• Sonuç bulunamadı

Başlık: KÖPEKLERDE DENEYSEL HiDRONEFROZİSYazar(lar):ŞEKER, Yaşar;SARICA, Ahmet;KURTDEDE, Arif ;KARADEMİR, Natan ;ALKAN, Zeki ;BUMİN, AliCilt: 42 Sayı: 4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000747 Yayın Tarihi: 1995 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: KÖPEKLERDE DENEYSEL HiDRONEFROZİSYazar(lar):ŞEKER, Yaşar;SARICA, Ahmet;KURTDEDE, Arif ;KARADEMİR, Natan ;ALKAN, Zeki ;BUMİN, AliCilt: 42 Sayı: 4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000747 Yayın Tarihi: 1995 PDF"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ankara Ün;" Vet Fak Derg

42: 535-541.1995

KÖPEKLERDE DENEYSEL HiDRONEFROzis

Yaşar ŞEKER

*

Ahmet SARıcA

****

Arif KUR TDEDE*Natan KARADEMİR*****

*

Experimental hydronephrosis in do gs

Zeki ALKAN*** Ali BUMİN******

Summary: In this Study, unilateral hydronephrosis was induced by the

li-gation of the left ureter.

Clinical symptom'l were not found important. Total leucocyte cowıt

in-creased (p<O.05) at the 7. and 28. days of the trail. Blood serum creatinine,

to-tal protein, potassium and phosphorus levels showed important (p<O.05)

in-crease at the 7., 14., 2R. and 35. days of this investigation respectively.

Creatinine value fell in normal ranges in the serum sample taken after 3. week.

In nephrosonography; longitudinal and transversal diameters enlarged

be-tween on the 7. and 28. days, renal cortex thinneel bebe-tween on the 14. and 35. days, ureteral enlargement was detected between on the 21. and 35. days ofthis trial.

In the pathological examiliations, enlargenıent of the hydronephrotic

kid-ney, atrophy in renal paranchyme and cortex, widening in interstitiel space in

which there is mononuclear eells and hya/ine granules, jIatlenings and

atro-phies in glomeru/i were estimaihı.

Özet: Bu araştırmada, köpeklerde tek taraflı deneysel hidronefrozis, sol üreterin bağlanması ile Olu~\.turuldu.

Klinik kontrollerde önemli bulgulara rastlanmadı. Total lökosit sayısı

de-nemenin 7. ve 28. günlerinde yükseldi (p<O.05). Kan serumu kreatinin, total

protein, potasyum ve fosfor değerleri ara~'ltırmanl1lsırası ile; 7., 14., 28. ve 35. günlerinde önemli (p<O.05) artı~'lgösterdi. Kreatinin değeri 3. haftadan sonra normal değerlere dü~"tü.

Nefrosonografide; böbreğin longitwlinal ve transversal çapları 7. ve 28.

günler arasında genişledi. Böbrek korteksindeki incelme 14. ve 35. günler, üre-teral geni~'llemeler 21. ve 35. günler arasında belirlendi.

Patolojik kontrolde; hidronefrozisli böbreğin büyüdüğü, höbrek paranşim

ve korteksinde atrofi, interstisyel aralıklarda genişleme ve mononükleer

hücre-ler ve hiyalin granülhücre-lerle dolma, glomeruluslarda yassılaşma ve atrofik

görü-nüm saptandı.

Giriş

Hidronefrozis; renal pelvis ve kaliksierin dilatasyonu ile karekterize, renal paranşimin

* Yrd. Doç. Dr. GOÜ. Ziraat Fak., Zootekni Bölümü. Tokal.

** Prof. Dr. A.U ..Yet. fak. İç Ha~talıkJan ABD., Ankara.

*** Doç. Dr. A.U. Yel. Fak. Radyoloji Bilim Dalı., Ankara.

**** Uzm. Türkiye Yüksek ihtisas Hastanesi Biyokimya Lah., Ankara.

***** Dr. Ar. Gör. A.U. Yel. Fak. Patoloji ABD., Ankara.

****** Ar. Gör. A.Ü. Yel. Fak. Radyoloji Bilim Dalı, Ankara.

progressif atrofısi ve kistik büyümesi ile sonuç-lanan bir böbrek hastalığıdır (2, 13). Ektopik üreter (7, 22), üreter ve üretranın atresia ve ste-nozu. torsiyonu (2), prostat hiperplazisi ve

(2)

ure-536 Y. ŞEKER-A. KURTDEDE-Z. ALKAN-A. SARıcA-N. KARADEMİR-A. BUMIN

ter epitelinin tümörleri (I O), üreter ve üretranın daralma ve tıkanmaları (6, 8) hidronefrozis'in nedenini oluşturur.

