• Sonuç bulunamadı

LİSE - ÖN LİSANS. Çözüm Kitapçığı.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "LİSE - ÖN LİSANS. Çözüm Kitapçığı."

Copied!
98
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

• •

LİSE - ÖN LİSANS

1

Çözüm Kitapçığı

(2)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

5. “Geçen gün onunla sokakta ayak üstü konuştuk biraz.” cümlesindeki “ayak üstü” sözü yanlış ya- zılmıştır. Bu sözün doğru yazımı “ayaküstü” şek- lindedir. Diğer cümlelerde geçen altı çizili sözcük- lerin yazımında bir yanlışlık yoktur.

(Cevap C)

6. Öncüldeki metinde nokta (.) kullanmayı gerekti- recek bir yer yoktur. Kullanılması gereken nokta- lama işaretlerini sırasıyla şöyle gösterebiliriz: Vir- gül (,), noktalı virgül (;), iki nokta (:), üç nokta (...)

(Cevap D)

7. Verilen dörtlükte ünlü türemesi yoktur. Bunun dı- şındaki ses olaylarının görüldüğü sözcükleri şöy- le gösterebiliriz:

Ünsüz değişimi: karanlığa, kalbin Ünsüz benzeşmesi: geçti Ünlü değişimi: Bana Kaynaştırma: benzeyen

(Cevap B) 3. Parçada geçen, “…… denemenin kestirme yolun-

dan çıkıp romanın dolambaçlı yoluna girmişim”

sözüyle romanın denemeye göre hayatın gerçek- liğini daha dolaylı anlattığı vurgusu vardır. Bu an- lam bağlamına uygun olarak altı çizili sözle anla- tılmak istenenin, “Deneme, olay ve durumları di- rekt gösterirken roman imler.” olduğunu söyleye- biliriz.

(Cevap A)

4. Verilen cümleye göre idealist öğretmenin işini zor- laştıran, gerçeklik ile hayal edilenin çatışmasıdır.

Bu düşüncenin dayanağı öncülde geçen “maale- sef zihinlerinde kurdukları sosyal ve fiziksel dün- yayı iş hayatlarında göremiyorlar” ifadesidir.

(Cevap A) 1. Genel hatlarıyla parçanın anlamına baktığımızda

bilgiyi elde etmenin eskiye kıyasla olumlu yönde geliştiği ve bunun bazı sonuçları olduğunun belir- tildiğini görüyoruz. Bu bağlamda parçaya baktığı- mızda iletişim olanaklarının hızla artmasının do- ğal sonucunun bilgi dağarcığımızı zenginleştirmek olduğunu söyleyebiliriz. Buna göre “kolayca-zen- ginleşiyor” ifadelerinin parçada boş bırakılan ye- re getirilebilecek en uygun ifadeler olduğunu söy- leyebiliriz.

(Cevap B)

2. Perdesiz görmek, gerçek anlamıyla düşünüldü- ğünde bakılan şeyle arada görüntüye engel ola- cak veya görüntünün netliğini bozacak bir enge- lin olmamasıdır. Bu anlamı, “Romandaki olayları perdesiz görmelerini sağladığı için okurların ilgiy- le karşıladığı bu uyarlama, akademik camiada edebiyata karşı suç olarak görüldü.” ifadesindeki bağlama uygun olarak mecaz anlamda düşündü- ğümüzde, “Gerçekliği net olarak fark etme” söz grubunun aradığımız ifade olduğunu söyleyebili- riz.

(Cevap C)

(3)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

11. A seçeneğindeki cümlede geçen “başlardı” söz- cüğü “baş” isim kökünden türemiştir. Diğer seçe- neklerdeki altı çizili sözcükler fiilden türemiştir.

(Cevap A)

12. Verilen parçanın anlatımında kişileştirme yoktur.

Diğer seçeneklerdeki ifadelerin parçadaki karşı- lıkları şunlardır:

Karşılaştırma: Sinema ve spor dendiğinde akla ilk gelen başarılı filmler yok mudur?

Tanımlama: Ustalık, herkesin bildiğini kimse bil- miyormuş gibi anlatmaktır.

Öznellik: Zaman zaman usta yönetmenler bu ko- nudaki klişeleri, sporu filmlerine ustaca yerleştir- mişlerdir.

Örneklendirme: Buna benzer şekilde en güzel, unutamadığım bir diğer film de Hitchcock’un Tren- deki Yabancılar’ı ve bu filmin ünlü tenis sahnesi- dir.

(Cevap B) 9. “Anadolu’da gezinti yaparken yol boyunca efsa-

neleşmiş medeniyetlerden birine rast gelirsiniz.”

cümlesindeki “boyunca” sözcüğü fiilimsi değildir.

Fiilimsiler, fiil kök ve gövdelerinden elde edilen sözcüklerdir. E seçeneğindeki cümlede yer alan

“boyunca” sözcüğü “boy” isim kökünden elde edil- miştir.

(Cevap E)

10. Parçada geçen “canlanacaktır” sözcüğünde fiil- den isim türeten yapım eki değil, isimden fiil tü- reten yapım eki kullanılmıştır:

can: isim kökü lan: isimden fiil

(Cevap E)

13. Parçanın genelinde “Oblomov” adlı karakterin Rus insanını hatta tüm Doğuluları en iyi şeklide temsil ettiği savı ispatlanmaya çalışılmıştır. “Türk edebi- yatında Batılı yazarların etkisi çok açık görülür an- cak Rus edebiyatçıların etkileri o kadar açık de- ğildir.” cümlesindeyse Türk edebiyatında Rus ya- zarların etkisinin az olduğundan söz edilerek ana düşüncenin dışına çıkılmış ve parçanın anlam akı- şı bu cümleyle bozulmuştur.

(Cevap A)

14. “İnsanlar duygu ve akıl arasındaki tutturdukları dengeyle ayakta kalır ve yaşam denen yolda iler- ler.” ana düşüncesinin öne çıktığı öncüldeki cüm- lelerde bir örnekle bu düşünce somutlaştırılmaya çalışılmıştır. Buna göre, “Atlardan biri aklın, diğe- ri duygunun temsilcisi ve bir at sizi sürekli yolun bir tarafına, öbürü de diğer tarafına çekmeye ça- lışıyor.” cümlesinin III. cümleyi takip etmesi gere- kir. Bunun için de IV. cümleyle V. cümlenin yer de- ğiştirmesi gerekir.

(Cevap E) 8. “Yaşamın özüne ayna tutan çağdaş öyküler, eski-

den yazılanların çoğundan farklı olarak öyküleme- den çok, göstermeye; anlatmadan çok, sezdirme- ye başvurur.” cümlesinde, “Yaşamın özüne ayna tutan çağdaş öyküler” söz grubu özne görevinde- dir ve sıfat tamlamasıdır.

(Cevap A)

(4)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

23. Parçada eski şiirle yeni şiirin etkileşimi üzerinde durularak bir dönem çağdaş şiirin eski şiiri gör- mezden geldiği ama zamanla değişik yönlerden ondan etkilendiği belirtilmiştir. “Eski şiirin yeni şii- re etkileri üsluptan ziyade içerikte görülmüştür.”

sonucuna dayanak olacak bir düşünceye parça- da yer verilmemiştir.

(Cevap E)

24. Tarihsel süreçte eski şiirle yeni şiirimiz arasında- ki ilişkinin farklı yönlerden irdelendiği bu parça içe- rik açısından, “Yeni şiirimizin eski şiirle olan ilişki- sini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunun ce- vabıdır.

(Cevap D) 20. Maya albümüyle ile ilgili olarak parçada geçen,

“Maya ile geleneğe değmekten korkmayan mo- dern bir anlatım yakaladı.” cümlesiyle, “ Şeyh Ga- lip’ten Neşet Ertaş’a uzanan bir köprü kuruyor.”

cümlesi, bu albümle ilgili, “Yeni bir anlatım ve tarz- la ortaya çıkarak geniş bir zaman dilimini kapsa- mıştır.” yargısının dayanağıdır.

