• Sonuç bulunamadı

Karaciğer Hastaları İçin Umut: Donmuş Hücreler Omurilik Onarımı İçin Yeni Umut

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Karaciğer Hastaları İçin Umut: Donmuş Hücreler Omurilik Onarımı İçin Yeni Umut"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

14 Bilim ve Teknik

İnsan embriyonlarından elde edilen henüz uzmanlaşmamış kök hücrelerin tıpta kullanımı, beraberinde birtakım etik tartışmalar getiriyor. Başta ABD ol-mak üzere birçok ülke, insan embri-yonlarından alınan kök hücrelerle yü-rütülen deneylere sınırlamalar getirmiş bulunuyor. Oysa tıp araştırmacılarının düşü, her kalıba girebilen bu hücreler-le, yetişkinlerde pek çok tür hasarlı do-kuyu onarabilmek. Bu dokulardan ona-rımı en güç olanlardan biri de omurilik. Ama Washington Üniversitesi nörolog-larından Dennis Choi, John McDonald ve arkadaşları, bu düşün gerçekleşmesi yolunda önemli bir adım attılar. Araştır-macılar, fare embriyon kök hücrelerin-den elde ettikleri olgunlaşmamış sinir hücrelerini felçli sıçanlara aşılayarak omurilik hasarını kısmen iyileştirmeyi başardılar. Deney sonucu, sakat hay-vanlar tam olmasa da hareket yeteneği-ne kavuştu. Deyeteneği-neyin özellikle öyeteneği-nemli bir yönü, sıçanların belkemiklerine vu-rularak sakatlanmalarından 9 gün sonra uygulanıp başarılı sonuç vermesi. Oysa, omurilik sakatlanmalarında, bir gün geçtikten sonra, zedelenen bölgeyi sı-nırlı da olsa eski işlevine kavuşturmak, bugüne değin olanaksız görünmektey-di. Bu başarı, dünyanın her yerinde uzun süre önce uğradıkları omurilik ha-sarı nedeniyle sakat kalmış yüz binler-ce insan için umut ışığı yakıyor. Nöro-loglar, tekniğin omurilik sakatlanmala-rının kök hücre nakliyle tedavisinde önemli bir ilk adım olduğunun altını çiziyorlar. Ancak, bunun insanlar

üze-rinde klinik uygulamasının henüz çok uzakta olduğunu belirtiyorlar.

Choi ve McDonald, deneylere 1996 yılında, Washington Üniversitesi nöro-biyologlarından David Gottlieb’in, embriyon kök hücrelerini petri kapla-rındaki kültür ortamlarında kimyasal yöntemlerle sinir hücrelerine dönüş-türmesinden etkilenerek başlamışlar. Aslında yapmak istedikleri, tedavi için bir ilk adım olarak, Gottlieb’in fare embriyon kök hücrelerinden yetiştirdi-ği sinir hücrelerinin, sıçanların sinir sis-teminde yaşayıp yaşamayacaklarını de-nemekmiş. Araştırmacılar, Gottlieb’in laboratuvarından aldıkları sinir hücre öncüllerini, 9 gün önceden omurilikleri yaralanmış 22 yetişkin fareye aşılamış-lar. Birkaç hafta sonra da hayvanlara ne olduğunu incelemişler. Fare hücreleri-ne saldıran floresan boyayla işaretlen-miş antikorlar yardımıyla, aşılanan hüc-relerin pek çoğunun, yaşamakla kalma-yıp omuriliğin yaralı bölgesine de ya-yıldıklarını belirlemişler. Üstelik bir kısmı sinir hücrelerine, bir kısmı da oli-godendrosit ve astrosit denen yardımcı sinir hücrelerine dönüşmüş.

Araştırmacıları asıl şaşırtan, arka ayakları tümüyle felçli farelerin artık arkalarını kaldırabilmeleri ve tam ol-masa bile bacaklarıyla yarım yamalak hareket edebilmeleri olmuş. Yalnızca sahte (plasebo) aşılama yapılan fareler-se, arka bacaklarını sürükleyip ön ayak-larıyla hareket edebiliyorlarmış.

Tekniğin omurilik tedavisinde sağ-ladığı yarar açık. Açık olmayan

noktay-sa, iyileşmeye tam olarak neyin yol aç-tığı. Olasılıklardan biri, yeni fare hücre-lerinin, sıçan sinir hücreleriyle işlevsel bağlar kurarak omuriliği, beyinle arka bacaklar arasında sinyal iletme yetene-ğine kısmen de olsa yeniden kavuştur-ması. Araştırmacıların aklına gelen bir başka olasılık, fare hücrelerinden türe-yen oligodendrositlerin , hasarlı omuri-lik hücrelerinin çevresindeki yalıtkan myelin kılıflarını onarıp bunları uyarı-ları yeniden iletecek duruma getirmiş olmaları. Üçüncü bir varsayım da nak-ledilen hücrelerce salgılanmış olabile-cek kimyasal maddelerin sıçan omurili-ğindeki hücreleri etkileyerek ya ölme-lerini engellemeleri, ya da işlevlerine yeniden kavuşturmaları.

