• Sonuç bulunamadı

Hücre bağlanma şekilleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hücre bağlanma şekilleri"

Copied!
120
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hücre bağlanma şekilleri

3 farklı bağlanma şekli 3 farklı bağlanma şekli vardır.

vardır.

Desmozom:Desmozom:

Düğme şeklinde Düğme şeklinde bağlantı şeklidir.

bağlantı şeklidir.

Kasılma özelliği taşıyan Kasılma özelliği taşıyan fibriller (aktin filamentleri) fibriller (aktin filamentleri) iki hücreyi birleştirir.

iki hücreyi birleştirir.

Kadherin ve bazı proteinler Kadherin ve bazı proteinler de bulunur.

de bulunur.

Gerime maruz kalan Gerime maruz kalan bölgelerde bulunur.

bölgelerde bulunur.

Deri hücrelerindeDeri hücrelerinde

Kalp hücrelerindeKalp hücrelerinde

(2)

Hemidesmozom: Hemidesmozom:

Hücreleri altta bulunan Hücreleri altta bulunan bazal laminaya

bazal laminaya

bağlayan yapılardır.

bağlayan yapılardır.

Yarım desmozom gibi Yarım desmozom gibi görünürler.

görünürler.

Hücre içindeki ara Hücre içindeki ara filamentlerle

filamentlerle bağlantılıdır.

bağlantılıdır.

İntegrin içerirler. İntegrin içerirler.

(3)

Fokal adezyonlar Fokal adezyonlar

Hücreleri bazal Hücreleri bazal laminaya

laminaya tuttururlar.

tuttururlar.

Aktin filamentleri Aktin filamentleri ile ilişkili değişken ile ilişkili değişken

yapılardır.

yapılardır.

Hücre hareketinde Hücre hareketinde önemli rol oynarlar.

önemli rol oynarlar.

Cell to Cell Junctions

• Utilize CAMs (Cell Adhering Molecules)

– Tight Junctions – Anchoring Junctions

• Desmosomes

– Gap Junctions

(4)

Sıkı bağlantılarSıkı bağlantılar

Hücrelerin birbirleriyle sıkı olarak Hücrelerin birbirleriyle sıkı olarak bağladığı bağlantı şeklidir. Aralarında bağladığı bağlantı şeklidir. Aralarında hiçbir boşluk yoktur.

hiçbir boşluk yoktur.

Barsak epitel hücrelerindeBarsak epitel hücrelerinde

Böbrek tübülüs epitel hücrelerinde Böbrek tübülüs epitel hücrelerinde bulunur.

bulunur.

Büyük miktarlardaki sıvılara karşı Büyük miktarlardaki sıvılara karşı bir engel oluşturarak absorbe olan bir engel oluşturarak absorbe olan maddelerin miktarlarını sınırlar.

maddelerin miktarlarını sınırlar.

Komşu hücreler arasında bazı Komşu hücreler arasında bazı iyonların ve erimiş maddelerin iyonların ve erimiş maddelerin geçişine izin verir. Sıvı geçiş geçişine izin verir. Sıvı geçiş miktarını kavşakta bulunan miktarını kavşakta bulunan

proteinler belirler. Bu proteinlere proteinler belirler. Bu proteinlere örnek olarak

örnek olarak

OkludinlerOkludinler

Kavşakla ilgili adezyon Kavşakla ilgili adezyon molekülleri

molekülleri

Klaudinler verilebilir.Klaudinler verilebilir.

Tight junctions

• Complete barrier (brick wall)

• Fusion of adjacent cell membranes via claudin and occludin

• Found in – BBB

– GI tract, kidneys

Tight vs. leaky epithelium

(5)

Gap (gedikli) bağlantılar Gap (gedikli) bağlantılar

Hücrelerin birbirine sitoplazmik Hücrelerin birbirine sitoplazmik bir kanalla bağlandığı bağlantı bir kanalla bağlandığı bağlantı

şeklidir.

şeklidir.

Kalp hücreleriKalp hücreleri

Düz kas hücrelerinde bulunur.Düz kas hücrelerinde bulunur.

Na, potasyum ve küçük Na, potasyum ve küçük

moleküllerin geçişine izin verir.

moleküllerin geçişine izin verir.

Büyük proteinlerin geçişine izin Büyük proteinlerin geçişine izin

vermezler vermezler

Elektriksel ve kimyasal uyarıların Elektriksel ve kimyasal uyarıların hücreler arasında çok hızlı

hücreler arasında çok hızlı yayılmasını sağlar.

yayılmasını sağlar.

Kanallar Kanallar KonneksonKonnekson adlı bir adlı bir proteinden oluşmuştur.

proteinden oluşmuştur.

Her kanalın çapı CaHer kanalın çapı Ca+2+2 iyonları ile iyonları ile ayarlanır.

ayarlanır.

Gap Junctions

• Cylindrical proteins form channels

• Can open and close

• Electrical synapses

• Rapid transfer of signals in cardiac &

smooth muscle

(6)
(7)

Hücre yapışma (adezyon) molekülleri (CAM)

HücrelerinHücrelerin

bazal laminaya vebazal laminaya ve

birbiri ile tutunmasını birbiri ile tutunmasını sağlayan hücrelere

sağlayan hücrelere

adezyon molekülleri adı verilir.

adezyon molekülleri adı verilir.

Hücre içi ve hücre dışında Hücre içi ve hücre dışında moleküllere bağlanarak moleküllere bağlanarak hücreleri birleştirirler.

hücreleri birleştirirler.

AyrıcaAyrıca

Embiryolojik gelişmeEmbiryolojik gelişme

İltihap ve yara iyileşmesindeİltihap ve yara iyileşmesinde

Tümör metastazlarında önemli Tümör metastazlarında önemli rol oynarlar.

rol oynarlar.

(8)

CAM’lar 4 ayrı gruba CAM’lar 4 ayrı gruba ayrılır.

ayrılır.

İntegrinler (çeşitli İntegrinler (çeşitli reseptörlere

reseptörlere bağlanırlar) bağlanırlar)

İmmunoglobinlerin Ig İmmunoglobinlerin Ig G grubu

G grubu

Kadherinler (Ca) Kadherinler (Ca)

bağımlı moleküllerdir.

bağımlı moleküllerdir.

Selektinler Selektinler

(Karbonhidratlara (Karbonhidratlara bağlanırlar.)

bağlanırlar.)

Anchoring Junctions

• Cell to cell or cell to CT matrix

• Anchoring junctions (CAMs: cadherins)

– Desmosomes – Adherens junctions

• Cell matrix attachments(CAMs: integrins)

– Hemidesmosomes – Spot desmosomes

or focal adhesions

In cancer: Loss of desmosomes

 consequence?

(9)

Tissue

Remodeling

Tissue remodeling throughout a person’s life

• Apoptosis = Programmed cell death (suicide)

– Cell breaks up into membrane bound blebs which will be phagocytosed by other cells.