(Cevap B)

21. Parçada Maya albümüyle ile ilgili olarak rakipleri karşısında satış rekorları kırdığına yer verilmemiş- tir. B, C, D ve E seçeneklerindeki ifadelerinse par- çada karşılıkları vardır.

(Cevap A)

19. Parçada empati ile ilgili olarak B, D, C ve E seçe- neklerindeki ifadelerin dayanakları bulunmakta- dır. Empatinin özellikle kadınların edindiği ve uy- guladığı bir özellik olduğuna ise yer verilmemiştir.

(Cevap A) 17. Parçada, “Anadolu’da hangi büyücek kasabaya

adım atsanız tuluat tiyatrolarından birine rast ge- lirsiniz.” denilerek tuluat tiyatrolarının geniş bir coğ- rafyada tanındığı ve iz bıraktığı düşüncesine te- mel oluşturulmuştur.

(Cevap D)

18. Parçada davranışçı psikoloji ile ilgili olarak, “Bire- yin ancak çevrenin etkisiyle davranış değişikliği gösterebileceğini savunur.” düşüncesine dayanak olabilecek bir ifade yoktur. A,B,C ve D seçenekle- rindeki yargıların karşılıkları parçada mevcuttur.

(Cevap E) 15. Parçanın genelinde Gökova manzarası anlatılmış- tır. IV. cümleden itibaren ise Gökova’nın tarihi ve zenginlikleri anlatılmaya başlanmıştır. Buna göre bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragrafın V. cümleyle başlaması uygun olacaktır.

(Cevap D)

16. Parçada, düzyazı ve şiir konusunda yapılan kar- şılaştırmada ciddi bir dayanak olmaksızın doğru olmayan çıkarımlarda bulunulduğu vurgusu var- dır. Buna göre paçanın sonuna, “Düzyazının bir yerde tıkandığı sonucunu nereden çıkarırlar bilin- mez.” cümlesinin getirilmesi anlam akışına uygun olacaktır.

(Cevap C)

22. Parçada geçen, “Gözünün gördüğüyle gönlünün bildiği bir olmayan” sözü ile somut gerçekliği duy- gularıyla değerlendiren anlamı kastedilmiştir. Bu- rada gözün görmesi somut gerçekliğe karşılık gel- mektedir.

(Cevap A)

(5)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

31. A B AB BC

2 2

2 +

B = 1 ya da B = 6 dır.

(B = 1 alındığında C = 11 olmalıdır ki) “olamaz”

426 246 672 +

A = 4 B = 6

C = 7

. A B C

bulunur 4 6 7 168 : : = : :

=

(Cevap B)

32. ( ) ( )

( ) ( )

a a b a b a a b a b

a b a 1 Tek say

Tek Tek

2

"

: :

:

- - + = - - -

= - -

. . ı

a - 1 → Tek ise a → Çift sayıdır.

I doğru a b

ift tek ç

.- . → Tek sayı

b → Tek sayıdır.

II doğru

a4+ =b Ç+T Tek= III doğru

(Cevap E) 28. Pazartesi yapılan etkinlik satranç ya da film izle-

medir.

Verilen bilgilerle tablo hazırlayalım.

Ptesi Salı Çarş Perş Cuma

Film izleme

Spor Kitap okuma

Spor Kitap okuma Tavla Yemek

yapma

Satranç oynama

yer değiştirilebilir.

(Cevap E)

30. Ahmet Bey pazartesi film izlemiş ise cuma günü satranç oynamıştır.

(Cevap A) 29. Kitap okuma etkinliği çarşamba, cumadır.

(Cevap C) 25. Parçada geçen, “Ancak bu kurguları oluşturma-

daki amaç, olgunun bütün özelliklerini ortaya koy- mak değil, araştırmacıya açıklama ve karşılaştır- ma yapma veya varsayımlar kurma imkânı sağla- yan yardımcı bir araç sunmaktır.” cümlesinden ha- reketle ideal tiple ilgili olarak, “Araştırmacı için yar- dımcı bir enstrüman işlevi görmektedir.” denilebi- lir.

(Cevap B)

26. “….bir rehber veya öğretmen değil, bir aynadır.”

ifadesindeki “rehber” ve “öğretmen” kavramlarını gerçek anlamlarıyla düşündüğümüzde burada,

“Yorum veya yönlendirme yapmaksızın nesnel ve- riler sunduğu” anlamının öne çıktığını söylemek mümkündür.

(Cevap A)

27. “Bu kadar emek verilerek ve yüksek maliyet göze alınarak ortaya çıkarılan ideal tipler, toplumdaki davranış kalıpları değiştiğinde karşılığı kalmamak- tadır. Bu açıdan bu projenin yeniden düşünülme- si gerekiyor.” ifadelerine dayanarak parçanın ya- zarının ideal tiple ilgili eleştirdiği durumun, “Deği- şen şartlar karşısında işlevsiz kalması ve yüksek maliyetli olması” olduğunu söyleyebiliriz.

(Cevap C)

(6)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

35.

. bulunur 52

53 1 13 52

53 32 52

52 54

: :

+ - = +

= +

=

f p

(Cevap C)

36.

( )

. bulunur

3 3 3

3 27

2 27 4 27 108

n n

n

2 3 2 3

2 2

: : : :

=

=

=

=

=

+

(Cevap E)

37. XX YY ZZ 11 (X Y Z) 7 k

k 7

: :

+ + = + + =

1444444 4444442: 3 X + Y + Z = {7, 14 ya da 21 olmalıdır.}

ancak ardışık sayılar ise 6 + 7 + 8 = 21 olur.

Z = 8 bulunur.

(Cevap D)

38. a b c d e f k 1 0 0 5 9 9 8

Bu şartı sağlayan en küçük sayı 1005998 dir. Sa- yının yüzler basamağı 9’dur.

(Cevap A)

33. ! ! ! !

!

! !

!

! ! !

! !

. bulunur 31

43

4 34 47

64 31

43 64 47

47 64

7 6 5 44 4 1052

( )4

: :

: : :

+ = +

=

+

= = = =

(Cevap D)

34.

( )

. bulunur 2 10

5 10 5 10

200 10

50 10 5 10

200 10 50 5 10

20045 409

1

2 3

3

3 3

3 3

:

: :

:

: :

: :

- = -

= -

= =

-

- -

-

- -

- -

(Cevap A)

39. |b| = 5 ise b = 5 veya b = –5

|a| = 5 ise a = 5 veya a = –5 b < a ise b = –5 ve a = 5 tir.

|c| = 6 ise c = 6 dır.

|d| = 7 ise d = 7 veya d = –7 b < a < c < d ise d = 7 dir.

|e| = 10 e = 10 veya e = –10 dur. (e = –10) a + b + c + d – e = 5 + (–5) + 6 + 7 – (–10) = 23 bulunur.

(Cevap D)

40. x y x y z

x y y x

x z x z

0

0

0

<

<

<

<

<

3+ 4

= -

= -

= + -

+ -

- +

T T

(Cevap C)

(7)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

43. x x x

27 12 18 20 5 10 8 18 12

: : :

= =

= =

= =

x in en büyük değeri 18 ve en küçük değeri 10 dur.

Farkı 18 – 10 = 8 bulunur.

(Cevap C)

45. 10

15 15 14 13 12 1110 9 8 7

13 112 1432

: : : :

: : :

= = : =

bulunur.

(Cevap E)

44.

( )

( ) ( )

( )( )

( )

.

x x x

x

x x

x

x x x

x x x

x x

x x

xx bulunur

2 4

8 4

2 4

2 2 4

2 2

1

21

3 2

3

2 2

2 2

|

:

: :

+ +

-

+ -

= + +

- + +

- +

+

= +

+

(Cevap B)

46.

