1
Yaşlanma süreci doğumla
başlayan biyolojik bir zincirdir.
Yaşlanma, intrauterin hayatta başlayıp, ölüme kadar devam eden;
oDoğal
oEvrensel
oKaçınılmaz ve geri dönülmez
oBiyolojik, fizyolojik ve psikolojik fonksiyonlarda gerilemelerin ve yetersizliklerin ortaya çıktığı bir süreçtir.
Kronolojik yaşlanma; doğumdan başlayıp, içinde bulunulan zamana kadar geçen süreyi tanımlar.
Biyolojik yaşlanma: Kalp, akciğer, dolaşım sistemi gibi organ sistemlerinin yeterliliğinin azalması gibi fizyolojik değişimler temelinde açıklanır. Biyolojik yaşlanmanın esas nedeni,
kronolojik olarak yaşlanan organizmada yenilenen hücre sayısının azalması ve belli tipteki hücrelerin yenilenmemesi nedeni ile hücre kaybı olmasıdır.
3
Genel olarak yaşlanma; biyolojik yaşlanma ve kronolojik yaşlanma olarak sınıflandırılmaktadır.
Yaşlanma devam eden bir süreçtir.
Yaşlılık göreceli bir kavramdır.
Yaşlılık, insanın
doğumu ile başlayan yaşam süresince,
ölümden önce
yaşanan kronolojik bir kavramdır.
Yaşlılık, yaşam süresince gelişme ve olgunlaşmayı takip eden genetik ve çevre arasındaki etkileşimin en üst düzeyde görüldüğü fizyolojik ve
ruhsal değişmelerin ortaya çıkmasıdır.
5
Yaşam sürecinin
doğal bir parçası olan yaşlılık aynı zamanda yaşamın son evresidir.
Anne karnında
Çocuklu k
Gençlik
Yetişki n dönem
Yaşlılık
Bebeklik
65 yaş ve üzeri yaşlılık olarak tanımlanmaktadır.
Yaşlılığın seyrine ve vücut fonksiyonlarında oluşan değişikliklere göre yaşlılık
dönemleri
;
olarak sınıflandırılmaktadır.
7
Yirminci yüzyılda doğum ve ölüm hızlarında görülen değişiklikler, 21. yüzyıl süresince dünyanın
yaşlanacağının bir göstergesi
olarak algılanmaktadır.
9
Normal yaşlanma sürecinde zamana bağlı olarak;
vücut yapısında,
organlarda ve
organların fonksiyonlarında bir takım değişiklikler ortaya çıkmaktadır.
Bunun yanı sıra,
•bir kısmı vücut yapı ve
fonksiyonlarındaki değişiklikler sonucu gelişen,
• bir kısmı da çevresel
faktörlerden kaynaklanan
yaşam tarzı değişiklikleri de söz konusudur.
11
Yalnız yaşama
Eşini kaybetme
Aileden ya da arkadaşlardan ayrılma
İşten ya da evden ayrılma
Fiziksel engel,
hareket güçlüğü
Yardımcı kişi ve kurumların olmaması
Gelir yetersizliği
Bağımlılık
Sosyal izolasyon
Ruhsal problemler (depresyon veya bunama)
İlaç kullanımı
13
Bu değişiklikler;besinlerin satın alınması, pişirilmesi, tüketilmesi aşamalarını
Fiziksel (hareket güçlüğü) ya da
Psikolojik (iştah azalması, yemeği reddetme)
olarak etkileyerek yetersiz beslenme
riskinin doğmasına neden olabilir.
Yaşlanma süreci ile
beden yapısında ve
organ işlevlerinde oluşan
◦
fiziksel ve
◦
fizyolojik değişiklikler yaşlı bireylerin;
besin alımını,
besinlerin vücutta kullanımını,
dolayısı ile beslenme durumunu ve sağlığını
etkiler.
15
Cildin elastikiyetini kaybetmesi ve incelmesi ile deride kırışıklık,
Beden duruşundaki değişimden kaynaklanan boy kısalması,
İşitme ve görme duyularında azalma,
Diş ve ağız sağlığı bozuklukları,
Diş kayıpları
yaşlılıkta en sık görülen fiziksel değişiklikler arasında sayılabilir.