• Necrosis = traumatic cell death

– Lack of O2, trauma, toxins

– Cells rupture  tissue damage & inflammation

Apoptoz Apoptoz

Hücreler genetik kontrol Hücreler genetik kontrol altında bölünür, büyür, ölür altında bölünür, büyür, ölür ve absorbe edilir. Bu sürece ve absorbe edilir. Bu sürece programlanmış hücre ölümü programlanmış hücre ölümü veya apoptozis denir.

veya apoptozis denir.

NekrozNekroz

Hücrelerin dışarıdan bir Hücrelerin dışarıdan bir etkenle ölmesine verilen etkenle ölmesine verilen isimdir.

isimdir.

(10)

Hücre membranı

Hücre ve organelleri saran genellikle plazma zarı adı verilen bir

zardır.

7.5 -10 nanometre kalınlığında ince ve elastik bir yapıdadır.

Bileşimi

% 55 protein

%25 fosfolipid

%13 kolesterol

% 4 diğer lipidler

% 3 karbohidrattır.

(11)

Hücre membranı çeşitli maddelere karşı seçici geçirgenlik gösterir.

Hücre zarı

Hücreyi yapısal olarak destekler.

Maddelerin hücreye giriş ve çıkışlarını düzenler.

Diğer hücre ve organellerle iletişimi sağlar.

Kimyasal reaksiyonların oluşabileceği belirgin bir yüzey oluşturur.

Hücreye antijenik özellik kazandırırlar (hücrelerin

birbirlerini tanımasını sağlarlar).

(12)

Hücre zarı temel olarak hücreyi saran , yan yana iki tabaka halinde sıkı bir şekilde dizilmiş

uzun zincirli yağ asidi esteri veya

kolesterol esteri olan fosfolipid molekülleri

Yer yer zarı tamamen veya kısmen protein

molekülleri (reseptör, iyon kanalı, G proteinleri ,

transport ve enzim molekülleri)

(13)

Zarın dış tarafında yerleşmiş hücreler arası

iletişimi ve antijenik özellik kazanmasını

sağlayan karbonhidrat moleküllerinden

oluşur.

(14)

Başlıca membran lipidleri FOSFOLİPİDLERdir

Fosfolipid moleküllerinin yağ asidi zincirleri bölümü hidrofobik (kuyruk kısmı) , onların bağlandığı kısmen iyonize olabilen fosfat bölümü (kafa kısmı)

hidrofiliktir,

Fosfat bölümleri (kafa kısımları) ekstrasellüler ve sitozole doğru yönlenmiştir.

Kuyruk kısımları ise membranın içine doğru

yönlenmiştir.

(15)

• Fosfolipid molekülleri Fosfolipid molekülleri

arasında kimyasal bağ yoktur.

arasında kimyasal bağ yoktur.

• Ancak lipid bölümlerinin Ancak lipid bölümlerinin birbirini çekme eğilimi vardır birbirini çekme eğilimi vardır

ve moleküller lateral olarak ve moleküller lateral olarak

hareket ederler.

hareket ederler.

• Bu özellik, zara akışkanlık Bu özellik, zara akışkanlık ve esneklik kazandırır.

ve esneklik kazandırır.

• Plazma membranın sıvı Plazma membranın sıvı özellikte olması membran özellikte olması membran bölümlerinin kolayca yer bölümlerinin kolayca yer değiştirmesine neden olur.

değiştirmesine neden olur.

(16)

En fazla bulunan fosfolipid molekülleri kolin içeren moleküller olup

Fosfatidilkolinler (lesitin)

Sfingomiyelinlerdir.

İkincil sıklıkla bulunanlar amino fosfolipidler olup

• Fosfatidiletonolamin

• Fosfatidilserindir.

Daha az miktarlarda bulunanlar ise

Fosfotitidilgliserol

Fosfotidilinositol

Kardiyolipindir

(17)

Proteinler maddelerin selektif taşınması için özel yollar oluşturur.

Zar protenler iki grup altında incelenir.

İntegral (kanal) proteinler: Hücre zarını boydan boya kesen büyük protein molekülleridir.

Membranın temel yapı taşlarındandır.

Taşıyıcıları

İyon kanallarını oluştururlar

Periferik (reseptör) proteinler: İntegral proteinlere bağlı olarak bulunan küçük protein molekülleridir.

Reseptörleri

Enzimleri oluşturur.

(18)

Enzimatik proteinler : proteinlere bağlanıldığı Enzimatik proteinler : proteinlere bağlanıldığı

zaman zarda enzimatik reaksiyonlar meydana gelir zaman zarda enzimatik reaksiyonlar meydana gelir

Hücrenin tanınmasını sağlayan proteinler: Hücrenin tanınmasını sağlayan proteinler:

proteinler: Hücre zarının dış tarafında bulunan proteinler: Hücre zarının dış tarafında bulunan

glikoproteinlerden oluşmuştur.

glikoproteinlerden oluşmuştur.

Bağlayıcı proteinler:Hücre içi , iskeleti, hücredışı Bağlayıcı proteinler:Hücre içi , iskeleti, hücredışı arasındaki ilişkiyi düzenler

arasındaki ilişkiyi düzenler

Hücreleri birbirine bağlayan proteinler: sıkı Hücreleri birbirine bağlayan proteinler: sıkı bağlantılar, gedikli bağlantılar

bağlantılar, gedikli bağlantılar

(19)
(20)

Periferik proteinler zar yüzeylerine çeşitli şekillerde tutunmuşlardır.

Başlıca bağlanma şekli fosfotidilinositolün glikozilllenmiş formudur.

Diğer bağlanma şekli ise kendilerinin lipidlere bağlanmasıdır.

Miristol

Palmitol v.b.

(21)

Karbonhidratlar,

lipid ve proteinlere bağlı olarak bulunurlar.

Hücre membranın dışında glikokalix denilen bir tabaka oluşturur.

Hücrelerin bütünlüğünü sağlar.

Bağışıklıkta rol alırlar.

(22)

Glikoproteinler

Hücre yüzeyinin negatif

yüklenmesinden sorumludur.

Hücre dışı matriks ve hücrenin iç iskeleti arasındaki iletimi

glikoproteinler sağlar.

Fibronektin buna örnek

verilebilir.

(23)

Glikolipidler

Hücre membranında az miktarda

bulunmasına karşın önemli görevleri vardır.

Karbonhidrat kısımları hücre membranın dış yüzeyine yerleşmiştir.

Karbonhidrat kısımları reseptör ve antijen

görevi yapar

(24)

HÜHÜCRE MEMBRANINDAN CRE MEMBRANINDAN İİYON VE MOLEKYON VE MOLEKÜÜLLERLLERİİN N

TATAŞŞINMASI INMASI

(25)

ESS ve ISS bileşimlerinin farklı oluşundan hücre zarlarının seçici geçirgen özelliği

sorumludur.