5 10

5 4 3 210 9 8: : : 3 2 1 6

: : : :

= = =

3 =3 2 1 6: : =

(Cevap A) 41. c = 2 olsa 2 1<d&d<21

d < c dir.

b = –2 olsa a1<-2& 12<a b < a -

b < a < d < c bulunur.

(Cevap E)

42. 80’den büyük yanlış diğerleri doğru olsa sayı 75 veya 57 dir. Ki rakamları toplamı asal sayı yap- maz. Yani sayı 80 den büyük doğru olacak ve ra- kamlarından biri 7 veya 5 olarak olabilecek sayı- lar.

85, 87, 95 ve 97 dir. Rakamları toplamı asal sayı olan 8 + 5 = 13 tür. Sayı 85 olmalıdır.

. A2+B2=82+52=64 25 89+ = bulunur

(Cevap A)

47. 2020 yılında 20 öğretmen yaş ortalaması 40’tır.

Bu okula aynı yaşta 5 yeni öğretmen gelince x

x x x 40 20 525 38

800 5 950

5 150

30

: :

: :

+ =

+ =

=

=

Öğretmenlerin yaşları 30 dur. Doğum tarihleri 2020 – 30 = 1990 bulunur.

(Cevap B)

48. x

x x x 40 10020

30 10030

10050 50 8 9 2 50

2 3366

: : : $

$

$

$

+ +

+ +

Final sınavından en az 66 almalıdır.

(Cevap C)

(8)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

49.

1. çocuk 2. çocuk 3. çocuk Anne

x + 6 x + 4 x x + 32

x x x x

x x

x x

6 4 32

3 10 32

2 22

11 + + + + = +

+ = +

=

=

En büyük çocuk x 6 11 6 17+ = + = yaşında bu- lunur.

(Cevap C)

50. 16 gün içinde 2 hafta artı 2 gün vardır. 2 hatta Ha- luk 10 20 4 30 320: + : = sayfa Levent

10 29 4 15 350: + : = sayfa kitap okur. Okunan ki- tap sayfalarının eşit olması için 1 hatta sonuna daha ihtiyaç vardır. 320 2 30 350 2 15+ : = + : , bu durumda kitap okumaya cumartesi başlanmıştır.

(Cevap A)

51.

Boş Dolu

(oturan) Ayakta y x 3x

( ) ( )

( ) ( )

x x y

x x y

15 61

10 :19

+ = +

- = +

4

. xx

x x

x

x bulunur

1015 69

9 90 6 90

3 180

60 -

+ =

- = +

=

=

(Cevap A)

53. Otomobil Motosiklet

300 km 4 : 90 = 360 km

saat saat 30090

103 4 103

32

=

- = mola vermiştir.

. dakika bulunur 32 60 40: =

(Cevap E) 52. Kırmızı tişört sayısı = 48

Beyaz tişört sayısı = 2x

(x tane beyaz x tane kırmızı) x tane paket kalan kırmızı tişört sayısı = 48 – x

x x

x x x

482 35

248 35 48 70

22

+ -

=

+ =

+ =

Toplam tişört sayısı=

. bulunur 48 2 22 48 44

92

+ : = +

=

(Cevap E)

54. 95 + 70 = 165 95 + 56 = 151 95 + 80 = 175 95 + 65 = 160 70 + 80 = 150 80 + 65 = 145

Asansörün kapasitesinin aşılma durum sayısı 6 tane tüm durum 2f p5 =10 tane

( ) .

P A 106 bulunur 53

= =

(Cevap A)

(9)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

58.

k

5k b

a a

B A

( )

.

a b k

k b a

a k k a

a k

a k

ak bulunur

5

25

2 26

13 13 1

2 2 2

2 2 2

2 2 2 2

2 2

2 2

+ =

- + =

- = -

=

=

=

(Cevap B)

59.

A

B r2 r1 r1

C D E F

.

r r

r

r bulunur

3 3

2 1

1 2

= :

=

(Cevap A)

60.

3 5

5

4 4

4 8 32: = birimkare bulunur.

(Cevap C)

55. ise

x x

360 30

12000

12000 30 1000360:

= =

c c

kişi

İlçede ön lisans mezunu 1000 kişidir.

(Cevap B)

56.

x x

360 3

12000

12000 3 100360:

= =

c c

İlçede doktora ve üzeri mezun sayısı 100 kişidir.

(Cevap D)

57. İlçede okuma yazma bilmeyen sayısı

x x

360 102

12000

12000 102 3400360:

= =

c c

kişi

İlçede üniversite mezunlarının sayısı

x x

360 60

12000

12000 60 2000360:

= =

c c

kişi

ilçede okuma yazma bilmeyenlerin sayısı üniver- site mezunlarının sayısından 3400 – 2000 = 1400 kişi fazladır.

(Cevap E)

(10)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

1. Kavimler Göçü’nü başlatmaları, Çinlilerin etkisiy- le ikiye ayrılmaları ve Çin Seddi’nin yapılmasına neden olmaları, Hunlara ait özelliklerdir. Yerleşik yaşama geçen Türk devleti Uygurlar, Türk boyla- rının birleşip saldırmalarıyla yıkılan Türk devleti de II. Göktürklerdir.

(Cevap C)

5. A, B, C ve D seçeneklerinde yer alan bilgiler, Os- manlı Devleti’nin yükselme dönemine özgü geliş- melerdir. Ancak şehzadelerin sancağa çıkma ge- leneğine son verilerek, yerine kafes usulünün ge- tirilmesi, duraklama döneminde, I. Ahmet zama- nında yaşanan bir gelişmedir.

(Cevap E)

3. A, B, C ve D seçeneklerinde yer alan bilgiler, Türk- lerin Anadolu’ya yerleşmesinin sonuçları arasın- da yer almaktadır. Ancak ülke yönetiminde hane- dan geleneği, Osmanlı Devleti de dahil olmak üze- re bütün Türk devletlerinde görülmekte olup bu- nun Türklerin Anadolu’ya yerleşmesinin sonuçla- rı ile bir ilgisi bulunmamaktadır.

(Cevap E)

7. I. Mahmut’un orduya teknik subay yetiştirmek ama- cıyla açtığı batı tarzı askeri okul olan Kara Mühen- dishanesi ve III. Selim’in kurduğu batı tarzı bir or- du olan Nizam-ı Cedit Ordusu, orduda yapılan ıs- lahatlarda Avrupa’nın örnek alındığının gösterge- sidir.

(Cevap B) 2. Türkler gerek Hristiyanlarla gerekse Şiilerle mü-

cadele ederek İslam dünyasının koruyuculuğunu üstlenmişlerdir. Aynı zamanda İslamiyeti Hindis- tan’a, Anadolu’ya ve Doğu Avrupa’ya yayarak İs- lamiyetin evrensellik kazanmasında etkili olmuş- lardır. Ancak, İslam dünyasındaki mezhep ayrılık- larına son verdikleri söylenemez.

(Cevap A)

6. Osmanlı Devleti’nin duraklama döneminde çıkan eyalet ayaklanmalarının amacı, devlet otoritesinin zayıflamasından yararlanarak imparatorluktan ay- rılmaktır.

(Cevap B)

4. Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde başkent- lerin Söğüt, Bursa, İznik, İzmit ve Edirne şeklinde sürekli batıya doğru kayması, fetih yönünün batı olduğunun göstergesidir. Amaç da fetih bölgeleri- ne daha yakın olmak ve merkezi yönetimin güçlü tutulmak istenmesidir. Bu durumun hoşgörü siya- seti ile bir ilgisi yoktur.

(Cevap D)

8. Verilen açıklamaya bakılarak A, B, C ve D seçe- neklerine ulaşılabilir. Ancak Balta Limanı Ticaret Sözleşmesi ile Osmanlı Devleti ekonomik çıkar elde etmemiş, tam tersi ekonomik yönden büyük kayba uğrayarak Avrupa devletlerinin açık pazarı ve yarı sömürgesi haline gelmiştir.

