• Sonuç bulunamadı

Tüketicilerin Organik Ürün Tüketim Kararlarında Çevreye Duyarlılığın Etkisi: Adana Đli Örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tüketicilerin Organik Ürün Tüketim Kararlarında Çevreye Duyarlılığın Etkisi: Adana Đli Örneği"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tüketicilerin Organik Ürün Tüketim Kararlarında Çevreye Duyarlılığın Etkisi: Adana Đli Örneği

Arzu SEÇER1 Faruk EMEKSĐZ2 Müge K.DAVRAN3

ÖZ

Dünyada gıda güvenliği problemini çözme amacıyla ürün artışını sağlamak hedeflenmiş ancak yapılan uygulamalar birçok sorunu beraberinde getirmiştir. Bu sorunları çözme amacıyla 1980’li yıllardan itibaren, 'organik' tarım yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu çalışmada, Adana ili kentsel alanda yaşayan organik ürün tüketicilerinin sosyo-ekonomik profilleri, tüketim alışkanlıkları ve tüketicilerin satın alma davranışları üzerinde çevreye olan duyarlılıklarının etkisi araştırılmıştır.

Araştırma bulgularına göre tüketicilerin satın alma davranışında etkili en önemli faktörler insan sağlığı, çevresel duyarlılık ve ürün nitelikleridir.

Anahtar Kelime: Organik ürün, çevresel duyarlılık, tüketici tercihleri, Adana.

The Effect of Environmental Sensitivity of Consumers’ Organic Product Consumption Decision: The Case of Adana

ABSTRACT

In order to solve the problem of world food security intended to ensure increase in product however applications have brought many problems. 'organic' farming has emerged especially after 1980. In order to solve this problem after the 1980s, 'organic' farming became widespread. In this study, socio-economic profiles of consumers, consumption habits and their purchasing behavior related the environmental sensitivity was researched. According to the findings, the most important factor in purchasing behavior was found as human health, environmental sensitivity and product properties.

Keywords: Organic products, environmental sensivity, consumer preferences, Adana.

1. GĐRĐŞ

Dünyada gıda güvenliği problemini çözme amacıyla yoğun ve bilinçsiz kimyasal girdi kullanımı ile yanlış toprak işleme uygulamaları önemli sağlık ve çevre sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu gelişmelerin sonucunda, özellikle 1980’li yıllardan itibaren 'organik' tarım önem kazanmaya başlamıştır.

Organik tarım; toprak, su, bitki, hayvan ve doğal kaynaklar kullanılarak organik ürün veya girdi üretilmesi ya da yetiştirilmesi, doğal alan ve kaynaklardan ürün toplanması ve elde edilen ürünlerin pazarlanması aşamalarını içine alan üretim süreci olarak tanımlanmaktadır (Anonim, 2004). Organik ürünler ise; yetiştirilmesinde ve işlenmesinde, genetik mühendisliğin, yapay ve benzeri gübrelerin, böcek ilaçlarının, yabani ot ve mantar öldürücü ilaçların, büyümeyi düzenleyicilerin, hormonların vd kullanılmadığı ürünler olarak değerlendirilmektedir (Đnal vd, 2008). Günümüzde 130’dan fazla ülkede organik tarım yapılmakta ve Türkiye’de 100’e yakın ürün organik olarak yetiştirilmektedir (Kacur, 2009).

Organik ürün tüketimi ile ilgili literatür incelendiğinde, çeşitli çalışmaların mevcut olduğu görülmektedir. Toit ve Crafford’un (2003) Cape Town’da yaptıkları bir araştırmada, tüketicilerin nazarında bu ürünlerin yetiştiriciliğinin çevre korunması ve hayvan refahı uygulamalarına katkı sağladığı görüşünün yaygın olduğu belirlenmiştir.

