• Sonuç bulunamadı

Atamert, yıllardan beri mikrofonu da, çamuru da terk etmiyor:çok yönlü bir sanatçı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atamert, yıllardan beri mikrofonu da, çamuru da terk etmiyor:çok yönlü bir sanatçı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Atamert, yıllardan beri mikrofonu da, çamuru da terk etmiyor

“ Çok yönlü

K

ENDİSİNİ yılla rda n b e ri

radyo programlarından ta­ nıdığımız Ozcan Atamert, Bod­

rum Sualb Müzesi Haluk Elbe Sanat Galerisinde 15 Eylül Perşembe günü, onbirinci kişi­

sel sergisini açıyor. 41 sayı­ sının uğuruna inanan sanat­ çının, bu sergisinde, tam 41 adet lake, seramik ve gravür çalışması yer alıyor. Atamert'le sergisi öncesinde, radyocu­ luğu, ressamlığı ve şairliği üze­ rine görüştük.

- Sayın özean Atamert, yıl­ lardan beri radyoda program­ lar hazırlıyorsunuz. Sizi çoğu­ muz bu yönünüzle tanıyoruz. İsterseniz önce bu radyo prog­ ramlarınızdan söz edelim...

- Uzun yıllar İstanbul Rad­

yosu'nda ve Türkiye Radyo-

ları'nda prodüktör - spiker v.e sunucu olarak görev yaptım. Haber okudum, naklen yayınlar yaptım, programlar hazırladım. 1961 - 1982 yılları arasında rad­ yoda kadrolu olarak çalıştım. 1982'de ise emekliliğimi iste­ dim ve şimdi de sözleşmeli olarak bu işimi sürdürüyorum.

- Mimar Sinan Üniversitesi mezunusunuz. Okul da bu ça­ lışmalarla birlikte mi gitti?

- Evet, radyo çalışmalarım sırasında, okula da gittim. Mi­

mar Sinan Üniversitesi Güzel

Sanatlar Fakültesi'nin, Dekora­ tif Resim Bölümü nden mezun

oldum. Gündüz okula giderken, o sıralarda il Radyosu henüz açılmıştı, gece de radyo prog­ ramlarımı sürdürüyordum. Çok yorucu oldu ama, böylece sev­ diğim iki işi de birlikte yapabili­ yordum.

- Şimdi radyoda hangi programları hazırlıyorsunuz?

- Caz ve hafif müzik prog­

ramlarını hazırlıyorum. Daha önce de, Gece Yarısı, Türk

Besteci ve Yorumcuları, Bir Besteci, Çay Saatleri, Çeşitli Müzik gibi programlar yaptım.

Bunlardan bence en önemlisi, üç yıl süreyle yaptığım Cumar­

tesi Şenliği idi. Tabii çok da

zorlandım. Oradan oraya prog­ ram için koşturmak zorunda kalıyordum, sevmeyen kişi al­ tından kalkamaz sanıyorum bu İşin. Birçok önemli sanatçıyla rö p o rta jla r gerçekleştirdim .

Ram palı, M ilicent Brovm, Benny Carter gibi...

- Şimdi de isterseniz, sera­ mik ve resim çalışmalarınıza dönelim... Bu uğraşınızdan söz eder misiniz?

- Çocukluğumda, ailem ve daha sonra da hocalarım çok teşvik ettiler ve yardımcı oldu­ lar. Nurullah Berk, son dönem­ lerde Dinçer Erimez resim ho­ camdı. Bedri Rahmi Eyüboğ- lu'nu tanımak şansına eriştim. Ondan ders almadım ama, kendisini ve eserlerini tanımak bile bir ders sayılırdı. Seramik­ te, İsmail Hakkı Oygar'dan tat­ biki dersler aldım. Çömlekçile­ rin yanında çamur yoğurma­ sını, çömlek yapmasını öğren­ dik. Daha sonra da vitray çalış­ tım. Ama oldukça zor bir olay vitray. Onun için şu anda sür­

bir sanatçı”

7 £.7 £>.

dürmüyorum. Seramik, lake ve son yıllarda da gravür çalışı­ yorum. Sürekli olarak kendimi yenilemek taraftarıyım.

