• Sonuç bulunamadı

Obstruktif Uyku Apne Sendromu Tanısı Alan Hasta ve Yakınlarının FOSQ Anketi ile Günlük Yaşam Aktivitelerinin Değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Obstruktif Uyku Apne Sendromu Tanısı Alan Hasta ve Yakınlarının FOSQ Anketi ile Günlük Yaşam Aktivitelerinin Değerlendirilmesi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

(SB-16)

Obstruktif Uyku Apne Sendromu Tanısı Alan Hasta ve Yakınlarının FOSQ Anketi ile Günlük Yaşam Aktivitelerinin Değerlendirilmesi

1

Hikmet Yılmaz,

2

Tuğba Göktalay,

1

Ayşın Kısabay,

3

Nalan Eşrefoğlu,

1

Evren Sönmezışık,

2

Pınar Çelik

1Celal Bayar Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı, Manisa

2Celal Bayar Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Manisa

3İBB Eşrefpaşa Belediye Hastanesi, İzmir

Giriş ve Amaç: Obstruktif Uyku Apne Sendromu (OUAS) sadece hastaları değil, aynı zamanda hasta yakınlarını da etkilemektedir. Hastaların semptomları ve gece boyunca yaşadığı sık tuvalete gitme, horlama, uykunun sık bölünmesi gibi olaylar hasta yakınlarını da olumsuz etkide bulunmaktadır. Diğer çalışmalardan farklı olarak çalışmamızda Polisomnografi (PSG) ile tanısı konulan hafif, orta, ağır OUAS’lı hastalarda ve hasta yakınlarında, tedavi öncesinde FOSQ anketi ile günlük yaşam aktivitelerinin değerlendirilmesi planlandı. Diğer çalışmalardan farklı olarak hastaların yanısıra yakınlarının yaşam kalitesini etkileyebilecek depresyon ve anksiyete varlığının değerlendirilmesi de amaçlandı.

Y

ö

ntem: Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji-Uyku polikliniğinde PSG ile OUAS tanısı almış olan, en az 1 yıldır yakınması olan, 40-65 yaş arası hastalar ve hasta yakınları (yatak/ ev arkadaşı) araştırmaya dahil edildi. PSG’si yapılmış olan hastalar Apne Hipopne İndeksi (AHİ)’e göre hafif, orta ve ağır OUAS olarak sınıflandırıldıktan sonra, hastaların ve yakınlarının araştırmaya katılma onamı alındı. Her gruptan 25 hasta ve yakını çalışmaya alındı. Hastaların ve yatak/ev arkadaşlarının yaş, beden-kitle indeksi, sigara-alkol kullanımı, hipertansiyon, diabetes mellitus, koroner arter hastalığı vb gibi komorbid durumlarını içeren sosyodemografik verileri kaydedildi. Hastaların PSG kayıtlarında; AHİ’in yanısıra Toplam uyku süresi, Uyku etkinliği süresi/oranı, N1-N2-N3 ve REM uyku süreleri, Bazal O2 ve Ortalama O2, REM - non REM desatürasyon indeksi sosyodemografik veri formuna kaydedildi. Hastalara tedavi öncesi ve yatak/ev arkadaşlarına gündüz uykululuğunu değerlendirmek için Epworth Uykululuk Ölçeği, uyku ile ilişkili günlük yaşam aktivitelerini değerlendirmek için FOSQ anketi ve depresyonu değerlendirmek için Beck Depresyon envanteri, anksiyete varlığını değerlendirmek için Beck Anksiyete envanteri doldurtuldu.

Bulgular: Ağır OUAS grubundaki hastaların diğer gruplardaki hastalara oranla depresif yakınmalarının ve anksiyetenin belirgin olarak arttığını, gündüzleri olan uykululuk durumunun aşikar olduğu görüldü. Eş zamanlı olarak bu grupta yer alan olguların günlük yaşam aktivitelerinin belirgin şekilde olumsuz olarak etkilendiği görüldü.(p<0,05) Benzer sonuçların ağır OUAS tanısı alan olgularının yatak arkadaşlarında da olduğu görüldü.

(p<0,05)SONUÇ: Tekrarlayan hipoksemi ve uyku bölünmesi, bilişsel fonksiyonlarda bozulmaya neden olarak, karar verme yeteneğinde azalma, hafıza zayıflaması, unutkanlık, karakter ve kişilik değişiklikleri geliştirir. Çevreye uyum zorlukları kişide anksiyete ya da depresyona yol açabilir. Depresif duygu durum bozukluğu toplumda yaygın olarak saptanmakta ve uyku bozukluğu ile birliktelik sık görülmektedir Bu da aile yaşantısını, sosyal ilişkilerini ve iş hayatını etkiler. Sonuç olarak bu çalışmada diğer çalışmalardan farklı olarak; hem her üç grup (hafif- orta- ağır OUAS) birbileri ile karşılaştırılarak değerlendirildi. PSG de yer alan parametrelerle korelasyonuna bakıldı. Hem hasta hem de hasta yakınlarının günlük yaşam aktiviteleri değerlendirildi

Referanslar

Benzer Belgeler

Hastaların çalışma sonunda öncesine göre triseps deri kıvrım kalınlığı, biseps deri kıvrım kalınlığı, subskapular deri kıvrım kalın­ lığı,

In some forms of respiratory failure, noninva- sive ventilation has proved to be as effective as en- dotracheal intubation to deliver tidal volume and improve gas exchange. Despite

Bu araştırmada sınıf öğretmenlerinin MÖG hakkında genel mesleki bilgileri, MÖG tanısı almış ya da MÖG olduğunu düşündüğü ve gönderme sürecinde olan

Sellüler transformasyon, tümör büyümesi ve yayılımında yer alan onkogenlerin aşırı yapımı meme tümörlerinde gösterilmiştir, bunlar içinde en yaygın

Araştırmanın her iki yılında da bitki boyu, tabla çapı, bin tohum ağırlığı, kabuk oranı, tohum verimi, ham yağ oranı ve ham yağ verimi bakımından kullanılan

Yap›lan Mann-Whitney U testi sonuçlar›na göre, tüm ölçek için E¤itim Fakültesinde (SO=92.17) görev yapmakta olan ö¤retim eleman- lar›n›n s›ra

In the present study, the observed prevalence rate of HAIs detected by WPS was similar to the prevalence rate calculated by the Rhame and Sudderth formula using the data of PIS..

İstanbul'daki Ingiliz Büyükelçisi Slr H.Layard, Sultan Abdülhamid'i köşeye sıkıştırarak BabIâli'nin Osmanlı, Ermenileri leyhinde reformlar yapmasını istedi, aksi