Ulubaşoğlu ve Uray (2008) Đstanbul’da yaptıkları çalışmada, organik gıda satın almada etkili faktörlerin başında “sağlıklı ve mutlu yaşamak” ve hayattan zevk almak”

1 Ar.Gör. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, 01330 Balcalı-Adana.

0322.3386441. asecer@cu.edu.tr

2 Prof.Dr. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, 01330 Balcalı-Adana.

0322.3386441. femeksiz@cu.edu.tr

3 Yrd.Doç.Dr. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, 01330 Balcalı-Adana.

0322.3386441. mkantar@cu.edu.tr

(2)

değerlerine ulaşmak olduğunu ortaya koymuştur. Argan (2008) tarafından yapılan bir çalışmada ise tüketicilerin organik ürün tüketimlerinde etkili faktörlerin sağlık endişesi, çevresel duyarlılık ve bu ürünlere duyulan merak olduğu ortaya konulmuştur. Williams ve Hammitt (2000) Boston eyaletinde yaptıkları çalışmalarında, organik ürünleri ve geleneksel ürünleri satın alan tüketicileri karşılaştırmışlar, sonuç olarak organik ürün satın alanların, geleneksel ürün satın alanlardan daha fazla çevreye duyarlı davranış gösterdiğini ve gıda güvenliği riskini azaltmak için bu ürünlere daha fazla ödemeye razı olduklarını ortaya koymuşlardır. Lea ve Worsley (2005) Avustralya’da yaptıkları çalışmalarında, tüketicilerin organik ürünlerin geleneksel ürünlerden daha sağlıklı, lezzetli ve aynı zamanda çevre için faydalı olduğunu düşündüklerini saptamışlardır.

Organik ürünlerin pahalı olması ve her yerde bulunamaması ise tüketimin artmasını engelleyen en önemli sebepler olarak belirlenmiştir.

Bu çalışmada, Adana ili kentsel alanında yaşayan organik ürün tüketicilerinin sosyo-ekonomik profilleri incelenmiş; tüketim alışkanlıkları ve satın alma davranışlarında etkili olan faktörler ortaya konulmuş ve özel olarak tüketicilerin satın alma davranışları üzerinde çevreye olan duyarlılıklarının etkisi araştırılmıştır.

2. MATERYAL VE YÖNTEM 2. 1. Materyal

Çalışmanın ana materyalini Adana ili kentsel alanda organik ürün tüketicileri ile yapılan anket çalışması sonucu elde edilen birincil veriler oluşturmaktadır. Ayrıca çalışmada konuyla ilgili ikincil verilerden de yararlanılmıştır.

Araştırmada kullanılan anket formu literatür araştırması sırasında elde edilen bilgiler ışığında ve daha önce yapılmış bazı çalışmalardan (Kacur, 2009; Argan, 2008;

Barrena ve Sanchez, 2010; Lyons, 2010) yararlanılarak hazırlanmıştır. Pilot anket uygulamasından sonra anketlere son hali verilmiş ve anket çalışması 2010 yılı Nisan- Mayıs aylarında gerçekleştirilmiştir.

Araştırmanın anket formu 4 ayrı bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde tüketicilerin sosyo-ekonomik özellikleri; ikinci bölümde organik ürün satın alma davranışları ve organik ürünlerin tüketimi ile ilgili görüşleri; üçüncü bölümde satın alımlarında çevresel duyarlılığın etkisini ölçmeye yönelik sorular sorulmuştur. Son olarak elde edilen bulguların sosyo-ekonomik özellikler bakımından gösterdiği farklılıklar ortaya konulmuştur. Çevresel duyarlılığın etkisini belirlemek amacıyla 13 adet yargı cümlesi verilerek, ankete katılanların kendileri için uygun önem düzeyini belirlemeleri istenmiştir. Tüketiciler bu yargı cümlelerini, 1- Tamamen katılıyorum, 2- Katılıyorum, 3- Belirsiz, 4- Katılmıyorum, 5- Hiç katılmıyorum şeklinde ağırlıklandırılmış olan 5 aralıklı Likert Ölçeği ile değerlendirmişlerdir.

2.2. Yöntem

2.2.1. Örnekleme Yöntemi

Araştırmanın örnek hacmi, “Anakitle Oranlarına Dayalı Basit Tesadüfi Olasılık Örneklemesi” yöntemiyle belirlenmiştir. Buna göre araştırmada kullanılan örnekleme yöntemi aşağıdaki eşitlikte verilmektedir (Malhotra, 2004).

n= z2 (pxq) d2 n: Örnek hacmi

z: 1,64 (%90 güven düzeyine karşılık gelen standart z değeri)

p: incelenen konuyla ilgili önbilgi ya da tahmine dayalı olarak belirli bir özelliğe sahip anakitle oranı. (Litaratür çalışması ve yapılan test anketi sonucunda 0.3 olarak belirlenmiştir).

q: (1-p) Đlgili özelliğe sahip olmayan ana kitle oranı

d: Kabul edilen hata tolerans düzeyi ±%5 olarak kabul edilmiştir.

