Hilal TUFAN
TÜRK DİLİ 1
Cümle bir düşünceyi, bir hareketi, bir duyguyu
ve bir olayı bir yargı halinde anlatan dil yapısıdır.
Koştuk.
Nihayet sana kavuştum.
Ansızın geceyi delen bir çığlık kasabayı derin uykudan ve puslu rüyalardan çekip çıkardı.
Bu ne güzellik!
A. YÜKLEM
Cümlede hareket bildiren sözcüğün adıdır.
Cümlenin temel ögesidir:
Erkenden yola çıktım.
Yeterince çalışmamışsın!
Cümlede vurgulanmak istenen öge, yüklemin hemen öncesinde bulunur:
Seni saatlerce okulda aradım.
( Başka yerde değil okulda )
Okulda seni saatlerce aradım.
( Ne kadar aradığı vurgulanmış )
Okulda saatlerce seni aradım.
( Başkasını değil, seni )
Yüklem tamlama, deyim, bileşik fiil gibi bir söz grubu ise bir bütün olarak ele alınır.
Seni görünce mutlu oldum.
Çocuk, annesinin yaptığı yemeği beğenmeyip burun kıvırdı.
Genç kız, ailesinin gözbebeğiydi
Eylem Cümlesi Yüklemi:
Koyu harflerle yazılı sözcükler eylem soylu yüklemlerdir:
Güneş doğdu.
Gökçe sevinmişti.
Sevdiklerim göçüyorlar birer birer.
Ad Cümlesi Yüklemi
Bütün adlar, önadlar, adıllar, söz öbekleri, eylem-adı ve ad-eylem öbekleri ile ad cümlesi yüklemi yapılabilir:
Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu.
Bugün hava güzel.
B. ÖZNE
Özne, yüklemin bildirdiği eylemi yapan veya bir oluş içinde olan ögedir:
Zeynep koştu.
İsim ya da zamir durumundaki bütün sözcükler, söz öbekleri özne olabilir:
Bütün bu güzellikler beni mutlu ediyor.
Sen benden hemen sonra geldin.
Yüklemi edilgen-geçişli eylem ya da eylemsi olan cümlelerde özne gibi görünen gerçekte nesnedir.
Bu tür öznelere sözde özne denir:
Birkaç güne mülakat sonuçları açıklanır.
Özne yalnızca iyelik eki ve çoğul eki alabilir:
Yalın durum:
Ev çok güzeldi.
İyelik ekli yalın durum:
Evim çok güzeldi.
Çoğul ekli yalın durum:
Evler çok güzeldi.
Gizli özne ile sözde özne birbirine karıştırılmamalıdır:
Ne zaman geleceksin? (Gizli özne: sen)
Çiçekler sulandı. (sözde özne: çiçekler)
C. NESNE (DÜZ TÜMLEÇ)
Öznenin gerçekleştirdiği yapmadan doğrudan etkilenen sözcüklere nesne denir.
Yalnızca adlar ve adıllar (zamirler) nesne görevini yüklenebilir.
Yalnızca geçişli eylemler nesne alır:
Yakaladığı balığı tekrar denize attı.
Belirtili Nesne:
Öznenin yaptığı işten etkilenen öge, belirli bir varlık veya
niteliğe işaret ediyorsa belirtili nesnedir. Belirtili nesne cümle içinde belirtme durum eki (-ı, -i, -u, -ü) alan sözcüklerdir:
Kadını utandırıp korkuttular.
Kapıyı yüzüme kapattı.
Belirtisiz Nesne:
Öznenin yaptığı işten etkilenen öge yalın durumda belirli bir varlık ya da niteliği işaret ediyorsa belirtisiz nesnedir:
Annem yeni bir elbise aldı.
Rahatlamak için kitap okuyorum.
D. DOLAYLI TÜMLEÇ
Dolaylı tümleçler cümledeki eylemleri dolaylı
olarak tamamlar. Bu işi aldığı üç çeşit ekle yapar:
-a/-e Bir eylemin bir kavrama yönelmesi
-da/-de Eylemin o kavramın içinde ya da üzerinde yapılması
-dan/-den Eylemin o kavramdan uzaklaşması.