İdrar akışının engellenmesinin tubular ve glomeruler fonksiyona etkisinin genç hayvan-l.?rda daha şiddetli olduğu bildirilmektedir (25). Ureter obstrüksiyonu üreterde ve renal tubuller-de intraluminal basıncın artmasına, böbrek pa-ranşim dokusunun zamanla incelmesine ve pel-vis renalisin genişlemesine neden olmaktadır (1, 10, 14).

Tek taraflı üreteral obstrüksiyonda intratu-bular basıncın önce arttığı, 24. saatten sonra renal adaptasyon (glomerular filtrasyonda azal-ma, tubular reabsorbsiyonda ve böbrek pelvis kapasitesinde artma sonucu tubular sistemdeki sıvı miktarında azalma) sonucu normale döndü-ğü bildirilmektedir (3).

Hidronefrozisin klinik ve laboratuvar mua-yenelerinde abdominal ve lumbal vertebraların palpasyonunda ağrı, nötrofili, serum alkalen fosfotaz (ALP) değerinde hafif artış, idrar pH'sında yükselme, proteinuri, idrann mikros-kopik muayenesinde bir kaç lökosit, bol eritro-sİt ve bir kaç epitel hücresinin belirlenebileceği rapor edilmektedir (2, 16).

Harris ve Yarger (9), üreter obstrüksuyon-larında idrarda potasyum ve sodyum atılımında artma, Josephson (12) ve KJahr (14), potasyum atılımında azalma, fosfor atılımında artmadan söz etmektedirler.

Böbreğin ultrasonografik kontrolünde: pe-ripelvik yağ dokusu, böbreğin pelvisi, korteksi ve medullası ile damarlarının tanınabileceği be-lirtilmektedir (15). Hidronefrozis, neoplazi, bazı kistik hastalıklar, böbrek travmaları ve damar trombozları gibi radyo-o pak olmayan pa-tolojik değişikliklerin direkt abdominal radyog-rafi ile saptanması güçtür (14). Bu şekildeki solid ve kistik yapıların ancak ultrasonografi ile belirlenebileceği bildirilmektedir (17). Nefroso-nografik kontrollerde böbreğin periferinde kor-teks ve divertikül arasında hidronefrozisin dere-cesine bağlı olarak değişen büyüklükte anekoik alanların (sıvı birikimi) görüleceği bildirilmek-tedir (17, 21, 24). Konde ve ark. (15), hidronef-rozisde geniş anekoik alanlar ile böbreklere yakın bölgelerde ureteral dilatasyon olarak ta-nımladıklan anekoik tubular yapılardan söz et-mektedirler.

Nekropside; hidronefrotik böbrekte pelvis renalisin genişlediği, paranşim dokusunun in-celdiği, pelvik duvar boyunca lumende pek çok trabekül benzeri doku uzantılarının şekillendiği

cı,

10), böbreğin aksial ve transversal olarak ge-rildiği (5, 20), bazı tubullerde atrofi, bazılarında kistik dilatasyonların oluştuğu bildirilmektedir (2, 10, 18, 19, 20). Ayrıca tubullerin çoğunda hiyalin granular hücresel veya mineralize atıkla-rın bulunduğu (5, 10, 18, 19), intersitisyumda plazmositlerin çoğunlukta olduğu diffuz mono-nüklear hücre infiltrasyonu, korteks ve medulla boyunca genişleyen intersitisyel aralıkta kolla-gen artışının şekillendiği

cı,

5, 18, 19), bazı ol-gularda bowman boşluğunda progressif dilatas-yon ve parietal yaprak ta fokal düzensiz bir kalınlaşmanın bulunduğu (13, 18,20), glomeru-luslann büyük ölçüde atrofiye uğradığı ve hiya-lin dejenerasyonunun meydana geldiği (1, 5, 10), akut olgularda intersitisyumda ve papiller uçtaki nekrotik bölgelerde nötrofillökosit infilt-rasyonlan görülebileceği (19) belirtilmektedir.

Bu çalışmada, sol ureterin bağlanması ile oluşturan deneysel hidronefrozisde klinikopato-lojik ve ultrosonografik değişikliklerin belirlen-mesi amaçlandı.