(3)

Bu çalışmada %90 güven aralığı ve %5 hata payıyla örnek hacmi 225 olarak hesaplanmıştır.

2.2.2. Analiz Yöntemleri

Araştırma sonucunda, tüketicilerin demografik özelliklerini, satın alma davranışlarını ve tüketim alışkanlıklarını gösteren veriler frekans, yüzdeler ve khi kare test değerleri hesaplanarak sunulmuştur.

Tüketicilerin organik ürün tüketim kararlarında çevreye duyarlılığını ölçmek için faktör analizinden faydalanılmıştır. Elde edilen gözlem değerleri “Principal Component Analysis” modeli ile Varimax rotasyonu kullanılarak analize tabi tutulmuştur. Organik ürün tüketimini etkileyen faktörler arasında sosyo-ekonomik özellikler açısından farklılıkları değerlendirmek amacıyla t-testi (cinsiyet açısından) ve ANOVA analizi (yaş grupları, eğitim düzeyleri, gelir grupları açısından) uygulanmıştır. Analizlerde %5 anlamlılık seviyesi esas alınmıştır. Anket yoluyla elde edilen veriler bilgisayarda SPSS 15.00 programında analiz edilmiştir.

3. ARAŞTIRMA BULGULARI

3. 1. Tüketicilerin Sosyo-Ekonomik Profilleri

Tüketicilerin %42.2’si kadın, %57.8’i erkek olup, yaklaşık yarısı 19-35 yaş grunda yer almaktadır. Tüketicilerin %38.2’si üniversite mezunu, %35.6’sı lise mezunu ve %15.1’i lisans üstü düzeyde eğitime sahiptir. Meslek grupları itibariyle bakıldığında tüketiciler arasında mühendislerin (%24.3), özel sektör çalışanlarının (%17.1) ve memur olarak çalışanların (%13.3) çoğunlukta olduğu görülmektedir. Tüketicilerin büyük bir kısmı 1001-2000 TL arasında gelire sahip olup; %54.7’si evli, %45.3’ü bekar ve yarısına yakını (%45.3) 3-4 kişiden oluşan aile büyüklüğüne sahiptir. Ortalama aile genişliği 4.0 kişidir (Çizelge 1).

Çizelge 1. Tüketicilerin sosyo-ekonomik özellikleri.

Özellikler Sayı % Özellikler Sayı %

Cinsiyet Meslek Grupları

Kadın 95 42.2 Mühendis/Teknisyen/

Tekniker 44 24.3

Erkek 130 57.8 Özel Sektör Çalışanı 31 17.1

Toplam 225 100.0 Memur 24 13.3

Yaş Grupları Emekli 20 11.1

19-25 63 28.0 Öğretmen 15 8.3

26-35 62 27.6 Akademisyen 14 7.7

36-45 44 19.6 Serbest Meslek Sahibi 13 7.2

46-72 56 24.9 Diğer 20 11.0

Toplam 225 100.0 Toplam (öğrenci ve ev hanımı hariç) 181 100.0

Eğitim Düzeyi Gelir Grupları (TL/ay)

Đlkokul Mezunu 3 1.3 ≤1000 43 19.1

Ortaokul Mezunu 22 9.8 1001-2000 97 43.1

Lise Mezunu 80 35.6 2001≥ 85 37.8

Üniversite Mezunu 86 38.2 Toplam 225 100.0

Lisansüstü Mezunu 34 15.1 Aile Büyüklükleri

Toplam 225 100.0 1-2 31 13.8

Medeni Hal 3-4 126 56.0

Evli 123 54.7 4- 68 30.2

Bekar 102 45.3 Toplam 225 100.0

Toplam 225 100.0 Ortalama 4.0

3.2. Tüketicilerin Satın Alma Davranışları ve Organik Ürünlerin Tüketimi Đle Đlgili Görüşleri

(4)

3.2.1. Tüketicilerin Satın Alma Davranışları

Görüşme yapılan tüketicilere organik ürün satın alımını ailede kimin yaptığı sorulduğunda, tüketicilerin %63.6’sı annenin, %29.8’i babanın ve %6.7’si çocukların yaptığını belirtmiştir. Tüketiciler ortalama 3.5 yıldır organik ürün tüketmektedirler.