Hücre zarları pratik olarak hücre içindeki proteinlere ve organik anyonlara

geçirgen değildir.

Zarın daha küçük moleküllere olan geçirgenliği ise

Lipid çift katmanına

Bu katmanda gömülü halde bulunan

taşıyıcı proteinlerin özelliklerine bağlıdır.

(26)

Taşıma mekanizmaları

Hücre membranında farklı Hücre membranında farklı mekanizmalarla taşıma

mekanizmalarla taşıma gerçekleşir. Bunlar

gerçekleşir. Bunlar

Diffüzyon (Pasif transport) Diffüzyon (Pasif transport)

Basit diffüzyon Basit diffüzyon

Osmoz Osmoz

Filtrasyon Filtrasyon

(27)

Aracılı transport Aracılı transport

Kolaylaştırılmış Kolaylaştırılmış diffüzyon

diffüzyon

Aktif transport Aktif transport

Primer aktif Primer aktif transport

transport

Sekonder aktif Sekonder aktif transportdur.

transportdur.

(28)

Diffüzyon

Moleküllerin kinetik hareketleri ile bir Moleküllerin kinetik hareketleri ile bir kompartımandan diğer kopartmana doğru kompartımandan diğer kopartmana doğru

hareketine DİFFÜZYON denir.

hareketine DİFFÜZYON denir.

Difüzyon, moleküllerin kendine özgü Difüzyon, moleküllerin kendine özgü rastlantısal hareketlerine ( fizik

rastlantısal hareketlerine ( fizik kurallarına göre) bağlıdır.

kurallarına göre) bağlıdır.

(29)

Herhangi bir anda iki kompartman arasında madde geçişi oluşur.

Moleküller yoğun konsantrasyondan,

daha az yoğun konsantrasyona doğru

(azalan konsantrasyona doğru) daha

fazla hareket etme eğilimindedir.

(30)

Net akım: Bir yerden diğerine taşınan net madde Net akım: Bir yerden diğerine taşınan net madde miktarıdır.

miktarıdır.

Net akım daima yüksek konsantrasyonlu bölgeden Net akım daima yüksek konsantrasyonlu bölgeden düşük konsantrasyonlu bölgeye doğru olur.

düşük konsantrasyonlu bölgeye doğru olur.

Net akımın büyüklüğüne etki eden diğer faktörler Net akımın büyüklüğüne etki eden diğer faktörler

Temperatür : Yükseldikçe net akım artar.Temperatür : Yükseldikçe net akım artar.

Molekül büyüklüğü: Molekül büyüdükçe net akım Molekül büyüklüğü: Molekül büyüdükçe net akım azalır.

azalır.

(31)

Yüzey alanı: İki kompartman arasındaki yüzey alanı arttıkca diffüzyona uygun alan artar ve net akış da artar.

Membranın geçirgenliği

Net akım Fick yasasına göre

F=KpA(Co-Ci) olarak ifade edilir.

F: Net akım

Kp: Membranın geçirgenliği A:Membranın yüzey alanı

Co: Membranın dış tarafındaki konsantrasyon Ci: Membranın iç tarafındaki konsantrasyon

(32)

Hücre membranından maddelerin difüzyonu

Lipid çift tabakasından difüzyon:

Nonpolar moleküller,

membran fosfolipidlerinin yağ asidi zincirleriyle

bağlandığı bölgelerde

çözündükleri için diffüzyon hızları yüksektir.

Bu tip difüzyona uğrayan maddelere oksijen, karbon dioksit, yağ asitleri ve steroid hormonlar örnek olarak verilebilir.

Phospholipids

(33)

Basit difüzyon tüm vücutta çeşitli su Basit difüzyon tüm vücutta çeşitli su

kanalları ile (aquaporinler) desteklendiği için kanalları ile (aquaporinler) desteklendiği için

sınırlı geçirgenlik su için bile geçerlidir.

sınırlı geçirgenlik su için bile geçerlidir.

Bunun dışında maddelerin çoğu her biri Bunun dışında maddelerin çoğu her biri transmembran (integral) protein olan

transmembran (integral) protein olan

Taşıma proteinleri Taşıma proteinleri

İyon kanaları ile geçerler. İyon kanaları ile geçerler.

(34)

Katyonlar ve anyonlar için seçici olmayan iyon kanalları

K, Na, Ca ve Cl için özel iyon kanalları vardır.

Bazı iyon kanalları basit sulu iyon kanallarıdır.

Lokal değişikliklere yanıt olarak açılıp kapanabilen ve sıkı bir şekilde kontrol edilen kanallardır

Na, K, Cl, Ca+2 gibi iyonlar (polar maddeler) iyon kanallarından difüze olurlar.

Her iyona özgü iyon kanalı vardır.

Protein moleküllerinden oluşmuş kapılarla kanala giriş ayarlanır.

(35)

Kanallar dinamik yapılardır. Kanallar dinamik yapılardır.

Her bir kanalın açık , bir veya daha Her bir kanalın açık , bir veya daha fazla kapalı konumu olmak üzere en fazla kapalı konumu olmak üzere en

az iki veya daha fazla yapısal az iki veya daha fazla yapısal

konumu vardır.

konumu vardır.

Her bir konum farklı bir fonksiyonu Her bir konum farklı bir fonksiyonu göstermektedir.

göstermektedir.

(36)

İyon kanallarının kapıları farklı faktörlerle açılıp

İyon kanallarının kapıları farklı faktörlerle açılıp kapanır. Bu faktörler

kapanır. Bu faktörler

Zar potansiyelindeki değişiklikler

Zar potansiyelindeki değişiklikler

Bir kimyasal maddenin

Bir kimyasal maddenin

Hormon

Hormon

Kimyasal haberci

Kimyasal haberci

Ca

Ca

sAMP

sAMP

Lipitler

Lipitler

G proteinler bağlanması

G proteinler bağlanması

Mekanik gerilme gibi faktörlerdir.

Mekanik gerilme gibi faktörlerdir.

Mekanosensitif kanallar hücre hareketinde

Mekanosensitif kanallar hücre hareketinde önemli rol oynarlar.

önemli rol oynarlar.

(37)

Osmoz

Yüksek su konsantrasyonlu bir bölgeden düşük su Yüksek su konsantrasyonlu bir bölgeden düşük su konsantrasyonlu bir bölgeye suyun difüzyonudur.

konsantrasyonlu bir bölgeye suyun difüzyonudur.

Madde konsantrasyonu arttıkça su konsantrasyonu azalır.Madde konsantrasyonu arttıkça su konsantrasyonu azalır.

Bu azalma maddenin solusyondaki molekül sayısına Bu azalma maddenin solusyondaki molekül sayısına bağlıdır.

bağlıdır.