Materyal ve Metot

Bu çalışmada, her iki cinsiyetten 14-22 kg canlı ağırlığında, 3-4 yaşlı, melez 4 köpek kul-lanıldı. Ankara Keçiören Belediyesi'nden sağla-nan köpeklere kuduz aşısı (Rabicin-Rhone Me-rieux) uygulandı. İç ve dış parazidere karşı 15 gün ara ile iki kez sağaltım yapıldı. Bokslarında devamlı su bulundurulan köpekler türlerine özgü gıdalarla beslendi.

Deneme öncesi ve deneme sonrası 7., 14., 21.,28. ve 35. günlerde v.cephalica antebrachii den kan örnekleri alındı.

Gerekli premedikasyon ve anesteziden sonra laparatomi yapılarak sol üreter, böbreğin 5 cm distalinden ipek iplikle ligatüre edildi ve karın duvarı tekniğine uygun olarak kapatıldı.

Hematolojik kontroller (eritrosit ve lökosit sayıları, hematokrit ve hemoglobin değerleri) EDT A' lı tüplere i'er ml kan alımını takiben bir saat içinde Automatic Cell Counter (Contraves Digicell 3100h ve Haemocell 400), biyokimya-sal analizler (üre, kreatinin, total protein, sod-yum, potassod-yum, klor, kalsiyum ve fosfor) asİt ve distile sudan geçirilmiş ve kurutulmuş tüple-re alınan 5'er mL. kanların santrifüj ile ayrılan serumlarından 3-4 saat içinde Automatic Analy-ser (Hitachii-91 1) cihazında yapıldı.

Deneme öncesi ve sonrası ultrasonografik kontrollar, Toshiba-sal-30 model, 5 MHtz prob-lu B-Mode real time ultrason cihazı ve muItifor-mat kamera sistemi ile yapıldı.

(3)

---

--KÖPEKLERDE DENEYSEL HİDRONEFROziS

Denemenin 35. gününde ötenazi edilen kö-peklerin sistematik nekropsileri yapılarak ge-rekli organ parçaları % 10'luk nötral formalde-hitte tesbit edildikten sonra parafinde bloklandı ve 5-6' kalınlığında alınan kesitler Haemo-toxyline-Eosin (HE) boyama tekniği ile boyan-dı.

Hematolojik kontroller AÜ Yet. Fak. İç Hastalıkları Anabilim Dalında, biyokimyasal analizler Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Bi-yokimya l~boratuvarında, ultrasonogorafik kontroller AU Yet. Fak. Radyoloji Bilim Dalın-da, Patolojik kontroller ise AÜ Yet. Fak. Pato-loji Anabilim Dalında yapıldı.

Deneme öncesi değerler ile denemenin 7., 14., 2L., 28. ve 35. günlerinde belirlenen değer-ler arasındaki farklılığın önemi eşlemeye dayalı "t" testİ ile yapıldı (4).

Bulgular

Ünilateral hidronefrozis oluşturulan köpek-lerde deneme süresince; iştahsızlık, halsizlik, . kıl örtüsünde kaba ve karışık görünüm ve sol

böbreğin palpasyon alanında hafif bir duyarlılı-ğın dışında klinik olarak herhangi bir hastalık belirtisine rastlanılmadı. Deneme öncesi ve son-rası 7., 14., 21., 28. ve 35, günlerde belirlenen hematolojik ve biyokimyasal analiz sonuçları tablo i'de gösterildi.

Hematolojik kontrollerde, total lökosit sa-yısında araştırmanın 7. ve 28. günlerinde önem-li artış (p<O.05) saptandı. Alyuvar sayısı, he-moglobin ve hematokrit değerlerinde deneme süresince önemli değişiklikler belirlenemedi.

Deneme öncesi ortalama 34.0 15.1 mg/dı olan kan serumu üre düzeyinin 2 I. günde 88.7 54.3 mg/dl'ye, 1.3 0.2 mg/dı olan kreati-nin değerikreati-nin 7. günde 1.7 mg/dl'ye (p<0.05) yükseldiği ve 35. günde bu değerlerin sırası ile 40.2 8.0 ve 1,4 0.1 mg/dı' ye düştüğü saptandı.

Deneme öncesi kan serumu potasyum (4.7 0.3 mmolll) ve fosfor (3.9 0.3 mg/dı) de-ğerlerinin 28. günde sırası ile 5,4 0.5 mmolll, 4.2 0,4 mg/dl'ye yükseldiği (p<0.05) belirlen-di. Kan serumu total protein düzeyi araştırma-nın 14. (7.9 0,4 mg/dı) gününde deneme öncesi değere (7.2 0,4 mg/dı) göre istatistiksel olarak önemli (p<0.05) artış gösterdi. Serum kalsiyum ve sodyum değerlerinde deneme süresince ista-tistiksel olarak önemli değişiklikler kaydedil-medi.