Satın alınan organik ürünler önem sırasıyla domates, salatalık, biber ve süt olarak belirlenmiştir. Sıkça satın alınan diğer organik ürünler ise patlıcan, brokoli, peynir ve baldır. Söz konusu ürünün toplam satın alım miktarı içerisinde, organik ürününün payı en yüksek %52.8 ile domateste, en düşük ise %35.7 ile patlıcanda bulunmaktadır (Çizelge 2).

Çizelge 2. Satın Alınan Organik Ürünler ve Organik Ürünün Payı.

Ürünler Satın alan

kişi sayısı

Toplam Satın Alımlar içerisinde Organik ürünün payı**

Domates 210 52.8

Salatalık 180 39.8

Biber 146 36.3

Süt 124 47.1

Patlıcan 85 35.7

Brokoli 41 43.9

Peynir 25 51.3

Bal 17 45.6

Diğer* 70 -

* Diğer: Çeşitli meyveler, yumurta, deterjan, zeytin, kuru bakliyat, taze fasülye, bebek maması, baharat, yoğurt, balık, tavuk, tereyağı, kabak, un, tahıl, şalgam, şeftali, ıspanak, pekmez, çilek, kiraz

** Bu hesaplama söz konusu ürünün, toplam satın alımı içerisinde organik ürünün payıdır (Örn: Organik domates satın alımı/Toplam domates satın alımı).

Tüketicilerin %75.1’i organik ürün alımlarının düzenli olduğunu belirtmişlerdir.

Bu gruptaki tüketicilerin üçte biri satın alımlarının haftada 1 olduğunu, %22.5’i haftada 2-3 olduğunu ve geri kalanı ise ayda 2-3 şeklinde olduğunu ifade etmişlerdir. Düzensiz alımlar daha çok kış ve sonbahar aylarında, hormon ve kimyasal madde kullanımı riskinin yoğun olduğu dönemlerde yapılmaktadır. Argan’ın Eskişehir’de yaptığı çalışmasında (2008) düzenli olarak organik ürün satın alanların payı %60.3 olarak belirlenmiştir.

Organik ürünlerin satın alındığı birimler genellikle marketler/süpermarketlerde yoğunlaşmaktadır (%39.0). Bunu organik ürün satış birimleri (%20.1), doğrudan üreticiler (%20.2) ve semt pazarları (%20.7) takip etmektedir.

3.2.2. Tüketicilerin Organik Ürünlerin Tüketimi Đle Đlgili Görüşleri

Tüketicilerin Organik Ürün Hakkında Bilgileri: Tüketicilerden organik ürünleri tanımlamaları istendiğinde, %31.1’i “kimyasal içermeyen ürün”, %30.2’si “doğal ürün”, %13.8’ ise “kimyasal kullanılmadan yetiştirilen doğal ürün” olarak ifade etmişlerdir. “Çevreye zarar vermeden üretilen ürün” olarak tanımlayan tüketicilerin oranı ise %6.7’dir. Cinsiyete göre tanımlamalara bakıldığında kadınlarda sağlık açısından yaklaşımın daha ön planda olduğu görülmektedir. Cinsiyete göre tanımlamalar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (Çizelge 3).

(5)

Çizelge 3. Tüketicilerin organik ürün tanımlamaları.

Kadın Erkek Toplam

Tanımlar

Sayı % Sayı % Sayı %

Kimyasal içermeyen ürün 24 25.3 46 35.4 70 31.1

Doğal ürün 23 24.2 45 34.6 68 30.2

Kimyasal kullanılmadan yetiştirilen doğal

ürün 14 14.7 17 13.1 31 13.8

Sağlık açısından zarar vermeyen ürün 19 20.0 12 9.2 31 13.8 Çevreye zarar vermeden üretilen ürün 7 7.4 8 6.2 15 6.7 GDO' lu materyal kullanılmadan üretilen

ürün 8 8.4 2 1.5 10 4.4

Toplam 95 100.0 130 100.0 225 100.0

X2: 0.013

Organik Ürün Tüketen Kişilerle ilgili Görüşler: Görüşülen tüketicilere organik ürünlerin toplumda daha çok kimler tarafından tüketildiği sorulduğunda; sağlık endişesi taşıyan (147 kişi; %65.3), yüksek gelirli (135 kişi; %60.0), eğitim seviyesi yüksek kişiler (125 kişi; %55.6) ve çevreciler (70 kişi; %31.1) olarak ifade etmişlerdir.