(Cevap E)

(11)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

9. Avrupalıların, azınlıkların bağımsızlık amacına yö- nelik ayaklanmalarını desteklemeleri, Osmanlı Devleti’nde görülen milliyetçi ayaklanmaların ne- denleri arasındadır. Meclis-i Mebusan’ın açılma- sı bu isyanların nedenleri arasında olmayıp, mil- liyetçi ayaklanmaları bastırmaya yöneliktir.

(Cevap C)

13. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı toprakları üzerinde İtilaf devletlerinin çıkarlarının çatışması, Osmanlı Devleti ile yapmaları gereken antlaşma- nın gecikmesine neden olmuştur.

(Cevap A)

11. Osmanlı İmparatorluğu’nda devşirilen çocukların bir bölümünün yeniçeri olması, bir kısmının da En- derun okuluna alınarak üst düzey devlet memuru olarak yetiştirilmesine bakılarak; devşirmelerin devlet yönetiminde etkili olduğu ve ordunun önem- li bir bölümünü oluşturduğu yargılarına ulaşılabi- lir. Fakat, Osmanlı halkının her kesiminden dev- şirme olarak yararlanılmamış, ülkede yaşayan Gayrimüslim ailelerin çocukları devşirilmiştir.

(Cevap A)

15. İstanbul Hükümeti’nin Mustafa Kemal’i tutuklaya- maması Anadolu Hareketi üzerinde otoritesinin ol- madığını, Sivas Kongresi’nin toplanmasının en- gellenmek istenmesi İstanbul Hükümeti’nin bu du- rumdan rahatsızlık duyduğunu gösterir.

(Cevap C) 10. Divanda görüşülen konuların padişahın onayına

sunulması, divanın bir danışma organı niteliği ta- şıdığına ve padişahın otoritesinin güçlü olduğuna kanıt gösterilebilir.

(Cevap E)

14. Milli kuvvetleri etkin ve milli iradeyi egemen kılma düşüncesi ulusal egemenlik anlayışının savunul- duğunun göstergesidir.

(Cevap B)

12. Osmanlı Devleti’nde medreselerin yanında mo- dern eğitim veren batı tarzı yeni okulların açılma- sı, eğitim ve öğretim birliğinin bozulduğunu gös- termektedir.

(Cevap D)

16. İlk TBMM’nin İstiklal Mahkemelerini kurması ve mahkeme üyelerinin milletvekillerinden oluşması, TBMM’nin yargı gücünü kullandığını göstermek- tedir. Yeni bir anayasa hazırlaması yasama gücü, Misakımillî’yi ilke edinmesi ise ulusçu yapısı ve ulusal bağımsızlığı amaçlaması ile ilgilidir.

(Cevap A)

(12)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

17. Antlaşmalar diplomatik belgelerdir ve Moskova Antlaşması’nın paragrafta verilen maddesi iki ül- ke arasındaki siyasi ilişkileri düzenlemeye yöne- liktir. Bu madde, askeri ve ekonomik bir içeriğe sa- hip değildir.

(Cevap B)

20. Türk devrim hareketinin öncelikli amacı; Türk ulu- sunun çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmasını sağ- lamak, ulusal, laik, demokratik ve çağdaş bir dev- let kurmaktır.

(Cevap C) 19. Osmanlı Devleti’nin yabancılara verdiği kapitülas- yonlar ekonomik bağımsızlığın, azınlıklara verilen imtiyazlar ise siyasi bağımsızlığın önündeki en- gellerdi. Tam bağımsızlık hedefi ile yola çıkan TBMM, Lozan görüşmelerinde bu iki konuda ta- viz vermeyerek askeri başarılarını diplomasi ala- nında da sürdürmüştür.

(Cevap D)

23. Şeyh Sait İsyanı nedeniyle Musul’un Irak’a bıra- kılmak zorunda kalınması, Atatürk Dönemi Türk dış politikasında benimsenen ilkelerden gerçek- çilik, milleti gerçekleştirilemeyecek hedefler pe- şinde uğraştırmamak ilkesi ile ilgilidir.

(Cevap B) 18. Mondros Ateşkes Antlaşması’nın ardından Os-

manlı ordusunun terhis edilmesi, silahlarına el ko- nulması ve topraklarının işgal edilmesi üzerine Türk halkı kendiliğinden harekete geçmiş; toprak- larını işgalcilere karşı savunmuştur. Düzenli ordu- lara ve güçlü silahlara sahip işgal güçleri karşısın- da bu savunma şekli yetersiz kalmış; bunun üze- rine TBMM düzenli ordunun kurulması için hare- kete geçmiştir.

(Cevap E)

22. Cumhuriyetçilik ilkesi ulusun yönetimdeki egemen- liğini esas alır; dolayısıyla ulusun yönetime katıl- masının önündeki engellerin kaldırılması bu ilke ile ilgilidir. E seçeneğinde verilen Misakımillî’nin kabul edilmesi ise ulusal egemenlikten çok ulusal bağımsızlıkla bağlantılıdır.

(Cevap E) 21. Cumhuriyetin ilanından sonra çıkarılan kanunla

din adamlarının görev alanları dışında dini giysi- lerini giymelerinin yasaklanmasıyla; toplumsal dü- zenlemelerin yapıldığı ve kılık kıyafette çağdaş- laşmaya gidildiği görülmektedir. Ancak bu yasa ile ibadet özgürlüğünde herhangi bir kısıtlama asla söz konusu değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nde din ve vicdan özgürlüğü; tüm vatandaşlara sağlanmış bir haktır.

(Cevap A)

24. Balkan Antantı, Almanya ve İtalya’nın izlemiş ol- duğu yayılmacı politikalar karşısında, sınır güven- liğini sağlamak isteyen dört Balkan devletinin bir araya gelmesiyle oluşturulmuş bölgesel işbirliği ve dostluk antlaşmasıdır.

(Cevap C)

(13)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

25. Türkiye’nin Kore Savaşı’na asker göndermesi, 1952’de NATO’ya alınmasında etkili olmuştur.

(Cevap A)

27. Kıbrıslı Rumların adadaki Türklere yönelik saldı- rılarının yoğunlaşması ve bu saldırılara uluslara- rası kamuoyunun kayıtsız kalması, Türkiye’nin Kıbrıs üzerinde garantör devletlerden biri olması, Kıbrıs barış harekatının nedenleri arasındadır.

(Cevap E) 26. ABD’nin, SSCB tehdidine karşı, Avrupa ülkeleri- ne yardım yapılmasını öngören Truman Doktrini ve Marshall Planı, ABD’nin etkinliğinin artmasın- da etkili olmuştur. Fakat Molotov Planı ABD tara- fından değil, ABD’nin Marshall Planı’na karşı SSCB tarafından ortaya atılmıştır.

(Cevap D)

28. Nüfusun yaş ve cinsiyet yapısını gösteren grafik- lere nüfus piramitleri denir. Nüfus piramitlerinde yaş grupları; 0-4, 5-9 .... 65-69, 70-74 ... şeklin- de dar aralıklı olarak ya da 0-14 yaş (genç ya da çocuk nüfus), 15-64 yaş (aktif ya da yetişkin nü- fus) ve 65 ve üstü yaş (yaşlı nüfus) gibi geniş ara- lıklı olarak sınıflandırılmaktadır. Nüfus piramitleri- ne bakılarak o bölgedeki toplam nüfusun yaş grup- larına göre dağılımı ile genel olarak o bölgenin toplumsal ve ekonomik yapısı hakkında bilgi edi- nilebilir. Ancak nüfus yoğunluğunu yorumlayabil- mek için ülkenin toplam yüz ölçümü de bilinmeli- dir.

