• Sonuç bulunamadı

BALKAN ÜLKELERİ GEZİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "BALKAN ÜLKELERİ GEZİSİ"

Copied!
26
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BALKAN

ÜLKELERİ GEZİSİ

3 Eylül 2016 Cumartesi 11 Eylül 2016 Pazar

Bosna Hersek Sırbistan

Karadağ Kosova

Makedonya

Arnavutluk

(2)

(3)

1. GÜN : 3 Eylül 2016 Cumartesi 07:00 Evden çıkış

07:40 İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı

09:40 İstanbul – Saraybosna uçuşu (Pegasus PC 729) 2 saat

10:40 BOSNA HERSEK Saraybosna’ya varış (Saraybosna Türkiye’den 1 saat geridir) 11:15 Saraybosna Havalimanından şehir merkezindeki otele gidiş (10 km.)

11:30 Apartment SarajBosna

Muse Cazima Catica 18, 71000 Saraybosna, Bosna Hersek Telefon: +387 62 387 026

12:30 Saraybosna Şehitliği ve Ramiz Alia’nın mezarını ziyaret 13:00 Saraybosna Sebili (Sebilj) ve Başçarşı (Bascarsija)

13:30 Başçarşı’da eski Galatasaraylı Tarık Hodziç’de öğle yemeği (Kebab : Cevapcici) 14:30 Saraybosna gezisi

20:00 Saraybosna’da akşam yemeği 23:00 Otele dönüş

2. GÜN : 4 Eylül 2016 Pazar

08:00 Otelden çıkış ve Srebrenica’ya gidiş (133 km.) 2:20 saat 10:20 Srebrenica şehitlik ziyareti

11:15 Srebrenica’da öğle yemeği

12:15 Srebrenica’dan Karlofça’ya (SIRBİSTAN) gidiş (156 km.) 3:00 saat 15:15 Kısa Karlofça gezisi

15:45 Karlofça’dan Belgrad’a (SIRBİSTAN) gidiş (38 km.) 45 dakika 16:30 Lazar Lux Apartments

Stjepana Ljubiše 31 Belgrad, SIRBİSTAN Telefon: +3810114065709

17:00 Belgrad gezisi ‐ 1

18:00 Belgrad’da akşam yemeği 23:00 Otele dönüş

3. GÜN : 5 Eylül 2016 Pazartesi 08:00 Otelde sabah kahvaltısı 08:30 Belgrad gezisi ‐ 2

11:10 Otelden çıkış ve Belgrad ‐ Smederovo – Niş’e gidiş (237 km.) 2:20 saat 11:40 Smederovo

13:30 Niş

13:30 Niş’te öğle yemeği ve kısa Niş gezisi

14:20 Niş’den Üsküp’e (MAKEDONYA) gidiş (214 km.) 2:39 saat 17:00 Skopje Holiday'n'Deluxe Suites

18/20 Koco Racin boulevard, 1000 Üsküp, Makedonya 18:00 Büyük İskender Meydanı ve Üsküp Çarşısı gezisi 20:00 Üsküp’te akşam yemeği

22:30 Eve dönüş

(4)

4. GÜN : 6 Eylül 2016 Salı

10:00 Alışveriş ve evde sabah kahvaltısı Skopje Holiday'n'Deluxe Suites

18/20 Koco Racin boulevard, 1000 Üsküp, Makedonya 12:00 Üsküp serbest zaman

15:00 Üsküp’te öğle yemeği 21:00 Evde mangal

5. GÜN : 7 Eylül 2016 Çarşamba 08:00 Üsküp’te evden çıkış

08:15 Üsküp’ten Kalkandelen’e (Tetovo) gidiş (42 km.) 45 dakika 09:00 Kalkandelen Alaca Camii ziyareti 1 saat

10:00 Kalkandelen’den Gostivar’a gidiş (25 km.) 20 dakika 10:20 Kısa Gostivar gezisi 40 dakika

11:00 Gostivar’dan Ohrid’e gidiş (108 km.) 1:20 saat 12:20 Ohrid’de öğle yemeği

13:30 Oaza Inn

Hadji Mustafa 99, 6000 Ohri, Makedonya 18:00 Ohrid Çarşısı gezisi

20:30 Ohrid’de Balkan gecesi eğlencesi 22:30 Otele dönüş

6. GÜN : 8 Eylül 2016 Perşembe

07:00 Ohrid’de otelden çıkış ‐ Ohrid’den Manastır’a gidiş (73 km.) 1 saat 08:00 Manastır Gezisi ve kahvaltı

09:00 Atatürk’ün okulunu (Manastır Askeri İdadisi) ziyaret 10:00 Manastır’dan Resne’ye gidiş (37 km.) 30 dakika 10:30 Resneli Niyazi Bey Konağını ziyaret 15 dakika 10:45 Resne’den Tiran’a gidiş (170 km.) 3:00 saat 13:45 Kısa Tiran gezisi ve öğle yemeği

15:45 Tiran’dan Dıraç’a gidiş (39 km.) 40 dakika 16:30 Kadrisa Hotel

L13 Rruga Illiria, 2001 Durrës, Arnavutluk Telefon: +355 69 967 6613

20:00 Dıraç şehir gezisi ve akşam yemeği

(5)

7. GÜN : 9 Eylül 2016 Cuma 08:30 Otelde sabah kahvaltısı

09:15 Tiran’dan İşkodra’ya gidiş (101 km.) 1:30 saat 10:45 Kısa İşkodra gezisi 45 dakika

11:30 İşkodra’dan Sveti Stefan’a (KARADAĞ) gidiş (77 km.) 1:30 saat 13:00 Sveti Stefan adası panoramik ziyaret 15 dakika

13:15 Sveti Stefan’dan Budva’ya gidiş (15 km.) 15 dakika 13:30 Budva öğle yemeği

14:30 Studios Merdović

Jaz b.b Lastva Grbaljska, 85317 Budva, Karadağ 19:30 Budva akşam yemeği ve Budva gezisi

8. GÜN : 10 Eylül 2016 Cumartesi

07:00 Evden çıkış ‐ Budva’dan Lepatene’ye gidiş (29 km.) 30 dakika 07:30 Lepatene – Kamenari feribotu 15 dakika (Otomobil: 4,50 €) 08:00 Kamenari – Herceg Novi

Herceg Novi ‐ Trebinje (BOSNA SIRP CUMHURİYETİ) (53 km.) 1 saat 09:00 Kısa Trebinje gezisi ve kahvaltı

10:15 Trebinje – Počitelj (108 km.) 1:30 saat 11:45 Kısa Počitelj gezisi

12:00 Počitelj – Blagaj (24 km.) 20 dakika 12:20 Kısa Blagaj gezisi

12:45 Balagaj – Mostar (13 km.) 15 dakika 13:00 Mostar gezisi 2:30 saat

15:30 Mostar – Konjic (70 km.) 1 saat

16:30 Yol kenarında kuzu çevirme ve Konjic gezisi 18:30 Konjic ‐ Saraybosna (60 km.) 1 saat

19:30

9. GÜN : 11 Eylül 2016 Pazar 08:30 Otelde sabah kahvaltısı

09:15 Şehir merkezindeki otelden Saraybosna Havalimanına gidiş (10 km.) 09:30 Saraybosna Havalimanı

11:20 Saraybosna ‐ İstanbul uçuşu (Pegasus PC 730) 2 saat 14:15 İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı

(6)

6. GÜN

OHRİ TİRAN DURRES İŞKODRA

8 Eylül 2016 Perşembe

(7)

ARNAVUTLUK

Arnavutluk Cumhuriyeti Republika e Shqipërisë

Bayrak

Arma Slogan: "Ti Shqipëri më jep nder më jep

emrin shqipëtar"

"Arnavutluk, bana şeref verir; bana Arnavut ismini verir."

Başkent Tiran Resmi Dil Arnavutça

Hükümet Devlet Başkanı Başbakan

CUMHURİYET Bujar Nishani Edi Rama Kuruluşu

Arbër Prensliği Lezha Birliği Osmanlı'dan bğmsz.

Sosyalizm (Enver H.) Şimdiki anayasa

1190 02.03.1444 28.11.1912 1946 ‐ 1985 28.11.1998 Yüzölçümü

Su

28.748 km2 11.100 mil2 (Dünyada 143.)

% 4,7 Nüfus

Yoğunluk

2.886.026 (2016) 98/km2 (63.) GSYH

Toplam (milyar $) Kişibaşı

34.282 4,444 $ Para birimi ALL (Lek) Telefon kodu + 355

Internet TLD .al

Arnavutluk (Arnavutça: Shqipëria), resmî adı Arnavutluk Cumhuriyeti (Arnavutça: Republika e Shqipërisë, /ɾɛpuˈblika ɛ ʃcipəˈɾiːs/), Güneydoğu Avrupa'da bir ülkedir. Komşuları kuzeyde Karadağ, kuzeydoğusunda Sırbistan, doğusunda Makedonya ve güneyinde Yunanistan'dır. Ayrıca ülkenin batıda Adriyatik Denizi ve güneybatıda İyonya Denizi'ne kıyısı vardır. İyon Denizi ile Adriyatik Denizi arasındaki Otranto Boğazı'nın karşısındaki İtalya'ya uzaklığı 72 km'den (45 mil) daha azdır.

