Preistorik sanatın ilk defa olarak kegfi tarihinin yüzüncü sene sini pek yakında tesit etmek kabil olacaktır.
B u ke^if Cenevre civarındaki Fransa topraklarında (Veyrier) de vaki olmuştur.
preistorik sanat eserleri bakımından dünyanın en zencin memleketi olan Fransada, önceleri, ne bu ilk kesfin, ne ue bunu takip eden diğer kesiflerin farkına varılmadı.
(Orinyasiyen)lerin heykeltıraşlığı ve gravürü keyfetmiş oldukla rını söylemiştik, pakat bunların sanatları (Magdaleniyen) lerde bulduk larımız kadar kemale varmamıştı.
ilk fdyd/li/keği'fl^ işe yarar kesifler 1ö71-13 75 tarihleri arasında olmuştur.
Büyün preistorik (mobilier) mobiliye sanatını en iyi gösteren koleksiyonlara malik olmak şerefini iki müze paylaşmış bulunuyor. Bunlar Paris civarındaki(uenjermen)!,:üz.siyle(3riti.ş muzeum) dır.
ermen Füzesi, öbürkünden, kıyas kabul etmez derecede zengin dir.
Preistorik sanatta mağaralar sunati
be Mobilier
sanatı olmak üzreiki
hususî vasıffarkolunur.
Bilhassa kendilerinden bahsetmemiz icap eden (Magdaleniyen) 1er perdah ve cila tuşi, kargı, ok fırlatıcıları ve hançer .... İla. gibi
o
kullandıkları bütün ¿eyleri süslerlerdi.
Oyma ve kabartma bir takım zinet eşyası icat ettiler*# ve bunları pandandif olarak kullandılar, aynı zamanda taftan, tahtadan, 'Ren geyiği boynuzlarından ve Fil dibinden de bir takım oymalar ve kabartma idleri yaptılar. j?akat bunler ne birer aletti, ne de müzeyyenat.
Meydana çıkarılan bu son piyesler preistorik sanatın izaîıı nokta sından çok ehemmiyeti haizdirler. Temsil edilen resimler hemen tamamiyle hayvanlardı^. Pek az olarak nebat resmi yapmışlardı. Hele insan resmi
enderdi.
İnsan resimlerinin bu eksikliği, adeta, hemen hemen yok _ibi olu^u, beşeri, sanatkar olmağa sevk eden esbabı anlamak, daha doğrusu anlamağa çalışmak bakımından da ayrıca dikkate .¿ayan bir vakıa arzeder.
ağer bu sanatı heyeti umumiyesiyie alırsak, vehleiulada nazarı dikkatimize çarpan şey bu sanatkarlarda mutad olan realizmadır. Onların bu sanatları o kadar kuvvetli idi ki yaptıkları hayvan resimlerini tayinde hiç tereddüde düşmemekteyiz. Bundan başka hayvanların istirahat halinde
resimleri yapılmamış olması da ayrı bir hadisedir.Bu resimlerde R e n geyik leri otlarlar, koşarlar veya ölürler. Hi$ hareketsiz değildirler* Atlar dört nala giderler.
(«.ltamira) mağarasındaki Bizonlar sıçrar vaziyette resmedilmiş lerdir. Süsledikleri eşya üzerinde wurup halinde resimler, ve sahneler nadir n görülmektedir, -.aun^-ih bazı atlar ve R e n geyikleri gurupları ğib$. hep hareket halinde olmak üzre,fevkalade sadeleştirilmiş resia.ler de var dır. Bunlardar bir Aok misaller zikretmek lazımdır. Bunu çok isterim, rakat bu bahse ayırabildiğim konferans müddetinin d: rlığı dolayı siyle- sözlerimi kısaltmak mecburiyetindeyim.
doğrusu, mağaralar sanatı harikulade bir şeydir* Hele, bu sanat karların ne kadar ^üç şartlar içinde çalıştıkları düşünülünce, bunların yaptıkları resimlerdeki ¿ekil ve vaziyetlerin nasıl hakikate bu İm.dar mutabık olarak yapabildikleri suali varit oluyor.
"3”
Û £
« a ğ a l a r d a k i «agdaleniyen resim ve gravürlerinin en kuytu yerlerde ve ekseriya bu mağaraların metildiler inden 500, 600,. 800 metre ilerlerde yapilmiş olduğunu unutmıyalım,*
Sanatkarların küçük kandillerle etraflarını aydınlattıkları tahmin olunabilir. Fakat, ¿akılacak ¿ey onların bu kadar az ıçık. veren vasıtalar la yaptıkları resimlerde hayvanların tabii nisbetlerini muhafaza etmeğe muvaffak olmalarıdır.
Mağaralar idindeki sanat eserleri iki türlüdür;
dunların bir kısmı çizilerek yapılmış eserlerdir, diğerleri de boyanarak yapılıra, olanlardır. M / U M Sazan gravürlerin üzerinde boya
sürülerek bunları daha parlak bir hale getirmişlerdir*
Ben bu süslü mağaralardan bir çoklarını gezip dolaştım. Doğrusu insan bunlara hayran olmaktan kendisini alamıyor* Hele bu mağaraların için de bulunan sanat eserlerinin çok eski oluşları, onl'-rı vücude wetirmek
...ususunda çekilen güçlükleri ve bu kaya esasları düşündükçe insanın tekdir ve h
larda yazı ile ilham ettikleri ayranlığı bir kat daha attmaktıdır. Boy..lı r sim yapmak işin sanatkârlar ancak iki renk tedarik ede*
bilmişlerdik. B i r i nperoksit dö îmnganez" madeninden elde ettikleri siyah
boya, İkincisi de a*ı boya dediğimiz di
ğer bir nevi madenden çıkardıkları turuncu renk boyadır. Bunların kimyevi tahlilleri yapılmıştır.
inu.li İspanyada dünyada e.şi o lir. ıy an çok ¿üz el bir sanat eseri vardır. Bu, Altemira mağarasının tavanıdır. B u Freskin 14 metro uzunluğu var.ır. Ve bunun üzerinde bir çok cins hayvan resmi muhtelif vaziyetlerde
gösterilmiştir. Bilhassa bunların içinde, Bizonlar harikuladedir.
ynı devrin İspanyol ve Fransız boyalı resimleri mukayese edi lecek olursa bunlar m a s ı n d a pek vazıh farklar görülür. Burada bir
Ispan-ile
yol resim sanatı M K bir Fransız resim sanatından bahsetmek mümkündür • (Dordogne) da küçük bir vadi içinde bir kaya s ı ğ m a ğ ı vardır ki bunun idinde de Ötekiler kadar harikulade olan bir eser bulunmaktadır.
B u eser Kalker üzerine iri kabartına halinde isleniri ^ bir sıra at (gravürü)dür. Buna Kap B l ^ n atları diyorlar.
l.’agdaleniyen Periyodu bitince bu sınatın da tanemi yİ e ortadan kalktığı görülüyor* Bunu takip eden periyotta bunlara ait hiç bir iz bulunmaktadır.
Ne olmuştur ? içtimai ve siyasî hadiseler mi ? zihniyetin
değinmesi mi ? yoksa kendi hayat terzini, ruhî telakkilerini icbar eden yeni bir h a l k mı ortaya çıkmıştır ?