Bir solusyondaki toplam eriyen madde konsantrasyonu olan Bir solusyondaki toplam eriyen madde konsantrasyonu olan osmolarite su konsantrasyonunu belirtir.

osmolarite su konsantrasyonunu belirtir.

1 mol glukoz, 1mol aminoasit ya da 1 mol üre solusyonun 1 mol glukoz, 1mol aminoasit ya da 1 mol üre solusyonun osmolaritesinde aynı değişikliğe neden olur.

osmolaritesinde aynı değişikliğe neden olur.

İyonize olan 1mol NaCl’ün osmatik basıncı 1mol glukozdan İyonize olan 1mol NaCl’ün osmatik basıncı 1mol glukozdan 2 kat daha yüksektir

2 kat daha yüksektir

Bir solusyonun osmolaritesi arttıkça su konsantrasyonu Bir solusyonun osmolaritesi arttıkça su konsantrasyonu azalır.

azalır.

(38)

Başlangıçta yüksek osmolariteli Başlangıçta yüksek osmolariteli solusyona, düşük osmolariteli solusyona, düşük osmolariteli

solusyondan su difüzyonu oluşur ve solusyondan su difüzyonu oluşur ve

hacmi artar.

hacmi artar.

Bir çözelti suyu geçiren, maddeyi Bir çözelti suyu geçiren, maddeyi geçirmeyen bir zar ile saf sudan geçirmeyen bir zar ile saf sudan

ayrılırsa, çözeltiye doğru net su akışı ayrılırsa, çözeltiye doğru net su akışı

önlemek için uygulanması gereken önlemek için uygulanması gereken

basınca osmatik basınç denir.

basınca osmatik basınç denir.

(39)
(40)

Ekstrasellüler sıvının Ekstrasellüler sıvının osmolaritesi 285-300 osmolaritesi 285-300 mosmol dür.

mosmol dür.

Ekstrsellüler sıvı ile Ekstrsellüler sıvı ile aynı osmatik

aynı osmatik basınca sahip basınca sahip solusyonlara solusyonlara

izotonik izotonik

Ekstrasellüler Ekstrasellüler

sıvıdan daha yüksek sıvıdan daha yüksek

osmatik basınca osmatik basınca

sahip solusyonlara sahip solusyonlara

hipertonik hipertonik

Ekstrsellüler Ekstrsellüler

sıvıdan daha düşük sıvıdan daha düşük

osmatik basınca osmatik basınca

sahip solusyonlara sahip solusyonlara

ise hipotonik ise hipotonik

solusyon denir.

solusyon denir.

(41)

Filtrasyon: Filtrasyon:

Bir membranın iki yüzü arasındaki hidrostatik Bir membranın iki yüzü arasındaki hidrostatik basınç farkı nedeniyle, basıncın yüksek olduğu basınç farkı nedeniyle, basıncın yüksek olduğu

taraftan az olduğu tarafa doğru sıvı ve beraberinde taraftan az olduğu tarafa doğru sıvı ve beraberinde

erimiş küçük moleküllerin geçişine filtrasyon erimiş küçük moleküllerin geçişine filtrasyon

(süzülme) denir.

(süzülme) denir.

Vücutta filtrasyona örnek kapillerlerdeki ve Vücutta filtrasyona örnek kapillerlerdeki ve böbreklerdeki taşıma olayları gösterilebilir.

böbreklerdeki taşıma olayları gösterilebilir.

Filtrasyonda proteinler gibi büyük moleküller Filtrasyonda proteinler gibi büyük moleküller geçemez

geçemez

(42)

Aracılı transport

Lipid tabakası ve iyon kanallarından diffüze

olamayan maddeler hücre membranındaki integral

proteinlerden meydana gelen taşıyıcılarla taşınırlar.

Bu taşımada birkaç aşama vardır.

Taşınacak madde, taşıyıcı üzerinde bulunan spesifik bölgeye bağlanır.

Taşıyıcıda şekil değişikliği meydana gelir.

(43)

Bağlanma bölgesi membanın zıt tarafına hareket eder.

Bu tarafta madde taşıyıcıdan ayrılarak serbest hale geçer.

Aracılı transportun genel özellikleri

Her taşıyıcı belirli bir madde taşır. (Spesifiklik)

Her taşıyıcının belirli bir kapasitesi vardır. (Doygunluk)

Benzer moleküler yapı gösteren bazı maddeler arasında yarışma vardır.(Kompetisyon)

Taşıyıcı proteinde şekil değişikliğin ortaya çıkış hızı

(44)

Buna bağlı olarak aracılı transportun iki farklı şekli vardır.

Kolaylaştırılmış Diffüzyon

Aktif transport

Kolaylaştırılmış Diffüzyon

Bazı taşıyıcılar maddeleri konsantrasyon, Bazı taşıyıcılar maddeleri konsantrasyon,

elektriksel, basınç farkına bağlı olarak yüksek elektriksel, basınç farkına bağlı olarak yüksek

olan kısımdan düşük olan kısma enerji olan kısımdan düşük olan kısma enerji

harcamadan taşırlar.

harcamadan taşırlar.

Bu sürece kolaylaştırılmış diffüzyon adı Bu sürece kolaylaştırılmış diffüzyon adı verilir.

verilir.

(45)

Transport, yüksek konsantrasyondan düşük konsantrasyona doğrudur.

Membranın her iki tarafında konsantrasyon eşit olana kadar transport devam eder.

Madde taşıyıcı aracılığı ile her iki yöne taşınır.

Metabolik enerji kullanılmaz.

Taşyıcı sistemler taşınan madde ile doyduğunda transportun hızı değişmez. (Tmax)

Vücutta kolaylaştırılmış difüzyon ile taşınan en önemli maddeler

Glukoz

Amino asitlerdir

(46)

Bu tip taşınmada pasif diffüzyondan farklı Bu tip taşınmada pasif diffüzyondan farklı olarak yağda erimeyen moleküller taşıyıcı olarak yağda erimeyen moleküller taşıyıcı

proteinler aracılığı ile zardan taşınırlar.

proteinler aracılığı ile zardan taşınırlar.

(47)

Taşıyıcı proteinler Taşıyıcı proteinler

Şeker Şeker

Aminoasit Aminoasit

Nükleotidlerin zar boyunca taşınmasını Nükleotidlerin zar boyunca taşınmasını sağlarlar.

sağlarlar.

Pasif diffüzyondan daha yavaş ve hızı Pasif diffüzyondan daha yavaş ve hızı taşıyıcı proteinin doygunluğına bağlıdır.

taşıyıcı proteinin doygunluğına bağlıdır.

(48)
(49)
(50)

Sadece bir molekül ve tek yöne taşınıyorsa Sadece bir molekül ve tek yöne taşınıyorsa uniport denir.

uniport denir.