Arnavutluk'un günümüzdeki toprakları tarihin çeşitli noktalarında Dalmaçya (güney İlirya), Makedonya (özellikle Epirus Nova) ve Moesia Superior gibi Roma eyaletlerinin bir parçası oldu.

Modern cumhuriyet ise Balkan Savaşları sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'daki çöküşünden sonra ortaya çıkmıştır. 1912 yılında bağımsız olan Arnavutluk, 1917‐1920 arasında İtalyan himayesine girdi, II. Dünya Savaşı'nda 1939 yılında Faşist İtalya, 1943'te de Nazi Almanya’sı tarafından işgal edilene kadar Prenslik, Cumhuriyet ve Krallık oldu. 1944 yılında Arnavutluk'ta işgal sona erdi ve Enver Hoca ile Emek Partisi önderliğinde Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti kuruldu. 1991 yılında sosyalist yönetim sona erdi ve çok partili yönetime geçildi.

Arnavutluk, parlamenter demokrasiye ve bir geçiş ekonomisine sahiptir.

Arnavutluk'un başkenti olan Tiran, ülkedeki 2.831.741 kişinin yaklaşık 421.286'sını barındırmakta olup metropol alanında ise bu rakam 763,634'tür.

Serbest piyasa reformları, özellikle enerji ve ulaşım altyapılarının gelişiminde, ülkeye yabancı yatırımların kapısını açmıştır. Arnavutluk yüksek bir İGE'ye sahiptir ve evrensel bir sağlık sistemi ile ücretsiz ilk ve orta öğretim sunmaktadır. Arnavutluk bir üst‐orta gelir ekonomisine sahiptir ve ülke ekonomisine hizmet sektörü hâkim olup bunu sanayi ve tarım sektörü takip etmektedir.

(8)

Arnavutluk – Shqipëria – Albania : Bu ülkeye dünya üzerinde sadece Türkler Arnavutluk demektedir. Türkçedeki Arnavut kelimesi bir güney Arnavut (Toska) boyu olan 'Arvanit'lerin Türkçeleştirilmiş şeklidir. Orta Çağ'da Arnavutlar antik İlliryalılar ve Pelasglar isimlerinin yerine Arber, Arberesh, Arbanon, Arbanoi isimleriyle anıldılar. Yeni Çağ'da ise Arnavutlar ülkelerine kartallar ülkesi anlamında Shqipëria (okunuşu Şipıria) şeklinde adlandırmaktadır. Diğer çoğu dünya dillerinde ise 'Albania' kelimesi kullanılır.

Nitekim Latince “alba” = yüksekte duran, demektir. Arnavutluğa “Albania” ve Arnavutlara “Albanian” denir.

Kendisi de Arnavut kökenli olan, ilk Türkçe roman “Taaşşuk‐u Talat ve Fitnat”ın da yazarı olan Şemseddin Sami’ye göre ‘Arnavut’ kelimesinin anlamı ‘Çiftçi’ demektir.

Arnavutluk (Shqipëria), Arnavutça (Shqip) ve Arnavut (Shqiptar) sözcükleri kök bakımından kartal (Shqiponja)’dan türetildiği de söylenmektedir. Ş. Sami, büyük eseri Kâmus‐u Türkî’de Arnavutluk – Arnavutça ‐ Arnavut sözcüklerini Türkçeye Şkipniya – Şkip ‐ Şkipetar şeklinde çevirmiştir.

Arnavutluk, Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Avrupa Konseyi, Dünya Ticaret Örgütü, İslam Konferansı Örgütü, Karadeniz Ekonomik İşbirliği, Orta Avrupa Serbest Ticaret Anlaşması, Frankofon ve kurucu üye olarak Akdeniz İçin Birlik'e üyedir. Arnavutluk, ayrıca Avrupa Birliği'nin resmî adayıdır.

(9)

ENVER HOCA (ENVER HALİL HOXHA) Enver Halil Hoca (Arnavutça: Enver Halil Hoxha) (d. 16 Ekim 1908 – ö. 11 Nisan 1985), II. Dünya Savaşı'nın ardından 1985 yılındaki ölümüne kadar Arnavutluk Halk Cumhuriyeti lideri ve Arnavutluk Emek Partisi Genel Sekreteri olan Arnavut komünist siyasetçi. Görüşleri "Hocaizm" olarak bilinmektedir.

YAŞAMI: 1908'de Osmanlı İmparatorluğu'nun Ergir (Günümüzde Arnavutluk sınırları içinde kalan ve Gjirokastër olarak bilinen) kentinde Bektaşi Müslüman Tosk bir ailede doğan Enver Hoca, ilk eğitimini İlbasanlı Selim Rûhi Baba tarafından Âsım Baba Tekkesi'nde aldı. Babasının adı Halil, annesinin adı Gülihan (Gülo)’dur. 1930'da üniversite öğrenimi için gittiği Fransa'da Fransız Komünist Partisi'nin yayın organı Humanité'de yazmaya başladı. 1936 yılında döndüğü ülkesinde bir süre Fransızca öğretmenliği yaptı.

Nisan 1939'da İtalya'nın Arnavutluk'u işgalinden sonra öğretmenlikten çıkarıldı. Bunun üzerine Tiran'a döndü ve açtığı tütüncü dükkânı kısa sürede, işgalci düşmana karşı direniş hazırlıkları yapan komünist militanların toplantı yerine dönüştü. Ülkede var olan çeşitli komünist gruplar 8 Kasım 1941'de Arnavutluk Emek Partisi'ni (AEP) kurdular.

Mart 1943'de yapılan ilk parti kongresinde Enver Hoca partinin Genel Sekreterlik görevine getirildi. Ulusal Kurtuluş Konseyi adına seçilen yürütme organının yöneticiliğini de yapan Enver Hoca, 11 Ocak 1946 yılında kurulan Arnavutluk Halk Cumhuriyeti'nin başkanlığına getirildi. Enver Hoca yönetimindeki Arnavutluk, Stalin döneminde SSCB ile iyi ilişkiler içinde ve dışa açıktı. Ancak Kruşçev döneminden itibaren hemen tüm ülkelerle ilişkilerini keserek kendine yetme politikası izledi. Ülkesini, 1967 yılında resmi olarak dünyadaki ilk ateist devlet haline getirdi. Enver Hoca, ülkeyi 41 yıl aralıksız yönetti ve 11 Nisan 1985'te geçirdiği bir kalp krizi sonucu öldü.

Politik Geçmişi: Enver Hoca, İtalyan ve Alman faşist işgalcilerine ve onların yerli işbirlikçilerine karşı Arnavutluk Komünist Partisi'nin bütün antifaşist ve yurtsever güçleri örgütleyerek sürdürdüğü mücadeleye önderlik etti. Arnavutluk'ta 1944 yılında devrimin gerçekleştirilmesi ve sosyalizmin inşası Enver Hoca önderliğinde olmuştur.

1940'lı yılların ikinci yarısından itibaren, Marksizm‐Leninizm'e, Stalin'in görüşlerine, onun dönemindeki Sovyetler Birliği'ne bağlı olan Enver Hoca, Tito'nun başlatmış olduğu revizyonizm diye tabir ettiği hareketlerine karşı mücadele etmiştir. Ünlü SBKP XX.

Kongresi sonrası Sovyetler Birliği'nde kapitalist restorasyonun önünü açtığına inandığı Kruşçev'i revizyonizm ile itham eden Enver Hoca, başlangıçta Çin Halk Cumhuriyeti'ni savunmasına rağmen, daha sonraki dönemde Mao Zedong'un ölümünden sonra Çin revizyonizmi diye tabir ettiği görüşlere mücadele etmiştir. SSCB 1965 yılında Çekoslovakya’ya girmesi üzerine Enver Hoca, Varşova Paktı’ndan çekildiğini açıklamıştır. Ayrıca Enver Hoca Sovyetler Birliği'nin bu tutumunu sert bir dille kınamış ve SSCB politikalarına yönelik çok ağır ithamlarda bulunmuştur:

"Sovyet revizyonistlerinin yağma hedeflerine ulaşmak için seçtikleri yol, eskiden çarların ve diğer emperyalistlerin izledikleri yoldur, yani aldatma ve silahlı şiddet yoludur. Rubleler ve tanklar, yalanlar ve şantaj, demagoji ve tehditler elele vermiştir. Ancak, Kremlin’deki şefler yayılma planlarını ne kadar ilerletirlerse, ülkelerindeki durumları ve peykleriyle olan ilişkileri de o kadar güçleşir, askeri maceracılıkları ne kadar artarsa güçlükleri ve

(10)

çelişmeleri halletmek için silahlı saldırıya o kadar çok başvururlar. Hayatın inkâr edilmez gerçekleri, Partimizin, dönek Sovyet yönetiminin emperyalist niteliğini açıkça teşhir ederken haklı olduğunu ispat etmiştir. Çekoslovakya’nın işgali Sovyetler Birliği'ndeki yönetici kliğin tümüyle çürüdüğünü ve yozlaştığını gösteren, onların gerçek emperyalist çehresini, halkların hürriyet ve bağımsızlığının yeminli düşmanı olduğunu açığa çıkaran bir örnektir.”