(Cevap A)

29. Doğal özelliklere göre yapılan bölge sınıflandır- masında sınırlar kolay kolay değişmez. Örneğin Kars’ın karasal iklim sınıfından kısa sürede deni- zel iklim sınıfına dahil edilmesi beklenemez. Bu- nun gibi karstik kayaç bölgesinin de yıllardır Ak- deniz’de en geniş alan kapladığı söylenebilir. Bu- na göre sınırları kısa sürede değişecek olan II. ku- ru tarım bölgesi ve IV. serbest ticaret bölgesidir.

(Cevap D)

30. Kalker (kireç taşı), en yaygın olan kimyasal tortul kayaçlardandır ve suda kolay çözünmektedir. Bu tür kayaçların çözünmesiyle oluşan şekillere de karstik şekiller denir. Lapya dolin, uvala, polye, obruk ve yer altı mağarası çözünmeyle oluşan şe- killerin başlıcalarıdır.

(Cevap B)

31.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sel ve taşkın- lar, en sık görülen ve en çok zarara yol açan afet- lerin başında gelmektedir. Sel ve taşkın olayları- nın afete dönüşmesi, doğal etkenler (iklim, bitki örtüsü, topoğrafya vb.) ve insanların birtakım fa- aliyetleriyle yakından ilişkilidir. Yanlış arazi kulla- nımı, bitki örtüsünün tahribi, altyapı yetersizliği, hızlı nüfus artışı ve gerekli önlemlerin alınmama- sı gibi faktörler bu durumun başlıca sebepleridir.

Türkiye’de sel ve taşkın olayları; yağışların artma- sı ve kar erimelerine bağlı olarak en fazla nisan, mayıs ve haziran aylarında görülmektedir. Hemen hemen her bölgemizde görülen bu olaylar, daha çok akarsu yataklarına yakın olan yerleşmelerde meydana gelmektedir. Haritaya göre, Çanakkale, Ankara, Samsun, Erzurum ve Amasya illerinde bu afet riski yüksek; Konya ilinde düşüktür.

(Cevap A)

(14)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

32. Ayasofya, mimari bakımdan merkezî planı birleş- tiren kubbeli bazilika tipinde bir yapı olup kubbe geçişi ve taşıyıcı sistem özellikleriyle mimarlık ta- rihinde önemli bir dönüm noktası olarak ele alı- nır.1453’te İstanbul’un fethiyle kilise camiye dö- nüştürülmüştür. Osmanlı sultanı Fatih Sultan Meh- met’in gösterdiği hoşgörüyle mozaiklerinden in- san figürleri içerenler tahrip edilmemiş (içerme- yenlerse olduğu gibi bırakılmıştır), yalnızca ince bir sıvayla kaplanmış ve yüzyıllarca sıva altında kalan mozaikler, bu sayede doğal ve yapay tahri- battan kurtulabilmiştir. Cami, müzeye dönüştürü- lürken sıvaların bir kısmı çıkarılmış ve mozaikler yine gün ışığına çıkarılmıştır. Günümüzde görü- len Ayasofya binası, aslında aynı yere üçüncü kez inşa edilen kilise olduğundan «Üçüncü Ayasofya»

olarak da bilinir. İlk iki kilise isyanlar sırasında yı- kılmıştır. Döneminin en geniş kubbesi olan Aya- sofya’nın merkezî kubbesi, Bizans döneminde bir- çok kez çökmüş, Mimar Sinan’ın binaya istinat du- varlarını eklemesinden itibaren hiç çökmemiştir.

(Cevap D)

33. Türkiye’nin seyrek nüfuslu yerlerinden;

Hakkari bölümü, Menteşe Yöresi, Teke ve Taşeli platoları,

Yıldız Dağları Bölümü’nde yer şekilleri dağlık ve engebelidir.

Tuz Gölü çevresi de seyrek nüfusludur. Ancak bu- ranın seyrek nüfuslanmasının nedeni yer şekille- rinin engebeli olması değil; iklimin kurak olması- dır.

(Cevap E)

34. Haritadaki ovalardan;

I. Bafra Ovası,

II. Çukurova birer delta ovasıdır ve akarsu birik- tirmesi sonucunda oluşmuştur.

III. Manisa (Gediz grabeni) Ovası,

IV. Düzce Ovası ise tektonik çöküntü ovalarıdır.

(Cevap E)

35. Afetler, oluşum hızlarına göre ani ve yavaş geli- şen afetler olmak üzere ikiye ayrılır. Deprem, çığ, su baskınları gibi afetler ani gelişirken kuraklık hem yavaş gelişir hem de çok geniş alanları etki- si altına alabilir. Kuraklık, bir havzaya düşen ya- ğış miktarının o havzada gerçekleşen buharlaş- ma miktarından az olmasıdır.

Kuraklığın en önemli etkisi, hayati öneme sahip olan su kıtlığına neden olmasıdır. Günümüzde her geçen gün etkisini artıran küresel ısınmadan do- layı bu afetin gelecekte tüm dünyada görülebile- ceği söylenmektedir.

(Cevap B)

36. Haritada verilen yerlerden I nolu Ergene Ovası ve III nolu Gaziantep-Şanlıurfa Platosu’nda yer şe- killeri sadedir. Buna karşılık II nolu Doğu Karade- niz Bölümü ve IV nolu Taşeli Platosu’nda yer şe- killeri engebelidir. Buna göre II ve IV nolu yerler- de doğal bitki örtüsü daha çeşitli olacaktır.

(Cevap D)

(15)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

37. Doğu Karadeniz Projesi’nin Amaçları

• Bölgenin sosyokültürel gelişimini sağlamak

• Ekonomik yapıyı güçlendirmek

• Ulaşım ve iletişim hizmetlerini güçlendirmek

• Kıyı kesimde ürün çeşitliliğini artırmak

• Başta yaylacılık olmak üzere turizm faaliyetle- rini geliştirmek

• Doğal kaynakların daha verimli kullanımını sağlamak

Ayrıca DOKAP bölgesi önemli bir orman varlığı- na sahiptir. Bölgenin yaklaşık %37’si (1,8 milyon hektar alan) ormanlarla kaplıdır. Aynı zamanda DOKAP bölgesi, balıkçılık faaliyetleri açısından hem denizde hem de kara içi sularda önemli bir potansiyele sahiptir. Deniz ürünleri avcılığı ile ya- pılan üretimde ilk sırayı %40,7’lik oran ile DOKAP bölgesi almıştır. Ancak DOKAP bölgesinde ve özel- likle de kıyı kesimde sulama sorunu ve buna bağ- lı nadas uygulamasının görüldüğü söylenemez.

(Cevap C)

38. Kıyının hemen gerisinde yükselen dağ sıralarının varlığına bağlı olarak Sinop Limanı’nın hinterlan- dı dardır. Bu durum şehrin gelişememesinde et- kili olmuştur.

(Cevap A)

39. 20. yüzyılda meydana gelen I. ve II. Dünya savaşlarının ortaya çıkardığı sorunlar, uluslararası güç dengeleri arasında oluşan rekabet ve soğuk savaş ülkemizi küresel ve bölgesel ölçekteki çeşitli siyasi, askeri ve ekono- mik örgütlerle işbirliğine yöneltmiştir.

Aşağıdaki tabloda ülkemizin üyesi olduğu bazı uluslararası örgütler yer almaktadır.

Siyasi Örgütler Ekonomik Örgütler Askeri Örgütler

Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Para Fonu (İMF) NATO İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Dünyanın en büyük 20 ekonomisi

(G-20) Barı Avrupa Birliği

Avrupa Konseyi İnsan Hakları

Mahkemesi (AİHM) Dünya Bankası

Avrupa Konseyi Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECED)

Türkiye’nin petrol üretimi kendi ihtiyacını karşılamaktan uzak olduğu için; petrol ihraç eden ülkeler birliği olan OPEC üyesi olması beklenemez. Ayrıca halen Türkiye’nin AB’ye tam üyelik süreci devam etmektedir.