Kotransport taşıyıcı moleküller Kotransport taşıyıcı moleküller

Birden farklı şekli vardır. Birden farklı şekli vardır.

Simport Simport

• Aynı yöne birden fazla maddenin aynı Aynı yöne birden fazla maddenin aynı taşıyıcı ile taşınması

taşıyıcı ile taşınması

Anitport Anitport

• Birden fazla maddenin aynı taşıyıcı ile Birden fazla maddenin aynı taşıyıcı ile zıt yöne taşınması

zıt yöne taşınması

• ATP ye ihtiyaç vardır.Kolaylaştırılmış ATP ye ihtiyaç vardır.Kolaylaştırılmış diffüzyonda kullanılmaz

diffüzyonda kullanılmaz

(51)

Taşıyıcı aracılığı ile transporttaTaşıyıcı aracılığı ile transportta

Taşıyıcı ile tek bir madde Taşıyıcı ile tek bir madde taşınıyorsa bu olaya

taşınıyorsa bu olaya uniport

uniport, taşıyıcıya , taşıyıcıya uniporter

uniporter

Birden fazla maddenin aynı Birden fazla maddenin aynı taşıyıcı ile taşınmasına

taşıyıcı ile taşınmasına ko- ko- transport,

transport,

Aynı yönde taşıyan Aynı yönde taşıyan taşıyıcıya

taşıyıcıya simport simport

Zıt yönde taşıyan Zıt yönde taşıyan taşıyıcıya

taşıyıcıya antiport antiport denir.

denir.

(52)

Aktif transport

Maddelerin,

Taşıyıcı aracılığı ile

Düşük konsantrasyonlu taraftan yüksek konsantrasyonlu tarafa

Metabolik enerji kullanılarak taşınmasıdır.

Metabolik enerji

ATP’ nin hidrolizinden sağlanır.

Taşıyıcı üzerindeki bağlanma bölgelerinin affinitesini (ilgisini ) arttırır.

Taşıyıcı üzerindeki bağlanma bölgelerinin hareket hızını arttırır.

(53)

• Enerji kullanımı açısından aktif transport ikiye ayrılır.

Primer aktif transport: ATP nin taşıyıcı protein

tarafından hidrolizi sonunda açığa çıkan enerjinin taşımada kullanılmasıdır.

Taşıyıcı

ATP yi hidrolizleyen

Tekrar kendini fosforilleyen bir ATP-az enzimidir.

(54)

Her bir aktif transport mekanizması enerji kullandığı için pompa olarak adlandırılır.

Na-K pompası

proton pompası

Veya ATP ‘yi hidrolizlediği için ATP-az olarak adlandırılır.

Na-K ATP -az

Ca+2 ATP-az

(55)

Organizmada başlıca dört tane primer aktif Organizmada başlıca dört tane primer aktif transport proteini tanımlanmıştır.

transport proteini tanımlanmıştır.

Na-K ATP -az Na-K ATP -az

Ca+2 ATP -az Ca+2 ATP -az

H-ATP-az H-ATP-az

H-K ATP-az H-K ATP-az

(56)

Na-K pompası

Bütün hücre zarlarında bulunur.

Her bir ATP

molekülünün hidrolizin açığa çıkan enerji üç Na iyonunu hücre dışına, iki K iyonunu hücre içine taşınmasında kullanılır.

Eşleştirme oranı 3/2 dir.

(57)

Hücre içinin pozitif yük kaybetmesine Hücre içinin pozitif yük kaybetmesine neden olduğu için

neden olduğu için elektrojenik elektrojenik bir bir pompadır.

pompadır.

Diğer bazı maddelerin hücre Diğer bazı maddelerin hücre

membranından geçmesi için gerekli membranından geçmesi için gerekli

enerjiyi sağlar.

enerjiyi sağlar.

Hücre hacminin sabit tutulmasında rol Hücre hacminin sabit tutulmasında rol alır.

alır.

(58)

Na-K pompası iki alt birimden oluşmuştur.

α altbirimi Na ve K

iyonlarının taşınmasının gerçekleştiği birimdir.

Hücre içinde Na

iyonlarını ve ATP yi bağlayan özel bölgeler ile ATP ‘yi

hidrolizleyen nokta bulunmaktadır. Hücre dışında ise K ve qubain bağlayan noktaları

vardır.

β altbirimi ise bir glikopoteindir

(59)

Na Na α alt ünitesine bağlandığında ATP de bağlanır.ATP fosforile α alt ünitesine bağlandığında ATP de bağlanır.ATP fosforile olarak ADP ye dönüşür.

olarak ADP ye dönüşür.

Na dışarıya çıkar. Na dışarıya çıkar.

Hücre dışında K Hücre dışında K αα alt ünitesine bağlanır ve hücre içinde alt ünitesine bağlanır ve hücre içinde αα alt alt ünitesi defosforile olarak eski haline döner.

ünitesi defosforile olarak eski haline döner.

Na-K pompasının hızını etkileyen faktörlerNa-K pompasının hızını etkileyen faktörler

Hücre içi Na konsantrasyonunun artması pompanın hızını arttırır.Hücre içi Na konsantrasyonunun artması pompanın hızını arttırır.

Hücre içinde oluşturulan ikinci haberciler (sAMP,diaçil gliserol) Hücre içinde oluşturulan ikinci haberciler (sAMP,diaçil gliserol) koşullara göre hızını etkiler.

koşullara göre hızını etkiler.

Tiroid hormonları, insülin pompanın etkinliğini arttırır.Tiroid hormonları, insülin pompanın etkinliğini arttırır.

Oubain, metabolik zehirler (siyanür) pompanın etkinliğini inhibe Oubain, metabolik zehirler (siyanür) pompanın etkinliğini inhibe ederler.

ederler.

(60)

Ca-ATP-az

Endoplazmik retikulum ve

mitokondri zarları, hücre zarında bulunur.

Hücre zarında Ca transportunun yönü sitozolden

ekstrasellüler sıvıya, organel

membranlarında ise

sitozolden organel

lümenine doğrudur.

(61)

H –ATPaz proton pompası

Vücudda iki yerde çok Vücudda iki yerde çok önemlidir.

önemlidir.

Midenin gastrik Midenin gastrik bezlerinde

bezlerinde

Böbreklerin distal Böbreklerin distal tübülüs ve kollektör tübülüs ve kollektör

kanal epitel kanal epitel

hücrelerinde hücrelerinde

bulunur.

bulunur.

(62)

• Sekonder aktif transport

Taşıyıcı proteine bağlanmayı gerektirir.

Aracılı transportun bütün özelliklerini gösterir.

Enerji kaynağı olarak membrandaki bir iyonun konsantrasyon farkını kullanır. Bu iyon

– Genellikle Na – Bikarbonat – Klor

– Potasyum olabilir.

(63)

Taşıyıcı proteinde primer transporttan farklı olarak

Aktif olarak taşınan madde için

Sekonder olarak

taşınan madde için

farklı bağlanma

bölgeleri vardır.