Dolaylı tümleci bulmak için yükleme kime, kimde, kimden, neye, neden, nereye,
nerede, nereden soruları sorulur:
Çantamı evde unuttum.
Dünyadan elini eteğini çekmişti.
Günün ilk ışıklarıyla denize açıldı.
E. ZARF (BELİRTEÇ) TÜMLECİ
Yüklemdeki kavramı durum, derece, ölçü
bakımından tamamlayan sözcük ya da sözcük gruplarıdır.
Ne zaman, neden (niçin), nasıl, ne ile (neyle), kim ile (kiminle), ne kadar, ne gibi…
soruları zarf tümlecini belirlemeye yardımcı olur:
Geçen yıldan beri bu konuyu araştırıyorum.
Zavallı kadın sendeleye sendeleye yürüyor.
A. YAPILARINA GÖRE CÜMLE TÜRLERİ
1. Basit Cümle:
İçinde yükleminden başka yerde (çekimli, çekimsiz) eylem bulunmayan cümledir:
Her taraf yemyeşildi.
Avlu ölü bir gün ışığıyla soğuk bir güne uyanıyordu.
2. Birleşik Cümle:
Yargı bildiren bir yüklemin dışında temel cümleyi anlam ve görev bakımından tamamlayan bir ya da birkaç yan cümlecikten oluşmuş cümlelerdir.
a. İç İçe Birleşik Cümle:
Bir cümlenin herhangi bir görevle başka bir cümlenin içinde yer aldığı cümledir.
Çok geç kaldın, diye söylendi.
Annesine “Ne pişirdin?” diye sordu.
Bana, yardım ederim, demiştin.
b. Ki’ li Birleşik Cümle:
Türkçenin söz dizimi yapısından farklı olarak yardımcı cümlenin ana cümleden sonra geldiği bir cümle türüdür:
Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini.
Tam eve girmiştim ki telefon çaldı.
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
c. Koşullu Birleşik Cümle:
Eylemin gerçekleşmesinin bir koşula bağlı olduğu
anlamını veren -sa, -se koşul eki çekimiyle oluşturulmuş yan cümlecikten oluşan cümlelerdir:
Dediklerimi yapsaydın bunlar başına gelmezdi.
Duvarlar dile gelse olanları anlatsa…
Erken gelirsen bana haber ver.
d. Girişik Birleşik Cümle:
Eylemsilerle kurulan yan cümleciklerden oluşan cümlelerdir.
Onu görmeyi çok istiyorum.
Sabahları erken kalkmak bana göre değil.
Seni gördüğümü kimseye söylemem.
Ayakta duran adama bir bak!
Yıkılmış duvarın arkasından bir çocuk belirdi.
Çok çalışarak bu sonucu elde etti.
Konuştukça ne kadar samimi olduğu anlaşılıyor.
3. Sıralı cümle:
Her biri, yargı taşıyan birden fazla cümlenin
birbirine virgül (,) ya da noktalı virgül (;) ile bağlı olduğu cümlelerdir:
Her şey değişiyordu, binaların ve insanların yüzleri dönüşüyordu.
Asabı bozulmuştu, yüzünü buruşturdu, böyle laubaliliği sevmezdi.
Ortak ögelerin kullanımında dikkatli olunmalıdır:
Ortak Özne
Adam işten eve döndü, televizyonun karşısına geçti, uyudu.
Ortak Nesne
Kitabımı evde unuttum, almaya gidiyorum.
Ortak Dolaylı Tümleç
Adama doğru yöneldi, bir şeyler söyledi
Ortak öge yanlışlıkları:
Sabahları erkenden işe gidiyor, geç dönüyordu.
(yanlış)
Sabahları erkenden işe gidiyor, işten geç dönüyordu.
(doğru)
Konuştuklarımızı kimseye söyleme, aramızda kalsın.
(yanlış)
Konuştuklarımızı kimseye söyleme, onlar aramızda kalsın. (doğru)
4. Bağlı Cümle
Bağımsız olmalarına karşın anlamca birbirleriyle ilgili olan ve bağlaçla birbirine bağlanan cümlelerdir:
Sana da yardım etmek isterdim ama işim var.