(Cevap B)

(16)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

42. Dağlık ve eğimli alanların geniş yer tutması, tarım yapılabilecek düzlüklerin kapladığı alanın az ol- masına neden olmuştur. İç kesimlerde ova ve pla- toların varlığı tarım alanlarını genişletmiştir. Bu durum yer şekillerinin bir sonucudur.

1950’li yıllara kadar insan ve hayvan gücüne da- yalı olarak yürütülen tarımsal etkinliklerde, bu ta- rihten sonra traktör ve biçerdöver kullanımı yay- gınlaşmıştır. Ayrıca Türkiye’de toprak verimliliği ik- lim vb. faktörlerin etkisiyle yöreden yöreye değiş- mektedir.

(Cevap B)

43. Cumhuriyetin ilk yıllarından planlı dönemin başla- dığı 1963 yılına kadar nüfus artış hızını yükselti- ci politikalar uygulanmıştır. Bu dönemde aile plan- laması gibi nüfus artış hızını kontrol altına alan, doğum oranlarını düşüren politikalar uygulanma- mıştır. Bu durumun gerekçeleri ise

• Fazla nüfusun bir ülke için siyasi ve askeri güç olarak görülmesi

• Tarımda makineleşmenin yetersiz olması

• Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı ne- deniyle erkek insan gücüne çok fazla ihtiyaç olması

• Türkiye’nin hızla kalkınmak zorunda olması

• Hızlı çoğalma ile ülkedeki sosyal iş bölümü ve ihtisaslaşmayı sağlamak

• Türkiye’de ölüm oranının yüksek olması ne- deniyle nüfustaki azalmanın doğumlardaki ar- tışla önlenmeye çalışılması (Fotoğraf 1)

• Türkiye’nin tabii kaynaklarını işletmek, uygu- lanan tekniği modernleştirmek nüfus miktarı- nın azalması

• Tifüs ve sıtma gibi hastalıkların yaygın olma- sı sağladığı ve yeni kurulan Türkiye Cumhuri- yeti’nin özgürlüğünü devam ettirmesinin bir şartı olduğu düşünceleri

(Cevap A)

44. Soru metninde geçen durum aslında kırdan ken- te olan göçün neden ve sonuçlarıyla alakalıdır.

Türkiye’de yoğun bir şekilde yaşanan bu göçlerin sonucunda ekonomik faaliyetlerin geliştiği büyük ve kalabalık kentler ortaya çıkmıştır. Bu kentlerde her zaman ulaşım hizmetleri büyük bir sorun ola- caktır.

(Cevap E) 40. Geri dönüşüm, atıkların birtakım işlemlerden ge-

çirildikten sonra ikinci bir ham madde özelliği ka- zanmasını sağlamaktır. Geri dönüşüm sayesinde doğadaki kaynaklar korunmakta, enerji tasarrufu sağlanmakta, atık miktarı azalmakta, çöp alanla- rının ömrü uzamakta ve ekonomiye katkı sağlan- maktadır.

(Cevap C)

41. Dünya Meteoroloji Örgütüne göre mevsim normal- lerindeki sıcaklıkların ortalama maksimum sıcak- lıklardan 3 ila 5 derece üzerinde art arda 5 gün veya daha fazla süre ile devam etmesine sıcak hava dalgası denir. Sıcak hava dalgalarının can- lıların yaşamı, su kaynakları, bitki örtüsü ve ener- ji tüketimi üzerinde önemli etkileri vardır. Sıcak ha- va dalgaları çeşitli sağlık sorunlarına yol açıp in- sanların yaşamını yitirmesine de sebep olmakta- dır. Ancak bu durum nadasa ayrılan alanların azal- ması değil tam tersine artmasına neden olur.

(Cevap E)

(17)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

45. Enerji kaynakları, kullanımlarına göre yenilenebilir ve yenilenemeyen enerji kaynakları olmak üzere ikiye ayrı- lır. Fosil yakıtlar ile radyoaktif elementlerden oluşan yenilenemeyen enerji kaynakları, kullanıldıkça biter ve nor- mal şartlarda bunların yenilenmesi çok uzun zaman alır. Yenilenebilir enerji kaynakları ise adından da anlaşı- lacağı üzere kısa sürede kendini yenileyebilme özelliğine sahiptir. Bu kaynakların uzun bir gelecekte tükenme- den kalabileceği öngörülmektedir.

ENERJİ KAYNAKLARI

Yenilenemeyen (Tükenebilen) Yenilenebilir (Tükenmeyen)

• Kömür

• Petrol

• Doğal gaz

• Nükleer

• Rüzgar

• Güneş

• Okyanus ve deniz kökenli enerji kaynakları (dalga, gelgit, akıntılar vb.)

• Biyokütle

• Hidrolik

• Hidrojen

• Jeotermal

(Cevap D)

46. Tarihte ilk kez bir Türk vatandaşı Haziran 2020’de Birleşmiş Milletler Genel Kurul Başkanı seçilmiş- tir. Eski Avrupa Birliği bakanlığı da yapmış olan Volkan Bozkır BM 75. Genel Kurulu Başkanı se- çilmiştir.

(Cevap B)

47. Cumhurbaşkanının aldığı olağanüstü hal kararı ve olağanüstü Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri- nin TBMM’ye sunulması gereklidir.

(Cevap B)

48. 1982 Anayasası’na göre A, B, C ve E şıkları doğ- ru ifadelerdir. Ancak Danıştay başsavcı ve baş- savcı vekilini Cumhurbaşkanı seçmez, üyeler ken- di arasından seçer. Cumhurbaşkanı Yargıtay Cum- huriyet başsavcı ve vekilini seçer.

(Cevap D)

49. İdarenin taşınmaz mallarının bedelini ödeyerek el koyması kamulaştırmadır. Kamulaştırma kararı al- maya, belediye adına belediye encümenidir. Bu yetki il özel idare adına il encümeni, köy adına köy ihtiyar heyeti yetkilidir.

(Cevap E)

50. 1982 Anayasası’na göre 15 gün içinde cevaplan- dırmak üzere Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve ba- kan için milletvekilleri yazılı soru verebilir.

(Cevap D)

51. 2020 Tokyo Yaz Olimpiyatları Covid-19 nedeniy- le 2021’e ertelenmiştir.

(Cevap B)

(18)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

54. Kuzey Makedonya Mart 2020’de NATO’nun 30.

üye ülkesi olmuştur. 1949’da ortak savunma ama- cıyla kurulan NATO’nun halen merkezi Brüksel’dir.

(Cevap B)

56. Yerel seçimlerde halk; il genel meclisi, belediye başkanı, belediye meclisi, büyükşehir belediye başkanı, köy muhtarı ve köy ihtiyar heyetini doğ- rudan seçer. Ancak büyükşehir belediye meclisi- ni halk doğrudan seçmez, ilçe belediye meclis üye- lerinin 1/5’i büyükşehir belediye meclis üyeliğine seçilir. Ayrıca ilçe belediye başkanları, büyükşe- hir belediye meclisinin doğal üyeleridir.

(Cevap D) 55. Dünya Sağlık Örgütü Merkezi İsviçre’nin Cenev- re kentidir. Dünya sağlık örgütü başkanlığını ise Tedros Adhanam Ghebreyesus yürütmektedir.

(Cevap C) 52. 2009’da Türkiye, Kırgızistan, Kazakistan, Azer- baycan tarafından kurulan Türk Konseyi’de 2019’da Özbekistan katılmıştır.

(Cevap C)

53. UNESCO 2020’de Bilge Tonyukuk Abidesinin di- kilişinin 1300’nü yılında anma ve kutlama etkinlik- leri düzenlenmesi kararı almıştır.