Nefrosonografide; böbreğin longitudinal ve transversal çaplarında araştırmanın 7.

günün-537

de belirlenen artış 28. günde maksimuma erişti. Longitudinal çapın 35. gündeki kontrolde azal-dığı, transversal çapın değişmediği saptandı. Böbrek korteksi 7. günde kalınlaştı, daha sonra-ki günlerde inceidi ve 28. günde tamamen sonra- kis-tik bir görünüm aldı. Pelvis renaliste 7. günde başlayan genişleme deneme süresince dikkati çekti. üreterik genişleme ve pelvis renalisin çı-kışında belirginleşme 21-35. günlerde saptandı. Nefrosonografide sıvı dolu oluşumlar anekoik alanlar olarak görüntülendi (şekilI, 2, 3, 4, 5).

Otopside makroskopik olarak; her dört ol-guda da üreterleri bağlanmış böbreklerin hacim-lerinin normale göre bir kaç kat arttığı (şekil 6), palpasyonda fluktuan kıvamda oldukları, böb-rek kesitlerinde iki olgunun pelvis renalislerinin sarımsı renkte krema kıvamında irinli, diğer iki olguda ise açık sarı renkte berrak görünümlü, sulu kıvam lı içerik ile dolu olduğu; 4 olgunun 3'ünde böbreğin sıvı dolu bir kese görünümü al-dığı (şekil 7), papillaların kaybolduğu, paren-şim kalınlığının 3-4 mm 'yc kadar inceldiği sap-tandı. Histopatolojik olarak; tüm olgularda şiddetli olan kortikal atrofi ve medulla kaybı, tubullerde atrofi ve yer yer kistik dilatasyonlar, tubul epitellerindc vakuoler tipte dejenerasyon ve bazan nekroz, tubul lumenlerinde nekrotik hücre artıkları, kortcks ve medullada fibrozis, interstisyel aralıklarda plazmositlerin çoğunluk-ta olduğu mononükleer hücreler ile, prulent ka-rekterde içerik bulunan olgularda nötrofil löko-sit infiltrasyonu, bütün glomeruluslarda yassılaşma, yer yer atrofi ve hiyalinleşme, pe-riglomeruler fibrozis nedeni ile parietal yaprak-larda kalınlaşma gözlendi. Alınan diğer doku örneklerinde ise histopatolojik değişikliklere rastlanmadı.

Şekil ı.Denemenin 7. gününde biibreğin longitudinal gö-rünümü.

(4)

538 Y. ŞEKER-A. KURTDEDE-Z. ALKAN-A. SARıCA-N. KARADEMIR-A. BUMIN

Tablo i. Hematolojik ve biyokimyasal parametreler. Table 1. Hematologic and biochemical parametel's.

min-max min-max min-max min-max min-max min-max Parametre .. ..L.. Ure min-max "".- i mg/dı x 'L ".' i sx \. ~,i min-max Kreatinin x T. Protein x gr/dı sx min-max Sodyum x m moVı sx Potasyum x m moVI sx Klor x m moVı sx Fosfor x mg/dı sx min-max Alyuvar x 103/ml sx Akyuvar x IOn/ml sx

.!<a!~i~:ı~ x

mmolll sx Deneme i 7. gün 114. gün_o, 2R. gün I' 35. gün Öncesi n=4 n=;4,

I,

=;.4 n=4. n=4

IR-56 40-78 'i' 45-IIR ~-31-ln, 134-74 123-64

-34.0 61.5 • 70 • ,,)~-8~~75 . J 48.5 i 40.25

!~_~

]6.464.; 1:.28.25-,-~.::::,'~,-54:31. _.~,-4 ;'.15.]9 ~4.87 1.1-1.7 /1.6-2.2 i 1.2-2~73C :)17,L3J

3;----'

-1:2-Ul--- 1'-1.2-1~---1.35 _ *1.7.

i

1.85. JLR~__ i 1.47 ! 1.47 0.25 0.07 ' 0.54 __ ",0.79 0.21 0.16 6.4-7.6 6.5-8,2 i 7.1-8.2* _:_~,:.1.7-R.0 , 7.6-9.3 6.8-7.9 7.2 7.47 7.9 i ?!l5 i 8.2 i 7.3 0.47 0.61 0.46 0.1 i 0.68 0.40 146-148 145-157 147-152 146- 152 147-161

i

14R-153 147.2 ! 149 i 149.5 i 14R.5 152.5 150.5 0.82 4.84 2.50

iS9;'

i 5.22 2.06 4.22-5.30 4.86-5.5 i i4.71-5.51 i! 4~59,4.98 I' 4.85-6.24 5.11-5.35 4.72 i 5.27 i 5.16 4.80 *5.44 5.24 0.39 0.25 0.30 i 0.14 i 0.58 0.09 108-112 ,105-114 108-115 110R-113 1108-126 112-120 i10.2 i IOR.5 i 11.0 iJ1.0 116.0 114.0 1.47__ __ı}-3_5 _ -i-