(64)

Na’mun primer aktif transportuyla (Na-K- Na’mun primer aktif transportuyla (Na-K- ATPaz ile) membranda bir konsantrasyon ATPaz ile) membranda bir konsantrasyon

farkı oluşturulur.

farkı oluşturulur.

Bu fark sekonder transport için gerekli Bu fark sekonder transport için gerekli enerjiyi indirekt olarak sağlar.

enerjiyi indirekt olarak sağlar.

ATP yapımının inhibe edilmesi sekonder ATP yapımının inhibe edilmesi sekonder transportu da inhibe eder.

transportu da inhibe eder.

(65)

Endositoz ve ekzositoz

Hücre membranında özelleşmiş Hücre membranında özelleşmiş yolla büyük partiküllerin hücre yolla büyük partiküllerin hücre

içine alınmasına endositoz denir.

içine alınmasına endositoz denir.

Endositozun farklı şekilleri vardır.

Endositozun farklı şekilleri vardır.

Pinositoz Pinositoz , çözelti halindeki , çözelti halindeki

maddelerin hücre içine girmesini maddelerin hücre içine girmesini sağlar.

sağlar.

Hücre dışındaki çözünmüş Hücre dışındaki çözünmüş herhangi bir materyal

herhangi bir materyal

varsa (düşük molekül ağırlıklı varsa (düşük molekül ağırlıklı besinler, amimo asitler, glikoz, besinler, amimo asitler, glikoz, vitaminler ve diğer maddeler vitaminler ve diğer maddeler gibi) sıvıyla birlikte hücre içine gibi) sıvıyla birlikte hücre içine alınırlar.

alınırlar.

(66)

Fagositoz Fagositoz büyük büyük partiküllerin hücre partiküllerin hücre

içine alınmasını sağlar.

içine alınmasını sağlar.

Akyuvarlar ve doku Akyuvarlar ve doku makrofajları gibi makrofajları gibi

bazı hücreler bazı hücreler

fagositoz fagositoz

yapabilirler.

yapabilirler.

(67)

Klatrin aracılı endositoz Klatrin aracılı endositoz :Klatrin adı verilen :Klatrin adı verilen proteinlerin toplandığı zar girintilerinde

proteinlerin toplandığı zar girintilerinde meydana gelir.

meydana gelir.

Birçok reseptörlere bağlanan kimyasal Birçok reseptörlere bağlanan kimyasal

maddelerin (sinir büyüme faktörleri, düşük maddelerin (sinir büyüme faktörleri, düşük

dansiteli lipoproteinler v.b) hücre içine dansiteli lipoproteinler v.b) hücre içine

alınmasından sorumludur.

alınmasından sorumludur.

(68)

Kaveol bağımlı endositoz Kaveol bağımlı endositoz :Hücre zarının :Hücre zarının bazı bölgeleri kolesterolden zengindir.

bazı bölgeleri kolesterolden zengindir. Raft Raft olarak isimlendirilir.

olarak isimlendirilir.

Raftlar kaveolin adı verilen bir proteinle Raftlar kaveolin adı verilen bir proteinle kaplandığında kaveol adı veriler oyukların kaplandığında kaveol adı veriler oyukların

oluşmasına neden olurlar.

oluşmasına neden olurlar.

Besinlerin kandan alınmasına aracı Besinlerin kandan alınmasına aracı oldukları belirtilmektedir.

oldukları belirtilmektedir.

(69)

Eksositoz

Ekzositoz hücrelerde iki fonksiyon yapar. Ekzositoz hücrelerde iki fonksiyon yapar.

Endositozla uzaklaştırılan hücre Endositozla uzaklaştırılan hücre membranlarının yerine konması membranlarının yerine konması

Hücrede sentezlenen ve membrandan Hücrede sentezlenen ve membrandan

geçemeyen maddelerin ekstrasellüler sıvıya geçemeyen maddelerin ekstrasellüler sıvıya

bırakılmasını sağlar.

bırakılmasını sağlar.

(70)

Dışarı atılacak maddeyi içeren veziküller bazı proteinlerle işaretlenerek hücre zarına yönlendirilir.

Birleşme alanı daha sonra vezikül içeriğini dışarıda hücre zarını sağlam bırakacak şekilde yırtılır.

Ca bağımlı bir süreçtir.

İki farklı yolla meydana gelir.

Yapısal olmayan yol: Salgılanacak maddeler veziküllerde son şekillerini salgı granüllerinde alırlar.

Golgi aygıtından gelen proteinler ekzositoz öncesi prohormonların olgun hormonlara dönüşme süreçlerinin gerçekleştiği salgı granüllerine girerler

Yapısal yol: Maddelerin veziküllerde çok az bir işlem görerek ve depolanmadan dışarıya atılmasıdır.

(71)
(72)

Hücre tabakalarından transport

Vücudun birçok yerlerinde maddelerin tek bir hücre Vücudun birçok yerlerinde maddelerin tek bir hücre

membranı yerine hücre tabakalarından geçmesi membranı yerine hücre tabakalarından geçmesi

gerekir. Bu tip taşıma gerekir. Bu tip taşıma

barsak epiteli barsak epiteli

böbrek tübülüs epiteli böbrek tübülüs epiteli

dış salgı bez epiteli dış salgı bez epiteli

safra kesesi epiteli v.b. Epitel hücrelerinde safra kesesi epiteli v.b. Epitel hücrelerinde görülür.

görülür.

(73)

Epitel hücreleri içi boş organlar ya da tüpleri Epitel hücreleri içi boş organlar ya da tüpleri

kaplar ve bu yüzeylerden maddelerin hareketini kaplar ve bu yüzeylerden maddelerin hareketini

düzenler. Epitel hücresinin genellikle düzenler. Epitel hücresinin genellikle

Boşluğu bakan bir yüzeyi ve plazma membranı Boşluğu bakan bir yüzeyi ve plazma membranı vardır. Buna lüminal membran (apikal veya

vardır. Buna lüminal membran (apikal veya mukozal membran) denir.

mukozal membran) denir.

Kan damarlarına komşu olan zıt taraftaki Kan damarlarına komşu olan zıt taraftaki plazma membranına bazolateral membran plazma membranına bazolateral membran

(serozal membran) denir.

(serozal membran) denir.

(74)

Bir maddenin epitel hücre tabakasından Bir maddenin epitel hücre tabakasından geçebildiği iki yol vardır.

geçebildiği iki yol vardır.

Epitelin komşu hücreleri arasından diffüzyonla Epitelin komşu hücreleri arasından diffüzyonla parasellüler yol

parasellüler yol

Lüminal veya bazolateral membrandan hücre Lüminal veya bazolateral membrandan hücre içine geçiş, sitozolden difüzyon ve karşı

içine geçiş, sitozolden difüzyon ve karşı membrandan çıkış

membrandan çıkış transsellüler yol transsellüler yol

Parasellüler yol epitel hücreler arasında sıkı bağlantıların Parasellüler yol epitel hücreler arasında sıkı bağlantıların olması nedeniyle sınırlıdır.

olması nedeniyle sınırlıdır.