(Cevap A) 58. Nişanlanma, ileride evlenmek isteyen bir erkekle kadının birbirlerine evlenme vaad etmeleri ile do- ğan ilişkidir. Nişanın bozulması durumunda, hedi- yelerin geri verilmesi maddi ve manevi tazminat davalarının açılması, nişanın bitiminden 1 yıl geç- mekle zaman aşımına uğrar.

(Cevap A)

60. Boşluklarla ilgili A, B, C ve E şıkları doğru ifade- lerdir. Kural içi kanun boşluğuysa kanun koyucu- nun bilerek ve isteyerek boşluk bırakmasıdır, ha- kim burada takdir yetkisini kullanır.

(Cevap D) 59. Fiil ehliyetinde tam ehli yetkiler, ayırt etme gücü- ne sahip, kısıtlanmamış ergin kişilerdir. Erginlik 18 yaşın dolması ile başlar. Evlenme kişiyi ergin kılar. Olağan evlenme yaşı 17 yaşın dolması, ola- ğanüstü evlenme yaşı ise 16 yaşın dolmasıdır.

15 yaşını dolduran kişi hakim kararı ile kendi is- teğiyle ergin kılınabilir. Evlenme erginliği kazan- dırır, ancak ergin kılınma evlenmeyi etkilemez.

Çünkü olağanüstü evlenme yaşı 16 yaşın dolma- sının altında olamaz.

(Cevap E) 57. Büyükşehir olmayan 51 ilde il özel idaresinin do- ğal başkanı validir. Yerel seçimlerde 5 yıl için hal- kın seçtiği il genel meclisi ve bir kısmını valinin, bir kısmını da il genel meclisinin, bir yıl için seçti- ği il encümeni il özel idaresinin diğer organlarıdır.

(Cevap C)

(19)
(20)

• •

LİSE - ÖN LİSANS

2

Çözüm Kitapçığı

(21)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

1. “Çatal kazık yere çakılmaz.” atasözü, öncüldeki parçada anlatılmak istenen düşünceyi özetlemek- tedir.

(Cevap D)

2. Öncüldeki metinde bazı yazarların kendi çevrele- rindeki hayranları tarafından getirildikleri olumsuz bir noktadan söz edilmektedir. Bu nokta ise “ken- dilerine karşı körleşmeleri” olarak ifade edilmiştir.

Bu bağlamda altı çizili sözle, “Yanlışlarını göreme- mek” anlamına vurgu yapıldığını söyleyebiliriz.

(Cevap B)

3. Parçada geçen, “ağzının perhizi yok” sözü yanlış açıklanmıştır. Bu söz, ağzına geleni söylemek an- lamındadır. Parçada numaralandırılmış diğer söz- lerin açıklamalarında bir yanlışlık yoktur.

(Cevap A)

4. Verilen cümlede yazarın Ankara ile ilgili olumlu bir durumu dile getirmek istediği ancak “aklıma in- sanların Ankara hakkındaki “soğuk bürokrasi şeh- ri” ifadesi geliyor” diye düşünmesi sonucu kalemi bıraktığı söyleniyor. Buna göre yazarın işini zor- laştıranın “Ankara ile ilgili yerleşik olumsuz kana- at” olduğu söylenebilir.

(Cevap E)

5. C seçeneğindeki cümlede geçen “TDK’dan” ifa- desi yanlış yazılmıştır. Doğrusu, “TDK’den” şek- lindedir. Diğer seçeneklerdeki cümlelerde bir ya- zım yanlışı yoktur.

(Cevap C)

6. “Sınava hazırlanma sürecinde senden şu üç şeyi istiyorum; disiplin, istikrar ve azim.” cümlesinde noktalı virgül (;) yanlış kullanılmıştır. Burada bir açıklama söz konusu olduğu için noktalı virgül (;) yerine iki nokta (:) kullanılmalıdır. Diğer cümleler- deki noktalama işaretlerinin kullanımında herhan- gi bir yanlışlık yoktur.

(Cevap A)

7. Dizelerde geçen “yarattığı” sözcüğünde ünsüz benzeşmesi ve ünsüz yumuşaması vardır. Sert bir ünsüz olan t’den sonra gelen ekin “t” ile başla- ması ünsüz benzeşmesi, “k” sesinin “ğ” ye dönüş- mesi ise ünsüz yumuşamasıdır.

(Cevap C)

8. Cümleler yüklemin türüne göre isim cümlesi ve fi- il cümlesi olmak üzere ikiye ayrılır. Buna göre ve- rilen cümlelerin yüklemlerini incelediğimizde, Bi- lim insanlarına göre, 1970 yılından bu yana küre- sel ısınma nedeniyle eriyerek yok olan buzul ala- nı, Türkiye yüzölçümünün iki katına eşit.” cümle- sinin yükleminin isim, diğer cümlelerin yüklemle- rinin ise fiil olduğunu söyleyebiliriz.

(Cevap D)

(22)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

9. İşi yapanın belli olmadığı eylemler edilgen eylem- lerdir. Bu eylemler “l-n” eklerinden birini alır. Edil- gen eylemlerde işi yapan belli değildir. Verilen cümleleri buna göre incelediğimizde, “Norveç’te yapılan bir araştırma, bu sonuçların elektronik or- tamdan ziyade kâğıda basılı kitaptan okumayı ter- cih edenlerde daha etkili olduğunu gösterdi.” cüm- lesi dışındaki cümlelerin yüklemlerinin edilgen ol- duğunu görüyoruz. V. cümledeki yüklem ise et- kendir ve işi yapan bellidir.

(Cevap E)

10. Parçada geçen “yağmurlarda” sözcüğünde birden fazla yapım eki kullanılmamıştır. Bu sözcükte bir sadece bir yapım eki vardır:

Yağ- : fiil kökü

mur: fiilden isim yapım eki -lar: çoğul eki

-da: bulunma hâli eki

Buna göre bu sözcükle ilgili olarak D seçeneğin- deki ifade yanlıştır. Diğer sözcüklerle ilgili belirti- lenlerde bir yanlışlık yoktur.

(Cevap D)

11. Parçadaki numaralandırılmış cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden “şiddetin” basit yapılıdır. Di- ğer cümlelerde geçen altı çizili sözcükler ise türe- miştir.

(Cevap B)

12. Tanık gösterme, bir konuda uzman birinin sözüne parçada yer vermektir. Öncüldeki paragrafta tanık gösterme yoktur. Diğer seçeneklerdeki ifadelerin karşılıklarını şöyle gösterebiliriz:

Karşılaştırma: Her kahve aynı tadı taşımaz.

Kişileştirme: En zor ve en keyifli anların sıcacık dostudur.

Tanımlama: Kısacası kahve, insanın her tür duy- gusunun tercümanıdır.

Örneklendirme: Dostlarla içilen kahve neşedir.

Kahkahalar köpüklerin üzerinde yüzer. Sahilde oturduğun rüzgârlı bir sonbahar günü en sevdiğin dostun ağlarken içtiğin kahvenin tadı ise kederli- dir.

(Cevap D)

13. Öncüldeki parçada Yakutiye Medresesi’nin resto- re edilişi hakkında bilgi verilmektedir. “Türk eğitim tarihinde medreselerin çok özel bir yeri olduğu ve buradaki eğitim usulünün derinliği herkesçe bilini- yor.” cümlesinde ise konunun dışına çıkılarak an- lam akışı bozulmuştur.

