Dr.Mehmet ÖNDER
Mi nbirinci Yüzyılın ikinci yarısında, Büyük Selçukluların Anadolu'ya yönelttikleri sü-p:Hiiiİ.İ rekli akınlar, 1071 yılında Malazgirt Zaferi
iie kesin bir sonuca ulaşmış, bu tarihten sonra ku rulan Anadolu Selçuklu Devleti, Konya'yı başkent yaparak, s«ni bir Türk ve islam medeniyetinin te mellerini atmaya, Anadolu'yu yeniden imar etme ye başlamışlardı. Selçuklu sultanları, bir yandan Anadolu fetihlerini tamamlamak, Asya ortalarında oba oba Anadolu'ya göç eden Türk boylarını yer leştirmek gayretinde iken, bir yandan da Anadolu üzerinden Kudüs'e yönelen Haçlı Ordularına karşı çetin bir direnme gücü oluşturuyorlardı. Onikinci Yüzyıl, Anadolu Selçukluları için hemen hemen bu mücadelelerle geçti. Ama Onüçüncü Yüzyıl, devle tin kendine geldiği, imâr faaliyetlerinin bilinçli ola rak başlatıldığı, Anadolu'ya ekilen kültür tohumla rının filizlenerek meyvelerini verdiği parlak bir de vir oldu.
Başta, Başkent Konya olmak üzere Anadolu şehirleri cami, medrese, türbe, köşk, kervansaray, han, hamam, hanikah gibi mimari eserlerle süsle niyordu. Çoğu Ortaasya'dan gelen yetenekli Türk mimarları, sanatkarları, yerli mimari ve sanattan da esinlenerek Anadolu'ya özgü bir Anadolu Sel çuklu mimarisini yaratmakta başanlı olmuşlardı. Mimari yapılar Selçuklu taş ve çini işçiliğinin göz alıcı, dinlendirici üslubu içinde süsleniyor, anıt
eserler yapılıyordu. Bu anıt yapılardan biri de Konya'da Karatay Medresesi idi.
Karatay Medresesi, 1251 yılında Anadolu Selçuklu devletinin tanınmış güçlü emirlerinden Celaleddin Karatay tarafından yaptırılmıştı. Sultan Alaaddin Keykubad l'.ın gözü pek, yiğit bir komu tanı olan Emir Celaleddin Karatay, daha sonra kü çük yaşta tahta oturan Sultan Gıyaseddin Keyhüs-rev 11.in saltanat naibi olmuş, kırk yıl devlet hizme tinde bulunmuş, Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde hanlar, kenvansaraylar, medreseler yaptırmıştı. 1254 yılında Kayseri'de ölmüş, cenazesi Konya'ya getirilerek yaptırdığı Karatay Medresesi'nin bitişi ğindeki Türbesine defnedilmişti. Karatay Medrese si, Selçukluların, üzeri geniş ve yüksek bir kubbe ile örtülü kapalı medreseleri örneğinde yapılmış, kendi bilim dalında uzmanlar yetiştiren ileri düzey de bir irfan ocağı, fıkıh (hukuk) fakültesidir. Öteki Selçuklu Medreselerinde olduğu gibi, doQu yönün de bir anıt gibi yükselen Taç Kapısı (Portal) vardır. Taç kapısı, gök ve beyaz mermerlerden yapılmış, yüzeyi mermerlerin renk verdiği kaytan örgüsü bordürler, geometrik geçmeler, kafesli yarım küre ve stalaktit dolgularla süslenmiştir. Kapının üst alınlığında yerleştirilen Selçuklu sülüsü ile tek satır Arapça kitabe şöyledir:
268 Dr.Mehmet ÖNDER Türkçesi: (Yüce Tanrı, iyi/ifc eder^lerin
rr}ükafaatı muhakkak zayi olmaz, buyurmuştur (Kur'an, Tövbe sûresi, âyet 121). Bu mübarek imareti (Medreseyi), ulu Sultar), dünyada Tan-n'nm gölgesi, din ve dünyanm yücesi fetihler babası. Kılıç Arslan oğlu, Mes'ud oğlu Kılıç Arslan oğlu, şehid Sultan Keyhüsrev oğlu, Key-kubad oğlu, Keykavus'un hüküm sürdüğü gün lerde, 649 yıh aylarında Abdullah oğlu Kara-tay yaptırdı. Tanrı onu ve imar eden yarlı yağ sın). Görüldüğü gibi, kmitabede, Selçuklu Sultanı birinci Kılıç Arslan'dan itibaren ikinci Izzeddin Keykavus'a kadar sultanların bir şeceresi verilmek te, medreseyi yaptıran Emir Celaleddin Karatay'ın adı, sadece (Abdullah oğlu Karatay) olarak geç mektedir. Bunu, tüm varlığını hayır eserlerine ada mış bir insanın devlete olan bağlılığı ve saygınlığı olarak yorumlamak lazımdır. Kitabede Keykavus Il'un unvanı (Izzeddin) değil, (Alaaddin) olarak ya zılmıştır. Bunun sonradan yazılarak buraya yerleş tirildiği sanılmaktadır. (Bk.M.Ferid Ugur-M.Mes'ud Koman. Selçuklu Büyüklerinden Celaleddin Kara tay ve Kardeşlerinin Hayat ve Eserleri, s:46, Kon ya 1946). Doğrusu (Izzeddin) olacaktır.