Bilgi Edinme Kaynakları: Görüşme yapılan tüketiciler organik ürünlerle ilgili bilgi aldıkları kaynakları televizyon (%59.1), internet (%21.8), gazete (%10.2) ile dergi ve bilimsel makaleler (%8.9) olarak sıralamışlardır.

Tüketicilerin Organik ürün Satın Almaya Başlama Nedenleri ve Tüketim Artışlarını Engelleyen Nedenler: Tüketicilerin organik ürün satın almaya başlamalarında en önemli etken medyada GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) ile ilgili yer alan haberlerdir (%16.0). Bunu sağlık problemlerine sahip olma (%14.8) ve bu ürünlerin çevreye daha az zarar vererek üretilmeleri (%14.6) takip etmektedir (Çizelge 4).

Çizelge 4. Tüketicilerin organik ürün satın almaya başlama nedenleri.

Nedenler Sayı %

Medyada GDO’lu ürünlerle ilgili çıkan haberlerden olumsuz olarak

etkilendiğim için 71 16.0

Sağlık problemlerim nedeni ile 66 14.8

Çevreye zarar vermeden üretilmesi sebebiyle 65 14.6

Kimyasal kullanımı az olduğundan insan sağlığına daha az zararı olacağını

düşünüyor 62 13.9

Arkadaşlarımın/çevremin tavsiyesi ile 59 13.3

Medyada geleneksel yöntemlerle üretilen ürünler hakkında çıkan haberlerden

etkilendim 51 11.5

Piyasada yeni bir eğilim olduğu için 38 8.5

Merak ettiğim için 33 7.4

Toplam 445* 100.0

*Birden fazla seçenek işaretlenmiştir.

Tüketicilere daha fazla organik ürün tüketmelerini engelleyen en önemli unsur sorulduğunda yarıya yakını fiyat yüksekliğini (%43.1) belirtmiştir. Diğer önemli etmenler ise istenilen yerlerde bu ürünlere ulaşılamaması (%18.7), yeterli bilgiye sahip olunmaması (%10.7) ve sertifikalara güven duyulmamasıdır (%9.3) (Çizelge 5).

Çizelge 5. Organik ürün tüketim artışını engelleyen unsurlar.

Unsurlar Sayı %

Fiyat yüksekliği 97 43.1

Đstenilen her yerde organik ürünlere ulaşılamaması 42 18.7

Yeterli bilgiye sahip olmayışım 24 10.7

Gelir düzeyinde yetersizlikler 15 6.7

Sertifikalara güven duyulmaması 21 9.3

Piyasada organik ürünlerle ilgili bilgi kirliliği olması 12 5.3 Talep edilen tüm çeşitlerin piyasada bulunamaması 7 3.1 Organik ürünlerin kalitesi (albenisi dış görünüşü) 7 3.1

Toplam 225 100.0

(6)

Oraman ve Đnan (2007) Đstanbul’da yaptıkları çalışmalarında organik ürünleri tüketmenin önündeki engelleri fiyatların yüksek olması (%50.2) olarak tespit etmişlerdir.

Tüketicilerin Fiyat, Tüketim Artışı, Ek Ödeme ve Sertifikalar Hakkındaki Düşünceleri: Organik ürünlerin fiyatları konusunda tüketicilerin ¾’ü olması gerekenden fazla ifadesini kullanmışlardır. Tüketicilerin %21.3’ü fiyatların olması gerektiği seviyede bulunduğunu %5.8’i olması gerekenden ucuz olduğunu ifade etmişlerdir. Tüketicilere herhangi bir gelir artışı durumunda miktar ve çeşit olarak organik ürün tüketimlerinin değişip değişmeyeceği de sorulmuştur. Buna göre tüketicilerin büyük bir kısmı hem miktar(%83.1) hem çeşit (%82.7) olarak organik ürün tüketimlerinin artacağını belirtmiştir.

Tüketicilere organik ürünler için halen ödedikleri fiyata ek olarak ödemeye razı oldukları fiyatlar sorulduğunda %80.5’i %30’a kadar, %14.3’ü %30-50 arasında, %5,2’si ise %50’den fazla ödemeye razı olduklarını ifade etmişlerdir.

Organik ürünlerle ilgili sıkça tartışmaya yol açan konulardan biri de ürünlerde sertifika aranması ve sertifikaya duyulan güvendir. Tüketicilerin %83.6’sı organik ürünlerin sertifikasını sorguladıklarını ifade etmişlerdir. Tüketicilerin %93.8’i satın aldıkları ürünlerde bulunan sertifikalara çeşitli derecelerde güven duyarken, %6.2’si hiç güven duymadığını belirtmiştir (Çizelge 6).