Mao’nun ölümünden sonra iki ülke ilişkileri de değişti. Enver Hoca, Mao’nun ölümünden sonraki Çin idarecilerinin Maocu çizgiden uzaklaştıklarını, emperyalist güçlere ve emperyalist hareketlerine göz yumduklarını iddia ediyordu. Çinlileri ABD’ye yanaşmakla suçluyordu. Bu gelişmeler üzerine iki ülke arasındaki ilişkiler bozuldu ve Çin yapılan anlaşmaları tek taraflı olarak kaldırdı. 7 Temmuz 1978 günü Çin Halk Cumhuriyeti, Arnavutluk’un Pekin’deki elçiliğine bir resmi nota vererek, Çin’in Arnavutluk’a yaptığı ekonomik ve askeri yardımı durdurmayı, yardım kredilerini kesmeyi ve gönderdiği tüm askeri ve ekonomik uzmanları geri çekmeyi kararlaştırdığını bildirdi. Arnavutluk hükümetinin tepkisi ise sadece sözle olmasına karşın, sert ve onur kırıcı oldu:

“Çin hükümetinin Arnavutluk ile ekonomik ve askeri işbirliği anlaşmalarını tek yanlı kaldırması, iki ülke arasında resmen yapılmış anlaşmaları keyfi biçimde çiğnemesi, sosyalist ekonomimiz için çok sayıda önemli projeleri tamamlamadan bırakması, uzmanları geri çekmesi ve diğer deliller Çin yönetiminin iyice belirlenmiş siyasi ve ideolojik çizgisini yansıtmaktadır. Bunlar, Çin yönetiminin Marksizm‐Leninizm’den ve proleter enternasyonalizmi ilkelerinden sapmasının, Amerikan emperyalizmine, uluslararası sermayeye ve gericiliğe yakınlaşmasının ve onlarla işbirliğinin, uluslararası alanda devrimci ve kurtuluş güçlerine yardım ve destekten el çekmesinin, Çin’in bir emperyalist süper devlet haline gelme amaçlarının bir sonucudur. Şimdiki Çin yönetimi, kendi arzusuna göre ve kendisine özgü nedenlerden dolayı Arnavutluk Emek Partisi’ni Kültür Devrimi’ni mahkum etmeye zorladı ve zorlamaktadır. Arnavutluk Emek Partisi bu buyruğu hiçbir zaman kabul etmeyecektir.”

Enver Hoca'nın adı, Arnavutluk'ta; Sosyalizmin inşasıyla, Marksizm‐Leninizm için sarsılmaz mücadeleyle, Stalin'in savunulması mücadelesiyle, Arnavutluk'ta komünist partisinin kurulmasıyla ve önderliğiyle, İtalyan ve Alman işgalcilere karşı antifaşist ulusal kurtuluş mücadelesiyle, ülkenin bağımsızlığa kavuşmasıyla, Arnavutluk'u ilhak etmeyi amaçlayan, uluslararası komünist hareketi parçalamaya çalışan Tito revizyonizmine karşı mücadele ile, Sovyet revizyonizmine ve Çin revizyonizmine karşı mücadele ile özdeşleşmiştir.

Dinlere karşı olan tutumu : Enver Hoca'nın dinlere karşı olan tutumu Çin'deki Kültür Devrimi'ni anımsatıyordu. Arnavutluk'u dünyanın ilk resmi ateist devleti haline getiren Enver Hoca, ülkesini dinden tamamen soyutlamaya çalışmıştı. Arnavutluk'taki Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalan neredeyse tüm camileri yıktırmıştı. Kiliseler için de aynısı geçerliydi. Dinlere karşı olan bu sert tutum, eğitim sisteminde de kendini gösteriyordu. Mesela küçük yaştaki öğrencilere papaz ve imam maketleri gösterilerek 'halkı sömüren yalancılar' olarak lanse ediliyordu.

Ölümü : Enver Hoca, 11 Nisan 1985’de kalp krizi geçirerek vefat etti. Hayattayken kendisi için anıt mezar olarak yapılan bina, bugün spor salonu olarak kullanılmaktadır.

(11)

ARNAVUTLUK TARİHİ

Antik tarih

Arnavutların kökeni olarak Pelasglar görülür. Pelasglar Avrupa'nın en eski kavimi olarak bilinir. Yunanlar da köklerini Pelasglara dayandırır. Pek çok tarihçi İlliryalılar ve Pelasg'ların Helen kavimlerinden Dorlar ile akraba olduğu ve Helen kültürünün kurucuları oldukları görüşündedir. Arnavutlar, tarihçilerce eski İlliryalıların devamıdır.

Antik İllirya bugünkü Dalmaçya sahil bölgesidir (bugünkü Hırvatistan ve Karadağ) ve pek çok Roma İmparatoru bu bölgeden çıkmıştır.

Roma İmparatorluğu'nun kurucu halklarından olan İlliryalılar V. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun Germen, Hun ve Slavlar tarafından saldırıya uğraması ve yıkılması sonucunda 7.‐8. yüzyıllardan sonra giderek Slavların eline geçti ve bölge Orta Çağ'dan sonra Hırvatistan ve Karadağ olarak anılmaya başlandı. 20. yüzyıl'da da bu bölgede 'Güney Slavları' anlamında 'Yugoslav' devleti kuruldu.

Arnavutlar, Avrupa'nın en eski halklarından olduklarını ve millî kimliğini (aidiyetini) dinsel farka dayandırmayan tek Balkan milleti oldukları konusunu özellikle vurgularlar.

Arnavut dili (Arn. Shqip, Shqipja, gjuha shqipe, gjuha shqiptare) Hint‐Avrupa dil ailesinin özgün bir koludur. Arnavutçada, uzun süre komşu olmaktan ve 1000 yıllık Bizans idaresinden dolayı Yunanca ve Sırpça, 437 yıllık Osmanlı idaresinden dolayı da Türkçe ve Arapça kelimeler mevcuttur. Latin ve Germen dilleriyle de, bilhassa İtalyanca, Fransızca ve Almanca ile benzer yanları çoktur. Yine de Arnavutça kelime haznesi olarak saf bir dildir. Eski Yunanca ve Etrüskçe'nin de İlirya dili ve Arnavutça ile dolaysız akraba olduğu yönünde linguistik hipotezler mevcuttur.

Ortaçağ

Antik Çağ'da Hristiyanlığın Arnavutluk'a yayılması çok erken tarihlerde gerçekleşti.

Dıraç (Durres) kenti dünyadaki en eski piskoposluk merkezlerinden biridir. Aziz Pavlus daha 1. yüzyılda İllirya'ya Hristiyanlığı tanıtmıştı.

325 yılındaki İznik Konsili'nde tüm İllirya Roma idaresine bırakılmıştı. 731 yılında ise Bizans İmparatoru III. Leo Durres Metropollüğünü Bizans'a bağladı. 927 yılında Bizans Bulgar Patrikhanesini kabul etmeye mecbur kalınca, Arnavut Kilisesi de Bağımsız Ohri Piskoposluğu'na, dolayısıyla 1. Bulgar İmparatorluğu'na bağlandı. 1018 yılında Bizans bölgeyi geri aldı. 1054 yılındaki Roma ve Bizans Kiliseleri arasındaki büyük bölünme (Schisma), önceleri Arnavut Kilisesi için etki yapmadıysa da, 13. yüzyılda Arnavut Kiliseleri de iki rakip olan Katolik ve Ortodoks yani Roma ve Bizans Kiliseleri arasında ikiye bölündüler. Orta Çağ'da ortaya Arnavut Ortodoks Kilisesi ve Arnavutluk Katolik Kilisesi şeklinde bir bölünme çıktı.

Roma İmparatorluğu'nun kurucu halklarından olan İllirya bölgesi 5. yüzyılda Roma'nın Germen, Hun ve Slavlar tarafından saldırıya uğraması ve yıkılması sonucunda 7.‐8.

yüzyıllardan sonra giderek Slavların eline geçmiş ve bölge Orta Çağ'dan sonra Sırp Kırallığı,Hırvatistan ve Karadağ olarak anılmaya başlanmıştır. 20. yüzyılda da bu bölgede 'Güney Slavları' anlamında 'Yugoslavya' devleti kurulmuştur. Ancak Arnavutlar bu bölgede her zaman hak iddia etmişlerdir.

(12)

Ortaçağ'da bölgenin tam Doğu ve Batı Roma İmparatorluklarının sınırında bulunması nedeniyle Arnavutlar VI. yüzyıldan sonra Slavlaşma tehlikesine karşı, batının en güçlü şehri olan Venedik'in himayesine girerek Katolikliği tercih etmişler ama daha doğuda kalan Kosova ve bugünkü Sırbistan bölgeleri hızla Slav asimilasyonuna ve Ortodokslaşmaya girmiştir. (Bkz. Arnavut Ortodoks Kilisesi).