(Cevap E)

14. Bu soru tipinde dikkat edilmesi gereken ilk nokta, giriş cümlesidir. Öncelikle I numara ile verilen cüm- lenin giriş cümlesi olmaya uygun olup olmadığı tespit edilmelidir. Buna göre öncüldeki cümleleri incelediğimizde I numarada yer alan, “Türün iki örnek yazarı, Jules Verne ve H. G. Wells, eserle- rinde bilimin yeni yüzyılın başlangıcına kadar im- kânsız görüleni, örneğin denizaltıları ve uzay araç- larını, mümkün kılma konusundaki maharetini an- latmışlardır.” cümlesinin giriş cümlesi olmaya şe- kil ve anlam bakımından uygun olmadığını görü- yoruz. Bu cümle anlam olarak II numaralı cümle- nin devamıdır. Buna göre I ile II yer değiştirdiğin- de anlam akışının sağlanacağını söylemek müm- kündür.

(Cevap A)

(23)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

17. Parçada geçen, “Mesela Yahya Kemal’de Nedim ve Baki’nin izleri görülebilir. Ama Yahya Kemal bü- yük bir şairdir ve etkilenmiş olma onu küçük yap- maz. Ne zaman ki Yahya Kemal etkilenmeden öte- ye geçip onlar gibi olmaya çalışırsa bu noktada öykünme başlar.” ifadelerinden hareketle öykün- menin, “ Kendi rengini yitirip kendinden daha ile- ri görülenle aynılaşmaya çalışmaktır.” şeklinde ta- nımlayabiliriz.

(Cevap A)

18. Parçada geçen, “Yarattığın düşmanlar çaresizlik- lerinin yerini alır, onlar sayesinde zayıflıklarının üstünü örtersin.” ifadesinden hareketle parçanın yazarı için, “Düşmanının insana bazı yönlerden faydalı olacağını düşünmektedir.” kanaatine varı- labilir.

(Cevap C)

19. Parçadaki, “Bilim tarihi, yanlış önermelerin tarihi- dir. Fakat düşüncenin gelişimine işaret eden bu önermeler, dikkate değer bir üretkenliğe sahiptir.”

ifadelerine dayanarak bilimin yanlış önermeleri de kapsadığı ve incelediği sonucuna varabiliriz. Bu- na göre parçadan hareketle bilim ile ilgili, “Yanlış olan hiçbir şeyi araştırma kapsamına sokmaz.”

sonucuna varılamaz.

(Cevap B)

20. Parçada gerçek eleştiri ile ilgili olarak, “Edebiyat çevrelerindeki güncel kıpırdanışlara değil, felsefi bir temelden hareketle edebiyat olaylarına eğilir bu tür eleştiriler.” denilmektedir. Buna göre gerçek eleştiri için, “Geçici edebi olayları dikkate almayıp daha çok edebi gelişmelerin düşünce boyutuyla ilgilenir.” denilebilir.

(Cevap B)

21. Parçada gerçek eleştiri ile ilgili olarak edebiyat çevrelerindeki güncel kıpırdanışlara değil, felsefi bir temelden hareketle edebiyat olaylarına eğilir, denilmektedir. Buna göre gerçek eleştirinin gün- cel edebi gelişmelere daha çok yoğunlaştığına de- ğinilmemiştir diyebiliriz.

(Cevap D) 15. IV. cümleye kadar ülkemizdeki termal kaynak zen-

ginliği anlatılırken, “Avrupa’nın turizm kaynakla- rıyla bizim turizm kaynaklarımız arasında kısmi benzerlikler olsa da büyük oranda farklılıklar gö- ze çarpar.” cümlesiyle bu ana konudan uzaklaşı- larak yeni bir konu olan Avrupa’nın turizm kaynak- larıyla bizim turizm kaynaklarımız arasındaki fark- lılıklar anlatılmıştır. Buna göre bu parça iki parag- rafa ayrılmak istense ikinci paragrafın IV. cümley- le başlaması uygun olacaktır.

(Cevap C)

16. Parçada kent yapılaşmasıyla ilgili politikalar üze- rinde durularak bu politikaların muhtemel sonuç- ları üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda parçanın sonuna, “Böylece doğayla bütünleşecek, çevrey- le uyum sağlayacak türden mimarlık ürünleri ge- liştirilmiş olacaktır.” ifadesinin getirilmesi uygun olacaktır.

(Cevap A)

(24)

K A P L A N A K A D E M İ Y A Y I N C I L I K

www.kaplanakademi.comwww.kaplanakademi.com

22. Resim eleştirmenlerinin eserleri incelerken kullan- dıkları yöntemler parçada betimleme, çözümle- me, yorumlama ve yargıya varma olarak belirtil- miştir. “Oylama” söz konusu yöntemler arasında sayılmamıştır.

(Cevap C)

23. Parçada eser sahiplerinin sonuçlardan nasıl ha- berdar edildikleri konusunda bir bilgi yoktur.

“Bir resim incelenirken üçüncü aşamada neler ya- pılmaktadır?

Nesnelerin resmin içine yerleştirilirken nelere dik- kat edildiğinin tespit edildiği aşama hangisidir?

Betimleme aşamasında neler yapılır?

Eserden bilgi edinmek için resim eleştirmenleri hangi metotları kullanır?” sorularının cevapları ise parçada vardır.

(Cevap B)

24. Parçada geçen, “esasta ayrılsalar da usulde or- tak bir paydada buluşuyorlar” sözündeki “esas”

içerikle yani düşünceyle ilgilidir. “Usul” ise bir işi yapma şeklidir. Buna göre altı çizili sözle, “Bir ko- nudaki izlenen yöntemin aynı olması” anlamının vurgulandığını söyleyebiliriz.

(Cevap D)

25. Parçada, “Ancak filmin yönetmen/senaristiyle Ke- mal Tahir’in devlet ve toplum konusundaki görüş- leri arasında belirgin ayrımlar bulunmaktadır.” de- nilmektedir. Buna göre bu parçadan hareketle,

“Hacivat, Karagöz Neden Öldürüldü?” filminin yö- netmeni, Kemal Tahir’i her açıdan takdir etmekte- dir.” sonucuna varmak mümkün değildir.

(Cevap E)

26. Parçada geçen, ““Hacivat, Karagöz Neden Öldü- rüldü?” filmi incelenirken Kemal Tahir’in görüşle- rinden hareket edilmiştir.” cümlesinden hareketle bu parçanın, ““Hacivat, Karagöz Neden Öldürül- dü?” filmi analiz edilirken neler dikkate alındı?” so- rusuna karşılık geldiğini söyleyebiliriz.

(Cevap C)

Referanslar

Benzer Belgeler

Enzim polimorfizmi sonucu enzimi sentez ettiren gende eksiklik veya inaktivite oluşması, bu enzim üzerinden olan ilaç metabolizmasının çalışmamasına neden olur.. Bazı

Tavuk  Gallus domesticus Hindi  Meleagris gallapova Güvercin  Columba domestica Kaz  Anser domesticus Ördek  Anas domestica. Aves Domesticus

§Kemiklerin bir kısmının içi boştur, hava içerir, antebrachium’un proksimal ucundan kanadın serbest ucuna kadar ve arka ekstremitelerde, femur’un proximal ucundan ayak

altından dağıl madan iler l edi ği göz lenıniştir. Bugün için akup unktur noktaları vc meridyen ler nükleer izotop larl c !. Akupunktur noktala rı diğer vü cut

Ratlarda, kedilerde ve tavşanlarda esansiyel yağ asitlerinin yetersizliğine bağlı olarak seminifer tubuluslarda hafif dejenerasyon şekillenirken, bazılarında yalnızca

Türkiye’nin farkı bölgelerinde güvercinlerde bulunan Eimeria türlerinin belirlenmesine yönelik yapılan çalışmalarda Niğde’de (Sarı ve ark. 2008) evcil

Türkiye de son yıllarda kanatlı sektörünün gelişimine paralel olarak evcil kanatlılar üzerinde yapılan paraziter araştırmaların sayısında kısmen bir

Pseudolynchia canariensis Macquart, 1839 (Diptera: Hippoboscidae) in Domestic Pigeons (Columba livia domestica) in Van, Turkey.. SUMMARY In this study, a total of 47 domestic