(75)

Transellüler yol ise epitel Transellüler yol ise epitel

hücresinin apikal ve bazolateral hücresinin apikal ve bazolateral

membranlarının membranlarının

geçirgenliklerinin farklı olması, geçirgenliklerinin farklı olması,

her iki tarafta farklı transport her iki tarafta farklı transport

mekanizmalarının rol almasına mekanizmalarının rol almasına

yol açar.Temel yöntem yol açar.Temel yöntem

Hücrenin bir tarafındaki Hücrenin bir tarafındaki hücre membranından aktif hücre membranından aktif transport

transport

Hücrenin diğer tarafindaki Hücrenin diğer tarafindaki membranından basit veya membranından basit veya kolaylaştırılmış diffüzyon.

kolaylaştırılmış diffüzyon.

(76)

HÜCRESEL HABERLEŞME

Homeostaz için hücrelerin birbiri ile haberleşmesi Homeostaz için hücrelerin birbiri ile haberleşmesi gerekir.Hücreler arasında haberleşme kimyasal gerekir.Hücreler arasında haberleşme kimyasal

habercilerle yapılır.

habercilerle yapılır.

Habercilerin üç sınıfı vardır. Habercilerin üç sınıfı vardır.

Hormonlar Hormonlar

Nörotransmitterler Nörotransmitterler

Parakrin maddeler. Parakrin maddeler.

(77)

Kimyasal haberciler hücre membranı, Kimyasal haberciler hücre membranı, sitoplazma, nukleusta bulunan kendilerine sitoplazma, nukleusta bulunan kendilerine özgü reseptörlerine bağlanarak fizyolojik özgü reseptörlerine bağlanarak fizyolojik

etkilerini gösterirler.

etkilerini gösterirler.

Kimyasal haberciler Kimyasal haberciler

biyolojik aminler,biyolojik aminler,

NoradrenalinNoradrenalin

DopaminDopamin

SerotoninSerotonin

histaminhistamin

(78)

AminoasitlerAminoasitler

Gaba amino bütirik asit (GABA)Gaba amino bütirik asit (GABA)

Glutamat Glutamat

AspartatAspartat

NONO

PolipeptidlerPolipeptidler

P maddesiP maddesi

İnsülinİnsülin

Anjiyotensin IIAnjiyotensin II

VazopressinVazopressin

Steroidler Steroidler

ÖstrojenÖstrojen

ProgesteronProgesteron

Aldosteron gibi farklı yapılarda nörotransmitterler bulunmaktadır.Aldosteron gibi farklı yapılarda nörotransmitterler bulunmaktadır.

(79)

Hücreler arası iletişim

Hücrelerarası Hücrelerarası iletişim iletişim farklı farklı mekanizmalarla ile gerçekleşir.

mekanizmalarla ile gerçekleşir.

Gedikli bağlantılarGedikli bağlantılar: Hücreler : Hücreler arası sitoplazmik kanal aracılığı arası sitoplazmik kanal aracılığı ile iletim bir hücreden diğer ile iletim bir hücreden diğer hücreye hiç gecikmeden hücreye hiç gecikmeden aktarılır. Kanal altı tane aktarılır. Kanal altı tane konneksin adı verilen proteinden konneksin adı verilen proteinden oluşmuş altıgen bir yapıya oluşmuş altıgen bir yapıya sahiptir. Ca veya H iyonların sahiptir. Ca veya H iyonların konsantrasyonlarındaki

konsantrasyonlarındaki

değişikliklere bağlı olarak açılıp değişikliklere bağlı olarak açılıp kapanırlar.

kapanırlar.

Hücreler Hücreler arasında arasında hızlı hızlı iletim gereken yollarda iletim gereken yollarda bulunurlar.

bulunurlar.

(80)

Nöronal iletişim

Nöronal iletişim

: Nöron hücrelerinden kavşaklara : Nöron hücrelerinden kavşaklara nörotransmitterler salgılanmakta bu maddeler dar bir nörotransmitterler salgılanmakta bu maddeler dar bir sinaptik aralıktan geçerek post sinaptik nöronda sinaptik aralıktan geçerek post sinaptik nöronda bulunan reseptörlere bağlanarak etkisini bulunan reseptörlere bağlanarak etkisini göstermektedir.

göstermektedir.

(81)

Endokrin iletişim

Endokrin iletişim

: Hormonlar kan dolaşımı aracılığı ile : Hormonlar kan dolaşımı aracılığı ile hedef hücrelerine ulaşırlar.

hedef hücrelerine ulaşırlar.

Parakrin iletişim

Parakrin iletişim

: Hücrelerden ESS’ye salgılanan : Hücrelerden ESS’ye salgılanan kimyasal haberciler ancak kendilerine komşu olan kimyasal haberciler ancak kendilerine komşu olan

hücrelere diffüze olarak etkilerini oluştururlar.

hücrelere diffüze olarak etkilerini oluştururlar.

Otokrin iletişim

Otokrin iletişim

: Bazı durumlarda hücreler kendi üzerinde : Bazı durumlarda hücreler kendi üzerinde bulunan reseptörleri etkileyecek kimyasal haberciler bulunan reseptörleri etkileyecek kimyasal haberciler

salgılayarak kendi salgılarını kontrol ederler.

salgılayarak kendi salgılarını kontrol ederler.

Justakrin iletişim:

Justakrin iletişim:

Transforme edici büyüme faktörü gibi Transforme edici büyüme faktörü gibi büyüme faktörleri taşıyan hücreler komşu hücreleri de büyüme faktörleri taşıyan hücreler komşu hücreleri de

etkileyerek dokularda lokal büyüme odakları oluştururlar.

etkileyerek dokularda lokal büyüme odakları oluştururlar.

(82)
(83)

Reseptör

Kimyasal Kimyasal habercilerin habercilerin hedef hücre üzerindeki hedef hücre üzerindeki etkisinde ilk adım, bu etkisinde ilk adım, bu hücrede bulunan spesifik hücrede bulunan spesifik protein moleküllerine protein moleküllerine bağlanmasıdır. Bu bağlanmasıdır. Bu

moleküller

moleküller reseptör olarak reseptör olarak adlandırılır.

adlandırılır.

Reseptörlerin ana işlevi Reseptörlerin ana işlevi genellikle hücre dışından genellikle hücre dışından

hüçre içine doğru bilgi hüçre içine doğru bilgi aktarımını sağlamaktır.

aktarımını sağlamaktır.