Gjergj Kastrioti'nin (İskender Bey)

Doğu Roma'nın 13. yüzyıldan sonra yıkılma sürecine girmesi sonucu doğudan gelen Osmanlılar 15. yüzyılda bölgeyi ele geçirmişler, Arnavutların ulusal kahramanları Gjergj Kastrioti'nin (İskender Bey) önderliğinde 40 yıldan fazla süren direnişini kırıp bölgeyi 1478'de ele geçirmişlerdir. Bu gelişmeler yüzbinlerce Arnavut'un İtalya'ya ve özellikle Sicilya ve Kalabriya bölgelerine göç etmesine yol açmıştır.

İtalya Arnavutları 'Arberesh' adıyla anılmaktadır.

1054'deki Doğu‐Batı/Ortodoks‐Katolik Kiliselerinin birbirlerinden tamamen ayrılmaları (Schisma) Arnavutluk'ta önceleri büyük etki yapmadı. İki kilise birbirlerine rekabet oluşturmadan yan yana bir arada var oldular. Ancak 12.

yüzyıldan sonra Bar'da Benedikt Manastırının kurulmasıyla Roma'nın ve Katolik Kilisesinin etkisi Arnavutluğun kuzeyinde arttı.

Durres'te ise Ortodoks Kilisesi daha hâkimdi. Arnavutluk'ta 13. yüzyılda Katolik ‐ Ortodoks ayrışımı daha da belirginleşti. Ülkenin güneyi tartışmasız Ortodoksluğun hakimiyetindeydi. Arnavutluk kıyıları bu dönem Normanların saldırısına uğradı.

Ortaçağ'da Arnavutlar genelde Arber adıyla anılıyorlardı. Bu aynı zamanda 12. yüzyıl sonunda Kruja Kalesi bölgesinde oluşmuş olan Arbanon Kırallığı'nda yaşayan halkın da adıydı. Bu Katolik Krallık, Ortodoks Kilisesine bağlı olan Kruja yönetiminden ayrılarak oluşmuştu. 1204 yılından sonra Arnavutluk önce Epir Despotluğu'na, 1230 yılında 2.

Bulgar İmparatorluğu'nun eline geçti. Ancak Bulgarlar, Bizanslılar tarafından bölgeden 1246'da atıldı ve Bizans'ın vesayetinde Epir Despotluğu yeniden kuruldu. Bu dönemde Dıraç kenti, sık sık İki Sicilya Krallığı'nın işgaline uğradı. Sırplar 1280'in ilk yarısında İşkodra'yı ele geçirdiler.

Arnavut Katolik Kilisesi, 1342‐1355 arasındaki Sırp Çarı Stefan Dushan'ın hâkimiyetini zarar görmeden atlattı. Sirp Çarı'nın ölmesi ve Sırp Krallığı’nın dağılmasının ardından soylu Arnavut sülalesi ŞAR, Zeta bölgesi ve Arnavutluk'un kuzeyinde iktidarı ele geçirdi.

Ballsha'lar 1368'de Ortodoksluk'tan Roma‐Katolik Kilisesine geçtiler. Lezha piskoposluğunun kurulması da bu dönemde gerçekleşti.

(13)

Osmanlı dönemi

Osmanlı Türkleri 14. yüzyıldan itibaren Anadolu ve Balkan Yarımadası'na akınlar yapmaya başladılar. 15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu Balkan Yarımadası'nın büyük bölümü ile birlikte bugünkü Arnavutluk topraklarını da ele geçirdi.

Katolik olan Arnavutluk'un kuzeyini Gjergj Kastriot Skanderbeg'in ölümünden sonra Osmanlıların ele geçirmesi on yıl dahi sürmedi. 1479'da Venedik Devleti Osmanlılarla barış anlaşması yaparak İşkodra ve Lezha'yı Osmanlılara bıraktı. Piskoposluk merkezi olan Durres de 1501'de Osmanlı'nın eline geçti. Bundan sonra Katolik Arnavutlar'ın çoğunluğu fiilen İslam hâkimiyeti altında yaşadılar. Osmanlıların hâkimiyeti önceleri sadece sahil bölgelerindeydi. Mirdita, Dukagjin ve Malesia e Madhe boylarının bölgelerine İslam hâkimiyeti giremedi. Bu bölgelerde 1490 ‐ 1550 arasında Osmanlı hâkimiyetine karşı pek çok isyan oldu. Gjergj Kastriot İskender Bey'in ölümünden sonra direnişi Lek Dukagjin, Muzaka ve Thopia aileleri sürdürdü. Çok uzun süren ve tam olarak hiç bitmeyen Arnavut direnişinin Osmanlılarca kırılmasından sonra 15. ve 16.

yüzyıllarda yarım milyon civarında İslamlaşmak istemeyen Arnavut İtalya'ya kaçmak zorunda kaldı (Arberesh'ler).

Arnavutluk'un Osmanlılarca fethinden sonra İslam dini, Arnavutlara üçüncü bir din olarak katıldı. 17. yüzyıldan sonra diğer Balkan milletleri gibi Arnavutlar da müslümanlaştılar. Ancak Arnavutlar müslümanlaşınca, Rumlar, Gürcüler, Çerkesler, Lazlar vb. gibi Türkleşmeyip, Arnavut kültürünü ve soylarını inatla korudular ve İstanbul Saray Yönetiminde Sadrazamlık, Paşalık, Valide Sultanlık gibi pek çok mevkii 17.yy.'dan sonra diğer sayısız etnik gruba rağmen ellerine geçirdiler. Bu sayede hem pozisyonlarını güçlendirdiler, hem de kendileri için asimilasyonu büyük beceri ile en alt düzeyde tuttular. Osmanlıların Arnavutluk Katolik Kilisesine karşı politika sürdürmelerine karşın, Arnavut Ortodoks Kilisesi herhangi bir baskı görmedi, ayrıca 17.

yy.'dan sonra bir kalkınma ve gelişim yaşadı. Osmanlı'nın son döneminde ülkenin kuzeyi İşkodra, merkezi Manastır ve güneyi Yanya vilayetinin sınırları içerisindeydi. 1. Balkan Savaşı'nda ülke Karadağ, Sırbistan ve Yunanistan'ın işgaline uğradı ve yağmalandı. İtalya ve Avusturya Macaristan'ın araya girmesiyle Arnavutluk Krallığı kuruldu. 1. Dünya Savaşında Karadağ, Avusturya Macaristan, Yunanistan ve İtalya'nın savaş alanı oldu.

YÖNETİM VE SİYASET

Arnavutluk Cumhuriyeti, 1998 yılında yenilenen bir anayasa altında kurulan yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin ayrılığına dayalı parlamenter bir cumhuriyet ile yönetilir. Anayasa, Arnavutluk Cumhuriyeti'nin en yüksek kanununu teşkil eder.

Arnavutluk'ta cumhurbaşkanı devletin başıdır. Cumhurbaşkanı 5 yılda bir tüm milletvekillerinin %50+1 oy çoğunluğuyla gerektiren gizli oyla meclis tarafından 5 yıllık bir süre için seçilir. Mevcut cumhurbaşkanı Bujar Nishani olup Temmuz 2012 yılında seçilmiştir. Cumhurbaşkanının anayasayı ve tüm yasaları gözlemleme garantisi, silahlı kuvvetlerin başkomutanı olmak, meclis oturumunda değilken meclisin görevlerini yerine getirmek ve başbakanı atamak gibi yetkileri bulunmaktadır. Yürütme gücü ise Bakanlar Kurulu'na (kabine) aittir. Başbakan Bakanlar Kurulu'nun başkanıdır. Başbakan cumhurbaşkanı tarafından atanırken bakanlar ise başbakanın önerisi temelinde cumhurbaşkanı tarafından atanır. Meclis kurulunun yapısına nihai onayı vermek

(14)

zorundadır. Kurul iç ve dış politikalarının yürütülmesinden sorumludur. Bu bakanlıklar diğer devlet organlarının faaliyetlerini yönlendirir ve kontrol eder. Mevcut başbakan Edi Rama olup 15 Eylül 2013 tarihinde göreve gelmiştir.

Arnavutluk Cumhuriyeti Meclisi, Arnavutluk'un tek meclisli yasama organıdır. Meclis'te liste usulü nispi temsil sistemi ile seçilen 140 milletvekili bulunmaktadır. İki başkanvekiline sahip olan meclis başkanı meclise başkanlık eder. 15 adet daimi komisyon veya komite bulunmaktadır. Meclis seçimleri en az her dört yılda bir yapılır.

Meclis anayasa değişikliği veya onaylama, başka bir devlete savaş ilan, uluslararası anlaşmaların onaylanması veya iptali, cumhurbaşkanı, Yargıtay başkanını ve başsavcıyı veya onun yardımcılarını seçme ve devlet radyo ve televizyon, devlet haber ajansı ve diğer resmi bilgi medya çalışmasını denetlemek gibi iç ve dış politika yönünde karar verme yetkisine sahiptir.

