Ankara’da Melih Gökçek su faturalarının bundan sonra 30 günde bir kesileceğini açıkladı. Asıl sorun olan kademeli fiyatlandırmadan bahsetmeyen Gökçek, sorumluluğu Karayalçın’a yıkmaya çalışıyor. İstanbul’da ise doğalgaz faturası ödemelerinde “taksitli” sisteme geçileceği belirtiliyor. Her iki uygulamada da ilk düşük faturaların seçimlerin hemen öncesinde ödenecek olması Gökçek ve Topbaş’ın zamanlama ustalığını gösteriyor.
Yerel seçimler yaklaştıkça belediyeler “çalışmalarını” yoğunlaştırıyor. AKP’li belediyelerde bedava kömür
dağıtımıyla başlayan belediyecilik faaliyetleri devam ediyor. AKP’li Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyelerinin seçimlere yönelik uygulamalarında ise belediyecilikle “cin fikirliliğin” sentezlendiği görülüyor.
Demagoji onun işi
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 22 Ocak günü çubuk Belediyesi’ni ziyaretinde Ankaralılara su faturası müjdesi verdi. Gökçek, 10 Şubat’tan itibaren suyun 45 değil 30 günde bir faturalandırılacağını açıkladı. CHP’nin Ankara adayı Murat Karayalçın’ın seçilmesi durumunda suyun 30 günde bir faturalandırılacağını vaat ettiğini belirten Gökçek, kendisinin seçimleri beklemeden bu uygulamaya geçeceğini söyledi. Gökçek açıklamasında, faturaların 45 günde bir kesilmesi kararının Karayalçın’ın belediye başkanlığı döneminde alındığını da ısrarla
vurguladı. Gökçek, 27 Ocak günü ise Karayalçın’ın konuyla ilgili açıklamalarına cevaben 45 günlük faturalandırmayı hatalı bulmadığını 30 günlük faturalandırmaya “siyasi istismara müsaade etmemek için” geçildiğini açıkladı.
Kademeli fiyatlandırmadan bahsetmiyor
Su faturası meselesini 30-45 gün meselesiymiş gibi yansıtan Gökçek, açıklamalarında kademeli fiyatlandırmadan hiç bahsetmiyor. Su tüketiminde asıl sorun da faturalandırma periyodundan değil kademeli fiyatlandırmadan
kaynaklanıyor. ASKİ’nin tasarrufu teşvik amacıyla uyguladığı iddia edilen kademeli fiyatlandırmada 10 metreküpün üzerindeki tüketimlerde maliyet 1.5 katına çıkarken 30 metreküpün üzerindeki tüketimlerde maliyet 3 katına kadar yükselebiliyor. İşte 30-45 gün tartışması burada devreye giriyor. Faturalandırma periyodu uzadıkça tüketim miktarı arttığı için faturalar 30 gün yerine 45 günde bir kesildiğinde ASKİ, Ankara halkından haksız yere fazla para tahsil etmiş oluyor.
Karar Gökçek döneminde alınmış
Gökçek, 30-45 gün meselesine indirdiği tartışmalarda 45 günde bir faturalandırma kararının Karayalçın’ın iktidarda bulunduğu 1991 yılında alındığını ısrarla vurguluyor. “İki ayı geçmeyecek şekilde faturalandırma” kararının
Karayalçın zamanında alındığı doğru ancak su sorununun asıl sebebi olan “kademeli faturalandırma” kararı Gökçek’in belediye başkanı olmasından bir yıl sonra 9 Şubat 1995 tarihinde (106 sayılı karar) alınıyor. Yani seçimlerin hemen öncesinde 30 günlük faturalandırmaya geçip, düşecek su faturalarıyla oylarını artırma planları yapan Gökçek,
demagojiye başvurarak yüksek faturaların sorumluluğundan sıyrılmaya çalışıyor. Üstelik 45 günlük faturalandırmayı yanlış bulmadığını söyleyen Gökçek’in yeniden seçilmesi durumunda eski sisteme dönmeyeceğinin hiçbir garantisi de yok.
İstanbul’da taksitli doğalgaz
Gökçek’in su faturalarında yaptığına benzer bir uyanıklığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi de doğalgaz faturalarında yapıyor. Belediyeden yapılan açıklamaya göre Ocak ayından itibaren aboneler doğalgaz faturalarını taksitle
ödeyebilecek. Taksitler isteğe göre 6 aya kadar uzayabilecek. Belediye, doğalgaz’a gelen yüzde 82 zammın ardından faturaları ödemekte güçlük çeken İstanbulluları bu şekilde tavlamaya çalışacak. Taksitli sistemle borçlar erteleneceği için seçimler öncesinde doğalgaz kesme işlemleri hemen hemen sıfırlanmış olacak ve bu da doğalgaz borçları
nedeniyle belediyeye duyulan tepkiyi geçici olarak erteleyecek.
İGDAŞ’ın yakın zamanda özelleştirileceği düşünüldüğünde ise taksitli faturaların ne kadar geçerli olacağı sorusu gündeme geliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, belediye bursları meselesini de yerel seçim politikasının bir parçası olarak kullanıyor. CHP’nin başvurusu ile Anayasa Mahkemesi’nden çıkan kararı gerekçe gösteren Belediye, bursları ödemiyor. Belediye öğrencilere burs vermek yerine “Üzgünüz burslarınız yasal engel yüzünden kesilmiştir. Bu burslar CHP tarafından kestirilmiştir. Aslında biz burs vermeye devam etmek istiyoruz” yazılı e-postalar yolluyor. Bursların ödenmesi talebiyle 6 gündür belediyede “Burs Nöbeti” tutan Öğrenci Kolektifleri üyesi üniversiteliler Mahkeme’nin kararına rağmen AKP’li İzmit ve CHP’li İzmir belediyelerinin öğrencilere burs vermeye devam ettiğini belirterek Kadir Topbaş’ın bursları seçim malzemesi olarak kullandığını söylüyorlar.