Çizelge 6. Satın alınan organik ürünlerin sertifikasına güven durumu.

Güven Durumu Sayı %

Tam olarak güveniyorum 28 12.4

Güveniyorum 68 30.2

Orta derecede güveniyorum 82 36.4

Kısmen güveniyorum 33 14.7

Hiç Güvenmiyorum 14 6.2

Toplam 225 100.0

3. 3. Faktör Analizi Sonuçları

Araştırmaya katılan tüketicilerin organik ürünleri tercih etmelerinde etkili olan faktörleri belirleyebilmek amacıyla faktör analizi uygulanmıştır.

Analizde özdeğeri 1’den büyük olan faktörler dikkate alınmaktadır ve bu şekilde 3 faktör elde edilmiştir. Özdeğeri 1’den büyük olan faktörler toplam varyansın

%61,21’ini açıklamaktadır. Bu oranın %60’ın üzerinde çıkması arzu edilen bir durumdur (Hair vd, 1998; Nakip, 2006). KMO (Kaiser-Meyer Measure of Sampling Adequacy) test değeri 0.800 olarak bulunmuştur ve analiz için örneklemenin yeterli olduğu söylenebilir.

Bartlett test değeri verilerin bir biriyle ilişkili olup olmadığını göstermektedir ve Bartlett Test Değeri = 1241,31; p= 0.000 olarak hesaplanmıştır.

Verilerin iç tutarlılığını belirlemek amacıyla güvenirlik analizi yapılmış ve güvenirlik katsayısı (Cronbach’s Alpha) 0.786 olarak bulunmuştur. Alfa değerinin 0.70 ve üzerinde olması yeterli görülmektedir (Nakip, 2006). Faktör analizi ile belirlenen üç faktörün içerdiği değişkenler ve faktör yükleri Çizelge 7’de verilmiştir.

Birinci faktör içerdiği değişkenler bakımından “Đnsan sağlığı” olarak adlandırılmıştır ve toplam varyansın %36.57’sini açıklamaktadır. Bu faktörü oluşturan değişkenler içerisinde en önemlileri “insan sağlığı açısından daha az hormon içermesi”,

“renk maddesi ve tatlandırıcı kullanılmaması” ve “Paketleme ve muhafazada kimyasal ilaç veya koruyucu kullanılmaması”dır. Đkinci faktör ise “Çevresel Duyarlılık” olarak adlandırılmıştır. Bu faktörü oluşturan değişkenler; çevre sağlığı açısından daha az kimyasal ilaç içermesi, çevre sağlığı açısından daha az kimyasal gübre içermesi ve üretimlerinde GDO’lu tohumlar kullanılmamasıdır. Bu faktör toplam varyansın

%14.94’ünü oluşturmaktadır. Üçüncü faktör ise, içerdiği değişkenler bakımından “ürün özellikleri” olarak adlandırılmıştır. Bu faktörü oluşturan değişkenler olan daha uzun süre taze kalabiliyor olması, lezzetli olması ve albenisi yüksek ürünler olması değişkenlerin

%9,70’ini açıklamaktadır.

(7)

Çizelge 7. Organik ürün tercih etmede etkili faktörler.

Değişkenler

Faktör 1- Đnsan Sağlığı

Faktör 2- Çevresel Duyarlılık

Faktör 3- Ürün Nitelikleri Đnsan sağlığı açısından daha az hormon içermesi ,743 ,268 -,078 Renk maddesi ve tatlandırıcı kullanılmaması ,741 ,169 -,003 Paketleme ve muhafaza işlemleri sırasında kimyasal ilaç

veya koruyucu maddeler kullanılmaması ,740 ,255 -,046

Đnsan sağlığı açısından daha az kimyasal girdi kullanılması ,671 ,333 -,018

Besleyici olması ,628 ,007 ,402

Sağlıklı olması ,584 ,209 ,056

Đnsan sağlığı açısından GDO’lu tohumlar kullanılmaması ,498 ,458 -,289 Çevre sağlığı açısından daha az kimyasal gübre içermesi ,324 ,844 ,160 Çevre sağlığı açısından daha az kimyasal ilaç içermesi ,232 ,825 ,114 Çevre açısından GDO’lu üretim materyallerinin

kullanılmaması ,275 ,768 -,043

Raf ömrü daha uzun olması -,051 ,121 ,790

Albenisi yüksek ürünler olması -,161 ,134 ,734

Lezzetli olması ,285 -,180 ,702

Eigenvalue 4.75 1.94 1.26

Açıklanan Varyans 36.57 14.94 9.70

Cronbach's Alpha: 0.786

KMO: 0.800 Bartlett's Test Değeri: 1241.31; p: 0.000

3. 4. Sosyo-ekonomik Özellikler Đtibariyle Organik Ürün Tüketimini Etkileyen Faktörlerdeki Farklılıklar

