• Sonuç bulunamadı

1891- 1937

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1891- 1937"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1891- 1937

 İtalyan Komünist Partisi kurucu üyesi ve bir süre lideri oldu.

 Mussolini'nin Faşist rejimince hapsedildi.

 Marksist litaratüre katkısı ana olarak hegemonya, sivil toplum, altyapı-üstyapı ilişkileri, toplumda aydınların işlevi konuları üzerindendir.

 Devlet teorisi üzerine özgün görüşler ileri sürmüş,

başta Althusser olmak üzere birçok marksist kuramcıyı

derinden etkilemiş, görüşleri günümüz Batı

Marksizminin temellerini oluşturmuştur.

(2)

 Pozitivizme ve bilimsel garanticiliğin epistemolojisine sürekli saldırmıştır.

 Doğal bilimsel dünyayı yöneten yasaların nesnelliği denen şeyin üzerinde, insanın ve toplumsal tarihinin gelişme yasalarının modellenmesini eleştirmiştir.

 Toplumsal alanda nesnel ilişkiler anlayışı, indirgemeciliğe yol açmaktadır ve “zorunluluğun çelik yasaları” olarak bazı eğilimleri soyutlamaktadır.

 Nesnel ilişkiler, sadece tarihsel güçlerin üzerinde hareket ettiği alanı tanımlaması anlamında belirleyicidir.

 Nesnel ilişkiler, bir olasılıklar ufku tanımlar.

 Nesnel ilişkiler, politik ve ekonomik mücadelenin içeriğini

tümüyle belirlemez.

(3)

 Pozitivist kesinliğe koşullu bir ton katmaya çalışır.

 Dinamik tarihsel analitik çerçeveyi kurmaya çalışır.

 Tarihsel güçlerin dönemsel hareketlerinin analizine önem verir.

 Toplumsal güçler, mücadele alanından asla yok olmazlar.

 Ancak sözkonusu güçlerin ilişkileri içinde eğilimsel bir denge vardır.

 Sınıf birliği, asla a priori olamaz.

 Sınıfların birliği, üretilmeli, inşa edilmeli ve yaratılmalıdır.

(4)
(5)

 İdeoloji  içsel olarak çelişkili düşünme biçimleridir

 Sistemli düşünme yollarıdır (biçim).

 Popüler düşünce yapılarıyla ilgilidir.

 Tarihte sınıfların hareketi ve durumların somut

çözümlemesini gerektiren organik (içerik) olandır

 İdeolojinin gerçekliği siyasal açıdan harekete geçme

gücünde, tarihsel olarak

gerçekleşmesinde yatar.

(6)

 Heryerdeci bir ideoloji anlayışı değildir

 Yönetici sınıfın empoze ettiği bir şey de değildir

 Yaşanan bir ilişkidir

 Herkesin paylaştığı bilgilerin nasıl eklemlendiği ve gündelik yaşamın üstesinden gelmenin aracı olarak ideolojiyi çalışır

 İdeolojiyi, daha “aşağı düzeylerde” ciddi olarak ele alır.

 Yapıyı ve karmaşık üstyapılar alemini bir arada tutan

bir sıva/harçtır.

(7)

Sistemlidir

Evrensellik iddiasındadır

Kendiliğinden yönetici sınıftan kaynaklanmaz

Yönetici blokun içindeki güç ilişkilerinden kaynaklanır

1.süreç  egemen fikirlerin yönetici blok içinde edinilmesi

2.süreç  egemen fikirlerin ezilen

sınıflarca

özümsenmesi

(8)

 İdeolojik düzeyi kapsar ama ona indirgenemez

 Kendiliğinden oluşan rızanın örgütlenmesidir

 Bu rıza örgütlenirken, yönetici blokun özsel çıkarlarına dokunmayan ekonomik ödünler verilebilir

 Başat kertesi/düzeyi, siyasal düzeydir

 Toplumsal formasyonun kertleri/düzeyleri arasındaki ayrımı koruyan bir kavramdır

 “Sivil toplum alanında hegemonya için savaşım verilir”

 Yönetici sınıfın hegemonyası, yalnızca siyasal düzeyde

değildir; toplumsal yaşam ve düşüncenin her yönünü

etkiler

(9)

“Ortakduyu… alışılmamış bir karmaşıklıktadır: Taş

devridnen öğeler, daha ileri bir bilimden ilkeler, yerel

düzeyde tarihin tüm geçmiş evrelerinden önyargılar

ve dünyada insan ırkının tümü için sözkonusu olacak

gelecekteki bir felsefeden sezgiler içerir.”

(10)

 Hem tarihsel bir oluşumdur (değişen yanını söyler)

 Hem bir sınıfa özgüdür (değişmeyen yanını söyler)

 Ortak duyulu düşünüş bir bağımlılık ve boyun eğmeye yol açar.

 Bunun nedeni, tarihsel bilincin olmayışıdır.

 Bilinç, değişenin ve değişmeyenin ne olduğunu ayırt edebilen bir bilinç değildir.