2!2...---L~_

--.-1_6.~_

---L3 ~ __ ,

2.6-2.7 i: 2.5-2.8 • 2.6-2.R 'i 2.5-2.8 i 2.6-2.7 2.4-2.8 2.65 2.65 12.72 2.65 ' 2.67 2.55 0.0 i 0.11 'O.OR 0.11 1o.04 0.16 3.5-4.4 3.R-5.1 I' 3.7-5.8 i 4.3-5.6 i 3.6-4.7 4.2-4.9 3.92 4.47 4.72 i' 4.62 i *4.27 4.60 0.34 0.62 0.82 0.53 ı 0.4 i ~7 5.82-8.49 i 5.91-8.52 i 5.86-7.38 i 5.86-7.87 i 5.RO-8.06 i 6.75-8.30 6.97 i 6.9R ' 6.74 I' 6.43 i 6.RR i 7.29 ı.ı5 , ı.ı1 i 0.58 , 0.83 ; 0.80 i (1.7?~ 8.6-11.7 i 16.8-24.6 ! ı3.2-2:U--~0.4 i *14.5-20.41 i 9.25-IR.0 10.5 i 19.7* i 18.1 i 16.85 i 16.87 13.06

i.21

----i

2.94 ' 4.52 2.57

...LE

7 i 3.44

48.3-65-- 46.1-69:2- 151.8-64.5

-i

52.2-69.6 - " I' 54.2:65.0--1 57.ı=-66.-8-' Pev x 56.5 i 57.3 i 60.4 i 58.9 , 59.3 , 62.5 % sx 5.9

i

8.17 " 5.04 6.69 L 3.82 i 3.R7 m-in~m-ax- 1'5.'6-18.8-114.3-18.4-- 12.8-lü-ı-ı-3.4-16.7--' 12.8:16:cJ--: 13.8-İ6.2 Hb x 16.6 i 16.1 114.9 Jl5.2 ! 15.6 115.2 gr/dı sx 1.27 , 1.50 i 1.24 1.39 i 2.1ı ,1.00 '---,,-- --- --._- -_._----, mg/dı sx . :.:~ '.•. rİıi~-max *: p<0.05

(5)

KÖPEKLERDE DENEYSEL HIDRONEFROZlS t:

.,'-..

-

~ "-<,,:"! .~ ~~. ~/. ;.~ '.' \.:\C ~ ~ \1,.

~"'

~;' ~\ )

---Şekil 2. Denemenin 14. gününde böbrek ve ureter'in görünümü.

Figur 2. Appearence ofkidney an ureter (14. day).

539

..

.t,.' " "~o 1:-

.

...,

-.•.

'~1 ~ .~ ~ J ~.

.•.

..

...•

t.

i '.;{, o.i;;.:.. i;:

~'t

"i;."ı.;

!

.~,

\

't.

Şekil 3. Denemenin 2ı.gününde böbrek ve ureter' in longiıudinal görünümü.

Figur 3. Longiludina! appearence of kidney and ureler (2ı.day). "'-

-

~~} '\; .~

.

~. 'AI 'Jr ~ .'1 :~ '"

-

1. ;t,

t;.;,

~•... ..;:~ 'X.

~",

.

.10. '\ ~.~ J ,t 'ıı:,

L

1(;

,

".

\

~

i

i

.•,r

.

'~

;"{ ~~ y•••.;. ,';~ "'''; \

i

~.

,

,~i ~:~

':-J

~~. ;,i ~. l

,~.

;.: J<.;- ,~.• ~ . -;:., ..~. -:•.. ) ..• ~

,.

'.~.\.. ;\

Şekil 4. Denemenin 2R. gününde böbrek ureıer'in longiıudina! görünümü

Figur 4. Longiıudinal appearence of kidney and ureler (2S. day).

Şekil 6. Hidronefroıik böbreğin makroskopik görünümü. Figur 6. Macroscopic appearence of hidronephroıic

kidney.

Şekil 5. Denemenin 35. gününde böbrek ve ureter'in transversal görünümü.

