Z i r a a t B a n k a s ı ş u b e s i - Bursa,
Mimar Muallim Arif Hikmet Holtay
Muhtelif mimarların yapacakları münferit binaların he- yeti umumiyesi şehirleri teşkil ederler. Onun için her mimar, yaptığı en ufak bir yapının bile şehrin umumi görünüşünde bir rolü olduğunu bilir ve ona göre binasına şekil verir.
Her mal sahibi filhakika kendisine ait tek bir binanın projesini mimara ısmarlar. Mimar da tek bir binaya ait projeyi yapar. Böyle olmakla beraber neticede meydana ge- len o bina hiç bir zaman tek başına yaşıyan, etraf ve ci- varına hiç bir kaydü şartla bağlı olmıyan bir mevcudiyet de- ğildir. Daha doğrusu olmamalıdır!
Mimari, taş taş üstüne koyup ta bina yapan diğer un- surlardan ayıran işte bu noktadır.
Bursada hükümet devairinin bulunduğu bir yer vardır.
Atatürk heykeli de oradadır. Onun için o mevkiin şerefli bir meydan haline gelmesini gönül istemektedir. Halbuki vaktile o mevkiin esas hatlarının bilgisiz ve düşüncesiz tesbit edil-
miş olması orada bir meydanın teşekkülünü zorlaştırdığı gibi nisbeten yeni olan hükümet devairi de bu hususta bir yardım etmemektedirler.
Oldukça küçük programlı bir banka şubesi binasının o nisbetsiz meydanda bir mevcudiyet teşkil edemiyeceğinden ve meydanın meydan olmasına yardımı dokunamıyacağından korkulurdu. Mimar, projesile bu tehlikeyi karşılamağa ça- lışmıştır. Yani hakikatte küçük bir banka şubesi o- lan bu binanın azamî bir büyüklük tesiri vermesi ve bu su- retle meydanı kavramağa yardım etmesi; ve ayni zamanda Atatürk heykeli etrafında şerefli bir muhit yaratmağa yardım etmesi, bu projenin yapılışı üzerinde esas âmili teşkil et- miştir.
Banka servisinin ayni zamanda hem iktisadi ve hem de kullanışlı bir surette tedvirinin temini söz icap ettirmez, tabiî bir vazife idi.
Kat plânları 1:200 ve derinliğine kesim 1:300