Koşa koşa geldi ve arkadaşına sarıldı.
B. ANLAMLARINA GÖRE CÜMLE TÜRLERİ 1. Olumlu Cümle
Bir hareketin ya da oluşun, durumun olduğunu bildiren cümlelerdir:
Erkenden yola çıktım.
Çocuğuna çok kötü davranıyor.
İyi insanlardı.
2. Olumsuz Cümle
Yargının gerçekleşmediğini anlatan cümledir:
Evde hiç tuz yok.
Seni görmemiş.
Sana beş kuruş vermem.
Bazı cümleler biçim bakımından olumlu, anlam bakımından olumsuzdur:
Ne sabah uğradı ne de akşam.
Bazı cümleler yapıca olumsuz, anlamca olumludur:
Beni ne kadar sevdiğini bilmiyor değilim.
3. Soru Cümlesi
Soru yoluyla bilgi edinmeyi amaçlayan cümlelerdir:
Bu kadar mı kolay yalan söylemek?
Neden bu işi halletmiyorsun?
Dün nerelerdeydin?
Kimi cümleler, soru cümlesi gibi görünmesine rağmen, anlamca olumlu ya da olumsuz olabilir:
Böyle yağmurlu bir havada pikniğe mi gidilir.(Gidilmez anlamında)
Böyle tatlı bir bebek sevilmez mi. (Sevilir anlamında)
C. YÜKLEMİN TÜRÜNE GÖRE CÜMLELER 1. Eylem Cümlesi
Yüklemi çekimli bir eylem ya da birleşik eylem olan cümledir.
Bu sıcak yaz günleri nasıl geçecek?
Günler akıp gidiyor.
Parayı düşürdüğünü eve gelince fark etti.
2. Ad Cümlesi
Yüklemi çekimli bir eylem olmayıp ad veya ad soylu bir söz olan cümledir.
Bu işin sonu baştan belliydi.
Güzel günler önümüzde.
D. ÖGELERİN DİZİLİŞİNE GÖRE CÜMLELER 1. Kurallı Cümle
Yüklemi sonda bulunan cümle kurallı cümledir:
İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar.
Gün akşama dönerken iyice yorulmuştum.
Devrik Cümle
Yüklemi sonda bulunmayan cümledir. Bu tür cümleler daha çok sözlü dil kullanımında, şiir dilinde görülür.
Yerli yerinde kullanılan devrik cümleler yazılı anlatımda akıcılığı sağlar:
Balkan şehirlerinde geçti çocukluğum.
Sessizlik ortasında gezindim kederlice.
Üsküdar’da bir sokak. Görseniz siz de bir sokak der misiniz ona, emin değilim. Bir baştan diğer başa
uzunluğu, iki yüz-üç yüz metreyi bulur ancak. Ne başlangıcında ne de bitiminde sokak imgesini tam
karşılar o. Bir kere ortasına varıncaya kadar ayrımına varamazsınız bir sokakta bulunduğunuzun. Çünkü sol tarafınızda üç-dört katlı bitişik düzen evler devam edip giderken sağ taraftaki kaldırım, bir parka bitişik olarak ilerlemektedir. Bir noktadan sonra o tarafta da başlıyor evler ve bir sokağın beliriyor gibi oluyor varlığı. Ne yazık ki içinize bu duygu tam yerleşmeden sonuna ulaşıyorsunuz onun ve orada da bir tuhaflık bekliyor sizi. Yirmi-otuz basamakla caddeye inen bir merdiven başında buluyorsunuz birden kendinizi. (Bir Sokağı Kelimelerle Kurmak-Alim Kahraman)
Görseniz siz de bir sokak der misiniz ona: Devrik cümle
Bir baştan diğer başa uzunluğu, iki yüz-üç yüz metreyi bulur ancak: Devrik cümle
Ne başlangıcında ne de bitiminde sokak imgesini tam karşılar o: Devrik cümle
Bir kere ortasına varıncaya kadar ayrımına varamazsınız bir sokakta bulunduğunuzun: Devrik cümle
Bir noktadan sonra o tarafta da başlıyor evler ve bir sokağın beliriyor gibi oluyor varlığı: Devrik cümle
Ne yazık ki içinize bu duygu tam yerleşmeden sonuna ulaşıyorsunuz onun: Devrik cümle
Yirmi-otuz basamakla caddeye inen bir merdiven başında buluyorsunuz birden kendinizi: Devrik cümle
İstanbul’da ne kadar hurdacı, eskici varsa hepsini tek tek gezdim. Göztepe’nin yukarısındaki mahallelerde kümelenmiş hurdacılarla konuştum. Üsküdar’a inerken ara sokaklardan birinde derme çatma bir çarşıda
yuvalanmış eskicileri buldum, hepsiyle anlaştım.