Figur 5. Transversal appearence of kidney and ureter (35. day).

Şekil 7. Hidronefroıik böbreğiıı longitudiııal kesiti. Figur 7. Longiıudiııal section of hydronephroıic kidney.

(6)

540 Y. ŞEKER-A. KL'RTDEDE-Z. ALKAN-A. SARıcA-N. KARADEMIR-A. BUMİN

Tartışma

Üreteral obstrüksiyonlarda klinikopatolojik değişiklikler, tıkanmanın tek veya çift taraflı oluşuna, yerine, süresine ve derecesine göre de-ğişmektedir. Tek taraflı tıkanmalarda; diğer böbreğin kompenzasyonuna bağlı olarak klinik bulgulann, laboratuvar ve idrar analiz sonuçla-rının asemptomatik olduğu, bu nedenle tanının ultrasonografi ile kesinleşebileceği bildirilmek-tedir (2, 15, 2l). Tek taraflı üreteral obstrüksi-yon oluşturulan bu araştırmadaki köpeklerde deneme süresince, hafif durgunluk, iştahsızlık, kaba ve kanşık kıl örtüsü ve bel bölgesinde hafif duyarlılık dışında önemli klinik bulgulara rastlanılmadı.

Knottebilt ve ark. (16), ünilateral hidronef-rozisli bir köpekte nötrofil sayısında belirgin bir artıştan söz ederken, Brovida ve eastagnaro (2), lökosit sayısının normal değer sınırları içe-risinde olduğunu bildirmektedirler. Ünilateral hidronefrozis oluşturulan bu araştırmadaki 4 köpeğin ortalama lökosit sayılarının araştırma-nın 7. ve 28. günlerinde önemli düzeyde (p<0.05) arttığı belirlendi.

Tek taraflı hidronefrozis olgularının genel-likle asemptomatik olması, kan serumunda erken dönem biyokimyasal değişikliklere rast-lan ma olasılığını azaltmaktadır. Bu çalışmada hidronefrozis deneyselolarak oluşturulduğu için erken dönem klinikopatolojik ve ultraso-nografik bulgular izlenebildi. Klinik' olarak önemli bir belirti görülmemesine karşın serum kreatinin düzeyinde 7. günde belirlenen artışın istatistikselolarak önemli (p<0.05) olduğu be-lirlendi. Kan serumu üre ve kreatinin düzeyle-rinde araştırmanın 28. gününe kadar yükselme, sonra düşme saptandı. Çeşitli araştırıcılar (2,

16, 23) ultrasonografik bulgulara göre ilerlemiş tek taraflı hidronefrozis tanısı konulan spontan olgularda kan serumu üre ve kreatinin değerle-rini normal sınırlar içerisinde bulduklarını bil-dirmektedirler. Benzer olarak bu denemede kan serumu üre ve kreatinin değerlerinin araştırma-nın 3. haftasından sonra normal sınırlar içerisin-de bulunması hidronefrozisli böbreğin diğer böbrek tarafından kompanze edilebildiği kanısı-nı uyandırdı. Ancak kan serumu potasyum ve fosfor düzeylerinin araştırmanın 35. gününde halen yüksek olduğu da dikkati çekti.

Hidronefrozis olgularında klinik ve labora-tuvar bulgularının tanı koydurucu özellikte ol-maması, nefrosonografide anekoik alanların ko-layca saptanabilmesi ultrasonografik tanının önemini artırmaktadır (15). Benzer olarak de-neysel tek taraflı hidronefrozis oluşturulan bu araştırmanın 7. gününden itibaren böbreğin

lon-gitudinal ve transversal çapında meydana gelen artış ve belirgin anekoik alanlar tanı koydurucu özellikteydi. Ayrıca araştırmanın 28. gününde belirlenen böbreklerin tamamen anekoik görü-nümü ve 21. gününde belirlenen perirenal tubu-lar özellikte anekoik alantubu-lar araştırıcılann (l5,

17,21,24) bildirimlerine uygunluk göstermek-tedir.