- Bu serginize dönelim. Bu serginizde hangi teknikler oluş­ turduğunuz yapıtlarınız yer

alıyor?

- Turizm ve Tanıtma Mü- dürlüğünün daveti üzerine, Bodrum'da sergimi açıyorum.

S e rgim de, 41 e s e rim yer alıyor. Maviyi, eflatunu, yeşili ve parlak renkleri çok seviyo­ rum. Seramiklerimde, daha çok Anadolu motiflerini kullanı­ yorum. Anadolu'yu çok gez­ dim. Türk kadınını büyük bir hayranlıkla izledim. Bir yandan eviyle, bir yandan da toprakla uğraşıyordu Tüm yaptıklarında duygularını ustalıkla dile getiri­ yor. Onun için Türk kadınını ve yaptıklarını ben de seramikle­ rimde kullanıyorum. Lake, gra­ vür ve seramik çalışmalarım da var bu sergimde.

- Sanıyorum sizin şiir çalış­ malarınız da var. Bir de dergi çıkarıyorsunuz.

- 1970'li yılların başında şiir çalışmalarına başladım. Es­ kiden Şiir Günleri düzenlenirdi. Bugünlerde ben de sunuculuk yapardım. Daha sonra birçok şiirim de bestelendi, ileride tüm bu şiirlerim i kitap haline getirm eyi düşünüyorum. Ana

Kültür Sanat Dergisi nin sanat

yönetmeniyim beş yıldan bu yana. Ayrıca, Sanat Çevresi ne de bazen yazılarım çıkıyor.

- Bir seçeneğiniz olsaydı, radyoyu mu, plastik sanatları mı seçerdiniz?

- Resimle müzik o kadar, birbirine yakın ki, ikisinden de kopamam. Yıllarca ikisini bir arada yürüttüm. Sesim izin ver­

r ? t i i S r L * b

Özcan Atamert, devletin sanata

ve sanatçıya mutlaka sahip çık­

masını istiyor.

diği ölçüde, radyo programla­ rımı da bu çalışmalarımla bir­ likte sürdüreceğim.

- Sanatçılara destek konu­

sunda düşüncelerinizi öğrene­ bilir miyiz?

- Devletin, sanatçılara daha çok destek olmasını istiyorum. Bizim yu rt dışındaki tanıtımları­ mızı devlet üstlenmeli. .Bizleri sahipsiz bırakmamalı. Uygarlık­ lar, uluslar, sanat ve kültürle var olur ve yaşarlar. Türkiye de dışarıda sesini duyurabil­ mek istiyorsa, bize yardımcı ol­ malı. Bu arada büyük kapital sahipleri de, sanata, sanatçıya gereken ilgi ve desteği göster­ meli. Bu. dünyanın her yanında böyle oluyor.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Sunulan çalışmada 5 0 C, ekilibrasyon ve eritme sonrası akrozomal bozukluk oranları değerlendiril- diğinde, ASP’nın diğer gruplara göre akrozomal bütünlüğü

Level 1-4 lymph node positivity was noted in 29.4%, 33.3% and 6.8% of patients with liver metastasis, lung metastasis and seminal vesicle invasion, respectively.

[r]

Anlatılan şek ldek üret m sürec ne b rleş k malat sürec , süreç esnasında ortaya çıkan mal yetlere b rleş k mal yet, asıl üret lmek stenen mamul ya da mamullere

NAMIK KEMAL AİLESİNİN İLK KURBANI: CEZMİ'NİN İNTİHARI Namık Kemal'in, Ali Ekrem'den olan ilk torunu.. İs­ mini, Mehmet Kemal Cezmi

bir gökyüzü var mendilinde, bu kesinleşmiş yarım kalmış ayva, sevgili yaz mevsimlerinden başını sayısız yana eğmiş, kabristan güllerimiz dağa doğru yönelen ne kadar

With the implementation of the National Health Insurance (NHI) in 1995, the majority of Taiwan people have not dental servi ce access problem, as NHI covered most of the

Estimation of abilities of small commercial production of radioisotope 225 Ас by neutron irradiation of Ra-226 in the Institute of Atomic Energy in Kazakhstan.