Taç kapı kemeri ayaklarının hemen altında ki saglı-sollu dikdörtgen yüzeyler yine sülüsle Kur'an-ı Kerim'in Nemel sûresinden alınan bir ayet (âyet 19) yazılmış, bu iki yazı panosu altta, yine saglı-sollu kabartma geometrik desenli iki panoya oturtulmuştur.
Sağdaki panoda:
Türkçesi: (Ya rab! Bana, ana ve baba ma inayet ve ihsan buyurduğun nimete şükret-meyi ve hoşnut olacağın güzel iş yapmayı ihsan et) anlamındadır.
Soldaki panoda âyetin devamı yazılıdır.
Türkçesi: (Ya rab! Beni de rahmetinle-de lutfunla, salim kulların arasına koy) anla mındadır.
Taç Kapı kemerinin altında dikdörtgen şek linde asıl giriş kapısı bulunmaktadır. Giriş kapısının sag ve sol bordürleri ile üst alinliQi üzerindeki şerit yaprak biçiminde yazı dolgularla süslenmiştir. Yapraklar üzerinde seçme Hadis'ler yazılıdır. Ha disler bazen tek yaprağa, eger uzunsa iki yaprak üzerine kabartma olarak işlenmiştir. Sağ şerit üze rindeki 13 yaprakta 11 hadis okunmaktadır. Bu hadisler ve anlamlan şöyledir:
1)
El-amalü binniyat
Anlamt:(lşler niyetle yapılır).
Vel-mecalis-ü bil'emanet.
Anlamı:(Meclislerde emniyet olmalıdır)
El-müsteşarü-mü temen
Anlamı: (Kendisine danışılan kişinin gü venilir olması lazımdır).
4)
dir). 5)
- \ •
El-üddetü ıza
Anlamı: (Savaşa hazırlık, savaşa engel
tir). 6)
El-idetü deyn
Anlamı: Vaadetmek, borçlanmak
demek-El-harbü hud'a
Anlamı:(Savaş, aldatmadır hiledir).
7)
Anlamı: (Pişman olmak tövbe etmek de mektir).
El nedm-ü-tevbe
8)
9)
El-cemaat-ü rahme
Anlamı:(toplanmada rahmet vardır).
El-firkat-ü azab * ^ Anlamı: (Ayrılık azaptır).
10)
El-emanet-ü-gına
Anlamı:(Güvenilir olmak zenginliktir). 11)
Eddin-ün-nasiha
Portalin üst alınlıgındaki 17 yaprak üzerinde ~ ' şu hadisler yazılıdır:
269
12)
21)
13)
El-hesabul-mal.
AnlamuiMal, ayni zamanda so\;luluktur).
El-kerem-üt-takva ^ --^ Anlamı: (Lütuf, dinin bir parçasıdır).
14)
Es-selam-ü kablel-kelam
Anlamt: (Selarr\, sözden öncedir)
Es-sual-ü nısf ul-ilim.
Anlamt: (Sormak, bilimin yarısıdır). 16) - (
Ed-dua-ü hüv-el ibade.
Anlamı: (Dua, en güzel ibadettir).
Ed-deyn-ü şeyn'üd-din •* Anlamt: (Borç, dinin arı ve lekesidir).
18)
19)
El-tedbir-ü nıfs'ü-ayş. "* Anlamt: (Tedbir, geçimin yarısıdır). Portalde üst sol köşesindeki Hadisler:
El-teveddüd-ü nısf ul-akl.
Anlamt^Dostluk göstermek akim yarısıdır).
El-hemmü nısf'ül herem
Anlamt: (Keder, ihtiı;arlığın yarısıdır).
22)
23)
24)
El hayr-ü ade
Anlamı:(Aslolan ha\/ır x;apmaktadır).
Eş-şer-ü lecace
Anlamı: (Kötülükte inat şerdir). Es-semah-u-rebbah >i>—^
Anlamı: (Cömert olan kazançlıdır).
25)
El-asr-ü şüm
Anlamı: (Solak kimse uğursuzdur)
El-hazm u sü'izzan
Anlamı: (İyi niyetli, fakat ihtiyatlı olu nuz).
El-veled-ü mebhalet-ü mecbene
Anlamı^Evlat, pinti/ile ve korkaklığa vesi ledir).
27)
28)
El-bizam'ül-cefa
Anlamı: (Ağız kokusu cefadır).
El-Kur'an hüvedeva
Anlamı: (Kur'an devadır).
Portal üzerindeki Selçuklu sülüsü ile yazılmış 28 seçme hadis, ayni zamanda Medrese'de, birçok Selçuklu medreselerinde olduğu gibi Hadis ilminin de okutulduğunu göstermektir. Nitekim, Karatay Medresesinin bir kaç yüz metre güney-batısında yer olan ayni dönemin eseri Dar ul-Hadis (Incemi-nare Medresesi)de bunun bir örneğidir.
270 Dr.Mehmet ÖNDER