ORDU

Arnavutluk Silahlı Kuvvetleri (Arnavutça: Forcat e Armatosura të Shqiperise) 1912 yılında Arnavutluk'un bağımsızlığından sonra kurulmuştur. 1988 yılında 65.000 olan aktif asker sayısı 2009'da 14.500'e indirilmiştir ve orduda ağırlıklı olarak küçük bir filo uçak ile deniz gemileri bulunmaktadır. 1990'lı yıllarda büyük miktarda Çin yapımı tanklar ve karadan havaya füze sistemleri gibi eski askeri donanımlar hizmet dışına bırakılmıştır. Zorunlu askerlik hizmeti ise 2010 yılında kaldırılmıştır.

Günümüzde Arnavutluk Silahlı Kuvvetleri; Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri, Deniz Savunma Kuvvetleri, Arnavutluk Lojistik Tugayı ve Eğitim ve Doktrin Komutanlığı'ndan oluşmaktadır. Askeri bütçenin artırılması NATO'ya entegrasyonu için en önemli koşullardan biriydi. Askeri harcamalar, 2008 yılında GSYİH'nin yaklaşık %2'si olarak gerçekleşmiştir. Şubat 2008'den bu yana Arnavutluk, Akdeniz'de NATO'nun Aktif Çaba Operasyonu'na resmen katılmaktadır. Arnavutluk 3 Nisan 2008 tarihinde bir NATO üyelik daveti aldı[20] ve 1 Nisan 2009'dan bu yana NATO üyesidir.

İDARİ YAPILANMA

Arnavutluk, idari olarak ile (Arnavutça: qark, çoğul qarku; yaygın prefekturë çoğul prefektura), illerde ilçeye (Arnavutça: rreth, çoğul rrethe), bu ilçelerde belediyeye (Arnavutça: komunë) ayrılır. Bu belediyelerden 73'ü şehir (Arnavutça: bashki) statüsündedir. Bu belediyeler ise şehir (Arnavutça: qytete) veya köylere (Arnavutça:

fshatra) ayrılır. Arnavutluk idari olarak 12 ile ayrılmıştır:

Kod TÜRKÇE ADI ARNAVUTÇA

AL‐01 Berat Berat

AL‐02 Dıraç Durrës

AL‐03 Elbasan Elbasan

AL‐04 Fier Fier

AL‐05 Ergiri Gjirokastër AL‐06 Görice Korçë

Kod TÜRKÇE ADI ARNAVUTÇA

AL‐07 Kukës Kukës

AL‐08 Leç Lezhë

AL‐09 Debre Dibër

AL‐10 İşkodra Shkodër

AL‐11 Tiran Tirana

AL‐12 Avlonya Vlorë

(15)

COĞRAFYA

Arnavutluk 28.748 kilometrekarelik yüzölçümüne sahiptir. Arnavutluk 39° ve 43° K enlemleri arasında ve çoğunlukla 19° ve 21° D meridyenleri arasında konumlanmıştır.

Arnavutluk'un kıyı uzunluğu 611 km olup, Adriyatik ve İyon Denizi boyunca uzanır.

Adriyatik Denizi'nin batı yüzünü ovalar. Ülkenin %70'i dağlık olup engebelidir ve dışarıdan genellikle erişilemez. En yüksek dağ 2764 m yüksekliğindeki Korab Dağı olup Debre ilçesi'nde yer almaktadır. Kıyıda iklim tipik bir hafif Akdeniz iklimi olup kışlar ılık ve yağışlı, yazlar ise güneşli ve oldukça kuru geçmektedir.

EKONOMİ

Özelleştirmeler ve kanunlardaki yeni yapılanmaların ilerlemeye katkısı olmasına rağmen eski yapının etkileri nedeniyle sorunlar devam etmektedir: Ekonominin büyümesi uluslararası para kuruluşlarının yardımlarına, yabancı ülkelerde yaşayan Arnavutların gönderdikleri paralara ve inşaat işlerine dayanmaktadır. Nüfusun üçte biri hala, gayri safi millî hasılanın dörtte birini sağlayan, tarım işlerinde çalışmakta ve destekle geçinmektedir. Turizmde de şimdiye kadar bir ilerleme kaydedilmemiştir.

Dünya Bankası'nın 2008 yılı raporunda, Arnavutluk nüfusunun %12,4 ü yoksul olarak nitelendirilmiştir. Ortalama aylık gelir 2006 verilerinde 28.322 Lek olarak gözükmektedir. (Yaklaşık 225 Euro)

Enflasyon oranları

2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 2000 1999 1998

%2,9 %2,5 %2 %2,2 %3,3 %1,7 %3,5 %4,2 ‐%1 %8,7

Ülkenin önemli sorunlarından birisi altyapının zayıf olmasıdır. Ana yolların birçoğunda iyileştirme çalışmaları yapılmasına rağmen yolların çoğu çok kötü durumda. Su, gün içerisinde çok az bir zaman için kısıtlı bir şekilde verilmekte, elektrik kesintileri ise özellikle kış aylarında günlük olağan bir durum arz etmektedir. Bu durum yalnızca yabancı yatırımcıları etkilemekle kalmayıp, yerli işletmelerin de verimli ve az maliyetli iş yapmalarını engellemektedir. Kosloduj'daki Bulgaristan Nükleer santralinin 2006 Aralık ayı sonlarında kapatılması, altyapıyı çok daha zor bir hale getirmiştir. Elektriğin neredeyse tümünü sadece hidroelektrik santrallerden sağlayan Arnavutluk, komşularının çoğunun yaptığı gibi Bulgaristan'dan elektrik ithal etmek zorundaydı. Son yıllarda kış aylarının sert geçmesi, barajların dolmasına yol açtığından, elektrik üretimi giderek düzenli hale gelmektedir. Ayrıca birçok hidroelektrik santralin ve elektrik şebekelerinin yenilenmesi de bir yandan elektrik üretimini arttırırken, diğer yandan taşımadaki kayıpları aza indirmiştir.

2006 yılındaki gayrisafi millî hasıla 9,1 Milyar USD tutarındadır. Bu 2006 yılında %5'lik bir büyümeyi göstermektedir. (2005: %5,5) Ekonominin büyümesi İnşaat sektörünün gelişmesi ve küçük işletmelerle hizmet sektörünün verimliliği nedeni iledir. Tarım sektörü ve madencilik, enerji krizi nedeni ile yaşadığı kayıplardan dolayı bu büyümeye çok az bir katkıda bulunmuşlardır. Tarım sektörü %20,7 ile eskiden olduğu gibi gayrisafi millî hasıla içerisinde önemli bir yere sahiptir. En büyük pay %46,4 ile hizmet sektöründe olurken, %14,3 ile inşaat sektörü onu takip etmektedir. Sanayini payı %9,7, Taşımacılığın payı ise %8,9 olmuştur. Gayrisafi millî hasılanın büyümesi 2002 yılında

%4,7, 2003 yılında %6.

(16)

2006 yılında işsizlik oranı %13,8, 2007 yılında bu oran: % 13,8. Resmi açıklamalar gerçek işsizlik oranlarını göstermemektedir. Örneğin, küçük çiftlik işletmelerinde çalışan aile fertleri işsiz sayılmıyorlar. Hâlbuki buralarda yaklaşık 6 yetişkin kişinin birlikte yaşadığı bir aile en fazla iki, üç dönümlük bir tarlayı işlemektedirler.

Merkez Bankası (Banka e Shqipërisë) para politikasından, emisyondan ve bankaların denetiminden sorumludur. Eski merkez bankası Banka e Kursimeve 2004 yılında Avusturya bankası Raiffeisen International tarafından satın alınmış ve Raiffeisen Bank Albania adı ile ülkenin önde gelen bir finans kuruluşu haline gelmiştir.

Önümüzdeki yıllarda, yakın geçmişte keşfedilen petrol ve doğalgaz kaynaklarının ekonomiye yön veren faktörlerden birisi olması bekleniyor. 3,014 milyar m³ doğalgaz ve 2,987 milyar varil petrol çıkarılması tahmin ediliyor.

Enerji Kaynakları (2005)

Kaynak Tüketim Üretim İthalat İhracat

Doğalgaz (Varil/Gün) tahmini 29.000 7.006 21.600 1.240 (2004)

Doğalgaz (Milyon m³/Yıl) tahmini 28.77 28.77 0 0

Elektrik (Milyon kWh/Yıl) 3.323 5.385 371 300

Enerji kaynaklarına göre elektrik üretimi (2005) Hidroelektrik santral: %97,1

Fosil yakıtlar: %2,9

TARIM

Geleneksel bir tarım ülkesi olan Arnavutluk'da tarım, ülkenin çok önemli bir sektörlerinden birisidir. 28 748 km² olan ülke yüzölçümünün yaklaşık dörtte biri tarım alanı olarak kullanılabilir durumdadır. Hava koşulları her türlü tarımı ve hayvancılığı yapmaya müsaittir. Toprak kalitesi bölgeden bölgeye değişim göstermektedir.