(84)

Aynı haberciyi tanıyan reseptör taşımasına rağmen Aynı haberciyi tanıyan reseptör taşımasına rağmen farklı hücrelerde yanıtlar farklı olabilir.

farklı hücrelerde yanıtlar farklı olabilir.

Tek bir hücre aynı haberci için farklı reseptörler Tek bir hücre aynı haberci için farklı reseptörler içerebilir.

içerebilir.

Bir hücredeki farklı reseptör tiplerinin haberci Bir hücredeki farklı reseptör tiplerinin haberci moleküllerine bağlanma derecesini farklı moleküllerine bağlanma derecesini farklı

reseptörlerin haberciye olan affinitesi belirler.

reseptörlerin haberciye olan affinitesi belirler.

(85)

Habercinin ekstrasellüler sıvıda Habercinin ekstrasellüler sıvıda konsantrasyonu arttıkca

konsantrasyonu arttıkca

hücrenin haberciye yanıtı artar hücrenin haberciye yanıtı artar

(Saturasyon).

(Saturasyon).

Yapıları birbirine çok benzeyen Yapıları birbirine çok benzeyen farklı haberci molekülleri aynı farklı haberci molekülleri aynı

reseptöre bağlanmak için reseptöre bağlanmak için yarışırlar (Kompetisyon).

yarışırlar (Kompetisyon).

Bir kimyasal haberciye ait Bir kimyasal haberciye ait

reseptöre bağlanarak hücre içi reseptöre bağlanarak hücre içi etkilerini başlatan (habercinin etkilerini başlatan (habercinin

etkilerini taklit eden etkilerini taklit eden

maddelere)

maddelere) agonist agonist denir denir

(86)

Bir kimyasal haberciye Bir kimyasal haberciye ait reseptöre bağlanabilen, ait reseptöre bağlanabilen,

ancak hücre içi cevapları ancak hücre içi cevapları başlatamayan bu nedenle başlatamayan bu nedenle

direkt bir etki direkt bir etki

oluşturamayan (habercinin oluşturamayan (habercinin

etkilerini bloke eden) etkilerini bloke eden)

maddelere ise

maddelere ise antagonist

antagonist

denir.

denir.

Bir hücrenin reseptör Bir hücrenin reseptör

sayısı, habercilerine karşı sayısı, habercilerine karşı

affiniteleri (ilgileri) çeşitli affiniteleri (ilgileri) çeşitli

faktörlere bağlı olarak faktörlere bağlı olarak

değişebilir.

değişebilir.

(87)

Hücre, haberci tarafından şiddetli veya sık Hücre, haberci tarafından şiddetli veya sık olarak uyarıldığında hücrede oluşan cevap olarak uyarıldığında hücrede oluşan cevap azalabilir. azalabilir.

ESS ‘da bir habercinin konsantrasyonu belli ESS ‘da bir habercinin konsantrasyonu belli bir süre yüksek olduğunda reseptör bir süre yüksek olduğunda reseptör

sayısının azalmasına (Down –regülasyon, sayısının azalmasına (Down –regülasyon,

bastırıcı düzenleme)denir.

bastırıcı düzenleme)denir.

(88)

Habercinin Habercinin uzun uzun süreli süreli düşük düşük konsantrasyonda olması reseptör sayısının konsantrasyonda olması reseptör sayısının

artmasına (up-regülasyon-arttırıcı artmasına (up-regülasyon-arttırıcı düzenleme) veya ona karşı duyarlılığın düzenleme) veya ona karşı duyarlılığın

artmasına neden olur.

artmasına neden olur.

(89)
(90)

ESS’dan hücreye ulaşan kimyasal ESS’dan hücreye ulaşan kimyasal haberciye

haberciye birici habercibirici haberci denir. denir.

Reseptörle habercinin birleşmesi Reseptörle habercinin birleşmesi reseptörün yapısında değişikliğe reseptörün yapısında değişikliğe neden olur (

neden olur (Reseptör aktivasyonuReseptör aktivasyonu).).

Hücrenin haberciye yanıt vermesine Hücrenin haberciye yanıt vermesine yol açan ilk adımdır.

yol açan ilk adımdır.

Aşağıdaki Aşağıdaki yanıtlar yanıtlar meydana meydana gelebilir.

gelebilir.

Membranın Membranın

Geçirgenliğinde,Geçirgenliğinde,

Taşıma özelliklerinde, Taşıma özelliklerinde,

Elektriksel durumunda,Elektriksel durumunda,

Hücrenin Hücrenin

MetabolizmasındaMetabolizmasında

Salgılama özelliğinde Salgılama özelliğinde

Kasılma Kasılma özelliklerinde özelliklerinde değişiklik meydana değişiklik meydana gelebilir.

gelebilir.

(91)

Reseptör aktivasyonu ve yanıtlar Reseptör aktivasyonu ve yanıtlar arasındaki olaylar dizisi oldukça arasındaki olaylar dizisi oldukça

karışıktır ve

karışıktır ve sinyal -iletim

sinyal -iletim mekanizması

mekanizması adını alır. adını alır.

Sinyal Sinyal : Reseptörün : Reseptörün aktivasyonunu

aktivasyonunu

İletim İletim : Uyarının yanıta çevrilme : Uyarının yanıta çevrilme işlemini belirtir

işlemini belirtir

Referanslar

Benzer Belgeler

• NET in büyük çoğunluğunda farklı yoğunlukta somatostatin reseptör varlığının invitro saptanması ile birlikte bu reseptör yoğunluğunun görüntülenmesi

İntrakardiyak trombüs oluşumunda kan dolaşımında staz, kateter uygulaması ve hipoksiye bağlı olarak ortaya çıkan lokal endotel zedelenmesi gibi faktörler

• Yapılan çalışmalar sonucunda polipeptid zincirinde kırılmalar nedeniyle moleküler ağırlık kayıpları, eriyebilirlik oranında meydana gelen değişiklikler, sekonder

 Bilinen en küçük hücre bakteri , en büyük hücre deve kuşu yumurtası sarısı ve en uzun hücre ise yaklaşık 1 m olan sinir hücresi dir.... Hücre Yapısı –

bazı ökaryotlarda (Bacillus subtilis gibi) DNA bazı ökaryotlarda (Bacillus subtilis gibi) DNA görünüşte bir çok noktada plazma membranına görünüşte bir çok noktada

Memelilerde protein metabolizmasının azotlu son ürünü, üre ile az miktarlarda amonyak, kreatinin, ürik asit ve diğer azotlu bileşiklerdir. Kanatlılarda ise son ürün

Bu makalemizde, emosyonel stres sonrası gelişen ve kendi- ni akut koroner sendrom ile gösteren Takotsubo send- romu tanısı sonrası periferik embolisi olan 34 yaşında bir

In general, G-CSF is used either alone or with chemotherapy for the mobilisation of hematopoietic stem cells from bone marrow into peripheral blood.. However G-CSF is used for