Kronik obstrüktif hidronefroz olgularında böbreklerde makroskopik olarak ilerleyen hacim artışı (l, 5, 6,

ıo,

19, 20) bildirimleriyle uyumlu olarak unilateral ve tam bir obstruksi-yon uygulanan bu çalışmadaki hidronefrozlu böbreklerin kann boşluğunda oldukça geniş bir yer işgal ettiği ve diğer böbreğe göre bir kaç katı büyüdüğü gözlendi. Jones ve Hunt'ın (l I), böbrek pelvisinde biriken sıvının idrardan çok sulu bir içeriğe benzediği bazan purulent karek-ter göskarek-terebileceği bulgularına benzer olarak bu araştırmadaki iki olguda açık sarı renkte ve sulu kıvamda içerik, diğer iki olguda pelvik boşlukta irinle karışık bir sıvı belirlendi. Deneysel hidro-nefrozis oluşturulan bu araştırmadaki olguların tamamında korteks ve medulladaki paranşim doku kaybı ve bunun yerine fibrotik dokunun almasının, çeşitli araştırıcıların (l, 2, 5, iO, 18, i9) bildirdikleri gibi fibrozisin göstergesi olarak yorumlandı. Hidronefrozis sonucu sıkca ortaya çıktığı bildirilen (1, 5,

ıo,

13) glomeruluslarda atrofi, hyalinleşme ve yassılaşma, parietaI yap-rakta. fokal düzensiz kalınlaşma ve bowman kapsulundaki progressif dilatasyona bu çalışma-daki olguların hepsinde rastlandı.

Sonuç olarak, tek taraflı hidronefrozis ol-gularında önemli klinik belirtilerin ortaya çık-madığı, kan serumu üre ve kreatin düzeylerinin

1-3. haftalar arasında yükseldiği daha sonra düştüğü, kan serumu potasyum ve Fosfor dü-zeylerinin 4. haftada önemli düzeyde (p<0.05) yüksek olduğu, nefrosonografide böbreğin lon-gitudinal ve transversal çaplarında i-4. haftalar-da artma, 5. haftahaftalar-da azalma korteksde birinci haftada kalınlaşma daha sonra incelme, pelvis renaliste i-5. haftalarda belirgin dilatasyon, ure-terde 3-5. haftalarda dilatasyon, patolojik kont-rollerde, böbrekte birkaç katı büyüme, paranşim ve korteksde atrofi, glomeruluslarda yassılaşma ve atrofik görünüm saptandı.

Kaynaklar

i. Horthwiek, R. (1972). Uııilatera! Iıydroııeplırosis a spayed

biıelı. Veı Rcc, 90: 244-245.

2. Hrovida, C and Castagnaro, M. (1989). Aıı ıml/sual

case of hwlroııeplıro.üs iıı a biıe/I. J Smail Aııim Pract, 10:367-370.

1. Dakanton, A., Corradi, A., Stanziale, R.,

(7)

Llııila-KÖPEKLERDE DE!'<EYSEL HiDRONEFROZIS

ıeral urereral obsrruerion O/i ıılomendar hemodyııamics iıı

raı kidııey. Kidney Int, 15:457-462.

4. Düzgüneş, O., Kesici, T. ve Gürhüz, F. (1983). f\lıı

ıisıik metoıları. A.Ü. Ziraaı Fak Yay. No:861 Ankara.

5. Gasser, A.H., Chan, D., Walker, R.G., Powell.

H.R., Becker, G •.J.and .Jones, c.L.(1993). Collaııerı

sıudies in newbom raı kidııeys .•••.ith ineompleıe ureıeric obs-ırucıion. Kidney ını. 44:593-605.

6. Gay, W.L. and Riser, W.H. (\960). Whaı is your

diag-nosis? (caııiııe hydroneplırosis) JAVMA, 141 :1091-192.

7. Gentle, R.L. and English, P.B. (1985). A case ofeon

genital hvdroneplırasis in a dog. Ausı Vet Praeı, 15:3-5.

8. Gilbert, G.H. and Gorman H.A. (1971).

Transplalltaıi-011of urinary bladder mucosafor osıeogenic efJecl. JAVMA.

158: 77-81.

9. Harris, R.H. and Yarger, W.F. (1975). The

paılıogeııe-sis ofposıobsıruclil'e diuresis. J elin lnvesı. 56:880-887.

LO. Hurroy, L., Ellet, E.W. and O'Hara, P.,1. (1966).

Bi-laıerallıydroııephrosis resulting from a ıramirioııal epitheli-al carCİnoma in a dog. JAVMA, 149:412-417.

ii. .Jones, LC. and Hunt, R.D. (1983). "Veıerinan' Paı

ho-logy". Fifth cd .. Lea and Febiger. Philadelphia. p. 1481-1484.

12. .Josephson, S. (\983). Experimeıılal obsırucıuve

h."dro-ııephrasis in newborll rals. J ürol, 129:396-400.

13 . .Jubb, K.V.F., Kennedy, P.C. and Palmer, N.

(1985). "Paılıology of Domeslie Aııimals". Third Ed., VO.2, Academie Press. Ine., Orlandü, Horida. p. 360-361.