Tarım, % 22 lik bir payla, gayrisafi millî hasıla içerisinde önemli bir yer tutmaktadır.

2004 yılında çalışan nüfusun % 60 ı tarım sektöründe çalışıyordu. Tarım işletmeciliği çoğunlukla geleneksel yöntemlerle yapılmaktadır. Verimlilik düşüktür. Makine, tesis ve toprak verimliğinin arttırılması çalışması yatırımları için yeterli sermayenin olmaması, yetersiz sulama tesisleri, eski üretim yöntemleri ve pazara girmekte yaşanan zorluklar ana sorunlardır. Tarım arazilerinin çok dağınık yerlerde olması ve kooperatifçiliğin psikolojik baskısı da diğer temel sorunlardır. Bu sorunlar, Arnavutluk tarımının gelişmesini uzun yıllar engelleyecektir.

Kalite standartlarının uygulamaya konması, eğitimin iyileştirilmesi, ürün çeşitliliği ve yeni dağıtım kanallarının devreye sokulması kısa ve orta vadede kalite ve miktar açısından tarımsal ürünlerde iyileşmeye yol açacaktır ve ülkenin temel gıda (Meyve, sebze,süt, tahıl) ve yarı mamül ve mamül (Et ve süt ürünleri, meyve ve sebze konserveleri, bal ve baharat) ihtiyaçlarını karşılayacaktır.

(17)

MALİ POLİTİKA ve DIŞ TİCARET

Arnavutluk mali politikası hızlı bir iyileşme gösterdi. 2006 yılında ülkenin borçları gayrisafi millî hasılanın % 55,9 u civarına kadar geriledi. Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası verilerine göre bir iyileşme görülüyor. 2005 yılından 2008 yılına kadar yatırımlar % 5,6 dan % 9,3 e yükselmiştir. Yatırımların 2009 yılında 90,4 Milyar Lek, 2010 yılında 94 Milyar Lek ve 2012 yılında 108 Milyar Lek'e çıkması planlanıyor.

Önemli ithalât ve ihracat ülkeleri sırasıyla İtalya, Yunanistan, Almanya ve Türkiye’dir.

500 Lek (ALL) = 12,20 TL 1.000 Lek (ALL) = 24,40 TL

BİLİM VE TEKNOLOJİ

Arnavutluk'ta gelişme ve bilimsel araştırma için yapılan harcamalar, GSYİH'in %0,18'ini aşmaz, bu oran Avrupa'daki en düşük seviyedir. Ekonomik rekabet ve ihracat düşüktür, ekonomi hâlâ büyük oranda düşük teknolojiye meyillidir.

1990'dan beri, bilim ve teknolojideki insan kaynakları büyük ölçüde azalmıştır. Birçok araştırma, 1990‐1999 yılları arasında ülkedeki üniversite ve bilim enstitülerindeki, profesörlerin ve araştırma görevlilerinin yaklaşık %40'ının göç ettiği göstermektedir.

Beyin göçüne neden olarak kötüleşen ekonomik yaşam koşulları gösterilmektedir, araştırma için ciddi engel oluşturan parasal fonların ve sanat altyapısının eksikliği mevcuttur. Bununla beraber 2009‐2015 yıllarını kapsayan "Arnavutluk'ta Bilim, Teknoloji ve İnnovasyonda Ulusal Strateji"yi[31], 2009'da hükûmet kabul etti. Belge, Eğitim ve Bilim Bakanlığı'nın işbirliği ve UNESCO'nun yardımı ile, Başbakanlık Kabinesi Donör Koordinasyonu ve Strateji Departmanı tarafından düzenlenmektedir.

Bu belge, 2015 için beş stratejik hedef içerir:

 Araştırma ve geliştirme (AR‐GE) için kamu harcamaları üç misline çıkarılarak GSYİH'in %0,6'sı ayrılması

 Yabancı kaynakların Avrupa Birliği'nin Araştırmalar için Çerçeve Programları yoluyla olanlar dâhil olmak üzere‐ AR‐GE yönünde gayri safi yurtiçi harcamadaki payının arttırılması, bunların araştırma harcamalarının %40'ını karşılayacak duruma gelmesi

(18)

 Yeni teknoloji tabanlı firmaların pre‐inkübasyon, test etme, sertifikasyon ve saire için kullanılabilecek laboratuvar ekipmanı ve ve çalışma alanı içeren, dört veya beş Arnavut bilimde mükemmeliyet merkezi kurulması,

 Araştırmacıların sayısının iki katına çıkarılması, hem "beyin göçünün tersine çevrilmesi"nin teşviki ‐geri dönen araştırmacılara hibe programı gibi‐, hem de yeni araştırmacıların yetiştirilmesi, 500 doktoralı dahil: Bu Arnavut üniversitelerinde üç yeni doktora programının kurulmasını gerektirmektedir

 Hem yerel AR‐GE yatırımları yoluyla hem de akademik araştırma enstitüleri veya yabancı ortaklarla konsorsiyumlar yoluyla 100 şirkette innovasyonun teşviki

Bu strateji, diğer sektörel stratejiler ile sinerji içinde ve 2008'de kabul edilen Arnavutluk Yükseköğretim Stratejisi ve Ulusal Gelişme ve İntegrasyon Stratejisi (2007–2013) dikkate alınarak uygulanacaktır. Üstünde durulan diğer bir konu, tarım‐gıda endüstrisi ve turizm gibi ekonomik sektörlerin modernize edilmesinin önemidir. Ayrıca, enerji, çevresel ve su kaynaklarının kullanımının stratejik önemi, üzerinde durulan diğer konulardır. Taraflar; tarım ve gıda, bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT), halk sağlığı, Albanoloji ve beşeri bilimler, doğal kaynaklar, biyoteknoloji, savunma ve güvenlik gibi araştırma alanlarına öncelik verilmesini önermiştir.

Avrupa Birliği (AB), dünyada en rekabetçi ekonomi olmak için Lizbon Stratejisinin parçası olarak innovasyon ve araştırma için net hedefler belirledi. Batı Balkan ülkelerinin diğerleri gibi AB'ye katılmayı hedefleyen Arnavutluk, son yıllarda ekonomik büyüme için temelleri atmaya odaklanan, gelişme sürecinde yol almakta.

Başbakan Yardımcı Genc Pollo, "Arnavutluk'un NATO'ya üyelik sürecinde (şimdi üye) yüksek sosyo‐ekonomik gelişme oranları lazım ve AB'ye katılım toplumumuzda innovasyon, teknoloji ve bilimin rolünün güçlendirilmesi gerekli" olduğunu belirtmekte.

Ağustos 2009'da, hükûmet bu politikanın uygulanmasının iyileştirilmesi için, Arnavut Araştırma Teknoloji ve İnnovasyon Kurumunun kurulmasını onayladı.

2006'da, Arnavut hükûmeti bilimsel araştırma sisteminde ciddi bir reformu ele aldı.

Bilim Akademisi, diğer birçok Avrupa ülkesinin modeli doğrultusunda yeniden düzenlendi; yeni düzenlemeyle, seçilmiş bilimadamlarıyla idare edilecek ve bundan böyle araştırma enstitülerinin yönetimini yapmayacak, bunlar yükseköğretim sistemine entegre edilecek. İki yeni fakülte kurulmuştur: Tiran Tarım Üniversitesi'nde (Agricultural University of Tirana) Biyoteknoloji ve Gıda Fakültesi, ve Tiran Politeknik Üniversitesi'nde (Polytechnic University of Tirana) Bilgi Teknolojileri Fakültesi. Tiran Üniversitesi, ayrıca Uygulamalı ve Nükleer Fizik merkezi ve Biyoteknoloji Bölümü'ne de sahip oldu. On iki, teknoloji transferi merkezi ve devlet kurumu da kurulmuştur.

Yakın zamana kadar, Arnavutluk'ta AR‐GE ve innovasyon istatistikleri, OECD, Eurostat veya UNESCO stadartlarına ulaşmış değildi. Akademik ve kamu kurumlarının ilk çalışması bu yılın başlarında başladı ve işdünyasında AR‐GE ve innovasyon incelemesi hâlen sürmektedir, UNESCO'nun desteği de vardır. Kısıtlayıcı vize düzenlemeleri de, bilimsel değişim ve yurtdışında geçici çalışan olmayı engellemektedir.

Arnavutluk'ta toplamda 578 bilimsel çalışan vardır: 274'ü Bilim Akademisinde, 304'ü Bakanlıkların AR‐GE enstitülerinde çalışmaktadır. Arnavutluk'ta AR‐GE personeli sayısı yaklaşık 1000 kişi başına 0,2'dir.

(19)

NÜFUS

Nüfus

2008 1989 1979 1969 1960 1950 1930 1923

3.170.048 3.182.400 2.590.600 2.068.200 1.626.300 1.218.900 833.600 814.400 Milliyetler: Arnavutlar: %79,9, Rumen: %9,5, Yunanlar: %3,2, Çingeneler: %2,7, Sırplar:

%1,2, Makedonlar: %1,1, kalan: %2,4.