Fiziksel değişiklikler yaşlanma döneminde fonksiyonel yeteneklerin azalması sonucu fiziksel bağımlılığın artmasına neden
olmaktadır. 17
Yaşlılık döneminde beslenme durumunu etkileyen fizyolojik değişiklikler;
vücut bileşiminde,
gastrointestinal sistemde,
sinir sisteminde,
solunum sisteminde,
immün sistemde,
kardiyovasküler sistemde,
hormonal sistemde,
böbreklerde,
vb meydana gelebilir.
19
Sağlıksız geçen yıllar, yaşlılık
döneminde bireylerin başkalarına bağımlı olmalarına neden olur.
Yaşlılık döneminde kronik hastalıklar ve beslenme arasında yakın bir ilişki
bulunmaktadır.
Beslenme sorunları, kendi başına bir sağlık sorunu olarak ortaya çıktığı
gibi kronik hastalıkların altında yatan en önemli nedenlerden birisidir.
Bu dönemde diğer yaş gruplarında olduğu gibi “yetersiz” ve “dengesiz”
beslenmeye ilişkin durumlar yaşanmaktadır.
21
Çoğunlukla “protein-enerji
malnütrisyonu” olarak ortaya çıkan yetersiz beslenme
sorunları dünyada sosyo-
ekonomik açıdan az gelişmiş bölgelerde ve çoğunlukla da
kırsal kesimlerde görülmektedir.
Yaşlılık döneminde bireyler daha genç yaşlara göre;
protein-enerji malnütrisyonu açısından daha savunmasız,
duyarlı ve
örselenebilir özelliktedirler.
Yanlış besinlerin tüketilmesi yaşlıların kronik hastalıklara yakalanma
risklerini artırmaktadır.
23
Risk Faktörü Klinik açıdan
Yaşam davranışları ve sosyal faktörler
Psikolojik faktörler
Örnek
Yetersiz diyet Diş sorunları
Tad ve koku alma duyusunun azalması Özürlülük durumu ve hareket kısıtlılığı Diğer hastalıklar (kanser, diyabet, inme gibi)
Beslenme ile ilgili bilgi düzeyinde yetersizlik
Sosyal izolasyon-yalnızlık Yoksulluk
Yemek hazırlama kapasitesinin olmaması
Konfüzyon Depresyon
Yaşlılık döneminde besinlerin fazla (ya da dengesiz) alımı söz konusu olabilir.
Bunun sonucunda da başlıca
Obezite,
KDH
Hipertansiyon
Diabetes mellitus,
Kanser ve
Diğer kronik hastalıklar görülür.
25
En önemli dengesiz beslenme sorunu obezitedir.
Var olan diğer sağlık sorunlarının seyrini de etkiyen obezite, yarattığı
sağlık sorunlarının yanı sıra mortalite üzerinde de etkilidir.
Yaşlılığa bağlı hastalıkların
önlenmesinde, geciktirilmesinde ve
tedavi edilmesinde beslenme etkin bir rol oynamaktadır.
Yeterli ve dengeli beslenme,
fonksiyonel durumun sürdürülmesi ve
sakatlıklardan korunmada önemlidir.
Yaşlılık döneminde beslenme durumu;
yaşlanma süreci boyunca vücutta meydana gelen değişikliklerden,
kronik hastalıklardan,
kullanılan ilaçlardan,
fiziksel,
psikolojik,
sosyal ve
ekonomik durumdan etkilenir.
27
Beslenmenin gereksinimlere uygun planlanması
Düzenli fiziksel aktivite yapılması,
Sigara içilmemesi
gibi koruyucu önlemlerle yaşlanma
sürecinin doğal bir sonucu olarak ortaya
çıkan değişikliklere uyum sağlanabilir.
Yaşlılıkta Sık Görülen Sağlık Sorunları ve
Bu Sorunlarla İle İlgili Genel İlkeler
29
Hipertansiyon,
Osteoporoz,
Yüksek kolesterol,
Kalp-damar hastalıkları,
Diyabet ,
Kanserler vb
sağlık sorunlarının görülme sıklığı ve
bu hastalıklara bağlı ölümler yaşlılık
döneminde artar.
Bu hastalıkların önlenmesi,
geciktirilmesi, yan etkilerinin
azaltılması ve tedavisi ile beslenme durumu arasında doğrudan bir ilişki söz konusudur.
Yaşlılık döneminde bu kronik
hastalıklardan herhangi birine sahip bireylerin hastalıkları ile ilgili
diyetlerinin belirlenmesi diyetisyen tarafından yapılmalıdır.
31