14. Klahr, S. (1983). palllOphysiology of obsırucıul'e

ııephro-patlıy. Kidney ını, 23:414.426.

541

15. Konde, L..J., Park, R., and Lehel, .LL. (1986).

Com-parisoıı of radiograplı." a/ld u/ırasollOgraphy iıı fhe evaiuaii-on of reııallesioııs in ıhe dOIl. JA VMA. 188: 1420.1425.

16. Knottebilt, D.C., Knottebilt, M.K., Moulton, .I.

and Hill, F.W.G. (1988). Unilaıeralhydronephrosis in a

dOIl. Ausı Vet J, 65: 400-402.

17. Ungard, D.A. and Lawson, LL. (1979). Accuracv of

ulırasoUlu/ iıı predicıiııg ılıe nalure of reııal nıasses. J Uro!.

122:724-727.

18. Nagle, R.B. and Bulger, R.E. (1978).

Uııilaıeralobs-ıructiı'e nephropaıhy in ıhe rabbit. II. Laıe morplıologic ehallJles. Lab Invesı. 38:270-278.

19. Nagle, R.B., Bulger, R.E., Cutler, R.E., Jervis,

H.R. and Benditt, E.P. (1973). Unilaıeralobsırucrive

nephropaılıy iıı ıhe rabbir. i. Early morphologic. physiologic.

aııd hisıochemical clıanges. Lab İnvcsı. 28:456-467.

20. Peters, C.A., Carr, M.C., Lais, A., Retik, A.B.

and Mandeli, .J. (1992). The response ofrlıe feral kidııer Lo

obsırucıion. J Urol. 148: 503-509.

21. Pollack, H.M., Banner, M.P. and Arger, P.H.

(1982). The accuracy of gray-scale reııal ulrrasOllOgraphy in dijJerenıiariılg cysıic ııeoplasnıs fronı beııigıı cysıs.

Radio-logy.143:741.745.

22. Ross, L.A. and Lamb, C.R. (1990). Reducıion

ofhydro-ııephrosis aııd hydroureıer associafed .•••.ith eetopu: urerers in IWO dogs after urererol'esical mıastonıosis. JAVMA,

196:1497-1499.

23. Scott, R.C., Greene, R.W. and Patnaik, A.K.

(I 974). Unilaıeral ureıeroeele associaıed .•••.ith

hydranephro-sis in adulıs J. Urol. 113:525-529.

25. Takı, M., Gold Smitb, D.I., Spitzer, A. and Zavi.

lowİtz, B. (1983).lnıpacl of age on effeeı ofuriıeral

Şekil

Şekil ı. Denemenin 7. gününde biibreğin longitudinal gö- gö-rünümü.
Tablo i. Hematolojik ve biyokimyasal parametreler. Table 1. Hematologic and biochemical parametel's.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bugün için istenen özelliklerde yeni binalar yapılması hemen mümkün olmadığı takdirde mevcut binaların tamir veya tadilleri suretiyle mümkün olduğu

Öte yandan Yunan siyasi tarihi açısından bir dönüm noktası niteliğinde olan 1922 “Küçük Asya yenilgisinden” Kral ve yandaşları sorumlu tutulurken, o dönemde

İstanbul halkı için önemli bir etkinlik olan ve İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Fahrettin Kerim Gökay’ın girişimleriyle ortaya çıkan Bahar ve

12 Kasım 1921’de Hamdullah Suphi’nin görevinden istifa etmesinin ardından, Hamdullah Suphi Bey’in yerine yapılan Maarif Vekili seçiminde Karesi mebusu Vehbi Bey, 105

5 bölüm ve 143 madde halinde düzenlenen Lozan Barış Antlaşması’nın 24 Temmuz 1923’te imzalanmasıyla Yeni Türk Devleti, 1854’de başlayan ve 1914’e kadar

Cumhuriyet ruhu, bilim, sanat ve düşünce alan›nda özgün ve yarat›c› ürünler ortaya koyan, yaşama kendi aç›s›ndan bakabilme cesareti taş›yan olgun bir çocuk ruhudur..

Zaman içinde Türk Milleti’nin çektiği ›st›rap ve s›k›nt›larda Patrikhane’nin etkisini ve sonra meydana gelen değişiklikler göz önüne al›nd›ğ›nda k›saca

Yunan Hükümeti, İzmir'de Rum nüfusunun çoğunluğunu sağlamak üzere; Yunan ordusu tarafından işgal edilmiş şehir ve kasabalardan sürgün edilmiş binlerce Türk'ün