DİL : ARNAVUTÇA

Ülkede konuşulan dil Arnavutçadır. Arnavutça (Arnavut dili Hint‐Avrupa dil ailesinin farklı bir dalını temsil etmektedir). Günümüz Arnavut diline uygun olarak yazılmış ilk belge 1462 yılına rastlamaktadır. İlk edebi eser ünlü dilbilimci Gjon Buzuku’ya ait

“Meshari” olup 1555 yılında basılmıştır. Bu tarihten itibaren Arnavut dili iki ana şivede gelişme göstermiştir. Bunlar; “Gegerisht” (Arnavutluğun kuzeyinde konuşulan) ve

“Toskerisht” (Arnavutluğun güneyinde konuşulan) şiveleridir. 1908 Manastır Ulusal Kongresi’nde Arnavut alfabesinin 36 harften oluşması ve Latin alfabesinin kullanılması kararlaştırılmıştır. Arnavutça (konuşma ve yazı dili) aynı zamanda Kosova’da, Karadağ’da, Sırbistan ve Makedonya’da yaşayan Arnavutlar tarafından kullanılmaktadır.

DİN

Ülkenin %70'ini Müslümanlar, %30'unu Hristiyanlar oluşturur. Ülkede, Ortodoks mezhebi Katolikliğe nazaran daha baskındır. Ortodoks mezhebinden olanlar 500 bini aşarken Katolik nüfusu tahmini olarak 300 bin civarındadır. Enver Hoca döneminde bütün kilise ve camiler kapatılmış ve Arnavutluk, 1967 yılında resmi olarak dünyadaki ilk ateist devlet olmuştur, fakat 1990'ların başlarında bu terim anayasadan kaldırılmıştır.

EĞİTİM

Komünist yönetim iktidara gelmeden önce Arnavutluk'ta halkın %85'i okuma yazma bilmiyordu. I. ve II. Dünya Savaşı yılları arasında okul sayısı oldukça azdı. Komünist yönetim 1944 yılında iktidara geldiğinde öncelikli olarak cehaleti ortadan kaldırmaya çalıştı. Sıkı düzenlemeler getirildi ve 12 ile 40 yaş arasında okuma yazma bilmeyen herkes okuma yazma öğrenmek için derslere katılmakla görevlendirildi. 1955 yılına gelindiğinde, erişkin nüfustaki cehalet büyük çoğunlukla ortadan kaldırılmıştı.

Günümüzde Arnavutluk'ta genel okuryazarlık oranı %98.7 olup, bu oran erkeklerde % 99.2 ve kadınlarda ise % 98.3'tür. Kentsel alanlara doğru 1990'larda büyük nüfus hareketleri ile eğitim hizmetleri dönüşüm geçirmiştir. Ekim 1957'de kurulan Tiran Üniversitesi, Arnavutluk'un en eski üniversitesidir.

SAĞLIK SİSTEMİ

Sağlık sistemi ülkede komünizmin çöküşünden sonra keskin bir düşüş yaşamıştır, ancak 2000 yılından bu yana modernleşme süreci olmuştur.[36] 2000'lerden itibariyle ülkede bir askeri hastane ve uzman tesisleri dâhil 51 hastane bulunmaktaydı.[36] Arnavutluk başarıyla sıtma gibi hastalıkları önlemiştir.

(20)

Yaşam beklentisi 77.59 yıl ile Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi Avrupa Birliği ülkeleri ile aynı göstergelere sahip olup dünyada 51. sıradadır. En sık ölüm nedenleri ise dolaşım ve kanser hastalıklarıdır. Nüfus ve Sağlık Araştırması, 2009 Nisan ayında Arnavutluk'ta erkek sünneti, kürtaj ve daha fazlasını içeren çeşitli sağlık istatistikleri detaylandıran bir anket hazırlamıştır.

Tiran Üniversitesi Tıp Fakültesi ülkede ana tıp okuludur. Diğer şehirlerde hemşirelik okulları da vardır. Newsweek'in 2010 yılı listesinde dünyadaki en iyi 100 ülke arasından Arnavutluk 57. sırada yer aldı.

ARNAVUT KÜLTÜRÜ Arnavutluk mutfağı

Arnavutluk mutfağı Akdeniz ve Balkan mutfaklarının bir sentezi niteliğindedir. Tarihsel arka plan ile sıkı bir bağ içerisinde gelişmiştir. Bu açıdan Yunan, İtalyan ve Osmanlı etkisini görebilmek mümkündür. Arnavut mutfağında ana öğün öğle yemeğidir.

Salatalar, domates, salatalık, taze yeşil biber gibi taze sebzeler ile zeytin, zeytin yağı ve tuz sıklıkla kullanılmaktadır. Dıraç, Avlonya ve Sarandë gibi kıyı kentlerinde ise deniz mahsulleri mutfağı gelişmiştir. Dağlık kesimlerde ise tütsülenmiş et tüketimi fazladır.

ARNAVUTLUK’TA SPOR

Arnavutluk’ta özellikle futbol önemlidir. Yönetsel bakımdan futbol 1930 yılında kurulan Arnavutluk Futbol Federasyonu (Arnavutça: Federata Shqiptare e Futbollit, F.SH.F.) tarafından yönetilmektedir. Federasyon UEFA ve FIFA üyesidir.

 Arnavutluk Millî Futbol Takımı

 Arnavutluk Millî Basketbol Takımı

 Arnavutluk Millî Futsal Takımı

 Arnavutluk 21 Yaş Altı Millî Futbol Takımı

ARNAVUTLUK’TA RESMİ TATİL VE BAYRAMLAR

Tarih Türkçe adı Arnavutça adı Notlar

31 Aralık ‐ 2 Ocak Yılbaşı Viti i Ri

7 Mart Öğretmenler Günü Dita e Mësuesit Resmî

8 Mart Anneler Günü Dita e Nënës Resmî

1 Mayıs İşçi Bayramı Një Maji

19 Ekim Rahibe Teresa Günü Dita e Nënë Terezës 28 Kasım Bağımsızlık Günü Dita e Pavarësisë

29 Kasım Özgürlük Günü Dita e Çlirimit

DİNİ BAYRAMLAR

1 Mart Bahar Şenliği Dita e Verës Ortodokslar için

22 Mart Nevruz Dita e Nevruzit

tarihi değişken Paskalya Pashkët Katolike tarihi değişken Ortodoks Paskalyası Pashkët Ortodokse

tarihi değişken Ramazan Bayramı Ramazan Bajrami (Fitër Bajrami) tarihi değişken Kurban Bayramı Kurban Bajrami

25 Aralık Noel Krishtlindjet

(21)

TİRAN

Makedonya’dan Arnavutluk sınırına geliyoruz. ''Arnavutluk'' ismini sadece biz Türkler kullanıyoruz. Onların ve birçok ülkenin deyişiyle Albania'dayız. Yol boyu çingeneleri görebilirsiniz. Ülkenin %3'ünü çingeneler oluşturuyormuş. Arnavutluk'un nüfusu 2,5‐3 milyon civarında. Bu nüfusun beşte biri Tiran'da yaşıyor. Şehir yürüyerek gezilecek büyüklükte. Yıllarca Avrupa'nın içinde yaşayıp katı komünist rejimden dolayı dışarı açılamayan, tarihsel bağımızın da olduğu bu ülkeyi merak etmemek mümkün değil.

Arnavutluk'un başkenti Tiran'a doğru bozuk yollardan ilerlerken, ülkenin araba mezarlığına dönüşmüş hali hiç de iç açıcı değil. Rejim değişikliğinden sonra Almanya elinde bulunan eski Mercedes arabaları bu ülkeye hibe etmiş. Böylelikle hem eski arabalardan kurtulmuş hem de hibe ettiği arabaların yedek parçalarını bu ülkeye satmakla bir taşla iki kuş vururum diye düşünmüş. Ancak Arnavut mafyası hesapları tersine çevirmiş. Ülkeye çok fazla çalıntı araba girdiğinden, eski araçlar parçalanmış, böylelikle yedek parça sorunlarını da kendi içlerinde halletmişler.

Tiran girişi yoğun bir trafikle karşılaşıyoruz. Doğru dürüst çalışmayan trafik ışıkları, yolların kötü ve yetersiz olmasından dolayı tıkanan trafikte bir süre bekliyoruz.

Arnavutlar, Avrupa'nın en eski halklarından biri olan İlliryalılılardan gelme. Ancak bakıldığında biz Türklerden çok farkları yok gibi... Ülkede Arnavutça konuşulmakta, fakat Osmanlılardan sonra dillerine Türkçe ve Arapça kelimeler girmiş.

