül, kahraman sahibini bu tehlikeli silahlara hedef olmaktan kurtararak yoluna devam ediyordu. Yahudilerin korkusu ve telaşı iyice artmıştı.

Bu metnin anlatıcısı ve bakış açısıyla ilgili I. İlahi bakış açısı tercih edilerek detaylı bir anlatım olanağı elde edilmiştir.

II. Üçüncü kişiye dayalı anlatımla metne tarafsızlık kazandırılmıştır.

III. Bakış açısıyla okur, olay örgüsüne tamamen dâhil edilmiştir.

yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) Yalnız III. D) I ve II. E) I, II ve III.

56. Mustafa dışarı sır sızdırmıyordu ama üzüntüden de eriyordu. Koca öküzün önüne ambarı dökseler tüketecekti, iştihasında kusur yoktu, o çalışmak istemiyordu, buna azmetmişti. “Ambarımı kül edecek, nasıl deflesek be?” diye Mustafa ara sıra, ahıra uğradıkça, yarı karanlık içinde, gözleri şimşek çakarak haykırıyordu. Aç bırakmak da işine gelmiyordu. Hayvan büsbütün zayıf düşecek, büsbütün ahıra bağlanacaktı.

Bu metin aşağıdaki edebî dönemlerin hangisine aittir?

A) Sözlü Dönem B) Servetifünun Dönemi C) Yazılı Dönem

D) İslami Dönem E) Millî Edebiyat Dönemi

57. Boynu uzun büyük cins at ver bu oğlana Biner olsun hünerlidir

Ağıllardan on bin koyun ver bu oğlana Etlik olsun hünerlidir

Develerden kızıl deve ver bu oğlana Yük taşıyıcısı olsun hünerlidir Altın başlı otağ ver bu oğlana Gölge olsun erdemlidir

Omuzu kuşlu cübbe elbise ver bu oğlana Giyer olsun hünerlidir

Dede Korkut Hikâyelerinden alınan bu metne göre, aşağıdakilerden hangisi Boğaç Han’ın özelliklerinden biri değildir?

A) Faziletli B) Merhametli C) Lider D) Yetenekli E) Yiğit

58. İyice soğudu hava ( ) Çıplak Dağ’da ince bir kar örtüsü ( ) Doğuda, Hamamlı köyünün arkasındaki yüksek tepelerde ( ) Fakat batıda Küçük Süphan ve özellikle kuzeybatı tepeleri hepten beyaz ( ) Karın kasabaya inmesi gün meselesi ( )

Parantezlerle belirtilen yerlere sırasıyla hangi noktalama işaretleri getirilmelidir?

A) (.) (…) (…) (.) (.) B) (.) (…) (.) (!) (.) C) (:) (.) (…) (.) (!) D) (…) (...) (.) (.) (.) E) (…) (.) (.) (…) (!)

59. Aşağıda parantezle belirtilen yerlerden hangisine diğerlerinden farklı bir noktalama işareti getirilmelidir?

A) Saf şiir anlayışında dil, titizlikle işlenmiş ( ) etkili söyleyiş önem kazanmıştır.

B) Tören 17.30’da ( ) hükûmet daireleri kapandıktan sonra başlayacaktır.

C) Zindana atılan mahkûmlar gibi titreşerek ( ) haykırarak geri geri kaçmaya uğraşıyorduk.

D) Sabahtan beri bekliyorum ( ) ne gelen var ne giden.

E) Heyecandan bağırmak ( ) kahkahalar atmak istiyorum.

60. I. Bağımsız olarak kendi arasında kafiyeli bir nazım biçiminin adıdır.

II. Beyit sayısı sınırlı olup sadece aşk teması işlenir.

III. Aynı şair tarafından yazılmış beş mesneviye hamse denir.

IV. Mesnevinin bölümleri yoktur, bir bütün hâlindedir.

V. Mesnevi türünün ilk örneği Geçiş Dönemi’nde verilmiştir.

(9)

Yukarıdakilerden hangileri mesnevinin özelliklerinden değildir?