 Daha çok, kalıcı, değişmez ve geçerli olana bakan

bilinçtir.

(11)

 Ortak duyu tutarlı değildir: genellikle kopuk kopuk, parçalı, dönemsel ve çelişkilidir.

 Kendisini çağların hakikatı olarak sunsa da aslında tarihin ürünü ve tarihsel sürecin parçasıdır.

 Ortak duyu, halk kitlelerinin pratik bilinçlerinin

biçimlendiği alan olduğu için önemlidir.

(12)

 Değişen  tarihsel olan  içerik  tarihselci maddecilik  fikir sistemleri olarak ideoloji

 Değişmeyen  yapısal  biçim  diyalektik

maddecilik  yaşanan ilişki olarak ideoloji

(13)

sabitsiz

(14)

 Aydın  kafa emeği ile ilişkili beceri ve fikirleri örgütleme, yayma ve koruma görevi olanlardır

 İdeolojinin ve kültürün sınıflara ilişkin oluşumunu incelemek için aydınları ikiye ayırır:

1- Organik aydın

2- Geleneksel aydın

(15)

 Organik aydın: temel bir sınıfın çıkarlarına sıkıca bağlı işlevleri bulunan aydındır

 Geleneksel aydın: önceki toplumsal formasyonun

kalıntısı olan sınıflardan gelen, sınıfının çıkarından

bağımsız aydındır. (kilise, din adamları)

(16)

 Fikirler sınıfların değil sınıf çatışmalarının

alanı olduğundan, aydınlar da fikirlere destek elde etme savaşında öncü rol oynarlar.

 Hegemonya örgütlenmesinde rolleri vardır.

 Hegemonya örgütlenmesi Devlet + Sivil toplum + yönetici blok tarafından seferber edilir.

 Kuramsal olmayan (non theoretical) dolaysız görünümlerin ardına uzanamaz.

 Bu nedenle düşmanı açık seçik tanılayamaz.

 Kuram, dolaysız görünümlerin ardına uzandığı için son derece önemlidir.

 Aydın da bu bağlamda önem kazanmaktadır.

(17)

 Temel ve üst yapı birliği karmaşık bir birlik olduğundan

 Sınıfsal çıkarlar önceden verili değildir

 İdeoloji, çelişkilidir, karmaşıktır

 Bir ideolojinin yapı ve üst yapıyı bir arada tutmada başarılı olup olmayacağı önceden verili olamaz,

tarihsel olarak belirlenir.

 Nedensel, tek yönlü belirlenime yakın değil.

 İdeolojiler, tarihsel sürecin özüdürler

 Tarih ise somut tarihsel-siyasal durumlar dışında

yapılamaz.

(18)

 Tarihsel özgüllük üzerine vurgusu: soyutlamanın daha somut tarihsel düzeyinde işlem yapabiliyoruz

 Kapitalin rejiminin benzerlik ve özdeşlikten çok, farklılık ve fark yoluyla sürdüğünü anlamamıza yol açan bir yöne işaret etmiştir.

 Sınıf öznesinin türdeş olmadığını söylemiştir.

Kendinde sınıftan kendisi için sınıfa geçiş mekanik değildir, olumsaldır.

 Ekonomik, politik ve ideolojik pratikler arasında

otomatik bir özdeşlik yoktur.

Referanslar

Benzer Belgeler

dıkları zaman ne olduğunu bildiğim halde, zamanın ne olduğu sorulduğunda hiçbir şey bilmiyorum" diyor haklı olarak.. Şimdi geçmiş ile gelecek

A) Eminim ki bu senin için çok önemlidir. B) Sanatçının halk gözünde çok büyük bir yeri vardır. C) Öğretmen etkinliği yaparken sınıfı üç gruba ayırdı. D) Okunan

Aynı aydınlık düzeyinde, biri koyu diğeri açık renkli iki farklı yüzeyden koyu renkli yüzeyin ışıklılığı az olduğu için görünürlüğü az, açık renkli yüzeyin

DEU, Bilgisayar Mühendisliği Süleyman Sevinç DEU, Çevre Mühendisliği Deniz Dölgen DEU, Elektrik-Elektronik Gülden Köktürk DEU, Endüstri Mühendisliği Bilge Bilgen

Bütün bu nedenlerle İstanbul’da hiçbir arkeolojik alan, böyle bir alanın gerektirdiği koruma statüsüne sahip olamamış, arkeolojik araştırma ölçütlerine göre

Ancak parlaklık ve kontrast, hareket, geometri ve bakış açısı, üç boyutlu görüntüleri yorumlama, bilişsel durumlar ve renk gibi kimi etkenlere bağlı optik

Eski tanıma göre, herhangi bir projenin olumsuz çevresel etkileri yoksa ÇED’e tabi olmuyordu; yapılan tanım değişikliği ile Bakanlığa “projenin çevre üzerindeki

However, in our study, the fresh weights of narcissus flowers treated with citric acid were higher than control, while water uptake was higher at only 50 ppm dose.. Similarly,