''Arnavutluk neyi ile ile ünlüdür?'' derseniz... Ülkemizde de bilindiği gibi; insanlarının inadı, Arnavut ciğeri, Arnavut kaldırımı gibi birçok şey sayılabilir. Ama bence bu ülke Mercedes arabaları ile ünlü. Taksilerinin bile Mercedes marka olduğu bu fakir ülkede mafya tam mesai yapıyor gibi görünüyor. Bu ülkede neredeyse her elli metrede bir benzin istasyonu var. Kara parayı aklama yerleri olarak benzin istasyonları gösteriliyor.

(22)

Bir de her yerde göze çarpan ufak kafeler doldurmuş sokak ve caddeleri. Dışa açılım politikasından sonra bu kafeler hızla artmış. İşsizliğin yüksek olduğu ülkede biri kafe açmış, bakmışlar iyi kazanıyor sonra bir diğeri açılmış, sonra bir yenisi daha...

Tiran'ın ünlü meydanı İskender Bey Meydanı'na geliyoruz. Bizim için Taksim Meydanı ne ise onlar için de İskender Bey Meydanı aynı anlamı taşıyor. Arnavutlar için ulusal bir kahraman olan İskender Bey'in, at üstündeki heykeli meydanın tam ortasında. Komünist rejim boyunca da bu heykel yerinden kaldırılmamış.

İskender Bey'in babası, 14.yy'da Osmanlılarla yaptığı bir savaşta yenilgiye uğrayınca oğlu İskender'i Osmanlılar rehin alarak Yeniçeri Ordusu'na vermişler. Orduda devşirilen İskender Bey, burada Müslüman olup İskender ismini almış.

25 yıl boyunca Osmanlı Ordusu'na hizmet veren, II.Murat zamanında Arnavutluk'a Sancak Beyi olarak gönderilen İskender Bey, Arnavutluk’a geldikten sonra Osmanlıya isyan bayrağını açmış. Ölümüne kadar Osmanlılarla savaşan İskender Bey, tekrar eski dini olan Hristiyanlığa da geri dönmüş.

Onun zamanında Arnavutluk'u tam olarak ele geçiremeyen Osmanlı Ordusu'na karşı çarpışarak zaferler elde eden İskender Bey, bugün hala Arnavutların en büyük ulusal kahramanı ve Osmanlıya direnişin simgesi... İskender Bey'in heykelinin hemen yanı başında büyük bir Arnavutluk bayrağı dalgalanmakta. Kartalların ülkesi olarak da anılan Arnavutluk'un bayrağındaki simge de bir kartal figürü...

İskender Bey heykelinin hemen karşısında, ona nazire yaparcasına Osmanlı dönemine ait cami ve saat kulesi yükseliyor. Ethem Paşa Camii komünist rejim zamanında ayakta kalan nadir camilerden biri. Nadir, diyorum çünkü 40 yıl boyunca ülkeyi komünist baskı rejimi altında tutan Enver Hoca, ülkenin tüm dini geleneklerine karşı savaş açması sonucu, ülkedeki cami ve kiliseleri yıktırmış. 1967 yılında ise ülkenin ateist bir devlet olduğunu ilan etmiş. Şimdi Arnavutluk'ta din çok büyük etken olmamakla birlikte halkın

%70'i Müslüman %30'luk kısmı ise Katolik ve Ortodoks Hristiyan.

Yine bu meydanın diğer bir köşesinde Enver Hoca dönemine ait görülmesi gereken yerlerden biri olarak gösterilen bu çirkin bina da Opera binası...

(23)

İki büyük ana caddesi var. Bu ana caddelerin birinde Enver Hoca'nın balkonundan halka seslendiği bir bina yer alıyor. Eskiden bu binanın resmini çekmek bile yasakmış.

Enver Hoca’nın oturduğu ev

Enver Hoca, 1944 yılında ülkenin başına geldikten kırk yıl boyunca Arnavutluk'u demir yumruğu ile yönetmiş. Ülkede Stalinizm modelinde bir diktatörlük kuran Hoca ilk önce sosyalist olan Yugoslavya ile bağlarını kopartmış. Stalin'in ölümünden sonra modernleşiyor diye Rusya'ya, Rusya ile birlikte onun etrafında olan ''Demir Perde'' ülkelerine de sırtını dönmüş. Varşova Paktı'ndan ayrılmış. Dünyada tek küsmediği devlet Çin kalmış. Ancak Çin'in ABD ile ilişki kurması üzerine, Çin'i de revizyonizmle suçlayıp tüm diplomatik ilişkilerini bitirmiş. Sonuç olarak; Enver Hoca, ölümüne kadar ülkesini büyük bir yalnızlığın içine atıp Arnavutluk'u dünya ülkelerinden izole etmiş.

(24)

Enver Hoca, kızı ve damadı tarafından yaptırılan, ''Piramit Anıt Mezara'' gömülmüş.

Arnavutluk halkı tarafından sevilmeyen bu diktatör, ülkede rejimin değişmesiyle, şehrin tam merkezinde bulunan bu anıttan mezarı alınarak belediye mezarlığına taşınmış.

Şimdi bu piramit görünümlü binayı çocuklar kaydırak alanı olarak kullanıyor.

Yol boyunca mantar görünümlü, üstünde mazgalı olan biraz da miğfere benzeyen beton oluşumlar göreceksiniz.

Dünyadan kendisini iyice soyutlayan Enver Hoca'nın paranoyakça, herkesi kendine düşman zanneden düşünceleri sonucu oluşturulmuş olan beton ve çelik karışımı bu sığınaklara ''Bunker'' diyorlar.

Olası bir saldırıya karşı ülkenin her yerine 600 bin beton sığınak inşa ettiren Enver Hoca, bu amaçla muazzam miktarlarda beton ve çeliği büyük paralar karşılığı ithal etmiş.

(25)

Anıt mezarın tam karşısında bulunan Gençlik Parkı'na geçiyoruz. Parkta Sami Frasheri'nin, bizde bilinen adıyla, , ilk Türkçe roman “Taaşşuk‐u Talat ve Fitnat”ın da yazarı olan Şemseddin Sami’nin bir büstü var. Arnavut asıllı Osmanlı yazar aynı zamanda Galatasaray Spor Klübü'nün kurucularından Ali Sami Yen'in de babasıdır.

Menüde ünlü ''Tiran Tava'' var. Gele gele önümüze bildiğimiz ızgara bonfile ile patates geliyor. ''Biz Tiran Tava istedik'' diyoruz. (Sanki bu yemeği çok bilirmişiz gibi) ''İşte Tiran Tava bu'' diyorlar. Turist çaresizliği ile önümüze konulanı yemeğe başlıyoruz.

Aman Tanrım! Ben böyle lezzetli bonfileyi başka hiçbir yerde yemedim.

(26)

DIRAÇ (DURRËS)

Dıraç (Arnavutça: Durrës veya Durrësi) Orta Arnavutluk'ta Dıraç ili'nin merkezi ve ülkenin en büyük ikinci şehridir. Nüfusu 2011 tahminlerine göre 113,249'dur.

Dıraç kenti başkent Tiran'ın 33 kilometre batısında Orta Adriyatik sahilinde yer almakta olup, tarihi ve ekonomik açıdan önemli bir yerleşim yeridir. Adriyatik denizinin nispeten dar bir bölgesindedir ve karşı kıyıda İtalya'nın Bari ve Brindisi şehirleri yer alır.

Aleksandër Moisiu Üniversitesi ve Arnavutluk'un ana limanı burada yer alır.

Şehirde Osmanlı zamanından kalan Fatih Camii bulunmaktadır. Camii'ye Fatih Sultan Mehmet'in adı koyulmuştur.

Referanslar

Benzer Belgeler

2.2 All prices shall be quoted in the Albanian Currency (ALL), including applicable taxes, but excluding VAT. If the prices are quoted in a foreign currency, then they shall

Katılımcıların örgütsel bağlılık düzeyleri ile hedef baskısı algıları arasındaki ilişkinin tespit edilmesi amacıyla yapılan korelasyon analizi sonuçları

Balkan tarihi açısından kaynak teşkil eden İsmail Kemal Bey'in Hatıratı, Osmanlı Arnavutluk'undan Anılar (1885-1912),0sman/ı Sonrası Arnavutluk (1912-1920),

Atamert, yıllardan beri mikrofonu da, çamuru da terk etmiyor “ Çok yönlü.. K ENDİSİNİ yılla rda n b

Hatipler ve genç liseliler yüce Atamızın bü • yük ve lâyemut eserine Türk milleti­ nin şahrahta ve Türkiyenin itilâsı yo lunda ayni sadakatle

26 “Bu madde ile fazla ve yersiz tahsil edilen veya kanun gereği iadesi gereken vergilerin mükellefe red ve iadesinde mükellef hukukunun gözetilmesi, enflasyonist etkilerin

1919'dan beri birikmiş 2 bin koli kitap, risale, mektup, şifreli yazı ve hatıratın üniversitedeki sol tarih uzmanı Latiment Kütüphanesi'nde araştırmacıların

1919'dan beri birikmiş 2 bin koli kitap, risale, mektup, şifreli yazı ve hatıratın üniversitedeki sol tarih uzmanı Latiment Kütüphanesi'nde araştırmacıların