A) I ve II B) II ve III C) II ve IV D) I ve III E) III ve V

61. Sabah olmuştu( ) Kapının aralıklarında bembeyaz ışık çizgileri parlıyordu( ) O hiç böyle dalıp kalmaz( ) güneş doğmadan uyanırdı( ) Doğruldu( ) Yatağından atladı( ) Ayakkabılarını bulmadan yürüdü( ) Hızla kilidi açtı( ) Birdenbire açılan kapının dükkânı dolduran aydınlığı içinde palabıyıklı( ) yüksek kavuklu dizdarbaşını gördü(

)Arkasında keçe külahlı( ) çifte hançerli genç yardımcıları da duruyorlardı( )

Bu parçada ayraçla boş bırakılan yerlere uygun noktalama işaretlerini getiriniz.

62. Dar kapısından başka aydınlık girecek hiçbir yeri olmayan dükkânında, tek başına, gece gündüz kıvılcımlar saçarak çalışan Koca Ali, tıpkı kafese konmuş terbiyeli bir aslanı andırıyordu.

Uzun boylu, iri pençeli, kalın pazılı, geniş omuzlu bir pehlivandı. On senedir bu karanlık içinde ham demirden dövdüğü kılıç namluları bütün Anadolu’da, bütün Rumeli’nde, serhat boylarında büyük bir nam kazanmıştı. Hatta İstanbul’da bile yeniçeriler, satın alacakları kamaların, saldırmaların, yatağanların üstünde

“Amel-i Ali Usta” damgasını arıyorlardı.

Bu parçadaki fiilimsileri bularak türünü yazınız.

CEVAP ANAHTARI:

1. İç içe girmiş olan bu ilişkiyi üç yönde inceleyebiliriz. Her edebî metnin, içinde oluştuğu tarihî bir dönem vardır ve edebî metinlerin hepsinde bu tarihî dönemlerin izlerini görmek mümkündür. Edebî metinlerin temasını tarihî dönemler etkiler, bu eserleri doğru yorumlayabilmek için o dönemin tarihî olaylarını iyi bilmek gerekir. Bazı edebî metinler, oluştuğu dönemin izlerini taşırken, bazıları da konusunu tamamen tarihî gerçeklerden alabilir. Bu tür metinler, tarihe ışık tutabilir, tarih bilimine kaynaklık edebilir.

Göktürk Kitabeleri'ni bu duruma örnek olarak

gösterebiliriz. Edebî eserler ve yazarları dönemleri ile birlikte inceleyen edebiyat tarihi, tarih biliminin metodundan yararlanır.

İnsanı ilgilendiren her şey, tarihin içindedir.

Edebiyat tarihi araştırmalarının temeli olan edebî eserin konusu da insandır. Her ikisinin ortak noktası ise insanla ilgili gerçekleri vermeye çalışmasıdır.

2. Din, edebiyatı araç olarak kullanır ve bu sayede estetik söylemlerle ilgi çekici hale gelir. Edebiyat ise bireyin ortaya koyduğu bir sanat dalı olduğu için bireyin ve toplumun düşüncesini, kültürünü, dilini, inançlarını yansıtır. Türk edebiyatını örnek gösterecek olursak İslamiyetin kabulüyle edebiyat yepyeni bir döneme girmiş; İslami konuların yanında Arap edebiyatından nazım biçimleri ve yeni ölçü de almıştır.

3. Saray çevresinde yaşayan aydın kişiler eserlerini ağır bir dille yazmış, Arap edebiyatının etkisinde kalıp onların ölçü ve nazım biçimleri/birimlerini kullanıştır. Halk ise kendi arasında acılarını, coşkularını anlattığı genelde sözlü eserlerini konuşulan dil ve İslamiyet öncesinden getirip geliştirdikleri hece ölçüsü, nazım biçim ve birimleriyle aktarmıştır.