Organik ürün tüketimini etkileyen faktörler arasında sosyo-ekonomik özellikler açısından farklılıkları değerlendirmek amacıyla t-testi ve ANOVA analizi yapılmış ve sonuçlar Çizelge 8’de verilmiştir. Elde edilen faktörlerde cinsiyet açısından herhangi bir farklılık bulunmamaktır. Elde edilen faktörlerin yaş grupları arasında farklılık gösterip göstermediğine bakıldığında ürün özellikleri (0.021) açısından yaş grupları arasında fark olduğu görülmektedir. Gelir grupları itibariyle değerlendirildiğinde, insan sağlığı (0.020) ve ürün özellikleri (0.011) faktörlerinin gruplar arasında farklılık gösterdiği saptanmıştır.

Eğitim açısından bakıldığında gruplar arasında istatistiksel olarak fark bulunmamaktadır Çizelge 8. Sosyo-ekonomik özellikler itibariyle organik ürün tüketimini etkileyen faktörlerdeki farklılıklar.

Cinsiyet Yaş Gelir Eğitim

Sosyo-ekonomik

Özellikler t P F p F p F p

Đnsan Sağlığı 1,211 0,227 2,397 0,069 4,007 0,020 ,720 ,579 Çevresel Duyarlılık 1,030 0,304 0,842 0,472 2,077 0,128 ,910 ,459 Ürün Özellikleri 1,018 0,985 3,311 0,021 4,603 0,011 ,195 ,941 P: 0.005

4. SONUÇ

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de organik ürünlerin tüketimi giderek önem kazanmaktadır. Bu çalışmada, Adana ili kentsel alanında yaşayan organik ürün tüketicilerinin sosyo-ekonomik profilleri, tüketim alışkanlıkları, tüketicilerin satın alma davranışlarında çevreye olan duyarlılıklarının etkisi ortaya konulmuştur.

Tüketiciler organik ürünleri kimyasal içermeyen ürün, doğal ürün, kimyasal kullanılmadan yetiştirilen doğal ürün olarak tanımlamaktadır. Cinsiyete göre tanımlamalar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Tüketicilerin organik ürün tüketmeye başlamalarının en önemli sebepleri medyada GDO’lu ürünlerle ile ilgili yer alan haberler, sağlık problemlerine sahip olma ve bu ürünlerin çevreye daha az zarar vererek üretilmeleridir. Tüketiciler gelir artışı durumundan hem miktar hem çeşit açısından daha fazla ürün tüketeceklerini ifade etmişlerdir. Tüketiciler, daha fazla organik ürün tüketmelerini engelleyen en önemli unsurları fiyat yüksekliğini, bu ürünlere istenilen

(8)

yerlerde ulaşılamaması, yeterli bilgiye sahip olunmaması ve sertifikalara güven duyulmaması olarak sıralamışlardır.

Tüketicilerin organik ürünler tercih etmelerinde etkili 3 faktör belirlenmiştir. Bu unsurlar sırasıyla insan sağlığı, çevresel duyarlılık ve ürün özellikleridir. Tespit edilen bu faktörler organik ürün tüketicilerin organik ürün tercihlerini %61,21 oranında açıklamaktadır. Yapılan t-test ve ANOVA testi sonucunda ise insan sağlığı ve ürün özellikleri faktörleri açısından yaş ve gelir grupları arasında anlamlı fark bulunmuştur.

Kaynaklar

Anonim, 2004. Organik Tarım Kanunu, Resmi Gazete. Kanun Numarası: 5262, Kabul Tarihi:3.12.2004, Sayı :25659, Yayımlandığı Düstur: Tertip: 5, Cilt : 44.

Argan, M. T., 2008 The factors related to organic food consumption and healthy lifestyles: a study of Turkish consumers. South-East Europe Review. Sayı 1: 121 – 135

Hair, J., Rolph E. A., Ronald L. T. ve William C. B., 1998. Multivariate Data Analysis, Fifth Edition, Prentice Hall, New Jersey.