Choi’nin ekibi, şimdi bu olasılıkla-rın hangisinin doğru olduğunu belirle-meye çalışıyor. Araştırmacılar ayrıca sa-katlanmayla müdahale arasındaki süre-yi de dokuz günden, birkaç aya çıkar-maya çalışıyorlar. Bu konudaki başarı, sakatlıkları yıllarca, hatta on yıllarca sü-ren insanlar için daha gerçekçi umut ışıkları yakabilecek.

Science, 3 Aralık 1999’

Karaciğerleri iflas etmiş, kendile-rine yeni bir organ takılamazsa ölüm tehdidi altında bulunan hastalar için tutunabilecekleri bir can simidi orta-ya çıktı. Araştırmacılar, dondurulmuş karaciğer hücrelerinin, hastaları nak-ledilecek organ buluncaya kadar ya-şatabildiğini belirlediler.

ABD’nin Richmond kentindeki Virginia Sağlık Üniversitesi doktorla-rı, vericilerden sağlanan ama damar ya da salgı kanallarındaki hasar nede-niyle bütün olarak hastalara nakledi-lemeyecek karaciğerlerden sağlıklı hücreler toplayarak bunları sıvı azot-la dondurmuşazot-lar, daha sonra da

kara-ciğer yetmezliği nedeniyle ölmek üzere olan hastaların karaciğer ya da dalaklarına aşılamışlar. Hücre nakle-dilen 12 hastadan yedisi, kendilerine takılacak bütün bir organ bulununca-ya kadar bulununca-yaşamlarını sürdürmeyi

ba-şarmış. Hatta aşırı dozda ağrı kesici aldığı için karaciğeri yıkıma uğrayan bir kadın, yalnızca nakledilen hücre-ler sayesinde tümüyle iyileşip tabur-cu edilmiş. Nebraska Üniversitesi Tıp Merkezi’nde de doktorlar, aynı yöntemle genetik bir karaciğer hasta-lığı taşıyan iki çocuğu tedavi etmiş-ler. Çocuklardan birinde, daha ana karnındayken karaciğer hastalığı be-lirlenince, doğumdan hemen sonra birkaç kez dondurulmuş hücre aşı-lanmış. Beş ay süreyle yaşatılan be-beğe daha sonra başarılı bir karaciğer nakli gerçekleştirilmiş.

New Scientist, 4 Aralık 1999

Karaciğer Hastaları İçin Umut: Donmuş Hücreler

Omurilik Onarımı İçin Yeni Umut

Referanslar

Benzer Belgeler

避免肺炎發生,糖尿病患需要更多的防護 返回 醫療衛教 發表醫師 謝安慈主任 發佈日期 2010/01/15

Basic login, Kerberos [6] authentication, RADIUS (remote authentication dial in user service) [7] authentication and access control, and role based access control (RBAC) are

Özlem Ak Araştırmacılar artık yeni ve daha verimli bilgisayarlar, tıbbi cihazlar ve diğer ileri teknolojiler oluşturmak için nano malzemeleri tercih ediyor. Grafen, elektriği

Fo- tonlar duvardan yansıyarak görüleme- yen nesnenin üzerine çarpıyor ve oradan tekrar duvara yansıyor, duvardan tekrar yansıyan fotonların bir kısmıysa -her biri

Ancak takviye oranı ağırlıkça %5’e çıkarıldığında her iki kompozitin de saf cam elyaf takviyeli ve ağırlıkça %2,5 oranında partikül takviyeli

Yan› s›ra, fetal kök hücreler (fetal dönem süresince elde edilirler), embriyonik olmayan kaynaklardan elde edilen kök hücreler (embriyonik olmayan kök hüc- reler; dokuya

İlerde akıllı telefonlara bile yüklene- bilecek olan bu algoritma, bilgileri glikoz denetleyicisinden alıyor, gerekli insülin miktarını hesaplıyor ve uygun dozu sal-

Acorda, nöron aksonlar› üzerindeki parçal› miyelin k›l›flar› aras›ndaki bofl- luklarda akson lifleri üzerindeki potas- yum kanallar›n› t›kayarak, iyon