4. En temel fark değişen din olgusudur. Bunun etkisiyle İslamiyet’e dair temel konu ve kavramlar işlenmiştir. Bununla birlikte Araplardan sadece yeni bir din değil yeni kelimeler de alınmıştır. Hece ölçüsü yerini Aruza; koşuk, sagu, sav gibi türler yerini mesnevi, kaside, gazel gibi türlere bırakmıştır.

Yarım kafiyenin yerini zengin uyak almış, dörtlükler de beyitlere yerini bırakmıştır.

5. Batıya giden öğrenci ve aydınlar oradaki hak, hukuk, özgürlük gibi kavramları Türk toplumuna taşımak istemiştir. Başlangıçta sosyolojik boyutta başlayan bu durumu halka iletmenin en iyi yolu gazete olduğu için gazete, ardından da beraberinde tiyatro, roman, hikaye gibi türler edebiyata taşınmıştır.

6. A) Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatı (Cumhuriyet Dönemi)

B) İslamiyet öncesi Türk edebiyatı C) Divan Edebiyatı

(10)

7. İslamiyet’in Kabulünden Önceki Türk Edebiyatı: sav, sagu

İslami Dönem: mesnevi, türkü, ilahi, nefes, gazel, rübai, semai, nefes

Batı Etkisinde Gelişen: roman, tiyatro, deneme, röportaj

8. 1-d, 2-c, 3-a, 4-b

9. İslamiyet Öncesi/ İslami Dönem (Divan Edebiyatı, Halk Edebiyatı)/ Batı Etkisindeki Türk Edebiyatı

Dönemlerin ayrılmasındaki en önemli kriter din değişimi ve sosyolojik değişimler

10. a. Cumhuriyet dönemi, b. Halk edebiyatı, c.

İslamiyet Öncesi (Göktürk kitabeleri) 11. B

12. D

13. Yaklaşma, öpme

14. Bakan, inen, olan, yapılmış

15. Varıp, göremeden, yalvararak, ederek 16. E

17. A 18. A 19. D 20. C 21. C 22. D 23. C 24. B 25. D 26. E 27. E 28. E 29. B 30. A 31. E 32. A 33. D 34. B 35. B 36. A 37. A 38. C 39. D 40. D 41. E 42. C 43. A 44. C

45. E 46. E 47. E 48. A 49. E 50. D 51. D 52. A 53. B 54. D 55. A 56. E 57. B 58. A 59. A 60. C

Referanslar

Benzer Belgeler

Edebiyatta tür, biçimi ve içeriği (tem) ile birbirine benzeyen eserler topluluğunun adıdır. Türlerin tanımı ve sınıflandırılması çağlara ve uluslara göre

Bu nedenle çerçeve hikâye külliyatları arasında Sindbâdnâme versiyonlarını bir bütün olarak içerisine alan Binbir Gece Masalları, yine bir çevirisinde

Nitekim Japon Mümessilliği’nden gönderilen Japon maarif, sanayi ve bahriyesine ait sinema filmlerinin Galatasaray Lisesi ile İstanbul Erkek Muallim mekteplerinde talebelere

Osmanlıların kurulup gelişmesinden sonra kendini gösteren klasik edebiyatımızın en belirgin genel vasfı az veya çok dînî bir karekter taşımasıdır. "Din

Esendal’ın kendi dönemi için bu vurgusu, günümüz edebiyat ortamı için de önem arz eder zira eleştirinin metin merkezli değil birey merkezli yapıldığı, edebî değer

Necati Tonga; kitabın birin- ci bölümünde “Meclis, Çankaya Köşkü, Cumhuriyet Halk Partisi, Türk Ocağı, Halkevi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Millî

Bir ba ka çal mada ise checkerboard DNA-DNA hibridizasyon teknolojisi kullan larak elde edilen sonuçlara göre sigara içen ve içmeyen periodontitisli hastalarda

Ankete katılanlardan Kızılay ve başka kurumlarda görev yapan liderler “Tamamen Katılıyorum “ yönünde görüş bildirirken, cinsiyet (erkek-bayan)., yaş (18-24 yaş