Đnal M. E., Akın M., Çiçek, R., ve Toksarı, M., 2008. Tüketicilerin Organik Gıdalara Đlişkin Đnançları, Demografik Özellikleri ve Bireysel Değerleri Arasındaki Đlişkinin Đncelenmesine Yönelik Bir Araştırma. 13. Ulusal Pazarlama Kongresi. 30 Ekim – 1 Kasım.

Kacur, L. L., 2009. Erciyes Üniversitesi ĐĐBF Akademik Ve Đdari Personeli Đle ĐĐBF Đsletme Gündüz Ve Đkinci Ögretim Ögrencilerinin Organik Ürünleri Algılamaları. Erciyes Üniversitesi Đktisadi ve Đdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı: 33: 249-277

Lea, E. L., ve Worsley, T. T., 2005. Australians Organic Food Beliefs, Demographics and Values. British Food Journal, 107(11), ss. 855-869.

Lyons, K., 2006. Environmental Values And Food Choices: Views From Australian Organic Food Consumers. Journal Of Australian Studies. Vol: 30: 87. P: 55 — 166

Malhotra, N, K., 2004; Marketing Research. (An Applied Orientation). Pearson Prentice.

Fourth Edition. 173 s.

Nakip, M., 2003. Pazarlama Araştırmaları Teknikler ve (SPSS Destekli) Uygulamalar. Seçkin Yayıncılık. Ankara.

Oraman Y. ve Đnan, Đ.H., 2005. The Determination of Consumer’s Attitudes Towards Organic Vegetables & Fruits in Đstanbul. Agriculture and Food Safety Within the Context of European Union Directives, BENA, Trakya University, Tekirdag Faculty of Agriculture, 14 - 15 July. Tekirdag / Turkey.

Barrena, R. and Sánchez, M., Frequency of consumption and changing determinants of purchase decision: from attributes to values in the organic food market. Spanish Journal of Agricultural Research Vol: 8(2), p: 251-272

Toit, L. D. ve Crafford, S., 2003. Beliefs and purchasing practices of Cape Town consumers regarding organically produced food. Journal of Family Ecology and Consumer Sciences, Vol 31. Ulubaşoğlu, G. ve Uray N., (2008), “Organik Gıda Satın Alma Davranısının Altında Yatan Temel Güdüler: Deger Elde Etme Yaklasımı”, 13. Ulusal Pazarlama Kongresi, Sürdürülebilirlik ve Pazarlama Bildiri Kitabı, 30 Ekim-1 Kasım, Adana, ss. 261-271.

Williams, P. R.D. ve Hammitt, J. K, 2000. A Comparison of Organic and Conventional Fresh Produce Buyers In The Boston Area. Risk Analysis, Vol: 20 (5): 735-746.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu amaç doğrultusunda benzer veriler belirli kavram ve temalar çerçevesinde bir araya getirilir (Yıldırım ve Şimşek, 2005, s. Katılımcılarının çizimleri ortak

Hiçbir okul, içinde bulunduğu toplumdan soyutlanmış olarak çalışamaz. Bu nedenle hertürlü sosyal değişikliğin eğitim üzerine et­ ki yapması

Berthe Gaulis, Adana’dan Beyrut üzerinden ülkesine döndükten sonra, Mustafa Kemal Paşa’ya da söz verdiği gibi, Türk davası lehinde çalışmalarını sürdürmüştür.

Bütün bu törenlerin yanında, herhangi bir hâdisenin meydana gelmemesini sağlamak için, şehri­ mizde sıkı emniyet tertibatı alına­ cak ve polis ekipleri

Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye Matbaası, Mekteb-i Tıbbiye-i Osmaniye Matbaası, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane Matbaası, İstanbul Cihan Matbaası, Artin Asaduryan ve

Üçüncü bölümde ise “stratejik derinlik”, “komşularla sıfır sorun politikası” ve “Yeni-Osmanlıcılık” kavramları ışığında AKP dönemi Türk dış

Ethem Erdem de Osman Hamdi’nin Bağdat vilayetindeki görevi sırasında babasına yazdığı mektuplar üzerine bir bildiri sundu. Taha

Önce şairler gelir akla Paris deyince, sonra şarkılar, sonra politik toplantılar.. Topuz, Paris'e gelir gelmez şair Tristan