Maltepe civarında demiryolunun kenarında, saclarla
çevrili mekânlarında binbir çeşit matbuatı, metal eşyayı insanı hayrete düşürecek çeşitlilikteki zımbırtıları
istiflemiş sonradan görme alkoliklerle teatide
bulundum. (Dublörün Dilemması-Murat Menteş)
İstanbul’da ne kadar hurdacı, eskici varsa hepsini tek tek gezdim: Kurallı, eylem cümlesi
Göztepe’nin yukarısındaki mahallelerde kümelenmiş hurdacılarla konuştum: Kurallı, eylem cümlesi
Üsküdar’a inerken ara sokaklardan birinde derme çatma bir çarşıda yuvalanmış eskicileri buldum, hepsiyle anlaştım: Kurallı, eylem cümlesi
Maltepe civarında demiryolunun kenarında, saclarla çevrili mekânlarında binbir çeşit matbuatı, metal
eşyayı insanı hayrete düşürecek çeşitlilikteki
zımbırtıları istiflemiş sonradan görme alkoliklerle teatide bulundum: Kurallı, eylem cümlesi
Bir İstanbullunun gündelik hayatında bulunduğu
yerden başka tarafı özlemesi çok tabiidir. Göztepe’de hışırtılı bir ağaç altında bir yaz sabahını tadarken
küçük bir ihsas, teninizde gezinen hiçten bir ürperme veya gözünüze takılan bir hayal, hatta birdenbire
duyduğunuz bir çocuk şarkısı sizi daha dün
ayrıldığınız bir Boğaz köyüne, çok uzak ve değişik bir dünya imiş gibi çağırır, rahatınızı bozar.
İstanbul’da, işinizin gücünüzün arasında iken birdenbire Nişantaşı’nda olmak istersiniz ve
Nişantaşı’nda iken Eyüp ve Üsküdar behemahal görmeniz lazım gelen yerler olur. Bazen de hepsini birden hatırladığınız ve istediğiniz için sadece
bulunduğunuz yerde kalırsınız.
Göztepe’de hışırtılı bir ağaç altında bir yaz sabahını tadarken: Zarf tümleci
küçük bir ihsas, teninizde gezinen hiçten bir ürperme veya gözünüze takılan bir hayal, hatta birdenbire
duyduğunuz bir çocuk şarkısı: Özne
sizi: Belirtili nesne
daha dün ayrıldığınız bir Boğaz köyüne: Dolaylı tümleç
çok uzak ve değişik bir dünya imiş gibi: Zarf tümleci
çağırır: Sıralı cümlelerden birincisinin yüklemi
rahatınızı: Belirtili nesne
bozar. Sıralı cümlelerden ikincisinin yüklemi
Bu cümle:
Yapısına göre: Birleşik cümle ve basit cümleden oluşmuş sıralı cümledir.
Anlamına göre: Olumlu cümledir.
Yüklemine göre: Eylem cümlesidir.
Öğelerinin dizilişine göre: Kurallı cümledir.
HEPÇİLİNGİRLER, Feyza, Türkçe Dilbilgisi Öğretme Kitabı, Everest Yay., İstanbul 2010.
KARAAĞAÇ, Günay- Yavuzer, Hayati, Türk Dili ve Kompozisyon, Okutman Yay., Ankara 2011.
OLGUN, Yusuf, Türk Dili Kompozisyon, Sümer Kit., İstanbul 2011.
SARI, Mehmet, Türk Dili Ders Kitabı, Okutman Yay., Ankara 2011.
Dersimiz bitmiştir. Teşekkürler.